araba - Turkish English Dictionary

araba

Meanings of "araba" in Turkish English Dictionary : 1 result(s)

English Turkish
General
araba n. at veya öküzlerin çektiği asya tipi araba

Meanings of "araba" in English Turkish Dictionary : 42 result(s)

Turkish English
Common Usage
araba car n.
The more enlightened car manufacturers and oil companies are supporting this strategy.
Daha aydın araba üreticileri ve petrol şirketleri bu stratejiyi destekliyor.

More Sentences
araba auto n.
He's wanted for grand theft auto.
Araba hırsızlığından aranıyor.

More Sentences
General
araba motorcar n.
I am very much surprised to hear that he got badly injured in a motorcar accident.
Bir araba kazasında ağır yaralandığını duyduğumda çok şaşırdım.

More Sentences
araba car n.
The car is not an automatic, and Greece and Italy must therefore now change up to a higher gear.
Araba otomatik değildir ve bu nedenle Yunanistan ve İtalya şimdi daha yüksek bir vitese geçmelidir.

More Sentences
araba automobile n.
We are producing spare parts in an automobile factory.
Bir araba fabrikasında yedek parça yapıyoruz.

More Sentences
araba cart n.
People are losing sight of the point here and putting the cart before the horse.
İnsanlar burada asıl meseleyi gözden kaçırıyor ve arabayı atın önüne koyuyorlar.

More Sentences
araba carriage n.
I'm going to wash my carriage.
Ben arabamı yıkayacağım.

More Sentences
araba cab n.
Tom paid to the driver and got out of the cab.
Tom sürücüye para ödedi ve arabadan indi.

More Sentences
Trade/Economic
araba carriage n.
How much do you reckon this carriage would cost?
Sence bu araba ne kadar tutar?

More Sentences
Technical
araba wagon n.
I fixed their wagon.
Arabalarını tamir ettim.

More Sentences
araba carriage n.
She wanted to go into the carriage.
Arabaya binmek istedi.

More Sentences
Automotive
araba car n.
The car lobby was unsuccessful today and I am pleased about that.
Araba lobisi bugün başarısız oldu ve ben bundan memnuniyet duyuyorum.

More Sentences
araba carriage n.
Every once in a while, a carriage passed by me.
Arada bir yanımdan bir araba geçerdi.

More Sentences
araba automobile n.
Thousands of Americans owned automobiles.
Binlerce Amerikalı araba sahibiydi.

More Sentences
Tobacco
araba cart n.
To do otherwise would be to put the cart before the horse.
Aksini yapmak arabayı atın önüne koymak olur.

More Sentences
Slang
araba ride n.
Sorry space rangers, this ride is no longer in service.
Üzgünüm uzay korucuları, bu araç artık kullanımda değil.

More Sentences
General
araba wheel n.
araba motor n.
araba vehicle n.
araba autocar n.
araba gharry n.
araba conveyance n.
araba machine n.
araba auto- n.
araba coach n.
araba wain n.
araba trolley n.
araba buggy [dialect] n.
Colloquial
araba cruiser n.
araba crutch n.
araba kab n.
araba buggy n.
Idioms
araba set of wheels n.
Technical
araba wain n.
Tobacco
araba moving conveyor n.
Slang
araba whip (rap slang) n.
araba can n.
araba hoss [us] n.
araba bus n.
araba rizzi n.
araba gazump [us] n.
British Slang
araba jam jar n.

Meanings of "araba" with other terms in English Turkish Dictionary : 500 result(s)

Turkish English
Common Usage
araba sürmek drive v.
Since then, the car has claimed a large proportion of these for driving and parking.
O zamandan bu yana araba, sürüş ve park etme için bunların büyük bir bölümünü talep etti.

More Sentences
General
araba kapısı car door n.
Tom shut the car door.
Tom arabanın kapısını kapattı.

More Sentences
araba anahtarı car key n.
Give me the car keys.
Araba anahtarlarını bana ver.

More Sentences
otomatik vitesli araba automatic n.
Er, I can only drive cars with an automatic transmission.
Ben sadece otomatik vitesli araba kullanabiliyorum.

More Sentences
steyşın araba station wagon n.
Does Tom still drive a station wagon?
Tom hala steyşın araba kullanıyor mu?

More Sentences
özel araba yolu driveway n.
Tom's car is still in the driveway.
Tom'un arabası hâlâ özel araba yolunda.

More Sentences
hurda araba jalopy n.
Tom drove to the dance in his father's jalopy.
Tom babasının hurda arabasında dansa gitti.

More Sentences
külüstür araba jalopy n.
Tom drove to the dance in his father's jalopy.
Tom dansa babasının külüstür arabasıyla gitti.

More Sentences
spor araba sports car n.
So you have found a sports car with a fairly powerful engine.
Çok kuvvetli motoru olan bir spor araba buldunuz yani.

More Sentences
araba yolu drive n.
In America, cars drive on the right side of the road.
Amerika'da arabalar yolun sağ tarafından gider.

More Sentences
araba gezintisi drive n.
It's been a long drive.
Uzun bir araba gezintisi oldu.

More Sentences
araba kiralama car rental n.
Dan was spotted at a local car rental agency.
Dan yerel bir araba kiralama acentesinde görüldü.

More Sentences
araba tamircisi mechanic n.
I need to take my car to the mechanic's to get it fixed.
Arabamı tamirciye götürüp tamir ettirmem lazım.

More Sentences
araba lastiği tire n.
Tom's car has new tires.
Tom'un arabasının lastikleri yeni.

More Sentences
araba parkı car park n.
Dozens of cars are parked in the car park.
Otoparkta düzinelerce araba park etmişti.

More Sentences
kullanılmış araba used car n.
This used car is as good as new.
Bu kullanılmış araba yenisi kadar iyi.

More Sentences
araba yıkama car wash n.
Let's go to the car wash.
Araba yıkamaya gidelim.

More Sentences
araba satışları car sales n.
Why do we need to have special rules for car dealers and for car sales?
Neden araba satıcıları ve araba satışları için özel kurallara ihtiyacımız var?

More Sentences
lüks araba luxury car n.
Fadil owned several luxury cars.
Fadıl'ın birkaç lüks arabası vardı.

More Sentences
araba lastiği car tyre n.
This contrast was highlighted once again during the debate on car tyres.
Araba lastikleriyle ilgili tartışmalar sırasında bu tezat bir kez daha vurgulanmıştır.

More Sentences
araba kornası car horn n.
Tom heard a car horn beep.
Tom bir araba kornası duydu.

More Sentences
araba teybi car stereo n.
The car stereo doesn't work.
Arabanın teybi çalışmıyor.

More Sentences
oyuncak araba toy car n.
This toy car runs on batteries.
Bu oyuncak araba pille çalışıyor.

More Sentences
araba bagajı trunk n.
Tom opened the trunk of the car.
Tom arabanın bagajını açtı.

More Sentences
gezinti (at/bisiklet/araba ile) ride n.
Layla and Sami went for a ride.
Layla ve Sami gezintiye çıktılar.

More Sentences
yolculuk (at/bisiklet/araba ile) ride n.
Because the shock absorbers, they're so old that the whole ride is very bumpy.
Çünkü amortisörler, o kadar eskimişler ki tüm yolculuk çok sarsıntılı geçiyor.

More Sentences
uçan araba flying car n.
I was told the future would have flying cars.
Bana gelecekte uçan arabalar olacağı söylendi.

More Sentences
araba kazası car crash n.
Dan survived the car crash.
Dan araba kazasında hayatta kaldı.

More Sentences
araba plakası license plate n.
The police verified the car's license plate.
Polis arabanın plakasını doğruladı.

More Sentences
hızlı araba fast car n.
What is the fastest car in the world?
Dünyadaki en hızlı araba nedir?

More Sentences
yeni araba new car n.
So it is hard to arrange finance for the new cars.
Bu nedenle yeni arabalar için finansman ayarlamak zor.

More Sentences
araba hırsızı car thief n.
While in jail, Tom befriended John, an infamous car thief.
Hapisteyken, Tom nam salmış bir araba hırsızı olan John ile arkadaş oldu.

More Sentences
araba kullanma driving car n.
Tom isn't used to driving a left-hand drive car.
Tom soldan direksiyonlu bir araba kullanmaya alışık değildir.

More Sentences
elektrikli araba electric car n.
Electric cars are getting popular.
Elektrikli arabalar giderek popülerleşiyor.

More Sentences
araba radyosu car radio n.
Tom turned on the car radio.
Tom araba radyosunu açtı.

More Sentences
sürücüsüz araba driverless car n.
Driverless cars are now widely in use.
Sürücüsüz arabalar artık yaygın olarak kullanılıyor.

More Sentences
araba fabrikası car factory n.
Mary is making spare parts in a car factory.
Mary bir araba fabrikasında yedek parça yapıyor.

More Sentences
araba park etme parking n.
Parking is still hard for me.
Arabayı park etmek, benim için hâlâ zor.

More Sentences
araba kullanmak drive v.
Driving is one of the hardest and most pressurised jobs there is.
Araba kullanmak, var olan en zor ve en stresli işlerden biridir.

More Sentences
araba kullanmak drive a car v.
You must have a driver's license before you can drive a car.
Araba kullanabilmeniz için önce ehliyetinizin olması gerekir.

More Sentences
kenara çekmek (araba) pull v.
Tom was going 50 over the speed limit when the police pulled him over.
Polis onu kenara çektiğinde Tom hız sınırının 50 kat üzerinde gidiyordu.

More Sentences
kalkmak (araba) pull v.
The bus has just pulled out.
Otobüs az önce kalktı.

More Sentences
gitmek (at veya araba ile) ride v.
We cannot ride roughshod over them as we did in 2001.
2001'de yaptığımız gibi onların üzerine kabaca gidemeyiz.

More Sentences
araba çalmak steal a car v.
I stole a car.
Bir araba çaldım.

More Sentences
araba sürememek can not drive v.
They can not drive a car.
Onlar bir araba süremezler.

More Sentences
araba kiralamak rent a car v.
Tom had to rent a car.
Tom bir araba kiralamak zorunda kaldı.

More Sentences
araba satmak sell car v.
He is engaged in selling cars.
Araba satmakla uğraşıyor.

More Sentences
araba kiralamak hire a car v.
She could also hire a car.
O da bir araba kiralayabilirdi.

More Sentences
Common Usage
iki tekerlekli hafif araba buggy n.
General
araba oku beam n.
araba sigortası auto insurance n.
kızak yapma (araba) skid n.
hurda araba crock n.
spor araba sport car n.
iki kişilik yaylı araba buckboard n.
çıngıraklı araba ringer n.
iki tekerlekli tek atlı araba hansom n.
bir araba içinde seyahat etmek için bir araya gelmiş olan insanlar carpool n.
araba ustası grease monkey n.
araba yolculuğundan kaynaklanan mide bulantısı carsickness n.
iki kıyı arasında araba ve insan taşıyan tekne ferryboat n.
araba tekerleği cart wheel n.
araba ruhsatı vehicle licence n.
araba dolusu yük carload n.
araba tutması olan kişi carsick n.
içkili araba sürme drunk driving n.
hafif araba trap n.
katlanır araba üstü hood n.
araba konvoyu motorcade n.
araba gezisi drive n.
iki kişilik araba buggy n.
çalıntı araba ile gezme joyride n.
araba hurdalığı auto salvage yard n.
atlı araba prairie schooner n.
araba kazası crash n.
doğada yapılan araba sporu jeeping n.
araba sahibi car owner n.
araba oku thill n.
çarpışan araba stunt car n.
araba ile taşıma cartage n.
ruhsat (araba) vehicle licence n.
araba hurdalığı junkyard n.
üstü açık araba drophead n.
araba yolu carriage way n.
araba ruhsatı licence to operate a motor vehicle n.
kiralık araba fly n.
küçük araba runabout n.
araba tamircisi serviceman n.
üstü açık oyuncak araba wagon n.
araba çekme bölgesi towaway zone n.
araba lastiği rubber tire n.
araba lastiği tyre n.
bir araba cartload n.
arka kaportası yatık spor araba fastback n.
araba vapuru ferryboat n.
kiralık araba growler n.
çanlı araba ringer n.
ön kısım (araba) snout n.
sürücüyle yolcu arasında ayırıcı bölme bulunmayan kapalı araba saloon n.
üstü açık araba roadster n.
zırhlı araba armoured car n.
külüstür araba banger n.
kiralık atlı araba hack n.
araba döşemesi trim n.
araba tutması carsickness n.
külüstür araba boneshaker n.
station araba station wagon n.
iki kişilik araba coupe n.
hurda araba jalopy n.
bağ gezmek için kullanılan araba phaeton n.
araba yarışı car racing n.
tasarruf amacıyla sırayla araba kullanma carpooling n.
araba kazası smash n.
araba atı wheel horse n.
külüstür araba crate n.
külüstür araba jalopy n.
üstü açılabilen araba convertible n.
bir araba dolusu şey cartload n.
iki tekerlekli araba yarışı chariot race n.
araba kiralama car hire n.
kapalı araba hardtop n.
üstü açılan araba cabriolet n.
atlı araba horse cart n.
(araba/radyo vb) meraklısı buff n.
lando araba landau n.
araba yarışı rally n.
kapalı araba brougham n.
patinaj (araba) slide n.
araba kuyruğu tailbacks n.
araba gezisi ride n.
araba sigortası motor car insurance n.
araba hurdalığı wrecking yard n.
araba mezarlığı junkyard n.
araba kullanan kimse motorist n.
araba kazasında kafa ve omurganın şiddetle sarsılmasından ileri gelen travma whiplash n.
son derece sesli müzik sistemi (araba vb) king kong n.
bebek araba koltuğu baby car chair n.
hurda araba banger n.
spor araba coupe n.
iki tekerlekli araba chariot n.
kayma (araba vb) skid n.
araba falakası whippletree n.
kablo ile çekilen araba cable car n.
model (araba) marque n.
araba ile katedilen mesafeyi ölçen alet odometer n.
üstü açılabilir araba convertible n.
külüstür araba rattletrap n.
iki kıyı arasında araba ve insan taşıyan gemi ferry n.
araba paspasları floor mats n.
araba tekerleği cartwheel n.
araba çekme ücreti tow fee n.
araba falakası whiffletree n.
tekerleksiz araba dray n.
araba kiralama servisi rent a car service n.
araba tamircisi greaser n.
tavanı arkaya doğru alçalan ve arkada koltuk alanı sınırlı olan araba coupe n.
külüstür araba flivver n.
araba parkı car pool n.
maaşlı hususi araba sürücüsü chauffeur n.
kiralık araba cab n.
spor araba yarışı gymkhana n.
evin yanındaki özel araba park yeri driveway n.
araba sürücüsü trammer n.
araba vapuru ferry n.
araba yükü carload n.
hurda araba writeoff n.
araba kiralamaları car rentals n.
eğilerek boşaltılan araba tipcart n.
çeşitli tamirler sonucu hızı arttırılmış araba hot rod n.
çeşitli modifikasyonlar sonucu hızı arttırılmış araba hotrod n.
elden geçirilmiş araba hotrod n.
elden geçirilmiş araba hot rod n.
çalıntı araba escape automobile n.
araba anteni antenna n.
araba camı car glass n.
çalıntı araba getaway car n.
araba çakmağı car lighter n.
garaja doğru giden araba yolu driveway n.
garaja doğru giden araba yolu garage drive n.
araba örtüsü car cover n.
araba yolculuğu car travel n.
araba seyahati car travel n.
araba telefonu car phone n.
özel araba private car n.
araba teybi car audio n.
araba modifiyesi car modification n.
araba yarışı motor racing n.
atlı araba drag n.
spor araba sportscar n.
sedan araba saloon car n.
araba sigara çakmağı car lighter n.
araba yıkayıcısı car washer n.
araba satıcısı car seller n.
araba boyası car paint n.
iki kapılı spor araba coupe n.
araba yolu cart way n.
araba vapuru car ferry n.
ticari araba commercial car n.
küçük araba compact n.
üstü açılır araba convertible n.
araba döşemesi car upholstery n.
iki kişilik araba runabout n.
araba kapısı gateway n.
akü ile çalışan araba battery-powered car n.
akü ile çalışan araba battery-operated car n.
akülü araba battery-powered car n.
akülü araba battery-operated car n.
tasarruf amacıyla sırayla araba kullanma lift-sharing n.
lüks araba high-quality car n.
doğada yapılan araba sporu off-roading n.
iki kişilik araba two-seater n.
araba kazası smash-up n.
tasarruf amacıyla sırayla araba kullanma ride-sharing n.
külüstür araba old junky car n.
üsü açılan araba cabriolet n.
doğal gazlı araba natural gas operated car n.
araba ya da uçağı zevk amacıyla kullanan joyrider n.
araba durağı lay-by n.
araba kazası motor accident n.
karşılıklı iki yan sediri olan araba waggonette n.
(araba lastiği) patlak puncture n.
büyük araba saloon n.
külüstür araba crock n.
bozuk araba a broken down car n.
çarpışan araba yarışı stock-car racing n.
çarpışan araba yarışı demolition derby n.
külüstür araba yarışı banger race n.
araba yarışçısı genç boy racer n.
araba konvoyu autocade n.
araba bakım servisi car care service n.
son model araba top model car n.
araba plakası number plate n.
araba ile gezme joy ride n.
az kullanılmış araba slightly used car n.
üstü açılır araba landau n.
üstü açık iki tekerlekli araba tilbury n.
araba tavanı car top n.
sepetli araba basket trolley n.
çarpışan araba dodgem n.
model araba koleksiyonu model car collection n.
hurda araba junk car n.
araba yarışçısı car racer n.
araba çadırı car tent n.
araba çadırı car shelter n.
araba güvertesi car deck n.
klasik araba vintage car n.
araba tasarımcısı car designer n.
araba mezarlığı car graveyard n.
araba takibi car chase n.
dört atlı araba four-in-hand n.
kısa mesafeli bir araba yarışı drag race n.
araba kazası auto accident n.
beyaz bir araba a white car n.
araba tamirhanesi auto body shop n.
zırhlı araba armor-plated car n.
zırhlı araba armored car n.
park halindeki araba parked car n.
park edilmiş araba parked car n.
araba kullanma automobilism n.
araba mezarlığı auto graveyard n.
çok sarsan araba boneshaker n.
araba ile gezme coaching n.
araba atı coach horse n.
araba kapısı açılınca yanan lamba courtesy light n.
çarpışan araba dodgem car n.
çarpışan araba bumper car n.
kısa mesafeli araba yarışı drag race n.
istop etmiş araba stalled car n.
çalıntı araba parçalarının (satılmak amacıyla) söküldüğü yer chop shop n.
araba kullanırken cep telefonu ile mesaj göndermemek üzerine ant içme günü no text on board pledge day n.
araba kazası smashup n.
araba hurdalığı dismantler n.
araba hurdalığı breakers yard n.
araba hurdalığı wrecking yard (aus) n.
araba hurdalığı junkyard (us) n.
araba mezarlığı scrapyard (uk) n.
araba hurdalığı scrapyard (uk) n.
araba hurdalığı wreck yard n.
araba mezarlığı breakers yard n.
araba hurdalığı salvage yard n.
araba mezarlığı wreck yard n.
araba hurdalığı wrecker's yard n.
araba mezarlığı junkyard (us) n.
araba hurdalığı scrapheap n.
araba mezarlığı wrecker's yard n.
araba mezarlığı scrapheap n.
araba mezarlığı dismantler n.
araba mezarlığı wrecking yard (aus) n.
araba mezarlığı salvage yard n.
araba direksiyonu car steering wheel n.
araba girişi/kapısı coach gate n.
araba girişi/kapısı porte-cochère n.
araba farı headlamp n.
araba farı headlight n.
sıfır araba new car n.
araba çarpması car crash n.
araba çarpması car hit n.
göçük (araba) ding n.
atlı araba coach and six n.
araba parkedici vale n.
araba koltuğu minderi car seat pad n.
araba koltuğu minderi car seat cushion n.
araba yarışçısı racing driver n.
özel şoförlü araba chauffeur- driven car n.
atsız araba horseless carriage n.
ısınma turları (araba yarışlarında) warm-up laps n.
araba meraklısı vehicle enthusiast n.
araba arızalanması car breakdown n.
araba arızası car breakdown n.
araba bozulması car breakdown n.
bebek araba koltuğu baby car seat n.
kaçan araba runaway car n.
suçluların kaçtığı araba runaway car n.
araba ruhsatı vehicle title n.
araba ruhsatı car title n.
araba tamircisi vehicle mechanic n.
araba sevdalısı car enthusiast n.
aynı anda iki aracın yarıştığı bir çeşit araba/motor yarışı drag racing n.
yedek araba backup vehicle n.
şoförsüz araba driverless car n.
araba yarışcısı race driver n.
araba yarışcısı racecar driver n.
atlı araba calash n.
atlı araba calèche n.
atlı araba calash top n.
atlı araba caleche n.
yaylı araba spring cart n.
araba ile seyahat carborne [usa] n.
bir yere tek araba gidenlerin her biri carpooler n.
bir yere tek araba gidenlerin her biri carshare n.
araba tutması carsickness n.
bir konuda para toplamak amacıyla yapılan ücret karşılığı araba yıkama etkinliği carwash [usa] n.
posta ve yolcu taşımada kullanılan dört tekerlekli atlı araba chaise n.
pencere ve araba temizlemede kullanılan güderi bez chamois cloth n.
genellikle kaldırım ile araba yolu arasına ekilen, gölge yapan ağaçlarla desteklenen çim şeridi neutral ground n.
brandadan sundurması olan, 2 tekerlekli, araba ile çekilen römork tent trailer n.
araba bagajında yapılan satış car boot sale n.
araba mili tram [dialect] n.
tepsili araba trolly n.
dingil akslı ve iki koltuklu araba tub-cart n.
dingil akslı ve iki koltuklu araba ponycart n.
dingil akslı ve iki koltuklu araba pony cart n.
dingil akslı ve iki koltuklu araba donkey cart n.
dingil akslı ve iki koltuklu araba governess cart n.
dingil akslı ve iki koltuklu araba governess car n.
koşum takımını araba falakasına bağlamaya yarayan kısa zincir tug chain n.
dingil akslı ve iki koltuklu araba tumble cart n.
dingil akslı ve iki koltuklu araba tumble car n.
dingil akslı ve iki koltuklu araba tumbler cart n.
yeni araba kokusu new car smell n.
sıfır araba kokusu new car smell n.
araba paspası car mat n.
at veya öküzlerin çektiği asya tipi araba araba n.
at veya öküzlerin çektiği asya tipi araba arba n.
bir araba adam army n.
araba hırsızlığı autocrime n.
araba tamircisi automan n.
araba çılgınlığı automania n.
araba koleksiyoncusu automobilist n.
külüstür araba younker n.
(yayayı) araba ile götürme lift n.
zevk için araba sürme joy ride n.
zevk için araba sürme joyride [dated] n.
iki tekerlekli araba wagon [obsolete] n.
araba alarmı hooter n.
yüksek hızlı araba yolculuğu blatt [australia] n.
araba park yeri layby n.
araba park yeri lay-by n.
kiralık araba hackney cab n.
araba farı whacker n.
çarpışan araba whip n.
çarpışan araba whip n.
kiralanmış araba rented car n.
araba sürerken görülmeyen nokta blind corner n.
alçak ve sağlam kamyon veya araba bogey n.
alçak ve sağlam kamyon veya araba bogy n.
süt taşımak için kullanılan araba milk wagon n.
süt taşımak için kullanılan araba milkwagon n.
araba enkazı wrack [uk] n.
taksi olarak kullanılan küçük araba minicab [uk] n.
çok iyi durumdaki araba minter n.
bir tür atlı araba brett n.
bir tür atlı araba britzska n.
külüstür araba buggy [dialect] n.
atlı arabada araba ile koşum takımı arasına takılan demir kanca holdback n.
araba çeken atı tutmak için dizginlere bağlanan iki halkadan her biri holder n.
araba ile bırakma hop n.
yoldan geçen araba ile bir yere bırakılma hop n.
kiralık araba you-drive n.
traktör ile çekilen iki tekerlekli araba limber n.
araba yolculuğu burl [australia/new zealand] n.
(araba) külüstür rickle [scotland] n.
atla çekilen araba rig n.
atsız araba horseless coach n.
atla çekilen çift tekerli hafif araba gig n.
iki tekerlekli araba yarışında dönüş noktalarını gösteren konik sütun goal n.
işçi ve malzeme taşımak için kullanılan küçük araba go-devil n.
düzgün çalışan araba goer n.
satış bayisinin çalışanları tarafından sürülen veya test sürüşü için kullanılan yeni araba demonstration car n.
araba ile uzaklaşma depulsion n.
araba ile gitme depulsion n.
suçluların suç mahallinden çabuk kaçabilmesi için çalışır durumda bırakılan araba getaway car n.
kiralık araba hire car n.
kiralık araba hired car n.
yolda araba sürme sınavı road test n.
takviyeli araba rod n.
motoru güçlendirilmiş araba rod n.
motoru yenilenmiş ve gövdesi tamir görmüş eski araba rod n.
klasik araba oldtimer n.
özellikle 1930'lu yıllarda kullanılan kutu şekilli bir araba modeli coach n.
araba yarışı drive-off n.
atlı araba sürücüsü dragsman n.
uyuşturucu etkisi altındayken araba süren kimse drug-driver n.
külüstür araba dunger n.
eskiden araba yarışlarında giyilen bir tür ceket dustcoat [uk] n.
iki tekerlekli araba ile gerçekleştiren bir at yarışı pacing n.
araba veya motorbot arkasına bağlanan paraşüt parasail n.
araba atı pole horse n.
araba atı poler n.
pedallı araba pedal car n.
araba yarışını başlatan kız pit babe n.
araba sürerken yemek yiyen kimse dashboard diner n.
köpeklerle çekilen araba dogcart n.
genellikle kiralık olan tek atlı araba fly [uk] n.
katlanabilir tavanlı klasik bir araba türü phaeton n.
seyyar araba pram [uk] n.
oyuncak araba yarışı slot racing n.
araba arızası car trouble n.
ince yapılı büyük tekerleklere sahip yüksek gövdeli hafif bir araba spider n.
steyşın araba suburban n.
uzun gövdeli bir araba suburban n.
araba ile gezmek auto v.
araba çarpmak have a car accident v.
araba ile gitmek drive v.
araba tamir etmek repair a car v.
(araba) gelmek pull in v.
hızlı gitmek (araba) scorch v.
yavaş sürmek (araba) tootle v.
araba ile taşımak cart v.
araba kayarak durmak skid to a halt v.
araba ile gezmek coach v.
sallanmak (araba vb) sway about v.
alkollü araba kullanmak drink and drive v.
araba ile götürmek drive v.
araba ile vurmak crash into v.
araba kaymaya başlamak go into a skid v.
(at,araba v.b. ile) götürmek give someone a ride v.
araba ile götürmek wheel v.
araba ile adam öldürmek vehicular man slaughter v.
araba ile geçmek overtake v.
araba çalmak steal cars v.
araba ile vurmak run into v.
araba ile taşımak cart off v.
araba ile gezmek drive around v.
gitmek (araba) roll v.
araba camını kapamak wind down v.
hurdahaş etmek (araba) write off v.
araba çarpmak (a car) to hit v.
araba gaspetmek highjack v.
araba çalmak highjack v.
araba sollamak overtake v.
araba sürememek be disallowed to drive v.
araba ile çarpışmak collide with a car v.
uçmak (araba vb) scorch v.
hızlı gitmek (araba vb) scorch v.
araba ile yol almak drive out v.
araba camını açmak wind up v.
araba çalıştırmak start the car v.
kaçırılmak (araba vb) be hijacked v.
(araba) kullanmak drive v.
kaymak (araba) skid v.
bir araba dolusu laf işitmek be scolded v.
bir araba dolusu laf işitmek be chewed out v.
araba sürmek drive a car v.
(araba) direğe çarpmak (car) hit the pole v.
araba camını aşağı indirmek wind down v.
(araba) camı indirmek roll down window (of a car) v.
(araba) pencereyi indirmek roll down window (of a car) v.
(araba) camı kapamak roll up the window (of a car) v.
(araba) pencereyi kapamak roll up the window (of a car) v.
(araba) camı açmak roll down window (of a car) v.
araba kazasında ölmek die in an automobile accident v.
araba kazası yapmak make a car accident v.
araba kazası yapmak have a car accident v.
bir araba kazasının ardından acile getirilmek be brought to the er following a car accident v.
çukura girmek (araba ile) hit the ditch v.
(araba vb) bir şeye sürtmek graze against something v.
klasik araba koleksiyonu yapmak (özellikle 1919-1930 arası modeller) collect vintage cars v.
araba kullanamayacak/süremeyecek kadar sarhoş olmak be too drunk to drive v.
altında araba olmak have a car v.
araba bağlanmak/çekilmek be impounded v.
araba kullanırken telefonla konuşmak talk on a cell phone while driving v.
eve gitmek (araba ile) drive home v.
birini (araba ile) evine götürmek/bırakmak drive someone home v.
araba kaçırmak carjack v.
(araba ile) peşindekilerden kurtulmak lose a tail v.
araba yıkamak wash a car v.
araba ile gelmek come by car v.
bir araç/araba çalmak steal a vehicle v.
anlaşmalı ve dönüşümlü olarak araba paylaşmak carpool v.