hapishane

Meanings of "hapishane" in English Turkish Dictionary : 71 result(s)

	Category	Turkish	English
Common Usage
1	Common Usage	hapishane	jail n.
There are over 1 000 political prisoners in various jails in Burma. Burma'daki çeşitli hapishanelerde 1000'den fazla siyasi mahkum bulunmaktadır. More Sentences
2	Common Usage	hapishane	prison n.
Maybe 25 to 30,000 prisoners from Iran are still inside Iraqi prisons. Belki 25 ila 30,000 İranlı mahkum hala Irak hapishanelerinde. More Sentences
3	Common Usage	hapishane	gaol n.
The repression of its people continued, with the gaols full of political detainees in inhumane conditions. Halkına yönelik baskılar devam etmiş, hapishaneler insanlık dışı koşullarda tutulan siyasi tutuklularla dolmuştur. More Sentences
General
4	General	hapishane	gaol n.
All we need now are Community gaols to carry out Community sentences! Şimdi ihtiyacımız olan tek şey Toplum cezalarının infazı için Toplum hapishaneleri! More Sentences
5	General	hapishane	jail n.
Now they have to avoid eviction, stay out of jail and get to the beach, no matter what. Artık ne olursa olsun tahliyeden kaçınmaları, hapishaneden uzak durmaları ve sahile gitmeleri gerekiyor. More Sentences
Law
6	Law	hapishane	prison n.
That empire was known as the 'Völkerkerker', the prison of nations. Bu imparatorluk 'Völkerkerker', yani ulusların hapishanesi olarak biliniyordu. More Sentences
7	Law	hapishane	jail n.
Now they have to avoid eviction, stay out of jail and get to the beach, no matter what. Şimdi tahliye edilmekten kaçınmaları, hapishaneden uzak durmaları ve ne olursa olsun plaja gitmeleri gerekiyor. More Sentences
Slang
8	Slang	hapishane	joint n.
He's in the joint. Hapishanede. More Sentences
General
9	General	hapishane	limbo n.
10	General	hapishane	roundhouse n.
11	General	hapishane	cage n.
12	General	hapishane	pen n.
13	General	hapishane	tank n.
14	General	hapishane	stir n.
15	General	hapishane	ward n.
16	General	hapishane	hold n.
17	General	hapishane	cooler n.
18	General	hapishane	pound n.
19	General	hapishane	nick n.
20	General	hapishane	bridewell n.
21	General	hapishane	jailhouse n.
22	General	hapishane	penitentiary n.
23	General	hapishane	institution n.
24	General	hapishane	quad n.
25	General	hapishane	can n.
26	General	hapishane	choky n.
27	General	hapishane	jug n.
28	General	hapishane	coop n.
29	General	hapishane	calabozo n.
30	General	hapishane	tolbooth [scottish] n.
31	General	hapishane	boob n.
32	General	hapishane	bull pen n.
33	General	hapishane	bullpen n.
34	General	hapishane	lobspound n.
35	General	hapishane	grate [obsolete] n.
36	General	hapishane	pen n.
37	General	hapishane	correctional institution [us] n.
38	General	hapishane	slam n.
39	General	hapishane	wd (ward) abrev.
Proverb
40	Proverb	hapishane	graybar hotel n.
41	Proverb	hapishane	graystone college n.
Colloquial
42	Colloquial	hapishane	tronk [south african] n.
43	Colloquial	hapishane	house of many doors n.
44	Colloquial	hapishane	keep n.
Idioms
45	Idioms	hapishane	big house n.
Law
46	Law	hapishane	calaboose n.
47	Law	hapishane	jug n.
48	Law	hapishane	slammer n.
49	Law	hapishane	clink n.
50	Law	hapishane	gaol n.
51	Law	hapishane	quad n.
52	Law	hapishane	penal facility n.
Latin
53	Latin	hapishane	carcer n.
Slang
54	Slang	hapishane	caboose n.
55	Slang	hapishane	graybar hotel n.
56	Slang	hapishane	graystone college n.
57	Slang	hapishane	the cage of anger n.
58	Slang	hapishane	jug n.
59	Slang	hapishane	hoosegow n.
60	Slang	hapishane	greybar hotel n.
61	Slang	hapishane	hoosgow n.
62	Slang	hapishane	grey bar hotel n.
63	Slang	hapishane	chokey n.
64	Slang	hapishane	cross bar hilton n.
65	Slang	hapishane	bucket n.
66	Slang	hapishane	hock n.
67	Slang	hapishane	the clink n.
68	Slang	hapishane	freezer n.
69	Slang	hapishane	poky n.
British Slang
70	British Slang	hapishane	clink n.
71	British Slang	hapishane	chokey n.

Meanings of "hapishane" with other terms in English Turkish Dictionary : 185 result(s)

	Category	Turkish	English
Common Usage
1	Common Usage	hapishane müdürü	warden n.
Tom was a prison warden for three years. Tom üç yıldır bir hapishane müdürüydü. More Sentences
General
2	General	hapishane hücresi	prison cell n.
Layla settled in to her new life in an Egyptian prison cell. Layla Mısır'da bir hapishane hücresindeki yeni hayatına alıştı. More Sentences
3	General	hapishane gardiyanı	prison guard n.
Tom has been a prison guard for ten years. Tom on yıldır hapishane gardiyanlığı yapıyor. More Sentences
4	General	askeri hapishane	brig n.
Throw him in the brig. Onu askeri hapishaneye atın. More Sentences
5	General	hapishane müdürü	warden n.
It surprises most people to find out that the prison warden is a woman. Hapishane müdürünün bir kadın olduğunu öğrenmek çoğu insanı şaşırtır. More Sentences
6	General	hapishane bahçesi	prison yard n.
Tom attacked John with a fork in the prison yard. Tom hapishane bahçesinde bir çatalla John'a saldırdı. More Sentences
7	General	hapishane tulumu	prison jumpsuit n.
Tom was wearing an orange prison jumpsuit. Tom turuncu bir hapishane tulumu giyiyordu. More Sentences
Law
8	Law	federal hapishane	federal prison n.
Sami spent six years in a federal prison. Sami federal hapishanede altı yıl geçirdi. More Sentences
9	Law	hapishane görevlisi/memuru	prison officer (uk) n.
Prison officers are often military personnel. Hapishane görevlileri, genellikle askeri personeldir. More Sentences
10	Law	hapishane hücresi	prison cell n.
Could there be something sadder than the prison cell of someone with a life sentence? Müebbet hapis cezası almış birinin hapishane hücresinden daha üzücü bir şey olabilir mi? More Sentences
General
11	General	hapishane kaçkını	jailbreaker n.
12	General	hücreleri gardiyan odasına bakan dairevi hapishane	panopticon n.
13	General	hapishane kuşu	jailbird n.
14	General	hapishane veya akıl hastanesinde bulunan kimse	inmate n.
15	General	hapishane binası	prison building n.
16	General	hapishane gediklisi	jailbird n.
17	General	askeri hapishane	detention barracks n.
18	General	hapishane hastanesi	prison hospital n.
19	General	hapishane kuşu	gaolbird n.
20	General	hapishane kaçağı	prison breaker n.
21	General	müdür (banka, hapishane vb)	governor n.
22	General	hapishane müdürü	governor n.
23	General	hapishane idaresi ve suç rehabilitasyonu ile ilgilenen araştırma dalı	poenology n.
24	General	hapishane idaresi ve suç rehabilitasyonu uzmanı	penologist n.
25	General	hapishane idaresi ve suç rehabilitasyonu ile ilgilenen araştırma dalı	penology n.
26	General	hapishane kaçkını	criminal still at large n.
27	General	küçük hapishane	calaboose n.
28	General	hapishane koğuşu	tank n.
29	General	askeri hapishane	glasshouse n.
30	General	hapishane avlusu	prison yard n.
31	General	cezaevi/hapishane isyanı	prison riot n.
32	General	hapishane ayaklanması	prison riot n.
33	General	hapishane papazı	prison chaplain n.
34	General	hapishane gediklisi	gaolbird n.
35	General	hapishane çetesi	prison gang n.
36	General	hapishane şarabı	prison wine n.
37	General	hapishane şarabı	pruno n.
38	General	hapishane kulesi	prison tower n.
39	General	hapishane üniforması	prison jumpsuit n.
40	General	hapishane hisarı	bastille n.
41	General	çizgili hapishane üniforması	striped prison uniform n.
42	General	hapishane kaçkını	prison breaker n.
43	General	şartları çok ağır olmayan hapishane	club fed n.
44	General	hapishane müdürü	caid n.
45	General	hapishane müdürü	qaid n.
46	General	hapishane müdürü	alcade n.
47	General	hapishane müdürü	alcaid n.
48	General	hapishane müdürü	alcaide n.
49	General	hapishane müdürü	alcayde n.
50	General	londra’da eski bir hapishane	newgate n.
51	General	müstahkem hapishane	tower n.
52	General	eskiden geçici hapishane olarak kullanılan kışla	barracoon n.
53	General	özellikle 19. yüzyıl britanyası'nda hapishane olarak kullanılan gemi iskeleti	hulk n.
54	General	hapishane olarak kullanılan gemi	hulk n.
55	General	askeri hapishane	guardhouse n.
56	General	birtakım kategorilerdeki mahkumların hapishane çevresinde kurulan sınırlı alanda yaşama özgürlüğü	rule n.
57	General	birtakım kategorilerdeki mahkumların yaşayabilecekleri, hapishane çevresinde kurulan sınırlı alan	rules n.
58	General	paris'te meşhur eski bir hapishane	conciergerie n.
59	General	özellikle borçlulara yönelik, şehir mahkemesine bağlı hapishane	counter [obsolete] n.
60	General	yerde açılan hapishane işlevli delik	pit n.
61	General	hapishane sınırları	prison limits n.
62	General	hapishane bekçisi	provost n.
63	General	hapishane bekçiliği	provostry n.
64	General	hapishane bekçiliği	provostship n.
65	General	hapishane hücresinde yaşamak	cell v.
66	General	(hapishane hücresinde) lazımlığın içini boşaltmak	slop out v.
67	General	hapishane kaçağı	on the loose adj.
Colloquial
68	Colloquial	hapishane minibüsü	black maria n.
69	Colloquial	hapishane kuşu	gaolbird n.
70	Colloquial	hapishane kuşu	jailbird n.
71	Colloquial	hapishane kuşu	jail bird n.
72	Colloquial	hapishane gediklisi	jail bird n.
Idioms
73	Idioms	hapishane penceresinden (olta gibi) aşağı iple bir kutu/kap sarkıtarak dilenme	angling for farthings [obsolete ] [uk] n.
74	Idioms	(hapishane vb gibi) bir yerden firar etmek	crash out of some place v.
75	Idioms	(hapishane vb gibi) bir yerden kaçmak	crash out of some place v.
76	Idioms	(hapishane vb gibi) bir yerden sıvışmak	crash out of some place v.
77	Idioms	hapishane penceresinden (olta gibi) aşağı iple bir kutu/kap sarkıtarak dilenmek	angle for farthings [obsolete] [uk] v.
78	Idioms	hapishane dışında	on the outside expr.
Law
79	Law	hapishane arabası	paddy wagon n.
80	Law	hapishane memuru	corrections officer n.
81	Law	hapishane memuru	detention officer n.
82	Law	hapishane hücresi	cell n.
83	Law	hapishane memuru	prison officer n.
84	Law	hapishane ücreti	carcelage n.
85	Law	hapishane gemi	prison ship n.
86	Law	hapishane kaçkınlığı	prison breach n.
87	Law	hapishane arabası	patrol wagon n.
88	Law	hapishane ve tevkifhaneden firar	escaping from prison and detention house n.
89	Law	hapishane ücreti	carcelladium n.
90	Law	hapishane görevlisi/memuru	correctional officer (aus/us) n.
91	Law	hapishane gemisi	prison hulk n.
92	Law	hapishane çalışması	prison labour n.
93	Law	hapishane mahkumu	prison inmate n.
94	Law	hapishane görevlisi/memuru	or detention officer (us) n.
95	Law	hapishane civarına suçluların gezinmeleri yapılmış yer	jail liberties n.
96	Law	hapishane arabası	black maria n.
97	Law	hapishane gemi	prison hulk n.
98	Law	hapishane ücreti	prison fee n.
99	Law	hapishane atölyesi	prison workshop n.
100	Law	hapishane görevlisi/memuru	corrections officer (us) n.
101	Law	hapishane çalışması	prison labor n.
102	Law	hapishane müdür yardımcısı	deputy warden n.
103	Law	hapishane hücresi	hold n.
104	Law	hapishane memuru	correctional officer n.
105	Law	hapishane arabası	police wagon n.
106	Law	hapishane arabası	police van n.
107	Law	hapishane gemisi	prison ship n.
108	Law	kapalı hapishane	closed prison n.
109	Law	mahkumların hapishane içinde özel olarak ayrılmış odalarda ya da bölmelerde eşleriyle birlikte olabildikleri ziyaret uygulaması	conjugal visit n.
110	Law	suçu sabit görülüp ceza almış, genellikle bu cezanın bir kısmı hapishanede çekilmiş olan insanların, cezaları bitmeden önce, topluma yeniden katılmaya hazırlık aşamasında, kontrollü olarak hapishane dışında yaşadığı evler	halfway house n.
111	Law	yüzer hapishane	prison hulk n.
112	Law	yüzer hapishane	prison ship n.
113	Law	tüm mahkumların yargılanıp hüküm giydiği veya tamamının serbest bırakıldığı bir hapishane boşaltma prosedürü	jail delivery [us] n.
114	Law	tüm mahkumların yargılanıp hüküm giydiği veya tamamının serbest bırakıldığı bir hapishane boşaltma prosedürü	jail delivery commission n.
115	Law	(çek, senet yüzünden hüküm giymiş) suçluların konulduğu eski bir hapishane	marshalsea n.
116	Law	en tehlikeli mahkumlara ayrılmış hapishane	dispersal prison n.
117	Law	birbirini takip eden dönemlerde hücre hapsi uygulanan bir hapishane disiplini sistemi	crofton system n.
118	Law	(özellikle avustralya'da) hapishane kolonisi	felonry n.
119	Law	hapishane sonrası süreç ile ilgili	postprison adj.
120	Law	hapishane sonrası süreçte meydana gelen	postprison adj.
Politics
121	Politics	muhaliflerin tutulduğu hapishane ağı	gulag n.
122	Politics	muhaliflerin tutulduğu hapishane ağının parçası olan hapishane	gulag n.
Marine
123	Marine	geçmişte hapishane olarak kullanılan eski veya direkleri sökülmüş gemiler	the hulks n.
Psychology
124	Psychology	hapishane, hastane gibi yerlerde sıkça yaşanan eve geri dönme korkusu	nostopathy n.
Literature
125	Literature	hapishane anlatısı	prison narrative n.
Geography
126	Geography	new york'da üzerinde hapishane bulunan bir ada	rikers island n.
127	Geography	ingiltere'de bir hapishane	dartmoor n.
128	Geography	new york'ta bir hapishane	sing sing n.
Military
129	Military	askeri hapishane	stockade n.
130	Military	askeri hapishane	military prison n.
131	Military	hapishane tecrit kısmı	standard detention unit n.
Slang
132	Slang	hapishane gardiyanı	chaser n.
133	Slang	hapishane gibi yerlerde tecavüzcülere ve tacizcilere yapılan saldırılar	nonce-bashing n.
134	Slang	aşırı kalabalık hapishane	warehouse n.
135	Slang	beyaz bir hapishane çetesi	aryan brotherhood n.
136	Slang	beyaz bir hapishane çetesi	aryan circle n.
137	Slang	hapishane memuru	screw n.
138	Slang	hapishane kulesi	mecca tower n.
139	Slang	hapishane muhbiri	jailhouse snitch n.
140	Slang	hapishane görevlisi/memuru	hack n.
141	Slang	hapishane memuru	badge n.
142	Slang	hapishane avukatı	writ-writer n.
143	Slang	hapishane içi duruşma	warden's court n.
144	Slang	hapishane kıyafetleri	blues n.
145	Slang	hapishane sisteminde yetkilendirilmiş mahkum	convict boss n.
146	Slang	hapishane görevlisi	screw n.
147	Slang	hapishane çetesi	tip n.
148	Slang	hapishane memuru	blue belly n.
149	Slang	hapishane hücresi	sweatbox n.
150	Slang	kadın hapishane görevlisini dikizleyerek mastürbasyon yapan mahkum	gunner n.
151	Slang	kadın hapishane görevlisini dikizleyerek mastürbasyon yapan mahkum	sniper n.
152	Slang	kadın hapishane görevlisini dikizleyerek mastürbasyon yapan mahkum	gunslinger n.
153	Slang	mahkumun kadın hapishane görevlisini dikizleyerek mastürbasyon yapması	gunning n.
154	Slang	siyahi bir hapishane çetesi	black vanguard n.
155	Slang	siyahi bir hapishane çetesi	black guerrilla family (bgf) n.
156	Slang	turuncu renkli hapishane tulumu	peels n.
157	Slang	(hapishane argosu) kıçına oynama/bahse girme	ass betting n.
158	Slang	federal hapishane/cezaevi	federal jug n.
159	Slang	duruşmayı bekleyen mahkumların tutulduğu hapishane hücresi	holding pen n.
160	Slang	(hapishane argosu) ev yapımı bıçak gibi bir kaşıkla bıçaklama eylemi	shanking n.
161	Slang	(hapishane jargonunda) çocuk tacizcisi	goof n.
162	Slang	hapishane dışında geçirilen zaman	street time n.
163	Slang	(hapishane argosu) fırça atmak	slag down v.
164	Slang	hapishane yaşamının zorlukları nedeniyle psikolojisi bozulan kimse	boob happy [australia] adj.
British Slang
165	British Slang	hapishane memuru	screw n.
166	British Slang	hapishane hücresini boşaltmak	slop out v.
Star Wars
167	Star Wars	a-77 (hapishane)	a-77 (prison) n.
168	Star Wars	arrth-eno hapishane tesisi	arrth-eno prison complex n.
169	Star Wars	belderone sektörü hapishane asteroiti	belderone sector prison asteroid n.
170	Star Wars	clak'dor v hapishane kolonisi	clak'dor v prison colony n.
171	Star Wars	saklayıcı-sınıfı hapishane gemisi	concealer-class prison ship n.
172	Star Wars	yüksek profil hapishane	high profile ward n.
173	Star Wars	imparatorluk hapishane tesisi	imperial prison compound n.
174	Star Wars	imparatorluk araştırma ve hapishane tesisi	imperial research and prison facility n.
175	Star Wars	mandalore hapishane karakolu	mandalore prison outpost n.
176	Star Wars	nam chorios imparatorluk hapishane tesisi	nam chorios imperial prison facility n.
177	Star Wars	idari hapishane merkezi	prison administration center n.
178	Star Wars	hapishane mavnası	prison barge n.
179	Star Wars	hapishane derinlikleri	prison depths n.
180	Star Wars	hapishane gemi	prison ship n.
181	Star Wars	hapishane çekici	prison-tug n.
182	Star Wars	araf-sınıfı hapishane gemisi	purgatory-class prison ship n.
183	Star Wars	mahzenmezar (hapishane)	the crypt (prison) n.
184	Star Wars	kuyu (hapishane)	the well (prison) n.
185	Star Wars	ticaret federasyonu hapishane kampı	trade federation prison camp n.