|
Kategorie |
Englisch |
Türkisch |
|
Common Usage |
|
1 |
Common Usage |
opinion n.
|
düşünce |
|
My opinion doesn't count for much at the office.
Benim düşüncem ofiste pek geçerli sayılmaz.
More Sentences
|
2 |
Common Usage |
opinion n.
|
fikir |
|
After spending 18 years in prison for crimes of opinion, the lawyer, Riad al-Turk, was released in 1998.
Avukat Riad al-Turk, fikir suçları nedeniyle 18 yıl hapis yattıktan sonra 1998 yılında serbest bırakıldı.
More Sentences
|
3 |
Common Usage |
opinion n.
|
görüş |
|
The people of the Irish Republic have recently expressed their opinion of the Treaty.
İrlanda Cumhuriyeti halkı kısa bir süre önce Antlaşmaya ilişkin görüşlerini ifade etmiştir.
More Sentences
|
4 |
Common Usage |
opinion n.
|
kanaat |
|
I am of the opinion that it is a sound approach.
Bunun doğru bir yaklaşım olduğu kanaatindeyim.
More Sentences
|
General |
|
5 |
General |
opinion n.
|
kanı |
|
Moreover, I am of the opinion that Carthage must be destroyed.
Üstelik, Kartaca'nın öldürülmesi kanısındayım.
More Sentences
|
6 |
General |
opinion n.
|
takdir |
|
In its opinion, the Committee on Constitutional Affairs said YES to the establishment of a European Prosecutor.
Anayasal İşler Komitesi, bir Avrupa Savcılığının kurulmasına kendi takdirinde EVET demiştir.
More Sentences
|
7 |
General |
opinion n.
|
önemseme |
|
I have a low opinion of him.
Onu pek önemsemiyorum.
More Sentences
|
8 |
General |
opinion n.
|
fikir |
|
In Vietnam, permitting freedom of opinion and freedom of religion are of paramount importance to the European Union.
Vietnam'da fikir ve din özgürlüğüne izin verilmesi Avrupa Birliği için büyük önem taşımaktadır.
More Sentences
|
9 |
General |
opinion n.
|
düşünce |
|
Her opinions don't carry much weight around here.
Onun düşünceleri burada çok önemsenmez.
More Sentences
|
10 |
General |
opinion n.
|
görüş |
|
The ECB itself is of the opinion that this is not necessary.
AMB'nin kendisi bunun gerekli olmadığı görüşündedir.
More Sentences
|
11 |
General |
opinion n.
|
saygı |
|
Tom has a high opinion of Mary.
Tom'un Mary'ye karşı büyük bir saygısı var.
More Sentences
|
Law |
|
12 |
Law |
opinion n.
|
düşünce |
|
What is your opinion on the confederate flag?
Müttefik bayrağı hakkında düşüncen nedir?
More Sentences
|
13 |
Law |
opinion n.
|
fikir |
|
Is that, I ask you, democracy? Is that freedom of opinion?
Sorarım size, bu demokrasi midir? Bu fikir özgürlüğü müdür?
More Sentences
|
Politics |
|
14 |
Politics |
opinion n.
|
görüş |
|
The Commission is of the opinion that we should not prejudge this review.
Komisyon, bu incelemeye önyargılı yaklaşmamamız gerektiği görüşündedir.
More Sentences
|
15 |
Politics |
opinion n.
|
kamuoyu |
|
The war in Congo still receives far too little attention from international opinion.
Kongo'daki savaş hala uluslararası kamuoyunun çok az ilgisini çekmektedir.
More Sentences
|
Technical |
|
16 |
Technical |
opinion n.
|
düşünce |
|
His opinions and ideas changed my perspective on life.
Onun fikir ve düşünceleri hayata bakış açımı değiştirdi.
More Sentences
|
17 |
Technical |
opinion n.
|
fikir |
|
What else they carried, by way of opinion, was not mine.
Fikir olarak başka ne taşıyabilirlerdi, benim fikrim değil.
More Sentences
|
18 |
Technical |
opinion n.
|
görüş |
|
A scientific opinion has been given by ICES, and also by our scientific advisory forum.
ICES tarafından ve ayrıca bilimsel danışma forumumuz tarafından bilimsel bir görüş verilmiştir.
More Sentences
|
General |
|
19 |
General |
opinion n.
|
tahmin |
|
20 |
General |
opinion n.
|
rey |
|
|
21 |
General |
opinion n.
|
oy |
|
22 |
General |
opinion n.
|
inanç |
|
23 |
General |
opinion n.
|
nazar |
|
24 |
General |
opinion n.
|
akıl |
|
25 |
General |
opinion n.
|
zan |
|
26 |
General |
opinion n.
|
teşhis |
|
27 |
General |
opinion n.
|
kanı |
|
28 |
General |
opinion n.
|
(kişilere dair) olumlu izlenim |
|
29 |
General |
opinion n.
|
(kişilere dair) olumlu değerlendirme |
|
30 |
General |
opinion n.
|
tasvip |
|
31 |
General |
opinion n.
|
itibar |
|
Law |
|
32 |
Law |
opinion n.
|
mütalaa |
|
33 |
Law |
opinion n.
|
dava vekilinin özel bir durum için yasaların nasıl uygulanması gerektiği konusunda verdiği resmi ve genellikle yazılı olan değerlendirme |
|
34 |
Law |
opinion n.
|
sıradan bir kişinin verdiği, bilirkişininkinin aksine genellikle kabul edilebilir olmayan ifade |
|
35 |
Law |
opinion n.
|
mahkeme kararı gerekçesi |
|
36 |
Law |
opinion v.
|
(avrupa birliği hukuku'nda) hukuk sözcüsü'nün avrupa adalet divanı'na mahkemenin yetkisi altında bulunan davalara yönelik hukuki çözümler sunduğu içtihat |
|
Politics |
|
37 |
Politics |
opinion n.
|
halk oyu |
|
38 |
Politics |
opinion n.
|
içtihad |
|
39 |
Politics |
opinion n.
|
içtihat |
|
Philosophy |
|
40 |
Philosophy |
opinion n.
|
(platonculukta) deneyim ve algıya dayalı fikir veya inanç |
|
|
Ottoman Turkish |
|
41 |
Ottoman Turkish |
opinion n.
|
mütalaa |
|
|
Kategorie |
Englisch |
Türkisch |
|
Common Usage |
|
1 |
Common Usage |
public opinion n.
|
kamuoyu |
|
Nor is public opinion in favour of a federation, something clearly shown by the last EU elections.
Son AB seçimlerinde de açıkça görüldüğü üzere kamuoyu federasyondan yana değildir.
More Sentences
|
General |
|
2 |
General |
difference of opinion n.
|
görüş ayrılığı |
|
Although there have been differences of opinion on some conclusions, the work was completed to a high standard.
Bazı sonuçlarda görüş ayrılıkları olsa da, çalışma yüksek bir standartta tamamlanmıştır.
More Sentences
|
3 |
General |
difference of opinion n.
|
fikir ayrılığı |
|
We had a difference of opinion.
Fikir ayrılığımız vardı.
More Sentences
|
4 |
General |
scientific opinion n.
|
bilimsel görüş |
|
We are requesting clear legal and scientific opinions on access restrictions.
Erişim kısıtlamaları konusunda net yasal ve bilimsel görüşler talep ediyoruz.
More Sentences
|
5 |
General |
public opinion polls n.
|
kamuoyu yoklamaları |
|
Moreover, in European public opinion polls, this is often what destroys the European ideal.
Ayrıca Avrupa kamuoyu yoklamalarında Avrupa idealini yok eden şey genellikle budur.
More Sentences
|
6 |
General |
general opinion n.
|
genel kanı |
|
Then the general opinion on Brussels is not all that great.
O halde Brüksel'deki genel kanaat o kadar da iyi değil.
More Sentences
|
7 |
General |
good opinion n.
|
iyi görüş |
|
Your good opinion's all that matters to me, Miss Havisham.
Benim için önemli olan tek şey sizin iyi görüşünüz, Bayan Havisham.
More Sentences
|
8 |
General |
differences of opinion n.
|
fikir ayrılıkları |
|
Differences of opinion are inevitable in a collaborative project.
İş birliğine dayalı bir projede fikir ayrılıkları kaçınılmazdır.
More Sentences
|
9 |
General |
legal opinion n.
|
hukuki görüş |
|
There are therefore two conflicting legal opinions here.
Dolayısıyla burada birbiriyle çelişen iki hukuki görüş var.
More Sentences
|
10 |
General |
personal opinion n.
|
kişisel görüş |
|
I should like to express a personal opinion on one other point.
Bir başka noktada daha kişisel görüşlerimi ifade etmek isterim.
More Sentences
|
11 |
General |
difference of opinion n.
|
görüş farklılığı |
|
So there is no real problem as regards differences of opinion.
Dolayısıyla görüş farklılıkları konusunda gerçek bir sorun yok.
More Sentences
|
12 |
General |
expert opinion n.
|
uzman görüşü |
|
We need your expert opinion.
Uzmanının görüşüne ihtiyacımız var.
More Sentences
|
13 |
General |
have opinion v.
|
fikir sahibi olmak |
|
The art is not to have opinions and make suggestions.
Sanat, fikir sahibi olmak ve önerilerde bulunmak değildir.
More Sentences
|
14 |
General |
express an opinion v.
|
fikir beyan etmek |
|
We have reached the point where expressing an opinion is punished as a terrorist crime.
Fikir beyan etmenin terör suçu olarak cezalandırıldığı bir noktaya geldik.
More Sentences
|
15 |
General |
form an opinion v.
|
karara varmak |
|
I haven't formed an opinion yet.
Ben henüz bir karara varmadım.
More Sentences
|
16 |
General |
present an opinion v.
|
görüş bildirmek |
|
So Parliament has an opportunity to present an opinion on both papers.
Dolayısıyla Parlamento her iki belge hakkında da görüş bildirme fırsatına sahiptir.
More Sentences
|
17 |
General |
express an opinion v.
|
görüş bildirmek |
|
Since then, we have not expressed an opinion.
O zamandan beri bir görüş bildirmedik.
More Sentences
|
18 |
General |
issue an opinion v.
|
görüş vermek |
|
The level of investment will also be one of the relevant criteria in deciding whether to issue an opinion or not.
Yatırım seviyesi de görüş verilip verilmeyeceğine karar verirken ilgili kriterlerden biri olacaktır.
More Sentences
|
19 |
General |
in my opinion adv.
|
kanaatimce |
|
In my opinion, the Commission and the Member States would do well to emphasise this.
Kanaatimce Komisyon ve Üye Devletlerin bunu vurgulamaları iyi olacaktır.
More Sentences
|
20 |
General |
in my opinion adv.
|
kanımca |
|
Significant action is required, in my opinion, to put an end to this terrible ambiguity.
Kanımca bu korkunç belirsizliğe son vermek için önemli adımlar atılması gerekmektedir.
More Sentences
|
21 |
General |
in my opinion adv.
|
bana göre |
|
Yet, the moment of truth is now upon us, in my opinion.
Yine de, bana göre, gerçek an artık kapımızda.
More Sentences
|
22 |
General |
in my opinion adv.
|
bana kalırsa |
|
In my opinion, there is still room for improvement there.
Bana kalırsa, bu konuda hâlâ geliştirilebilecek alanlar var.
More Sentences
|
Phrases |
|
23 |
Phrases |
in our opinion expr.
|
bize göre |
|
In our opinion, we must reform it by taking an overview of the institutions.
Bize göre kurumlara genel bir bakış atarak reform yapmalıyız.
More Sentences
|
24 |
Phrases |
in my opinion expr.
|
benim düşünceme göre |
|
In my opinion, Tom is wrong.
Benim düşünceme göre Tom hatalı.
More Sentences
|
25 |
Phrases |
in our opinion expr.
|
bizce |
|
Ascribing these problems to ignorance and a lack of transparency is, in our opinion, too simplistic.
Bu sorunları cehalete ve şeffaflık eksikliğine bağlamak bizce çok basite indirgemek olur.
More Sentences
|
26 |
Phrases |
in your opinion expr.
|
sence |
|
Which is hardest in your opinion?
En zoru sence hangisi?
More Sentences
|
Idioms |
|
27 |
Idioms |
matter of opinion n.
|
görüş meselesi |
|
I do not believe so, but this is a matter of opinion.
Ben öyle düşünmüyorum ama bu bir görüş meselesi.
More Sentences
|
Speaking |
|
28 |
Speaking |
my opinion expr.
|
benim fikrim |
|
That is the way it is, that is my opinion and I am sharing it with you.
Bu böyle bu benim fikrim ve bunu sizinle paylaşıyorum.
More Sentences
|
29 |
Speaking |
that's your opinion expr.
|
o senin fikrin |
|
That's your opinion.
O senin fikrin.
More Sentences
|
Trade/Economic |
|
30 |
Trade/Economic |
public opinion polls n.
|
kamuoyu yoklamaları |
|
Public opinion polls are barometers of confidence in the government.
Kamuoyu yoklamaları hükümete olan güveni ölçen göstergelerdir.
More Sentences
|
31 |
Trade/Economic |
public opinion n.
|
kamuoyu |
|
Parliament is concerned about this; we are concerned about it; European public opinion is deeply troubled by it.
Parlamento bu konuda endişeli; biz endişeliyiz; Avrupa kamuoyu bu konuda derin bir rahatsızlık duyuyor.
More Sentences
|
Politics |
|
32 |
Politics |
world public opinion n.
|
dünya kamuoyu |
|
Neither government must forget that we are accountable to the court of world public opinion.
Her iki hükûmet de dünya kamuoyuna karşı sorumlu olduğumuzu unutmamalıdır.
More Sentences
|
33 |
Politics |
difference of opinion n.
|
fikir ayrılığı |
|
We had a slight difference of opinion.
Ufak bir fikir ayrılığımız vardı.
More Sentences
|
34 |
Politics |
difference of opinion n.
|
görüş ayrılığı |
|
There is a difference of opinion over the Programme's minimum threshold.
Programın asgari eşiği konusunda bir görüş ayrılığı var.
More Sentences
|
35 |
Politics |
public opinion n.
|
kamuoyu |
|
I believe that the large-scale slaughter of animals will no longer be acceptable to public opinion in the long run.
Hayvanların büyük ölçekte katledilmesinin artık uzun vadede kamuoyu tarafından kabul edilemeyeceğine inanıyorum.
More Sentences
|
36 |
Politics |
deliver an opinion v.
|
görüş bildirmek |
|
We should be kept informed about that; we should have an opportunity to deliver an opinion on it.
Bu konuda bilgilendirilmeliyiz; bu konuda görüş bildirme fırsatına sahip olmalıyız.
More Sentences
|
Common Usage |
|
37 |
Common Usage |
public opinion n.
|
kamu görüşü |
|
General |
|
38 |
General |
statement of opinion n.
|
görüş bildirisi |
|
39 |
General |
legal opinion n.
|
hukuki mütalaa |
|
|
40 |
General |
preconceived opinion n.
|
önyargı |
|
41 |
General |
public opinion n.
|
imge |
|
42 |
General |
public opinion n.
|
amme reyi |
|
43 |
General |
popular opinion n.
|
popüler fikir |
|
44 |
General |
foreign public opinion n.
|
dış kamu oyu |
|
45 |
General |
political opinion n.
|
siyasi fikir |
|
46 |
General |
a matter of opinion n.
|
herkesin değişik düşündüğü bir konu |
|
47 |
General |
expert opinion n.
|
ekspertiz |
|
48 |
General |
preconceived opinion n.
|
peşin hüküm |
|
49 |
General |
public opinion n.
|
halkoyu |
|
50 |
General |
authority opinion n.
|
yetkili görüşü |
|
51 |
General |
split in opinion n.
|
görüş ayrılığı |
|
52 |
General |
public opinion n.
|
imaj |
|
53 |
General |
expert opinion n.
|
bilirkişi raporu |
|
54 |
General |
auditor's opinion n.
|
denetçi kanaati |
|
55 |
General |
mass media and public opinion n.
|
kitle iletişim araçları ve kamuoyu |
|
56 |
General |
occidental foreign public opinion n.
|
batıya ait dış kamuoyu |
|
57 |
General |
public opinion n.
|
kamu |
|
58 |
General |
molding public opinion n.
|
kamuoyu oluşturma |
|
59 |
General |
minority opinion n.
|
azınlığın fikri |
|
60 |
General |
opinion research n.
|
kamuoyu araştırması |
|
61 |
General |
good opinion n.
|
iyi fikir |
|
62 |
General |
good opinion n.
|
iyi düşünce |
|
63 |
General |
good opinion n.
|
olumlu kanaat |
|
64 |
General |
opinion leaders n.
|
kanaat önderleri |
|
65 |
General |
opinion leader n.
|
fikir öncüsü |
|
66 |
General |
political opinion n.
|
siyasi düşünce |
|
67 |
General |
religious opinion n.
|
dini görüş |
|
68 |
General |
expressing opinion n.
|
mütalaa bildirme |
|
69 |
General |
opinion leader n.
|
kanaat önderi |
|
70 |
General |
public opinion survey n.
|
kamuoyu yoklaması |
|
71 |
General |
extreme opinion n.
|
uç fikir |
|
72 |
General |
good opinion of someone or something n.
|
hüsn-ü zan |
|
73 |
General |
public opinion n.
|
efkar-ı umumiye |
|
74 |
General |
opinion leader n.
|
kanaat lideri |
|
75 |
General |
reversal of opinion n.
|
fikrin değişmesi |
|
76 |
General |
general opinion n.
|
ortak kanı |
|
77 |
General |
common opinion n.
|
ortak kanı |
|
78 |
General |
opinion research n.
|
kamuoyu yoklaması |
|
79 |
General |
public opinion poll n.
|
kamuoyu yoklaması |
|
80 |
General |
personal opinion n.
|
şahsi düşünce |
|
81 |
General |
personal opinion n.
|
şahsi fikir |
|
82 |
General |
golden opinion n.
|
hürmet |
|
83 |
General |
golden opinion n.
|
saygı |
|
84 |
General |
expression of an opinion n.
|
bir fikrin ifadesi |
|
85 |
General |
general opinion n.
|
genel fikir |
|
86 |
General |
annoying opinion n.
|
rahatsız edici düşünce |
|
87 |
General |
technical opinion n.
|
teknik fikir/görüş |
|
88 |
General |
opinion and suggestion n.
|
görüş ve öneri |
|
89 |
General |
difference of opinion n.
|
fikir farklılığı |
|
90 |
General |
survey of opinion n.
|
kamuoyu anketi |
|
91 |
General |
opinion survey n.
|
kamuoyu anketi |
|
92 |
General |
opinion letter n.
|
görüş yazısı |
|
93 |
General |
letter of opinion n.
|
görüş yazısı |
|
94 |
General |
similar opinion n.
|
benzer görüş |
|
95 |
General |
political opinion n.
|
politik görüş |
|
96 |
General |
strand of thought/opinion n.
|
fikir/düşünce ögesi |
|
97 |
General |
opposition of opinion/thought n.
|
düşünce karşıtlığı |
|
98 |
General |
qualified opinion n.
|
şartlı görüş |
|
99 |
General |
opinion [obsolete] n.
|
öz güven |
|
100 |
General |
opinion [obsolete] n.
|
kendini beğenmişlik |
|
101 |
General |
opinion [obsolete] n.
|
kişinin diğer insanların gözündeki değeri |
|
102 |
General |
opinion [obsolete] n.
|
olumlu itibar |
|
103 |
General |
opinion [obsolete] n.
|
beklenti |
|
104 |
General |
opinion [obsolete] n.
|
umma |
|
105 |
General |
self-opinion n.
|
kendini beğenmişlik |
|
106 |
General |
self-opinion n.
|
burnu havadalık |
|
107 |
General |
self-opinion n.
|
kibirli olma |
|
108 |
General |
unpopular opinion n.
|
popüler olmayan fikir |
|
109 |
General |
get one's opinion v.
|
fikir almak |
|
110 |
General |
change one's opinion v.
|
fikrini değiştirmek |
|
111 |
General |
come down in one's opinion v.
|
birini eskisi kadar saymamak |
|
112 |
General |
have a high opinion of v.
|
değer vermek |
|
113 |
General |
be of the opinion v.
|
fikrinde olmak |
|
114 |
General |
be of opinion that v.
|
kanısında olmak |
|
115 |
General |
have a high opinion of v.
|
önemsemek |
|
116 |
General |
state one's opinion v.
|
fikrini söylemek |
|
117 |
General |
have a high opinion of oneself v.
|
fasulye gibi kendini nimetten saymak |
|
118 |
General |
express one's opinion v.
|
fikir vermek |
|
119 |
General |
ask somebody's opinion v.
|
fikrini almak |
|
120 |
General |
have a different opinion v.
|
ayrı fikirde olmamak |
|
121 |
General |
offer an opinion v.
|
arz etmek |
|
122 |
General |
set forth one's final opinion in scathing terms v.
|
rest çekmek |
|
123 |
General |
of the opinion that v.
|
kanısında olmak |
|
124 |
General |
be of the opinion that v.
|
kanısında olmak |
|
125 |
General |
reach an opinion v.
|
düşünceye varmak |
|
126 |
General |
form an opinion about v.
|
fikir edinmek |
|
127 |
General |
receive opinion v.
|
görüş almak |
|
128 |
General |
form an opinion v.
|
fikir edinmek |
|
129 |
General |
have a low opinion of v.
|
önemsememek |
|
130 |
General |
have a different opinion v.
|
aynı görüşte olmamak |
|
131 |
General |
defend opinion v.
|
fikir savunmak |
|
132 |
General |
form an opinion v.
|
bir fikir edinmek |
|
133 |
General |
ask one's opinion v.
|
görüşüne başvurmak |
|
134 |
General |
be of the same opinion v.
|
aynı kafada olmak |
|
135 |
General |
hold opinion with v.
|
biriyle aynı fikirde olmak |
|
136 |
General |
be in the opinion of v.
|
düşüncesinde olmak |
|
137 |
General |
take one's opinion v.
|
görüşünü almak |
|
138 |
General |
take one's opinion v.
|
görüş almak |
|
139 |
General |
have a favourable opinion v.
|
olumlu karşılamak |
|
140 |
General |
give a favourable opinion v.
|
olumlu karşılamak |
|
141 |
General |
ask someone for one's opinion v.
|
fikrini sormak |
|
142 |
General |
defend an opinion v.
|
bir düşünceyi savunmak |
|
143 |
General |
share the same opinion v.
|
aynı görüşü paylaşmak |
|
144 |
General |
be of the opinion that v.
|
kanısına varmak |
|
145 |
General |
have an opinion v.
|
fikir taşımak |
|
146 |
General |
get (someone's) opinion v.
|
fikir almak |
|
147 |
General |
get (someone's) opinion v.
|
fikrini almak |
|
148 |
General |
state one's opinion v.
|
fikir yürütmek |
|
149 |
General |
give an opinion v.
|
fikir beyan etmek |
|
150 |
General |
express a positive opinion v.
|
olumlu görüş vermek |
|
151 |
General |
give a positive opinion v.
|
olumlu görüş vermek |
|
152 |
General |
arrive at a decision or opinion v.
|
hükme bağlamak |
|
153 |
General |
have a high opinion of v.
|
önem vermek |
|
154 |
General |
express an opinion v.
|
görüş beyan etmek |
|
155 |
General |
state an opinion v.
|
bir fikir belirtmek |
|
156 |
General |
have opinion v.
|
görüşü olmak |
|
157 |
General |
express an opinion v.
|
mütalaa bildirmek |
|
158 |
General |
express an opinion v.
|
reyini beyan etmek |
|
159 |
General |
express an opinion v.
|
görüşünü ifade etmek |
|
160 |
General |
stop defending one's opinion in a debate v.
|
savunulan iddadan vazgeçmek |
|
161 |
General |
give an opinion v.
|
fikir yürütmek |
|
162 |
General |
give an opinion v.
|
bir fikir beyan etmek |
|
163 |
General |
give an opinion v.
|
mütalaa yürütmek |
|
164 |
General |
express an opinion v.
|
fikir yürütmek |
|
165 |
General |
express an opinion v.
|
mütalaa yürütmek |
|
166 |
General |
change one's opinion v.
|
fikir değiştirmek |
|
167 |
General |
be of opinion v.
|
kanaatinde olmak |
|
168 |
General |
be of opinion v.
|
fikrinde olmak |
|
169 |
General |
create a public opinion against v.
|
-e karşı kamuoyu oluşturmak |
|
170 |
General |
forge public opinion at the international level v.
|
uluslararası düzeyde kamuoyu oluşturmak |
|
171 |
General |
form an opinion v.
|
kanaat uyandırmak |
|
172 |
General |
shape an opinion v.
|
kanaat uyandırmak |
|
173 |
General |
pass an opinion on v.
|
fikrini söylemek vermek |
|
174 |
General |
pass an opinion on v.
|
görüşlerini açıklamak |
|
175 |
General |
pass an opinion on v.
|
fikir beyan etmek |
|
176 |
General |
be of opinion v.
|
bir fikir edinmek |
|
177 |
General |
be of the opinion that v.
|
düşüncesinde olmak |
|
178 |
General |
have the opinion that v.
|
görüşünde olmak |
|
179 |
General |
request the court's opinion on v.
|
(dava ile ilgili) mahkemeden görüş talep etmek |
|
180 |
General |
present an opinion v.
|
görüş sunmak |
|
181 |
General |
share an idea/opinion v.
|
fikir paylaşmak |
|
182 |
General |
express an opinion v.
|
görüş sunmak |
|
183 |
General |
value someone's words/opinion v.
|
sözüne değer vermek |
|
184 |
General |
ask for an opinion v.
|
görüş sormak |
|
185 |
General |
ask for one's opinion v.
|
görüşünü sormak |
|
186 |
General |
share the same opinion/view v.
|
aynı kafadan olmak |
|
187 |
General |
get a second opinion v.
|
ikinci bir görüş almak |
|
188 |
General |
express the opinion about something v.
|
bir konuda görüş bildirmek |
|
189 |
General |
give an opinion v.
|
bir fikir vermek |
|
190 |
General |
form an opinion v.
|
kanaat oluşturmak |
|
191 |
General |
share opinion v.
|
görüş paylaşmak |
|
192 |
General |
ask opinion of a senior member of the family v.
|
bir aile büyüğüne danışmak |
|
193 |
General |
defend the opinion v.
|
fikri savunmak |
|
194 |
General |
request an opinion v.
|
görüş istemek |
|
195 |
General |
ask for an opinion v.
|
görüş istemek |
|
196 |
General |
build opinion v.
|
görüş oluşturmak |
|
197 |
General |
agree with someone's opinion v.
|
düşüncesine katılmak |
|
198 |
General |
agree with someone's opinion v.
|
fikrine katılmak |
|
199 |
General |
agree with someone's opinion v.
|
görüşüne katılmak |
|
200 |
General |
formulate an idea/opinion v.
|
fikir yürütmek |
|
201 |
General |
be of the opinion that v.
|
kanaatinde olmak |
|
202 |
General |
form public opinion v.
|
kamuoyu oluşturmak |
|
203 |
General |
form public opinion v.
|
kamuoyu yaratmak |
|
204 |
General |
share the same opinion v.
|
aynı görüşü paylaşmak |
|
205 |
General |
share the same opinion v.
|
aynı görüşten olmak |
|
206 |
General |
share the same opinion/view v.
|
aynı görüşü paylaşmak |
|
207 |
General |
share the same opinion/view v.
|
aynı görüşten olmak |
|
208 |
General |
hold opinion with v.
|
birinin görüşüne katılmak |
|
209 |
General |
mold the public opinion v.
|
kamuoyu oluşturmak |
|
210 |
General |
opinion [dialect] v.
|
düşünmek |
|
211 |
General |
opinion [dialect] v.
|
farz etmek |
|
212 |
General |
opinion [dialect] v.
|
görüş belirtmek |
|
213 |
General |
opinion [dialect] v.
|
fikir yürütmek |
|
214 |
General |
opinion [dialect] v.
|
ummak |
|
215 |
General |
opinion [dialect] v.
|
inanmak |
|
216 |
General |
opinion [dialect] v.
|
varsaymak |
|
217 |
General |
opinion [dialect] v.
|
(bir konuda) fikri olmak |
|
218 |
General |
opinion [dialect] v.
|
(bir konuda) fikir edinmek |
|
219 |
General |
of the same opinion adj.
|
hemfikir |
|
220 |
General |
of the same opinion adj.
|
oydaş |
|
221 |
General |
opinion based adj.
|
kanıya dayalı |
|
222 |
General |
in my humble opinion adv.
|
benim düşünceme göre |
|
223 |
General |
in my opinion adv.
|
benim fikrime göre |
|
224 |
General |
in my opinion adv.
|
bence |
|
225 |
General |
in my opinion adv.
|
benim fikrimce |
|
226 |
General |
in my humble opinion adv.
|
naçizane fikrim |
|
227 |
General |
in my humble opinion adv.
|
benim naçizane fikrim |
|
228 |
General |
in my opinion adv.
|
fikrimce |
|
229 |
General |
in my opinion adv.
|
kendi adıma |
|
230 |
General |
public opinion n.
|
halk efkarı |
|
Phrasals |
|
231 |
Phrasals |
form (one's) own opinion (about someone or something) v.
|
(biri veya bir şey hakkında) kendi karara varmak |
|
232 |
Phrasals |
form (one's) own opinion (about someone or something) v.
|
(biri veya bir şey hakkında) kendi fikir edinmek/oluşturmak |
|
233 |
Phrasals |
form (one's) own opinion (about someone or something) v.
|
(biri veya bir şey hakkında) kendi kanaate varmak |
|
Phrases |
|
234 |
Phrases |
in my poor opinion n.
|
acizane fikrimce |
|
235 |
Phrases |
be of the opinion that... v.
|
… kanısında olmak |
|
236 |
Phrases |
be of the opinion that... v.
|
… kanısına varmak |
|
237 |
Phrases |
be of the opinion that... v.
|
… düşüncesinde olmak |
|
238 |
Phrases |
be of the opinion that... v.
|
… kanaatinde olmak |
|
239 |
Phrases |
contrary to popular opinion expr.
|
bilinenin aksine |
|
240 |
Phrases |
imho (in my humble opinion) expr.
|
benim nacizane fikrime göre |
|
241 |
Phrases |
in my opinion expr.
|
benim açımdan |
|
242 |
Phrases |
imho (in my honest opinion) expr.
|
benim samimi fikrime göre |
|
243 |
Phrases |
contrary to popular opinion expr.
|
düşünülenin aksine |
|
244 |
Phrases |
in my opinion expr.
|
fikrimce |
|
245 |
Phrases |
to my opinion expr.
|
kanaatime göre |
|
246 |
Phrases |
in my humble opinion expr.
|
naçizane görüşüm |
|
247 |
Phrases |
setting aside your personal opinion expr.
|
kişisel fikrin bir yana |
|
248 |
Phrases |
in his opinion expr.
|
kendince |
|
249 |
Phrases |
in my opinion expr.
|
kanaatime göre |
|
250 |
Phrases |
in my humble opinion expr.
|
naçizane fikrim |
|
251 |
Phrases |
in my professional opinion expr.
|
mesleki fikrime göre |
|
252 |
Phrases |
in my professional opinion expr.
|
profesyonel fikrimce |
|
253 |
Phrases |
in my opinion expr.
|
şahsi görüşüme göre |
|
254 |
Phrases |
in (one's) opinion expr.
|
(birinin) fikrine/görüşüne göre |
|
255 |
Phrases |
in (one's) opinion expr.
|
(birine) göre |
|
256 |
Phrases |
in (one's) opinion expr.
|
(birinin) düşüncesine göre |
|
257 |
Phrases |
in (one's) opinion expr.
|
(birine) kalırsa |
|
258 |
Phrases |
in (one's) opinion expr.
|
(birinin) kanaatine göre |
|
Colloquial |
|
259 |
Colloquial |
prior opinion n.
|
önyargı |
|
260 |
Colloquial |
give me an opinion expr.
|
fikir ver bana |
|
261 |
Colloquial |
contrary to popular belief/opinion expr.
|
bilinenin aksine |
|
262 |
Colloquial |
contrary to popular belief/opinion expr.
|
düşünülenin aksine |
|
263 |
Colloquial |
contrary to popular belief/opinion expr.
|
genel kanının aksine |
|
264 |
Colloquial |
contrary to popular belief/opinion expr.
|
inanılanın aksine |
|
265 |
Colloquial |
contrary to popular belief/opinion expr.
|
sanılanın aksine |
|
266 |
Colloquial |
imnaaho (in my not at all humble opinion) expr.
|
pek naçizane olmayan fikrime/düşünceme/görüşüme göre |
|
267 |
Colloquial |
imnsho (in my not at all humble opinion) expr.
|
pek naçizane olmayan fikrime/düşünceme/görüşüme göre |
|
268 |
Colloquial |
in opinion expr.
|
fikrine göre |
|
269 |
Colloquial |
in opinion expr.
|
fikrince |
|
270 |
Colloquial |
in opinion expr.
|
kanısına göre |
|
271 |
Colloquial |
in opinion expr.
|
düşüncesine/görüşüne göre |
|
272 |
Colloquial |
iyho (in your honest opinion) expr.
|
o senin düşüncen |
|
273 |
Colloquial |
iyho (in your humble opinion) abrev.
|
o senin düşüncen |
|
Idioms |
|
274 |
Idioms |
the court of public opinion n.
|
çoğu insanın inandığı inançlar ve yargılar |
|
275 |
Idioms |
the court of world opinion n.
|
çoğu insanın inandığı inançlar ve yargılar |
|
276 |
Idioms |
a horseback opinion n.
|
üstünkörü varılan yargı |
|
277 |
Idioms |
a horseback opinion n.
|
yalap şalap varılan yargı |
|
278 |
Idioms |
a horseback opinion n.
|
gelişigüzel varılan yargı |
|
279 |
Idioms |
a horseback opinion n.
|
yüzeysel varılan yargı |
|
280 |
Idioms |
(one's) considered opinion n.
|
(birisinin) saygıdeğer görüşü |
|
281 |
Idioms |
(one's) considered opinion n.
|
(birisinin) değerli görüşü |
|
282 |
Idioms |
(one's) considered opinion n.
|
(birisinin) enine boyuna tartılmış düşüncesi |
|
283 |
Idioms |
(one's) considered opinion n.
|
(birisinin) dikkatle değerlendirme yapılmış fikri |
|
284 |
Idioms |
your considered opinion n.
|
saygıdeğer görüşünüz |
|
285 |
Idioms |
your considered opinion n.
|
değerli görüşünüz |
|
286 |
Idioms |
your considered opinion n.
|
enine boyuna tartılmış düşünceniz |
|
287 |
Idioms |
your considered opinion n.
|
dikkatle değerlendirme yapılmış fikriniz |
|
288 |
Idioms |
in my humble opinion n.
|
benim naçizane görüşüm |
|
289 |
Idioms |
a matter of opinion n.
|
görüş meselesi |
|
290 |
Idioms |
matter of opinion n.
|
tartışma konusu |
|
291 |
Idioms |
a difference of opinion n.
|
görüş ayrılığı |
|
292 |
Idioms |
a difference of opinion n.
|
fikir ayrılığı |
|
293 |
Idioms |
a difference of opinion n.
|
görüş farklılığı |
|
294 |
Idioms |
a difference of opinion n.
|
fikir farklılığı |
|
295 |
Idioms |
a difference of opinion n.
|
fikir uyuşmazlığı |
|
296 |
Idioms |
a horseback opinion n.
|
iyi düşünmeden varılan fikir/yargı |
|
297 |
Idioms |
a horseback opinion n.
|
dikkatlice düşünmeden varılan fikir/yargı |
|
298 |
Idioms |
matter of opinion n.
|
tercih meselesi |
|
299 |
Idioms |
matter of opinion n.
|
kişiden kişiye değişen konu |
|
300 |
Idioms |
air (one's) opinion v.
|
fikrini belirtmek |
|
301 |
Idioms |
air (one's) opinion v.
|
fikrini açıklamak |
|
302 |
Idioms |
air (one's) opinion v.
|
fikrini söylemek |
|
303 |
Idioms |
air (one's) opinion v.
|
görüşünü/düşüncesini/kanaatini belirtmek |
|
304 |
Idioms |
embrace an opinion v.
|
aklı yatmak |
|
305 |
Idioms |
bow to someone's opinion v.
|
düşüncesini kabul etmek |
|
306 |
Idioms |
pass an opinion v.
|
görüşü ifade etmek |
|
307 |
Idioms |
hazard an opinion v.
|
fikir vermek/sunmak |
|
308 |
Idioms |
pass an opinion v.
|
fikir beyan etmek |
|
309 |
Idioms |
hazard an opinion v.
|
görüş vermek/sunmak |
|
310 |
Idioms |
bow to someone's opinion v.
|
görüşüne boyun eğmek |
|
311 |
Idioms |
base one's opinion on something v.
|
görüşünü/fikrini bir şeye dayandırmak/temellendirmek |
|
312 |
Idioms |
be of the opinion v.
|
(öyle) düşünmek |
|
313 |
Idioms |
have a bad opinion of (someone or something) v.
|
(birinin/bir şeyin) hakkında kötü bir fikre/izlenime sahip olmak |
|
314 |
Idioms |
have a bad opinion of (someone or something) v.
|
(birinin/bir şeyin) hakkında olumsuz bir fikre/izlenime sahip olmak |
|
315 |
Idioms |
have a good opinion of somebody/something v.
|
birinin/bir şeyin hakkında iyi bir izlenime sahip olmak |
|
316 |
Idioms |
have a good opinion of somebody/something v.
|
birinin/bir şeyin hakkında iyi bir fikre sahip olmak |
|
317 |
Idioms |
form an own opinion v.
|
bir düşünce/kendi düşüncesini oluşturmak |
|
318 |
Idioms |
form an own opinion v.
|
bir fikir/kendi fikrini oluşturmak |
|
319 |
Idioms |
form an own opinion v.
|
bir kanaate varmak/kendi bir kanaat edinmek |
|
320 |
Idioms |
form one's own opinion v.
|
bir düşünce/kendi düşüncesini oluşturmak |
|
321 |
Idioms |
form one's own opinion v.
|
bir fikir/kendi fikrini oluşturmak |
|
322 |
Idioms |
form one's own opinion v.
|
bir kanaate varmak/kendi bir kanaat edinmek |
|
323 |
Idioms |
base opinion on v.
|
fikrini (bir şeye) dayandırmak |
|
324 |
Idioms |
base opinion on v.
|
fikrini (bir şey üzerine) temellendirmek |
|
325 |
Idioms |
base opinion on v.
|
fikrine (bir şeyi) esas/baz almak |
|
326 |
Idioms |
be a matter of opinion v.
|
görüş meselesi olmak |
|
327 |
Idioms |
be a matter of opinion v.
|
tercih meselesi olmak |
|
328 |
Idioms |
be a matter of opinion v.
|
herkesin farklı düşündüğü bir konu olmak |
|
329 |
Idioms |
be a matter of opinion v.
|
tartışma konusu olmak |
|
330 |
Idioms |
be a matter of opinion v.
|
kişiden kişiye değişmek |
|
331 |
Idioms |
form an opinion (about someone or something) v.
|
(biri/bir şey hakkında) bir fikir sahibi olmak |
|
332 |
Idioms |
form an opinion (about someone or something) v.
|
(biri/bir şey hakkında) bir kanaat oluşturmak |
|
333 |
Idioms |
form an opinion (about someone or something) v.
|
(biri/bir şey hakkında) bir yargıya varmak |
|
334 |
Idioms |
form one's own opinion v.
|
kendi fikrini oluşturmak |
|
335 |
Idioms |
form one's own opinion v.
|
kendi kanaatini oluşturmak |
|
336 |
Idioms |
form one's own opinion v.
|
kendi yargısına varmak |
|
337 |
Idioms |
have a good opinion of (someone or something) v.
|
(biri/bir şey) hakkında iyi bir izlenime sahip olmak |
|
338 |
Idioms |
have a good opinion of (someone or something) v.
|
(biri/bir şey) hakkında iyi bir fikre sahip olmak |
|
339 |
Idioms |
have a high opinion of (someone or something) v.
|
(birini/bir şeyi) önemsemek |
|
340 |
Idioms |
have a high opinion of (someone or something) v.
|
(birine/bir şeye) değer vermek |
|
341 |
Idioms |
have a high opinion of (someone or something) v.
|
(birine/bir şeye) önem vermek |
|
342 |
Idioms |
have a low opinion of (someone or something) v.
|
(birini/bir şeyi) önemsememek |
|
343 |
Idioms |
have a low opinion of (someone or something) v.
|
(birine/bir şeye) değer vermemek |
|
344 |
Idioms |
in your honest opinion expr.
|
fikrine göre |
|
345 |
Idioms |
in your honest opinion expr.
|
görüşüne göre |
|
346 |
Idioms |
in your honest opinion expr.
|
o senin fikrin |
|
347 |
Idioms |
in your honest opinion expr.
|
o senin düşüncen |
|
Speaking |
|
348 |
Speaking |
i would like to take liberty at giving/expressing/stating (my opinion etc) expr.
|
anlayışınıza sığınarak |
|
349 |
Speaking |
my personal opinion expr.
|
benim şahsi kanaatim |
|
350 |
Speaking |
I need your opinion on something expr.
|
bir konu hakkında görüşüne ihtiyacım var |
|
351 |
Speaking |
your take on these issues is your own opinion expr.
|
bu sorunları kabullenip kabullenmemek sana kalmış |
|
352 |
Speaking |
that's your opinion expr.
|
bu senin fikrin |
|
353 |
Speaking |
give me an opinion expr.
|
bana fikir ver |
|
354 |
Speaking |
I don't have an opinion expr.
|
benim bir fikrim yok |
|
355 |
Speaking |
if you ask my opinion expr.
|
fikrimi sorarcak olursan |
|
356 |
Speaking |
if you ask my opinion expr.
|
fikrimi sorarsan |
|
357 |
Speaking |
did I ask your opinion? expr.
|
fikrini soran oldu mu? |
|
358 |
Speaking |
did I ask your opinion? expr.
|
fikrini sordum mu? |
|
359 |
Speaking |
I am of the opinion expr.
|
fikrindeyim |
|
360 |
Speaking |
if you want my opinion expr.
|
fikrimi soruyorsan |
|
361 |
Speaking |
that's your opinion expr.
|
sana öyle geliyor |
|
362 |
Speaking |
that's your opinion expr.
|
sen öyle zannet |
|
363 |
Speaking |
what is your opinion? expr.
|
senin fikrin nedir? |
|
364 |
Speaking |
did I ask for your opinion? expr.
|
sana fikrini sordum mu? |
|
365 |
Speaking |
your opinion doesn't count anymore expr.
|
senin fikrinin bir değeri yok artık |
|
366 |
Speaking |
did I ask for your opinion? expr.
|
sana fikrini soran oldu mu? |
|
367 |
Speaking |
that's your opinion expr.
|
sen öyle san |
|
Chat Usage |
|
368 |
Chat Usage |
in my arrogant opinion (imao) expr.
|
benim üstün görüşüme göre |
|
369 |
Chat Usage |
in my opinion (imo) expr.
|
bence |
|
370 |
Chat Usage |
imnsho (in my not so humble opinion) expr.
|
pek naçizane olmayan görüşüme göre |
|
371 |
Chat Usage |
imnsho (in my not-so-honest opinion) expr.
|
pek naçizane olmayan görüşüme göre |
|
372 |
Chat Usage |
imco (in my considered opinion) abrev.
|
benim değerlendirmeme göre |
|
Trade/Economic |
|
373 |
Trade/Economic |
division of opinion n.
|
bir grubun oyları arasında anlaşma olmayacak şekilde oluşan ayrılık |
|
374 |
Trade/Economic |
expert opinion n.
|
bilirkişi raporu |
|
375 |
Trade/Economic |
expert opinion n.
|
bilirkişi görüşü |
|
376 |
Trade/Economic |
audit opinion n.
|
denetim görüşü |
|
377 |
Trade/Economic |
audit opinion n.
|
denetim kanaati |
|
378 |
Trade/Economic |
opinion evidence n.
|
ekspertiz |
|
379 |
Trade/Economic |
experts opinion n.
|
ekspertiz görüşü |
|
380 |
Trade/Economic |
evidence of opinion n.
|
ekspertiz |
|
381 |
Trade/Economic |
division of opinion n.
|
fikir ayrılığı |
|
382 |
Trade/Economic |
opinion leaders n.
|
fikir liderleri |
|
383 |
Trade/Economic |
accepted opinion n.
|
genel kanı |
|
384 |
Trade/Economic |
opinion research n.
|
görüş araştırması |
|
385 |
Trade/Economic |
opinion report n.
|
görüş raporu |
|
386 |
Trade/Economic |
true sale opinion n.
|
gerçek satış mütalaası |
|
387 |
Trade/Economic |
legal opinion n.
|
hukuk görüşü |
|
388 |
Trade/Economic |
public opinion n.
|
kamu oyu |
|
389 |
Trade/Economic |
public opinion poll n.
|
kamuoyu yoklaması |
|
390 |
Trade/Economic |
opinion survey n.
|
kamuoyu anketi |
|
391 |
Trade/Economic |
opinion leaders n.
|
kamu oyu oluşturucuları |
|
392 |
Trade/Economic |
public opinion n.
|
kamunun düşüncesi |
|
393 |
Trade/Economic |
unqualified opinion n.
|
olumlu görüş |
|
394 |
Trade/Economic |
division of opinion n.
|
oyların dağılması |
|
395 |
Trade/Economic |
jury of executive opinion n.
|
satış tahmini yöntemi |
|
396 |
Trade/Economic |
qualified opinion n.
|
şartlı görüş |
|
397 |
Trade/Economic |
enforceability opinion n.
|
tenfiz kabiliyetine dair görüş |
|
398 |
Trade/Economic |
tax opinion n.
|
vergi mütalaası |
|
399 |
Trade/Economic |
executive opinion survey n.
|
yönetici görüşleri anketi |
|
400 |
Trade/Economic |
adverse opinion n.
|
zıt görüş bildiren denetim raporu |
|
401 |
Trade/Economic |
executive opinion survey n.
|
yönetici görüşleri anketi |
|
402 |
Trade/Economic |
unmodified opinion n.
|
olumlu görüş |
|
403 |
Trade/Economic |
clean opinion n.
|
olumlu görüş (bağımsız denetimde) |
|
Law |
|
404 |
Law |
imputed political opinion n.
|
atfedilen siyasi düşünce |
|
405 |
Law |
counsel's opinion n.
|
avukat görüşü |
|
406 |
Law |
counsel's opinion n.
|
avukatın görüşü |
|
407 |
Law |
expert opinion n.
|
bilirkişi görüşü |
|
408 |
Law |
expert's opinion n.
|
bilirkişilik görüşü |
|
409 |
Law |
per curriam opinion n.
|
bütün mahkeme üyelerinin katıldıkları ve birleştikleri gerekçe |
|
410 |
Law |
expert opinion n.
|
bilirkişilik görüşü |
|
411 |
Law |
concurring opinion n.
|
bir hakimin farklı bir nedenle çoğunluğun kararına uyması |
|
412 |
Law |
dissenting opinion n.
|
çoğunluğun görüşüne katılmayan fikir |
|
413 |
Law |
learned opinion n.
|
durhül mütalaa |
|
414 |
Law |
opinion as to the accusations n.
|
esas hakkındaki mütalaa |
|
415 |
Law |
expert opinion n.
|
ehlivukuf mütalaası |
|
416 |
Law |
evidence of opinion n.
|
ekspertiz |
|
417 |
Law |
legal opinion n.
|
hukuki mütalaa |
|
418 |
Law |
advisory opinion n.
|
istişari görüş |
|
419 |
Law |
dualist opinion n.
|
ikici görüş |
|
420 |
Law |
dissenting opinion n.
|
karşı oy görüşü |
|
421 |
Law |
opinion of court n.
|
mahkemenin kanaati |
|
422 |
Law |
opinion of court n.
|
mahkemenin fikri |
|
423 |
Law |
opinion of court n.
|
mahkeme kararı gerekçesi |
|
424 |
Law |
dissenting opinion n.
|
muhalefet şerhi |
|
425 |
Law |
concurring opinion n.
|
mutabık görüş |
|
426 |
Law |
concurring opinion n.
|
mutabık görüş |
|
427 |
Law |
dissenting opinion n.
|
muhalif fikir |
|
428 |
Law |
learned opinion n.
|
uzman görüşü |
|
429 |
Law |
legal opinion n.
|
yasal görüş |
|
430 |
Law |
written opinion n.
|
yazılı görüş |
|
431 |
Law |
express an opinion v.
|
görüşünü ifade etmek |
|
432 |
Law |
give an opinion v.
|
mütalaa vermek |
|
Politics |
|
433 |
Politics |
majority opinion n.
|
ağırlıklı görüş |
|
434 |
Politics |
predominant opinion n.
|
ağırlıklı görüş |
|
435 |
Politics |
prevailing opinion n.
|
ağırlıklı görüş |
|
436 |
Politics |
american foreign public opinion n.
|
amerikan dış kamuoyu |
|
437 |
Politics |
european society for opinion and marketing research (esomar) n.
|
avrupa kamuoyu ve pazar araştırması örgütü |
|
438 |
Politics |
majority opinion n.
|
çoğunluk görüşü |
|
439 |
Politics |
freedom of opinion n.
|
düşünce özgürlüğü |
|
440 |
Politics |
world opinion n.
|
dünya kamuoyu |
|
441 |
Politics |
opinion leader n.
|
fikir lideri |
|
442 |
Politics |
opinion matter n.
|
görüş meselesi |
|
443 |
Politics |
difference of opinion n.
|
görüş farkı |
|
444 |
Politics |
absence of an opinion n.
|
görüş yokluğu |
|
445 |
Politics |
draft opinion n.
|
görüş taslağı |
|
446 |
Politics |
reasoned opinion n.
|
gerekçeli görüş |
|
447 |
Politics |
popular opinion n.
|
halk oyu |
|
448 |
Politics |
public opinion n.
|
halk oyu |
|
449 |
Politics |
advisory opinion n.
|
istişari mütalaa |
|
450 |
Politics |
advisory opinion n.
|
istişari fikir |
|
451 |
Politics |
judicial opinion n.
|
içtihat |
|
452 |
Politics |
advisory opinion n.
|
istişari görüş |
|
453 |
Politics |
judicial opinion n.
|
içtihad |
|
454 |
Politics |
opinion leader n.
|
kanaat önderi |
|
455 |
Politics |
dissenting opinion n.
|
karşı fikir |
|
456 |
Politics |
popular opinion n.
|
kamuoyu |
|
457 |
Politics |
opinion polls n.
|
kamu oyu yoklaması |
|
458 |
Politics |
opinion survey n.
|
kanaat anketi |
|
459 |
Politics |
public opinion n.
|
kamu oyu |
|
460 |
Politics |
dissenting opinion n.
|
muhalefet şerhi |
|
461 |
Politics |
concurring opinion n.
|
müşterek görüş |
|
462 |
Politics |
dissenting opinion n.
|
muhalif fikir |
|
463 |
Politics |
dissenter opinion n.
|
muhalif görüş |
|
464 |
Politics |
adverse opinion n.
|
olumsuz görüş |
|
465 |
Politics |
opinion in favour n.
|
olumlu görüş |
|
466 |
Politics |
political opinion n.
|
siyasi görüş |
|
467 |
Politics |
monist opinion n.
|
tekçi görüş |
|
468 |
Politics |
advisory opinion n.
|
tavsiye görüşü |
|
469 |
Politics |
draft opinion n.
|
taslak görüş |
|
470 |
Politics |
world public opinion n.
|
uluslararası kamuoyu |
|
471 |
Politics |
manipulate public opinion v.
|
kamuoyunu kendi çıkarları doğrultusunda yönlendirmek |
|
Institutes |
|
472 |
Institutes |
bureau of consideration and opinion n.
|
mütalaa ve görüş bürosu |
|
Media |
|
473 |
Media |
opinion journalism n.
|
görüş gazeteciliği |
|
474 |
Media |
opinion columnist n.
|
köşe yazarı |
|
475 |
Media |
opinion column n.
|
köşe yazısı |
|
Advertising |
|
476 |
Advertising |
mori (market and opinion research institute) abrev.
|
reklamcılık, pazarlama ve danışmanlık hizmetleri veren reklam ajansı |
|
Technical |
|
477 |
Technical |
mean opinion score n.
|
ortalama yargı değeri |
|
Computer |
|
478 |
Computer |
mean opinion score n.
|
ortalama yargı değeri |
|
479 |
Computer |
in my humble opinion expr.
|
benim naçiz görüşüme göre |
|
Telecom |
|
480 |
Telecom |
mean opinion score n.
|
ortalama yargı değeri |
|
481 |
Telecom |
mean opinion score n.
|
ortalama kanaat puanı |
|
Medical |
|
482 |
Medical |
medical opinion n.
|
tıbbi görüş |
|
Psychology |
|
483 |
Psychology |
second opinion n.
|
ikinci görüş |
|
484 |
Psychology |
public opinion poll n.
|
kamuoyu araştırması |
|
Statistics |
|
485 |
Statistics |
opinion survey n.
|
fikir araştırması |
|
Marine Biology |
|
486 |
Marine Biology |
opinion of appropriateness n.
|
uygun görüşü |
|
Social Sciences |
|
487 |
Social Sciences |
opinion poll n.
|
rastgele alınmış bir insan örneklemiyle gerçekleştirilen görüşmelerle yapılan kamuoyu yoklaması |
|