weapon - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

weapon

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"weapon" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 8 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
weapon i. silah
General
weapon i. silah
weapon i. pusat
Zoology
weapon i. (hayvan vücudunda) saldırı veya savunmada kullanılan kısım
Military
weapon i. herhangi bir harp aleti
weapon i. silah
weapon f. silahlandırmak
Slang
weapon i. penis

"weapon" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 285 sonuç

İngilizce Türkçe
General
edged weapon i. sivri uçlu silah (kılıç, bıçak vb)
shoulder weapon i. dipçikli silah
heavy weapon i. ağır silah
conventional weapon i. konvansiyonel silah
antiaircraft weapon i. uçaksavar
weapon systems i. silah sistemleri
multiple weapon control panel i. çoklu silah kontrol panel
murder weapon i. cinayet silahı
weapon system i. silah sistemi
murder weapon i. suç aleti (cinayet)
electroshock weapon i. şok tabancası
siege weapon i. kuşatma silahı
edged weapon i. kesici silah
earthquake weapon i. deprem silahı
a psychic weapon i. psişik bir silah
a deadly weapon i. ölümcül bir silah
massacre weapon i. katliam silahı
melee weapon i. yakın dövüş silahı
precision weapon i. hassas silah
oil weapon i. petrol silahı
service weapon i. beylik silahı
service weapon i. beylik tabancası
dangerous weapon i. tehlikeli silah
primitive weapon i. ilkel silah
have a weapon on f. silah bulundurmak
shoot a weapon at close range f. yakın mesafeden ateş etmek
(shoot a weapon) at close range f. yakın mesafeden ateş etmek
aim a weapon f. silah yöneltmek
aim a weapon f. silahı bir şahsa yöneltmek
(one's fingerprints) be on the murder weapon f. cinayet silahında parmak izleri olmak
disassemble the weapon f. silahı sökmek
Colloquial
secret weapon i. gizli silah
lethal weapon i. ölümcül silah
holster your weapon expr. silahını kılıfına koy
holster your weapon expr. silahını kılıfına sok
Idioms
a double-edged weapon i. hem iyi hem kötü tarafı olan durum
a double-edged weapon i. hem avantajlı hem dezavantajlı durum
a double-edged weapon i. hem yararlı hem zararlı durum
a double-edged weapon i. iki tarafı keskin kılıç
be a double-edged weapon f. hem iyi hem kötü yanı olmak
be a double-edged weapon f. hem avantajı hem de dezavantajı olmak
be a double-edged weapon f. hem iyi hem kötü yanı olmak
be a double-edged weapon f. hem avantajı hem dezavantajı olmak
Speaking
your fingerprints are on the murder weapon expr. cinayet silahında parmak izleriniz var
their secret weapon expr. onların gizli silahı
toss the weapon expr. silahı at
put the weapon down expr. silahı yere bırak
do you have a weapon on you? expr. üstünde silah var mı?
Trade/Economic
weapon industry i. silah endüstrisi
Law
deadly weapon i. öldürücü silah
dangerous weapon i. ölümcül silah
deadly weapon i. ölümcül silah
lethal weapon i. öldürücü silah
offensive weapon i. saldırı silahı
carrying weapon i. silah taşıma
offensive weapon i. suç aleti
deadly weapon i. tehlikeli silah
dangerous weapon i. tehlikeli silah
electroshock weapon f. elektro şok cihazı
by weapon expr. silahla
Politics
offensive weapon i. taarruz silahı
offensive weapon i. tehlikeli silah
doomsday weapon i. yıkıcı taktik
doomsday weapon i. tehlikeli silah
doomsday weapon i. yıkıcı strateji
doomsday weapon i. son çare
doomsday weapon i. son vuruş
Institutes
section of weapon, ammunition, rocket and missile systems i. silah mühimmat roket ve füze sistemleri şubesi
department of weapon systems i. silah sistemleri dairesi
section of weapon systems and ammunition i. silah sistemleri ve mühimmat şubesi
Technical
earthquake weapon i. deprem silahı
automatic weapon i. otomatik silah
weapon system video i. uçak veya gemilerdeki video kamera sistemlerinin kaydettiği görüntüler
weapon system video i. silah sistemi görüntüleme sürecinde işlemleme, düzenleme ve iletim
weapon system video (wsv) i. silah sistemi görüntüleme sürecinde kullanılan gerçek teçhizat
Computer
weapon change i. silah değiştirme
Medical
chemical weapon i. kimyasal silah
Psychology
weapon-focus effect i. silah odağı etkisi
Physics
atomic weapon i. atom silahı
weapon-grade plutonium i. demonte edilen nükleer silahlardan elde edilip plütonyum kuyularında depolanan plütonyum 239
Chemistry
buried chemical weapon i. gömülü kimyasal silah
abandoned chemical weapon i. terkedilmiş kimyasal silah
Biology
mass casualty biological weapon i. biyolojik kitle imha silahı
Social Sciences
traditional weapon [south african] i. (güney afrika'da) kabile törenlerinde sergilenen önemli bir silah
History
weapon salve i. sempati tozu
weapon salve i. (ortaçağ'da) yarayı iyileştirmesi için silaha merhem uygulama
Environment
minimum residual radioactivity weapon i. asgari kalıcı radyoaktivite silahı
fission weapon i. fisyon silahı
nominal weapon i. itibari silah
subkiloton weapon i. kiloton altı silah
nuclear weapon incident i. nükleer silah olayı
nuclear weapon effect i. nükleer silah etkisi
nuclear weapon debris i. nükleer silah atığı
nuclear weapon manoeuvre i. nükleer sila manevrası
nuclear weapon significant incident i. nükleer silah önemli olayı
non-nuclear electromagnetic pulse weapon i. nükleer olmayan elektromanyetik puls silahı
nuclear weapon exercise i. nükleer silah kullanma denemesi
nuclear weapon employment time i. nükleer silah kullanım zamanı
nuclear weapon deficiency i. nükleer silah açığı
nuclear weapon accident i. nükleer silah kazası
radiation dispersal weapon i. radyasyon saçan herhangi bir silah
weapon residue i. silah kalıntısı
weapon debris i. silah atığı
weapon component i. silah bileşeni
salted weapon i. tuzlanmış silah
gun-type weapon i. top veya tüfek tipi silah
boosted fission weapon i. yükseltilmiş fisyon silahı
high power microwave weapon i. yüksek güçlü mikrodalga silahı
Military
cew (conducted electrical weapon) i. elektroşok tabancası
nominal weapon i. yaklaşık 20 kilotonluk verim üreten bir nükleer silah
nuclear weapon maneuver i. nükleer silah manevrası
nuclear weapon maneuver i. nükleer operasyonel hazırlıkla doğrudan ilgili olmayan işlem
nuclear weapon(s) accident i. nükleer silah olayı
theatre nuclear weapon i. harekat alanı nükleer silahları
thermonuclear weapon i. gerekli yüksek sıcaklıkların fisyon aracılığıyla elde edildiği bir silah
close-in weapon system (ciws) i. bir tür kısa menzilli gemi hava savunma sistemi
weapon alfa i. alfa silahı
heavy antitank weapon i. ağır tanksavar silahı
aerodynamic weapon system i. aerodinamik silah sistemi
heavy weapon ammunition i. ağır silah cephanesi
major weapon system i. ana silah sistemi
atomic weapon i. atom silahı
heavy assault weapon i. ağır hücum silahı
antipersonnel weapon i. antipersonel silah
minimum residual radioactivity weapon i. asgari kalıcı etkisi olan silah
militarily significant weapon i. askeri önemde silah
ballistic weapon i. balistik silah
antiplant weapon i. bitki yokedici silah
biological weapon i. biyolojik silah
concealed weapon i. bilerek saklanan silah
area saturation weapon i. bölgeyi yoğun ateş altında tutan silah
major-calibre weapon i. büyük çaplı silah
biological and toxic weapon convention i. biyolojik ve toksik silahlar konvansiyonu
implosion weapon i. çökertme silahı
dual capable weapon i. çift maksatlı silah
very short-range air defence weapon system i. çok kısa mesafe hava savunma silah sistemi
dual-purpose weapon i. çifte amaçlı silah
dual purpose weapon i. çift maksatlı silah
multiple antiaircraft weapon i. çok namlulu hava savunma silahı
dual-purpose weapon i. çift maksatlı silah
multipurpose close support weapon i. çok maksatlı yakıt destek silahı
multi capable weapon i. çok maksatlı silah
supporting weapon i. destek silahı
sea-dumped chemical weapon i. denize dökülen kimyasal silah
antisubmarine weapon i. denizaltı tahrip silahı
shoulder weapon i. dipçik tabanlı silah
mobile hostile weapon locating radar i. düşman silahlarının yerini tespit eden seyyar radar
primary weapon i. esas silah
old chemical weapon i. eski kimyasal silah
all purpose hand held weapon i. elde taşınan genel maksat silahı
fusion weapon i. füzyon silahı
recoil operated weapon i. geri tepmeli silah
recoilless weapon i. geri tepmesiz silah
genetic weapon i. genetik silah
concealed weapon i. gizli olarak taşınan veya saklanan silah
air delivered weapon i. havadan sevk edilen silah
weapon selector i. hedef selektörü
weapon selector i. hedef seçici
aerospace weapon i. hava-uzay silahı
anti-aircraft weapon i. hava savunma silahı
light weapon ammunition i. hafif silah cephanesi
airborne assault weapon i. havadan taşınan taarruz silahı
light weapon i. hafif silah
air-to-ground weapon i. hava-yer silahı
anti-animal weapon i. hayvan öldürücü silah
air-to-air weapon i. hava-hava silahı
light anti-tank weapon i. hafif tanksavar silahı
binary chemical weapon i. ikili kimyasal silah
binary weapon i. ikili silah
implosion weapon i. içte tetikleyici silah
beam weapon i. ışın silahı
enclosed weapon system i. kapalı silah sistemi
enclosed weapon station i. kapalı silah istasyonu
subkiloton weapon i. kiloton altı silah
chemical weapon i. kimyasal silah
chemical warfare weapon i. kimyasal harp silahı
chemical weapon production facility i. kimyasal silah üretim tesisi
weapon of mass destruction i. kitle imha silahı
chemical weapon destruction facility i. kimyasal silah imha tesisi
chemical weapon storage facility i. kimyasal silah depolama tesisi
kiloton weapon i. kiloton silah
weapon platform i. kundak ve kundak kolları
conventional weapon i. konvansiyonel silah
self-propelled weapon i. kundağı motorlu silah
minor-calibre weapon i. küçük çaplı kıyı silahı
megaton weapon i. megatonluk silah
laser guided weapon i. lazer güdümlü silah
laser-guided weapon i. lazer güdümlü silah
megaton weapon i. megaton silahı
ranged weapon i. menzilli silah
missile weapon i. menzilli silah
weapon storage structure sensor i. mühimmat depolarında kullanılan sensör
nuclear weapon degradation i. nükleer başlık bozukluğu
nominal weapon i. nominal silah
nuclear weapon employment time i. nükleer silah kullanma zamanı
point air defence weapon i. nokta hava savunma silahı
nuclear weapon state i. nükleer silaha sahip devleti
nuclear weapon manoeuvre i. nükleer silah manevrası
nuclear weapon i. nükleer silah
nuclear weapon exercise i. nükleer silah tatbikatı
nuclear weapon accident i. nükleer silah kazası
nuclear weapon allocation i. nükleer silah tahsisi
nuclear weapon system i. nükleer silah sistemi
nuclear weapon debris i. nükleer silah kalıntısı
nuclear weapon surety i. nükleer silah emniyeti
non-lethal chemical weapon i. öldürücü olmayan kimyasal silah
automatic weapon i. otomatik silah
non-lethal weapon i. öldürücü olmayan silahlar
infantry support weapon i. piyade destek silahı
particle beam weapon i. parçacık ışın silahı
field artillery general support weapon i. sahra topçusu genel destek silahı
weapon station i. savaş istasyonu
assault weapon i. saldırı silahı
field artillery direct support weapon i. sahra topçusu doğrudan destek silahı
radiological weapon i. radyolojik silah
radiological weapon i. radyoaktif silah
weapon system i. silah sistemi
weapon system logistic officer i. silah sistemi lojistik subayı
weapon-target line i. silah-hedef hattı
weapon security and survivability system i. silah güvenlik ve beka sistemi
weapon storage site i. silah depolama bölgesi
weapon system trainer set i. silah sistem eğitimi araç gereç takımı
weapon control order i. silah kontrol emri
weapon training i. silah eğitimi
weapon system operator i. silah sistem operatörü
weapon acceptance test i. silah kabul deneyi
weapon signature i. silah tanıma özelliği
weapon emplacement i. silah mevzii
weapon system manager i. silah sistem yöneticisi
weapon system officer i. silah sistem subayı
weapon sight i. silah dürbünü
weapon debris i. silah kalıntısı
weapon system employment concept i. silah sistemi kullanma konsepti
weapon and pay load identification i. silah ve taşınabilir yük tanımlaması
weapon target line i. silah hedef hattı
weapon engagement zone i. silah hedef karşılama bölgesi
sophisticated weapon i. sofistike silah
weapon and ammunition smuggling i. silah-mühimmat kaçakçılığı
weapon locating radar i. silah tespit radarı
weapon debris (nuclear) i. silah kalıntısı (nükleer)
pole weapon i. sırıklı silah
weapon pit i. silah mevzii
rapid fire weapon i. seri ateşli silah
weapon platform i. silah sehpaları
strategic nuclear weapon i. stratejik nükleer silah
nominal weapon i. sonuç alıcı silah
static weapon i. statik silah
secondary weapon i. tali silah
thermonuclear weapon i. termonükleer silah
tactical nuclear weapon i. taktik nükleer silah
tactical nuclear weapon employment i. taktik nükleer silah kullanımı
gun type weapon i. top tipi silah
antimechanized weapon i. tanksavar silahı
single shot weapon i. tek ateşli silah
antitank weapon i. tanksavar silahı
toxin weapon i. toksin silahı
nuclear weapon suballocation i. tali nükleer silah tahsisi
salted weapon i. takviye edilmiş silah
antitank weapon i. tanksavar silah
long barreled weapon i. uzun namlulu silah
anti-aircraft weapon i. uçaksavar silahı
anti-satellite weapon i. uydusavar silah
secondary weapon i. yardımcı silah
flat trajectory weapon i. yatık mermi yollu silah
semi-automatic weapon i. yarı otomatik silah
directed energy weapon i. yönlendirilmiş enerji silahı
boosted rocketfield artillery weapon i. zengin karışımlı roket topçu silahı
smooth-bore weapon i. yivsiz silah
atomic weapon i. nükleer reaksiyondan güç alan kitle imha silahı
enhanced radiation weapon i. nötron bombası
enhanced radiation weapon i. gelişmiş radyasyon silahı
weapon and payload identification i. silah ve taşınabilir yük tanımlaması
weapon and payload identification i. atmosfere dönüş aracının kendisiyle birlikte kullanılan yarma taarruzu yardımlarından ayırt edilmesi
weapon and payload identification i. taarruz değerlendirmesi
doomsday weapon i. süper silah
doomsday weapon i. geniş çaplı tahribat gücüne sahip silah
doomsday weapon i. ölümcül silah
doomsday weapon i. caydırıcı silah
doomsday weapon i. her iki tarafı da yok edecek kapasitede silah
surface-to-air weapon i. karadan havaya füze
surface-to-air weapon i. karadan havaya güdümlü silah
surface-to-air weapon i. satıhtan havaya füze
Hunting
assault weapon i. suikast tüfeği
holographic weapon sight i. holografik nişangah
Slang
wep (weapon) i. silah