distinguish - Turkish English Dictionary

distinguish

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Meanings of "distinguish" in Turkish English Dictionary : 51 result(s)

English Turkish
Common Usage
distinguish v. ayırt etmek
It was hard to distinguish the voices from behind the door.
Kapının arkasından gelen sesleri ayırt etmek zordu.

More Sentences
General
distinguish v. seçmek
I can't distinguish the taste.
Tatlarını pek seçemiyorum.

More Sentences
distinguish v. ayrım yapmak
We must also distinguish between short-term and long-term measures.
Ayrıca kısa vadeli ve uzun vadeli tedbirler arasında da ayrım yapmalıyız.

More Sentences
distinguish v. ayırmak
Moreover, it clearly distinguishes the three remaining uses from the use of oestradiol for growth promotion.
Dahası, kalan üç kullanımı, büyümeyi teşvik etmek için östradiol kullanımından açıkça ayırmaktadır.

More Sentences
distinguish v. birbirinden ayırmak
It's not easy to distinguish between a star and a planet.
Bir yıldız ile bir gezegeni birbirinden ayırmak kolay değildir.

More Sentences
distinguish v. den ayırmak
Her excellent language skills distinguish her from the other candidates.
Mükemmel dil becerileri onu diğer adaylardan ayırmaktadır.

More Sentences
Law
distinguish v. ayırt etmek
We need to distinguish more between what is important and what is less important.
Neyin önemli neyin daha az önemli olduğunu daha iyi ayırt etmemiz gerekiyor.

More Sentences
Common Usage
distinguish v. farkı görmek
distinguish v. fark etmek
General
distinguish v. sivriltmek
distinguish v. anlamak
distinguish v. sivrilmek
distinguish v. ayrımsamak
distinguish v. tanımak
distinguish v. farketmek
distinguish v. fark etmek
distinguish v. kendini göstermek
distinguish v. tefrik etmek
distinguish v. farklı görmek
distinguish v. (özellikleriyle vb.) öne çıkmak
distinguish v. ayrı tutmak
distinguish v. ayırdına varmak
distinguish v. görünür kılmak
distinguish v. görünür hale getirmek
distinguish v. türlere ayırmak
distinguish v. sınıflara bölmek
distinguish v. kategorilere ayırmak
distinguish v. diğerlerinden ayırmak
distinguish v. diğerlerinden farklı kılmak
distinguish v. imtiyaz tanımak
distinguish v. imtiyazlı kılmak
distinguish v. prestij atfetmek
distinguish v. ayrıcalık atfetmek
distinguish v. yükseltmek
distinguish v. yüceltmek
distinguish v. sınır ile ayırmak
distinguish v. farklı hale getirmek
distinguish v. karakterize etmek
distinguish v. öne çıkarmak
distinguish v. (benzeri ile karıştırılan şeyi) ayırt etmek
distinguish v. (benzeri ile karıştırılan şeyi) fark etmek
distinguish v. aralarından seçmek
distinguish v. değerini artırmak
distinguish v. değer kazanmak
Law
distinguish v. önceki kararın uygulanamazlığını tartışmak
distinguish v. önceki kararın bir diğer davada uygulanamazlığını öne sürmek
Archaic
distinguish v. dikkat kesilmek
distinguish v. dikkat etmek
distinguish v. ilgi göstermek
distinguish v. özellikle işaret etmek
distinguish v. özellikle not etmek

Meanings of "distinguish" with other terms in English Turkish Dictionary : 38 result(s)

English Turkish
General
distinguish between v. ayırmak
The idea is to distinguish between how an enterprise relates to internal stakeholders, shareholders and employees.
Buradaki fikir, bir işletmenin iç paydaşları, hissedarları ve çalışanları ile olan ilişkilerini birbirinden ayırmaktır.

More Sentences
ability to distinguish n. ayırt etme kabiliyeti
ability to distinguish n. ayırt etme gücü
distinguish oneself v. ayrılaşmak
distinguish oneself v. sivrilmek
distinguish oneself v. kendini göstermek
distinguish oneself v. temeyyüz etmek
distinguish between v. bölmek
distinguish from v. -den ayırmak
distinguish from v. -den ayırt etmek
distinguish [obsolete] v. ince ayrım yapmak
distinguish [obsolete] v. bölümlere ayırmak
distinguish [obsolete] v. bölmek
distinguish [obsolete] v. kısımlara bölmek
distinguish [obsolete] v. bölüştürmek
distinguish [obsolete] v. gizlice tartışmak
distinguish of [obsolete] v. ayırt etmek
distinguish of [obsolete] v. farkı görmek
distinguish of [obsolete] v. fark etmek
distinguish of [obsolete] v. tanımak
distinguish of [obsolete] v. görünür kılmak
distinguish of [obsolete] v. türlere ayırmak
distinguish of [obsolete] v. sınıflara bölmek
distinguish of [obsolete] v. kategorilere ayırmak
distinguish of [obsolete] v. diğerlerinden ayırmak
distinguish of [obsolete] v. diğerlerinden farklı kılmak
distinguish of [obsolete] v. imtiyaz tanımak
distinguish of [obsolete] v. prestij atfetmek
distinguish of [obsolete] v. ayrıcalık atfetmek
distinguish of [obsolete] v. yükseltmek
distinguish of [obsolete] v. sınır ile ayırmak
distinguish of [obsolete] v. yüceltmek
distinguish of [obsolete] v. karakterize etmek
distinguish of [obsolete] v. öne çıkarmak
distinguish of [obsolete] v. aralarından seçmek
distinguish of [obsolete] v. dikkat etmek
distinguish of [obsolete] v. ilgi göstermek
distinguish of [obsolete] v. özellikle işaret etmek