adam - Türkisch Englisch Wörterbuch

adam

Bedeutungen von dem Begriff "adam" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 4 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
adam n. adem
The Ancestral race sent Adam to colony planet Earth with his seeds (the Angels).
Atasal ırk Adem'i tohumlarıyla (Melekler) birlikte Dünya gezegenine koloni kurması için gönderdi.

More Sentences
adam n. adem baba
adam n. 18 yy'da adams kardeşlerce yaratılmış bir mimari ve dekorasyon tarzı
Anatomy
adam n. ademelması

Bedeutungen von dem Begriff "adam" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 80 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
adam guy n.
I'll bet that iron guy's strong and could knock down a whole building.
Bahse girerim o demir adam çok güçlüdür ve bütün bir binayı yıkabilir.

More Sentences
adam man n.
This report proves once again that Eurofederalism is divorced from the reality of the man in the street.
Bu rapor bir kez daha Eurofederalizmin sokaktaki adamın gerçekliğinden kopuk olduğunu kanıtlıyor.

More Sentences
General
adam feller n.
The feller next door is always ready to lend a hand.
Yanda oturan adam her zaman yardıma hazır.

More Sentences
adam man n.
The man in the street in the countries of Latin America is the one who will pay.
Latin Amerika ülkelerinde sokaktaki adam bunun bedelini ödeyecek olan kişidir.

More Sentences
adam one n.
Does Tom think he's still the strongest one here?
Tom hala buradaki en güçlü adam olduğunu mu düşünüyor?

More Sentences
adam fellow n.
He is a good fellow, to be sure, but he isn't reliable.
Şüphesiz o iyi bir adam ama güvenilir değil.

More Sentences
adam person n.
You're a rude person.
Sen kaba bir adamsın.

More Sentences
adam him n.
Then dump him fast and meet some new men.
Sonra onu hemen terk et ve yeni adamlarla tanış.

More Sentences
adam hired hand n.
adam employee n.
adam dick n.
adam fellow man n.
adam human being n.
adam cookie n.
adam jack n.
adam chap n.
adam cuss n.
adam manpower n.
adam cooky n.
adam buster n.
adam dog n.
adam bird n.
adam hombre n.
adam bozo n.
adam bimbo n.
adam hired man n.
adam worker n.
adam bean n.
adam joker n.
adam hand n.
adam homo n.
adam adamite n.
adam chal [dialect] n.
adam amadoda [south african] n.
adam beezer [obsolete] [uk] n.
adam birkie [scotland] n.
adam brother n.
adam herr n.
adam mon [uk] n.
adam lug n.
adam heh n.
adam mun [dialect] n.
adam churl [obsolete] n.
adam devil n.
adam gome n.
adam cove [uk] n.
adam feen [ireland] n.
adam ge n.
adam gee n.
adam geezah n.
adam geezer n.
adam scout n.
adam shaver n.
Colloquial
adam cookie n.
adam cooky n.
adam boykie [south africa] n.
adam oke [south africa] n.
adam fella n.
Archaic
adam groom n.
adam peat n.
Slang
adam cat n.
adam bod n.
adam digger (au) n.
adam joe n.
adam ball n.
adam bleeder n.
adam mother fucker n.
adam motherfucker n.
adam gink n.
adam onion n.
adam gee [us] n.
adam geez [uk] n.
adam cuffin n.
British Slang
adam old cocker n.
adam gadgy n.
adam bod n.
adam gadgie n.
adam old cock n.
adam bloke n.
adam gadge n.

Bedeutungen, die der Begriff "adam" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 500 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
adam kaçırma abduction n.
No abduction had been reported in that town since 1965.
1965 yılından bu yana o kasabada hiçbir adam kaçırma olayı bildirilmemişti.

More Sentences
(öykü/film vb'de) kötü adam villain n.
With the help of the victims, what counts is getting at the big villains.
Kurbanların yardımıyla, önemli olan esas kötü adamlara ulaşmaktır.

More Sentences
(adam/çocuk) kaçırmak kidnap v.
It has kidnapped innocent Japanese civilians, most of whom have died in mysterious circumstances.
Masum Japon sivilleri kaçırmış ve bunların çoğu gizemli bir şekilde ölmüştür.

More Sentences
General
ihtiyar adam old man n.
Wine is the milk of old men.
İhtiyar adamların sütü şaraptır.

More Sentences
adam kaçıran kidnapper n.
What does the kidnapper look like?
Adam kaçıran kişi neye benziyor?

More Sentences
adam öldürme murder n.
It wasn't until long after they got married that Tom found out that Mary was wanted for murder.
Evlenmelerinin üzerinden çok geçmeden Tom, Mary'nin adam öldürmekten arandığını öğrendi.

More Sentences
adam kayırma nepotism n.
She was accused for nepotism.
Adam kayırmakla suçlandı.

More Sentences
adam öldürme manslaughter n.
They accused him of manslaughter.
Onu adam öldürmekle suçladılar.

More Sentences
zengin adam rich man n.
Jeff Bezos is the world’s richest man.
Jeff Bezos dünyanın en zengin adamıdır.

More Sentences
evli adam married man n.
The married men that Layla robbed were reluctant to report her because of the embarrassment.
Leyla'nın soyduğu evli adamlar, utançlarından onu ihbar etmekten çekiniyorlardı.

More Sentences
silahlı adam gunman n.
One gunman was arrested.
Bir silahlı adam tutuklandı.

More Sentences
iyi adam good man n.
What a noble heart that good man has!
O iyi adamın ne kadar asil bir kalbi var!

More Sentences
bekar adam/erkek single man n.
Layla hoped to work for a wealthy single man.
Leyla zengin bir bekar adam için çalışmayı umuyordu.

More Sentences
kardan adam snowman n.
The following morning, the snowman was completely melted.
Ertesi sabah kardan adam tamamen erimişti.

More Sentences
zavallı adam poor fellow n.
I feel very sorry for Tom, poor fellow.
Tom için çok üzülüyorum, zavallı adam.

More Sentences
kurt adam werewolf n.
Mary thought that Tom wasn't at the Halloween party, but in fact he was secretly observing her from behind his werewolf mask.
Mary, Tom'un Cadılar Bayramı partisinde olmadığını sanıyordu ama aslında Tom kurt adam maskesinin arkasından gizlice onu izliyordu.

More Sentences
adam kaçırma kidnapping n.
Criticism can fairly be levelled at the guerrillas for kidnappings and violence against the native population.
Gerillalar, adam kaçırma ve yerli halka yönelik şiddet eylemleri nedeniyle haklı olarak eleştirilebilir.

More Sentences
kurbağa adam frogman n.
The frogman jumped into the canal.
Kurbağa adam kanala atladı.

More Sentences
iyi adam good guy n.
We're the good guys.
Biz iyi adamlarız.

More Sentences
güçlü adam strong man n.
Tom is the strongest man I know.
Tom benim tanıdığım en güçlü adam.

More Sentences
küçük adam little man n.
You can't leave the house like this, little man!
Evi bu şekilde terk edemezsin, küçük adam!

More Sentences
küçük adam little guy n.
That way, the little guys, the smaller countries, and the lesser-used languages lose out.
Bu şekilde, küçük adamlar, küçük ülkeler ve daha az kullanılan diller kaybeder.

More Sentences
kasten adam öldürme voluntary manslaughter n.
Sami pled guilty to voluntary manslaughter.
Sami kasten adam öldürmekten suçlu bulundu.

More Sentences
ölü adam dead man n.
Water was found in the dead man's lungs.
Ölü adamın akciğerlerinde su bulundu.

More Sentences
görünmez adam invisible man n.
Can you see the invisible man?
Görünmez adamı görebiliyor musun?

More Sentences
çirkin adam ugly man n.
Between you and me, the fat ugly man is on a diet.
Aramızda kalsın, şişman çirkin adam diyette.

More Sentences
şanslı adam lucky man n.
I'm the luckiest man in the world.
Ben dünyadaki en şanslı adamım.

More Sentences
silahlı adam armed man n.
Four armed men held up the bank and escaped with $4 million.
Dört silahlı adam bankayı soydu ve 4 milyon dolarla kaçtı.

More Sentences
kızgın adam angry man n.
He tried to soothe the angry man.
Kızgın adamı yatıştırmaya çalıştı.

More Sentences
zengin bir adam a rich man n.
There's a rich man called Gao Kun in another city.
Başka bir şehirde Gao Kun adında zengin bir adam var.

More Sentences
evli bir adam a married man n.
I'm a married man.
Ben evli bir adamım.

More Sentences
bilge adam wise man n.
Receive a cure from a doctor, learn from a wise man.
Bir doktordan tedavi al, bir bilge adamdan öğren.

More Sentences
kar adam abominable snowman n.
I heard that they found the footprints of an abominable snowman in the Himalayas.
Himalayalar'da korkunç bir kar adamının ayak izlerini bulduklarını duydum.

More Sentences
boğulan adam drowning man n.
The drowning man grasped at the rope.
Boğulan adam ipi yakaladı.

More Sentences
şişman adam fat man n.
Tom is one of the fattest men I know.
Tom tanıdığım en şişman adamlardan biri.

More Sentences
hasta adam sick man n.
They lost no time in getting the sick man to a hospital.
Hasta adamı hastaneye götürmede hiç zaman kaybetmediler.

More Sentences
mızmız adam malcontent n.
The malcontent always found something to complain about.
Mızmız adam, her zaman şikayet edecek bir şey bulurdu.

More Sentences
(sirkte gösteri yapan) iri yarı adam strongman n.
The circus featured a strongman who lifted heavy weights with ease.
Sirkte kolaylıkla ağır sıklet kaldırabilen iri yarı bir adam vardı.

More Sentences
Common Usage
adam öldürme homicide n.
gaddar adam monster n.
düşünen adam heykeli le penseur n.
düşünen adam heykeli the thinker n.
sirkte gösteri yapan iri yarı adam strongman n.
General
balık adam diver n.
asil adam grandee n.
ihtiyar adam greybeard n.
iktisadi adam economic man n.
dul adam grass widower n.
nükteci adam humorist n.
genç adam younker n.
asılacak adam gallows bird n.
yaşlı adam oldster n.
kaba adam boor n.
adam sarrafı a good judge of character n.
adam kayırma favoritism n.
örümcek adam spider man n.
adam kıtlığı manpower shortage n.
yaşlı adam gaffer n.
çapkın adam gay dog n.
müşterileri atmakla görevli adam bouncer n.
sokaktaki adam common man n.
adam gibi adam a gentleman n.
garip adam crank n.
kaba adam bounder n.
dazlak kafalı adam baldpate n.
dönek adam turncoat n.
çok eşli adam polygynist n.
adam boyu the height of a man n.
büyük adam magnate n.
seks düşkünü adam lecher n.
adam atama manning n.
adam azmanı strapping man n.
adam yerine koymama slight n.
kazara adam öldürme manslaughter n.
genç adam stripling n.
baba adam trump n.
kibar adam toff n.
adam öldürmeye teşebbüs attempted murder n.
zamane adam timeserver n.
iğfal eden adam seducer n.
kendi kendini yetiştirmiş adam self made man n.
adam gibi adam an upright man n.
sokaktaki adam everyman n.
zengin adam dives n.
adam yolu manway n.
küçük adam peanut n.
kaba adam lout n.
en yüksek sınıftan adam patrician n.
kilit adam linchpin n.
adam yerleştirme manning n.
kilit adam lynchpin n.
tıknaz ve güçlü adam chunk n.
aile reisi sayılan adam patriarch n.
şakacı adam joker n.
boşanmış veya karısından ayrı yaşayan adam grass widower n.
saman adam strawman n.
adam kaçıran kimse kidnapper n.
karısı geçici olarak bir yere gitmiş olan adam grass widower n.
tuhaf adam codger n.
becerikli adam ball of fire n.
salak adam oaf n.
adam kayırma favouritism n.
kaba adam backwoodsman n.
ihtiyar adam graybeard n.
ücretli adam hireling n.
yaşlı adam old timer n.
hür adam freeman n.
pısırık adam worm n.
iyi adam trump n.
az konuşan adam a man of few words n.
az konuşan adam a man of a few words n.
böcek adam flyman n.
antika adam codger n.
terbiyesiz ve kaba adam cad n.
görmüş geçirmiş adam a man of the world n.
adam öldürme homicide n.
sırtında reklamla dolaşan adam sandwich man n.
iyi adam topper n.
adam öldürme killing n.
filan adam veya şey so and so n.
çamaşırcı adam laundryman n.
züppe adam cockscomb n.
çapkın adam rake n.
iştahlı adam trencherman n.
para ile tutulmuş adam hireling n.
adam taşıma kuyusu manway shaft n.
boşanmış adam divorced man n.
önemli adam mogul n.
tembel adam lazybones n.
kurt adam lycanthrope n.
adam karalama safsatası ad hominem n.
caddede arabayla tur atıp fahişe arayan adam swinger n.
görmüş geçirmiş adam man of the world n.
adam yokluğu manpower shortage n.
adam karalama safsatası argumentum ad hominem n.
yaşlı adam uncle n.
adam öldürtmek için ödenen para blood money n.
zengin adam man of substance n.
tiyatro ve gece kulübüne sıkça giden adam man about town n.
adam sendecilik insusceptibility n.
saman adam straw man n.
erkek adam brave man n.
tembel adam drone n.
güvenilmez adam rotter n.
beş para etmez adam trash n.
şehvete düşkün adam satyr n.
ihtiyar adam grandsire n.
vahşi adam savage n.
adam öldürme soruşturması homicide investigation n.
zavallı adam wretch n.
demir maskeli adam man in the iron mask n.
adam sendecilik impassivity n.
beyaz adam white man n.
aşağılık adam hound n.
feminen adam jessie n.
ahmak adam jackass n.
kaba adam cad n.
ormanlık dağlarda yaşayan adam hillbilly n.
önceden tasarlamadan adam öldürme manslaughter n.
kaba adam churl n.
aslan yürekli adam lion n.
sinsi adam hangdog n.
herhangi bir adam man in the street n.
vahşi adam brute n.
küçük adam pipsqueak n.
yaşlı ve saygıdeğer adam patriarch n.
filan filan adam veya şey so and so n.
mızraklı adam spear n.
aptal adam galoot n.
tuhaf adam odd fish n.
genç adam youngster n.
benim durumumda olan bir adam a man in my position n.
maymun adam ape man n.
kur yapan adam philanderer n.
adam öldürme assassination n.
uçan adam flyman n.
işe yaramaz adam wastrel n.
özgür adam freeman n.
acayip adam fancy man n.
sakallı adam beaver n.
mimlenmiş adam a marked man n.
büyük adam dignitary n.
ağır adam man who acts slowly n.
adam yerine koymama durumu disrespectfulness n.
pek az isteği olan bir adam a man of few wants n.
zalim adam fiend n.
kazara adam öldüren kimse manslayer n.
adam kaçıran kimse kidnaper n.
kasten adam öldürme murder in the first degree n.
evlenmemiş adam unmarried man n.
tecavüz eden adam rapist n.
kavruk adam runt n.
adam kaçırma ravishment n.
kurt adam wolfman n.
sokaktaki adam the man in the street n.
üstün adam key man n.
adam öldüren murderer n.
adam şeklinde bira bardağı toby n.
adam sendecilik stolidity n.
(thuglar tarafından gerçekleştirilen) adam öldürme thuggee n.
mimli adam a marked man n.
beyaz adam man n.
kilit adam kingpin n.
işe yaramaz adam louse n.
genç (adam) youth n.
kilit adam key man n.
zencefilli kurabiye adam gingerbread man n.
kötü adam baddie n.
adam öldürme trucidation n.
küçük adam manling n.
küçük adam small man n.
orta boylarda adam a man of middle height n.
orta boylu adam a man of middle height n.
cins adam object n.
istenmeyen adam unwanted man n.
boş adam loser n.
boş adam empty headed man n.
boş adam airhead n.
adam gücü hand n.
genç adam muchacho n.
sıradan adam everyman n.
kötü adam villain n.
birçok şeye ilgi duyan adam man of wide interests n.
aşağılık adam cur n.
büyük adam big-timer n.
yarım adam half-man n.
adam adama defans man-to-man defense n.
adam-zaman person-time n.
ağır adam serious-minded man n.
adam evladı well-mannered person n.
kısa boylu adam chunk n.
toy adam colt n.
kötü adam demon n.
güvenilir adam reliable man n.
paralı adam moneyed man n.
namuslu adam man of honour n.
kurnaz adam fox n.
(kasıtsız) adam öldürme manslaughter n.
adam-saat man-hour n.
adam-gün person-day n.
zengin adam well-to-do man n.
kötü adam scoundrel n.
sıradan adam an honest joe n.
(filmdeki) kötü adam villain n.
adam öldürmeye duyulan istek olarak görünen bir akıl hastalığı homicidal insanity n.
(bir kavga sırasında) kazara adam öldürme accidental killing of a person in a fight n.
adam öldürme blood n.
çöp adam stickman n.
öldürülen adam the killed man n.
dünyayı kurtaran adam the man who saved the world n.
en güvenilir adam right hand man n.
tarz sahibi adam a man with style n.
mert adam brave man n.
adam öldüren slayer n.
kaba, sert ve kıllı adam gorilla n.
erkek adam real man n.
smokinli adam tuxedo man n.
smokinli adam man in tuxedo n.
isimsiz adam nameless man n.
müslüman adam muslim man n.
adam-sendecilik nonchalance n.
kaslı adam muscle man n.
çubuk adam stick man n.
çöp adam stick man n.
şerefli adam a man of honour n.
onurlu adam a man of honour n.
şeker adam candyman n.
beyaz saçlı adam man with white hair n.
ak sakallı yaşlı adam old man with white beard n.
altmış yaşlarında adam a sixtyish man n.
takım elbiseli adam man in the suit n.
ayak bileğinde silah kılıfı olan adam a man with an ankle holster n.
peşine adam takma bumper-locking n.
yüksek ahlak değerleri olan bir adam a man of high moral standing n.
kasıtlı adam öldürme premeditated murder n.
dürüst adam honest man n.
kırmızı ceketli adam man in the red jacket n.
varlıklı/zengin adam wealthy man n.
varlıklı/zengin adam rich man n.
varlıklı/zengin adam man of means n.
düzgün bir adam a proper man n.
adam kaçıranlar the kidnappers n.
kum adam sand man n.
genç bir siyah adam a young black man n.
on iki kızgın adam twelve angry men n.
noel baba kılığında bir adam a man dressed as father christmas n.
cinayet saplantısı olan bir adam a man with a murderous obsession n.
zar adam the dice man n.
sıradan tip/adam a plain kind of guy n.
genç adam chappie n.
takım elbiseli bir adam a man in a suit n.
köpeklere fısıldayan adam dog whisperer n.
zombi domuz adam zombie pigman n.
yaralı adam the wounded man n.
düşünen adam heykeli the thinking man sculpture n.
bilge adam man of wisdom n.
münzevi hayat yaşayan adam anchorite n.
yalnızlığı seven adam anchorite n.
kötü adam baddy n.
kaba adam bear n.
yarasa adam batman n.
kaba ve güçlü adam bruiser n.
sütü bozuk adam bounder n.
kaba adam caveman n.
hoyrat adam caveman n.
kaba adam clown n.
uzun bıyıklı adam man with long mustache n.
bornozlu adam guy in a bathrobe n.
bornozlu adam man in a bathrobe n.
adam kaçırma kidnaping n.
adam kaçıran kidnaper n.
düğme adam button man n.
balık adam aquanaut n.
girişimci adam man of action n.
elinde pala olan adam machete-wielding man n.
tekerlekli sandalyedeki adam the man in the wheelchair n.
esas adam made man n.
savunmasız yaşlı bir adam a defenseless old man n.
kötü adam bad guy n.
uygar adam civilized man n.
kutsal adam holy man n.
sirklerde gülle ile havaya fırlatılan sihirbaz adam cannon man n.
efendi adam clean-cut man n.
efendi adam clean-cut guy n.
efendi (adam) clean-cut guy n.
efendi (adam) clean-cut man n.
leopard adam werejaguar n.
uçan adam figürleri figures of flying man n.
elmas adam diamond man n.
boşanmış adam grass widower n.
hedef adam target man n.
zencefilli kurabiye adam gingerbread boy n.
zencefilli kurabiye adam gingerbread runner n.
beyaz maskeli adam white masked man n.
beyaz maskeli adam man with white mask n.
beyaz maskeli adam man in white mask n.
beyaz maskeli adam man wearing white mask n.
bir kamyon adam a truck-load of men n.
bir kamyon dolusu adam a truck-load of men n.
ilginç bir adam an interesing man n.
siyah örümcek adam black spiderman n.
kurt adam lycan n.
kurt adam lycanthrope n.
yarasa adam atlayışı wingsuit flying n.
yarasa adam atlayışı wingsuiting n.
arif adam wise man n.
çim adam grass head n.
sirklerde güç gösterileri yapan adam strongman n.
motosiklet süren, orta yaşlı adam bambi (born-again middle-aged biker) n.
asıl adam (baş karakter) main man n.
yakışıklı adam adonis n.
yakışıklı genç adam adonis n.
kaba adam oafo n.
çöp adam stick figure n.
kaba adam tike [scottish] n.
kaba adam tyke [scottish] n.
siyahi adam black man n.
karanlık adam dark man n.
izbandut gibi adam animal n.
kaba adam ape-man n.
vahşi adam ape-man n.
yakışıklı genç adam apollo n.
bir araba adam army n.
asansörcü adam elevator boy n.
asansör operatörü adam elevator boy n.
asansörcü adam elevator man n.
asansör operatörü adam elevator man n.
ikinci adam underman n.
yardımcı adam underman n.
mevki ve kıdemce aşağı olan adam underman n.
uğursuzluk getirdiği düşünülen adam jonah n.
flamayı takip eden bir grup adam veya ordu banner n.
saygısız adam jack sauce n.
uyduruk adam jack-a-lent n.
aşağılık adam jackslave n.
köpek yetiştirilen yerde çalışan adam kennelman n.
mülk sahibi adam younker n.
zeki adam bel-esprit n.
adam başına vergi chiefage n.
genç adam chiel [scotland] n.
(oliver twist romanında) erkek çocuklara hırsızlık yaptıran kötü yaşlı adam fagin n.
genç adam jong [south africa] n.
kişiliği veya işi en beğenilen adam main man n.
jokey kıyafeti giymiş tek elinde metal bir halka bulunan ve aslen ön bahçede bağlama kazığı olarak kullanılan küçük (siyahi) adam heykeli lawn jockey n.
annesine aşırı derecede bağımlı erkek çocuğu veya adam mamas boy n.
genç adam wag [obsolete] n.
iri yarı, güçlü adam bruiser n.
ak sakallı yaşlı adam whitebeard n.
kısa boylu adam mannikin n.
zorla adam kaçıran veya alıkoyan kimse manstealer n.
yaşlı adam hag [obsolete] n.
falanca adam what's-his-name n.
işte o adam what's-his-name n.
abartılı bıyıkları olan adam whiskerando n.
üçkağıtçılık yaparak geçinen adam wide boy [uk] n.
büyük adam wig n.
ormanda yaşayan saçı sakalına karışmış yabani adam woodwose n.
birden fazla eşi olan adam bluebeard n.
iskoç adam bluecap n.
aptal ve sakar adam blunderhead n.
çocuksu özellikler taşıyan adam men-children n.
çocuk gibi adam men-children n.
para ile tutulmuş adam mercenary n.
asılacak adam hempy [scotland] n.
idamlık adam hempy [scotland] n.
küçük adam minim n.
güçlü adam buck n.
enerjik genç adam buck n.
dar kafalı yaşlı adam buffer n.
şanslı adam booger [uk] n.
şanssız adam booger [uk] n.
alman adam herr n.
kapüşonlu adam hoodman n.
at gibi adam horse n.
sirkte gösteri yapan iri yarı adam hulk n.
harika işler başaran adam miracle-man n.
adam akıllı gözlemleyememe misobservance n.
yaşlı adam gadgie [geordie] n.
mütevazı adam gadling n.
alçak adam gadling n.
yüce bir amaç için kendini feda eden adam galahad n.
idamlık adam gallows n.
avlanma yerindeki tazıları yönlendiren adam huntsman n.
zengin adam leviathan n.
nüfuz sahibi adam leviathan n.
iri ve beceriksiz adam looby n.
kaba adam loot [scotland] n.
işe yaramaz adam lorel n.
üç kuruşluk adam losel n.
aşağılık adam lown [obsolete] n.
aptal adam bull calf n.
suçluya vuran iki sıra adam gantlet n.
çam yarması gibi adam muscleman n.
atları ve besi hayvanlarını satan mezatçıya yardımcı olan adam ringman n.
kadının kazancıyla geçinen adam gigolo n.
buruş buruş, zayıf ve yaşlı adam gnome n.
yabani kuşları kafesleyen adam decoy-man n.
katı bir adam grimsir [obsolete] n.
silahlı adam gunslinger n.
yakışıklı adam heart-throb n.
o adam heh n.
geçici işler için görevlendirilen adam hired man n.
kaba saba adam hob [dialect] [uk] n.
buz üzerinde yürüyebilen adam iceman n.
aşırı sayıda adam tedariki overmanning n.
aptal adam omadhaun [ireland] n.
ahmak adam omadhaun [ireland] n.
yaşlı ve kaba adam bodach [scotland] [ireland] n.
kaba ve kavgacı adam clubfist n.
üç kuruşluk adam cockalorum n.
zavallı adam donder n.
kötü adam drole n.
hain adam drole n.
yaşlı ve işe yaramaz adam duffer n.
adam olmaz kimse incorrigible n.
(diğer ulaşım imkanları bulunmadığı sırada) gezginler için eşya ve bagaj taşıyan adam packer n.
gazete satan adam paperboy n.
iyi adam pillicock [obsolete] n.
şişman adam pompion [obsolete] n.
şişko ve salak adam pompion [obsolete] n.
uzun ve ince bir adam a tall and thin man n.
evlat edinen adam father n.
çocuk yetiştiren adam father n.
yaşlı ve muhterem adam father n.
saygıdeğer adam father n.
önde gelen adam father n.
kıymetli adam father n.
minstrel gösterilerine liderlik eden adam interlocutor n.
birliğin etrafında döndüğü adam(lar) pivot n.
adam kaçıran plagiary [obsolete] n.
meteliksiz adam deadbeat [australia] n.
sefil görünüşlü adam disciple [ireland] n.
mesleğinde öne çıkan adam first gentleman n.
en önemli adam first gentleman n.
önden giden adam foreman [obsolete] n.
öncü adam foreman [obsolete] n.
tarla süren adam plower n.
rezil adam scut n.
hapiste adam bıçaklamak için sivriltilmiş el yapımı alet shank n.
geç adam shaveling n.
ileri yaştaki adam sire [obsolete] n.
önemli adam man of consequence n.
genç adam snap n.
bilge adam solomon n.
adam kayırma favouritising n.
sakallı adam beardy n.
sakallı adam görünce bağırmaca beaver n.
son derece akıllı olan adam solomon n.
bilge adam solomon n.
bilge adam sophi [obsolete] n.
kurnaz kötü adam spider n.
şık adam spiff [dated] n.
genç adam springal n.
genç adam springald n.
amerikan yerlisi ile evli beyaz adam squaw man n.
amerikan yerlisi ile evli beyaz adam squawman n.
boş beleş adam squib n.
adam olmak reform v.
adam etmek bring to heel v.
adam kullanmak know how to make somebody work efficiently v.