antique - Türkisch Englisch Wörterbuch

antique

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Bedeutungen von dem Begriff "antique" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 31 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Common Usage
antique adj. antik
Because first prize is an antique glass angel, hand-blown thousands of years ago.
Çünkü birincilik ödülü binlerce yıl önceden kalma üfleme camdan antik bir melek heykeli.

More Sentences
General
antique n. antika eşya
I collect antiques.
Antika eşyalar topluyorum.

More Sentences
antique adj. antik
In the end, I had to fork over $500 for that antique radio.
Sonunda o antik radyo için 500 dolardan fazla ödemek zorunda kaldım.

More Sentences
Common Usage
antique adj. antika
General
antique n. ilk çağlardan kalma
antique n. eskilik
antique n. buluntu
antique n. eski sanat eseri
antique n. antik dönem insanı
antique n. yaşlı kimse
antique v. eski veya antika bir görünüm vermek
antique v. antika alışverişine çıkmak
antique v. antikalaştırmak
antique adj. demode
antique adj. modası geçmiş
Trade/Economic
antique n. antik eşya
antique n. antika
Dyeing
antique n. yeşilimsi kahverenginin orta bir tonu
antique n. şerbet rengi
Printing
antique n. kaba ve cilalanmış kağıt
antique adj. perdahlanmamış (kağıt)
antique adj. kaplanmamış (kağıt)
History
antique n. antik yunan veya roma stili
antique adj. antik yunan veya roma'dan gelen
antique adj. antik yunan veya roma'ya ait
Music
antique adj. eski zamana ait
Bookbindery
antique v. kabartma desenle süslemek
Archaic
antique adj. yaşlı
antique adj. saygıdeğer
antique adj. kutsal
antique adj. muhterem

Bedeutungen, die der Begriff "antique" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 35 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
antique shop n. antikacı
He came across this old coin in an antique shop.
Bu eski paraya bir antikacıda rastlamış.

More Sentences
antique furniture n. antika mobilya
She has some beautiful antique furniture.
Çok güzel antika mobilyaları var.

More Sentences
antique clock n. antika saat
This antique clock is worth one thousand dollars.
Bu antika saat bin dolar değerinde.

More Sentences
antique shop n. antika dükkanı
I'm looking for information on the Anderson Antique Shop in London.
Londra'daki Anderson Antika Dükkanı hakkında bilgi arıyorum.

More Sentences
antique store n. antika dükkanı
The fire started in the antique store.
Yangın antika dükkanında başladı.

More Sentences
antique store n. antikacı
The fire started in the antique store.
Yangın antikacı dükkanında başladı.

More Sentences
antique radio n. antika radyo
In the end, I had to fork over $500 for that antique radio.
Sonunda, o antika radyo için 500 doları gözden çıkarmak zorunda kaldım.

More Sentences
Automotive
antique car n. antika araç
Many people think that antique cars are overpriced.
Birçok kişi antika arabaların pahalı olduğunu düşünüyor.

More Sentences
General
antique dealer n. antikacı
antique treasure n. antik hazine
antique age n. antik çağ
antique shop n. antika satıcısı
antique dealer n. antika satıcısı
antique scripts n. antik yazılar
verde antique n. verd antique mermeri
verd antique n. verd antique mermeri
antique mirror n. eskitme ayna
make to look antique v. antika görünümlü yapmak
Colloquial
mom will murder you if she finds out you broke her antique vase expr. antika vazosunu kırdığını anlarsa annem seni paramparça eder
mom will kill you if she finds out you broke her antique vase expr. antika vazosunu kırdığını anlarsa annem seni paramparça eder
mom will kill you if she finds out you broke her antique vase expr. antika vazosunu kırdığını anlarsa annem seni öldürür
mom will murder you if she finds out you broke her antique vase expr. antika vazosunu kırdığını anlarsa annem seni öldürür
Tourism
antique city n. antik kent
antique city n. antik şehir
Technical
antique drawn glass n. antika görünümlü çekme cam
antique drawn flat glass n. antika görünümlü düz cam
antique level n. açılı taşlayıp parlatma
Textile
moire antique n. yüksek kaliteli kalın bir hareli kumaş
Architecture
antique green n. antik yeşil
antique green n. mısır yeşili
Dyeing
antique brown n. bir kahverengi tonu
Automotive
antique automobile club of america n. amerikan antika otomobil kulübü
antique auto racing association n. antika otomobil yarışları birliği
Geology
verde antique n. yeşil ana kütlesinde feldispat kristalleri bulunan bir andezit porfir
Theatre
antique comedy n. antik komedya