opinion - Türkisch Englisch Wörterbuch

opinion

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Bedeutungen von dem Begriff "opinion" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 41 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Common Usage
opinion n. düşünce
My opinion doesn't count for much at the office.
Benim düşüncem ofiste pek geçerli sayılmaz.

More Sentences
opinion n. fikir
After spending 18 years in prison for crimes of opinion, the lawyer, Riad al-Turk, was released in 1998.
Avukat Riad al-Turk, fikir suçları nedeniyle 18 yıl hapis yattıktan sonra 1998 yılında serbest bırakıldı.

More Sentences
opinion n. görüş
The people of the Irish Republic have recently expressed their opinion of the Treaty.
İrlanda Cumhuriyeti halkı kısa bir süre önce Antlaşmaya ilişkin görüşlerini ifade etmiştir.

More Sentences
opinion n. kanaat
I am of the opinion that it is a sound approach.
Bunun doğru bir yaklaşım olduğu kanaatindeyim.

More Sentences
General
opinion n. kanı
Moreover, I am of the opinion that Carthage must be destroyed.
Üstelik, Kartaca'nın öldürülmesi kanısındayım.

More Sentences
opinion n. takdir
In its opinion, the Committee on Constitutional Affairs said YES to the establishment of a European Prosecutor.
Anayasal İşler Komitesi, bir Avrupa Savcılığının kurulmasına kendi takdirinde EVET demiştir.

More Sentences
opinion n. önemseme
I have a low opinion of him.
Onu pek önemsemiyorum.

More Sentences
opinion n. fikir
In Vietnam, permitting freedom of opinion and freedom of religion are of paramount importance to the European Union.
Vietnam'da fikir ve din özgürlüğüne izin verilmesi Avrupa Birliği için büyük önem taşımaktadır.

More Sentences
opinion n. düşünce
Her opinions don't carry much weight around here.
Onun düşünceleri burada çok önemsenmez.

More Sentences
opinion n. görüş
The ECB itself is of the opinion that this is not necessary.
AMB'nin kendisi bunun gerekli olmadığı görüşündedir.

More Sentences
opinion n. saygı
Tom has a high opinion of Mary.
Tom'un Mary'ye karşı büyük bir saygısı var.

More Sentences
Law
opinion n. düşünce
What is your opinion on the confederate flag?
Müttefik bayrağı hakkında düşüncen nedir?

More Sentences
opinion n. fikir
Is that, I ask you, democracy? Is that freedom of opinion?
Sorarım size, bu demokrasi midir? Bu fikir özgürlüğü müdür?

More Sentences
Politics
opinion n. görüş
The Commission is of the opinion that we should not prejudge this review.
Komisyon, bu incelemeye önyargılı yaklaşmamamız gerektiği görüşündedir.

More Sentences
opinion n. kamuoyu
The war in Congo still receives far too little attention from international opinion.
Kongo'daki savaş hala uluslararası kamuoyunun çok az ilgisini çekmektedir.

More Sentences
Technical
opinion n. düşünce
His opinions and ideas changed my perspective on life.
Onun fikir ve düşünceleri hayata bakış açımı değiştirdi.

More Sentences
opinion n. fikir
What else they carried, by way of opinion, was not mine.
Fikir olarak başka ne taşıyabilirlerdi, benim fikrim değil.

More Sentences
opinion n. görüş
A scientific opinion has been given by ICES, and also by our scientific advisory forum.
ICES tarafından ve ayrıca bilimsel danışma forumumuz tarafından bilimsel bir görüş verilmiştir.

More Sentences
General
opinion n. tahmin
opinion n. rey
opinion n. oy
opinion n. inanç
opinion n. nazar
opinion n. akıl
opinion n. zan
opinion n. teşhis
opinion n. kanı
opinion n. (kişilere dair) olumlu izlenim
opinion n. (kişilere dair) olumlu değerlendirme
opinion n. tasvip
opinion n. itibar
Law
opinion n. mütalaa
opinion n. dava vekilinin özel bir durum için yasaların nasıl uygulanması gerektiği konusunda verdiği resmi ve genellikle yazılı olan değerlendirme
opinion n. sıradan bir kişinin verdiği, bilirkişininkinin aksine genellikle kabul edilebilir olmayan ifade
opinion n. mahkeme kararı gerekçesi
opinion v. (avrupa birliği hukuku'nda) hukuk sözcüsü'nün avrupa adalet divanı'na mahkemenin yetkisi altında bulunan davalara yönelik hukuki çözümler sunduğu içtihat
Politics
opinion n. halk oyu
opinion n. içtihad
opinion n. içtihat
Philosophy
opinion n. (platonculukta) deneyim ve algıya dayalı fikir veya inanç
Ottoman Turkish
opinion n. mütalaa

Bedeutungen, die der Begriff "opinion" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 487 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Common Usage
public opinion n. kamuoyu
Nor is public opinion in favour of a federation, something clearly shown by the last EU elections.
Son AB seçimlerinde de açıkça görüldüğü üzere kamuoyu federasyondan yana değildir.

More Sentences
General
difference of opinion n. görüş ayrılığı
Although there have been differences of opinion on some conclusions, the work was completed to a high standard.
Bazı sonuçlarda görüş ayrılıkları olsa da, çalışma yüksek bir standartta tamamlanmıştır.

More Sentences
difference of opinion n. fikir ayrılığı
We had a difference of opinion.
Fikir ayrılığımız vardı.

More Sentences
scientific opinion n. bilimsel görüş
We are requesting clear legal and scientific opinions on access restrictions.
Erişim kısıtlamaları konusunda net yasal ve bilimsel görüşler talep ediyoruz.

More Sentences
public opinion polls n. kamuoyu yoklamaları
Moreover, in European public opinion polls, this is often what destroys the European ideal.
Ayrıca Avrupa kamuoyu yoklamalarında Avrupa idealini yok eden şey genellikle budur.

More Sentences
general opinion n. genel kanı
Then the general opinion on Brussels is not all that great.
O halde Brüksel'deki genel kanaat o kadar da iyi değil.

More Sentences
good opinion n. iyi görüş
Your good opinion's all that matters to me, Miss Havisham.
Benim için önemli olan tek şey sizin iyi görüşünüz, Bayan Havisham.

More Sentences
differences of opinion n. fikir ayrılıkları
Differences of opinion are inevitable in a collaborative project.
İş birliğine dayalı bir projede fikir ayrılıkları kaçınılmazdır.

More Sentences
legal opinion n. hukuki görüş
There are therefore two conflicting legal opinions here.
Dolayısıyla burada birbiriyle çelişen iki hukuki görüş var.

More Sentences
personal opinion n. kişisel görüş
I should like to express a personal opinion on one other point.
Bir başka noktada daha kişisel görüşlerimi ifade etmek isterim.

More Sentences
difference of opinion n. görüş farklılığı
So there is no real problem as regards differences of opinion.
Dolayısıyla görüş farklılıkları konusunda gerçek bir sorun yok.

More Sentences
expert opinion n. uzman görüşü
We need your expert opinion.
Uzmanının görüşüne ihtiyacımız var.

More Sentences
have opinion v. fikir sahibi olmak
The art is not to have opinions and make suggestions.
Sanat, fikir sahibi olmak ve önerilerde bulunmak değildir.

More Sentences
express an opinion v. fikir beyan etmek
We have reached the point where expressing an opinion is punished as a terrorist crime.
Fikir beyan etmenin terör suçu olarak cezalandırıldığı bir noktaya geldik.

More Sentences
form an opinion v. karara varmak
I haven't formed an opinion yet.
Ben henüz bir karara varmadım.

More Sentences
present an opinion v. görüş bildirmek
So Parliament has an opportunity to present an opinion on both papers.
Dolayısıyla Parlamento her iki belge hakkında da görüş bildirme fırsatına sahiptir.

More Sentences
express an opinion v. görüş bildirmek
Since then, we have not expressed an opinion.
O zamandan beri bir görüş bildirmedik.

More Sentences
issue an opinion v. görüş vermek
The level of investment will also be one of the relevant criteria in deciding whether to issue an opinion or not.
Yatırım seviyesi de görüş verilip verilmeyeceğine karar verirken ilgili kriterlerden biri olacaktır.

More Sentences
in my opinion adv. kanaatimce
In my opinion, the Commission and the Member States would do well to emphasise this.
Kanaatimce Komisyon ve Üye Devletlerin bunu vurgulamaları iyi olacaktır.

More Sentences
in my opinion adv. kanımca
Significant action is required, in my opinion, to put an end to this terrible ambiguity.
Kanımca bu korkunç belirsizliğe son vermek için önemli adımlar atılması gerekmektedir.

More Sentences
in my opinion adv. bana göre
Yet, the moment of truth is now upon us, in my opinion.
Yine de, bana göre, gerçek an artık kapımızda.

More Sentences
in my opinion adv. bana kalırsa
In my opinion, there is still room for improvement there.
Bana kalırsa, bu konuda hâlâ geliştirilebilecek alanlar var.

More Sentences
Phrases
in our opinion expr. bize göre
In our opinion, we must reform it by taking an overview of the institutions.
Bize göre kurumlara genel bir bakış atarak reform yapmalıyız.

More Sentences
in my opinion expr. benim düşünceme göre
In my opinion, Tom is wrong.
Benim düşünceme göre Tom hatalı.

More Sentences
in our opinion expr. bizce
Ascribing these problems to ignorance and a lack of transparency is, in our opinion, too simplistic.
Bu sorunları cehalete ve şeffaflık eksikliğine bağlamak bizce çok basite indirgemek olur.

More Sentences
in your opinion expr. sence
Which is hardest in your opinion?
En zoru sence hangisi?

More Sentences
Idioms
matter of opinion n. görüş meselesi
I do not believe so, but this is a matter of opinion.
Ben öyle düşünmüyorum ama bu bir görüş meselesi.

More Sentences
Speaking
my opinion expr. benim fikrim
That is the way it is, that is my opinion and I am sharing it with you.
Bu böyle bu benim fikrim ve bunu sizinle paylaşıyorum.

More Sentences
that's your opinion expr. o senin fikrin
That's your opinion.
O senin fikrin.

More Sentences
Trade/Economic
public opinion polls n. kamuoyu yoklamaları
Public opinion polls are barometers of confidence in the government.
Kamuoyu yoklamaları hükümete olan güveni ölçen göstergelerdir.

More Sentences
public opinion n. kamuoyu
Parliament is concerned about this; we are concerned about it; European public opinion is deeply troubled by it.
Parlamento bu konuda endişeli; biz endişeliyiz; Avrupa kamuoyu bu konuda derin bir rahatsızlık duyuyor.

More Sentences
Politics
world public opinion n. dünya kamuoyu
Neither government must forget that we are accountable to the court of world public opinion.
Her iki hükûmet de dünya kamuoyuna karşı sorumlu olduğumuzu unutmamalıdır.

More Sentences
difference of opinion n. fikir ayrılığı
We had a slight difference of opinion.
Ufak bir fikir ayrılığımız vardı.

More Sentences
difference of opinion n. görüş ayrılığı
There is a difference of opinion over the Programme's minimum threshold.
Programın asgari eşiği konusunda bir görüş ayrılığı var.

More Sentences
public opinion n. kamuoyu
I believe that the large-scale slaughter of animals will no longer be acceptable to public opinion in the long run.
Hayvanların büyük ölçekte katledilmesinin artık uzun vadede kamuoyu tarafından kabul edilemeyeceğine inanıyorum.

More Sentences
deliver an opinion v. görüş bildirmek
We should be kept informed about that; we should have an opportunity to deliver an opinion on it.
Bu konuda bilgilendirilmeliyiz; bu konuda görüş bildirme fırsatına sahip olmalıyız.

More Sentences
Common Usage
public opinion n. kamu görüşü
General
statement of opinion n. görüş bildirisi
legal opinion n. hukuki mütalaa
preconceived opinion n. önyargı
public opinion n. imge
public opinion n. amme reyi
popular opinion n. popüler fikir
foreign public opinion n. dış kamu oyu
political opinion n. siyasi fikir
a matter of opinion n. herkesin değişik düşündüğü bir konu
expert opinion n. ekspertiz
preconceived opinion n. peşin hüküm
public opinion n. halkoyu
authority opinion n. yetkili görüşü
split in opinion n. görüş ayrılığı
public opinion n. imaj
expert opinion n. bilirkişi raporu
auditor's opinion n. denetçi kanaati
mass media and public opinion n. kitle iletişim araçları ve kamuoyu
occidental foreign public opinion n. batıya ait dış kamuoyu
public opinion n. kamu
molding public opinion n. kamuoyu oluşturma
minority opinion n. azınlığın fikri
opinion research n. kamuoyu araştırması
good opinion n. iyi fikir
good opinion n. iyi düşünce
good opinion n. olumlu kanaat
opinion leaders n. kanaat önderleri
opinion leader n. fikir öncüsü
political opinion n. siyasi düşünce
religious opinion n. dini görüş
expressing opinion n. mütalaa bildirme
opinion leader n. kanaat önderi
public opinion survey n. kamuoyu yoklaması
extreme opinion n. uç fikir
good opinion of someone or something n. hüsn-ü zan
public opinion n. efkar-ı umumiye
opinion leader n. kanaat lideri
reversal of opinion n. fikrin değişmesi
general opinion n. ortak kanı
common opinion n. ortak kanı
opinion research n. kamuoyu yoklaması
public opinion poll n. kamuoyu yoklaması
personal opinion n. şahsi düşünce
personal opinion n. şahsi fikir
golden opinion n. hürmet
golden opinion n. saygı
expression of an opinion n. bir fikrin ifadesi
general opinion n. genel fikir
annoying opinion n. rahatsız edici düşünce
technical opinion n. teknik fikir/görüş
opinion and suggestion n. görüş ve öneri
difference of opinion n. fikir farklılığı
survey of opinion n. kamuoyu anketi
opinion survey n. kamuoyu anketi
opinion letter n. görüş yazısı
letter of opinion n. görüş yazısı
similar opinion n. benzer görüş
political opinion n. politik görüş
strand of thought/opinion n. fikir/düşünce ögesi
opposition of opinion/thought n. düşünce karşıtlığı
qualified opinion n. şartlı görüş
opinion [obsolete] n. öz güven
opinion [obsolete] n. kendini beğenmişlik
opinion [obsolete] n. kişinin diğer insanların gözündeki değeri
opinion [obsolete] n. olumlu itibar
opinion [obsolete] n. beklenti
opinion [obsolete] n. umma
self-opinion n. kendini beğenmişlik
self-opinion n. burnu havadalık
self-opinion n. kibirli olma
unpopular opinion n. popüler olmayan fikir
get one's opinion v. fikir almak
change one's opinion v. fikrini değiştirmek
come down in one's opinion v. birini eskisi kadar saymamak
have a high opinion of v. değer vermek
be of the opinion v. fikrinde olmak
be of opinion that v. kanısında olmak
have a high opinion of v. önemsemek
state one's opinion v. fikrini söylemek
have a high opinion of oneself v. fasulye gibi kendini nimetten saymak
express one's opinion v. fikir vermek
ask somebody's opinion v. fikrini almak
have a different opinion v. ayrı fikirde olmamak
offer an opinion v. arz etmek
set forth one's final opinion in scathing terms v. rest çekmek
of the opinion that v. kanısında olmak
be of the opinion that v. kanısında olmak
reach an opinion v. düşünceye varmak
form an opinion about v. fikir edinmek
receive opinion v. görüş almak
form an opinion v. fikir edinmek
have a low opinion of v. önemsememek
have a different opinion v. aynı görüşte olmamak
defend opinion v. fikir savunmak
form an opinion v. bir fikir edinmek
ask one's opinion v. görüşüne başvurmak
be of the same opinion v. aynı kafada olmak
hold opinion with v. biriyle aynı fikirde olmak
be in the opinion of v. düşüncesinde olmak
take one's opinion v. görüşünü almak
take one's opinion v. görüş almak
have a favourable opinion v. olumlu karşılamak
give a favourable opinion v. olumlu karşılamak
ask someone for one's opinion v. fikrini sormak
defend an opinion v. bir düşünceyi savunmak
share the same opinion v. aynı görüşü paylaşmak
be of the opinion that v. kanısına varmak
have an opinion v. fikir taşımak
get (someone's) opinion v. fikir almak
get (someone's) opinion v. fikrini almak
state one's opinion v. fikir yürütmek
give an opinion v. fikir beyan etmek
express a positive opinion v. olumlu görüş vermek
give a positive opinion v. olumlu görüş vermek
arrive at a decision or opinion v. hükme bağlamak
have a high opinion of v. önem vermek
express an opinion v. görüş beyan etmek
state an opinion v. bir fikir belirtmek
have opinion v. görüşü olmak
express an opinion v. mütalaa bildirmek
express an opinion v. reyini beyan etmek
express an opinion v. görüşünü ifade etmek
stop defending one's opinion in a debate v. savunulan iddadan vazgeçmek
give an opinion v. fikir yürütmek
give an opinion v. bir fikir beyan etmek
give an opinion v. mütalaa yürütmek
express an opinion v. fikir yürütmek
express an opinion v. mütalaa yürütmek
change one's opinion v. fikir değiştirmek
be of opinion v. kanaatinde olmak
be of opinion v. fikrinde olmak
create a public opinion against v. -e karşı kamuoyu oluşturmak
forge public opinion at the international level v. uluslararası düzeyde kamuoyu oluşturmak
form an opinion v. kanaat uyandırmak
shape an opinion v. kanaat uyandırmak
pass an opinion on v. fikrini söylemek vermek
pass an opinion on v. görüşlerini açıklamak
pass an opinion on v. fikir beyan etmek
be of opinion v. bir fikir edinmek
be of the opinion that v. düşüncesinde olmak
have the opinion that v. görüşünde olmak
request the court's opinion on v. (dava ile ilgili) mahkemeden görüş talep etmek
present an opinion v. görüş sunmak
share an idea/opinion v. fikir paylaşmak
express an opinion v. görüş sunmak
value someone's words/opinion v. sözüne değer vermek
ask for an opinion v. görüş sormak
ask for one's opinion v. görüşünü sormak
share the same opinion/view v. aynı kafadan olmak
get a second opinion v. ikinci bir görüş almak
express the opinion about something v. bir konuda görüş bildirmek
give an opinion v. bir fikir vermek
form an opinion v. kanaat oluşturmak
share opinion v. görüş paylaşmak
ask opinion of a senior member of the family v. bir aile büyüğüne danışmak
defend the opinion v. fikri savunmak
request an opinion v. görüş istemek
ask for an opinion v. görüş istemek
build opinion v. görüş oluşturmak
agree with someone's opinion v. düşüncesine katılmak
agree with someone's opinion v. fikrine katılmak
agree with someone's opinion v. görüşüne katılmak
formulate an idea/opinion v. fikir yürütmek
be of the opinion that v. kanaatinde olmak
form public opinion v. kamuoyu oluşturmak
form public opinion v. kamuoyu yaratmak
share the same opinion v. aynı görüşü paylaşmak
share the same opinion v. aynı görüşten olmak
share the same opinion/view v. aynı görüşü paylaşmak
share the same opinion/view v. aynı görüşten olmak
hold opinion with v. birinin görüşüne katılmak
mold the public opinion v. kamuoyu oluşturmak
opinion [dialect] v. düşünmek
opinion [dialect] v. farz etmek
opinion [dialect] v. görüş belirtmek
opinion [dialect] v. fikir yürütmek
opinion [dialect] v. ummak
opinion [dialect] v. inanmak
opinion [dialect] v. varsaymak
opinion [dialect] v. (bir konuda) fikri olmak
opinion [dialect] v. (bir konuda) fikir edinmek
of the same opinion adj. hemfikir
of the same opinion adj. oydaş
opinion based adj. kanıya dayalı
in my humble opinion adv. benim düşünceme göre
in my opinion adv. benim fikrime göre
in my opinion adv. bence
in my opinion adv. benim fikrimce
in my humble opinion adv. naçizane fikrim
in my humble opinion adv. benim naçizane fikrim
in my opinion adv. fikrimce
in my opinion adv. kendi adıma
public opinion n. halk efkarı
Phrasals
form (one's) own opinion (about someone or something) v. (biri veya bir şey hakkında) kendi karara varmak
form (one's) own opinion (about someone or something) v. (biri veya bir şey hakkında) kendi fikir edinmek/oluşturmak
form (one's) own opinion (about someone or something) v. (biri veya bir şey hakkında) kendi kanaate varmak
Phrases
in my poor opinion n. acizane fikrimce
be of the opinion that... v. … kanısında olmak
be of the opinion that... v. … kanısına varmak
be of the opinion that... v. … düşüncesinde olmak
be of the opinion that... v. … kanaatinde olmak
contrary to popular opinion expr. bilinenin aksine
imho (in my humble opinion) expr. benim nacizane fikrime göre
in my opinion expr. benim açımdan
imho (in my honest opinion) expr. benim samimi fikrime göre
contrary to popular opinion expr. düşünülenin aksine
in my opinion expr. fikrimce
to my opinion expr. kanaatime göre
in my humble opinion expr. naçizane görüşüm
setting aside your personal opinion expr. kişisel fikrin bir yana
in his opinion expr. kendince
in my opinion expr. kanaatime göre
in my humble opinion expr. naçizane fikrim
in my professional opinion expr. mesleki fikrime göre
in my professional opinion expr. profesyonel fikrimce
in my opinion expr. şahsi görüşüme göre
in (one's) opinion expr. (birinin) fikrine/görüşüne göre
in (one's) opinion expr. (birine) göre
in (one's) opinion expr. (birinin) düşüncesine göre
in (one's) opinion expr. (birine) kalırsa
in (one's) opinion expr. (birinin) kanaatine göre
Colloquial
prior opinion n. önyargı
give me an opinion expr. fikir ver bana
contrary to popular belief/opinion expr. bilinenin aksine
contrary to popular belief/opinion expr. düşünülenin aksine
contrary to popular belief/opinion expr. genel kanının aksine
contrary to popular belief/opinion expr. inanılanın aksine
contrary to popular belief/opinion expr. sanılanın aksine
imnaaho (in my not at all humble opinion) expr. pek naçizane olmayan fikrime/düşünceme/görüşüme göre
imnsho (in my not at all humble opinion) expr. pek naçizane olmayan fikrime/düşünceme/görüşüme göre
in opinion expr. fikrine göre
in opinion expr. fikrince
in opinion expr. kanısına göre
in opinion expr. düşüncesine/görüşüne göre
iyho (in your honest opinion) expr. o senin düşüncen
iyho (in your humble opinion) abrev. o senin düşüncen
Idioms
the court of public opinion n. çoğu insanın inandığı inançlar ve yargılar
the court of world opinion n. çoğu insanın inandığı inançlar ve yargılar
a horseback opinion n. üstünkörü varılan yargı
a horseback opinion n. yalap şalap varılan yargı
a horseback opinion n. gelişigüzel varılan yargı
a horseback opinion n. yüzeysel varılan yargı
(one's) considered opinion n. (birisinin) saygıdeğer görüşü
(one's) considered opinion n. (birisinin) değerli görüşü
(one's) considered opinion n. (birisinin) enine boyuna tartılmış düşüncesi
(one's) considered opinion n. (birisinin) dikkatle değerlendirme yapılmış fikri
your considered opinion n. saygıdeğer görüşünüz
your considered opinion n. değerli görüşünüz
your considered opinion n. enine boyuna tartılmış düşünceniz
your considered opinion n. dikkatle değerlendirme yapılmış fikriniz
in my humble opinion n. benim naçizane görüşüm
a matter of opinion n. görüş meselesi
matter of opinion n. tartışma konusu
a difference of opinion n. görüş ayrılığı
a difference of opinion n. fikir ayrılığı
a difference of opinion n. görüş farklılığı
a difference of opinion n. fikir farklılığı
a difference of opinion n. fikir uyuşmazlığı
a horseback opinion n. iyi düşünmeden varılan fikir/yargı
a horseback opinion n. dikkatlice düşünmeden varılan fikir/yargı
matter of opinion n. tercih meselesi
matter of opinion n. kişiden kişiye değişen konu
air (one's) opinion v. fikrini belirtmek
air (one's) opinion v. fikrini açıklamak
air (one's) opinion v. fikrini söylemek
air (one's) opinion v. görüşünü/düşüncesini/kanaatini belirtmek
embrace an opinion v. aklı yatmak
bow to someone's opinion v. düşüncesini kabul etmek
pass an opinion v. görüşü ifade etmek
hazard an opinion v. fikir vermek/sunmak
pass an opinion v. fikir beyan etmek
hazard an opinion v. görüş vermek/sunmak
bow to someone's opinion v. görüşüne boyun eğmek
base one's opinion on something v. görüşünü/fikrini bir şeye dayandırmak/temellendirmek
be of the opinion v. (öyle) düşünmek
have a bad opinion of (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) hakkında kötü bir fikre/izlenime sahip olmak
have a bad opinion of (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) hakkında olumsuz bir fikre/izlenime sahip olmak
have a good opinion of somebody/something v. birinin/bir şeyin hakkında iyi bir izlenime sahip olmak
have a good opinion of somebody/something v. birinin/bir şeyin hakkında iyi bir fikre sahip olmak
form an own opinion v. bir düşünce/kendi düşüncesini oluşturmak
form an own opinion v. bir fikir/kendi fikrini oluşturmak
form an own opinion v. bir kanaate varmak/kendi bir kanaat edinmek
form one's own opinion v. bir düşünce/kendi düşüncesini oluşturmak
form one's own opinion v. bir fikir/kendi fikrini oluşturmak
form one's own opinion v. bir kanaate varmak/kendi bir kanaat edinmek
base opinion on v. fikrini (bir şeye) dayandırmak
base opinion on v. fikrini (bir şey üzerine) temellendirmek
base opinion on v. fikrine (bir şeyi) esas/baz almak
be a matter of opinion v. görüş meselesi olmak
be a matter of opinion v. tercih meselesi olmak
be a matter of opinion v. herkesin farklı düşündüğü bir konu olmak
be a matter of opinion v. tartışma konusu olmak
be a matter of opinion v. kişiden kişiye değişmek
form an opinion (about someone or something) v. (biri/bir şey hakkında) bir fikir sahibi olmak
form an opinion (about someone or something) v. (biri/bir şey hakkında) bir kanaat oluşturmak
form an opinion (about someone or something) v. (biri/bir şey hakkında) bir yargıya varmak
form one's own opinion v. kendi fikrini oluşturmak
form one's own opinion v. kendi kanaatini oluşturmak
form one's own opinion v. kendi yargısına varmak
have a good opinion of (someone or something) v. (biri/bir şey) hakkında iyi bir izlenime sahip olmak
have a good opinion of (someone or something) v. (biri/bir şey) hakkında iyi bir fikre sahip olmak
have a high opinion of (someone or something) v. (birini/bir şeyi) önemsemek
have a high opinion of (someone or something) v. (birine/bir şeye) değer vermek
have a high opinion of (someone or something) v. (birine/bir şeye) önem vermek
have a low opinion of (someone or something) v. (birini/bir şeyi) önemsememek
have a low opinion of (someone or something) v. (birine/bir şeye) değer vermemek
in your honest opinion expr. fikrine göre
in your honest opinion expr. görüşüne göre
in your honest opinion expr. o senin fikrin
in your honest opinion expr. o senin düşüncen
Speaking
i would like to take liberty at giving/expressing/stating (my opinion etc) expr. anlayışınıza sığınarak
my personal opinion expr. benim şahsi kanaatim
I need your opinion on something expr. bir konu hakkında görüşüne ihtiyacım var
your take on these issues is your own opinion expr. bu sorunları kabullenip kabullenmemek sana kalmış
that's your opinion expr. bu senin fikrin
give me an opinion expr. bana fikir ver
I don't have an opinion expr. benim bir fikrim yok
if you ask my opinion expr. fikrimi sorarcak olursan
if you ask my opinion expr. fikrimi sorarsan
did I ask your opinion? expr. fikrini soran oldu mu?
did I ask your opinion? expr. fikrini sordum mu?
I am of the opinion expr. fikrindeyim
if you want my opinion expr. fikrimi soruyorsan
that's your opinion expr. sana öyle geliyor
that's your opinion expr. sen öyle zannet
what is your opinion? expr. senin fikrin nedir?
did I ask for your opinion? expr. sana fikrini sordum mu?
your opinion doesn't count anymore expr. senin fikrinin bir değeri yok artık
did I ask for your opinion? expr. sana fikrini soran oldu mu?
that's your opinion expr. sen öyle san
Chat Usage
in my arrogant opinion (imao) expr. benim üstün görüşüme göre
in my opinion (imo) expr. bence
imnsho (in my not so humble opinion) expr. pek naçizane olmayan görüşüme göre
imnsho (in my not-so-honest opinion) expr. pek naçizane olmayan görüşüme göre
imco (in my considered opinion) abrev. benim değerlendirmeme göre
Trade/Economic
division of opinion n. bir grubun oyları arasında anlaşma olmayacak şekilde oluşan ayrılık
expert opinion n. bilirkişi raporu
expert opinion n. bilirkişi görüşü
audit opinion n. denetim görüşü
audit opinion n. denetim kanaati
opinion evidence n. ekspertiz
experts opinion n. ekspertiz görüşü
evidence of opinion n. ekspertiz
division of opinion n. fikir ayrılığı
opinion leaders n. fikir liderleri
accepted opinion n. genel kanı
opinion research n. görüş araştırması
opinion report n. görüş raporu
true sale opinion n. gerçek satış mütalaası
legal opinion n. hukuk görüşü
public opinion n. kamu oyu
public opinion poll n. kamuoyu yoklaması
opinion survey n. kamuoyu anketi
opinion leaders n. kamu oyu oluşturucuları
public opinion n. kamunun düşüncesi
unqualified opinion n. olumlu görüş
division of opinion n. oyların dağılması
jury of executive opinion n. satış tahmini yöntemi
qualified opinion n. şartlı görüş
enforceability opinion n. tenfiz kabiliyetine dair görüş
tax opinion n. vergi mütalaası
executive opinion survey n. yönetici görüşleri anketi
adverse opinion n. zıt görüş bildiren denetim raporu
executive opinion survey n. yönetici görüşleri anketi
unmodified opinion n. olumlu görüş
clean opinion n. olumlu görüş (bağımsız denetimde)
Law
imputed political opinion n. atfedilen siyasi düşünce
counsel's opinion n. avukat görüşü
counsel's opinion n. avukatın görüşü
expert opinion n. bilirkişi görüşü
expert's opinion n. bilirkişilik görüşü
per curriam opinion n. bütün mahkeme üyelerinin katıldıkları ve birleştikleri gerekçe
expert opinion n. bilirkişilik görüşü
concurring opinion n. bir hakimin farklı bir nedenle çoğunluğun kararına uyması
dissenting opinion n. çoğunluğun görüşüne katılmayan fikir
learned opinion n. durhül mütalaa
opinion as to the accusations n. esas hakkındaki mütalaa
expert opinion n. ehlivukuf mütalaası
evidence of opinion n. ekspertiz
legal opinion n. hukuki mütalaa
advisory opinion n. istişari görüş
dualist opinion n. ikici görüş
dissenting opinion n. karşı oy görüşü
opinion of court n. mahkemenin kanaati
opinion of court n. mahkemenin fikri
opinion of court n. mahkeme kararı gerekçesi
dissenting opinion n. muhalefet şerhi
concurring opinion n. mutabık görüş
concurring opinion n. mutabık görüş
dissenting opinion n. muhalif fikir
learned opinion n. uzman görüşü
legal opinion n. yasal görüş
written opinion n. yazılı görüş
express an opinion v. görüşünü ifade etmek
give an opinion v. mütalaa vermek
Politics
majority opinion n. ağırlıklı görüş
predominant opinion n. ağırlıklı görüş
prevailing opinion n. ağırlıklı görüş
american foreign public opinion n. amerikan dış kamuoyu
european society for opinion and marketing research (esomar) n. avrupa kamuoyu ve pazar araştırması örgütü
majority opinion n. çoğunluk görüşü
freedom of opinion n. düşünce özgürlüğü
world opinion n. dünya kamuoyu
opinion leader n. fikir lideri
opinion matter n. görüş meselesi
difference of opinion n. görüş farkı
absence of an opinion n. görüş yokluğu
draft opinion n. görüş taslağı
reasoned opinion n. gerekçeli görüş
popular opinion n. halk oyu
public opinion n. halk oyu
advisory opinion n. istişari mütalaa
advisory opinion n. istişari fikir
judicial opinion n. içtihat
advisory opinion n. istişari görüş
judicial opinion n. içtihad
opinion leader n. kanaat önderi
dissenting opinion n. karşı fikir
popular opinion n. kamuoyu
opinion polls n. kamu oyu yoklaması
opinion survey n. kanaat anketi
public opinion n. kamu oyu
dissenting opinion n. muhalefet şerhi
concurring opinion n. müşterek görüş
dissenting opinion n. muhalif fikir
dissenter opinion n. muhalif görüş
adverse opinion n. olumsuz görüş
opinion in favour n. olumlu görüş
political opinion n. siyasi görüş
monist opinion n. tekçi görüş
advisory opinion n. tavsiye görüşü
draft opinion n. taslak görüş
world public opinion n. uluslararası kamuoyu
manipulate public opinion v. kamuoyunu kendi çıkarları doğrultusunda yönlendirmek
Institutes
bureau of consideration and opinion n. mütalaa ve görüş bürosu
Media
opinion journalism n. görüş gazeteciliği
opinion columnist n. köşe yazarı
opinion column n. köşe yazısı
Advertising
mori (market and opinion research institute) abrev. reklamcılık, pazarlama ve danışmanlık hizmetleri veren reklam ajansı
Technical
mean opinion score n. ortalama yargı değeri
Computer
mean opinion score n. ortalama yargı değeri
in my humble opinion expr. benim naçiz görüşüme göre
Telecom
mean opinion score n. ortalama yargı değeri
mean opinion score n. ortalama kanaat puanı
Medical
medical opinion n. tıbbi görüş
Psychology
second opinion n. ikinci görüş
public opinion poll n. kamuoyu araştırması
Statistics
opinion survey n. fikir araştırması
Marine Biology
opinion of appropriateness n. uygun görüşü
Social Sciences
opinion poll n. rastgele alınmış bir insan örneklemiyle gerçekleştirilen görüşmelerle yapılan kamuoyu yoklaması