|
Kategori |
Türkçe |
İngilizce |
|
Common Usage |
|
1 |
Yaygın Kullanım |
su yolu |
waterway i.
|
|
The cargo ship sailed along the waterway.
Kargo gemisi, su yolu boyunca ilerledi.
More Sentences
|
2 |
Yaygın Kullanım |
tren yolu |
railroad i.
|
|
I cross the railroad tracks every morning.
Her sabah tren yolundan geçiyorum.
More Sentences
|
General |
|
3 |
Genel |
özel araba yolu |
driveway i.
|
|
Tom's car is parked in the driveway.
Tom'un arabası özel araba yoluna park ediliyor.
More Sentences
|
4 |
Genel |
kaçış yolu |
escape i.
|
|
He looked for every possible means of escape.
Mümkün olan her türlü kaçış yolunu aradı.
More Sentences
|
5 |
Genel |
ticaret yolu |
trade route i.
|
|
However, these governing bodies only oversee trade routes, primarily.
Bununla birlikte, bu yönetim organları yalnızca ticaret yollarını denetler.
More Sentences
|
6 |
Genel |
su yolu |
watercourse i.
|
|
The engineers constructed a new watercourse.
Mühendisler yeni bir su yolu inşa ettiler.
More Sentences
|
7 |
Genel |
araba yolu |
drive i.
|
|
In America, cars drive on the right side of the road.
Amerika'da arabalar yolun sağ tarafından giderler.
More Sentences
|
8 |
Genel |
çıkış yolu |
outlet i.
|
|
Moreover, we must look for outlets for our waste.
Dahası, atıklarımız için çıkış yolları aramalıyız.
More Sentences
|
9 |
Genel |
hava yolu |
airline i.
|
|
The main message must be that the proper response is to restructure the airline industry.
Ana mesaj, doğru yanıtın hava yolu endüstrisinin yeniden yapılandırılması olduğu olmalıdır.
More Sentences
|
10 |
Genel |
çıkış yolu |
way out i.
|
|
What is the way out?
Çıkış yolu nedir?
More Sentences
|
11 |
Genel |
evin yolu |
way home i.
|
|
Tom needs us to show him the way home.
Tom'a evin yolunu göstermemiz gerekiyor.
More Sentences
|
12 |
Genel |
demir yolu taşımacılığı |
railway transport i.
|
|
It is high time a competitive alternative with regard to railway transport were established.
Demir yolu taşımacılığına ilişkin rekabetçi bir alternatifin oluşturulmasının tam zamanıdır.
More Sentences
|
13 |
Genel |
köy yolu |
country road i.
|
|
This country road leads to a small town ten miles away.
Bu köy yolu 10 mil ötedeki küçük bir kasabaya gidiyor.
More Sentences
|
14 |
Genel |
transit yolu |
transit route i.
|
|
The same applies to the other Alpine passes that are crossed by transit routes.
Aynı durum transit yollarla geçilen diğer Alp geçitleri için de geçerlidir.
More Sentences
|
15 |
Genel |
kara yolu |
road i.
|
|
The railways are still unable to compete with road, water and air transport in many cases.
Demir yolları hala birçok durumda kara yolu, su ve hava taşımacılığı ile rekabet edememektedir.
More Sentences
|
16 |
Genel |
ipek yolu |
silk road i.
|
|
I have a good mind to visit the Silk Road.
Ben İpek Yolu'nu ziyaret etmeyi aklıma koydum.
More Sentences
|
17 |
Genel |
kaçış yolu |
escape route i.
|
|
So is it not our responsibility to act instead of looking for an escape route?
Dolayısıyla kaçış yolu aramak yerine harekete geçmek bizim sorumluluğumuz değil mi?
More Sentences
|
18 |
Genel |
bisiklet yolu |
bike lane i.
|
|
Do they have bike lanes on the freeways in Australia?
Avustralya'da otoyollarda bisiklet yolu var mı?
More Sentences
|
19 |
Genel |
garaj yolu |
driveway i.
|
|
Will you shovel the driveway?
Garaj yolunu küreyecek misin?
More Sentences
|
|
20 |
Genel |
garaj yolu |
drive i.
|
|
I don’t recognize the car on the drive, do you?
Garaj yolundaki arabayı tanıyamadım, ya siz?
More Sentences
|
21 |
Genel |
(londra) embankment yolu |
embankment i.
|
|
We passed through the Embankment.
Embankment yolundan geçtik.
More Sentences
|
22 |
Genel |
geçiş yolu |
path i.
|
|
Her bodyguard cleared a path through fans.
Kadının koruması hayranların arasından bir geçiş yolu açtı.
More Sentences
|
23 |
Genel |
yürüyüş yolu |
walkway i.
|
|
The seaside promenade featured a beautiful walkway.
Sahil şeridinde güzel bir yürüyüş yolu vardı.
More Sentences
|
24 |
Genel |
kaplamak (yolu asfalt/taş vb ile) |
pave with f.
|
|
The street is paved with asphalt.
Cadde asfalt ile kaplanmış.
More Sentences
|
25 |
Genel |
yolu işgal etmek |
hog f.
|
|
Don't hog the road.
Yolu işgal etme.
More Sentences
|
26 |
Genel |
yolu kapamak |
block the road f.
|
|
The same applies to protests by farmers who block the roads.
Aynı şey yolları kapatan çiftçilerin protestoları için de geçerlidir.
More Sentences
|
27 |
Genel |
yolu tıkamak |
block the road f.
|
|
The heavy snowfall blocked the roads.
Yoğun kar yağışı yolları tıkadı.
More Sentences
|
28 |
Genel |
yolu aydınlatmak |
light the way f.
|
|
The moon lights the way.
Ay yolu aydınlatır.
More Sentences
|
Common Usage |
|
29 |
Yaygın Kullanım |
yolu ile |
through ed.
|
|
30 |
Yaygın Kullanım |
yolu ile |
by way of ed.
|
|
31 |
Yaygın Kullanım |
yolu ile |
via ed.
|
|
32 |
Yaygın Kullanım |
aklın yolu birdir |
great minds think alike expr.
|
|
General |
|
33 |
Genel |
veri yolu sistemi |
bus system i.
|
|
34 |
Genel |
keçi yolu |
lane i.
|
|
35 |
Genel |
ayak yolu |
lavatory i.
|
|
36 |
Genel |
bacanın duman yolu |
chimney lining i.
|
|
37 |
Genel |
her türden kara taşıtının hızlı yolculuğu için tasarlanmış kara yolu |
motorway i.
|
|
38 |
Genel |
çevre yolu |
bypass i.
|
|
39 |
Genel |
manyetik ses yolu |
magnetic sound track i.
|
|
|
40 |
Genel |
yatay veya biraz eğimli yürüyen yaya yolu |
travolator i.
|
|
41 |
Genel |
çevre yolu |
belt highway i.
|
|
42 |
Genel |
servis yolu |
detour road i.
|
|
43 |
Genel |
çevre yolu |
orbital i.
|
|
44 |
Genel |
su yolu |
drain i.
|
|
45 |
Genel |
araba yolu |
carriage way i.
|
|
46 |
Genel |
su yolu |
dike i.
|
|
47 |
Genel |
güvenlik yolu |
safeway i.
|
|
48 |
Genel |
çözüm yolu |
a way out i.
|
|
49 |
Genel |
yürüme yolu |
step up i.
|
|
50 |
Genel |
taksi yolu |
taxi way i.
|
|
51 |
Genel |
idrar yolu tıkanması |
stricture i.
|
|
52 |
Genel |
süzülme yolu ile nem kaybolması |
exsiccation i.
|
|
53 |
Genel |
yürüme yolu |
walkway i.
|
|
54 |
Genel |
yedekçi yolu |
towpath i.
|
|
55 |
Genel |
süzülme yolu ile kuruma |
exsiccation i.
|
|
56 |
Genel |
yolu işgal eden sürücü |
road hog i.
|
|
57 |
Genel |
kaçış yolu |
escapeway i.
|
|
58 |
Genel |
geçim yolu |
living i.
|
|
59 |
Genel |
kulak yolu |
auditory canal i.
|
|
60 |
Genel |
gelgitin etkisini gösterdiği su yolu |
tideway i.
|
|
61 |
Genel |
firar yolu |
escapeway i.
|
|
62 |
Genel |
buhar yolu |
port i.
|
|
63 |
Genel |
giriş yolu |
entranceway i.
|
|
64 |
Genel |
gelgit yolu |
tideway i.
|
|
65 |
Genel |
tren yolu |
railway i.
|
|
66 |
Genel |
atlı yolu |
bridle path i.
|
|
67 |
Genel |
geçiş yolu |
passageway i.
|
|
68 |
Genel |
geçim yolu |
means of subsistence i.
|
|
69 |
Genel |
keçi yolu |
footpath i.
|
|
70 |
Genel |
ilerleme yolu |
means of propulsion i.
|
|
71 |
Genel |
sıvı akma yolu |
spillway i.
|
|
72 |
Genel |
kemerli su yolu |
aqueduct i.
|
|
73 |
Genel |
çevre yolu |
orbital road i.
|
|
74 |
Genel |
gezinti yolu |
ride i.
|
|
75 |
Genel |
park gezinti yolu |
concourse i.
|
|
76 |
Genel |
bisiklet yolu |
cycle route i.
|
|
77 |
Genel |
geçim yolu |
livelihood i.
|
|
78 |
Genel |
çözüm yolu |
key i.
|
|
79 |
Genel |
su yolu |
flume i.
|
|
|
80 |
Genel |
dış kulak yolu enfeksiyonları |
otitis externa i.
|
|
81 |
Genel |
bisiklet yolu |
cycle track i.
|
|
82 |
Genel |
beraberinde zorluklar getiren bir çözüm yolu |
a bitter pill i.
|
|
83 |
Genel |
transit yolu |
through street i.
|
|
84 |
Genel |
su yolu |
channel i.
|
|
85 |
Genel |
servis yolu |
detour i.
|
|
86 |
Genel |
at binme yolu |
bridleway i.
|
|
87 |
Genel |
tiyatro koltukları arasındaki geçiş yolu |
vomitorium i.
|
|
88 |
Genel |
yedekçi yolu |
towing path i.
|
|
89 |
Genel |
acil durum iniş yolu |
landing strip i.
|
|
90 |
Genel |
tahliye yolu |
evacuation road i.
|
|
91 |
Genel |
binici yolu |
riding i.
|
|
92 |
Genel |
su yolu |
conduit i.
|
|
93 |
Genel |
yangın erişim yolu |
fire access track i.
|
|
94 |
Genel |
posta yolu |
post road i.
|
|
95 |
Genel |
yürüyüş yolu |
walk i.
|
|
96 |
Genel |
duman yolu |
flue i.
|
|
97 |
Genel |
yaya yolu |
pedway i.
|
|
98 |
Genel |
taksi yolu |
taxiways i.
|
|
99 |
Genel |
çevre yolu |
ringroad i.
|
|
100 |
Genel |
tramvay yolu |
streetcar track i.
|
|
101 |
Genel |
yolu işgal eden sürücü |
roadhog i.
|
|
102 |
Genel |
iki deniz veya su kütlesini birleştiren dar su yolu |
strait i.
|
|
103 |
Genel |
hak yolu |
the right way i.
|
|
104 |
Genel |
taşıt yolu |
carriageway i.
|
|
105 |
Genel |
çiçeklerden esans elde etme yolu |
enfleurage i.
|
|
106 |
Genel |
koşu yolu |
racecourse i.
|
|
107 |
Genel |
emiş yolu |
suction channel i.
|
|
108 |
Genel |
kızak yolu |
slide i.
|
|
109 |
Genel |
bisiklet yolu |
cycle path i.
|
|
110 |
Genel |
yeraltı yolu |
subway i.
|
|
111 |
Genel |
ana hava dönüş yolu |
main return airway i.
|
|
112 |
Genel |
boydan boya avrupa yolu |
tem i.
|
|
113 |
Genel |
çevre yolu |
freeway i.
|
|
114 |
Genel |
kumaş yolu |
stripe i.
|
|
115 |
Genel |
su yolu |
culvert ark i.
|
|
116 |
Genel |
çıkış yolu |
solution i.
|
|
117 |
Genel |
adam yolu |
manway i.
|
|
118 |
Genel |
mermi yolu |
trajectory i.
|
|
119 |
Genel |
çevre yolu |
belt line i.
|
|
120 |
Genel |
sızıntı yolu |
leakage path i.
|
|
121 |
Genel |
davar yolu |
driftway i.
|
|
122 |
Genel |
ulaşım yolu trafiğinin yavaşlatılması amacıyla yapılan tümsek gibi engeller |
traffic calming i.
|
|
123 |
Genel |
boru hattı/yolu |
pipeline i.
|
|
124 |
Genel |
kumlu sahil yolu |
dene i.
|
|
125 |
Genel |
çevre yolu |
ring road i.
|
|
126 |
Genel |
iki su kütlesini birleştiren genişçe su yolu |
sound i.
|
|
127 |
Genel |
koşu yolu |
racetrack i.
|
|
128 |
Genel |
alçalma yolu |
descent path i.
|
|
129 |
Genel |
su yolu |
water main i.
|
|
130 |
Genel |
pusula keşif yolu |
compass patrols i.
|
|
131 |
Genel |
otoyollarda paralı geçiş kullanmamak için tercih edilen yan yolu kullanma |
shunpiking i.
|
|
132 |
Genel |
otoyollarda paralı geçiş kullanmamak için tercih edilen yan yolu kullanan kimse |
shunpiker i.
|
|
133 |
Genel |
kamu yolu |
public road i.
|
|
134 |
Genel |
nehir yolu |
water way i.
|
|
135 |
Genel |
su yolu |
water i.
|
|
136 |
Genel |
posta yolu |
mail route i.
|
|
137 |
Genel |
taksi yolu |
taxiway i.
|
|
138 |
Genel |
mecburi bisiklet yolu |
compulsory bicycle path i.
|
|
139 |
Genel |
aklın yolu |
path of mind i.
|
|
140 |
Genel |
madendeki demir yolu |
tramroad i.
|
|
141 |
Genel |
garaja doğru giden araba yolu |
garage drive i.
|
|
142 |
Genel |
garaja doğru giden araba yolu |
driveway i.
|
|
143 |
Genel |
sahil yolu |
coastal road i.
|
|
144 |
Genel |
sahil yolu |
coast road i.
|
|
145 |
Genel |
akıl hocasının çizdiği yolu takip eden |
mentee i.
|
|
146 |
Genel |
video yolu |
video track i.
|
|
147 |
Genel |
sinyalleme yolu |
signalling route i.
|
|
148 |
Genel |
gezi yolu |
alley i.
|
|
149 |
Genel |
pankreas yolu |
pancreatic duct i.
|
|
150 |
Genel |
çevre yolu |
orbit road i.
|
|
151 |
Genel |
optik ses yolu |
optical sound track i.
|
|
152 |
Genel |
bağlantı yolu |
accommodation road i.
|
|
153 |
Genel |
su yolu |
water line i.
|
|
154 |
Genel |
geçim yolu |
means of livelihood i.
|
|
155 |
Genel |
geçim yolu |
bread and butter i.
|
|
156 |
Genel |
motorlu taşıt yolu |
motorroad i.
|
|
157 |
Genel |
gidiş yolu |
walkthrough i.
|
|
158 |
Genel |
gidiş yolu |
walk through i.
|
|
159 |
Genel |
çevre yolu |
beltway i.
|
|
160 |
Genel |
tercihli araç yolu |
bus lane i.
|
|
161 |
Genel |
otobüs yolu |
bus lane i.
|
|
162 |
Genel |
araba yolu |
cart way i.
|
|
163 |
Genel |
sedde üstü yolu |
causeway i.
|
|
164 |
Genel |
dağ yolu |
ridgeway i.
|
|
165 |
Genel |
kır yolu |
country road i.
|
|
166 |
Genel |
örtülü yaya yolu |
covered walk i.
|
|
167 |
Genel |
ağaçlı otomobil yolu |
driveway i.
|
|
168 |
Genel |
su yolu |
culvert i.
|
|
169 |
Genel |
kuvvet yolu |
effort distance i.
|
|
170 |
Genel |
döküm yolu |
gate i.
|
|
171 |
Genel |
çevre yolu |
by-pass i.
|
|
172 |
Genel |
gidiş yolu |
walk-through i.
|
|
173 |
Genel |
su yolu |
gully drain i.
|
|
174 |
Genel |
yurtiçi su yolu |
inland waterway i.
|
|
175 |
Genel |
kanal yolu |
channel i.
|
|
176 |
Genel |
çarşılı yaya yolu |
mall i.
|
|
177 |
Genel |
belediye yolu |
municipal street i.
|
|
178 |
Genel |
keçi yolu |
path i.
|
|
179 |
Genel |
çevre yaya yolu |
perimeter walk i.
|
|
180 |
Genel |
park yolu |
parkway i.
|
|
181 |
Genel |
park yaya yolu |
parkway i.
|
|
182 |
Genel |
nehir yolu |
water course i.
|
|
183 |
Genel |
gaz yolu |
port i.
|
|
184 |
Genel |
su yolu |
port i.
|
|
185 |
Genel |
su yolu |
water way i.
|
|
186 |
Genel |
gezi yolu |
route i.
|
|
187 |
Genel |
devlet yolu |
state highway i.
|
|
188 |
Genel |
geçiş yolu |
thoroughfare i.
|
|
189 |
Genel |
tramvay yolu |
tramway road i.
|
|
190 |
Genel |
çıkış yolu |
escape way i.
|
|
191 |
Genel |
tramvay yolu |
tramline i.
|
|
192 |
Genel |
fırtına yolu |
storm track i.
|
|
193 |
Genel |
köy yolu |
village road i.
|
|
194 |
Genel |
bir işi yapmanın kolay yolu |
easy way of doing something i.
|
|
195 |
Genel |
iz yolu |
treadway i.
|
|
196 |
Genel |
tren yolu meraklısı |
railfan i.
|
|
197 |
Genel |
tren yolu meraklısı |
rail buff i.
|
|
198 |
Genel |
tren yolu meraklısı |
trainspotter i.
|
|
199 |
Genel |
tren yolu meraklısı |
railway enthusiast i.
|
|
200 |
Genel |
tren yolu meraklısı |
foamer i.
|
|
201 |
Genel |
okul yolu |
school road i.
|
|
202 |
Genel |
ırmak yolu |
river road i.
|
|
203 |
Genel |
nehir yolu |
river road i.
|
|
204 |
Genel |
süzülüş yolu |
glideslope i.
|
|
205 |
Genel |
bisiklet yolu |
bicycle road i.
|
|
206 |
Genel |
kaçış yolu |
avenue of escape i.
|
|
207 |
Genel |
kadastro yolu |
cadastral road i.
|
|
208 |
Genel |
kurtulmanın tek yolu |
the only way to escape i.
|
|
209 |
Genel |
toprak orman yolu |
dirt forest road i.
|
|
210 |
Genel |
ipek yolu |
silkroad i.
|
|
211 |
Genel |
ipek yolu |
silk route i.
|
|
212 |
Genel |
başka çözüm yolu |
another solution i.
|
|
213 |
Genel |
tekerlek yolu |
wheel path i.
|
|
214 |
Genel |
düşünceleri/fikirleri baloncuklar yardımı ile kağıda dökme yolu |
bubble diagram i.
|
|
215 |
Genel |
paten yolu |
skating path i.
|
|
216 |
Genel |
dil öğrenmenin en iyi yolu |
the best way to learn language i.
|
|
217 |
Genel |
kayak yolu |
ski slope i.
|
|
218 |
Genel |
kayak yolu |
ski track i.
|
|
219 |
Genel |
bisiklet yolu |
cycle lane i.
|
|
220 |
Genel |
yaşam yolu |
curriculum vitae i.
|
|
221 |
Genel |
kervan yolu |
caravan route i.
|
|
222 |
Genel |
kervan yolu |
caravan road i.
|
|
223 |
Genel |
servis yolu |
service road i.
|
|
224 |
Genel |
yürüyüş yolu |
hiking trail i.
|
|
225 |
Genel |
yürüyüş yolu |
walking trail i.
|
|
226 |
Genel |
uzay yolu hayranı kimse |
trekker i.
|
|
227 |
Genel |
uzay yolu hayranı kimse |
trekkie i.
|
|
228 |
Genel |
(göçmen kuşların) göç yolu |
migration route i.
|
|
229 |
Genel |
(göçmen kuşların) göç yolu |
flyway i.
|
|
230 |
Genel |
manzaralı kır yolu |
scenic country road i.
|
|
231 |
Genel |
(park içinde vb) yaya yolu |
pedestrian pathway i.
|
|
232 |
Genel |
bisiklet yolu |
bikeway i.
|
|
233 |
Genel |
bisiklet yolu |
bike way i.
|
|
234 |
Genel |
göç yolu |
migratory route i.
|
|
235 |
Genel |
göç yolu |
migratory path i.
|
|
236 |
Genel |
göç yolu |
migration route i.
|
|
237 |
Genel |
bisiklet yolu |
bicycle lane i.
|
|
238 |
Genel |
hollywood şöhret yolu |
hollywood walk of fame i.
|
|
239 |
Genel |
koşu yolu |
running path i.
|
|
240 |
Genel |
kulak yolu |
acoustic meatus i.
|
|
241 |
Genel |
yarış yolu |
race course i.
|
|
242 |
Genel |
seyahat yolu |
raik i.
|
|
243 |
Genel |
hava yolu |
airline business i.
|
|
244 |
Genel |
hava yolu postası |
airmailer i.
|
|
245 |
Genel |
hava yolu zarfı |
airmailer i.
|
|
246 |
Genel |
gidiş yolu |
career i.
|
|
247 |
Genel |
kadınların özel odalarına sıklıkla yolu düşen çapkın kimse |
carpetmonger [obsolete] i.
|
|
248 |
Genel |
fransa ve ingiltere'yi denizden birbirine bağlayan, iki ülkenin ortak yapımı olan demir yolu tüneli |
la manche i.
|
|
249 |
Genel |
bilgi aktarım yolu |
channel i.
|
|
250 |
Genel |
genellikle kaldırım ile araba yolu arasına ekilen, gölge yapan ağaçlarla desteklenen çim şeridi |
neutral ground i.
|
|
251 |
Genel |
geçiş yolu |
traject i.
|
|
252 |
Genel |
yürüyüş yolu |
trod [dialect] i.
|
|
253 |
Genel |
kara yolu seyahati |
road trip i.
|
|
254 |
Genel |
kara yolu yolculuğu |
road trip i.
|
|
255 |
Genel |
kaçış yolu |
escapement i.
|
|
256 |
Genel |
kan bağı veya evlilik yolu ile akraba olan insan grubu |
kinship group i.
|
|
257 |
Genel |
bir şeyi kısa ve basit bir şekilde ifade etmenin veya ona atıfta bulunmanın yolu |
shorthand i.
|
|
258 |
Genel |
başarı elde etme yolu |
making i.
|
|
259 |
Genel |
potansiyelini gerçekleştirme yolu |
making i.
|
|
260 |
Genel |
(şintoizm'de) insanlara sadece kutsal ruhlar vasıtasıyla bildirildiğine inanılan hakikat yolu |
makoto i.
|
|
261 |
Genel |
cenazeler için kullanılan kilise yolu |
bierbalk i.
|
|
262 |
Genel |
(izlenecek yolu gösteren) ipucu |
blaze i.
|
|
263 |
Genel |
bent ve su yolu gibi yapıları erozyondan koruma amacıyla kullanılan, çalılık, sırık gibi malzemelerden örülmüş hasır |
dutch mattress i.
|
|
264 |
Genel |
kaçış yolu |
let-out [uk] i.
|
|
265 |
Genel |
kaçış yolu |
let-out [uk] i.
|
|
266 |
Genel |
hava yolu |
windway i.
|
|
267 |
Genel |
erişim yolu |
window i.
|
|
268 |
Genel |
gözetleme yolu |
window i.
|
|
269 |
Genel |
her bir aşamanın sonunda kesin çıktıları olan bir operasyonu belirli bir şekilde gerçekleştirme yolu |
methodology i.
|
|
270 |
Genel |
kaçış yolu olarak kullanılan boşluk veya deliğe benzer şey |
meuse i.
|
|
271 |
Genel |
orta yolu kullanan kimse |
middleman i.
|
|
272 |
Genel |
orta yolu takip eden kimse |
middleman i.
|
|
273 |
Genel |
hizmet etme yolu |
help i.
|
|
274 |
Genel |
bir şeyi önleme yolu |
help i.
|
|
275 |
Genel |
köy yolu |
boreen [ireland] i.
|
|
276 |
Genel |
at yolu |
bridle trail i.
|
|
277 |
Genel |
at yolu |
bridle road i.
|
|
278 |
Genel |
at yolu |
bridle way i.
|
|
279 |
Genel |
gezinti yolu |
broadway i.
|
|
280 |
Genel |
at yolu |
horse road i.
|
|
281 |
Genel |
at binme yolu |
horse-trail i.
|
|
282 |
Genel |
gezi yolu |
horse-trail i.
|
|
283 |
Genel |
at binme yolu |
horseway i.
|
|
284 |
Genel |
gezi yolu |
horseway i.
|
|
285 |
Genel |
kıvrılan nehir veya su yolu tabanı |
link i.
|
|
286 |
Genel |
burma yolu |
burma road i.
|
|
287 |
Genel |
su yolu üzerindeki havuz |
gare i.
|
|
288 |
Genel |
üzerinden kamu yolu geçen arazi |
right of way i.
|
|
289 |
Genel |
şantaj yolu ile elde edilen çeyrek miktar |
chout i.
|
|
290 |
Genel |
su yolu |
delf i.
|
|
291 |
Genel |
söz yolu ile açıklama |
delineation i.
|
|
292 |
Genel |
(kar veya artan masraf nedeniyle) aynı mülkün karşılıklı anlaşma yolu ile birinden diğerine devredilmesi |
demise and redemise i.
|
|
293 |
Genel |
su yolu |
gote [dialect] [uk] i.
|
|
294 |
Genel |
su yolu |
gout [dialect] [uk] i.
|
|
295 |
Genel |
su yolu |
offtake i.
|
|
296 |
Genel |
iki yer arasında iletişim aracı olarak hizmet veren seyahat veya ulaşım yolu |
road i.
|
|
297 |
Genel |
yerel trafik için araç yolu |
road i.
|
|
298 |
Genel |
yolu kullanan sürücü |
road user i.
|
|
299 |
Genel |
yolu kapayarak geçmeyi önleyen şey |
roadblock i.
|
|
300 |
Genel |
güzergah yolu |
routeway [uk] i.
|
|
301 |
Genel |
geçiş yolu |
runaround i.
|
|
302 |
Genel |
ince su yolu |
runnel i.
|
|
303 |
Genel |
kilise yolu |
churchway i.
|
|
304 |
Genel |
temas yolu ile iletişim |
infection i.
|
|
305 |
Genel |
doğru yolu kaybetmiş olma |
benightment i.
|
|
306 |
Genel |
labirentte gidilen yolu hatırlamak için kullanılan ipucu nesne |
clue [rare] i.
|
|
307 |
Genel |
yeraltı yolu |
condie [scotland] i.
|
|
308 |
Genel |
su yolu |
course i.
|
|
309 |
Genel |
bisiklet yolu |
cyclepath i.
|
|
310 |
Genel |
bisiklet yolu |
cycleway [uk] i.
|
|
311 |
Genel |
su yolu |
dick [dialect] [uk] i.
|
|
312 |
Genel |
(eğimli tren yolu) iniş |
down grade i.
|
|
313 |
Genel |
nehir yolu |
drock i.
|
|
314 |
Genel |
su yolu |
drock i.
|
|
315 |
Genel |
gezi yolu |
pack and prime road i.
|
|
316 |
Genel |
at binme yolu |
pack and prime road i.
|
|
317 |
Genel |
göl yolu |
lake road i.
|
|
318 |
Genel |
atlatma yolu |
bypass i.
|
|
319 |
Genel |
antik roma yolu |
iter i.
|
|
320 |
Genel |
kaldırım yolu |
plainstones [scotland] i.
|
|
321 |
Genel |
posta yolu ile gerçekleştirilen para havalesi |
postal note i.
|
|
322 |
Genel |
posta yolu ile gerçekleştirilen para havalesi |
postal order [uk] i.
|
|
323 |
Genel |
iletim yolu |
conveyance [obsolete] i.
|
|
324 |
Genel |
otoyoldaki servis yolu |
diversion [uk] i.
|
|
325 |
Genel |
yoldaki servis yolu |
diversion [uk] i.
|
|
326 |
Genel |
sabit ulaşım yolu |
fixed link [canada] i.
|
|
327 |
Genel |
çözüm yolu |
fixit i.
|
|
328 |
Genel |
tatmin yolu |
outlet i.
|
|
329 |
Genel |
biri için yolu açan kimse |
outrider i.
|
|
330 |
Genel |
çıkış yolu |
outway i.
|
|
331 |
Genel |
yaya yolu |
public footpath i.
|
|
332 |
Genel |
taşıt yolu kenarı |
pullout i.
|
|
333 |
Genel |
ayak yolu |
room i.
|
|
334 |
Genel |
kaçış yolu |
scape [obsolete] i.
|
|
335 |
Genel |
(hipodromda) bir dizi ahırın önünde uzanan üst kapalı yürüme yolu |
shedrow i.
|
|
336 |
Genel |
su yolu |
sheuch [scotland] i.
|
|
337 |
Genel |
ayak yolu |
shouse i.
|
|
338 |
Genel |
kütük, kereste veya dallarla kaplanmış orman yolu |
slash i.
|
|
339 |
Genel |
kütük, kereste veya dallarla kaplanmış orman yolu |
slashing i.
|
|
340 |
Genel |
tek yönlü sinyal yolu |
polarized [us] i.
|
|
341 |
Genel |
tek yönlü molekül yolu |
polarized [us] i.
|
|
342 |
Genel |
su yolu |
spreader i.
|
|
343 |
Genel |
su yolu |
spreader dam i.
|
|
344 |
Genel |
hangar yolu |
street i.
|
|
345 |
Genel |
kazanmak için her yolu mübah sayan yarışmacı |
street fighter i.
|
|
346 |
Genel |
demir yolu yol kontrol görevlisi |
supervisor i.
|
|
347 |
Genel |
(demir yolu raylarında) düzgünlük |
surface i.
|
|
348 |
Genel |
kara yolu kargo hizmeti |
surface mail i.
|
|
349 |
Genel |
deniz yolu kargo hizmeti |
surface mail i.
|
|
350 |
Genel |
demir yolu raylarını hizalama |
surfacing i.
|
|
351 |
Genel |
demir yolu raylarını dizme |
surfacing i.
|
|
352 |
Genel |
yaklaşma yolu |
approach i.
|
|
353 |
Genel |
her yolu denemek |
leave no stone unturned f.
|
|
354 |
Genel |
doğru yolu göstermek |
show the right way f.
|
|
355 |
Genel |
yolu tarif etmek |
direct f.
|
|
356 |
Genel |
zor bir probleme çözüm yolu bulmak |
grasp the nettle f.
|
|
357 |
Genel |
doğru yolu göstermek |
lead to the right path f.
|
|
358 |
Genel |
yolu hızla katetmek |
make good time f.
|
|
359 |
Genel |
kaplamak (yolu bir maddeyle) |
surface f.
|
|
360 |
Genel |
çözüm yolu bulmak |
come up with f.
|
|
361 |
Genel |
katetmek (yolu) |
cover f.
|
|
362 |
Genel |
doğru yolu göstermek |
show the right course f.
|
|
363 |
Genel |
doğru yolu bulmak |
find the right way f.
|
|
364 |
Genel |
doğru yolu bulmak |
find the correct path f.
|
|
365 |
Genel |
çözüm yolu aramak |
search for a solution f.
|
|
366 |
Genel |
yolu izlemek |
follow the road f.
|
|
367 |
Genel |
kolay yolu tercih etmek |
take the easy way out f.
|
|
368 |
Genel |
yolu (asfalt/taş ile) kaplamak |
pave with f.
|
|
369 |
Genel |
yolu kapamak |
hug the road f.
|
|
370 |
Genel |
yolu kapamak |
hog the road f.
|
|
371 |
Genel |
yolu almak |
reach the end of one's journey f.
|
|
372 |
Genel |
yolu düşmek |
be at hand f.
|
|
373 |
Genel |
yolu düşmek |
happen to pass (a place) f.
|
|
374 |
Genel |
yolu düşmek |
chance on f.
|
|
375 |
Genel |
yolu düşmek |
happen on f.
|
|
376 |
Genel |
yolu şaşırmak |
run off the rails f.
|
|
377 |
Genel |
yolu tutmak |
(police) take control of a road f.
|
|
378 |
Genel |
yolu yokuşa sürmek |
make difficulties f.
|
|
379 |
Genel |
yolu yokuşa sürmek |
make things difficult f.
|
|
380 |
Genel |
yolu yokuşa sürmek |
make trouble f.
|
|
381 |
Genel |
yolu yokuşa sürmek |
raise difficulties f.
|
|
382 |
Genel |
yolu kesişmek |
cross someone's path f.
|
|
383 |
Genel |
yolu kesişmek |
(someone's path) cross with someone else f.
|
|
384 |
Genel |
çözüm yolu aramak |
see about the way f.
|
|
385 |
Genel |
doğru yolu bulmak |
find the true path f.
|
|
386 |
Genel |
yolu düşmek |
come by f.
|
|
387 |
Genel |
yolu düşmek |
pass by f.
|
|
388 |
Genel |
yolu düşmek |
drop by f.
|
|
389 |
Genel |
yolu tutmak |
hold the pass f.
|
|
390 |
Genel |
yolu yarılamak |
be halfway through f.
|
|
391 |
Genel |
yolu yarılamak |
go halfway down f.
|
|
392 |
Genel |
yolu yarılamak |
complete half of f.
|
|
393 |
Genel |
yolu üzerinde bulunmak |
be on one's way f.
|
|
394 |
Genel |
yolu aydınlatmak |
illuminate the road f.
|
|
395 |
Genel |
yolu aydınlatmak |
light the road f.
|
|
396 |
Genel |
yolu tıkamak |
clog the roadway f.
|
|
397 |
Genel |
yolu tıkamak |
clog the road f.
|
|
398 |
Genel |
çözüm yolu aramak |
seek a solution f.
|
|
399 |
Genel |
hava yolu ile seyahat etmek |
travel by air f.
|
|
400 |
Genel |
yolu sormak |
ask someone the way f.
|
|
401 |
Genel |
doğru yolu göstermek |
show the true way f.
|
|
402 |
Genel |
damar yolu açmak |
establish vascular access f.
|
|
403 |
Genel |
sulh yolu ile çözmek |
resolve/settle a problem amicably f.
|
|
404 |
Genel |
sulh yolu ile çözmek |
settle a conflict by peaceful means f.
|
|
405 |
Genel |
kolay yolu seçmek |
take the easy way out f.
|
|
406 |
Genel |
çıkış yolu bulmak |
find a way out f.
|
|
407 |
Genel |
izlediği yolu değiştirmek |
tack f.
|
|
408 |
Genel |
önden giderek yolu göstermek |
lead the way f.
|
|
409 |
Genel |
yolu işaretlemek |
blaze f.
|
|
410 |
Genel |
(ağaçları, otları keserek) yolu temizlemek |
hack f.
|
|
411 |
Genel |
yolu kapatmak |
blackade f.
|
|
412 |
Genel |
iş birliği yolu açmak |
lubricitate f.
|
|
413 |
Genel |
kalıtım yolu ile aktarmak |
demise f.
|
|
414 |
Genel |
miras yolu ile geçmek |
demise f.
|
|
415 |
Genel |
yolu açmak |
deobstruct f.
|
|
416 |
Genel |
doğru yolu göstermek |
guide f.
|
|
417 |
Genel |
(ısı yolu ile) parlatmak |
ignite f.
|
|
418 |
Genel |
yolu kapamak |
roadblock f.
|
|
419 |
Genel |
yolu tıkamak |
impede f.
|
|
420 |
Genel |
(yolu) tahliye etmek |
improve f.
|
|
421 |
Genel |
(damar yolu ile) ilaç uygulamak |
infuse f.
|
|
422 |
Genel |
(damar yolu ile) tedavi uygulamak |
infuse f.
|
|
423 |
Genel |
yolu kapatmak |
dit [scotland] f.
|
|
424 |
Genel |
yolu tıkamak |
dit [scotland] f.
|
|
425 |
Genel |
yolu kapatmak |
ditt f.
|
|
426 |
Genel |
yolu tıkamak |
ditt f.
|
|
427 |
Genel |
geçiş yolu yaratmak |
command f.
|
|
428 |
Genel |
(yazı yolu ile dolaylı olarak) partizanlık yapmak |
pamphleteer f.
|
|
429 |
Genel |
(yolu) yürüyerek aşındırmak |
pad [dialect] f.
|
|
430 |
Genel |
(yolu, bölgeyi) başkaları için açmak |
pioneer f.
|
|
431 |
Genel |
(yolu, bölgeyi) başkaları için hazırlamak |
pioneer f.
|
|
432 |
Genel |
yolu açmak |
clear f.
|
|
433 |
Genel |
hedefe giden yolu belirlemek |
satisfise [us] f.
|
|
434 |
Genel |
hedefe giden yolu izlemek |
satisfice [uk] f.
|
|
435 |
Genel |
su yolu inşa etmek |
flume f.
|
|
436 |
Genel |
çıkış yolu bulmak |
outwin [obsolete] f.
|
|
437 |
Genel |
(yolu) ağır adımlarla arşınlamak |
plod f.
|
|
438 |
Genel |
(yolu) tebeşir ile çizmek |
screeve f.
|
|
439 |
Genel |
yolu açmak |
fortify [obsolete] f.
|
|
440 |
Genel |
(yolu) sebatla kat etmek |
slog f.
|
|
441 |
Genel |
spor yolu ile çoğaltmak |
spore f.
|
|
442 |
Genel |
damıtma yolu ile özütünü çıkarmak |
still f.
|
|
443 |
Genel |
telkin yolu ile kontrol altına almak |
suggestionise [uk] f.
|
|
444 |
Genel |
telkin yolu ile hipnotize etmek |
suggestionise [uk] f.
|
|
445 |
Genel |
telkin yolu ile kontrol altına almak |
suggestionize [us] f.
|
|
446 |
Genel |
telkin yolu ile hipnotize etmek |
suggestionize [us] f.
|
|
447 |
Genel |
dua yolu ile istemek |
supplicate f.
|
|
448 |
Genel |
(organ, doku veya hücrelerde) geçiş yolu açmak |
supply f.
|
|
449 |
Genel |
(mahsulün) satın alım yolu ile fiyatını sabit tutmak |
support f.
|
|
450 |
Genel |
sentez yolu ile oluşturmak |
synthetise [uk] f.
|
|
451 |
Genel |
sentez yolu ile oluşturmak |
synthetize f.
|
|
452 |
Genel |
yolu olmayan |
pathless s.
|
|
453 |
Genel |
sezgi yolu ile anlaşılan |
intuitive s.
|
|
454 |
Genel |
çıkar yolu olmayan |
anchorless s.
|
|
455 |
Genel |
yolu olmayan |
trackless s.
|
|
456 |
Genel |
dolaylı ve genellikle yolu epey uzatan sefer |
circuitous s.
|
|
457 |
Genel |
birden fazla yolu olan |
multiway s.
|
|
458 |
Genel |
yolu olmayan |
untracked s.
|
|
459 |
Genel |
geçiş yolu olmayan |
untracked s.
|
|
460 |
Genel |
yolu kesilen |
intercepted s.
|
|
461 |
Genel |
yolu olmayan |
wayless s.
|
|
462 |
Genel |
kara yolu ile yapılan |
overland s.
|
|
463 |
Genel |
normal doğum yolu ile doğan |
born vaginally s.
|
|
464 |
Genel |
yolu/önü kesilebilen |
interceptable s.
|
|
465 |
Genel |
uçak (hava yolu) |
air s.
|
|
466 |
Genel |
ara yolu olan |
aisled s.
|
|
467 |
Genel |
ara yolu olmayan |
aisless s.
|
|
468 |
Genel |
yolu olmayan |
unpathed s.
|
|
469 |
Genel |
yolu olmayan |
unpathwayed s.
|
|
470 |
Genel |
çıkış yolu olmayan |
escapeless s.
|
|
471 |
Genel |
yolu olmayan |
unwayed [obsolete] s.
|
|
472 |
Genel |
çok sayıda yolu bulunan |
multivious s.
|
|
473 |
Genel |
yolu olmayan |
roadless s.
|
|
474 |
Genel |
rica yolu ile elde edilen |
impetrate [obsolete] s.
|
|
475 |
Genel |
yazı yolu ile iletişim sürdüren |
paper s.
|
|
476 |
Genel |
mektup yolu ile iletişim sürdüren |
paper s.
|
|
477 |
Genel |
aynı yolu izleyen |
parallel s.
|
|
478 |
Genel |
yolu olmayan |
invious [obsolete] s.
|
|
479 |
Genel |
posta yolu ile gerçekleştirilen |
postal s.
|
|
480 |
Genel |
miras yolu ile alınan |
successive [obsolete] s.
|
|
481 |
Genel |
kara veya deniz yolu ile taşınan (posta) |
surface s.
|
|
482 |
Genel |
deniz veya kara yolu ile taşınan posta olarak işlem gören |
surface s.
|
|
483 |
Genel |
(gerçeği) gözlem yolu ile öğrenen |
synthetic s.
|
|
484 |
Genel |
(gerçeği) gözlem yolu ile öğrenen |
synthetical s.
|
|
485 |
Genel |
deniz yolu ile |
by sea zf.
|
|
486 |
Genel |
hava yolu ile |
by air mail zf.
|
|
487 |
Genel |
hava yolu ile |
by air zf.
|
|
488 |
Genel |
yolu üzerinde giderken |
enroute zf.
|
|
489 |
Genel |
çözüm yolu bulamayarak |
cluelessly zf.
|
|
490 |
Genel |
kara yolu ile |
by land zf.
|
|
491 |
Genel |
duyu yolu ile |
sensorially zf.
|
|
492 |
Genel |
algılama yolu ile |
sensuously zf.
|
|
493 |
Genel |
teklif alma yolu ile |
by tender zf.
|
|
494 |
Genel |
deneme yanılma yolu ile |
by trial and error zf.
|
|
495 |
Genel |
takas yolu ile |
catallactically zf.
|
|
496 |
Genel |
yolu üstünde |
in one's way zf.
|
|
497 |
Genel |
düşünce yolu ile |
ideally zf.
|
|
498 |
Genel |
yolu üzerinde |
on the way zf.
|
|
499 |
Genel |
ima yolu ile |
impliedly zf.
|
|
500 |
Genel |
iletişim yolu olmadan |
incommunicado zf.
|
|