further

Meanings of "further" in Turkish English Dictionary : 50 result(s)

	Category	English	Turkish
General
1	General	further v.	ilerletmek
Do you think that statements like that will further the fight against terrorism? Bu tür açıklamaların terörle mücadeleyi ilerleteceğini düşünüyor musunuz? More Sentences
2	General	further v.	yükselmek
Allysa had been using him to further her position in the company. Allysa şirkette yükselmek için onu kullanıyordu. More Sentences
3	General	further adj.	uzaktaki
It isn't much further. Çok uzakta değil. More Sentences
4	General	further adj.	ilerideki
Fortunately, the Council's common position is very useful and provides a sound basis for our further debate. Neyse ki Konsey'in ortak pozisyonu çok faydalı ve ilerideki tartışmalarımız için sağlam bir temel oluşturuyor. More Sentences
5	General	further adj.	daha başka
This morning I have solved the problem, but maybe there are still further problems. Bu sabah sorunu çözdüm ama belki daha başka sorunlar da vardır. More Sentences
6	General	further adj.	daha uzak
Nothing could be further from the truth. Hiçbir şey gerçekten daha uzak olamaz. More Sentences
7	General	further adj.	ilave
On the basis of this report, the Council will take any further action it deems necessary. Konsey, bu rapor temelinde gerekli gördüğü her türlü ilave tedbiri alacaktır. More Sentences
8	General	further adj.	başka bir
These are actually nothing more than further subsidies for the capitalists of the aviation industry. Bunlar aslında havacılık endüstrisinin kapitalistleri için daha fazla sübvansiyondan başka bir şey değildir. More Sentences
9	General	further adj.	bir başka
A further consequence is that the potential for cooperation cannot be fully exploited. Bunun bir başka sonucu da işbirliği potansiyelinin tam olarak kullanılamamasıdır. More Sentences
10	General	further adj.	daha çok
However further efforts are needed in terms of modernisation of the structures and staff training. Ancak, yapıların modernleştirilmesi ve personel eğitimi konularında daha çok gayrete ihtiyaç vardır. More Sentences
11	General	further adj.	daha uzakta
We are further from this goal than ever before, or so it seems. Bu hedeften her zamankinden daha uzaktayız ya da öyle görünüyor. More Sentences
12	General	further adj.	başka
Are there any further suggestions? Başka bir öneriniz var mı? More Sentences
13	General	further adv.	ötesine
We will therefore need to take measures that go further than those we have discussed up to now. Bu nedenle, şimdiye kadar tartıştıklarımızın ötesine geçen önlemler almamız gerekecektir. More Sentences
14	General	further adv.	ileride
Further action will be judged in the light of developments. İleride atılacak adımlar gelişmeler ışığında değerlendirilecektir. More Sentences
15	General	further adv.	daha öteye
Unfortunately, the pretensions of the current WTO go much further than that. Ne yazık ki mevcut DTÖ'nün iddiaları bundan çok daha öteye gitmektedir. More Sentences
16	General	further adv.	daha da
The United States of America has rushed off even further into the distance. Amerika Birleşik Devletleri daha da uzaklara doğru koşmaya başladı. More Sentences
17	General	further adv.	ileri
The Commission, however, could have gone still further to speed up cooperation and increase flexibility. Ancak Komisyon, işbirliğini hızlandırmak ve esnekliği arttırmak için daha da ileri gidebilirdi. More Sentences
18	General	further adv.	ayrıca
Xbox has improved its graphics. Further, it introduced new types of games. Xbox grafiklerini geliştirdi. Ayrıca, yeni oyun türlerini tanıttı. More Sentences
19	General	further adv.	öteye
I hope that Stockholm, too, will take matters one step further. Umarım Stockholm de meseleleri bir adım öteye taşır. More Sentences
20	General	further adv.	dahası
Further, the agreement cobbled together at the eleventh hour violated the rights of the European Parliament. Dahası, on birinci saatte bir araya getirilen anlaşma Avrupa Parlamentosu'nun haklarını ihlal etmiştir. More Sentences
21	General	further adv.	daha
Ron sank further into debt because of his gambling addiction. Ron kumar bağımlılığı yüzünden borç batağına daha da battı. More Sentences
22	General	further adv.	(mesafe) daha
They walked a little further into the woods. Ormanın içine doğru biraz daha yürüdüler. More Sentences
23	General	further adv.	(zaman) daha
The files don’t go any further back than 1980. Dosyalar 1980'den daha eskiye gitmiyor. More Sentences
Technical
24	Technical	further adj.	başka
Admittedly, an exception is made, but then this exception accommodates further exceptions. Kuşkusuz, bir istisna yapılmıştır ancak daha sonra bu istisna başka istisnaları da barındırmaktadır. More Sentences
25	Technical	further adj.	bir başka
A further area in which we must work preventively is demographic change. Önleyici olarak çalışmamız gereken bir başka alan da demografik değişimdir. More Sentences
Common Usage
26	Common Usage	further adv.	daha ileri
27	Common Usage	further adv.	daha öte
General
28	General	further v.	yardım etmek
29	General	further v.	kolaylaştırmak
30	General	further v.	ilerlemesini sağlamak
31	General	further v.	destek olmak
32	General	further v.	ilerlemesine yardım etmek
33	General	further adj.	ilave olunan
34	General	further adj.	daha fazla
35	General	further adj.	eklenen
36	General	further adj.	ek
37	General	further adv.	daha uzağa
38	General	further adv.	ötedeki
39	General	further adv.	daha öte
40	General	further adv.	ilaveten
41	General	further adv.	öte
42	General	further adv.	daha ötede
43	General	further adv.	ötede
44	General	further adv.	başkaca
45	General	further adv.	bundan başka
46	General	further adv.	hatta
47	General	further conj.	üstelik
Technical
48	Technical	further n.	daha ileri
49	Technical	further adv.	bundan başka
50	Technical	further adv.	daha fazla

Meanings of "further" with other terms in English Turkish Dictionary : 293 result(s)

	Category	English	Turkish
General
1	General	further information n.	daha fazla bilgi
The committee adopted the decision to request further information from the Spanish judiciary on the case. Komite, dava ile ilgili olarak İspanyol yargısından daha fazla bilgi talep edilmesi kararını benimsemiştir. More Sentences
2	General	further education n.	ileri eğitim
That of course is why the European Union is so interested in universities and further education. Elbette Avrupa Birliği'nin üniversiteler ve ileri eğitimle bu kadar ilgilenmesinin nedeni de budur. More Sentences
3	General	further question n.	daha fazla soru
Tom had no further questions. Tom'un daha fazla sorusu yoktu. More Sentences
4	General	further assistance n.	daha fazla yardım
Can we be of any further assistance? Daha fazla yardım edebilir miyiz? More Sentences
5	General	further development n.	daha da geliştirme/geliştirilme
Although a step in the right direction, it is a concept capable of further development. Doğru yönde atılmış bir adım olmakla birlikte, daha da geliştirilebilecek bir kavramdır. More Sentences
6	General	go further v.	daha ileriye gitmek
We now need to go further, and revise this Pact and set a new objective. Şimdi daha ileri gitmemiz ve bu Paktı gözden geçirerek yeni bir hedef belirlememiz gerekiyor. More Sentences
7	General	further away adv.	daha da uzağa
The response of the Dutch Government will then probably be to send these supertrawlers even further away. Bu durumda Hollanda Hükûmeti'nin yanıtı muhtemelen bu süper trolleri daha da uzağa göndermek olacaktır. More Sentences
Phrases
8	Phrases	even further expr.	daha da ilerisi
The report, which was adopted unanimously by the Parliamentary committee responsible, goes even further. Sorumlu Parlamento komitesi tarafından oybirliğiyle kabul edilen rapor daha da ileri gitmektedir. More Sentences
9	Phrases	further delays expr.	daha fazla gecikme
We cannot afford further delays. Daha fazla gecikmeyi göze alamayız. More Sentences
10	Phrases	further resources expr.	daha fazla kaynak
There is a limit beyond which further resources must be provided if all our priorities are to be met. Tüm önceliklerimizin karşılanması için daha fazla kaynak sağlanması gereken bir sınır vardır. More Sentences
Trade/Economic
11	Trade/Economic	further information n.	daha fazla bilgi
We are still seeking clarification and further information from the Spanish authorities. İspanyol yetkililerden hala açıklama ve daha fazla bilgi bekliyoruz. More Sentences
Law
12	Law	no further questions expr.	başka sorum yok
Tom had no further questions. Tom'un başka sorusu yoktu. More Sentences
Aeronautic
13	Aeronautic	go further v.	ileriye gitmek
The opening of common consulates will be a first step and I hope that we will go further. Ortak konsoloslukların açılması bir ilk adım olacaktır ve umarım daha da ileriye gideriz. More Sentences
General
14	General	further orders n.	yeni emirler
15	General	further assistance n.	daha fazla destek
16	General	further expansion n.	yeni açılım
17	General	further discussion n.	daha büyük ölçüde tartışma
18	General	further discussion n.	daha ayrıntılı tartışma
19	General	further discussion n.	ek müzakere
20	General	further discussion n.	ilave müzakere
21	General	needing (further) explanation n.	izaha muhtaç
22	General	further experience n.	ileri tecrübe
23	General	further enrichment n.	ileri zenginleştirme
24	General	further thought n.	daha detaylı bakış/araştırma
25	General	further thought n.	daha derin bakma/inceleme
26	General	further calculation n.	ilave hesaplama
27	General	further study n.	ileri tetkik
28	General	further examination n.	ileri tetkik
29	General	further analysis n.	ileri analiz
30	General	further development n.	daha fazla gelişim
31	General	further development n.	daha fazla/ileri geliştirilmesi
32	General	further replies n.	ilave cevaplar
33	General	further replies n.	gelecek cevaplar
34	General	further reaches n.	uzak kesimler
35	General	go further v.	daha da ileri gitmek
36	General	progress further v.	daha da ileri gitmek
37	General	take something (much) further v.	daha da ileriye götürmek
38	General	dig up further information v.	daha fazla bilgiye ulaşmak
39	General	receive further information v.	daha fazla bilgiye ulaşmak
40	General	(please) see the back cover for further details v.	detayları öğrenmek için lütfen arka kapağa bakın
41	General	carry a step further v.	bir adım ileriye taşımak
42	General	take a step further v.	bir adım ileriye taşımak
43	General	take (it) a step further v.	bir adım ileri götürmek
44	General	enter into further detail v.	ayrıntılara girişmek
45	General	go in further detail v.	ayrıntılara girişmek
46	General	be damaged further v.	daha fazla hasara uğramak
47	General	be damaged further v.	daha fazla zarara uğramak
48	General	be damaged further v.	daha fazla hasar görmek
49	General	damage further v.	daha fazla hasar vermek
50	General	damage further v.	daha fazla zarara uğratmak
51	General	damage further v.	daha fazla zarar vermek
52	General	be damaged further v.	daha fazla zarar görmek
53	General	damage further v.	daha fazla hasara uğratmak
54	General	have a further meaning v.	daha öte anlam taşımak
55	General	have a further meaning v.	daha öte bir anlam taşımak
56	General	further one's education v.	eğitimine devam etmek
57	General	further one's education v.	eğitimini devam ettirmek
58	General	go a step further v.	bir adım daha ileri gitmek
59	General	get further away from v.	bir şeyden gittikçe uzaklaşmak
60	General	carry one step further v.	ileri taşımak
61	General	complicate matter further v.	konuyu daha da karmaşıklaştırmak
62	General	in need of (further) explanation adj.	izaha muhtaç
63	General	till further notice adv.	yeni bir duyuruya kadar
64	General	until a further order is made adv.	ikinci bir emre kadar
65	General	until further notice adv.	yeni bir bildiriye kadar
66	General	until further notice adv.	bir sonraki bildirime kadar
67	General	till further orders adv.	başka emir gelinceye kadar
68	General	until further notice adv.	ikinci bir emre kadar
69	General	further on adv.	ileride
70	General	till further notice adv.	yeni bir talimat verilene kadar
71	General	further on adv.	ötede
72	General	further to that adv.	bunun ötesinde
73	General	until further notice adv.	ikinci bir habere kadar
74	General	until further order adv.	yeni bir emre kadar
75	General	until further notice adv.	yeni bir ihbara kadar
76	General	until further order adv.	yeni bir talimata kadar
77	General	till further notice adv.	yeniden haber verilinceye kadar
78	General	further down adv.	daha aşağıya
79	General	without further notice adv.	başka bir uyarı olmaksızın
80	General	until further notice adv.	ikinci bir duyuruya kadar
81	General	further to prep.	istinaden
Phrasals
82	Phrasals	go further v.	daha fazla kişiye/daha uzun süre yetmek
83	Phrasals	go further v.	daha uzun süre gitmek/dayanmak
Phrases
84	Phrases	for further action n.	gereğinin yapılması
85	Phrases	nothing could be further from (something) expr.	(bir şeyden) ancak bu kadar uzak olabilir
86	Phrases	nothing could be further from (something) expr.	(bir şeyle) ancak bu kadar alakasız olabilir
87	Phrases	nothing could be further from (something) expr.	(bir şeyle) uzaktan yakından hiç ilgisi/alakası yok
88	Phrases	nothing could be further from my mind, thoughts, the truth expr.	aklımdan bile geçmedi
89	Phrases	nothing could be further from my mind, thoughts, the truth expr.	işin gerçeği ise bundan tamamen farklı/bunun tamamen tersi
90	Phrases	nothing could be further from my mind, thoughts, the truth expr.	gerçekle/gerçekte olanlarla uzaktan yakından ilgisi/alakası yok
91	Phrases	even further expr.	bundan da öte
92	Phrases	affiant sayeth further not expr.	Başka söyleyecek sözü olmadığını beyan etti.
93	Phrases	no further requirement expr.	başka ihtiyaç yok
94	Phrases	for further assistance expr.	daha fazla yardım için
95	Phrases	further information to follow expr.	daha fazla bilgi az sonra
96	Phrases	(for) further reading expr.	daha fazla okuma
97	Phrases	for further assistance expr.	daha fazla destek için
98	Phrases	(for) further reading expr.	daha fazla bilgi için
99	Phrases	for further consideration expr.	daha fazla/ilave inceleme/değerlendirme için
100	Phrases	further away expr.	daha da öteye
101	Phrases	(for) further reading expr.	daha fazla okunacak kaynak
102	Phrases	further away expr.	daha da ileriye
103	Phrases	further to that expr.	dahası
104	Phrases	for further information expr.	daha detaylı bilgi için
105	Phrases	for further information expr.	daha fazla bilgi için
106	Phrases	(for) further reading expr.	ilave okuma
107	Phrases	for further consideration expr.	ileri değerlendirme için
108	Phrases	without further ado expr.	sadede gelelim
109	Phrases	further afield expr.	bir yerden/bir şeyden uzağa
110	Phrases	further afield expr.	evden uzağa
111	Phrases	further afield expr.	evden uzakta
112	Phrases	further afield expr.	yakın olmayan yerlere/yerlerde
113	Phrases	further afield expr.	uzak diyarlara/yerlere
114	Phrases	further afield expr.	uzak diyarlarda/yerlerde
115	Phrases	further afield expr.	kapsamı (daha) geniş
116	Phrases	further afield expr.	kapsamı genişlemiş
117	Phrases	further afield expr.	evden uzağa
118	Phrases	further afield expr.	evden uzakta
119	Phrases	further afield expr.	yakın olmayan yerlere/yerlerde
120	Phrases	further afield expr.	uzak diyarlara/yerlere
121	Phrases	further afield expr.	uzak diyarlarda/yerlerde
122	Phrases	further afield expr.	kapsamı (daha) geniş
123	Phrases	further afield expr.	kapsamı genişlemiş
124	Phrases	further afield expr.	bir yerden/bir şeyden uzağa
125	Phrases	further afield expr.	uzak diyarlara/yerlere
126	Phrases	further afield expr.	uzağa
127	Phrases	further afield expr.	uzakta
128	Phrases	without further ado expr.	lafı daha fazla uzatmadan
Proverb
129	Proverb	stretch your arm no further than your sleeve will reach	ayağını yorganına göre uzat
130	Proverb	stretch your arm no further than your sleeve will reach	yutamayacağın lokmayı çiğneme
131	Proverb	stretch your arm no further than your sleeve will reach	boyundan büyük işlere kalkışma
Colloquial
132	Colloquial	fyfi (for your further information) expr.	daha fazla bilginiz olması açısından
Idioms
133	Idioms	see no further than the end of nose v.	burnunun ucundan ötesini görememek
134	Idioms	see no further than the end of one's nose v.	dar fikirli olmak
135	Idioms	see no further than the end of nose v.	dar görüşlü olmak
136	Idioms	see no further than the end of nose v.	dar kafalı olmak
137	Idioms	cannot see any further than the end of one's nose v.	dar fikirli olmak
138	Idioms	cannot see further than the end of one's nose v.	dar fikirli olmak
139	Idioms	cannot see further than the end of one's nose v.	dar düşünceli olmak
140	Idioms	see no further than the end of one's nose v.	dar düşünceli olmak
141	Idioms	fall even further behind v.	çok geride kalmak
142	Idioms	see no further than the end of nose v.	dar düşünceli olmak
143	Idioms	cannot see any further than the end of one's nose v.	dar düşünceli olmak
144	Idioms	see no further than the end of one's nose v.	işin sonunu düşünmemek
145	Idioms	cannot see further than the end of one's nose v.	ilerisini görememek
146	Idioms	see no further than the end of nose v.	ilerisini görmemek
147	Idioms	see no further than the end of one's nose v.	ilerisini görememek
148	Idioms	cannot see any further than the end of one's nose v.	ilerisini görememek
149	Idioms	cannot see any further than the end of one's nose v.	işin sonunu düşünmemek
150	Idioms	go no further v.	başka kimseyle paylaşılmamak
151	Idioms	go no further v.	başka kimseye söylenmemek
152	Idioms	go no further v.	gizli tutulmak
153	Idioms	go no further v.	gizli kalmak
154	Idioms	go no further v.	(sır) burada kalmak
155	Idioms	not go any further v.	(sır) buradan çıkmayacak
156	Idioms	not go any further v.	aramızda kalacak
157	Idioms	not go any further v.	başka kimse duymayacak
158	Idioms	not go any further v.	gizli kalacak
159	Idioms	not go any further v.	sır olarak kalacak
160	Idioms	not go any further v.	başka kimsenin kulağına gitmeyecek
161	Idioms	be far/further/furthest removed from (something) v.	(bir şeyle) hiç alakası olmamak
162	Idioms	be far/further/furthest removed from (something) v.	(bir şeyle) hiç ilişkisi olmamak
163	Idioms	be far/further/furthest removed from (something) v.	(bir şeyden) çok uzak olmak
164	Idioms	be far/further/furthest removed from (something) v.	(bir şeyden) dağlar kadar farklı olmak
165	Idioms	be far/further/furthest removed from (something) v.	(bir şeyle) aralarında dağlar kadar fark olmak
166	Idioms	be far/further/furthest removed from something v.	bir şeyle hiç alakası olmamak
167	Idioms	be far/further/furthest removed from something v.	bir şeyle hiç ilişkisi olmamak
168	Idioms	be far/further/furthest removed from something v.	bir şeyden çok uzak olmak
169	Idioms	be far/further/furthest removed from something v.	bir şeyden dağlar kadar farklı olmak
170	Idioms	cannot see further than your nose v.	dar fikirli olmak
171	Idioms	cannot see further than your nose v.	dar düşünceli olmak
172	Idioms	cannot see further than your nose v.	işin sonunu düşünmemek
173	Idioms	cannot see further than your nose v.	ilerisini görememek
174	Idioms	cannot see further than (the end of) your nose v.	dar fikirli olmak
175	Idioms	cannot see further than (the end of) your nose v.	dar düşünceli olmak
176	Idioms	cannot see further than (the end of) your nose v.	işin sonunu düşünmemek
177	Idioms	cannot see further than (the end of) your nose v.	ilerisini görememek
178	Idioms	cannot see further than (the end of) your nose v.	yaptıklarının varacağı yeri görememek/düşünememek
179	Idioms	can't see (any) further than the end of (one's) nose v.	dar fikirli olmak
180	Idioms	can't see (any) further than the end of (one's) nose v.	dar düşünceli olmak
181	Idioms	can't see (any) further than the end of (one's) nose v.	işin sonunu düşünememek
182	Idioms	can't see (any) further than the end of (one's) nose v.	ilerisini görememek
183	Idioms	can't see (any) further than the end of (one's) nose v.	ileri görüşlü olmamak
184	Idioms	can't see (any) further than the end of (one's) nose v.	yaptıklarının varacağı yeri görememek/düşünememek
185	Idioms	can't see (any) further than the end of (one's) nose v.	büyük resmi görememek
186	Idioms	can't see (any) further than the end of (one's) nose v.	etrafında olup biteni görememek
187	Idioms	can't see (any) further than the end of (one's) nose v.	etrafındakilerden bihaber olmak
188	Idioms	can't see further than (the end of) (one's) (own) nose v.	dar fikirli olmak
189	Idioms	can't see further than (the end of) (one's) (own) nose v.	dar düşünceli olmak
190	Idioms	can't see further than (the end of) (one's) (own) nose v.	işin sonunu düşünememek
191	Idioms	can't see further than (the end of) (one's) (own) nose v.	ilerisini görememek
192	Idioms	can't see further than (the end of) (one's) (own) nose v.	ileri görüşlü olmamak
193	Idioms	can't see further than (the end of) (one's) (own) nose v.	yaptıklarının varacağı yeri görememek/düşünememek
194	Idioms	can't see further than (the end of) (one's) (own) nose v.	büyük resmi görememek
195	Idioms	can't see further than (the end of) (one's) (own) nose v.	etrafında olup biteni görememek
196	Idioms	can't see further than (the end of) (one's) (own) nose v.	etrafındakilerden bihaber olmak
197	Idioms	see no further than (the end of) (one's) (own) nose v.	işin sonunu düşünmemek
198	Idioms	see no further than (the end of) (one's) (own) nose v.	ilerisini görememek
199	Idioms	see no further than (the end of) (one's) (own) nose v.	şu andan/yakın gelecekten sonrasını görememek/tahmin edememek
200	Idioms	see no further than (the end of) (one's) (own) nose v.	dar fikirli olmak
201	Idioms	see no further than (the end of) (one's) (own) nose v.	dar düşünceli olmak
202	Idioms	see no further than (the end of) (one's) (own) nose v.	etrafında olup biteni görememek
203	Idioms	see no further than (the end of) (one's) (own) nose v.	etrafındakilere kayıtsız kalmak
204	Idioms	see no further than (the end of) (one's) (own) nose v.	burnunun ucundan ötesini görmemek
205	Idioms	see no further than (the end of) (one's) (own) nose v.	kendinden/kendi problemlerinden ötesini görmemek
206	Idioms	see no further than (the end of) (one's) (own) nose v.	yalnızca kendiyle ve kendi problemleriyle ilgilenmek
207	Idioms	take (something) further v.	(bir şeyi) daha ileri götürmek
208	Idioms	take (something) further v.	(bir şeyi) daha ciddi bir aşamaya getirmek/taşımak
209	Idioms	further afield adv.	geniş kapsamlı
210	Idioms	further afield adv.	geniş çaplı
211	Idioms	further afield adv.	uzaklar/öteler
212	Idioms	further afield adv.	uzak diyarlar/uzak yerler
213	Idioms	further afield adv.	daha uzak
214	Idioms	further down the road adv.	gelecekte
215	Idioms	further down the road adv.	ileride
216	Idioms	further down the road adv.	ileride bir vakit
217	Idioms	further down the road adv.	ileriki bir zamanda
218	Idioms	with no further ado expr.	daha fazla uzatmadan
219	Idioms	with no further ado expr.	asıl konuya gelelim
220	Idioms	with no further ado expr.	sadede gelelim
221	Idioms	with no further ado expr.	sözü/lafı/konuyu uzatmadan
222	Idioms	don't let it go any further expr.	burada olup biten burada kalsın
223	Idioms	don't let it go any further expr.	burada olup biten bu odadan dışarı çıkmasın
224	Idioms	without further ado expr.	daha fazla konuşmadan
225	Idioms	without further ado expr.	hemen
226	Idioms	don't let it go any further expr.	kol kırılır yen içinde kalır
227	Idioms	without further ado expr.	ses çıkarmadan
228	Idioms	without further ado expr.	üzerinde daha fazla tartışmadan
229	Idioms	nothing could be further from my mind expr.	doğrulukla yakından uzaktan ilgisi yok
230	Idioms	nothing could be further from the truth expr.	gerçek olmakla alakası yok
231	Idioms	nothing could be further from the truth expr.	tamamen gerçek dışı
232	Idioms	nothing could be further from the truth expr.	gerçek olmakla yakından uzaktan ilgisi yok
233	Idioms	further along the road expr.	gelecekte
234	Idioms	further along/down the road expr.	gelecekte
235	Idioms	further along the road expr.	ileriki bir zamanda
236	Idioms	further along/down the road expr.	ileriki bir zamanda
237	Idioms	further along the road expr.	ileride
238	Idioms	further along/down the road expr.	ileride
239	Idioms	further along the road expr.	ileride bir vakit
240	Idioms	further along/down the road expr.	ileride bir vakit
241	Idioms	nothing could be further from my mind expr.	aklımın ucundan bile geçmez
Speaking
242	Speaking	nothing could be further from my mind expr.	aklımdan bile geçmez
243	Speaking	nothing could be further from my mind expr.	aklımın ucundan geçmez
244	Speaking	this far, no further expr.	benden bu kadar
245	Speaking	whatever you tell me goes no further expr.	bana anlatacağın her şey aramızda kalır
246	Speaking	I have no further questions expr.	başka sorum yoktur
247	Speaking	before we go any further there's something that I want to tell you expr.	daha ileri gitmeden önce sana söylemek istediğim bir şey var
248	Speaking	no further comment expr.	daha fazla yorum yapmayacağım
249	Speaking	nothing could be further from my mind expr.	hiç aklıma gelmemişti
250	Speaking	nothing could be further from my mind expr.	hiç aklımda yoktu
251	Speaking	could you give a further explanation? expr.	lütfen biraz daha açıklar mısınız?
252	Speaking	how much further? expr.	ne kadar kaldı?
253	Speaking	how much further? expr.	ne kadar yolumuz kaldı?
254	Speaking	how much further? expr.	ne kadar kaldı/uzakta?
255	Speaking	I have nothing further expr.	soracaklarım bu kadar (mahkeme)
Trade/Economic
256	Trade/Economic	revenue collected in advance relevant to periods further than one year n.	gelecek yıllara ait gelirler
257	Trade/Economic	further orders n.	izleyen siparişler
258	Trade/Economic	further orders n.	sonraki siparişler
259	Trade/Economic	until further notice expr.	bir sonraki ihbara kadar
260	Trade/Economic	for further credit to expr.	hesabına geçmek üzere
261	Trade/Economic	until further notice expr.	yeni bir ihbara kadar
262	Trade/Economic	until further order expr.	yeni bir talimata kadar
263	Trade/Economic	ffa (for further assignment) abrev.	ilave mülkiyet devri ve satışı için
Law
264	Law	further evidence n.	ek kanıt
265	Law	further evidence n.	ilave delil
266	Law	further damage n.	munzam zarar
267	Law	remand for further proceedings n.	temyizdeki bir davanın tekrar incelenmesi için kararı veren mahkemeye gönderilmesi
268	Law	(prosecutor) declare to proceed no further v.	takipsizlik kararı almak
Politics
269	Politics	hold further talks v.	yeni görüşmeler yapmak
Technical
270	Technical	further research n.	daha fazla araştırma
271	Technical	further research n.	ileri araştırma
272	Technical	further-processed adj.	daha ileri derecede işlenmiş
273	Technical	further-processed adj.	daha ileri derecede işlem görmüş
Computer
274	Computer	no further action required expr.	başka işlem gerekmiyor
275	Computer	no further action required expr.	başka bir işlem yapmanız gerekmiyor
276	Computer	no further action required expr.	başka işleme gerek yok
Aeronautic
277	Aeronautic	expect further clearance time n.	hava trafik kontrolörü tarafından verilecek bir sonraki talimat zamanı
Medical
278	Medical	further treatment n.	daha ileri tedavi
279	Medical	further blood tests n.	ileri kan testleri
280	Medical	be called back for further testing v.	ve ileri testler için yeniden çağrılmak
Food Engineering
281	Food Engineering	further processed products n.	ileri işlenmiş ürünler
Agriculture
282	Agriculture	seek-no-further n.	kışa kadar olgunlaşmayan buruk bir elma çeşidi
Breeding
283	Breeding	further processing n.	ileri işlem
Education
284	Education	further education institution n.	ileri eğitim kurumu
285	Education	british accreditation council for independent further and higher education n.	ingiliz özel ileri ve yüksek eğitim akreditasyon konseyi
286	Education	technical and further education (tafe) n.	teknik ve ileri eğitim
287	Education	fe (further education) [uk] n.	ileri eğitim
288	Education	cife (colleges and institutes for further education) [uk] abrev.	ileri eğitim kolej ve enstitüleri
Environment
289	Environment	further treatment n.	ileri arıtma
Meteorology
290	Meteorology	further outlook n.	ileriye dönük değerlendirme
Military
291	Military	do not acknowledge further transmission expr.	bundan sonraki ifadeleri tekrar etmeyin
Abbreviation
292	Abbreviation	natfhe (national association of teachers in further and higher education) n.	ingiltere'de ileri ve yüksek eğitimde görev alan öğretmenler için çalışan bir sendika
Slang
293	Slang	that's the further thing from my mind expr.	aklımda olan son şey