vurucu - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

vurucu



"vurucu" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 18 sonuç

Türkçe İngilizce
General
vurucu batter i.
vurucu batsman i.
vurucu shooter i.
vurucu striker i.
vurucu beater i.
vurucu wounder i.
vurucu plunker i.
vurucu edge i.
vurucu hitting s.
vurucu hard-hitting s.
vurucu hot s.
vurucu fell s.
vurucu percussive s.
Idioms
vurucu big and bold s.
Baseball
vurucu bat i.
vurucu hitter i.
Music
vurucu hot s.
Slang
vurucu socko s.

"vurucu" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 64 sonuç

Türkçe İngilizce
General
vurucu ekip strike team i.
vurucu cevap firestorm i.
mizah unsurunun en vurucu cümlenin anlamsızlığında yattığı gülünç bir hikaye türü shaggy-dog story i.
(vurucu) atıcının yolladığı topu beklemek take strike f.
açığa vurucu revelatory s.
(tat) vurucu sprightly s.
Colloquial
(beyzbol) sıradaki vurucu batter up f.
Idioms
vurucu darbe first blood i.
ilk vurucu darbe first blood i.
tartışma/münakaşa esnasında direkt vurucu sözler söylememek fire (one's) pistol in the air f.
sıradaki vurucu on deck expr.
sırada hazır bekleyen vurucu on deck expr.
Technical
vurucu kol picking stick i.
Medical
aşağı vurucu nistagmus downbeat nystagmus i.
Military
amfibi vurucu gücü amphibious striking force i.
amfibi vurucu kuvvet amphibious striking force i.
asli vurucu unsur main striking element i.
çevik stratejik vurucu kuvvet mobile strategic striking force i.
çevik vurucu kuvvet mobile striking force i.
hava vurucu kuvveti air striking force i.
karma hava vurucu kuvveti composite air strike force i.
kara vurucu kuvveti ground striking force i.
su üstü vurucu kuvvetleri surface striking forces i.
uçak gemisi vurucu kuvvetleri attack carrier striking forces i.
uçak gemisi vurucu kuvveti carrier striking force i.
vurucu güç striking power i.
vurucu kuvvet bölgesi striking force area i.
vurucu kuvvet striking force i.
vurucu hız striking velocity i.
Hunting
horoz vurucu temizleyicisi hammer nose bushing i.
vurucu yayı striker spring i.
Sport
krikette günün oyunu bitmeden hemen önce oyuna sokulan vurucu night watchman i.
kuvvetli vurucu power hitter i.
(krikette) vurucu ile vurucuyu geçen top arasındaki yatay mesafe width i.
(top oyunlarında) vurucu lobber i.
(kriket) oyuncunun vurucu olarak oyunda kaldığı süre innings i.
(krikette) topu havaya doğru atan vurucu outswinger i.
(krikette) diğer vurucular süratle sayı yaparken savunma yapan vurucu sheet anchor i.
(krikette) kaleye doğru fırlatılmış olup vurucu tarafından havaya atılan top skyer i.
sert atış yapan vurucu slogger i.
(kriket) atış yapılan vurucu olma durumu strike i.
daha vurucu darbeler yapmak outstrike f.
(krikette meydancı veya meydancı pozisyonu) vurucu çizgisinin önünde olan forward s.
(krikette) sağ elini kullanan vurucu rhb (right-handed batsman) kısalt.
Baseball
beyzbolda sıkı vuruş için oyuna giren vurucu pinch hitter i.
yedek vurucu pinch hitter i.
(beyzbol) kadın vurucu batswoman i.
vurucu köşesi batter's box i.
vurucu ve atıcı ikilisi battery i.
vurucu eldiveni batting glove i.
vurucu kaskı batting helmet i.
atıcının oyun dışı bıraktığı vurucu whiff i.
üçüncü vuruşu ıskalayan bir vurucu whiffer i.
vurucu alanı box i.
takımı geride olduğunda risk almaktan kaçınan vurucu clutch hitter i.
yedek vurucu pinch-hitter i.
sert vurucu slugger i.
(vurucu) vuruş yapmadan birinci kaleye yürümek walk f.
(topu) vurucu alanının ortasına göndermek serve up f.
(topa yavaşça vuran vurucu) yerinden çıkarak atıcı ile yüz yüze gelmek square around f.
hiçbir atışı sopa ile karşılanamayan (vurucu) untouchable s.
yedek vurucu ile ilişkili pinch s.
(vurucu) skor sayısından daha fazla atış yapmış durumda behind zf.
Slang
vurucu etki kick i.