arkasına - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

arkasına



"arkasına" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 3 sonuç

Türkçe İngilizce
General
arkasına behind ed.
arkasına ahind ed.
Technical
arkasına back of expr.

"arkasına" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 246 sonuç

Türkçe İngilizce
General
marşandizin arkasına takılan ve demiryolu görevlilerini taşıyan cumbalı vagon caboose i.
vesika arkasına bir şey yazma endorsing i.
çek veya poliçenin arkasına imza atma endorsing i.
arkasına imza atılmış belge endorsable instrument i.
şöminenin arkasına konan küllük backlog i.
trafikte diğer araçların arkasına yapışan araç tail gater i.
marşandizin arkasına takılan ve demiryolu görevlilerini taşıyan cumbalı vagon guard's van i.
çek veya poliçenin arkasına imza atan endorsor i.
vesika arkasına bir şey yazan endorsor i.
evin ana binasının arkasına yapılan bina (dış tuvalet/müştemilat vb) backhouse i.
arkasına yaslanarak yeme accubation i.
saçın arkasına takılan uzun dişli geniş süs tarağı backcomb i.
zarfın arkasına ulaşma tarihini ve yerini belirtmek için postane tarafından vurulan damga backstamp i.
zarfın arkasına vurulan damga backstamp i.
ucuz taşın arkasına daha fazla parlaklık sağlamak için uygulanan kaplama chaton i.
başın arkasına süs amaçlı takılan uzun dişli geniş tarak tucking-comb i.
başın arkasına süs amaçlı takılan uzun dişli geniş tarak back comb i.
başın arkasına takılan örtü volet [obsolete] i.
mont veya ceket gibi giysilerin arkasına yerleştirilen ve biraz gevşek duran yarım kemer veya bağcık martingale i.
boğa güreşçilerinin arkasına sığındığı ahşap duvar burladero i.
araç arkasına bağlı paraşüt ile gerçekleştirilen bir spor parakiting i.
araba veya motorbot arkasına bağlanan paraşüt parasail i.
arkasına koyulma postposition i.
şömine arkasına yerleştirilen dekoratif demir levha fireback i.
telefonu daha rahat tutmak için arkasına yapıştırılan aparat phone grip i.
saat sarkacının hareketini kolaylaştırmak için duvar saatinin arkasına çakılan çivi spur i.
arkasına yazmak indorse f.
arkasına almak be backed f.
arkasına yazmak endorse f.
arkasına sığınmak hide behind something f.
arkasına sığınmak take shelter behind f.
arkasına sığınmak take refuge behind f.
arkasına sığınmak hide behind something or someone f.
arkasına gizlenmek hide behind f.
arkasına bakmak look back f.
arkasına imza etmek endorse f.
arkasına sığınmak hide behind f.
arkasına saklanmak hide behind f.
arkasına/arkasını çevirmek turn backwards f.
kazağın önünü arkasına giymek wear a sweater back-to-front f.
kazağın önünü arkasına giymek get the jumper/sweater on back to front f.
arkasına takılmak tag f.
bir arabanın arkasına doğru sürmek rear end f.
arkasına sıçratmak backwash f.
fotoğraf çerçevesinin arkasına destek için çubuklar dizmek cradle a picture f.
arkasında boşluk bırakarak bir notun arkasına isim yazmak indorse in blank f.
arkasına ret gerekçesini yazmak note a bill f.
arkasına yazmak endoss [obsolete] f.
(enfiye) dudak arkasına koymak lip f.
arkasına koymak postpone f.
arkasına koymak postpose [obsolete] f.
arkasına koymak postposit f.
arkasına almak street [australia] f.
arkasına yaslanmış recumbent s.
arkasına başka bir araç takılmış tailgated s.
arkasına imza atılmış endorsable s.
güneşi arkasına alarak with the sun zf.
birbiri arkasına one after another zf.
sahne arkasına upstage zf.
Phrasals
dansta partneri döndürerek arkasına geçtikten sonra orijinal pozisyona dönmek cast off f.
hızla arkasına dönmek spin around f.
hızla arkasına dönmek swing around f.
arkasına bakmak look beyond f.
(birini veya bir şeyi başka birinin veya bir şeyin) arkasına yerleştirmek place behind (someone or something) f.
(sıralamada/yarışmada birinin) arkasına/gerisine/altına yerleşmek place behind (someone or something) f.
arkasına çökmek slump behind (someone or something) f.
arkasına çöküvermek slump behind (someone or something) f.
arkasına düşmek slump behind (someone or something) f.
arkasına yığılmak slump behind (someone or something) f.
arkasına yığıla kalmak slump behind (someone or something) f.
arkasına kendini atmak slump behind (someone or something) f.
arkasına bir göz atmak glance back f.
arkasına dizilmek line up behind f.
arkasına yaslanmak lean back f.
arkasına yaslanmak lie back f.
arkasına yaslanmak lean backwards f.
bir şeyin arkasına çökmek slouch behind something f.
bir şeyin arkasına saklanmak hide behind someone f.
bir şeyi birinin arkasına koymak put something behind someone f.
bir şeyin arkasına kaçmak dodge behind something f.
birini bir şeyin arkasına gizlemek/saklamak hide someone behind something f.
bulutların arkasına gizlenmek go in f.
rüzgarı arkasına alarak rotasında ilerlemek fill away f.
(birinin/bir şeyin) arkasına/önüne park etmek park (someone or something) in f.
arkasına/önüne park etmek park in f.
arkasına/gerisine koymak put behind f.
arkasına yaslanmak settle back f.
(bir şeyi başka bir şeyi) arkasına almış biçimde görmek see (something) against (something else) f.
(bir şeyi başka bir şeyi) arkasına almış biçimde görmek see something against something f.
(birinin) arkasına geçmek go after (someone) f.
birini/bir şeyi bir şeyin arkasına saklamak hide someone or something behind something f.
(birinin/bir şeyin) arkasına koymak lay behind (someone or something) f.
(birinin/bir şeyin) arkasına yaslamak/dayamak lay behind (someone or something) f.
(birinin) arabasının arkasına/önüne/çıkışına park etmek park (one) in f.
(birinin) arkasına/çıkışına/önüne park etmek park (one) in f.
arkasına yerleştirmek place behind f.
(sıralamada/yarışmada birinin) arkasına/gerisine/altına yerleşmek place behind f.
arkasına koşmak/kaçmak/saklanmak run behind f.
arkasına sığınmak run behind f.
-i arkasına almış biçimde görmek see against f.
arkasına çökmek/çömelmek slouch behind f.
(birinin/bir şeyin) arkasına çökmek slouch behind (someone or something) f.
(birinin/bir şeyin) arkasına eğilmek slouch behind (someone or something) f.
(birinin/bir şeyin) arkasına çömelmek slouch behind (someone or something) f.
(birinin/bir şeyin) arkasında/arkasına durmak stop behind (someone or something) f.
Phrases
asla arkasına bakmadı have never looked back expr.
asla arkasına bakmadı have not looked back expr.
Colloquial
arkasına/kıçına tekmeyi yeme kick in the behind i.
ellerini başının arkasına koy put your hand behind your head i.
kalçayı iki yana sallarken ellerin de ters yönde kalçanın önünden arkasına doğru hareket ettirildiği dans figürü the floss i.
Idioms
birbiri arkasına gerçekleşen komik/gülünç olaylar comedy of errors i.
(biri) rüzgarı arkasına alma wind at (one's) back i.
ticari olarak rüzgarı arkasına almak have tailwinds f.
peşine/arkasına düşmek be out to get (one) f.
peşine/arkasına düşmek be out to get someone f.
arkasına bakmadan kaçmak run like hell f.
arkasına/geriye dönüp bakmak look back at f.
arkasına/geriye dönüp bakmak look back on f.
yakaladığı olumlu hava/arkasına aldığı rüzgar ile hareket etmek/gelişmek ride on a wave f.
yakaladığı olumlu hava/arkasına aldığı rüzgar ile hareket etmek/gelişmek ride on the wave f.
yakaladığı olumlu hava/arkasına aldığı rüzgar ile hareket etmek/gelişmek ride the wave of something f.
yakaladığı olumlu hava/arkasına aldığı rüzgar ile hareket etmek/gelişmek ride a wave of something f.
(birinin) desteğini arkasına/yanına almak get/keep somebody onside f.
(birinin/bir şeyin) arkasına geçmek/girmek get behind (someone or something) f.
arkasına dönüp bakmamak have never looked back f.
rüzgarı arkasına almak have the wind at your back f.
asla arkasına bakmamak never look back f.
arkasına bakmak check (one's) six f.
suçunu bilmesine rağmen ukala/umursamaz bir tavrın arkasına gizlenmek look like the cat that ate the canary f.
(birini) parmaklıkların arkasına göndermek put (one) behind bars f.
rüzgarı arkasına alıp off the wind s.
arkasına bakmadan without a backward glance expr.
arkasına dönüp bakmadan without a backward glance expr.
bir şeyin arkasına saklanarak under the pretext of expr.
bir şeyin arkasına saklanarak under colour of expr.
önünü arkasına back to front expr.
(bir şeyin) arkasına saklanmış under cover of (something) expr.
(bir şeyin) arkasına gizlenmiş/sığınmış under cover of (something) expr.
Trade/Economic
poliçenin arkasına imza atıp onaylama endorsement i.
arkasına yazmak endorse f.
(çek) arkasına kendini alacaklı belirtmek için imza atmak indorse [uk] f.
Technical
ayakkabı arkasına takviye için konan kösele backstay i.
arkası arkasına bağlama series operation i.
makinenin ön ve arkasına monteli işitilebilir ikaz cihazları ses deney yöntemi machine-mounted forward and reverse audible warning alarm sound test method i.
rötuşlamadan önce negatif fotoğrafın yüzeyine veya arkasına sürülen cila medium i.
kamyonetin arkasına bağlanan ön kısmı çıkıntılı römork goose neck i.
birbiri arkasına dizilmiş tandem s.
Computer
fps oyunlarında otların arkasına saklanan keskin nişancı bush wookie i.
fps oyunlarında otların arkasına saklanan oyuncu bush wookie i.
yazılımın illegal kullanımını önlemek amacıyla bilgisayarın arkasına takılan fiş dongle i.
metnin arkasına gönder send behind text expr.
metin arkasına gönder send behind text expr.
metnin arkasına behind text expr.
metnin arkasına veya önüne gönder send behind or in front of text expr.
Textile
(eldivenin arkasına) dikiş ile yapılan dekoratif çizgi hattı pointing i.
Construction
binanın içinden arkasına giden geçit back passage i.
kanalın eklüz kapaklarının arkasına yapılmış olup kapak uçlarının girdiği oyuk içeren sütun hollow quoin i.
Automotive
araçta ön koltukların arkasına monte edilmiş lamba tonneau lamp i.
araçta ön koltuğun arkasına monte edilmiş cam tonneau windshield i.
kamyonun arkasına sabitlenmiş içine alet edevat konulan kutu truck box i.
kamyonetin arkasına bağlanan ön kısmı çıkıntılı römork gooseneck i.
(aracı) bir diğer aracın tam arkasına park etme parallel-parking i.
(aracı) bir diğer aracın tam arkasına park etmek parallel-park f.
Transportation
kışın kuzeyde yük vs. taşımak için kullanılan paletli bir traktör ve arkasına takılan kızaklı vagonlar cat-train [canadian] i.
kışın kuzeyde yük vs. taşımak için kullanılan paletli bir traktör ve arkasına takılan kızaklı vagonlar cat-swing [canadian] i.
at arabasının önünden arkasına uzanan ve arabayı destekleyip yay görevi gören deri bantlardan her biri thorough brace i.
at arabasının önünden arkasına uzanan ve arabayı destekleyip yay görevi gören deri bantlardan her biri thoroughbrace i.
at arabasının önünden arkasına uzanan ve arabayı destekleyip yay görevi gören deri bantlardan her biri thorough-brace i.
Railway
(yük vagonlarını) triyaj hattında sınıflandırıp raydaki bir yükselti aracılığıyla trenlerin arkasına toplamak hump f.
Aeronautic
motorun arkasına yerleştirilmiş bir tür uçak pervanesi pusher i.
(uzay mekiği yörünge aracını) taşıması için bir hava taşıtının arkasına nakletmek mate f.
Marine
gemi başı süsünün arkasına yerleştirilmiş eğri kereste lacing i.
mürettebatın arkasına odun parçasıyla vurma cezası cobbing i.
rüzgarı arkasına alıp ilerlemek quarter f.
(gemi) rüzgarı arkasına alarak ilerlemek spoon f.
Mining
(maden kuyusunda) duvar veya kerestenin arkasına kil sıkıştırarak sızıntıyı önlemek coffer f.
Medical
arkasına eklenen sayı ile kadının kaçıncı hamileliğini olduğunu bildiren ibare gravida i.
burun arkasına ilişkin postnasal s.
Anatomy
farenks ve dilin arkasına giden duyusal sinir ninth cranial nerve i.
boynun arkasına ait kemik vb. unsur nuchal i.
peroneal arterlere eşlik eden topuktan çıkan ve bacağın arkasına doğru devam eden bir damar vena peroneus i.
peroneal arterlere eşlik eden topuktan çıkan ve bacağın arkasına doğru devam eden bir damar fibular vein i.
peroneal arterlere eşlik eden topuktan çıkan ve bacağın arkasına doğru devam eden bir damar peroneal vein i.
göz merceğinin arkasına ait retrolental s.
hyoid arkın arkasına ait hyomandibular s.
diz arkasına ait popliteal s.
diz arkasına ait poplitic s.
ön lobun arkasına doğru görülen postfrontal s.
frontal lobun arkasına doğru gelişen postfrontal s.
Pathology
başın arkasına doğru dorsocephalad zf.
Gastronomy
et kızartılırken ateşin sıcaklığını yansıtması için arkasına yerleştirilen metal pano meatscreen i.
Chemistry
eskiden aynaların arkasına uygulanan cıvalı karışım quicksilvering i.
Zoology
(bazı çift kabuklularda) ağız kısmının hem önünde hem arkasına doğru uzanan amphidetic s.
Agriculture
yeraltı kanalı açan bir bilyenin dişin arkasına çekildiği dikey bıçaklı kirizma pulluğu mole drainer i.
yeraltı kanalı açan bir bilyenin dişin arkasına çekildiği dikey bıçaklı kirizma pulluğu mole plow i.
Breeding
atların arkasına bağlanan v şeklindeki araç ile yük çekmek travoy i.
atların arkasına bağlanan v şeklindeki araç ile kütük veya kereste taşımak travoy i.
History
geçmiş dönemlerde saçın arkasına takılan bir peruk bagwig i.
Military
saldırı durumunda indirilmek üzere geçidin arkasına koyulan sivri uçlu ve demirli bir dizi uzun ve kalın kereste orgue i.
düşmanın yanından dolanıp arkasına geçmek outflank f.
top menzilini belirlemek için bir hedefin önüne ve arkasına ateş etmek bracket f.
zırhın arkasına konmuş casemated s.
Hunting
devenin arkasına monte edilerek döner bir mekanizmayla desteklenen küçük top zumbooruk i.
Sport
bir su motorunun arkasına bağlanıp kayak kullanılmadan yapılan su kayağı barefoot waterskiing i.
bir su motorunun arkasına bağlanıp kayak kullanılmadan yapılan su kayağı barefoot skiing i.
bir su motorunun arkasına bağlanıp kayak kullanılmadan yapılan su kayağı barefooting i.
bir su motorunun arkasına bağlanıp kayak kullanılmadan yapılan su kayağı bare-foot waterskiing i.
katılımcının bir halat yardımıyla sürat teknesinin arkasına bağlandığı ve ayağına özel bir çeşit kayak taktığı spor türü water-ski i.
(krikette) birbiri arkasına yuvarlanan altı top over i.
(bilardo) bir oyunun başlangıcında isteka toplarının arkasına yerleştirildiği düz çizgi baulk line i.
(bilardo) bir oyunun başlangıcında isteka toplarının arkasına yerleştirildiği düz çizgi balk line i.
(bilardo) bir oyunun başlangıcında isteka toplarının arkasına yerleştirildiği düz çizgi string line i.
(bilardo) bir oyunun başlangıcında isteka toplarının arkasına yerleştirildiği düz çizgi baulkline i.
(bilardo) bir oyunun başlangıcında isteka toplarının arkasına yerleştirildiği düz çizgi baulk-line i.
rakibin arkasına dolanmak go behind f.
buz hokeyinde diski oyuncuların hiçbiri dokunmadan karşı takımın gol çizgisinin arkasına geçirmek ice the puck f.
karşı takımın defans hattının arkasına sarkan bir oyuncuya atılan (pas) backdoor s.
Football
defansın arkasına atılan paslar through balls behind the defense i.
defansın arkasına atılan pas through pass behind the defense i.
defansın arkasına atılan pas through ball behind the defense i.
defansın arkasına atılan paslar through passes behind the defense i.
savunmanın arkasına atılan pas through ball behind the defense i.
savunmanın arkasına atılan paslar through passes behind the defense i.
savunmanın arkasına atılan pas through pass behind the defense i.
savunmanın arkasına atılan paslar through balls behind the defense i.
(amerikan futbolunda) hücum eden takımın topu kendi gol çizgisinin arkasına indirmesi safety i.
(amerikan futbolunda) hücum eden takımın topu kendi gol çizgisinin arkasına indirmesi ile karşı takıma 2 puan kazandıran sayı safety i.
oyuncunun topu kendi gol çizgisinin arkasına kadar götürüp yere dokundurması veya bununla alınan sayı safety touchdown i.
aniden defansın arkasına sarkmak cut behind f.
Card
kartın arkasına veya ucuna hile amacıyla belirsiz bir işaret koymak mark f.
Art
sunak veya komünyon masasının üstüne ve arkasına yerleştirilmiş süslü paravan altarpiece i.
sunak veya komünyon masasının üstüne ve arkasına yerleştirilmiş süslü paravan reredos i.
Music
bir kayıttan kısa bir alıntı yapıp arkasına farklı müzik döşeme süreci sampling i.
kemanın arkasına benzeyen fiddleback s.
Painting
destek sağlamak ve kırışmayı önlemek için tuvalin arkasına yapıştırılan ahşap şeritli yapı cradle i.
Theatre
diğer oyuncuları sahne arkasına iten oyuncu upstager i.
antik yunan tiyatrosunda oditoryumdan sahne arkasına geçilen geçit parodos i.
antik yunan tiyatrosunda oditoryumdan sahne arkasına geçilen geçit parodus i.
(tiyatro veya oditoryumda) alt katta sahne önünden başlayıp paradilerin arkasına kadar uzanan bölüm parquette i.
(başka bir oyuncuyu) sahne arkasına itmek upstage f.
sahne arkasına doğru off zf.
Bookbindery
(ciltsiz kitabın arkasına) çentik atmak saw f.
Archaic
bir şekli dikleştirmek için arkasına yerleştirilen tahta monitor i.
Entomology
böceklerde göğsün arkasına ait veya ilgili notal s.
Modern Slang
add/adhd (hiperaktivite)'nin arkasına sığınma add card i.
Theater
sahne önü değiştirilirken sahne arkasına çekilen perde olio i.