kararlaştırmak - Turkish English Dictionary

kararlaştırmak

Meanings of "kararlaştırmak" in English Turkish Dictionary : 34 result(s)

Turkish English
Common Usage
kararlaştırmak determine v.
We haven't been able to determine that.
Biz onu henüz kararlaştırmadık.

More Sentences
General
kararlaştırmak appoint v.
Because of the storm, we weren't able to arrive at the appointed time.
Fırtınadan dolayı, kararlaştırılan zamanda varamadık.

More Sentences
kararlaştırmak decide v.
But even with those adjustments, we shall not exceed the ceiling decided in Berlin in 1999.
Ancak bu ayarlamalarla bile 1999 yılında Berlin'de kararlaştırılan tavanı aşmamalıyız.

More Sentences
kararlaştırmak settle v.
We settled the date for the wedding.
Düğün tarihini kararlaştırdık.

More Sentences
kararlaştırmak agree on v.
We never seem to be able to agree on anything.
Her şeyi kararlaştırabilecek gibi görünmüyoruz.

More Sentences
kararlaştırmak set v.
So, did you set a date for the wedding?
Peki, düğün için bir tarih kararlaştırdınız mı?

More Sentences
kararlaştırmak strike v.
Something that strikes me as also especially important is the committee of market participants, which we decided on.
Bana göre özellikle önemli olan bir husus da kararlaştırdığımız piyasa katılımcıları komitesidir.

More Sentences
kararlaştırmak agree v.
We know that imports into the Community have tariff concessions which have been agreed by the Council of Ministers.
Topluluğa yapılan ithalatta, Bakanlar Konseyi tarafından kararlaştırılan tarife tavizleri olduğunu biliyoruz.

More Sentences
Trade/Economic
kararlaştırmak agree v.
Even if the others do not go ahead, are we prepared to continue the course agreed at Gothenburg, which I support?
Diğerleri devam etmese bile Göteborg'da kararlaştırılan ve benim de desteklediğim rotayı sürdürmeye hazır mıyız?

More Sentences
Law
kararlaştırmak settle v.
Let us allow far greater flexibility than the negotiations have settled on.
Müzakerelerin kararlaştırdığından çok daha fazla esnekliğe izin verelim.

More Sentences
General
kararlaştırmak fix up on v.
kararlaştırmak resolve v.
kararlaştırmak determine v.
kararlaştırmak assign v.
kararlaştırmak fix on v.
kararlaştırmak arrange v.
kararlaştırmak fix v.
kararlaştırmak concert v.
kararlaştırmak slate v.
kararlaştırmak fix upon v.
kararlaştırmak agree upon v.
kararlaştırmak addeem [obsolete] v.
kararlaştırmak addoom [obsolete] v.
kararlaştırmak affeer v.
kararlaştırmak will v.
kararlaştırmak bethink v.
kararlaştırmak condescend [obsolete] v.
Phrasals
kararlaştırmak stand together v.
kararlaştırmak nail down v.
kararlaştırmak fix up v.
Trade/Economic
kararlaştırmak assign v.
Law
kararlaştırmak adjudicate v.
kararlaştırmak fix v.
kararlaştırmak pass v.

Meanings of "kararlaştırmak" with other terms in English Turkish Dictionary : 20 result(s)

Turkish English
General
bir tarih kararlaştırmak assign a date v.
önceden kararlaştırmak predetermine v.
kararlaştırmak (tarih/gün vb) appoint v.
oylayarak kararlaştırmak vote v.
kararlaştırmak (tarih/miktar vb) fix v.
kısmen kararlaştırmak semiresolute v.
oybirliğiyle kararlaştırmak decide unanimously v.
oybirliği ile kararlaştırmak decide unanimously v.
yeniden kararlaştırmak redecide v.
(meseleyi) kararlaştırmak determinate [obsolete] v.
(bir şeyin) tam boyut ve şeklini kararlaştırmak develop v.
buyurur gibi kararlaştırmak dictate v.
Phrasals
birini/bir şeyi kararlaştırmak agree upon someone or something v.
birini/bir şeyi kararlaştırmak agree on someone or something v.
birini/bir şeyi kararlaştırmak agree upon someone or something v.
birini/bir şeyi kararlaştırmak agree on someone or something v.
(bir şeyi) kararlaştırmak fix on (something) v.
(birinin/bir şeyin bir şey) yapmasını kararlaştırmak slate (someone or something) for (something) v.
Law
önceden kararlaştırmak presettle v.
Archaic
önceden kararlaştırmak predestinate v.