Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
work in
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"work in"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 28 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
work in
f.
sokuşturmak
2
Genel
work in
f.
sokmak
3
Genel
work in
f.
katmak
Phrasals
4
Öbek Fiiller
work in
f.
araya sıkıştırmak
5
Öbek Fiiller
work in
f.
-de çalışmak
6
Öbek Fiiller
work in
f.
-i kullanmak
7
Öbek Fiiller
work in
f.
-e yer vermek
8
Öbek Fiiller
work in
f.
tarzında çalışmak
9
Öbek Fiiller
work in
f.
alanında çalışmak
10
Öbek Fiiller
work in
f.
ile çalışmak
11
Öbek Fiiller
work in
f.
araya sokmak
12
Öbek Fiiller
work in
f.
aradan almak
13
Öbek Fiiller
work in
f.
uygun olmak
14
Öbek Fiiller
work in
f.
kabul edilebilir olmak
15
Öbek Fiiller
work in
f.
uymak
16
Öbek Fiiller
work in
f.
yedirmek
17
Öbek Fiiller
work in
f.
nüfuz ettirmek
18
Öbek Fiiller
work in
f.
içine işletmek
19
Öbek Fiiller
work in
f.
ovarak yedirmek
20
Öbek Fiiller
work in
f.
yoğurarak karıştırmak
21
Öbek Fiiller
work in
f.
masajla nüfuz ettirmek
22
Öbek Fiiller
work in
f.
zaman yaratmak
23
Öbek Fiiller
work in
f.
planında/programında bir şey için yer açmak
24
Öbek Fiiller
work in
f.
içine geçirmek/sokmak
25
Öbek Fiiller
work in
f.
spor salonunda birinin kullandığı bir alete geçmek
26
Öbek Fiiller
work in
f.
spor salonunda birinin kullandığı bir aleti kullanmak için izin istemek
27
Öbek Fiiller
work in
f.
spor salonunda başkasının çalıştığı bir aletle çalışmak için izin istemek
28
Öbek Fiiller
work in
f.
spor salonunda başkasının çalıştığı aleti kullanarak o kişinin setleri arasında antrenman yapmak
"work in"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 161 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
sex role in the work environment
i.
iş çevresinde cinsel rol
2
Genel
group work in architecture
i.
mimaride grup çalışması
3
Genel
work in progress
i.
yapılmakta olan
4
Genel
work-in
i.
işçilerin işyerinden çıkmadan çalışıp protesto etme
5
Genel
falling action (in a work of literature)
i.
düğüm noktası ile çözüm arasındaki bölüm
6
Genel
work in progress
i.
başlatılmış ancak tamamlanmamış bir proje
7
Genel
work in progress
i.
yapılmakta olan işler
8
Genel
work in progress
i.
devam eden işler
9
Genel
work in relays
f.
vardiya ile çalışmak
10
Genel
work something in
f.
bir şeyi ovarak sürmek
11
Genel
work something in
f.
bir şeyi yer yer katmak
12
Genel
start work (in a workplace)
f.
işbaşı yapmak
13
Genel
work in shifts
f.
keşikleşmek
14
Genel
work in the field
f.
dışarıda çalışmak
15
Genel
work cash in hand
f.
peşin çalışmak
16
Genel
work in a brothel
f.
genelevde çalışmak
17
Genel
work in cooperation
f.
işbirliği içinde çalışmak
18
Genel
work in the public sector
f.
kamuda çalışmak
19
Genel
work in a ship
f.
gemide çalışmak
20
Genel
work in full capacity
f.
tam kapasite ile çalışmak
21
Genel
work in full capacity
f.
tam kapasiteyle çalışmak
22
Genel
work in a coordinated manner
f.
koordinasyonlu bir biçimde çalışmak
23
Genel
work in a clothing store
f.
konfeksiyonda çalışmak
24
Genel
work in order
f.
düzen içinde çalışmak
25
Genel
work in a newspaper
f.
gazetede çalışmak
26
Genel
work in a magazine
f.
dergide çalışmak
27
Genel
work in a boutique
f.
bir butikte çalışmak
28
Genel
work in radiology
f.
radyoloji'de çalışmak
29
Genel
work in a private hospital
f.
özel bir hastanede çalışmak
30
Genel
work in a private company
f.
özel bir şirkette çalışmak
31
Genel
work in the field of treatment
f.
...tedavisi alanında çalışmak
32
Genel
work in radio
f.
radyoda çalışmak
33
Genel
work in the field
f.
tarlada çalışmak
34
Genel
work in the field
f.
sahada çalışmak
35
Genel
work in two-man teams
f.
ikili takımlar halinde çalışmak
36
Genel
work in harmony
f.
uyum içinde çalışmak
37
Genel
work in harmony
f.
ahenk içinde çalışmak
38
Genel
work in progress
s.
yapılmakta olan (işler)
39
Genel
work in progress
s.
devam eden (işler)
40
Genel
in association with work-related stress
zf.
işe bağlı stres ile bağlantılı olarak
41
Genel
wip (work in progress)
kısalt.
(iş) yapılmakta
42
Genel
wip (work in progress)
kısalt.
devam eden işler
43
Genel
cqsw (certificate of qualification in social work)
kısalt.
(britanya'da) sosyal hizmet yeterlilik belgesi
Phrases
44
İfadeler
in our line of work
expr.
bizim meslekte
45
İfadeler
work in progress
expr.
inşa ediliyor
Colloquial
46
Konuşma Dili
nice work in there
expr.
orada iyi iş çıkardınız
47
Konuşma Dili
nice work in there
expr.
orada iyi iş çıkardın
48
Konuşma Dili
in work
expr.
işe alınmış
49
Konuşma Dili
in work
expr.
çalışan
50
Konuşma Dili
in work
expr.
iş hayatında
51
Konuşma Dili
in work
expr.
iş hayatına
52
Konuşma Dili
all in a day's work
expr.
günlük/gündelik işin bir parçası
53
Konuşma Dili
all in a day's work
expr.
normal gidişatın bir parçası
54
Konuşma Dili
all in a day's work
expr.
rutinin bir parçası
55
Konuşma Dili
all in a day's work
expr.
her gün yapılan işlerin bir parçası
56
Konuşma Dili
all in the day's work
expr.
günlük/gündelik işin bir parçası
57
Konuşma Dili
all in the day's work
expr.
normal gidişatın bir parçası
58
Konuşma Dili
all in the day's work
expr.
rutinin bir parçası
59
Konuşma Dili
all in the day's work
expr.
her gün yapılan işlerin bir parçası
60
Konuşma Dili
all in a day's work
expr.
günlük/gündelik işin bir parçası
61
Konuşma Dili
all in a day's work
expr.
normal gidişatın bir parçası
62
Konuşma Dili
all in a day's work
expr.
rutinin bir parçası
63
Konuşma Dili
all in a day's work
expr.
her gün yapılan işlerin bir parçası
64
Konuşma Dili
all in the day's work
expr.
günlük/gündelik işin bir parçası
65
Konuşma Dili
all in the day's work
expr.
normal gidişatın bir parçası
66
Konuşma Dili
all in the day's work
expr.
rutinin bir parçası
67
Konuşma Dili
all in the day's work
expr.
her gün yapılan işlerin bir parçası
Idioms
68
Deyim
be up to one's eyes in work
f.
başını kaşıyacak vakti olmamak
69
Deyim
work hand in glove with somebody
f.
biriyle elele verip bir işe girişmek
70
Deyim
work hand in glove with somebody
f.
dirsek temasına geçmek
71
Deyim
work hand in glove with somebody
f.
dirsek temasında olmak
72
Deyim
be all in a day's work
f.
her gün yaptığı şeyin bir parçası olmak
73
Deyim
be all in a day's work
f.
günlük işinin bir parçası olmak
74
Deyim
put in a hard day's work
f.
iş yerinde yoğun bir gün geçirmek
75
Deyim
put in a hard day at work
f.
iş yerinde yoğun bir gün geçirmek
76
Deyim
put in a hard day's work
f.
işinde çok çalışmak
77
Deyim
put in a hard day at work
f.
işinde çok çalışmak
78
Deyim
work hand in glove with somebody
f.
işbirliğine girişmek
79
Deyim
lose oneself in work
f.
kendini işe kaptırmak
80
Deyim
work hand in glove with somebody
f.
sırt sırta vermek
81
Deyim
work in tandem with
f.
-ile birlikte uyum içinde çalışmak
82
Deyim
work hand in hand
f.
el ele çalışmak
83
Deyim
work hand in hand
f.
dirsek temasında olmak
84
Deyim
work hand in hand
f.
birlikte çalışmak
85
Deyim
work hand in hand
f.
bağlantılı çalışmak
86
Deyim
work hand in hand
f.
yan yana/omuz omuza çalışmak
87
Deyim
work hand in hand
f.
aynı amaç uğruna çalışmak
88
Deyim
work hand in hand
f.
ortaklaşa çalışmak
89
Deyim
work hand in hand
f.
tek bir amaç uğruna çalışmak
90
Deyim
work hand in hand
f.
bir arada çalışmak
91
Deyim
work hand in hand
f.
çok yakın ilişkiler içinde çalışmak
92
Deyim
work in an ivory tower
f.
hayal aleminde olmak/yaşamak
93
Deyim
work in an ivory tower
f.
gerçeklerden uzak/uzakta yaşamak
94
Deyim
work in an ivory tower
f.
gerçeklerden bihaber olmak
95
Deyim
work in an ivory tower
f.
fil dişi kuleden bakmak
96
Deyim
work in one's ivory tower
f.
hayal aleminde olmak/yaşamak
97
Deyim
work in one's ivory tower
f.
gerçeklerden uzak/uzakta yaşamak
98
Deyim
work in one's ivory tower
f.
gerçeklerden bihaber olmak
99
Deyim
work in one's ivory tower
f.
fil dişi kuleden bakmak
100
Deyim
put in work
f.
emek sarf etmek
101
Deyim
put in work
f.
çaba sarf etmek
102
Deyim
put in work
f.
bir şeye ulaşmak için gereken emeği/çabayı sarf etmek
103
Deyim
put in work
f.
çalışmak
104
Deyim
put in work
f.
çalışmak
105
Deyim
put in work
f.
görevini yapmak
106
Deyim
work hand in glove with (someone or something)
f.
(biriyle/bir şeyle) yakın temas içerisinde çalışmak
107
Deyim
work hand in glove with (someone or something)
f.
(biriyle/bir şeyle) yakın iş birliği içerisinde çalışmak
108
Deyim
work hand in glove with (someone or something)
f.
(biriyle/bir şeyle) dirsek temasında olmak/çalışmak
109
Deyim
work hand in glove with (someone or something)
f.
(biriyle/bir şeyle) sırt sırta çalışmak
110
Deyim
work hand in glove with (someone or something)
f.
(biriyle/bir şeyle) yan yana/omuz omuza çalışmak
111
Deyim
work hand in glove with (someone or something)
f.
(biriyle/bir şeyle) ortaklaşa çalışmak
112
Deyim
work hand in glove with (someone or something)
f.
(biriyle/bir şeyle) bir arada çalışmak
113
Deyim
up to the eyes in work
expr.
çok meşgul
114
Deyim
all in a day's work
expr.
gündelik işin bir bölümü
115
Deyim
up to one's ears in work
expr.
fazla meşgul
116
Deyim
up to the eyes in work
expr.
işi başından aşkın
Speaking
117
Konuşma
I believe in hard work
expr.
ben sıkı çalışmaya inanırım
118
Konuşma
work in pairs and play the vocabulary game.
expr.
çiftler halinde kelime oyunu oynayın
119
Konuşma
in the event that things don't work out
expr.
işlerin aksaması durumunda
120
Konuşma
in the event that things don't work out
expr.
işlerin yolunda gitmemesi durumunda
121
Konuşma
I am up to the eyes in work
expr.
işten başımı kaşıyacak vaktim yok
122
Konuşma
does she work in a factory?
expr.
o bir fabrikada mı çalışıyor?
123
Konuşma
I work in london
expr.
londra'da çalışıyorum
124
Konuşma
I study and I work in my country
expr.
ülkemde okurum ve çalışırım
Trade/Economic
125
Ticaret/Ekonomi
in-cycle work
i.
bir makinenin iş hacmi
126
Ticaret/Ekonomi
work in progress
i.
devam eden işler
127
Ticaret/Ekonomi
penal clause in a labor/work contract
i.
iş sözleşmesinde cezai şart
128
Ticaret/Ekonomi
work in process
i.
imal edilmekte olan mallar hesabı
129
Ticaret/Ekonomi
work in process
i.
imalat safhalarındaki işler
130
Ticaret/Ekonomi
work in process
i.
imalatı bitmemiş mallar hesabı
131
Ticaret/Ekonomi
work in process
i.
imalattaki iş
132
Ticaret/Ekonomi
work in process inventory
i.
imalatı bitmemiş mallar hesabı
133
Ticaret/Ekonomi
variation in stocks of finished goods and in work in progress
i.
mamul ve yarı mamul stoklarındaki değişme
134
Ticaret/Ekonomi
increase in stocks of finished goods and in work in progress
i.
mamul ve yarı mamul stoklarındaki artışlar
135
Ticaret/Ekonomi
in cycle work
i.
makinenin normal çalışma süresi içinde yapılan iş
136
Ticaret/Ekonomi
reduction in stocks of finished goods and in work in progress
i.
mamul ve yarı mamul stoklarındaki azalış
137
Ticaret/Ekonomi
increase-decrease in stocks and work in progress
i.
stoklardaki artış ve azalmalar ile devam eden işler
138
Ticaret/Ekonomi
work in process
i.
tamamlanmamış iş
139
Ticaret/Ekonomi
work in process inventory
i.
üretimi tamamlanmak üzere stokta bekleyen mallar
140
Ticaret/Ekonomi
work in process inventory
i.
yarı mamul stoku
141
Ticaret/Ekonomi
work in process
i.
yarı mamul
142
Ticaret/Ekonomi
work in process inventory
i.
yarı mamuller
143
Ticaret/Ekonomi
work in process
i.
yarı mamuller-üretim
144
Ticaret/Ekonomi
work in progress
i.
yarı mamuller
145
Ticaret/Ekonomi
work in process turnover
i.
yarı mamul devir hızı
146
Ticaret/Ekonomi
work in progress
i.
yarı mamul
147
Ticaret/Ekonomi
work-in-progress
i.
yapılmakta olan işler
148
Ticaret/Ekonomi
work in shifts
f.
vardiya ile çalışmak
149
Ticaret/Ekonomi
work in shifts
f.
vardiyalı olarak çalışmak
Politics
150
Siyasal
committee for the technical adaptation of legislation on the introduction of measures to encourage improvements in the safety and health of workers at work
i.
iş sağlığı ve güvenliği konusundaki iyileştirmelerin teşvik edilmesine ilişkin tedbirler getirilmesi hakkındaki mevzuatın teknik adaptasyonu komitesi
151
Siyasal
diploma in social work
i.
sosyal hizmet diploması
Technical
152
Teknik
work-in-process
i.
çalışma var
153
Teknik
work-in-progress queue
i.
işlenmekte olan işler kuyruğu
154
Teknik
acrylonitrile concentration in work place
i.
işyeri havasındaki akrilonitril derişimi
155
Teknik
work in progress
i.
imal safhasındaki işler
156
Teknik
work in progress
i.
üretim aşamasındaki işler
Psychology
157
Psikoloji
sex role in the work environment
i.
çalışma ortamında cinsiyet rolü
Education
158
Eğitim
work in pairs
i.
çiftler halinde çalışma
159
Eğitim
work in pairs
i.
çift çalışma
160
Eğitim
work in pairs
i.
çiftler halinde çalışın
Sport
161
Spor
work in progress
i.
potansiyeli tamamen kullanmayan kimse
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of work in
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy