yaramaz - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

yaramaz



"yaramaz" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 84 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
yaramaz scamp i.
yaramaz impish s.
yaramaz naughty s.
yaramaz prankish s.
yaramaz puckish s.
yaramaz mischievous s.
yaramaz implike s.
yaramaz pixilated s.
General
yaramaz rascal i.
yaramaz scapegrace i.
yaramaz pickle i.
yaramaz little perisher i.
yaramaz rogue i.
yaramaz mischief i.
yaramaz scallywag i.
yaramaz elf i.
yaramaz scalawag i.
yaramaz perisher i.
yaramaz slacker i.
yaramaz rascaille i.
yaramaz rapscallion i.
yaramaz rascallion i.
yaramaz catso [obsolete] i.
yaramaz vaurien i.
yaramaz pixie i.
yaramaz pixy i.
yaramaz scaramouch i.
yaramaz scaramouche i.
yaramaz obstreperous s.
yaramaz sly s.
yaramaz prankish s.
yaramaz elfish s.
yaramaz scamping s.
yaramaz useless s.
yaramaz elfin s.
yaramaz wicked s.
yaramaz elvish s.
yaramaz unmanageable s.
yaramaz impish s.
yaramaz skittish s.
yaramaz unserviceable s.
yaramaz undisciplined s.
yaramaz puckish s.
yaramaz roguish s.
yaramaz mischievous s.
yaramaz rompy s.
yaramaz naughty s.
yaramaz scampish s.
yaramaz ill-behaved s.
yaramaz good-for-nothing s.
yaramaz non-effective s.
yaramaz bratty s.
yaramaz brattish s.
yaramaz badly behaved s.
yaramaz abrood [obsolete] s.
yaramaz bad s.
yaramaz elfish s.
yaramaz unruly s.
yaramaz unhappy [obsolete] s.
yaramaz larksome s.
yaramaz wayward s.
yaramaz willyard s.
yaramaz maungy [obsolete] [dialect] s.
yaramaz hempy [scotland] s.
yaramaz budmash s.
yaramaz mischiefable s.
yaramaz mischiefful s.
yaramaz gallous s.
yaramaz gallows s.
yaramaz gallus s.
yaramaz litherly s.
yaramaz rotten s.
yaramaz infest [obsolete] s.
yaramaz infestuous [obsolete] s.
yaramaz coltish s.
yaramaz pixelated s.
yaramaz pixellated s.
yaramaz pixillated s.
Colloquial
yaramaz a handful i.
yaramaz full of it s.
yaramaz unlucky [dialect] s.
Archaic
yaramaz shrewd s.
Slang
yaramaz picaro i.
yaramaz tykish s.

"yaramaz" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 433 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
işe yaramaz useless s.
General
işe yaramaz kimse wastrel i.
yaramaz çocuk puck i.
yaramaz çocuk terror i.
işe yaramaz kimse basket case i.
yaramaz tip scallawag i.
yaramaz çocuk gamine i.
yaramaz çocuk elf i.
yaramaz çocuk hellion i.
yaramaz kimse rogue i.
yaramaz çocuk limb i.
işe yaramaz kimse lemon i.
yaramaz çocuk enfant terrible i.
yaramaz çocuk brat i.
bunalımda ve çöküntüde olduğundan işe yaramaz kimse basket case i.
işe yaramaz şey trash i.
yaramaz çocuk holy terror i.
işe yaramaz adam wastrel i.
yaramaz çocuk urchin i.
işe yaramaz kişi wally i.
yaramaz ot weed i.
işe yaramaz reject i.
işe yaramaz şey rubbish i.
işe yaramaz kimse loon i.
işe yaramaz şey garbage i.
yaşlı ve işe yaramaz at jade i.
işe yaramaz adam louse i.
işe yaramaz hastabakıcı gamp i.
yaramaz çocuk mischievous child i.
yaramaz çocuk fractious child i.
yaramaz çocuk naughty child i.
yaramaz çocuk problem child i.
yaramaz çocuk unruly child i.
yaramaz çocuk wayward child i.
yaramaz çocuk wilful child i.
yaramaz çocuk sulky child i.
işe yaramaz kimse dud i.
işe yaramaz bayt garbage byte i.
işe yaramaz kimse non-effective i.
işe yaramaz kimse never-do-well i.
yaramaz çocuk imp i.
işe yaramaz şey dud i.
çok yaramaz çocuk menace i.
arsız/haşarı/yaramaz çocuk holy terror i.
arsız/haşarı/yaramaz çocuk little terror i.
arsız/haşarı/yaramaz çocuk brat i.
pinokyo'nun yaramaz arkadaşı lampwick i.
işe yaramaz tip tearaway i.
yaramaz oğlan nacket [scottish] i.
yaramaz kimse nickum [scottish] i.
şehrin sokaklarına dadanan yaramaz ve çirkin çocuk townskip [obsolete] i.
yaramaz tip tike i.
işe yaramaz, yaşlı at jade i.
yaramaz kimse enfant sauvage i.
yaramaz çocuk enigma i.
işe yaramaz şey kelter i.
işe yaramaz gereksiz tip bauchle i.
yıpranmış, kötü halde veya işe yaramaz artık fag end i.
yaramaz oğlan wag i.
zeki ve yaramaz olma waggery i.
işe yaramaz at hack i.
işe yaramaz kimse hallion i.
yaramaz kimse hallion [scotland] i.
yaramaz kimse harlot [obsolete] i.
işe yaramaz kimse meff i.
yaramaz kimse hellion i.
hayat dolu ve yaramaz genç hempy [scotland] i.
işe yaramaz fikir revery i.
işe yaramaz adam lorel i.
işe yaramaz kimse lusk i.
işe yaramaz at rip i.
işe yaramaz kimse gubbings [uk] i.
işe yaramaz offscouring i.
yaramaz kimse companion [obsolete] i.
yaramaz kimse devilkin i.
işe yaramaz tip dorr i.
yaramaz çocuk goop i.
yaramaz erkek çocuğu crack [obsolete] i.
işe yaramaz kimse do-naught i.
işe yaramaz kimse donnat i.
işe yaramaz kimse donnot [dialect] i.
yaşlı ve işe yaramaz adam duffer i.
işe yaramaz nesne fangle i.
işe yaramaz şey paltry [obsolete] i.
işe yaramaz şey paultry [obsolete] i.
işe yaramaz kimse piker [australia/new zealand] i.
işe yaramaz kimse poop i.
işe yaramaz eşya inutility i.
işe yaramaz kimse inutility i.
işe yaramaz kimse pelf [dialect] [uk] i.
işe yaramaz tipler scaff-raff [scotland] i.
işe yaramaz hayvan scalawag i.
işe yaramaz hayvan scallywag i.
işe yaramaz hayvan scallawag i.
işe yaramaz hayvan skalawag i.
yaramaz kimse puck i.
yaramaz çocuk romper i.
işe yaramaz süs pretty-pretty i.
işe yaramaz madde sordes i.
işe yaramaz kimse space cadet i.
işe yaramaz kimse space case i.
yaramaz kimse sprite i.
işe yaramaz hareket spuddle [dialect] i.
işe yaramaz kimse staniel i.
işe yaramaz şey surplusage i.
işe yaramaz şeyleri çıkarmak crap out f.
bir şeyin işe yaramaz olduğuna karar vermek write something off f.
birinin işe yaramaz olduğuna karar vermek write someone off f.
işe yaramaz olmak be through f.
işe yaramaz hale getirmek unfit f.
kendini işe yaramaz hissetmek feel useless f.
işe yaramaz hale getirmek unfit f.
işe yaramaz hale getirmek destroy f.
(yaramaz çocuğu) cezalandırmak consequence f.
işe yaramaz olmak sloth [obsolete] f.
işe yaramaz waste s.
işe yaramaz idle s.
işe yaramaz of no avail s.
işe yaramaz of no use s.
hiçbir işe yaramaz fit for nothing s.
yaramaz (çocuk) too naughty s.
işe yaramaz out s.
işe yaramaz unserviceable s.
işe yaramaz dud s.
işe yaramaz noneffective s.
işe yaramaz fiddling s.
işe yaramaz trifling s.
işe yaramaz refuse s.
işe yaramaz unfit s.
işe yaramaz worthless s.
işe yaramaz played out s.
işe yaramaz weedy s.
işe yaramaz good for nothing s.
işe yaramaz offcast s.
işe yaramaz otiose s.
işe yaramaz null s.
hiçbir işe yaramaz good-for-nothing s.
işe yaramaz half-assed s.
bir işe yaramaz good-for-nothing s.
işe yaramaz good-for-nothing s.
işe yaramaz non-effective s.
işe yaramaz no-good s.
çok kullanılmaktan işe yaramaz duruma gelmiş worn-out s.
işe yaramaz obsolete s.
işe yaramaz poxy s.
işe yaramaz cheesy s.
işe yaramaz unhelpful s.
işe yaramaz aidless s.
işe yaramaz hale gelinceye kadar kullanılan raddled s.
işe yaramaz thirdhand s.
işe yaramaz trashy s.
işe yaramaz awkward s.
işe yaramaz empty s.
işe yaramaz untrim s.
işe yaramaz unuseful s.
işe yaramaz mickey mouse s.
işe yaramaz helpless s.
işe yaramaz (kimse) losel s.
işe yaramaz riffraff s.
işe yaramaz riff-raff s.
işe yaramaz overworn [obsolete] s.
işe yaramaz run-down s.
işe yaramaz infecundous [obsolete] s.
işe yaramaz good-for-naught s.
işe yaramaz goodless s.
işe yaramaz hayır işi yapan do-gooding s.
işe yaramaz do-nothing s.
işe yaramaz drasty s.
işe yaramaz drossy s.
işe yaramaz continental s.
işe yaramaz feckless s.
işe yaramaz feeble s.
işe yaramaz serviceless s.
işe yaramaz shand [dialect] [uk/scotland] s.
işe yaramaz shotten [dialect] s.
işe yaramaz silly s.
işe yaramaz sisyphean s.
işe yaramaz fribble s.
işe yaramaz fribbling s.
işe yaramaz slender s.
işe yaramaz sodding s.
işe yaramaz superfluous s.
işe yaramaz supervacaneous s.
yaramaz bir şekilde elvishly zf.
yaramaz bir şekilde impishly zf.
yaramaz bir şekilde elfishly zf.
yaramaz bir biçimde puckishly zf.
yaramaz bir halde obstreperously zf.
yaramaz bir şekilde elfishly zf.
işe yaramaz bir şekilde unfitly zf.
işe yaramaz bir şekilde unfittingly zf.
işe yaramaz bir halde idly zf.
işe yaramaz bir halde fecklessly zf.
Phrases
şikayet etmen bir işe yaramaz no use complaining expr.
Proverb
bir işe umutla başlamak iyidir ama çalışmayıp/çaba göstermeyip umut ettiklerini gerçekleştirmezsen bir işe yaramaz hope is a good breakfast but a bad supper
çocuk dediğin yaramaz olur, büyüyünce uslanır wanton kittens make sober cats
pohpohlanmak kimseye bir fayda sağlamaz/kimsenin işine yaramaz he who gives fair words feeds you with an empty spoon
Colloquial
yaramaz çocuk tinker [brit] i.
kötü/yaramaz çocuk bad boy i.
(motosiklet/araba gibi şeyler için) canavar/yaramaz çocuk bad boy i.
(motosiklet/araba gibi şeyler için) canavar/yaramaz çocuk big boy i.
işe yaramaz clinker i.
edepsiz, yaramaz adam veya oğlan bandar i.
işe yaramaz değersiz kimse a dead duck i.
yaramaz kız bad girl i.
yaramaz çocuk naughty boy i.
işe yaramaz olma knacker's yard i.
beceriksiz, işe yaramaz, etkisiz eleman keystone kops i.
işe yaramaz herif/tip pond scum i.
yaramaz çocuk brachet i.
yaramaz çocuk bratchet i.
yaramaz çocuk bratchet i.
yaramaz çocuk bratling i.
yaramaz çocuk monster i.
kömür dolu bir noel çorabı (noel baba'nın yaramaz çocuklara hediye yerine vereceği söylenir) coal in (one's) stocking i.
işe yaramaz şeyler kacks i.
işe yaramaz bilgisayar programları yazmak hack f.
işe yaramaz olmak be no good f.
işe yaramaz olmak not be any/much good f.
işe yaramaz drippy s.
işe yaramaz next to useless s.
bir işe yaramaz cruddie s.
bir işe yaramaz crudy s.
işe yaramaz rustbucket s.
çok yaramaz full of old nick expr.
çok yaramaz full of the devil expr.
hiçbir işe yaramaz fit for nothing expr.
yağcılık bir işe yaramaz/bana sökmez flattery will get you nowhere expr.
yaramaz bir durum mu var? (is) life getting you down? expr.
(bu) işe yaramaz it/that will never do expr.
(bu) işe yaramaz it/that won't do expr.
(bu) işe yaramaz it/that (just) won’t do expr.
(bu) işe yaramaz it/that will never do [uk] expr.
seni küçük yaramaz you little imp expr.
seni küçük yaramaz you little scallywag expr.
yağcılık bir işe yaramaz/bana sökmez flattery will get you nowhere expr.
özür dilemek bir işe yaramaz it's too late for sorry expr.
bir işe yaramaz that and (some amount of money) will get you a cup of coffee [uk] expr.
Idioms
beceriksiz ve işe yaramaz kimse ne’er-do-well i.
işe yaramaz bilgisayar boat anchor i.
peck'in kötü/yaramaz çocuğu peck's bad boy i.
işe yaramaz/dayanıksız süslü/parlak şey bright shiny object i.
işe yaramaz/değersiz kimse veya şey a wooden nickel [us] i.
bir işe yaramaz good for nothing i.
bir grubun işe yaramaz üyesi dead wood i.
heyetler, boşa zaman harcamaktan başka bir işe yaramaz a committee is a group of men who keep minutes and waste hours i.
işe yaramaz şey nothing burger i.
işe yaramaz waste of space i.
yaramaz/fırlama/haşarı/bitirim çocuk an enfant terrible i.
işe yaramaz şey boat anchor i.
bir işe yaramaz (şey) a fat lot of good i.
bir işe yaramaz a fat lot of good/help/use i.
bir işe yaramaz a fat lot of use i.
işe yaramaz kimse a waste of space [uk] i.
masrafları çok ve elden çıkarması zor olan işe yaramaz/kullanışsız mülk a white elephant i.
işe yaramaz kimse bad penny i.
işe yaramaz kimse bit player i.
yaramaz çocukların olduğu okul/okullar blackboard jungle i.
işe yaramaz olduğundan atmak give to the dogs f.
iş göremez/işe yaramaz/çabuk yorulur olmak pass (one's) sell-by date f.
iş göremez/işe yaramaz/çabuk yorulur olmak pass your sell-by date f.
işe yaramaz olmak be no use to man or beast f.
işe yaramaz olmak be no good to man or beast f.
işe yaramaz olandan kurtulmak cut the deadwood out f.
kendini işe yaramaz hissetmek feel like a penny waiting for change f.
(biri/bir şey) olmadan kendini işlevsiz/işe yaramaz hissetmek feel lost without (someone or something) f.
işe yaramaz hissetmek feel like two cents f.
işe yaramaz hale gelmek have seen (one's) day f.
artık işe yaramaz biri olmak have passed your sell-by date [uk] f.
hala ayakta fakat işe yaramaz olmak be dead on (one's) feet f.
işe yaramaz olmak be (of) no use to man or beast f.
işe yaramaz/değersiz olmak be a dead duck f.
işe yaramaz bir avuntu/teselli olmak be cold comfort f.
işe yaramaz olmak be no good to man or beast f.
işe yaramaz olmak be nouse to man or beast f.
işe yaramaz olmak be not worth a plug nickel [obsolete] f.
işe yaramaz olmak be not worth the paper it's printed on f.
işe yaramaz/boş şeylerden bahsetmek talk to hear (the sound of) (one's) own voice f.
işe yaramaz/boş şeylerden bahsetmek talk to hear own voice f.
işe yaramaz no-account s.
işe yaramaz not worth a cracker s.
hiçbir işe yaramaz (as) useful as a chocolate teapot zf.
hiçbir işe yaramaz as much use as a chocolate fireguard zf.
aşırı yaramaz artful as a cartload of monkeys expr.
aşırı yaramaz artful as a wagonload of monkeys expr.
aşırı yaramaz as artful as a cartload of monkeys expr.
aşırı yaramaz as artful as a wagonload of monkeys expr.
bir şeye yaramaz does not count expr.
bir işe yaramaz not amount to much expr.
çok yaramaz as daft as a brush expr.
çok yaramaz as artful as a cartload of monkeys expr.
çok yaramaz artful as a wagonload of monkeys expr.
çok yaramaz artful as a cartload of monkeys expr.
çok yaramaz as artful as a wagonload of monkeys expr.
çok yaramaz as clever as a wagonload of monkeys expr.
çok yaramaz clever as a wagonload of monkeys expr.
hiçbir şeye yaramaz good for nothing expr.
işe yaramaz a nasty piece of work expr.
işe yaramaz not worth a straw expr.
işe yaramaz not worth a whistle expr.
işe yaramaz hale gelmiş up to putty [australia] expr.
çok yaramaz as artful as a wagonload of monkeys expr.
çok yaramaz as clever as a wagonload of monkeys expr.
çok yaramaz as artful as a cartload of monkeys expr.
çok yaramaz as clever as a cartload of monkeys expr.
bu asla çalışmaz/işe yaramaz it will never fly expr.
tamamen işe yaramaz neither use nor ornament expr.
işe yaramaz no earthly use expr.
işe yaramaz not worth a plug nickel [obsolete] expr.
bu fikir işe yaramaz/çalışmaz that cock won't fight [old-fashioned] expr.
bu öneri işe yaramaz that cock won't fight [old-fashioned] expr.
bu fikir işe yaramaz/çalışmaz that old dog won't hunt [old-fashioned] [us] expr.
bu öneri işe yaramaz that old dog won't hunt [old-fashioned] [us] expr.
işe yaramaz will never fly expr.
bu işe yaramaz that won't cut it expr.
Speaking
ama bu işe yaramaz but that won't help expr.
bu asla çalışmaz/işe yaramaz It'll never fly expr.
bir boka yaramaz it doesn't work for shit expr.
bir işimize yaramaz it doesn't do us any good expr.
bu çok işine yaramaz this won't do much for you expr.
bende işe yaramaz o that would not work on me expr.
eskisi kadar işe yaramaz it has seen better days expr.
işe yaramaz no good expr.
işe yaramaz not any good expr.
Technical
işe yaramaz impractical i.
Computer
geçersiz/işe yaramaz/garanti kapsamında iade edilmiş/ıskartaya ayrılmış ürün dead on arrival i.
işe yaramaz bayt garbage byte i.
bir diğer işe yaramaz ana sayfa yauh (yet another useless homepage) i.
(internet forumlarında) bir diğer işe yaramaz ileti dizisi yaut (yet another useless thread) i.
Automotive
işe yaramaz unserviceable s.
Marine
acemi ya da işe yaramaz denizci waister i.
gemide işe yaramaz kişi landlubber i.
Education
yaramaz çocuğa ceza olarak verilen sessizlik molası time out i.
Literature
mark twain'in romanlarında yer alan yaramaz bir çocuk huck finn i.
mark twain'in romanlarında yer alan yaramaz bir çocuk huckleberry finn i.
Mythology
ingiliz folklorunda yaramaz bir cin robin goodfellow i.
yaramaz peri robin goodfellow i.
(irlanda folklorunda) yaramaz bir cin pooka i.
(irlanda folklorunda) yaramaz bir cin phooka i.
Archaic
işe yaramaz şey dirt i.
işe yaramaz hale getirmek spill f.
işe yaramaz effectless s.
Slang
bir boka yaramaz a dead loss i.
yaramaz çocuk nointer [aus] i.
işe yaramaz/kullanılamaz durumda buzzard meat i.
işe yaramaz bir beyaz (kişi) caucasian waste i.
işe yaramaz schwill i.
işe yaramaz tip crow bait i.
işe yaramaz boş adam bodger i.
işe yaramaz tip fuckdog i.
işe yaramaz kimse scally i.
işe yaramaz/kalitesiz mal/eşya sorry-ass i.
işe yaramaz serseri punk ass i.
bir boka yaramaz şey pile of crap i.
bir boka yaramaz şey pile of shit i.
işe yaramaz ayyaş rumdum i.
işe yaramaz ayyaş rum-dum i.
tamamen işe yaramaz şey french-fried-fuck i.
işe yaramaz gomer i.
işe yaramaz bilgi gubbish (combination of garbage and rubbish) i.
işe yaramaz tip assmunch i.
işe yaramaz eller meathooks i.
işe yaramaz kimse jack-off i.
işe yaramaz kimse jerk-off i.
işe yaramaz kimse jork i.
işe yaramaz şey cack i.
işe yaramaz şey kack i.
işe yaramaz konuşma kafooster [dated] i.
işe yaramaz şey kak i.
işe yaramaz konuşma kaka i.
işe yaramaz insanları çeken/cezbeden kimse nerd magnet i.
işe yaramaz kimse meat puppet i.
yaramaz davranış hellery [canada] i.
(pokerde) işe yaramaz kart brick i.
işe yaramaz herif bug-fucker i.
yaramaz çocuk hoodlum i.
yaramaz genç hoodlum i.
bir boka yaramaz kimse/çocuk little shit i.
bir işe yaramaz tembel kimse schloomp i.
bir işe yaramaz tembel kimse schlump i.
bir işe yaramaz tembel kimse shlump i.
işe yaramaz kimse dorb i.
işe yaramaz kimse dorba [australia] i.
işe yaramaz kimse shit rag i.
işe yaramaz kimse shit stick i.
işe yaramaz tedaviler/çözümler/ilaçlar satan/pazarlayan kimse snake oil salesman i.
yaramaz çocuk/ergen snotnosed kid i.
yaramaz çocuk/ergen snotnose kid i.
işe yaramaz tip zob [obsolete] i.
işe yaramaz tip zod i.
işe yaramaz şey schmuck i.
işe yaramaz birini işe almak buy a pup f.
işe yaramaz olmak be not worth a brass farthing [uk] f.
işe yaramaz olmak be a waste of space f.
çok yaramaz olmak be as daft as a brush [uk] f.
hiçbir işe yaramaz (as) useless as tits on a boar hog s.
işe yaramaz tits on a boar hog s.
bir boka yaramaz tits on a boar hog s.
bir boka yaramaz/yaramayan diddly-shit s.
işe yaramaz/yaramayan diddly-shit s.
işe yaramaz diddly-shit s.
bir boka yaramaz diddly-shit s.
işe yaramaz doodly-shit s.
bir boka yaramaz doodly-shit s.
işe yaramaz gronk s.
işe yaramaz queer s.
işe yaramaz half-ass s.
işe yaramaz kimse pissant s.
işe yaramaz kimse piss-ant s.
işe yaramaz scrungy s.
işe yaramaz shlocky s.
bir boka yaramaz not worth a shit expr.
bu fikir işe yaramaz that dog won't hunt expr.
bir boka yaramaz dead loss expr.
işe yaramaz (as) useful as tits on a bull expr.
işe yaramaz not worth a brass farthing [uk] expr.
British Slang
fırlama/yaramaz tip tyke i.
bir işe yaramaz cruddy s.
işe yaramaz all to cock expr.
işe yaramaz all to pot expr.
Modern Slang
haşarı/yaramaz bir erkek çocuğu all boy i.
işe yaramaz kimse air thief i.
işe yaramaz kimse air waster i.
işe yaramaz all to buggery s.
işe yaramaz about as much use as a chocolate teapot expr.
işe yaramaz about as useful as a screen-door on a submarine expr.
işe yaramaz about as useless as a hat full of busted assholes [australia] expr.
bir boka yaramaz ain't shit expr.
bir boka yaramaz/değmez ain't shit exclam.
işe yaramaz ain't worth a fuck exclam.
işe yaramaz ain't worth shit exclam.
bir boka yaramaz ain't worth a fuck exclam.
bir boka yaramaz ain't worth shit exclam.