ürün vermek

Meanings of "ürün vermek" in English Turkish Dictionary : 11 result(s)

	Category	Turkish	English
Common Usage
1	Common Usage	ürün vermek	yield v.
Another example is the person in charge in Ghana, who told me that women yield more than tomatoes. Bir başka örnek de Gana'daki sorumlu kişi, bana kadınların domatesten daha fazla ürün verdiğini söyledi. More Sentences
General
2	General	ürün vermek	crop v.
The avocado plant crops in September. Avokado bitkisi Eylül'de ürün verir. More Sentences
3	General	ürün vermek	yield v.
Rich soil yields good crops. Zengin toprak iyi ürün verir. More Sentences
Technical
4	Technical	ürün vermek	yield v.
These lands yield little. Bu topraklar az ürün verir. More Sentences
General
5	General	ürün vermek	give a yield v.
6	General	ürün vermek	bring forth v.
7	General	ürün vermek	produce v.
8	General	ürün vermek	go v.
Idioms
9	Idioms	ürün vermek	come to fruition v.
10	Idioms	ürün vermek	bear fruit v.
Agriculture
11	Agriculture	ürün vermek	cut v.

Meanings of "ürün vermek" with other terms in English Turkish Dictionary : 8 result(s)

	Category	Turkish	English
Common Usage
1	Common Usage	(ürün/meyve) vermek	bear v.
Unfortunately, I do not believe that further attempts to change the date will bear fruit. Ne yazık ki, tarihi değiştirmeye yönelik girişimlerin sonuç vereceğine inanmıyorum. More Sentences
General
2	General	vermek (ürün/vergi/sonuç)	yield v.
Will the Cotonou Agreement yield more results than its Lomé predecessors? Cotonou Anlaşması Lomé'deki öncüllerinden daha fazla sonuç verecek mi? More Sentences
3	General	fazla ürün vermek	overbear v.
4	General	ürün olarak vermek	give v.
Phrasals
5	Phrasals	verimli ürün vermek	come in v.
Trade/Economic
6	Trade/Economic	(ürün veya hizmete) nosyonel değer vermek	impute v.
Advertising
7	Advertising	(ürün, hizmet hakkında) hatalı veya yanıltıcı bilgi vermek	misdescribe v.
Agriculture
8	Agriculture	(tahıl) iyi ürün vermek	bleed [dialect] [uk] v.