Turkish - English
Turkish - English
German - English
French - English
Spanish - English
English Synonyms
Turkish - English Sentences
Synonyms
Sentences
Tools
Resources
About Us
Contact
Login / Register
Turn off the lights
Türkçe
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyms
Tools
Resources
About Us
Contact
Login / Register
EN-TR
Turkish - English
German - English
Spanish - English
French - English
English Synonyms
Turkish - English Sentences
Turkish - English
French - English
Spanish - English
German - English
Hide
Details
Clear
History :
drag
drag
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
History
Sentences
Meanings of
"drag"
in Turkish English Dictionary : 210 result(s)
Category
English
Turkish
Common Usage
1
Common Usage
drag
v.
sürüklemek
He moved with great difficulty,
dragging
his injured leg.
Yaralı bacağını
sürükleyerek
büyük bir güçlükle hareket etti.
More Sentences
General
2
General
drag
n.
hava direnci
They developed a new design that reduces
drag.
Hava direncini azaltan yeni bir tasarım geliştirdiler.
More Sentences
3
General
drag
n.
bezdirici
She can be such a
drag
when it comes to having fun.
Konu eğlenmeye geldiğinde çok
bezdirici
olabilen biri.
More Sentences
4
General
drag
n.
karşı cinsin kıyafetini giyme
All of the actors on stage were in
drag.
Sahnedeki oyuncuların hepsi
karşı cinsin kıyafetini giyiyordu.
More Sentences
5
General
drag
n.
cadde
We found the shop on the main
drag.
Dükkânı ana
cadde
üzerinde bulduk.
More Sentences
6
General
drag
v.
sürünmek
Her trench coat was
dragging
along the stairs.
Trençkotu merdivenlere
sürünüyordu.
More Sentences
7
General
drag
v.
bitmek bilmemek
This conference
drags;
let’s get out of here.
Bu konferans
bitmek bilmiyor;
hadi gidelim buradan.
More Sentences
8
General
drag
v.
sürümek
The Commission and the Council have
dragged
their feet on this issue for far too long.
Komisyon ve Konsey bu konuda çok uzun süredir ayak
sürümektedir.
More Sentences
9
General
drag
v.
bulaştırmak
Don't you
drag
me into this.
Beni bu işe
bulaştırma.
More Sentences
10
General
drag
v.
sürüklemek
He moved with great difficulty,
dragging
his injured leg.
Yaralı bacağını
sürükleyerek
büyük bir güçlükle hareket etti.
More Sentences
11
General
drag
v.
çeke çeke götürmek
I had to
drag
him to the barbershop.
Onu berbere
çeke çeke götürmem
gerekti.
More Sentences
Colloquial
12
Colloquial
drag
n.
nefes çekme
He took a
drag
on his pipe and watched the smoke swirl.
Piposundan bir
nefes çekerek
dumanın oluşturduğu girdabı seyretti.
More Sentences
Technical
13
Technical
drag
n.
sürüklenme
It is no fun at all for dogs to be
dragged
about the place.
Köpeklerin yerlerde
sürüklenmesi
hiç de eğlenceli değildir.
More Sentences
Automotive
14
Automotive
drag
n.
hava direnci
They developed a new design that reduces
drag.
Hava direncini azaltan yeni bir tasarım geliştirdiler.
More Sentences
Marine
15
Marine
drag
v.
sürüklemek
He moved with great difficulty,
dragging
his injured leg.
Yaralı bacağını
sürükleyerek
büyük bir güçlükle hareket etti.
More Sentences
Slang
16
Slang
drag
n.
cadde
We found the shop on the main
drag.
Dükkânı ana
cadde
üzerinde bulduk.
More Sentences
General
17
General
drag
n.
engel
18
General
drag
n.
çekme
19
General
drag
n.
kızak
20
General
drag
n.
tarak
21
General
drag
n.
sıkıcı tip
22
General
drag
n.
sürüklenen şey
23
General
drag
n.
zahmetli şey
24
General
drag
n.
ağır hareket
25
General
drag
n.
etki
26
General
drag
n.
geri zekalı tip
27
General
drag
n.
nefes
28
General
drag
n.
direnç
29
General
drag
n.
mani
30
General
drag
n.
aptal
31
General
drag
n.
fırt
32
General
drag
n.
tırmık
33
General
drag
n.
el arabası
34
General
drag
n.
trol
35
General
drag
n.
atlı araba
36
General
drag
n.
koku (av)
37
General
drag
n.
sürükleme
38
General
drag
n.
havanın aerodinamik direnci
39
General
drag
n.
sıvacı tarağı
40
General
drag
n.
kişinin giydiği karşı cinse ait elbise
41
General
drag
n.
zorlama
42
General
drag
n.
gerilme
43
General
drag
n.
boşaltma
44
General
drag
n.
tahliye etme
45
General
drag
n.
yük
46
General
drag
n.
yükleme
47
General
drag
n.
tazılara koku izi bırakması için yere sürtülen nesne
48
General
drag
n.
yavaşlamış hareket
49
General
drag
n.
zorlukla gerçekleşen hareket
50
General
drag
n.
aşırı yavaşlık
51
General
drag
n.
hareketin engellenmesi
52
General
drag
n.
içecek
53
General
drag
n.
içki
54
General
drag
n.
ilerlemeyi geciktiren şey
55
General
drag
v.
uzamak
56
General
drag
v.
söz konusu etmek
57
General
drag
v.
taramak (toprağı)
58
General
drag
v.
sürüncemede kalmak
59
General
drag
v.
ağ ile suyun dibini taramak
60
General
drag
v.
ağırdan almak
61
General
drag
v.
durgunlaşmak
62
General
drag
v.
yoklamak
63
General
drag
v.
geçmek bilmemek
64
General
drag
v.
yük çekmek
65
General
drag
v.
geride kalmak
66
General
drag
v.
taramak
67
General
drag
v.
sürüklenmek
68
General
drag
v.
sokmak
69
General
drag
v.
çekmek
70
General
drag
v.
uzayıp gitmek
71
General
drag
v.
suyun dibini taramak
72
General
drag
v.
ekskavatörle taramak
73
General
drag
v.
yerde çekmek
74
General
drag
v.
gerisine düşmek
75
General
drag
v.
acı çekerek zaman geçirmek
76
General
drag
v.
bıkkın bir şekilde vakit geçirmek
77
General
drag
v.
mutsuzluk içinde zaman geçirmek
78
General
drag
v.
gereğinden fazla uzatmak
79
General
drag
v.
fazla uzatarak baymak
80
General
drag
v.
(arazi, toprak yol) üzerinde sürüklemek
81
General
drag
v.
aramak
82
General
drag
v.
yoklamak
83
General
drag
v.
altını üstüne getirmek
84
General
drag
v.
yavaşlatmak
85
General
drag
v.
geciktirmek
86
General
drag
v.
taşın yüzeyini bilemek
87
General
drag
v.
çekerek çıkarmak
88
General
drag
v.
(bir şeyi) zorla itiraf ettirmek
89
General
drag
v.
(bir şeyi) zorla kabul ettirmek
90
General
drag
v.
ağır ağır ilerlemek
91
General
drag
v.
yavaşça ilerlemek
92
General
drag
v.
zorlukla ilerlemek
93
General
drag
v.
uzunluğuyla bezdirmek
94
General
drag
v.
yüzeyde sürtünerek hareket etmek
95
General
drag
v.
halsiz hissetmek
96
General
drag
v.
neşesiz hissetmek
97
General
drag
v.
ilgisiz hissetmek
98
General
drag
v.
umursamazca davranmak
99
General
drag
v.
(birini) almak
100
General
drag
v.
(birine) eşlik etmek
101
General
drag
v.
(nahoş, sıkıcı bir konudan) bahsetmek
102
General
drag
v.
ayakları sürüyerek yürümek
103
General
drag
adj.
karşı cinsle ilgili
104
General
drag
adj.
karşı cinsin kıyafetlerini giyen
105
General
drag
adj.
karşı cinsin kıyafetlerini giyen kimseye özgü
Colloquial
106
Colloquial
drag
n.
erkek kıyafeti giyen kadın
107
Colloquial
drag
n.
kadın kıyafeti giyen erkek
108
Colloquial
drag
n.
karşı cins gibi giyinen kadın/erkek
109
Colloquial
drag
n.
sıkıcı kişi/şey/iş
110
Colloquial
drag
n.
ana cadde
111
Colloquial
drag
n.
(restoran, bar ve mağazaların olduğu) ana yol
112
Colloquial
drag
n.
nefes (sigara, pipo)
113
Colloquial
drag
n.
çekilen nefes
114
Colloquial
drag
n.
fırt
115
Colloquial
drag
n.
fırt çekme
116
Colloquial
drag
v.
karşı cinsin kıyafetlerini giymek
117
Colloquial
drag
v.
abartılı giyinmek (drag queen/traliçe gibi bir performansın parçası olarak)
118
Colloquial
drag
v.
nefes çekmek/almak (sigara, pipo)
119
Colloquial
drag
v.
fırt çekmek
120
Colloquial
drag
v.
araba yarıştırmak
121
Colloquial
drag
v.
araba yarışı yapmak
122
Colloquial
drag
v.
drag yarışı yapmak
Idioms
123
Idioms
drag
n.
bayık
124
Idioms
drag
n.
sıkıcı kişi/iş
125
Idioms
drag
n.
bayıcı iş
126
Idioms
drag
n.
(mağazalarla dolu) cadde
127
Idioms
drag
n.
fırt
128
Idioms
drag
n.
abartılı şekilde kadın/erkek gibi giyinen
129
Idioms
drag
n.
zenne
130
Idioms
drag
n.
dam/kavalye
131
Idioms
drag
n.
dans
132
Idioms
drag
n.
balo
133
Idioms
drag
n.
parti
134
Idioms
drag
v.
fırt çekmek
135
Idioms
drag
v.
kafa bulmak
136
Idioms
drag
v.
alay etmek
137
Idioms
drag
v.
tefe koymak
138
Idioms
drag
v.
taşak geçmek
139
Idioms
drag
v.
tiye almak
140
Idioms
drag
v.
maytap geçmek
141
Idioms
drag
v.
eziklemek
Technical
142
Technical
drag
n.
alt derece (döküm)
143
Technical
drag
n.
çekme direnci
144
Technical
drag
n.
döküm derecesinin alt parçası
145
Technical
drag
n.
geri sürükleme
146
Technical
drag
n.
hareketli bir cisme karşı bir sıvının direnci
147
Technical
drag
n.
uçakların hareketine karşı havanın gösterdiği direnç
148
Technical
drag
n.
uçağın havada ilerlemesine karşı havanın gösterdiği direnç
149
Technical
drag
n.
yumuşak taşların bileylenmesinde kullanılan çelik alet
150
Technical
drag
n.
(yol) zemin düzleştirme aleti
151
Technical
drag
n.
şamandıra
152
Technical
drag
n.
şantiyenin bir kısmından diğerine gidip gelen devreli motorlu tren vagonu
153
Technical
drag
n.
fay kuşağı içinde ve boyunca bulunan kırılmış ve ezilmiş cevher
154
Technical
drag
n.
su altındaki nesneleri bulup çıkarmakta kullanılan alet
155
Technical
drag
n.
(kereste fabrikasında) tomruk arabası
156
Technical
drag
n.
bıçağın hareket yönünde kesilen kitap yapraklarını kaydıran hareket
157
Technical
drag
v.
üzerinde boya olan bir fırçayı yapışkan yüzeye sürerek zemin rengi aralardan görünecek şekilde boyamak
158
Technical
drag
v.
(freni) serbest bırakamamak
159
Technical
drag
v.
(freni) bırakamamak
Computer
160
Computer
drag
n.
sürükleme
161
Computer
drag
v.
fareyle (bilgisayar ekranındaki öğeleri) hareket ettirmek
162
Computer
drag
expr.
sürükle
Mechanic
163
Mechanic
drag
n.
alt döküm derecesi
Textile
164
Textile
drag
n.
pamuk liflerinin kopma direnci
Automotive
165
Automotive
drag
n.
drag yarışı
166
Automotive
drag
v.
sürtünmek
Transportation
167
Transportation
drag
n.
araç tekerleğinin hareketini rötara almada kullanılan takoz
Railway
168
Railway
drag
n.
yavaş yük treni
Aeronautic
169
Aeronautic
drag
n.
engelleme kuvveti
170
Aeronautic
drag
n.
uçağın hareketi esnasında havanın gösterdiği direnç
171
Aeronautic
drag
v.
(acil iniş için) yüzey koşullarını gözlem için alçaktan uçmak
Marine
172
Marine
drag
n.
deniz demiri
173
Marine
drag
n.
gemiyi yavaşlatması için gemiden denize atılan ağırlık
174
Marine
drag
n.
deniz demiri
175
Marine
drag
v.
denizin dibinde sürüklemek
176
Marine
drag
v.
çapayı sürüklemek
Mining
177
Mining
drag
n.
çekme çubuğu
178
Mining
drag
n.
cer çubuğu
Agriculture
179
Agriculture
drag
v.
tırmık kullanarak (toprağı) yumuşatıp ufalamak
Breeding
180
Breeding
drag
n.
sürünün arka kısmı
181
Breeding
drag
n.
sürüdeki zayıf hayvan
182
Breeding
drag
n.
sürüde yürümekten ayakları yaralanmış hayvan
183
Breeding
drag
n.
sürünün zayıf kısmını takip etmek için görevlendirilenler
Fishery
184
Fishery
drag
v.
dip tarama ağıyla yakalamak
185
Fishery
drag
v.
trol ağıyla yakalamak
186
Fishery
drag
v.
ağ ile balık yakalamak
187
Fishery
drag
v.
ağ ile (suyu) taramak
Social Sciences
188
Social Sciences
drag
n.
bir gösterinin parçası olarak cinsiyetlendirilmiş kostümler giyen kişi
Geology
189
Geology
drag
n.
fay hattına bitişik kayaç tabakasının kıvrılması
Hunting
190
Hunting
drag
n.
hayvanın bıraktığı koku
191
Hunting
drag
n.
yapay koku bırakmak için yere sürülen şey
192
Hunting
drag
n.
tazıların yapay kokusundan takip ettiği av
Sport
193
Sport
drag
n.
rakip güreşçiyi kollarından sarıp düşürme
194
Sport
drag
v.
vurma anında sopayı geri çekerek ve atıcıya doğru dönmeden yavaşça vurmak
Football
195
Football
drag
v.
hedefe vurmak
Music
196
Music
drag
n.
(ut çalarken) ses perdesini azaltma
197
Music
drag
n.
vuruştan önce iki hızlı çarpma notasının çalındığı üçlü davul vuruşu
198
Music
drag
n.
bir tür dans adımı
Slang
199
Slang
drag
n.
iltimas
200
Slang
drag
n.
yol
201
Slang
drag
v.
alay etmek
202
Slang
drag
v.
dalga geçmek
203
Slang
drag
v.
alay konusu yapmak
204
Slang
drag
v.
maskara etmek
205
Slang
drag
v.
komik duruma düşürmek
206
Slang
drag
v.
linç etmek
207
Slang
drag
v.
komik duruma düşürmek
208
Slang
drag
v.
rezil etmek
209
Slang
drag
v.
tiye almak
210
Slang
drag
v.
trollemek
Meanings of
"drag"
with other terms in English Turkish Dictionary : 500 result(s)
Category
English
Turkish
General
1
General
drag on
v.
uzayıp gitmek
This debate is
dragging on.
Bu tartışma
uzayıp gidiyor.
More Sentences
2
General
drag on
v.
uzamak
The danger is that this whole issue could
drag on
until Cancun.
Tehlike şu ki tüm bu mesele Cancun'a kadar
uzayabilir.
More Sentences
Idioms
3
Idioms
drag its heels
v.
ayak sürümek
The Commission was reluctant for a long time and
dragged its heels.
Komisyon uzun süre isteksiz davrandı ve
ayak sürüdü.
More Sentences
Speaking
4
Speaking
what a drag!
expr.
amma sıkıcı!
What a drag!
Amma sıkıcı.
More Sentences
General
5
General
drag saw
n.
çekme testere
6
General
wall drag
n.
duvar sürüklenmesi
7
General
drag queen contest
n.
zenne yarışması
8
General
drag rope
n.
çekme halatı
9
General
a drag on someone
n.
ayak bağı
10
General
drag rope
n.
çekme ipi
11
General
lift drag ratio
n.
kaldırma sürükleme oranı
12
General
drag queen
n.
zenne
13
General
drag chain
n.
bağlama zinciri
14
General
a drag on someone
n.
köstek
15
General
a knock-down drag-out fight
n.
meydan kavgası
16
General
a knock-down drag-out fight
n.
şiddetli ağız kavgası
17
General
drag race
n.
kısa mesafeli bir araba yarışı
18
General
drag queen
n.
kadın elbisesi giyen erkek
19
General
drag race
n.
kısa mesafeli araba yarışı
20
General
drag racing
n.
aynı anda iki aracın yarıştığı bir çeşit araba/motor yarışı
21
General
drag king
n.
erkek kıyafetleri giyerek insanları eğlendiren, şarkı söyleyen, dans eden kadın gösterici
22
General
drag race
n.
kalkış yarışı
23
General
drag down
v.
alçaltmak
24
General
drag up
v.
açığa çıkarmak
25
General
drag out
v.
sürüncemede bırakmak
26
General
drag up
v.
abartmak
27
General
drag down
v.
yıkmak
28
General
drag out
v.
uzatmak
29
General
drag one's heels
v.
istemeyerek gitmek veya kabul etmek
30
General
drag on
v.
sürmek
31
General
drag up
v.
kurcalamak
32
General
drag something into a deadlock
v.
açmaza sürüklemek
33
General
drag on
v.
geçmek bilmemek
34
General
drag in
v.
zorla yaptırmak
35
General
drag down
v.
perişan etmek
36
General
drag on
v.
bitmek bilmemek
37
General
drag one's heels
v.
ayakları geri geri gitmek
38
General
drag out
v.
sızdırmak
39
General
drag on
v.
beklenenden daha uzun sürmek
40
General
make somebody drag
v.
sürütmek
41
General
drag one's feet
v.
ağırdan almak
42
General
drag in
v.
zorlamak
43
General
drag on
v.
sürüklenmek
44
General
drag along
v.
sürüklemek
45
General
drag along
v.
sürümek
46
General
drag up
v.
araştırmak
47
General
drag behind
v.
geçmek bilmemek
48
General
drag on
v.
sürüncemede kalmak
49
General
drag something out
v.
uzatmak
50
General
drag on
v.
bir iş uzamak
51
General
drag out
v.
bir olayı uzatmak
52
General
drag out
v.
gereksiz yere uzamak
53
General
drag into a loss
v.
zarara sürüklemek
54
General
drag one's feet
v.
işi ağırdan almak
55
General
drag into the jungle
v.
ormana sürüklemek
56
General
drag the nets along the bottom
v.
ağları dipten sürümek
57
General
drag over a chair
v.
bir sandalye çekmek
58
General
drag an anchor
v.
çapayı sürüklemek
59
General
drag factor
v.
ağırlık ile kuvvet uygulamak
60
General
drag out
v.
zorla çekmek
61
General
drag out
v.
zorla çıkarmak
62
General
drag up
v.
(çocuğu) kötü ve disiplinsiz yetiştirmek
63
General
drag up
v.
(nahoş durumu) ortaya çıkarmak
64
General
drag up
v.
(nahoş durumu) dile getirmek
65
General
drag-footed
adj.
aksak
66
General
drag-footed
adj.
topal
Phrasals
67
Phrasals
drag something from one place to another
v.
bir şeyi bir yerden başka bir yere sürüklemek/taşımak
68
Phrasals
drag off
v.
çekerek taşımak
69
Phrasals
drag away
v.
sürükleyerek uzaklaştırmak
70
Phrasals
drag away
v.
sürüklemek
71
Phrasals
drag something away
v.
sürükleyerek çıkarmak
72
Phrasals
drag (someone) into (something)
v.
(birini bir şeyin) içine çekmek
73
Phrasals
drag (someone) into (something)
v.
(birini bir şeyin) içine sürüklemek
74
Phrasals
drag (someone) into (something)
v.
(birini bir şeyin) içine itmek
75
Phrasals
drag (someone) into (something)
v.
(birini bir şeye) bulaştırmak
76
Phrasals
drag (someone) into (something)
v.
(birini bir şeye) karıştırmak
77
Phrasals
drag (someone) into (something)
v.
(birini bir şeye) zorla dahil etmek
78
Phrasals
drag (someone) into (something)
v.
(birini bir şeye) katılmaya ikna etmek
79
Phrasals
drag (someone) into (something)
v.
(birini istemediği bir şeyin) içine dahil etmek
80
Phrasals
drag (someone) into (something)
v.
(birini istemediği bir görüşmenin/konuşmanın) içine almak
81
Phrasals
drag (someone) into (something)
v.
(birini istemediği bir görüşmenin/konuşmanın) içine çekmek
82
Phrasals
drag (someone) into (something)
v.
(birini istemediği bir görüşmeye/konuşmaya) karıştırmak
83
Phrasals
drag (someone or something) away
v.
(birini/bir şeyi) sürükleyerek uzaklaştırmak
84
Phrasals
drag (someone or something) away
v.
(birini/bir şeyi) sürükleyerek götürmek/çıkarmak
85
Phrasals
drag (someone or something) away
v.
(birini/bir şeyi) çekerek uzaklaştırmak/çıkarmak
86
Phrasals
drag (someone or something) away
v.
(birini/bir şeyi) çekiştirerek uzaklaştırmak
87
Phrasals
drag something away (from something)
v.
bir şeyi (bir şeyden) sürükleyerek uzaklaştırmak
88
Phrasals
drag something away (from something)
v.
bir şeyi (bir şeyden) çekerek uzaklaştırmak
89
Phrasals
drag something away (from something)
v.
bir şeyi (bir şeyden) iterek uzaklaştırmak
90
Phrasals
drag something away
v.
bir şeyi (bir şeyden) sürükleyerek uzaklaştırmak
91
Phrasals
drag something away
v.
bir şeyi (bir şeyden) çekerek uzaklaştırmak
92
Phrasals
drag something away
v.
bir şeyi (bir şeyden) iterek uzaklaştırmak
93
Phrasals
drag (something) into (something)
v.
(bir şeyi bir şeyin) içine çekmek
94
Phrasals
drag (something) into (something)
v.
(bir şeyi konuya) dahil etmek
95
Phrasals
drag (something) to (something)
v.
(bir şeyi bir şeyin) içine çekmek
96
Phrasals
drag (something) to (something)
v.
(bir şeyi konuya) dahil etmek
97
Phrasals
drag in
v.
sürükleyerek içeri getirmek/taşımak
98
Phrasals
drag in
v.
çekerek içeri getirmek/taşımak
99
Phrasals
drag in
v.
-in içinde/üstünde sürüklemek
100
Phrasals
drag in
v.
-in/içinde üstünde sürümek
101
Phrasals
drag in
v.
(bilgisayar ekranında bir şeyi) bir şeyin içine sürüklemek
102
Phrasals
drag in
v.
çeke çeke getirmek/götürmek
103
Phrasals
drag in
v.
zorla getirmek/götürmek
104
Phrasals
drag in
v.
içine çekmek
105
Phrasals
drag in
v.
konuya dahil etmek
Colloquial
106
Colloquial
a drag
n.
ayak bağı
107
Colloquial
a drag
n.
külfet
108
Colloquial
drag marks
n.
sürüklenme izleri
109
Colloquial
a drag
n.
yük
110
Colloquial
drag [dated]
n.
dam (bir randevuda/dansta erkeğe eşlik eden kadın)
111
Colloquial
(a) drag
n.
yük
112
Colloquial
(a) drag
n.
ayak bağı
113
Colloquial
(a) drag
n.
külfet
114
Colloquial
(a) drag
n.
sıkıcı şey
115
Colloquial
(a) drag
n.
sinir bozucu kişi
116
Colloquial
(a) drag
n.
sıkıcı kişi
117
Colloquial
(a) drag
n.
gıcık kişi
118
Colloquial
(a) drag
n.
musallat olan kişi
119
Colloquial
(a) drag
n.
baş belası
120
Colloquial
(a) drag
n.
can sıkıcı kişi
121
Colloquial
(a) drag
n.
rahatsızlık veren kişi
122
Colloquial
(a) drag
n.
trol
123
Colloquial
(a) drag
n.
sigaradan alınan/çekilen bir nefes
124
Colloquial
drag on (someone)
n.
(birinin) üzerine yük olan şey/kimse
125
Colloquial
drag on (someone)
n.
(biri) için stresli olan şey/kimse
126
Colloquial
drag on (someone)
n.
(biri) için külfetli olan şey/kimse
127
Colloquial
drag on (something)
n.
(bir şeyden) bir nefes
128
Colloquial
drag on (something)
n.
(bir şeyden) bir fırt
129
Colloquial
a drag (on someone)
n.
(birine) yük
130
Colloquial
a drag (on someone)
n.
(birine) sıkıntı
131
Colloquial
a drag (on something)
n.
(bir şeyden) bir nefes
132
Colloquial
a drag (on something)
n.
(sigaradan) bir nefes çekme
133
Colloquial
drag on (someone or something)
n.
(birine/bir şeye) yük
134
Colloquial
drag on (someone or something)
n.
(birinin/bir şeyin) üstünde/sırtında yük
135
Colloquial
drag on (someone or something)
n.
(birine/bir şeye) külfet
136
Colloquial
drag on (someone or something)
n.
(biri/bir şey) için stres/sıkıntı
137
Colloquial
drag on (something)
n.
(bir şeyden) bir nefes
138
Colloquial
drag on (something)
n.
(bir şeyden) bir fırt
139
Colloquial
drag racing
n.
yasadışı sokak yarışı
140
Colloquial
drag one's feet
v.
ayak sürümek
141
Colloquial
drag one's heels
v.
ayak sürümek
142
Colloquial
have a drag
v.
bir fırt çekmek
143
Colloquial
drag one's heels
v.
oyalanmak
144
Colloquial
drag one's feet
v.
oyalanmak
145
Colloquial
(a) drag
v.
sigaradan bir nefes almak/çekmek
146
Colloquial
drag (one's) tail
v.
kıçını sürümek
147
Colloquial
drag (one's) tail
v.
sallanmak
148
Colloquial
drag (one's) tail
v.
ağırdan almak
149
Colloquial
drag (one's) tail
v.
aylaklık/tembellik yapmak
150
Colloquial
drag (one's) tail
v.
ağır ağır/yavaş yavaş/uyuşuk uyuşuk yapmak
151
Colloquial
drag (one's) tail
v.
gönülsüzce/isteksiz yapmak
152
Colloquial
drag (one's) tail
v.
ayak sürümek
153
Colloquial
drag (one's) tail
v.
(bir yeri) terk etmek
154
Colloquial
drag (one's) tail
v.
çıkıp gitmek
155
Colloquial
drag (one's) tail
v.
defolup gitmek
156
Colloquial
drag (one's) tail
v.
kıçını kıpırdatmak/kaldırmak
157
Colloquial
drag (one's) tail
v.
hemen çıkıp gitmek
158
Colloquial
in drag
adj.
kadın elbisesi giymiş
159
Colloquial
in drag
expr.
karşı cinse ait elbiseler giyen
Idioms
160
Idioms
a drag
n.
bayık
161
Idioms
a drag
n.
sıkıcı kişi/iş
162
Idioms
a drag
n.
bayıcı iş
163
Idioms
knock-down-drag-out (us)
n.
ağız dalaşı
164
Idioms
the main drag
n.
ana arter
165
Idioms
drag-out fight
n.
ciddi kavga
166
Idioms
drag-out fight
n.
ciddi kapışma
167
Idioms
the main drag
n.
şehrin en büyük caddesi
168
Idioms
knock-down-drag-out
n.
aşırı şiddetli kavga
169
Idioms
knock-down-drag-out
n.
aşırı şiddetli tartışma
170
Idioms
knockdown drag-out fight
n.
uzun uzadıya kavga/mücadele
171
Idioms
knockdown drag-out fight
n.
çekişmeli (kavga/mücadele
172
Idioms
knockdown drag-out fight
n.
gergin kavga/mücadele
173
Idioms
knockdown drag-out fight
n.
aşırı şiddetli kavga/mücadele
174
Idioms
knockdown drag-out fight
n.
hararetli kavga/mücadele
175
Idioms
knockdown drag-out fight
n.
feci sert kavga/mücadele
176
Idioms
drag (oneself) up by (one's) (own) bootstraps
v.
kendi ayakları üstünde durarak durumunu düzeltmek/iyileştirmek
177
Idioms
drag (oneself) up by (one's) (own) bootstraps
v.
tırnaklarıyla kazıyarak bir yere gelmek
178
Idioms
drag (oneself) up by (one's) (own) bootstraps
v.
kendi kanatlarıyla uçmak
179
Idioms
drag (oneself) up by (one's) (own) bootstraps
v.
başkalarından yardım/destek almadan başarmak
180
Idioms
drag (oneself) up by (one's) (own) bootstraps
v.
kendi çabasıyla başarmak
181
Idioms
drag (oneself) up by (one's) (own) bootstraps
v.
başarısını kendine borçlu olmak
182
Idioms
drag yourself up by your own bootstraps
v.
kendi ayakları üstünde durarak durumunu düzeltmek/iyileştirmek
183
Idioms
drag yourself up by your own bootstraps
v.
tırnaklarıyla kazıyarak bir yere gelmek
184
Idioms
drag yourself up by your own bootstraps
v.
kendi kanatlarıyla uçmak
185
Idioms
drag somebody's name through the mud
v.
adına leke sürmek
186
Idioms
drag somebody's name through the mire
v.
adına leke sürmek
187
Idioms
drag somebody's name through the mire
v.
adını lekelemek
188
Idioms
drag somebody's name through the mud
v.
adını lekelemek
189
Idioms
drag through the mud
v.
ağır biçimde eleştirmek
190
Idioms
drag one's feet
v.
ağırdan almak
191
Idioms
drag one's heels
v.
ağırdan almak
192
Idioms
get into a knock-down-drag-out fight (us)
v.
ağız dalaşına girmek
193
Idioms
drag out of
v.
ağzından almak (laf vb)
194
Idioms
drag one's feet
v.
ayakları geri geri gitmek
195
Idioms
drag somebody over the coals
v.
azarlamak
196
Idioms
drag its heels
v.
birşeyi istemeye istemeye yapmak
197
Idioms
wild horses couldn't drag someone away
v.
bir şeyin başından kalkamamak
198
Idioms
drag somebody over the coals
v.
birine ağzının payını vermek
199
Idioms
drag somebody over the coals
v.
birisini haşlamak
200
Idioms
wild horses couldn't drag someone away
v.
dünya yansa umrunda olmamak
201
Idioms
drag somebody's name through the mire
v.
haysiyetini iki paralık etmek
202
Idioms
drag somebody's name through the mud
v.
haysiyetini iki paralık etmek
203
Idioms
drag one's heels
v.
işi yavaşlatmak
204
Idioms
drag somebody over the coals
v.
itin götüne sokmak
205
Idioms
drag one's feet
v.
işi yavaşlatmak
206
Idioms
has the world by the tail with a downhill drag
v.
mutlu ve başarılı bir konumda olmak
207
Idioms
drag through the mud
v.
yerden yere vurmak
208
Idioms
drag (oneself) up by (one's) (own) bootstraps
v.
dişini tırnağına takarak durumu düzeltmek
209
Idioms
drag (oneself) up by (one's) (own) bootstraps
v.
kendi kendine başarmak
210
Idioms
drag/pull yourself up by your (own) bootstraps
v.
dişini tırnağına takarak durumunu düzeltmek
211
Idioms
drag/pull yourself up by your (own) bootstraps
v.
kendi ayakları üstünde durarak durumunu düzeltmek
212
Idioms
drag/pull yourself up by your (own) bootstraps
v.
kendi tırnaklarıyla kazıyarak durumunu düzeltmek
213
Idioms
drag/pull yourself up by your (own) bootstraps
v.
kendi kanatlarıyla uçmak
214
Idioms
drag/pull yourself up by your (own) bootstraps
v.
başkalarından yardım/destek almadan başarmak
215
Idioms
drag/pull yourself up by your (own) bootstraps
v.
kendi çabasıyla başarmak
216
Idioms
drag/pull yourself up by your (own) bootstraps
v.
kendi kendine başarmak
217
Idioms
drag/pull yourself up by your (own) bootstraps
v.
başarısını kendine borçlu olmak
218
Idioms
drag (someone or something) away from (something)
v.
(birini/bir şeyi) sürükleyerek (bir şeyden) uzaklaştırmak
219
Idioms
drag (someone or something) away from (something)
v.
(birini/bir şeyi) çekerek (bir şeyden) uzaklaştırmak/çıkarmak
220
Idioms
drag (someone or something) away from (something)
v.
(birini) sürükleyerek (bir yerden) götürmek/çıkarmak/uzaklaştırmak
221
Idioms
drag (someone or something) away from (something)
v.
(birini) çekiştirerek (bir yerden/bir şeyden) uzaklaştırmak
222
Idioms
drag (someone or something) away from (something)
v.
(birini bir yerden/aktiviteden) uzaklaştırmaya çalışmak
223
Idioms
drag (someone or something) away from (something)
v.
(birini bir yerden/aktiviteden) koparmaya çalışmak
224
Idioms
drag (someone or something) away from (something)
v.
(birini bir yerden/aktiviteden) ayırmaya çalışmak
225
Idioms
drag someone or something through the dirt
v.
birine/bir şeye çamur atmak
226
Idioms
drag someone or something through the dirt
v.
birine/bir şeye suç atmak
227
Idioms
drag someone or something through the dirt
v.
birine/bir şeye zarar verecek şeyler söylemek/yapmak
228
Idioms
drag someone or something through the dirt
v.
birinin/bir şeyin adına leke sürmek
229
Idioms
drag someone or something through the dirt
v.
birinin/bir şeyin itibarını zedeleyecek şeyler söylemek veya yapmak
230
Idioms
drag someone or something through the dirt
v.
birinin/bir şeyin şerefini veya itibarını iki paralık etmek
231
Idioms
drag someone or something through the dirt
v.
birine/bir şeye zarar verici ithamlarda bulunmak
232
Idioms
drag someone or something through the mud
v.
birine/bir şeye çamur atmak
233
Idioms
drag someone or something through the mud
v.
birine/bir şeye suç atmak
234
Idioms
drag someone or something through the mud
v.
birine/bir şeye zarar verecek şeyler söylemek/yapmak
235
Idioms
drag someone or something through the mud
v.
birinin/bir şeyin adına leke sürmek
236
Idioms
drag someone or something through the mud
v.
birinin/bir şeyin itibarını zedeleyecek şeyler söylemek veya yapmak
237
Idioms
drag someone or something through the mud
v.
birinin/bir şeyin şerefini veya itibarını iki paralık etmek
238
Idioms
drag someone or something through the mud
v.
birine/bir şeye zarar verici ithamlarda bulunmak
239
Idioms
drag someone kicking and screaming
v.
birini zorla götürmek
240
Idioms
drag someone kicking and screaming
v.
birine isteği dışında bir şey yapmak/yaptırmak
241
Idioms
drag someone kicking and screaming
v.
birini yaka paça götürmek
242
Idioms
drag someone kicking and screaming
v.
birini ite kaka götürmek
243
Idioms
drag someone kicking and screaming
v.
birini zorla sürüklemek
244
Idioms
drag someone kicking and screaming
v.
birini yaka paça sürüklemek
245
Idioms
drag someone kicking and screaming
v.
birini ite kaka sürüklemek
246
Idioms
be a drag on (one)
v.
(birine) ayak bağı olmak
247
Idioms
be a drag on (one)
v.
(birine) köstek olmak
248
Idioms
be a drag on (one)
v.
(birine) yük olmak
249
Idioms
be a drag on (one)
v.
(birine) sıkıntı olmak
250
Idioms
drag someone's name in the mud
v.
adına leke sürmek
251
Idioms
drag someone's name in the mud
v.
adını lekelemek
252
Idioms
drag someone's name in the mud
v.
haysiyetini iki paralık etmek
253
Idioms
drag (one) over the coals
v.
(birini) azarlamak
254
Idioms
drag (one) over the coals
v.
(birine) ağzının payını vermek
255
Idioms
drag (one) over the coals
v.
(birini) haşlamak
256
Idioms
drag (one) over the coals
v.
(birini) itin götüne sokmak
257
Idioms
drag (one's) name through the mire
v.
(birinin) adına leke sürmek
258
Idioms
drag (one's) name through the mire
v.
(birinin) adını lekelemek
259
Idioms
drag (one's) name through the mire
v.
(birinin) haysiyetini iki paralık etmek
260
Idioms
drag (one's) name through the mud
v.
(birinin) adına leke sürmek
261
Idioms
drag (one's) name through the mud
v.
(birinin) adını lekelemek
262
Idioms
drag (one's) name through the mud
v.
(birinin) haysiyetini iki paralık etmek
263
Idioms
drag (one's) name through the mud
v.
(birine) çamur atmak
264
Idioms
drag your feet
v.
ayağını sürümek
265
Idioms
drag your feet
v.
ağırdan almak
266
Idioms
drag your feet
v.
oyalanmak
267
Idioms
drag your feet
v.
yavaş hareket etmek
268
Idioms
drag your feet
v.
ayakları geri geri gitmek
269
Idioms
drag your heels
v.
ayağını sürümek
270
Idioms
drag your heels
v.
ağırdan almak
271
Idioms
drag your heels
v.
oyalanmak
272
Idioms
drag your heels
v.
yavaş hareket etmek
273
Idioms
drag your heels
v.
ayakları geri geri gitmek
274
Idioms
drag/pull yourself up by your bootstraps
v.
dişini tırnağına takarak durumunu düzeltmek
275
Idioms
drag/pull yourself up by your bootstraps
v.
kendi ayakları üstünde durarak durumunu düzeltmek
276
Idioms
drag/pull yourself up by your bootstraps
v.
kendi tırnaklarıyla kazıyarak durumunu düzeltmek
277
Idioms
drag/pull yourself up by your bootstraps
v.
kendi kanatlarıyla uçmak
278
Idioms
drag/pull yourself up by your bootstraps
v.
başkalarından yardım/destek almadan başarmak
279
Idioms
drag/pull yourself up by your bootstraps
v.
kendi çabasıyla başarmak
280
Idioms
drag/pull yourself up by your bootstraps
v.
kendi kendine başarmak
281
Idioms
drag/pull yourself up by your bootstraps
v.
başarısını kendine borçlu olmak
282
Idioms
take a drag (on something)
v.
(bir şeyden) bir nefes almak/çekmek
283
Idioms
take a drag (on something)
v.
sigaradan bir nefes almak/çekmek
284
Idioms
take a drag (on something)
v.
(bir şeyden) bir fırt almak/çekmek
285
Idioms
take a drag (on something)
v.
sigaradan bir fırt almak/çekmek
286
Idioms
drag your coat
v.
aranmak
287
Idioms
drag your coat
v.
belasını aramak
288
Idioms
drag your coat
v.
atışmaya çanak tutmak
289
Idioms
drag your coat
v.
kavgaya çanak tutmak
290
Idioms
wild horses couldn't drag away
v.
başından kalkamamak
291
Idioms
wild horses couldn't drag away
v.
dünya yansa umurunda olmamak
292
Idioms
knock-down-and-drag-out
adj.
aşırı şiddetli
293
Idioms
knock-down-and-drag-out
adj.
feci sert
294
Idioms
knock-down-drag-out
adj.
büyük bir şiddet, acımasızlık ve düşmanlık içeren
295
Idioms
wild horses couldn't drag me
expr.
beni oraya gitmeye hiçbir şey ikna edemez
296
Idioms
wild horses could not drag him
expr.
dünya yansa umurunda değil
297
Idioms
wild horses couldn't drag me there!
expr.
dünyada oraya gitmem!
298
Idioms
knock-down drag-out
expr.
uzun uzadıya (kavga/tartışma)
299
Idioms
knock-down drag-out
expr.
çekişmeli (kavga/tartışma)
300
Idioms
knock-down drag-out
expr.
gergin (kavga/tartışma)
301
Idioms
knock-down drag-out
expr.
aşırı şiddetli (kavga/tartışma)
302
Idioms
knock-down drag-out
expr.
hararetli (kavga/tartışma)
303
Idioms
knock-down drag-out
expr.
feci sert (kavga/tartışma)
304
Idioms
wild horses couldn't drag (one) to (something)
expr.
hiçbir güç (birini bir şeye) çekemez/götüremez
305
Idioms
wild horses couldn't drag (one) to (something)
expr.
(biri bir şeye) dünyada/ölse gitmez
306
Idioms
wild horses couldn't drag (something) from (one)
expr.
hiçbir güç (birinden bir bilgiyi) alamaz
307
Idioms
wild horses couldn't drag (something) from (one)
expr.
(biri bir şeyi) dünyada/ölse söylemez
308
Idioms
wild horses couldn't drag (something) from (one)
expr.
feriştahı gelse (birinden bir bilgiyi) alamaz
309
Idioms
wild horses won't drag someone to something (or something from someone)
expr.
hiçbir güç birini bir şeye/(bir şeyi birine) çekemez/götüremez
310
Idioms
wild horses won't drag someone to something (or something from someone)
expr.
biri bir şeye dünyada/ölse gitmez
311
Idioms
wild horses wouldn't drag (one) to (something)
expr.
hiçbir güç (birini bir şeye) çekemez/götüremez
312
Idioms
wild horses wouldn't drag (one) to (something)
expr.
(biri bir şeye) dünyada/ölse gitmez
313
Idioms
wild horses wouldn't drag (something) from (one)
expr.
hiçbir güç (birinden bir bilgiyi) alamaz
314
Idioms
wild horses wouldn't drag (something) from (one)
expr.
(biri bir şeyi) dünyada/ölse söylemez
315
Idioms
wild horses wouldn't drag (something) from (one)
expr.
feriştahı gelse (birinden bir bilgiyi) alamaz
Speaking
316
Speaking
don't drag it out!
expr.
hadi hadi!
Trade/Economic
317
Trade/Economic
drag-along right
n.
birlikte satışa zorlama hakkı
318
Trade/Economic
fiscal drag
n.
mali sürükleme
319
Trade/Economic
fiscal drag
n.
mali engel
320
Trade/Economic
drag-along right
n.
sürükleme hakkı
321
Trade/Economic
drag-along right
n.
katma hakkı
322
Trade/Economic
drag-along right
n.
azınlık hissedarının, çoğunluk hissedarı tarafından bir şirketin satışına katılmaya zorlanmasını sağlayan sözleşme hükmü
323
Trade/Economic
fiscal drag
n.
(enflasyon döneminde) artan gelirlerin insanları yüksek vergi dilimine çekmesi
324
Trade/Economic
fiscal drag
n.
(enflasyon döneminde) gelir arttıkça alım gücünün azalması
325
Trade/Economic
drag down
v.
aşağı çekmek (fiyat vb)
Advertising
326
Advertising
drag-and-drop
n.
sürükle-bırak
327
Advertising
drag&drop
n.
sürükle-bırak
Technical
328
Technical
aerodynamic drag
n.
aerodinamik sürtünme
329
Technical
drag over rolling
n.
aşırtmalı haddeleme
330
Technical
drag over mill
n.
aşırtma hadde
331
Technical
drag over rolling mill
n.
aşırtma haddeli haddehane
332
Technical
pier drag
n.
ayak direnci
333
Technical
induced drag
n.
baskılı sürüklenme
334
Technical
threshold drag
n.
başlangıç sürüklemesi
335
Technical
drag-line
n.
çeneli ekskavatör
336
Technical
drag rope
n.
çekme ipi
337
Technical
drag rope
n.
çekme halatı
338
Technical
drag chain
n.
çekme zinciri
339
Technical
drag-line bucket
n.
çekme kepçe
340
Technical
drag ladle
n.
cam kırığı potası
341
Technical
drag saw
n.
çekme testere
342
Technical
drag-out
n.
dışarı sürüklenme
343
Technical
drag link end
n.
direksiyon çubuğu ucu
344
Technical
drag link
n.
direksiyon rotilli kol
345
Technical
drag-line
n.
dreglayn
346
Technical
drag coefficient
n.
direnç katsayısı
347
Technical
drag link
n.
direksiyon çekme kolu
348
Technical
induced drag
n.
endüktif gerileme
349
Technical
parasite drag
n.
hava akışının yüzey ve şekille sürtünmesinden doğan geri sürüklenme
350
Technical
drag carrier
n.
halatlı araba
351
Technical
drag link
n.
istikamet çubuğu
352
Technical
drag-in
n.
içeri sürüklenme
353
Technical
drag marks
n.
ince dikey yüzey çizikleri
354
Technical
mould drag
n.
kalıp altderecesi
355
Technical
blade drag bit
n.
kanatlı matkap ucu
356
Technical
impurity drag
n.
katışkı sürünmesi
357
Technical
drag link arm
n.
kumanda kolu
358
Technical
critical drag velocity
n.
kritik sürükleme hızı
359
Technical
normal drag
n.
normal sürükleme
360
Technical
special drag
n.
özel sürükleme
361
Technical
parasite drag
n.
parazit sürüklenme
362
Technical
parasite drag
n.
parazit gerileme
363
Technical
air drag
n.
rüzgar direnci
364
Technical
centre of drag
n.
sürükleme merkezi
365
Technical
drag force
n.
sürüklenme kuvveti
366
Technical
drag reduction
n.
sürükleme azalması
367
Technical
drag mark
n.
sürüklenme izi
368
Technical
coefficient of drag
n.
sürükleme katsayısı
369
Technical
drag coefficient
n.
sürüklenme katsayısı
370
Technical
drag loading
n.
sürüklenme yükü
371
Technical
drag angle
n.
sürükleme açısı
372
Technical
drag bridle
n.
sürünme durdurucu
373
Technical
drag flow
n.
sürükleme akışı
374
Technical
drag over rolling
n.
taşımalı haddeleme
375
Technical
drag over mill
n.
taşımalı hadde
376
Technical
drag anchor
n.
tarama demiri
377
Technical
total drag
n.
toplam sürüklenme
378
Technical
drag rope
n.
yedek halat
379
Technical
drag link conveyor
n.
zincirli konveyör
380
Technical
rolling drag
n.
yuvarlanma sürtünmesi
381
Technical
skin drag
n.
yüzey sürtünme kuvveti sürtünme
382
Technical
surface drag
n.
yüzeysel sürtünme kuvveti
383
Technical
friction drag
n.
yüzeysel sürükleme kuvveti
384
Technical
drag [dialect]
n.
taş taşımakta kullanılan kızak
385
Technical
dirt drag
n.
toprak yol veya sürülmüş tarlaları düzleştirmekte kullanılan kereste, kütük veya demirden yapılmış bir çerçeve
386
Technical
drag select
v.
sürükleyerek seçmek
387
Technical
drag and drop
expr.
sürükle-bırak
Computer
388
Computer
ole nondefault drag and drop
n.
ole varsayılan dışı sürükleme ve bırakma
389
Computer
right-drag
n.
sağ sürükleme
390
Computer
drag and drop
n.
sürükleyip bırakma
391
Computer
drag-and-drop text editing
n.
sürükleyip bırakarak metin düzenleme
392
Computer
drag-drop data
n.
sürükle ve bırak verisi
393
Computer
drag-and-drop text editing
n.
sürükle ve bırak ile metin düzenleme
394
Computer
redo drag move
n.
yeniden sürükle taşı
395
Computer
drag and drop
v.
sürükleyip bırakmak
396
Computer
drag back
v.
topu bir ayağı ile geriye çekmek
397
Computer
drag-and-drop
adj.
sürükle ve bırak komutuna ait
398
Computer
drag-and-drop
adj.
sürükle ve bırak komutuyla ilgili
399
Computer
drag-and-drop
adj.
sürükle ve bırak komutunu uygulayan
400
Computer
drag file
expr.
dosya sürükle
401
Computer
allow cell drag and drop
expr.
hücre sürükle ve bırak
402
Computer
cell drag and drop
expr.
hücre sürükle ve bırak
403
Computer
ole drag and drop
expr.
ole sürükle ve bırak
404
Computer
undo drag drop
expr.
sürükle bırakı geri al
405
Computer
undo drag copy
expr.
sürükle kopyalamayı geri al
406
Computer
drag and drop
expr.
sürükleyip bırakma sürükle ve bırak
407
Computer
drag drop
expr.
sürükle bırak
408
Computer
drag and drop
expr.
sürükle ve bırak
409
Computer
drop drag
expr.
sürükle ve bırak
410
Computer
drag select
expr.
sürükleyerek seç
411
Computer
drag and drop
expr.
sürükleyip bırak
412
Computer
drag left
expr.
sola sürükle
413
Computer
drag-and-drop
expr.
sürükle ve bırak
414
Computer
undo drag move
expr.
sürükle taşımayı geri al
415
Computer
drag right
expr.
sağa sürükle
416
Computer
drag and drop
expr.
sürükle bırak
417
Computer
redo drag drop
expr.
yeniden sürükle bırak
418
Computer
redo drag copy
expr.
yeniden sürükle kopyala
419
Computer
drag-drop data
expr.
veri sürükle ve bırak
Informatics
420
Informatics
drag select
v.
sürükleyerek seçmek
421
Informatics
drag and drop
v.
sürükleyip bırakmak
422
Informatics
drag and drop
expr.
çek-bırak
423
Informatics
drag and drop
expr.
sürükle-bırak
Telecom
424
Telecom
atmospheric drag
n.
atmosfer direnci
425
Telecom
drag-and-drop
adj.
sürükle bırak
Construction
426
Construction
drag hook
n.
çeki kancası
Automotive
427
Automotive
aerodynamic drag
n.
aerodinamik sürükleme
428
Automotive
aerodynamic drag
n.
aerodinamik direnç
429
Automotive
coefficient of aerodynamic drag
n.
aerodinamik sürtünme katsayısı
430
Automotive
excessive drag
n.
aşırı sürtünme
431
Automotive
quarter mile drag strip
n.
çeyrek millik drag yarışı
432
Automotive
clutch drag
n.
debriyaj sürtünmesi
433
Automotive
steering drag link
n.
deveboynu
434
Automotive
clutch drag
n.
debriyaj sürtünmesi
435
Automotive
drag wheel
n.
drag direksiyonu
436
Automotive
drag strip
n.
drag yarış pisti
437
Automotive
drag link
n.
direksiyon çubuğu
438
Automotive
low-drag caliper
n.
düşük sürtünmeli kaliper
439
Automotive
drag race
n.
drag yarışı
440
Automotive
electronic drag torque control
n.
elektronik sürtünme torku kontrolü
441
Automotive
brake drag
n.
fren sürtmesi
442
Automotive
drag coefficient
n.
hava sürtünme katsayısı
443
Automotive
lift to drag ratio
n.
kaldırma direnç oranı
444
Automotive
clutch drag
n.
kavrama sürtünmesi
445
Automotive
engine drag torque control
n.
motor net moment kontrolü
446
Automotive
engine drag torque control
n.
motor sürtünme torku kontrolü
447
Automotive
engine drag torque control
n.
motor sürtünme momenti kontrolü
448
Automotive
parasitic drag
n.
parazitik sürtünme
449
Automotive
prostock drag racing
n.
prostok drag yarışı
450
Automotive
steering drag link
n.
rot çolağı
451
Automotive
drag reduction device
n.
sürtünme kontrol aygıtı
452
Automotive
drag reduction system
n.
sürtünme kontrol düzeni
453
Automotive
drag reducers
n.
sürtünme düşürücüler
454
Automotive
drag link
n.
uzun rot
Railway
455
Railway
drag chain
n.
araba çarık zinciri
456
Railway
drag chain
n.
bağlama zinciri
457
Railway
drag bar
n.
cer çubuğu
458
Railway
drag hook
n.
çekme kancası
459
Railway
drag bar
n.
çekme çubuğu
460
Railway
sand-drag
n.
fren kumu
461
Railway
drag chain
n.
koşum zinciri
Aeronautic
462
Aeronautic
drag coefficient
n.
direnç katsayısı
463
Aeronautic
drag producing surface
n.
engelleme üreten yüzey
464
Aeronautic
drag axis
n.
engelleme kuvvet ekseni
465
Aeronautic
drag rudder
n.
engelleme yön dümeni
466
Aeronautic
induced wave drag
n.
endüklenmiş dalga sürükleme direnci
467
Aeronautic
drag hinge
n.
engelleme parçaları menteşesi
468
Aeronautic
drag creep
n.
engelleme kuvvetinde artma
469
Aeronautic
drag truss
n.
engelleme elemanı
470
Aeronautic
drag strut
n.
engelleme dikmesi
471
Aeronautic
drag stop
n.
engelleme tahdit parçası
472
Aeronautic
drag rise mach number
n.
engelleme artış mak sayısı
473
Aeronautic
drag coefficient
n.
engelleme kuvveti katsayısı
474
Aeronautic
drag rope
n.
engelleme halatı
475
Aeronautic
drag wires
n.
engelleme kuvvet takviyeleri
476
Aeronautic
form drag
n.
form engelleme kuvveti
477
Aeronautic
induced drag
n.
girdap direnci
478
Aeronautic
fuselage drag
n.
gövde sürükleme kuvveti
479
Aeronautic
air momentum drag
n.
havadan momentumu engelleme kuvveti
480
Aeronautic
interference drag
n.
interferans engelleme kuvveti
481
Aeronautic
canopy drag area
n.
kanopi direnç alanı
482
Aeronautic
lift/drag ratio
n.
kaldırma/sürükleme oranı
483
Aeronautic
drag strut
n.
kuvvet çubuğu
484
Aeronautic
boat-tail drag
n.
kuyruk direnci
485
Aeronautic
boundary layer drag
n.
profil sürükleme kuvveti
486
Aeronautic
profile drag
n.
profil sürükleme kuvveti
487
Aeronautic
boundary layer drag
n.
profil direnci
488
Aeronautic
parasite drag
n.
parazit sürüklenme
489
Aeronautic
cooling drag
n.
soğutma-engelleme kuvveti
490
Aeronautic
drag coefficient
n.
sürükleme katsayısı
491
Aeronautic
form drag
n.
şekil direnci
492
Aeronautic
induced drag
n.
sürüklenme direnci
493
Aeronautic
coefficient of drag
n.
sürtünme katsayısı
494
Aeronautic
drag loading
n.
sürükleme dalgası
495
Aeronautic
drag resistance
n.
sürükleme direnci
496
Aeronautic
base drag
n.
taban sürükleme kuvveti
497
Aeronautic
drag line
n.
kılavuz ipi
498
Aeronautic
drag line
n.
kılavuz halatı
499
Aeronautic
pressure drag
n.
gaz veya sıvı içerisinde hareket eden bir cismin toplam sürüklenmesinin cismin yüzeyine dik açıda basınç yapan bileşenlerden kaynaklanan kısmı
Marine
500
Marine
drag sail
n.
bir yelkenden yapılan deniz feneri
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of drag
×
Term Options
Correct / Suggest
French English Dictionary
Spanish English Dictionary
German English Dictionary
English Synonyms Dictionary
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy