Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
weigh
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"weigh"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 39 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
weigh
f.
tartmak
General
2
Genel
weigh
i.
yol
3
Genel
weigh
i.
tartma
4
Genel
weigh
f.
sıkıştırmak
5
Genel
weigh
f.
gelmek (ağırlık)
6
Genel
weigh
f.
ölçüp tartmak
7
Genel
weigh
f.
düşünüp taşınmak
8
Genel
weigh
f.
ölçünmek
9
Genel
weigh
f.
belirli bir ağırlık gelmek
10
Genel
weigh
f.
bastırmak
11
Genel
weigh
f.
önemi olmak
12
Genel
weigh
f.
yük olmak
13
Genel
weigh
f.
belirli bir ağırlıkta olmak
14
Genel
weigh
f.
tartıya vurmak
15
Genel
weigh
f.
basmak
16
Genel
weigh
f.
kantara vurmak
17
Genel
weigh
f.
gelmek (kilo)
18
Genel
weigh
f.
belirli bir ağırlık çekmek
19
Genel
weigh
f.
gelmek
20
Genel
weigh
f.
tartmak
21
Genel
weigh
f.
çekmek (belirli bir ağırlık)
22
Genel
weigh
f.
gelmek (belirli bir ağırlık)
23
Genel
weigh
f.
çekmek
24
Genel
weigh
f.
ağırlığında olmak
25
Genel
weigh
f.
ağırlığında olmak
26
Genel
weigh
f.
baskı oluşturmak
Trade/Economic
27
Ticaret/Ekonomi
weigh
f.
ağırlığında olmak
Technical
28
Teknik
weigh
f.
ağır olmak
29
Teknik
weigh
f.
çekmek
30
Teknik
weigh
f.
gelmek
31
Teknik
weigh
f.
tartmak
Aeronautic
32
Havacılık
weigh
f.
ağırlığı olmak
33
Havacılık
weigh
f.
ağırlığında olmak
34
Havacılık
weigh
f.
ağırlığını ölçmek
Marine
35
Denizcilik
weigh
i.
hareket
36
Denizcilik
weigh
i.
tartı
37
Denizcilik
weigh
f.
kaldırmak
38
Denizcilik
weigh
f.
tartma
39
Denizcilik
weigh
f.
(demiri) vira etmek
"weigh"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 129 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
weigh anchor
f.
demir almak
General
2
Genel
weigh down
f.
ağırlık yapmak
3
Genel
weigh one's words
f.
sözlerine dikkat etmek
4
Genel
weigh out
f.
tartmak
5
Genel
weigh up
f.
düşünüp tartmak
6
Genel
weigh on
f.
içine dert olmak
7
Genel
weigh on
f.
yük olmak
8
Genel
weigh something out
f.
tartmak
9
Genel
weigh out
f.
yarıştan önce tartılmak (cokey)
10
Genel
weigh one's words
f.
lafını bilmek
11
Genel
weigh down
f.
yüklemek
12
Genel
weigh in
f.
yarış sonunda tartılmak (cokey)
13
Genel
weigh against
f.
aleyhine olmak
14
Genel
weigh oneself
f.
tartılmak
15
Genel
weigh one's words
f.
sözlerini tartarak konuşmak
16
Genel
weigh one thing against another
f.
karar vermeye çalışırken bir şeyi başka bir şeyle karşılaştırmak
17
Genel
weigh out
f.
tartmak (paketlemek/satmak üzere)
18
Genel
weigh down
f.
bunaltmak
19
Genel
weigh down
f.
bastırmak
20
Genel
weigh up
f.
ölçüp biçmek
21
Genel
weigh in
f.
önce tartılmak
22
Genel
weigh down
f.
ezmek
23
Genel
weigh against somebody
f.
karşı olmak
24
Genel
weigh in at
f.
tartıldığında belirli bir ağırlıkta olmak
25
Genel
weigh up
f.
teraziye vurmak
26
Genel
weigh in
f.
tarttırmak (uçağa binmeden önce bagajı)
27
Genel
weigh in
f.
meşgul olmak
28
Genel
weigh down
f.
ağırlık yüklemek
29
Genel
weigh in with
f.
ileri sürmek
30
Genel
weigh in with
f.
tartışmaya katılmak
31
Genel
weigh in with
f.
aynı fikirde olmak
32
Genel
weigh in with
f.
teslim etmek
33
Genel
weigh in with
f.
görüşlerini onaylamak
34
Genel
get under weigh
f.
yola çıkmak
35
Genel
weigh one's words
f.
sözlerini tartmak
36
Genel
weigh on someone's mind
f.
birinin kafasını kurcalamak
37
Genel
weigh on
f.
-e ağır gelmek
38
Genel
weigh on
f.
-e yük olmak
39
Genel
weigh on
f.
üzmek
40
Genel
weigh on
f.
düşündürmek
41
Genel
weigh a pound
f.
bir pound ağırlığında gelmek
42
Genel
weigh on one's conscience
f.
vicdanına yük olmak
43
Genel
weigh in at 30 kilos
f.
30 kil gelmek
44
Genel
weigh evidence
f.
delil tartmak
45
Genel
weigh favorably against
f.
-den daha ağır basmak
46
Genel
under weigh
s.
yolda
47
Genel
under weigh
s.
hareket halinde
Phrasals
48
Öbek Fiiller
weigh down
f.
dengesini bozmak
49
Öbek Fiiller
weigh down
f.
ağırlıkla ezmek
50
Öbek Fiiller
weigh down
f.
fazla yüklemek
51
Öbek Fiiller
weigh down
f.
kendi ağırlığıyla batmak
52
Öbek Fiiller
weigh down
f.
kedere batmak
53
Öbek Fiiller
weigh down
f.
üzüntüye gark olmak
54
Öbek Fiiller
weigh something up
f.
bir şeyi tartmak
55
Öbek Fiiller
weigh in
f.
bir fikir sunmak/önermek
56
Öbek Fiiller
weigh something up
f.
bir şeyin ağırlığını ölçmek
57
Öbek Fiiller
weigh upon someone
f.
üzerine yüklenmek
58
Öbek Fiiller
weigh someone down
f.
üzerine yüklenmek
59
Öbek Fiiller
weigh upon someone
f.
yükü omuzlarına binmek
60
Öbek Fiiller
weigh someone down
f.
yükü omuzlarına binmek
61
Öbek Fiiller
weigh against (someone or something)
f.
(biriyle/bir şeyle birini/bir şeyi) karşılaştırmak
62
Öbek Fiiller
weigh against (someone or something)
f.
(biriyle/bir şeyle birini/bir şeyi) karşılıklı ölçüp tartmak
63
Öbek Fiiller
weigh against (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) itibarını zedelemek
64
Öbek Fiiller
weigh against (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) saygınlığını olumsuz yönde etkilemek
65
Öbek Fiiller
weigh against (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) olumsuz değerlendirilmesine yol açmak
66
Öbek Fiiller
weigh in at (something)
f.
(belli bir) ağırlıkta olmak
67
Öbek Fiiller
weigh on (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) ağırlık yapmak
68
Öbek Fiiller
weigh on (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) üzerine yük bindirmek
69
Öbek Fiiller
weigh on (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) yük olmak
70
Öbek Fiiller
weigh on (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) sırtında yük olmak
71
Öbek Fiiller
weigh on (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) ayak bağı olmak
72
Öbek Fiiller
weigh on (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) engel oluşturmak
73
Öbek Fiiller
weigh with
f.
ağır basmak
74
Öbek Fiiller
weigh with
f.
karar verirken önemli olmak
Idioms
75
Deyim
weigh someone's words
f.
dediklerini dikkate almak
76
Deyim
weigh one's words
f.
lafını tartarak söylemek
77
Deyim
weigh a ton
f.
kurşun gibi ağır olmak
78
Deyim
weigh each word
f.
lafını tartarak söylemek
79
Deyim
weigh someone's words
f.
sözlerine önem vermek
80
Deyim
weigh someone's words
f.
sözlerini dikkate almak
81
Deyim
weigh one's words
f.
sözlerini tartmak
82
Deyim
weigh someone's words
f.
söylediklerini dikkate almak
83
Deyim
weigh one's words
f.
sözlerine dikkat ederek konuşmak
84
Deyim
weigh (something) in the balance
f.
artılarını eksilerini değerlendirmek
85
Deyim
weigh (something) in the balance
f.
avantaj dezavantajlarını tartmak
86
Deyim
weigh (something) in the balance
f.
durumu iyice incelemek
87
Deyim
weigh heavily with (one)
f.
(biri) için ağır basmak
88
Deyim
weigh heavily with (one)
f.
(biri) için çok önemli bir unsur olmak
89
Deyim
weigh heavily with (one)
f.
(biri) için etkili bir unsur olmak
90
Deyim
weigh on your mind
f.
kafasını kurcalamak
91
Deyim
weigh your words
f.
lafını bilmek
92
Deyim
weigh your words
f.
sözlerini tartarak konuşmak
93
Deyim
weigh your words
f.
sözlerine dikkat etmek
94
Deyim
weigh your words
f.
sözlerini tartmak
95
Deyim
weigh up pros and cons
f.
artılarını eksilerini tartmak/ ölçmek biçmek
Speaking
96
Konuşma
how much does a lion weigh?
expr.
bir aslan kaç kilogramdır?
97
Konuşma
how much do you weigh?
expr.
kaç kilosun
98
Konuşma
how much do you weigh
expr.
kaç kilosun
Trade/Economic
99
Ticaret/Ekonomi
weigh note
i.
tartı cetveli
Politics
100
Siyasal
if some day you are compelled to defend your independence and your republic, you must not tarry to weigh the possibilities and circumstances of the situation before taking up your duty
i.
bir gün, istiklal ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkan ve şeraitini düşünmeyeceksin!
Technical
101
Teknik
batching by weigh
i.
ağırlıksal harmanlama
102
Teknik
weigh method
i.
ağırlık yöntemi
103
Teknik
weigh-batcher
i.
ağırlık yöntemli harmanlayıcı
104
Teknik
weigh-bridge
i.
kantar
105
Teknik
weigh bridge
i.
kantar
106
Teknik
weigh house
i.
kantar binası
107
Teknik
minimum weigh
i.
minimum ağırlık
108
Teknik
weigh bridge
i.
sabit baskül
109
Teknik
weigh feeder
i.
tartılı besleyici
110
Teknik
weigh house
i.
tartıevi
111
Teknik
weigh-bridge
i.
tartım köprüsü
112
Teknik
weigh hopper
i.
tartılı depo
113
Teknik
weigh hopper
i.
tartım bunkeri
Construction
114
İnşaat
weigh bridge
i.
basamalı köprü
Automotive
115
Otomotiv
weigh-in-motion
i.
hareket halinde tartma
Traffic
116
Trafik
vehicle weigh station
i.
araç tartı istasyonu
117
Trafik
weigh in motion
i.
hareketli ağırlık ölçüm cihazı
Marine
118
Denizcilik
weigh anchor
i.
geminin veya teknenin sefere çıkmasından önce çapasını çekmesi
119
Denizcilik
weigh anchor
f.
demiri almak
120
Denizcilik
weigh anchor
f.
demir almak
121
Denizcilik
weigh the anchor
f.
demir almak
122
Denizcilik
weigh anchor
f.
demiri vira etmek
123
Denizcilik
weigh anchor to
f.
demiri vira etmek
124
Denizcilik
weigh anchor to
f.
demir almak
125
Denizcilik
to get under weigh
f.
yola çıkmak
126
Denizcilik
to get under weigh
f.
yelkenleri fora etmek
127
Denizcilik
to get under weigh
f.
yelken açmak
128
Denizcilik
weigh heigh and up she rises!
expr.
haydi hop!
Weight Lifting
129
Halter
weigh-in
i.
tartı
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of weigh
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy