Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
behind
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"behind"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 63 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
behind
s.
ardındaki
2
Yaygın Kullanım
behind
zf.
arkaya
3
Yaygın Kullanım
behind
zf.
arkada
4
Yaygın Kullanım
behind
zf.
arkadan
5
Yaygın Kullanım
behind
zf.
geriye
6
Yaygın Kullanım
behind
zf.
geride
7
Yaygın Kullanım
behind
ed.
arkasında
8
Yaygın Kullanım
behind
ed.
gerisinde
General
9
Genel
behind
i.
kıç
10
Genel
behind
i.
popo
11
Genel
behind
i.
geri
12
Genel
behind
i.
arka
13
Genel
behind
i.
peş
14
Genel
behind
i.
makat
15
Genel
behind
s.
saklı
16
Genel
behind
s.
gizlenmiş
17
Genel
behind
s.
gerisinde
18
Genel
behind
s.
ardındaki
19
Genel
behind
s.
borçlu
20
Genel
behind
s.
geç
21
Genel
behind
zf.
peşinde
22
Genel
behind
zf.
arkaya
23
Genel
behind
zf.
zaman açısından geride
24
Genel
behind
zf.
geride (bir sınıflandırmada)
25
Genel
behind
zf.
geride (zaman açısından)
26
Genel
behind
zf.
ardınca
27
Genel
behind
zf.
arkada
28
Genel
behind
zf.
arkadan
29
Genel
behind
zf.
geride
30
Genel
behind
zf.
geriye
31
Genel
behind
zf.
geçmişte
32
Genel
behind
zf.
ötesinde
33
Genel
behind
zf.
(bir şeyin) diğer yanında
34
Genel
behind
zf.
(bir şeyin) öte yanında
35
Genel
behind
zf.
bir şeyin nedeni olarak
36
Genel
behind
zf.
bir şeyin gizli özelliği olarak
37
Genel
behind
ed.
ardında
38
Genel
behind
ed.
arkasında (destekleme anlamında)
39
Genel
behind
ed.
peşinden (somut anlamda)
40
Genel
behind
ed.
ardında (soyut anlamda)
41
Genel
behind
ed.
arkasından
42
Genel
behind
ed.
arkasına
43
Genel
behind
ed.
ardından
44
Genel
behind
ed.
geçmişte
45
Genel
behind
ed.
eskiden
46
Genel
behind
ed.
altında
47
Genel
behind
ed.
kontrolünde
48
Genel
behind
ed.
yönetiminde
49
Genel
behind
ed.
denetiminde
50
Genel
behind
ed.
(bir şeyden) sorumlu
51
Genel
behind
ed.
geçmiş
52
Genel
behind
ed.
bitmiş
53
Genel
behind
ed.
artık mevzubahis olmayan
54
Genel
behind
ed.
eskide kalmış
55
Genel
behind
ed.
unutulup gitmiş
Technical
56
Teknik
behind
zf.
arkasında
Sport
57
Spor
behind
i.
ingiltere'deki eton koleji'ne özgü bir futbol oyunu
Baseball
58
Beysbol
behind
zf.
(top atıcı) vurucuya vuruştan daha fazla atış yapmış durumda
59
Beysbol
behind
zf.
(vurucu) skor sayısından daha fazla atış yapmış durumda
Theatre
60
Tiyatro
behind
zf.
sahne arkasında
Archaic
61
Eski Kullanım
behind
zf.
gelmek üzere
62
Eski Kullanım
behind
zf.
beklemede
Slang
63
Argo
behind
i.
kıç
"behind"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
behind the scenes
i.
perde arkasında işin iç yüzü
2
Genel
the behind
i.
makat
3
Genel
space behind
i.
peş
4
Genel
behind the scenes
i.
gizli kapaklı tarafı
5
Genel
remaining behind
i.
artakalan
6
Genel
behind the scenes
i.
işin iç yüzü
7
Genel
behind the scenes
i.
kamera arkası
8
Genel
the logic behind
i.
bir şeyin mantığı
9
Genel
the thinking behind it
i.
bunun arkasındaki düşünce
10
Genel
the story behind a photo
i.
fotoğrafın ardındaki hikaye
11
Genel
be behind the times
f.
çağın gerisinde kalmak
12
Genel
hang behind
f.
geri kalmak
13
Genel
do something behind someone's back
f.
arkasından iş çevirmek
14
Genel
fall behind
f.
geriye düşmek
15
Genel
behind the bars
f.
hapiste olmak
16
Genel
fall behind with
f.
gecikmek
17
Genel
lie behind
f.
ardında yatmak
18
Genel
stand behind
f.
arkasında durmak
19
Genel
tag along behind
f.
arkasından gelmek
20
Genel
tag along behind
f.
arkasından gitmek
21
Genel
get behind in
f.
gerisinde kalmak (bir işin)
22
Genel
drop behind
f.
gerilemek
23
Genel
lie behind
f.
altında yatmak
24
Genel
stay behind
f.
arkada kalmak
25
Genel
fall behind intentionally
f.
ağırdan almak
26
Genel
work behind the scenes
f.
kulis yapmak
27
Genel
fall behind
f.
geri kalmak
28
Genel
appear behind
f.
arkasından görünmek
29
Genel
tag behind
f.
arkasından gitmek
30
Genel
lie behind
f.
ardında gizli olmak
31
Genel
lag behind
f.
geri kalmak
32
Genel
leave behind
f.
geçmek
33
Genel
fall behind
f.
gerisinde kalmak
34
Genel
fall behind with
f.
sürüncemede kalmak
35
Genel
take shelter behind
f.
siper almak
36
Genel
stay behind
f.
geri kalmak
37
Genel
lie behind
f.
yol açmak
38
Genel
fall behind
f.
arkasında kalmak
39
Genel
stand behind
f.
bütünüyle desteklemek (birini)
40
Genel
tag behind
f.
peşine takılmak
41
Genel
do something behind someone's back
f.
arkadan iş çevirmek
42
Genel
talk behind one's back
f.
birinin arkasından konuşmak
43
Genel
leave behind
f.
arkasında bırakmak
44
Genel
tag behind
f.
arkasından gelmek
45
Genel
drop behind
f.
geri kalmak
46
Genel
drag behind
f.
geçmek bilmemek
47
Genel
get behind in
f.
gecikmek (bir işte)
48
Genel
drop behind
f.
geride kalmak
49
Genel
do something behind one's back
f.
birinden gizli yapmak
50
Genel
fall behind
f.
geride kalmak
51
Genel
stand behind
f.
birinin arkasında durmak
52
Genel
leave behind
f.
iz bırakmak
53
Genel
leave behind
f.
arkada bırakmak
54
Genel
tag along behind
f.
peşine takılmak
55
Genel
get behind
f.
geride kalmak
56
Genel
fall behind
f.
yetersiz kalmak
57
Genel
leave behind
f.
geride bırakmak
58
Genel
keep behind
f.
geri kalmak
59
Genel
remain behind
f.
geri kalmak
60
Genel
lie behind
f.
temelinde yatmak
61
Genel
leave behind a sorrowful spouse
f.
arkasında acılı bir eş bırakmak
62
Genel
say something behind one's back
f.
arkasından konuşmak
63
Genel
say something behind one's back
f.
birisinin arkasından konuşmak
64
Genel
hide behind something
f.
arkasına sığınmak
65
Genel
take shelter behind
f.
arkasına sığınmak
66
Genel
take refuge behind
f.
arkasına sığınmak
67
Genel
hide behind something or someone
f.
arkasına sığınmak
68
Genel
hit from behind
f.
arkadan çarpmak
69
Genel
hide behind
f.
arkasına gizlenmek
70
Genel
be put behind bars
f.
hapse girmek
71
Genel
be put behind bars
f.
hapse atılmak
72
Genel
be behind one's time
f.
zamanın gerisinde kalmak
73
Genel
lag behind
f.
-den geri kalmak
74
Genel
get behind (with)
f.
(iş hayatında vb) geri kalmak
75
Genel
get behind (with)
f.
yükselebileceği kadar yükselmemek
76
Genel
get behind (with)
f.
olabileceği kadar olmamak
77
Genel
stand behind
f.
iddia edildiği gibi olduğuna dair garanti vermek
78
Genel
lie behind
f.
arkasında gizli olmak
79
Genel
keep behind
f.
geri almak
80
Genel
fall behind
f.
derslerden geri kalmak
81
Genel
fall behind in the class
f.
derslerden geri kalmak
82
Genel
lie behind
f.
nedeni olmak
83
Genel
stand behind one's word
f.
sözünün arkasında durmak
84
Genel
get behind the wheel
f.
direksiyonun başına geçmek
85
Genel
get behind the wheel
f.
direksiyon başına geçmek
86
Genel
get behind the wheel
f.
direksiyona geçmek
87
Genel
stay behind
f.
geride durmak
88
Genel
stand behind
f.
geride durmak
89
Genel
fall behind the schedule
f.
programın gerisinde kalmak
90
Genel
be behind the schedule
f.
programın gerisinde kalmak
91
Genel
send someone behind the bars
f.
hapse göndermek
92
Genel
send someone behind the bars
f.
hapse yollamak
93
Genel
hide behind
f.
arkasına sığınmak
94
Genel
hide behind
f.
arkasına saklanmak
95
Genel
put support behind
f.
desteklemek
96
Genel
put support behind
f.
destek vermek
97
Genel
talk about someone behind one's back
f.
birisinin arkasından konuşmak
98
Genel
come from behind
f.
geriden gelmek
99
Genel
come from behind
f.
gerilerden gelmek
100
Genel
put the problems behind someone
f.
sorunları geride bırakmak
101
Genel
come up from behind
f.
geriden gelip öne geçmek
102
Genel
attack from behind
f.
arkadan saldırmak
103
Genel
charge from behind
f.
arkadan saldırmak
104
Genel
be left behind
f.
geride bırakılmak/kalmak
105
Genel
go behind the steering wheel
f.
direksiyon sallamak
106
Genel
fall behind the times
f.
zamanın gerisinde kalmak
107
Genel
be shot from behind
f.
arkasından vurulmak
108
Genel
leave someone behind to mourn
f.
arkasında yasını tutacak birini bırakmak
109
Genel
be ... minutes behind schedule
f.
programın ... dakika gerisinde kalmak
110
Genel
hide behind
f.
ardına sığınmak
111
Genel
take refuge behind
f.
ardına sığınmak
112
Genel
be pretty far behind
f.
bayağı bir geride olmak
113
Genel
talk behind
f.
arkadan konuşmak
114
Genel
leave evidence behind him
f.
arkasında delil bırakmak
115
Genel
behind time
s.
geç
116
Genel
behind the times
s.
çağın gerisinde
117
Genel
left behind
s.
kalan
118
Genel
behind the times
s.
köhne
119
Genel
behind the times
s.
demode
120
Genel
behind the schedule
s.
rötarlı
121
Genel
behind the times
s.
zamanı geçmiş
122
Genel
behind schedule
s.
gecikmiş
123
Genel
behind the times
s.
eski kafalı
124
Genel
behind schedule
s.
programın gerisinde
125
Genel
behind-the-scenes
s.
gözden uzakta tutulan
126
Genel
behind-the-scenes
s.
gözden uzakta yapılan
127
Genel
behind-the-scenes
s.
gizli tutulan
128
Genel
behind-the-scenes
s.
gizli yapılan
129
Genel
behind-the-scenes
s.
perde arkası
130
Genel
from behind
zf.
arkadan
131
Genel
behind the scenes
zf.
perde arkasından
132
Genel
behind one's back
zf.
gıyabında
133
Genel
behind the scenes
zf.
perde arkasında
134
Genel
behind the scenes
zf.
gizlice
135
Genel
way behind
zf.
çok arkada
136
Genel
behind a veil of secrecy
zf.
bir gizlilik perdesi ardında
137
Genel
behind one's back
zf.
haberi olmadan
138
Genel
behind closed doors
zf.
kapalı kapılar ardında
139
Genel
behind one's back
zf.
gizlice
140
Genel
behind bars
zf.
hapiste
141
Genel
behind him
zf.
peşi sıra
142
Genel
behind one's back
zf.
arkasından
143
Genel
behind the scenes
zf.
sahne arkasında
144
Genel
behind bars
zf.
mahpus
145
Genel
behind bars
zf.
parmaklıkların arkasında
146
Genel
behind bars
zf.
içerde
147
Genel
behind bars
zf.
tutukevinde
148
Genel
behind blue eyes
zf.
mavi gözlerin ardında
149
Genel
behind the glass
zf.
camın ardından
150
Genel
behind the window
zf.
pencerenin ardından
151
Genel
behind the window
zf.
camın ardından
152
Genel
immediately behind
zf.
tam arkası
153
Genel
immediately behind
zf.
tam arkasından
154
Genel
behind the curtain
zf.
perde arkasında
155
Genel
behind the curtain
zf.
gizli durumda
156
Genel
from behind
ed.
arkasından
157
Genel
far more behind
ed.
çok daha gerisinde
158
Genel
far more behind
ed.
çok çok gerisinde
Phrasals
159
Öbek Fiiller
get behind
f.
ardına düşmek
160
Öbek Fiiller
get behind
f.
duraklamak
161
Öbek Fiiller
get behind
f.
gecikmek
162
Öbek Fiiller
fall behind on (something)
f.
bir düzenli ödemeyi/görevi vaktinde/zamanında yapamamak
163
Öbek Fiiller
fall behind on (something)
f.
bir taksiti/kirayı vaktinde/zamanında ödeyememek
164
Öbek Fiiller
fall behind on (something)
f.
bir düzenli ödemeyi/görevi geç yapabilmek
165
Öbek Fiiller
fall behind on (something)
f.
bir borcu geç ödeyebilmek
166
Öbek Fiiller
fall behind on (something)
f.
bir düzenli ödemede/görevde geç kalmış olmak
167
Öbek Fiiller
fall behind on (something)
f.
bir düzenli ödemenin/görevin vaktini/zamanını geçirmek
168
Öbek Fiiller
get behind on (something)
f.
bir düzenli ödemeyi/görevi vaktinde/zamanında yapamamak
169
Öbek Fiiller
get behind on (something)
f.
bir taksiti/kirayı vaktinde/zamanında ödeyememek
170
Öbek Fiiller
get behind on (something)
f.
bir düzenli ödemeyi/görevi geç yapabilmek
171
Öbek Fiiller
get behind on (something)
f.
bir borcu geç ödeyebilmek
172
Öbek Fiiller
get behind on (something)
f.
bir düzenli ödemede/görevde geç kalmış olmak
173
Öbek Fiiller
get behind on (something)
f.
bir düzenli ödemenin/görevin vaktini/zamanını geçirmek
174
Öbek Fiiller
place behind (someone or something)
f.
(birini veya bir şeyi başka birinin veya bir şeyin) arkasına yerleştirmek
175
Öbek Fiiller
place behind (someone or something)
f.
(birini veya bir şeyi başka birinden veya bir şeyden) daha arkaya/aşağıya koymak
176
Öbek Fiiller
place behind (someone or something)
f.
(birine veya bir şeye başka birinden veya bir şeyden) daha az sevgi ve saygı göstermek
177
Öbek Fiiller
place behind (someone or something)
f.
(birine veya bir şeye başka birinden veya bir şeyden) daha az önem vermek
178
Öbek Fiiller
place behind (someone or something)
f.
(birine veya bir şeye başka birinden veya bir şeyden) daha az değer vermek
179
Öbek Fiiller
place behind (someone or something)
f.
(birini bir şey) nedeniyle ihmal etmek
180
Öbek Fiiller
place behind (someone or something)
f.
(birini bir şey) nedeniyle göz ardı etmek
181
Öbek Fiiller
place behind (someone or something)
f.
(birine bir şey) nedeniyle gereken önemi vermemek
182
Öbek Fiiller
place behind (someone or something)
f.
(birine bir şey) nedeniyle gereken ilgiyi göstermemek
183
Öbek Fiiller
place behind (someone or something)
f.
(sıralamada/yarış sonunda birinden) daha alt sırada yer almak
184
Öbek Fiiller
place behind (someone or something)
f.
(yarışmayı birinin) arkasında/gerisinde bitirmek
185
Öbek Fiiller
place behind (someone or something)
f.
(sıralamada/yarışmada birinin) arkasına/gerisine/altına yerleşmek
186
Öbek Fiiller
place someone or something behind someone or something
f.
(birini/bir şeyi sıralamada başka birinden/bir şeyden) daha alt sıraya koymak/yerleştirmek
187
Öbek Fiiller
place someone or something behind someone or something
f.
(birini/bir şeyi sıralamada başka birinden/bir şeyden) arkasında/gerisinde bitireceğini tahmin etmek
188
Öbek Fiiller
serve as the driving force (behind someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) arkasındaki itici güç olmak
189
Öbek Fiiller
serve as the driving force (behind someone or something)
f.
(bir şeyi) körükleyen/teşvik eden etken olmak
190
Öbek Fiiller
serve as the driving force (behind someone or something)
f.
(bir şeyi) yapmaya sevk/teşvik etmek
191
Öbek Fiiller
serve as the driving force (behind someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) harekete geçiren/teşvik eden etken/güç olmak
192
Öbek Fiiller
slump behind (someone or something)
f.
arkasına çökmek
193
Öbek Fiiller
slump behind (someone or something)
f.
arkasına çöküvermek
194
Öbek Fiiller
slump behind (someone or something)
f.
arkasına düşmek
195
Öbek Fiiller
slump behind (someone or something)
f.
arkasına yığılmak
196
Öbek Fiiller
slump behind (someone or something)
f.
arkasına yığıla kalmak
197
Öbek Fiiller
slump behind (someone or something)
f.
arkasına kendini atmak
198
Öbek Fiiller
slump behind (someone or something)
f.
sırtına eğilmek
199
Öbek Fiiller
go behind
f.
ardı sıra gitmek
200
Öbek Fiiller
put behind
f.
arkada bırakmak
201
Öbek Fiiller
lag behind
f.
arkada kalmak
202
Öbek Fiiller
line up behind
f.
arkasına dizilmek
203
Öbek Fiiller
stop behind
f.
arkasında durmak/durdurmak
204
Öbek Fiiller
go behind
f.
arkasından gitmek
205
Öbek Fiiller
peek out from behind
f.
arkasından gizlice bakmak
206
Öbek Fiiller
lag behind
f.
ayak uyduramamak
207
Öbek Fiiller
slouch behind something
f.
bir şeyin arkasında çöküp kalmak
208
Öbek Fiiller
hide behind someone
f.
bir şeyin arkasına saklanmak
209
Öbek Fiiller
slouch behind something
f.
bir şeyin arkasına çökmek
210
Öbek Fiiller
put something behind someone
f.
bir şeyi birinin arkasına koymak
211
Öbek Fiiller
hide someone behind something
f.
birini bir şeyin arkasına gizlemek/saklamak
212
Öbek Fiiller
dodge behind something
f.
bir şeyin arkasına kaçmak
213
Öbek Fiiller
slouch behind something
f.
bir şeyin arkasında çökerek oturmak
214
Öbek Fiiller
trail behind someone
f.
birinin peşinden gitmek/peşine takılmak
215
Öbek Fiiller
line up behind
f.
destekleme amacıyla arkasında saf tutmak
216
Öbek Fiiller
lag behind
f.
geriye düşmek
217
Öbek Fiiller
remain behind
f.
geride/arkada kalmak
218
Öbek Fiiller
get behind
f.
gerisine düşmek
219
Öbek Fiiller
run behind
f.
geç kalmak
220
Öbek Fiiller
put behind
f.
geçmişte olan şeyleri artık düşünmemek
221
Öbek Fiiller
lag behind in
f.
geriye düşmek
222
Öbek Fiiller
lag behind in something
f.
gerisinde kalmak
223
Öbek Fiiller
fall behind in something
f.
geriye düşmek
224
Öbek Fiiller
put behind
f.
geçmişe gömmek
225
Öbek Fiiller
lag behind in something
f.
geriye düşmek
226
Öbek Fiiller
fall behind in something
f.
geride kalmak
227
Öbek Fiiller
drop behind
f.
gerisine düşmek
228
Öbek Fiiller
lag behind in something
f.
geride kalmak
229
Öbek Fiiller
come up from behind
f.
geriden/gerilerden gelmek
230
Öbek Fiiller
lag behind
f.
geride kalmak
231
Öbek Fiiller
put behind
f.
olmamış saymak
232
Öbek Fiiller
go behind
f.
peşine takılıp gitmek
233
Öbek Fiiller
remain behind
f.
(herkes gittikten sonra) geride kalmak
234
Öbek Fiiller
fall behind with something
f.
(bir kaç taksit vb ödeyemeyerek) geriye düşmek
235
Öbek Fiiller
remain behind
f.
(herkes gittikten sonra) kalmaya devam etmek
236
Öbek Fiiller
fall behind with something
f.
(taksit/düzenli ödeme vb.) ödeyememek
237
Öbek Fiiller
stand behind someone
f.
(desteklemek amacıyla) birisinin arkasında olmak
238
Öbek Fiiller
fall behind on (something)
f.
(bir şeyin) gerisinde kalmak
239
Öbek Fiiller
fall behind on (something)
f.
(bir şeyde) hedeflenen aşamada olmamak
240
Öbek Fiiller
fall behind on (something)
f.
(bir şeyde) planlananın gerisinde kalmak
241
Öbek Fiiller
fall behind on (something)
f.
(bir şeyde) olması gerekenin altında/gerisinde kalmak
242
Öbek Fiiller
fall behind on (something)
f.
(bir şeyi) çıkaramamak/yetiştirememek
243
Öbek Fiiller
keep behind
f.
arkasında tutmak
244
Öbek Fiiller
keep behind
f.
arkasında saklamak
245
Öbek Fiiller
keep behind
f.
gerisinde durmak
246
Öbek Fiiller
keep behind
f.
gerisinde kalmak
247
Öbek Fiiller
keep behind
f.
sınıfta bırakmak
248
Öbek Fiiller
keep behind
f.
sınıf tekrarı yaptırmak
249
Öbek Fiiller
keep behind
f.
gerisinde tutmak
250
Öbek Fiiller
keep behind
f.
arkasında durmak
251
Öbek Fiiller
keep behind
f.
arkasında kalmak
252
Öbek Fiiller
lie behind someone or something
f.
birinin/bir şeyin arkasında olmak
253
Öbek Fiiller
lie behind someone or something
f.
birinin/bir şeyin gerisinde olmak
254
Öbek Fiiller
lie behind someone or something
f.
geçmişte olmak
255
Öbek Fiiller
lie behind someone or something
f.
geçmişte kalmak
256
Öbek Fiiller
lie behind someone or something
f.
geride kalmak
257
Öbek Fiiller
lie behind someone or something
f.
birinin/bir şeyin geçmişinde olmak
258
Öbek Fiiller
lie behind someone or something
f.
birinin/bir şeyin geçmişinde kalmak
259
Öbek Fiiller
put (something) behind (someone or something)
f.
(bir şeyi) geride bırakmak
260
Öbek Fiiller
put (something) behind (someone or something)
f.
(bir şeyi) arkasında bırakmak
261
Öbek Fiiller
put (something) behind (someone or something)
f.
(bir şeyi) aşmak
262
Öbek Fiiller
put (something) behind (someone or something)
f.
(birine/bir şeye bir şeyle) sırt çıkmak
263
Öbek Fiiller
put (something) behind (someone or something)
f.
(birine/bir şeye bir şeyle) destek olmak
264
Öbek Fiiller
put (something) behind (someone or something)
f.
(birine/bir şeye bir şeyle) yardım etmek
265
Öbek Fiiller
put (something) behind (someone or something)
f.
(birine/bir şeye bir şeyle) arka çıkmak
266
Öbek Fiiller
put behind
f.
geriye koymak
267
Öbek Fiiller
put behind
f.
arkaya koymak
268
Öbek Fiiller
put behind
f.
arkasına/gerisine koymak
269
Öbek Fiiller
put behind
f.
yardım/destek koymak
270
Öbek Fiiller
put behind
f.
yardım/ destek vermek
271
Öbek Fiiller
put behind
f.
bir şeyle destek çıkmak
272
Öbek Fiiller
put behind
f.
bir şeyle arka çıkmak
273
Öbek Fiiller
put behind
f.
bir şeyle sırt çıkmak
274
Öbek Fiiller
put behind
f.
geride bırakmak
275
Öbek Fiiller
put behind
f.
arkasında bırakmak
276
Öbek Fiiller
put behind
f.
aşmak
277
Öbek Fiiller
put behind
f.
geriye düşürmek
278
Öbek Fiiller
put behind
f.
alt sınıfa/kademeye geriletmek
279
Öbek Fiiller
hang behind
f.
geç çıkmak
280
Öbek Fiiller
fall behind
f.
gecikmiş borcu olmak
281
Öbek Fiiller
fall behind
f.
borcu vaktinde ödeyememek
282
Öbek Fiiller
fall behind
f.
geri çekilmek
283
Öbek Fiiller
fall behind
f.
geri adım atmak
284
Öbek Fiiller
get behind in (something)
f.
(bir şeyin) gerisinde kalmak
285
Öbek Fiiller
get behind in (something)
f.
(bir şeyde) geri kalmak
286
Öbek Fiiller
get behind in (something)
f.
(birinin/bir şeyin) arkasında kalmak
287
Öbek Fiiller
get behind in (something)
f.
(bir şeyden) eksiltmek
288
Öbek Fiiller
get behind in (something)
f.
(bir şeyden) yemek
289
Öbek Fiiller
get behind in (something)
f.
(bir şeyi) yetirememek/denkleştirememek
290
Öbek Fiiller
get behind someone/something
f.
birini/bir şeyi desteklemek
291
Öbek Fiiller
get behind someone/something
f.
birine/bir şeye arka çıkmak
292
Öbek Fiiller
get behind something
f.
bir şeyden hoşlanmak
293
Öbek Fiiller
get behind something
f.
bir şeyden zevk almak
294
Öbek Fiiller
get behind with (something)
f.
(bir şeyin) gerisinde kalmak
295
Öbek Fiiller
get behind with (something)
f.
(bir şeyde) geri kalmak
296
Öbek Fiiller
get behind with (something)
f.
(bir şeyden) eksiltmek
297
Öbek Fiiller
get behind with (something)
f.
(bir şeyden) yemek
298
Öbek Fiiller
get behind with (something)
f.
(bir şeyi) yetirememek/denkleştirememek
299
Öbek Fiiller
go behind back
f.
arkadan iş çevirmek
300
Öbek Fiiller
hang behind (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) gerisinde kalmak
301
Öbek Fiiller
hang behind (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) arkasında kalmak
302
Öbek Fiiller
hide someone or something behind something
f.
birini/bir şeyi bir şeyin arkasına saklamak
303
Öbek Fiiller
lay behind (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) arkasına koymak
304
Öbek Fiiller
lay behind (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) arkasına yaslamak/dayamak
305
Öbek Fiiller
lay behind (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) geçmişinde olmak/kalmak
306
Öbek Fiiller
lay behind (something)
f.
(bir şeyi) düşünmeyi bırakmak
307
Öbek Fiiller
lay behind (something)
f.
(bir şeyi) geride bırakmak
308
Öbek Fiiller
lay behind (something)
f.
(bir şeyi) arkasında bırakmak
309
Öbek Fiiller
lay behind (something)
f.
(bir şeyin) arkasında olmak/durmak
310
Öbek Fiiller
lay behind (something)
f.
(bir şeyin) arkasında yer almak
311
Öbek Fiiller
lay behind (something)
f.
(bir şeyin) arkasında konumlanmak
312
Öbek Fiiller
lay behind (something)
f.
(bir şeyin) kökeninde olmak/yatmak
313
Öbek Fiiller
lay behind (something)
f.
(bir şeyin) tetikleyicisi olmak
314
Öbek Fiiller
lay behind (something)
f.
(bir şeyin) altında yatan neden/sebep olmak
315
Öbek Fiiller
place behind
f.
gereken ilgiyi göstermemek
316
Öbek Fiiller
place behind
f.
arkasına yerleştirmek
317
Öbek Fiiller
place behind
f.
daha alt sırada yer almak
318
Öbek Fiiller
place behind
f.
daha az sevgi ve saygı göstermek
319
Öbek Fiiller
place behind
f.
daha az önem vermek
320
Öbek Fiiller
place behind
f.
arkasında/gerisinde bitirmek
321
Öbek Fiiller
place behind
f.
(sıralamada/yarışmada birinin) arkasına/gerisine/altına yerleşmek
322
Öbek Fiiller
place behind
f.
göz ardı etmek
323
Öbek Fiiller
place behind
f.
daha arkaya/aşağıya koymak
324
Öbek Fiiller
place behind
f.
ihmal etmek
325
Öbek Fiiller
place behind
f.
daha az değer vermek
326
Öbek Fiiller
run behind
f.
arkasından koşmak/takip etmek
327
Öbek Fiiller
run behind
f.
peşinden koşmak
328
Öbek Fiiller
run behind
f.
peşinden koşarak takip etmek
329
Öbek Fiiller
run behind
f.
arkasına koşmak/kaçmak/saklanmak
330
Öbek Fiiller
run behind
f.
arkasına sığınmak
331
Öbek Fiiller
run behind
f.
-e sığınmak
332
Öbek Fiiller
run behind
f.
programın gerisinde olmak
333
Öbek Fiiller
run behind
f.
geç kalmak
334
Öbek Fiiller
slouch behind
f.
arkasında çöküp kalmak
335
Öbek Fiiller
slouch behind
f.
arkasına çökmek/çömelmek
336
Öbek Fiiller
slouch behind (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) arkasında çöküp kalmak
337
Öbek Fiiller
slouch behind (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) arkasına çökmek
338
Öbek Fiiller
slouch behind (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) arkasına eğilmek
339
Öbek Fiiller
slouch behind (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) arkasına çömelmek
340
Öbek Fiiller
stand behind (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) arkasında durmak/yer almak
341
Öbek Fiiller
stand behind (something)
f.
(bir şeyden) emin olmak/durmak
342
Öbek Fiiller
stand behind (something)
f.
(bir şeyin) arkasında durmak
343
Öbek Fiiller
stop behind (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) arkasında/arkasına durmak
344
Öbek Fiiller
tag along behind (someone)
f.
(birinin) arkasından gelmek/gitmek
345
Öbek Fiiller
tag along behind (someone)
f.
(birinin) peşine takılmak
346
Öbek Fiiller
tag along behind (someone)
f.
(biriyle) beraber gelmek/gitmek
347
Öbek Fiiller
trail behind
f.
takip etmek
348
Öbek Fiiller
trail behind
f.
peşinden gitmek
349
Öbek Fiiller
trail behind
f.
arkasından gitmek
350
Öbek Fiiller
trail behind
f.
peşine takılmak
351
Öbek Fiiller
trail behind
f.
gerisinden gelmek
352
Öbek Fiiller
trail behind
f.
gerisinde olmak
353
Öbek Fiiller
trail behind
f.
(geriden takip etmek
354
Öbek Fiiller
linger behind
f.
geride kalmak
355
Öbek Fiiller
linger behind
f.
geride oyalanmak
Phrases
356
İfadeler
get thee behind me
expr.
çekil önümden
357
İfadeler
get thee behind me
expr.
kaybol gözümün önünden
358
İfadeler
get thee behind me
expr.
git gözüm görmesin seni
359
İfadeler
get thee behind me
expr.
aklıma getirme dayanamıyorum/karşı koyamıyorum
360
İfadeler
behind the front
expr.
cephe gerisinde
361
İfadeler
behind every great man is a great woman
expr.
her başarılı erkeğin arkasında bir kadın vardır
362
İfadeler
behind every great man there's a great woman
expr.
her başarılı erkeğin arkasında bir kadın vardır
363
İfadeler
you can't dance at two weddings (with one behind)
expr.
iki cambaz bir ipte oynamaz
364
İfadeler
you can't dance at two weddings (with one behind)
expr.
iki karpuz bir koltuğa sığmaz
365
İfadeler
there is something behind it all
expr.
işin içinde iş var
Proverb
366
Atasözü
If two ride on a horse one must ride behind
bir çöplükte iki horoz ötmez
367
Atasözü
if two ride on a horse, one must ride behind
bir koltukta iki karpuz taşınmaz
368
Atasözü
if two ride on a horse, one must ride behind
bir ipte iki cambaz oynamaz
Colloquial
369
Konuşma Dili
kick in the behind
i.
arkasına/kıçına tekmeyi yeme
370
Konuşma Dili
kick in the behind
i.
tuz biber ekme
371
Konuşma Dili
kick in the behind
i.
tuzu biberi olma
372
Konuşma Dili
kick in the behind
i.
tüy dikme
373
Konuşma Dili
kick in the behind
i.
aşağılayıcı/alçaltıcı hayal kırıklığı/aksilik
374
Konuşma Dili
put your hand behind your head
i.
ellerini başının arkasına koy
375
Konuşma Dili
with one arm tied behind one's back
i.
gözü kapalı
376
Konuşma Dili
lag behind
f.
geride kalmak
377
Konuşma Dili
be behind
f.
arkasında olmak
378
Konuşma Dili
be behind
f.
arkada olmak
379
Konuşma Dili
be behind
f.
destekçisi olmak
380
Konuşma Dili
be behind
f.
(birinin) arkasında olmak
381
Konuşma Dili
be behind
f.
destek vermek
382
Konuşma Dili
be behind
f.
gerisinde olmak
383
Konuşma Dili
be behind
f.
gerisinde kalmak
384
Konuşma Dili
be behind
f.
gerisine düşmek
385
Konuşma Dili
be behind
f.
geri kalmak
386
Konuşma Dili
hardly dry behind the ears
s.
acemi çaylak
387
Konuşma Dili
behind its time
s.
demode
388
Konuşma Dili
behind its time
s.
köhne
389
Konuşma Dili
behind its time
s.
zamanı geçmiş
390
Konuşma Dili
behind its time
s.
eski
391
Konuşma Dili
behind its time
s.
modası geçmiş
392
Konuşma Dili
behind its time
s.
eskimiş
393
Konuşma Dili
behind its time
s.
çağın gerisinde
394
Konuşma Dili
behind its time
s.
son gelişmelerin gerisinde
395
Konuşma Dili
behind its time
s.
zamanın gerisinde
396
Konuşma Dili
behind its time
s.
geç kalmış
397
Konuşma Dili
behind its time
s.
gecikmiş
398
Konuşma Dili
behind its time
s.
programın gerisinde
399
Konuşma Dili
behind its time
s.
zaman çizelgesinin/planlamanın gerisinde
400
Konuşma Dili
behind its time
s.
sefer tarifesinin gerisine düşmüş
401
Konuşma Dili
look behind you!
expr.
arkana bak!
402
Konuşma Dili
behind bars
expr.
demir parmaklıklar ardında
403
Konuşma Dili
behind bars
expr.
cezaevinde
404
Konuşma Dili
behind the bars
expr.
hapiste
405
Konuşma Dili
behind every successful man there is a woman
expr.
her başarılı erkeğin arkasında bir kadın vardır
406
Konuşma Dili
behind closed doors
expr.
gizli
407
Konuşma Dili
with one arm tied behind one's back
expr.
eli arkasında bağlıyken bile
408
Konuşma Dili
behind bars
expr.
hapiste
409
Konuşma Dili
with one arm tied behind one's back
expr.
hiç zorluk çekmeden
410
Konuşma Dili
behind closed doors
expr.
kapalı kapılar ardında
411
Konuşma Dili
with one arm tied behind one's back
expr.
kolayca
412
Konuşma Dili
behind bars
expr.
mapusta
413
Konuşma Dili
behind the bars
expr.
parmaklıklar ardında
414
Konuşma Dili
stay right behind me
expr.
tam arkamda dur
415
Konuşma Dili
behind you!
exclam.
arkanda!
416
Konuşma Dili
behind you!
exclam.
arkana dikkat et!
417
Konuşma Dili
behind you!
exclam.
arkana bak!
Idioms
418
Deyim
the idea behind
i.
bir şeyin sebebi
419
Deyim
the idea behind
i.
altta yatan sebep
420
Deyim
the driving force behind
i.
ardındaki itici güç
421
Deyim
the driving force behind
i.
arkasındaki itici güç
422
Deyim
the brains behind something
i.
bir şeyin arkasındaki beyin
423
Deyim
the power behind the throne
i.
görünmeyen kuvvet
424
Deyim
the power behind the throne
i.
perdenin arkasındaki kişi
425
Deyim
power behind the throne
i.
perde arkasındaki kişi
426
Deyim
wet behind the ears
i.
toy
427
Deyim
power behind the throne
i.
torpil
428
Deyim
behind the eight ball
i.
zor durum
429
Deyim
the driving force (behind something)
i.
(bir şeyin arkasındaki) itici güç
430
Deyim
the driving force (behind something)
i.
(bir şeyin ardındaki) körükleyici/teşvik edici etken
431
Deyim
the driving force (behind something)
i.
(bir şeyin arkasındaki) neden/sebep
432
Deyim
the driving force (behind something)
i.
(bir şeyin arkasındaki) kışkırtıcı güç/unsur
433
Deyim
the driving force (behind something)
i.
(bir şeyin arkasındaki) motive edici güç
434
Deyim
driving force behind (something)
i.
(bir şeyin) arkasındaki itici güç
435
Deyim
driving force behind (something)
i.
(bir şeyin) ardındaki körükleyici/teşvik edici etken
436
Deyim
driving force behind (something)
i.
(bir şeyin) arkasındaki neden/sebep
437
Deyim
driving force behind (something)
i.
(bir şeyin) arkasındaki kışkırtıcı güç/unsur
438
Deyim
driving force behind (something)
i.
(bir şeyin) arkasındaki motive edici güç
439
Deyim
serve as the driving force (behind someone or something)
f.
arkasındaki neden/sebep/itici güç olmak
440
Deyim
serve as the driving force (behind someone or something)
f.
arkasında olup cesaret/güç vermek
441
Deyim
take (one) behind the woodshed
f.
(birini) büyük bir gizlilikle azarlamak
442
Deyim
take (one) behind the woodshed
f.
(birini) büyük bir gizlilikle paylamak
443
Deyim
take (one) behind the woodshed
f.
(birini) büyük bir gizlilikle cezalandırmak
444
Deyim
take (one) behind the woodshed
f.
(birine) büyük bir gizlilikle çıkışmak
445
Deyim
take (one) behind the woodshed
f.
(birine) büyük bir gizlilikle memnuniyetsizliğini belirtmek
446
Deyim
not dry behind the ears
f.
acemi olmak
447
Deyim
be wet behind the ears
f.
acemi olmak
448
Deyim
hardly dry behind the ears
f.
acemi olmak
449
Deyim
wet behind the ears
f.
ağzı süt kokmak
450
Deyim
not dry behind the ears
f.
ağzı süt kokmak
451
Deyim
hardly dry behind the ears
f.
ağzı süt kokmak
452
Deyim
be wet behind the ears
f.
ağzı süt kokmak
453
Deyim
leave behind
f.
ardında bırakmak
454
Deyim
lie behind
f.
arkasında yatmak
455
Deyim
go behind
f.
arkasındaki anlama inmek
456
Deyim
talk behind someone's back
f.
arkasından konuşmak
457
Deyim
throw one's weight behind something
f.
bütün varlığıyla desteklemek
458
Deyim
be stuck behind a desk all day
f.
bütün gün ofiste tıkılı kalmak
459
Deyim
lie behind something
f.
bir şeyin arka planında yer almak
460
Deyim
become the driving force behind someone
f.
birinin arkasındaki itici güç olmak
461
Deyim
put someone behind bars
f.
birisini hapse göndermek
462
Deyim
put one's weight behind something
f.
bütün varlığıyla desteklemek
463
Deyim
do something behind someone's back
f.
birisinin arkasından iş çevirmek
464
Deyim
be stuck behind a desk all day
f.
bütün gün ofiste çakılı kalmak
465
Deyim
be the driving force behind someone
f.
birinin arkasındaki itici güç olmak
466
Deyim
do something behind one's back
f.
birisinin arkasından iş çevirmek
467
Deyim
fall even further behind
f.
çok geride kalmak
468
Deyim
be behind the times
f.
çağdışı olmak
469
Deyim
be behind the times
f.
demode olmak
470
Deyim
die behind the wheel
f.
direksiyon başında ölmek
471
Deyim
be behind the times
f.
çağın gerisinde kalmış olmak
472
Deyim
wet behind the ears
f.
dünkü çocuk olmak
473
Deyim
die behind the wheel
f.
direksiyonda ölmek
474
Deyim
be behind the wheel
f.
direksiyonda olmak
475
Deyim
go behind
f.
derinine inmek
476
Deyim
not dry behind the ears
f.
dünkü çocuk olmak
477
Deyim
hardly dry behind the ears
f.
dünkü çocuk olmak
478
Deyim
be behind the eight ball
f.
çıkmaza girmek
479
Deyim
be behind the eight ball
f.
çıkmaza düşmek
480
Deyim
get behind the wheel
f.
direksiyona geçmek
481
Deyim
get behind
f.
desteklemek
482
Deyim
do something with one arm tied behind one's back
f.
hiç zorlanmadan yapmak
483
Deyim
leave behind
f.
geride bırakmak
484
Deyim
be behind the eight ball
f.
içinden çıkamamak
485
Deyim
burn one's bridges behind one
f.
köprüleri atmak
486
Deyim
lag behind
f.
nal toplamak
487
Deyim
be behind the times
f.
örümcek kafalı olmak
488
Deyim
be behind the eight ball
f.
meteliksiz olmak
489
Deyim
throw one's weight behind something
f.
olanca güçle destek vermek
490
Deyim
lie behind
f.
nedeni olmak
491
Deyim
get behind the eight ball
f.
meteliksiz olmak
492
Deyim
put one's weight behind something
f.
olanca güçle destek vermek
493
Deyim
go behind
f.
satır aralarını kavramak
494
Deyim
die behind the wheel
f.
şoför mahallinde ölmek
495
Deyim
fall behind schedule
f.
programın gerisine düşmek
496
Deyim
follow hard behind
f.
peşini bırakmamak
497
Deyim
get behind the eight ball
f.
parasız kalmak/olmak
498
Deyim
be behind the eight ball
f.
parasız kalmak/olmak
499
Deyim
hardly dry behind the ears
f.
toy olmak
500
Deyim
be behind the eight ball
f.
tıkanıp kalmak
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of behind
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy