|
Category |
Turkish |
English |
|
Common Usage |
|
1 |
Common Usage |
araba sürmek |
drive v.
|
|
Since then, the car has claimed a large proportion of these for driving and parking.
O zamandan bu yana araba, sürüş ve park etme için bunların büyük bir bölümünü talep etti.
More Sentences
|
General |
|
2 |
General |
araba kapısı |
car door n.
|
|
Tom shut the car door.
Tom arabanın kapısını kapattı.
More Sentences
|
3 |
General |
araba anahtarı |
car key n.
|
|
Give me the car keys.
Araba anahtarlarını bana ver.
More Sentences
|
4 |
General |
otomatik vitesli araba |
automatic n.
|
|
Er, I can only drive cars with an automatic transmission.
Ben sadece otomatik vitesli araba kullanabiliyorum.
More Sentences
|
5 |
General |
steyşın araba |
station wagon n.
|
|
Does Tom still drive a station wagon?
Tom hala steyşın araba kullanıyor mu?
More Sentences
|
6 |
General |
özel araba yolu |
driveway n.
|
|
Tom's car is still in the driveway.
Tom'un arabası hâlâ özel araba yolunda.
More Sentences
|
7 |
General |
hurda araba |
jalopy n.
|
|
Tom drove to the dance in his father's jalopy.
Tom babasının hurda arabasında dansa gitti.
More Sentences
|
8 |
General |
külüstür araba |
jalopy n.
|
|
Tom drove to the dance in his father's jalopy.
Tom dansa babasının külüstür arabasıyla gitti.
More Sentences
|
9 |
General |
spor araba |
sports car n.
|
|
So you have found a sports car with a fairly powerful engine.
Çok kuvvetli motoru olan bir spor araba buldunuz yani.
More Sentences
|
10 |
General |
araba yolu |
drive n.
|
|
In America, cars drive on the right side of the road.
Amerika'da arabalar yolun sağ tarafından gider.
More Sentences
|
11 |
General |
araba gezintisi |
drive n.
|
|
It's been a long drive.
Uzun bir araba gezintisi oldu.
More Sentences
|
12 |
General |
araba kiralama |
car rental n.
|
|
Dan was spotted at a local car rental agency.
Dan yerel bir araba kiralama acentesinde görüldü.
More Sentences
|
13 |
General |
araba tamircisi |
mechanic n.
|
|
I need to take my car to the mechanic's to get it fixed.
Arabamı tamirciye götürüp tamir ettirmem lazım.
More Sentences
|
14 |
General |
araba lastiği |
tire n.
|
|
Tom's car has new tires.
Tom'un arabasının lastikleri yeni.
More Sentences
|
15 |
General |
araba parkı |
car park n.
|
|
Dozens of cars are parked in the car park.
Otoparkta düzinelerce araba park etmişti.
More Sentences
|
16 |
General |
kullanılmış araba |
used car n.
|
|
This used car is as good as new.
Bu kullanılmış araba yenisi kadar iyi.
More Sentences
|
17 |
General |
araba yıkama |
car wash n.
|
|
Let's go to the car wash.
Araba yıkamaya gidelim.
More Sentences
|
18 |
General |
araba satışları |
car sales n.
|
|
Why do we need to have special rules for car dealers and for car sales?
Neden araba satıcıları ve araba satışları için özel kurallara ihtiyacımız var?
More Sentences
|
19 |
General |
lüks araba |
luxury car n.
|
|
Fadil owned several luxury cars.
Fadıl'ın birkaç lüks arabası vardı.
More Sentences
|
20 |
General |
araba lastiği |
car tyre n.
|
|
This contrast was highlighted once again during the debate on car tyres.
Araba lastikleriyle ilgili tartışmalar sırasında bu tezat bir kez daha vurgulanmıştır.
More Sentences
|
21 |
General |
araba kornası |
car horn n.
|
|
Tom heard a car horn beep.
Tom bir araba kornası duydu.
More Sentences
|
22 |
General |
araba teybi |
car stereo n.
|
|
The car stereo doesn't work.
Arabanın teybi çalışmıyor.
More Sentences
|
23 |
General |
oyuncak araba |
toy car n.
|
|
This toy car runs on batteries.
Bu oyuncak araba pille çalışıyor.
More Sentences
|
24 |
General |
araba bagajı |
trunk n.
|
|
Tom opened the trunk of the car.
Tom arabanın bagajını açtı.
More Sentences
|
25 |
General |
gezinti (at/bisiklet/araba ile) |
ride n.
|
|
Layla and Sami went for a ride.
Layla ve Sami gezintiye çıktılar.
More Sentences
|
26 |
General |
yolculuk (at/bisiklet/araba ile) |
ride n.
|
|
Because the shock absorbers, they're so old that the whole ride is very bumpy.
Çünkü amortisörler, o kadar eskimişler ki tüm yolculuk çok sarsıntılı geçiyor.
More Sentences
|
27 |
General |
uçan araba |
flying car n.
|
|
I was told the future would have flying cars.
Bana gelecekte uçan arabalar olacağı söylendi.
More Sentences
|
28 |
General |
araba kazası |
car crash n.
|
|
Dan survived the car crash.
Dan araba kazasında hayatta kaldı.
More Sentences
|
29 |
General |
araba plakası |
license plate n.
|
|
The police verified the car's license plate.
Polis arabanın plakasını doğruladı.
More Sentences
|
30 |
General |
hızlı araba |
fast car n.
|
|
What is the fastest car in the world?
Dünyadaki en hızlı araba nedir?
More Sentences
|
31 |
General |
yeni araba |
new car n.
|
|
So it is hard to arrange finance for the new cars.
Bu nedenle yeni arabalar için finansman ayarlamak zor.
More Sentences
|
32 |
General |
araba hırsızı |
car thief n.
|
|
While in jail, Tom befriended John, an infamous car thief.
Hapisteyken, Tom nam salmış bir araba hırsızı olan John ile arkadaş oldu.
More Sentences
|
33 |
General |
araba kullanma |
driving car n.
|
|
Tom isn't used to driving a left-hand drive car.
Tom soldan direksiyonlu bir araba kullanmaya alışık değildir.
More Sentences
|
34 |
General |
elektrikli araba |
electric car n.
|
|
Electric cars are getting popular.
Elektrikli arabalar giderek popülerleşiyor.
More Sentences
|
35 |
General |
araba radyosu |
car radio n.
|
|
Tom turned on the car radio.
Tom araba radyosunu açtı.
More Sentences
|
36 |
General |
sürücüsüz araba |
driverless car n.
|
|
Driverless cars are now widely in use.
Sürücüsüz arabalar artık yaygın olarak kullanılıyor.
More Sentences
|
37 |
General |
araba fabrikası |
car factory n.
|
|
Mary is making spare parts in a car factory.
Mary bir araba fabrikasında yedek parça yapıyor.
More Sentences
|
|
38 |
General |
araba park etme |
parking n.
|
|
Parking is still hard for me.
Arabayı park etmek, benim için hâlâ zor.
More Sentences
|
39 |
General |
araba kullanmak |
drive v.
|
|
Driving is one of the hardest and most pressurised jobs there is.
Araba kullanmak, var olan en zor ve en stresli işlerden biridir.
More Sentences
|
40 |
General |
araba kullanmak |
drive a car v.
|
|
You must have a driver's license before you can drive a car.
Araba kullanabilmeniz için önce ehliyetinizin olması gerekir.
More Sentences
|
41 |
General |
kenara çekmek (araba) |
pull v.
|
|
Tom was going 50 over the speed limit when the police pulled him over.
Polis onu kenara çektiğinde Tom hız sınırının 50 kat üzerinde gidiyordu.
More Sentences
|
42 |
General |
kalkmak (araba) |
pull v.
|
|
The bus has just pulled out.
Otobüs az önce kalktı.
More Sentences
|
43 |
General |
gitmek (at veya araba ile) |
ride v.
|
|
We cannot ride roughshod over them as we did in 2001.
2001'de yaptığımız gibi onların üzerine kabaca gidemeyiz.
More Sentences
|
44 |
General |
araba çalmak |
steal a car v.
|
|
I stole a car.
Bir araba çaldım.
More Sentences
|
45 |
General |
araba sürememek |
can not drive v.
|
|
They can not drive a car.
Onlar bir araba süremezler.
More Sentences
|
46 |
General |
araba kiralamak |
rent a car v.
|
|
Tom had to rent a car.
Tom bir araba kiralamak zorunda kaldı.
More Sentences
|
47 |
General |
araba satmak |
sell car v.
|
|
He is engaged in selling cars.
Araba satmakla uğraşıyor.
More Sentences
|
48 |
General |
araba kiralamak |
hire a car v.
|
|
She could also hire a car.
O da bir araba kiralayabilirdi.
More Sentences
|
Common Usage |
|
49 |
Common Usage |
iki tekerlekli hafif araba |
buggy n.
|
|
General |
|
50 |
General |
araba oku |
beam n.
|
|
51 |
General |
araba sigortası |
auto insurance n.
|
|
52 |
General |
kızak yapma (araba) |
skid n.
|
|
53 |
General |
hurda araba |
crock n.
|
|
54 |
General |
spor araba |
sport car n.
|
|
55 |
General |
iki kişilik yaylı araba |
buckboard n.
|
|
56 |
General |
çıngıraklı araba |
ringer n.
|
|
57 |
General |
iki tekerlekli tek atlı araba |
hansom n.
|
|
58 |
General |
bir araba içinde seyahat etmek için bir araya gelmiş olan insanlar |
carpool n.
|
|
59 |
General |
araba ustası |
grease monkey n.
|
|
60 |
General |
araba yolculuğundan kaynaklanan mide bulantısı |
carsickness n.
|
|
61 |
General |
iki kıyı arasında araba ve insan taşıyan tekne |
ferryboat n.
|
|
62 |
General |
araba tekerleği |
cart wheel n.
|
|
63 |
General |
araba ruhsatı |
vehicle licence n.
|
|
64 |
General |
araba dolusu yük |
carload n.
|
|
65 |
General |
araba tutması olan kişi |
carsick n.
|
|
66 |
General |
içkili araba sürme |
drunk driving n.
|
|
67 |
General |
hafif araba |
trap n.
|
|
68 |
General |
katlanır araba üstü |
hood n.
|
|
69 |
General |
araba konvoyu |
motorcade n.
|
|
70 |
General |
araba gezisi |
drive n.
|
|
71 |
General |
iki kişilik araba |
buggy n.
|
|
72 |
General |
çalıntı araba ile gezme |
joyride n.
|
|
73 |
General |
araba hurdalığı |
auto salvage yard n.
|
|
74 |
General |
atlı araba |
prairie schooner n.
|
|
75 |
General |
araba kazası |
crash n.
|
|
76 |
General |
doğada yapılan araba sporu |
jeeping n.
|
|
77 |
General |
araba sahibi |
car owner n.
|
|
78 |
General |
araba oku |
thill n.
|
|
79 |
General |
çarpışan araba |
stunt car n.
|
|
80 |
General |
araba ile taşıma |
cartage n.
|
|
81 |
General |
ruhsat (araba) |
vehicle licence n.
|
|
82 |
General |
araba hurdalığı |
junkyard n.
|
|
83 |
General |
üstü açık araba |
drophead n.
|
|
84 |
General |
araba yolu |
carriage way n.
|
|
85 |
General |
araba ruhsatı |
licence to operate a motor vehicle n.
|
|
86 |
General |
kiralık araba |
fly n.
|
|
87 |
General |
küçük araba |
runabout n.
|
|
88 |
General |
araba tamircisi |
serviceman n.
|
|
89 |
General |
üstü açık oyuncak araba |
wagon n.
|
|
90 |
General |
araba çekme bölgesi |
towaway zone n.
|
|
91 |
General |
araba lastiği |
rubber tire n.
|
|
92 |
General |
araba lastiği |
tyre n.
|
|
93 |
General |
bir araba |
cartload n.
|
|
94 |
General |
arka kaportası yatık spor araba |
fastback n.
|
|
95 |
General |
araba vapuru |
ferryboat n.
|
|
96 |
General |
kiralık araba |
growler n.
|
|
97 |
General |
çanlı araba |
ringer n.
|
|
98 |
General |
ön kısım (araba) |
snout n.
|
|
99 |
General |
sürücüyle yolcu arasında ayırıcı bölme bulunmayan kapalı araba |
saloon n.
|
|
100 |
General |
üstü açık araba |
roadster n.
|
|
101 |
General |
zırhlı araba |
armoured car n.
|
|
102 |
General |
külüstür araba |
banger n.
|
|
103 |
General |
kiralık atlı araba |
hack n.
|
|
104 |
General |
araba döşemesi |
trim n.
|
|
105 |
General |
araba tutması |
carsickness n.
|
|
106 |
General |
külüstür araba |
boneshaker n.
|
|
107 |
General |
station araba |
station wagon n.
|
|
108 |
General |
iki kişilik araba |
coupe n.
|
|
109 |
General |
hurda araba |
jalopy n.
|
|
110 |
General |
bağ gezmek için kullanılan araba |
phaeton n.
|
|
111 |
General |
araba yarışı |
car racing n.
|
|
112 |
General |
tasarruf amacıyla sırayla araba kullanma |
carpooling n.
|
|
113 |
General |
araba kazası |
smash n.
|
|
114 |
General |
araba atı |
wheel horse n.
|
|
115 |
General |
külüstür araba |
crate n.
|
|
116 |
General |
külüstür araba |
jalopy n.
|
|
117 |
General |
üstü açılabilen araba |
convertible n.
|
|
118 |
General |
bir araba dolusu şey |
cartload n.
|
|
119 |
General |
iki tekerlekli araba yarışı |
chariot race n.
|
|
120 |
General |
araba kiralama |
car hire n.
|
|
121 |
General |
kapalı araba |
hardtop n.
|
|
122 |
General |
üstü açılan araba |
cabriolet n.
|
|
123 |
General |
atlı araba |
horse cart n.
|
|
124 |
General |
(araba/radyo vb) meraklısı |
buff n.
|
|
125 |
General |
lando araba |
landau n.
|
|
126 |
General |
araba yarışı |
rally n.
|
|
127 |
General |
kapalı araba |
brougham n.
|
|
128 |
General |
patinaj (araba) |
slide n.
|
|
129 |
General |
araba kuyruğu |
tailbacks n.
|
|
130 |
General |
araba gezisi |
ride n.
|
|
131 |
General |
araba sigortası |
motor car insurance n.
|
|
132 |
General |
araba hurdalığı |
wrecking yard n.
|
|
133 |
General |
araba mezarlığı |
junkyard n.
|
|
134 |
General |
araba kullanan kimse |
motorist n.
|
|
135 |
General |
araba kazasında kafa ve omurganın şiddetle sarsılmasından ileri gelen travma |
whiplash n.
|
|
136 |
General |
son derece sesli müzik sistemi (araba vb) |
king kong n.
|
|
137 |
General |
bebek araba koltuğu |
baby car chair n.
|
|
138 |
General |
hurda araba |
banger n.
|
|
139 |
General |
spor araba |
coupe n.
|
|
140 |
General |
iki tekerlekli araba |
chariot n.
|
|
141 |
General |
kayma (araba vb) |
skid n.
|
|
142 |
General |
araba falakası |
whippletree n.
|
|
143 |
General |
kablo ile çekilen araba |
cable car n.
|
|
144 |
General |
model (araba) |
marque n.
|
|
145 |
General |
araba ile katedilen mesafeyi ölçen alet |
odometer n.
|
|
146 |
General |
üstü açılabilir araba |
convertible n.
|
|
147 |
General |
külüstür araba |
rattletrap n.
|
|
148 |
General |
iki kıyı arasında araba ve insan taşıyan gemi |
ferry n.
|
|
149 |
General |
araba paspasları |
floor mats n.
|
|
150 |
General |
araba tekerleği |
cartwheel n.
|
|
151 |
General |
araba çekme ücreti |
tow fee n.
|
|
152 |
General |
araba falakası |
whiffletree n.
|
|
153 |
General |
tekerleksiz araba |
dray n.
|
|
154 |
General |
araba kiralama servisi |
rent a car service n.
|
|
155 |
General |
araba tamircisi |
greaser n.
|
|
156 |
General |
tavanı arkaya doğru alçalan ve arkada koltuk alanı sınırlı olan araba |
coupe n.
|
|
157 |
General |
külüstür araba |
flivver n.
|
|
158 |
General |
araba parkı |
car pool n.
|
|
159 |
General |
maaşlı hususi araba sürücüsü |
chauffeur n.
|
|
160 |
General |
kiralık araba |
cab n.
|
|
161 |
General |
spor araba yarışı |
gymkhana n.
|
|
162 |
General |
evin yanındaki özel araba park yeri |
driveway n.
|
|
163 |
General |
araba sürücüsü |
trammer n.
|
|
164 |
General |
araba vapuru |
ferry n.
|
|
165 |
General |
araba yükü |
carload n.
|
|
166 |
General |
hurda araba |
writeoff n.
|
|
167 |
General |
araba kiralamaları |
car rentals n.
|
|
168 |
General |
eğilerek boşaltılan araba |
tipcart n.
|
|
169 |
General |
çeşitli tamirler sonucu hızı arttırılmış araba |
hot rod n.
|
|
170 |
General |
çeşitli modifikasyonlar sonucu hızı arttırılmış araba |
hotrod n.
|
|
171 |
General |
elden geçirilmiş araba |
hotrod n.
|
|
172 |
General |
elden geçirilmiş araba |
hot rod n.
|
|
173 |
General |
çalıntı araba |
escape automobile n.
|
|
174 |
General |
araba anteni |
antenna n.
|
|
175 |
General |
araba camı |
car glass n.
|
|
176 |
General |
çalıntı araba |
getaway car n.
|
|
177 |
General |
araba çakmağı |
car lighter n.
|
|
178 |
General |
garaja doğru giden araba yolu |
driveway n.
|
|
179 |
General |
garaja doğru giden araba yolu |
garage drive n.
|
|
180 |
General |
araba örtüsü |
car cover n.
|
|
181 |
General |
araba yolculuğu |
car travel n.
|
|
182 |
General |
araba seyahati |
car travel n.
|
|
183 |
General |
araba telefonu |
car phone n.
|
|
184 |
General |
özel araba |
private car n.
|
|
185 |
General |
araba teybi |
car audio n.
|
|
186 |
General |
araba modifiyesi |
car modification n.
|
|
187 |
General |
araba yarışı |
motor racing n.
|
|
188 |
General |
atlı araba |
drag n.
|
|
189 |
General |
spor araba |
sportscar n.
|
|
190 |
General |
sedan araba |
saloon car n.
|
|
191 |
General |
araba sigara çakmağı |
car lighter n.
|
|
192 |
General |
araba yıkayıcısı |
car washer n.
|
|
193 |
General |
araba satıcısı |
car seller n.
|
|
194 |
General |
araba boyası |
car paint n.
|
|
195 |
General |
iki kapılı spor araba |
coupe n.
|
|
196 |
General |
araba yolu |
cart way n.
|
|
197 |
General |
araba vapuru |
car ferry n.
|
|
198 |
General |
ticari araba |
commercial car n.
|
|
199 |
General |
küçük araba |
compact n.
|
|
200 |
General |
üstü açılır araba |
convertible n.
|
|
201 |
General |
araba döşemesi |
car upholstery n.
|
|
202 |
General |
iki kişilik araba |
runabout n.
|
|
203 |
General |
araba kapısı |
gateway n.
|
|
204 |
General |
akü ile çalışan araba |
battery-powered car n.
|
|
205 |
General |
akü ile çalışan araba |
battery-operated car n.
|
|
206 |
General |
akülü araba |
battery-powered car n.
|
|
207 |
General |
akülü araba |
battery-operated car n.
|
|
208 |
General |
tasarruf amacıyla sırayla araba kullanma |
lift-sharing n.
|
|
209 |
General |
lüks araba |
high-quality car n.
|
|
210 |
General |
doğada yapılan araba sporu |
off-roading n.
|
|
211 |
General |
iki kişilik araba |
two-seater n.
|
|
212 |
General |
araba kazası |
smash-up n.
|
|
213 |
General |
tasarruf amacıyla sırayla araba kullanma |
ride-sharing n.
|
|
214 |
General |
külüstür araba |
old junky car n.
|
|
215 |
General |
üsü açılan araba |
cabriolet n.
|
|
216 |
General |
doğal gazlı araba |
natural gas operated car n.
|
|
217 |
General |
araba ya da uçağı zevk amacıyla kullanan |
joyrider n.
|
|
218 |
General |
araba durağı |
lay-by n.
|
|
219 |
General |
araba kazası |
motor accident n.
|
|
220 |
General |
karşılıklı iki yan sediri olan araba |
waggonette n.
|
|
221 |
General |
(araba lastiği) patlak |
puncture n.
|
|
222 |
General |
büyük araba |
saloon n.
|
|
223 |
General |
külüstür araba |
crock n.
|
|
224 |
General |
bozuk araba |
a broken down car n.
|
|
225 |
General |
çarpışan araba yarışı |
stock-car racing n.
|
|
226 |
General |
çarpışan araba yarışı |
demolition derby n.
|
|
227 |
General |
külüstür araba yarışı |
banger race n.
|
|
228 |
General |
araba yarışçısı genç |
boy racer n.
|
|
229 |
General |
araba konvoyu |
autocade n.
|
|
230 |
General |
araba bakım servisi |
car care service n.
|
|
231 |
General |
son model araba |
top model car n.
|
|
232 |
General |
araba plakası |
number plate n.
|
|
233 |
General |
araba ile gezme |
joy ride n.
|
|
234 |
General |
az kullanılmış araba |
slightly used car n.
|
|
235 |
General |
üstü açılır araba |
landau n.
|
|
236 |
General |
üstü açık iki tekerlekli araba |
tilbury n.
|
|
237 |
General |
araba tavanı |
car top n.
|
|
238 |
General |
sepetli araba |
basket trolley n.
|
|
239 |
General |
çarpışan araba |
dodgem n.
|
|
240 |
General |
model araba koleksiyonu |
model car collection n.
|
|
241 |
General |
hurda araba |
junk car n.
|
|
242 |
General |
araba yarışçısı |
car racer n.
|
|
243 |
General |
araba çadırı |
car tent n.
|
|
244 |
General |
araba çadırı |
car shelter n.
|
|
245 |
General |
araba güvertesi |
car deck n.
|
|
246 |
General |
klasik araba |
vintage car n.
|
|
247 |
General |
araba tasarımcısı |
car designer n.
|
|
248 |
General |
araba mezarlığı |
car graveyard n.
|
|
249 |
General |
araba takibi |
car chase n.
|
|
250 |
General |
dört atlı araba |
four-in-hand n.
|
|
251 |
General |
kısa mesafeli bir araba yarışı |
drag race n.
|
|
252 |
General |
araba kazası |
auto accident n.
|
|
253 |
General |
beyaz bir araba |
a white car n.
|
|
254 |
General |
araba tamirhanesi |
auto body shop n.
|
|
255 |
General |
zırhlı araba |
armor-plated car n.
|
|
256 |
General |
zırhlı araba |
armored car n.
|
|
257 |
General |
park halindeki araba |
parked car n.
|
|
258 |
General |
park edilmiş araba |
parked car n.
|
|
259 |
General |
araba kullanma |
automobilism n.
|
|
260 |
General |
araba mezarlığı |
auto graveyard n.
|
|
261 |
General |
çok sarsan araba |
boneshaker n.
|
|
262 |
General |
araba ile gezme |
coaching n.
|
|
263 |
General |
araba atı |
coach horse n.
|
|
264 |
General |
araba kapısı açılınca yanan lamba |
courtesy light n.
|
|
265 |
General |
çarpışan araba |
dodgem car n.
|
|
266 |
General |
çarpışan araba |
bumper car n.
|
|
267 |
General |
kısa mesafeli araba yarışı |
drag race n.
|
|
268 |
General |
istop etmiş araba |
stalled car n.
|
|
269 |
General |
çalıntı araba parçalarının (satılmak amacıyla) söküldüğü yer |
chop shop n.
|
|
270 |
General |
araba kullanırken cep telefonu ile mesaj göndermemek üzerine ant içme günü |
no text on board pledge day n.
|
|
271 |
General |
araba kazası |
smashup n.
|
|
272 |
General |
araba hurdalığı |
dismantler n.
|
|
273 |
General |
araba hurdalığı |
breakers yard n.
|
|
274 |
General |
araba hurdalığı |
wrecking yard (aus) n.
|
|
275 |
General |
araba hurdalığı |
junkyard (us) n.
|
|
276 |
General |
araba mezarlığı |
scrapyard (uk) n.
|
|
277 |
General |
araba hurdalığı |
scrapyard (uk) n.
|
|
278 |
General |
araba hurdalığı |
wreck yard n.
|
|
279 |
General |
araba mezarlığı |
breakers yard n.
|
|
280 |
General |
araba hurdalığı |
salvage yard n.
|
|
281 |
General |
araba mezarlığı |
wreck yard n.
|
|
282 |
General |
araba hurdalığı |
wrecker's yard n.
|
|
283 |
General |
araba mezarlığı |
junkyard (us) n.
|
|
284 |
General |
araba hurdalığı |
scrapheap n.
|
|
285 |
General |
araba mezarlığı |
wrecker's yard n.
|
|
286 |
General |
araba mezarlığı |
scrapheap n.
|
|
287 |
General |
araba mezarlığı |
dismantler n.
|
|
288 |
General |
araba mezarlığı |
wrecking yard (aus) n.
|
|
289 |
General |
araba mezarlığı |
salvage yard n.
|
|
290 |
General |
araba direksiyonu |
car steering wheel n.
|
|
291 |
General |
araba girişi/kapısı |
coach gate n.
|
|
292 |
General |
araba girişi/kapısı |
porte-cochère n.
|
|
293 |
General |
araba farı |
headlamp n.
|
|
294 |
General |
araba farı |
headlight n.
|
|
295 |
General |
sıfır araba |
new car n.
|
|
296 |
General |
araba çarpması |
car crash n.
|
|
297 |
General |
araba çarpması |
car hit n.
|
|
298 |
General |
göçük (araba) |
ding n.
|
|
299 |
General |
atlı araba |
coach and six n.
|
|
300 |
General |
araba parkedici |
vale n.
|
|
301 |
General |
araba koltuğu minderi |
car seat pad n.
|
|
302 |
General |
araba koltuğu minderi |
car seat cushion n.
|
|
303 |
General |
araba yarışçısı |
racing driver n.
|
|
304 |
General |
özel şoförlü araba |
chauffeur- driven car n.
|
|
305 |
General |
atsız araba |
horseless carriage n.
|
|
306 |
General |
ısınma turları (araba yarışlarında) |
warm-up laps n.
|
|
307 |
General |
araba meraklısı |
vehicle enthusiast n.
|
|
308 |
General |
araba arızalanması |
car breakdown n.
|
|
309 |
General |
araba arızası |
car breakdown n.
|
|
310 |
General |
araba bozulması |
car breakdown n.
|
|
311 |
General |
bebek araba koltuğu |
baby car seat n.
|
|
312 |
General |
kaçan araba |
runaway car n.
|
|
313 |
General |
suçluların kaçtığı araba |
runaway car n.
|
|
314 |
General |
araba ruhsatı |
vehicle title n.
|
|
315 |
General |
araba ruhsatı |
car title n.
|
|
316 |
General |
araba tamircisi |
vehicle mechanic n.
|
|
317 |
General |
araba sevdalısı |
car enthusiast n.
|
|
318 |
General |
aynı anda iki aracın yarıştığı bir çeşit araba/motor yarışı |
drag racing n.
|
|
319 |
General |
yedek araba |
backup vehicle n.
|
|
320 |
General |
şoförsüz araba |
driverless car n.
|
|
321 |
General |
araba yarışcısı |
race driver n.
|
|
322 |
General |
araba yarışcısı |
racecar driver n.
|
|
323 |
General |
atlı araba |
calash n.
|
|
324 |
General |
atlı araba |
calèche n.
|
|
325 |
General |
atlı araba |
calash top n.
|
|
326 |
General |
atlı araba |
caleche n.
|
|
327 |
General |
yaylı araba |
spring cart n.
|
|
328 |
General |
araba ile seyahat |
carborne [usa] n.
|
|
329 |
General |
bir yere tek araba gidenlerin her biri |
carpooler n.
|
|
330 |
General |
bir yere tek araba gidenlerin her biri |
carshare n.
|
|
331 |
General |
araba tutması |
carsickness n.
|
|
332 |
General |
bir konuda para toplamak amacıyla yapılan ücret karşılığı araba yıkama etkinliği |
carwash [usa] n.
|
|
333 |
General |
posta ve yolcu taşımada kullanılan dört tekerlekli atlı araba |
chaise n.
|
|
334 |
General |
pencere ve araba temizlemede kullanılan güderi bez |
chamois cloth n.
|
|
335 |
General |
genellikle kaldırım ile araba yolu arasına ekilen, gölge yapan ağaçlarla desteklenen çim şeridi |
neutral ground n.
|
|
336 |
General |
brandadan sundurması olan, 2 tekerlekli, araba ile çekilen römork |
tent trailer n.
|
|
337 |
General |
araba bagajında yapılan satış |
car boot sale n.
|
|
338 |
General |
araba mili |
tram [dialect] n.
|
|
339 |
General |
tepsili araba |
trolly n.
|
|
340 |
General |
dingil akslı ve iki koltuklu araba |
tub-cart n.
|
|
341 |
General |
dingil akslı ve iki koltuklu araba |
ponycart n.
|
|
342 |
General |
dingil akslı ve iki koltuklu araba |
pony cart n.
|
|
343 |
General |
dingil akslı ve iki koltuklu araba |
donkey cart n.
|
|
344 |
General |
dingil akslı ve iki koltuklu araba |
governess cart n.
|
|
345 |
General |
dingil akslı ve iki koltuklu araba |
governess car n.
|
|
346 |
General |
koşum takımını araba falakasına bağlamaya yarayan kısa zincir |
tug chain n.
|
|
347 |
General |
dingil akslı ve iki koltuklu araba |
tumble cart n.
|
|
348 |
General |
dingil akslı ve iki koltuklu araba |
tumble car n.
|
|
349 |
General |
dingil akslı ve iki koltuklu araba |
tumbler cart n.
|
|
350 |
General |
yeni araba kokusu |
new car smell n.
|
|
351 |
General |
sıfır araba kokusu |
new car smell n.
|
|
352 |
General |
araba paspası |
car mat n.
|
|
353 |
General |
at veya öküzlerin çektiği asya tipi araba |
araba n.
|
|
354 |
General |
at veya öküzlerin çektiği asya tipi araba |
arba n.
|
|
355 |
General |
bir araba adam |
army n.
|
|
356 |
General |
araba hırsızlığı |
autocrime n.
|
|
357 |
General |
araba tamircisi |
automan n.
|
|
358 |
General |
araba çılgınlığı |
automania n.
|
|
359 |
General |
araba koleksiyoncusu |
automobilist n.
|
|
360 |
General |
külüstür araba |
younker n.
|
|
361 |
General |
(yayayı) araba ile götürme |
lift n.
|
|
362 |
General |
zevk için araba sürme |
joy ride n.
|
|
363 |
General |
zevk için araba sürme |
joyride [dated] n.
|
|
364 |
General |
iki tekerlekli araba |
wagon [obsolete] n.
|
|
365 |
General |
araba alarmı |
hooter n.
|
|
366 |
General |
yüksek hızlı araba yolculuğu |
blatt [australia] n.
|
|
367 |
General |
araba park yeri |
layby n.
|
|
368 |
General |
araba park yeri |
lay-by n.
|
|
369 |
General |
kiralık araba |
hackney cab n.
|
|
370 |
General |
araba farı |
whacker n.
|
|
371 |
General |
çarpışan araba |
whip n.
|
|
372 |
General |
çarpışan araba |
whip n.
|
|
373 |
General |
kiralanmış araba |
rented car n.
|
|
374 |
General |
araba sürerken görülmeyen nokta |
blind corner n.
|
|
375 |
General |
alçak ve sağlam kamyon veya araba |
bogey n.
|
|
376 |
General |
alçak ve sağlam kamyon veya araba |
bogy n.
|
|
377 |
General |
süt taşımak için kullanılan araba |
milk wagon n.
|
|
378 |
General |
süt taşımak için kullanılan araba |
milkwagon n.
|
|
379 |
General |
araba enkazı |
wrack [uk] n.
|
|
380 |
General |
taksi olarak kullanılan küçük araba |
minicab [uk] n.
|
|
381 |
General |
çok iyi durumdaki araba |
minter n.
|
|
382 |
General |
bir tür atlı araba |
brett n.
|
|
383 |
General |
bir tür atlı araba |
britzska n.
|
|
384 |
General |
külüstür araba |
buggy [dialect] n.
|
|
385 |
General |
atlı arabada araba ile koşum takımı arasına takılan demir kanca |
holdback n.
|
|
386 |
General |
araba çeken atı tutmak için dizginlere bağlanan iki halkadan her biri |
holder n.
|
|
387 |
General |
araba ile bırakma |
hop n.
|
|
388 |
General |
yoldan geçen araba ile bir yere bırakılma |
hop n.
|
|
389 |
General |
kiralık araba |
you-drive n.
|
|
390 |
General |
traktör ile çekilen iki tekerlekli araba |
limber n.
|
|
391 |
General |
araba yolculuğu |
burl [australia/new zealand] n.
|
|
392 |
General |
(araba) külüstür |
rickle [scotland] n.
|
|
393 |
General |
atla çekilen araba |
rig n.
|
|
394 |
General |
atsız araba |
horseless coach n.
|
|
395 |
General |
atla çekilen çift tekerli hafif araba |
gig n.
|
|
396 |
General |
iki tekerlekli araba yarışında dönüş noktalarını gösteren konik sütun |
goal n.
|
|
397 |
General |
işçi ve malzeme taşımak için kullanılan küçük araba |
go-devil n.
|
|
398 |
General |
düzgün çalışan araba |
goer n.
|
|
399 |
General |
satış bayisinin çalışanları tarafından sürülen veya test sürüşü için kullanılan yeni araba |
demonstration car n.
|
|
400 |
General |
araba ile uzaklaşma |
depulsion n.
|
|
401 |
General |
araba ile gitme |
depulsion n.
|
|
402 |
General |
suçluların suç mahallinden çabuk kaçabilmesi için çalışır durumda bırakılan araba |
getaway car n.
|
|
403 |
General |
kiralık araba |
hire car n.
|
|
404 |
General |
kiralık araba |
hired car n.
|
|
405 |
General |
yolda araba sürme sınavı |
road test n.
|
|
406 |
General |
takviyeli araba |
rod n.
|
|
407 |
General |
motoru güçlendirilmiş araba |
rod n.
|
|
408 |
General |
motoru yenilenmiş ve gövdesi tamir görmüş eski araba |
rod n.
|
|
409 |
General |
klasik araba |
oldtimer n.
|
|
410 |
General |
özellikle 1930'lu yıllarda kullanılan kutu şekilli bir araba modeli |
coach n.
|
|
411 |
General |
araba yarışı |
drive-off n.
|
|
412 |
General |
atlı araba sürücüsü |
dragsman n.
|
|
413 |
General |
uyuşturucu etkisi altındayken araba süren kimse |
drug-driver n.
|
|
414 |
General |
külüstür araba |
dunger n.
|
|
415 |
General |
eskiden araba yarışlarında giyilen bir tür ceket |
dustcoat [uk] n.
|
|
416 |
General |
iki tekerlekli araba ile gerçekleştiren bir at yarışı |
pacing n.
|
|
417 |
General |
araba veya motorbot arkasına bağlanan paraşüt |
parasail n.
|
|
418 |
General |
araba atı |
pole horse n.
|
|
419 |
General |
araba atı |
poler n.
|
|
420 |
General |
pedallı araba |
pedal car n.
|
|
421 |
General |
araba yarışını başlatan kız |
pit babe n.
|
|
422 |
General |
araba sürerken yemek yiyen kimse |
dashboard diner n.
|
|
423 |
General |
köpeklerle çekilen araba |
dogcart n.
|
|
424 |
General |
genellikle kiralık olan tek atlı araba |
fly [uk] n.
|
|
425 |
General |
katlanabilir tavanlı klasik bir araba türü |
phaeton n.
|
|
426 |
General |
seyyar araba |
pram [uk] n.
|
|
427 |
General |
oyuncak araba yarışı |
slot racing n.
|
|
428 |
General |
araba arızası |
car trouble n.
|
|
429 |
General |
ince yapılı büyük tekerleklere sahip yüksek gövdeli hafif bir araba |
spider n.
|
|
430 |
General |
steyşın araba |
suburban n.
|
|
431 |
General |
uzun gövdeli bir araba |
suburban n.
|
|
432 |
General |
araba ile gezmek |
auto v.
|
|
433 |
General |
araba çarpmak |
have a car accident v.
|
|
434 |
General |
araba ile gitmek |
drive v.
|
|
435 |
General |
araba tamir etmek |
repair a car v.
|
|
436 |
General |
(araba) gelmek |
pull in v.
|
|
437 |
General |
hızlı gitmek (araba) |
scorch v.
|
|
438 |
General |
yavaş sürmek (araba) |
tootle v.
|
|
439 |
General |
araba ile taşımak |
cart v.
|
|
440 |
General |
araba kayarak durmak |
skid to a halt v.
|
|
441 |
General |
araba ile gezmek |
coach v.
|
|
442 |
General |
sallanmak (araba vb) |
sway about v.
|
|
443 |
General |
alkollü araba kullanmak |
drink and drive v.
|
|
444 |
General |
araba ile götürmek |
drive v.
|
|
445 |
General |
araba ile vurmak |
crash into v.
|
|
446 |
General |
araba kaymaya başlamak |
go into a skid v.
|
|
447 |
General |
(at,araba v.b. ile) götürmek |
give someone a ride v.
|
|
448 |
General |
araba ile götürmek |
wheel v.
|
|
449 |
General |
araba ile adam öldürmek |
vehicular man slaughter v.
|
|
450 |
General |
araba ile geçmek |
overtake v.
|
|
451 |
General |
araba çalmak |
steal cars v.
|
|
452 |
General |
araba ile vurmak |
run into v.
|
|
453 |
General |
araba ile taşımak |
cart off v.
|
|
454 |
General |
araba ile gezmek |
drive around v.
|
|
455 |
General |
gitmek (araba) |
roll v.
|
|
456 |
General |
araba camını kapamak |
wind down v.
|
|
457 |
General |
hurdahaş etmek (araba) |
write off v.
|
|
458 |
General |
araba çarpmak |
(a car) to hit v.
|
|
459 |
General |
araba gaspetmek |
highjack v.
|
|
460 |
General |
araba çalmak |
highjack v.
|
|
461 |
General |
araba sollamak |
overtake v.
|
|
462 |
General |
araba sürememek |
be disallowed to drive v.
|
|
463 |
General |
araba ile çarpışmak |
collide with a car v.
|
|
464 |
General |
uçmak (araba vb) |
scorch v.
|
|
465 |
General |
hızlı gitmek (araba vb) |
scorch v.
|
|
466 |
General |
araba ile yol almak |
drive out v.
|
|
467 |
General |
araba camını açmak |
wind up v.
|
|
468 |
General |
araba çalıştırmak |
start the car v.
|
|
469 |
General |
kaçırılmak (araba vb) |
be hijacked v.
|
|
470 |
General |
(araba) kullanmak |
drive v.
|
|
471 |
General |
kaymak (araba) |
skid v.
|
|
472 |
General |
bir araba dolusu laf işitmek |
be scolded v.
|
|
473 |
General |
bir araba dolusu laf işitmek |
be chewed out v.
|
|
474 |
General |
araba sürmek |
drive a car v.
|
|
475 |
General |
(araba) direğe çarpmak |
(car) hit the pole v.
|
|
476 |
General |
araba camını aşağı indirmek |
wind down v.
|
|
477 |
General |
(araba) camı indirmek |
roll down window (of a car) v.
|
|
478 |
General |
(araba) pencereyi indirmek |
roll down window (of a car) v.
|
|
479 |
General |
(araba) camı kapamak |
roll up the window (of a car) v.
|
|
480 |
General |
(araba) pencereyi kapamak |
roll up the window (of a car) v.
|
|
481 |
General |
(araba) camı açmak |
roll down window (of a car) v.
|
|
482 |
General |
araba kazasında ölmek |
die in an automobile accident v.
|
|
483 |
General |
araba kazası yapmak |
make a car accident v.
|
|
484 |
General |
araba kazası yapmak |
have a car accident v.
|
|
485 |
General |
bir araba kazasının ardından acile getirilmek |
be brought to the er following a car accident v.
|
|
486 |
General |
çukura girmek (araba ile) |
hit the ditch v.
|
|
487 |
General |
(araba vb) bir şeye sürtmek |
graze against something v.
|
|
488 |
General |
klasik araba koleksiyonu yapmak (özellikle 1919-1930 arası modeller) |
collect vintage cars v.
|
|
489 |
General |
araba kullanamayacak/süremeyecek kadar sarhoş olmak |
be too drunk to drive v.
|
|
490 |
General |
altında araba olmak |
have a car v.
|
|
491 |
General |
araba bağlanmak/çekilmek |
be impounded v.
|
|
492 |
General |
araba kullanırken telefonla konuşmak |
talk on a cell phone while driving v.
|
|
493 |
General |
eve gitmek (araba ile) |
drive home v.
|
|
494 |
General |
birini (araba ile) evine götürmek/bırakmak |
drive someone home v.
|
|
495 |
General |
araba kaçırmak |
carjack v.
|
|
496 |
General |
(araba ile) peşindekilerden kurtulmak |
lose a tail v.
|
|
497 |
General |
araba yıkamak |
wash a car v.
|
|
498 |
General |
araba ile gelmek |
come by car v.
|
|
499 |
General |
bir araç/araba çalmak |
steal a vehicle v.
|
|
500 |
General |
anlaşmalı ve dönüşümlü olarak araba paylaşmak |
carpool v.
|
|