utter

Bedeutungen von dem Begriff "utter" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 34 Ergebniss(e)

	Kategorie	Englisch	Türkisch
General
1	General	utter v.	dile getirmek
To say that technology changes rapidly is to utter a truism. Teknolojinin hızla değiştiğini söylemek, bir gerçekçiliği dile getirmektir. More Sentences
2	General	utter v.	söylemek
The concept of sustainable development has become a chant, a sort of enchanted prayer that is uttered indiscriminately. Sürdürülebilir kalkınma kavramı, gelişigüzel söylenen bir ilahi, bir tür büyülü dua haline gelmiştir. More Sentences
3	General	utter adj.	tam
This is an utter tragedy and completely unsustainable. Bu tam bir trajedi ve tamamen sürdürülemez. More Sentences
4	General	utter adj.	mutlak
It is precisely in this global village that this complete and utter imbalance concerns us all. İşte tam da bu küresel köyde bu tam ve mutlak dengesizlik hepimizi ilgilendiriyor. More Sentences
5	General	utter adj.	tamamen
Europe will make an utter fool of itself. Avrupa kendini tamamen aptal yerine koyacaktır. More Sentences
6	General	utter v.	basmak
7	General	utter v.	buyurmak
8	General	utter v.	ses çıkarmak
9	General	utter v.	açığa vurmak
10	General	utter v.	ifade etmek
11	General	utter v.	basmak (çığlık)
12	General	utter v.	çıkarmak (inilti/ses)
13	General	utter v.	telaffuz etmek
14	General	utter v.	koparmak
15	General	utter v.	atmak (çığlık)
16	General	utter v.	demek
17	General	utter v.	seslenmek
18	General	utter v.	söz ile ifade etmek
19	General	utter v.	ilan etmek
20	General	utter v.	kovmak
21	General	utter v.	satmak
22	General	utter adj.	son
23	General	utter adj.	sapına kadar
24	General	utter adj.	bütün
25	General	utter adj.	son derece
26	General	utter adj.	tüm
27	General	utter adj.	kesin
28	General	utter adj.	kati
29	General	utter adj.	su katılmadık
30	General	utter adj.	halis
Trade/Economic
31	Trade/Economic	utter v.	piyasaya sürmek
32	Trade/Economic	utter v.	tedavüle çıkarmak
33	Trade/Economic	utter v.	(sahte para, çek) dolaşıma sokmak
Law
34	Law	utter v.	(sahte para vb) piyasaya sürmek

Bedeutungen, die der Begriff "utter" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 28 Ergebniss(e)

	Kategorie	Englisch	Türkisch
General
1	General	utter nonsense n.	deli saçması
This argument is utter nonsense. Bu tartışma deli saçması. More Sentences
2	General	utter a scream v.	çığlık atmak
She uttered a scream of terror. Dehşet çığlığı attı. More Sentences
3	General	utter darkness n.	kapkaranlık
4	General	utter darkness n.	zifiri karanlık
5	General	utter ignorance n.	kara cahillik
6	General	utter exhaustion n.	tam yorgunluk
7	General	utter exhaustion n.	aşırı bitkinlik
8	General	a complete and utter pisstake of n.	-i tamamen tiye alan
9	General	utter mystery n.	mutlak gizem
10	General	discuss something in utter detail v.	bütün boyutlarıyla ele almak
11	General	utter threats v.	tehditler savurmak
12	General	utter threat v.	tehdit savurmak
13	General	utter profane language v.	küfürlü dil kullanmak
14	General	not utter a word v.	bir kelime etmemek
15	General	not utter a word v.	ağzını açmamak
16	General	not utter a word v.	tek kelime etmemek
17	General	not utter a word v.	bir şey dememek
18	General	not utter a word v.	sesini çıkarmamak
19	General	in utter disorder adv.	karmakarışık
Phrases
20	Phrases	in utter confusion expr.	alan talan
21	Phrases	in utter confusion expr.	allak bullak
Idioms
22	Idioms	utter a word v.	bir şey söylemek, sesini çıkarmak
23	Idioms	utter a word v.	bir şey demek
24	Idioms	utter a word v.	bir kelime etmek
Law
25	Law	utter barrister n.	mahkeme dışında dava veya savunma söylevi vermeye yetkili avukat
26	Law	utter bar n.	(ingiliz hukukunda) mahkemedeki bölmenin dışında oturan düşük rütbeli avukat heyeti
27	Law	utter barrister n.	kraliçe'nin vekili olmayan avukat
Modern Slang
28	Modern Slang	an utter clown n.	tam bir soytarı