nişan almak - Turkish English Dictionary

nişan almak

Meanings of "nişan almak" in English Turkish Dictionary : 30 result(s)

Turkish English
Common Usage
nişan almak aim v.
Tom picked up his rifle, aimed and fired.
Tom tüfeğini aldı, nişan aldı ve ateş etti.

More Sentences
General
nişan almak aim at v.
Tom aimed at the target.
Tom hedefe nişan aldı.

More Sentences
nişan almak take aim at v.
She took aim at a deer.
Bir geyiğe nişan aldı.

More Sentences
nişan almak take aim v.
Tom took aim and fired a warning shot.
Tom nişan aldı ve bir uyarı atışı yaptı.

More Sentences
nişan almak take aim v.
Tom took aim and fired a warning shot.
Tom nişan aldı ve bir uyarı atışı yaptı.

More Sentences
Phrasals
nişan almak aim for v.
We must not aim for the wrong target.
Yanlış hedefe nişan almamalıyız.

More Sentences
Trade/Economic
nişan almak aim v.
Tom picked up his rifle, aimed and fired.
Tom tüfeğini aldı, nişan aldı ve ateş etti.

More Sentences
Hunting
nişan almak aim v.
Tom picked up his rifle, aimed and fired.
Tom tüfeğini aldı, nişan aldı ve ateş etti.

More Sentences
nişan almak aim v.
Tom picked up his rifle, aimed and fired.
Tom tüfeğini aldı, nişan aldı ve ateş etti.

More Sentences
General
nişan almak train on v.
nişan almak draw a bead on v.
nişan almak take sight v.
nişan almak present v.
nişan almak level v.
nişan almak train v.
nişan almak train something on v.
nişan almak targets v.
nişan almak sight v.
nişan almak take sight v.
nişan almak lay v.
nişan almak bead v.
nişan almak glee [scotland] v.
nişan almak seet [dialect] v.
Idioms
nişan almak bring (something) to bear v.
nişan almak have a fix v.
Military
nişan almak bear upon v.
nişan almak range v.
nişan almak cover v.
Hunting
nişan almak draw a bead on someone v.
nişan almak hold v.

Meanings of "nişan almak" with other terms in English Turkish Dictionary : 37 result(s)

Turkish English
General
keskin nişan almak sharpshoot v.
hedefe nişan almak aim at the target v.
-e nişan almak train v.
birisine nişan almak aim a gun at someone v.
kötü nişan almak misdirect v.
Phrasals
bir şeye nişan almak take aim at v.
(birine/bir şeye) nişan almak train on (someone or something) v.
bir şeyi birine/bir şeye nişan almak aim something at someone or something v.
(birine/bir şeye) nişan almak aim at (someone or something) v.
bir şeyi birine/bir şeye nişan almak aim something at someone or something v.
(birine/bir şeye) nişan almak aim at (someone or something) v.
Colloquial
çok iyi nişan almak have very good aim v.
kalbine nişan almak aim for one’s heart v.
Idioms
birisine nişan almak get a bead on someone v.
birisine nişan almak take a bead on someone v.
birisine nişan almak draw a bead on someone v.
dikkatle nişan almak draw a bead on v.
(birine/bir şeye) nişan almak draw a bead on (someone or something) v.
(birine/bir şeye) nişan almak get a bead on (someone or something) v.
(birine/bir şeye) nişan almak take a bead on (someone or something) v.
(bir şeye) nişan almak get a fix on (something) v.
(birine/bir şeye/bir hayvana) nişan almak take aim (at someone, something, or an animal) v.
(birine/bir şeye/bir hayvana) nişan almak take aim (at someone, something, or an animal) v.
(bir şeye) nişan almak bring something to bear (on something) v.
birine/bir şeye nişan almak draw a bead on someone/something v.
birine/bir şeye nişan almak take a bead on someone/something [us] v.
birine/bir şeye nişan almak have someone or something in one's sights v.
(bir şeye) nişan almak have a fix on (something) v.
Military
(silahla) nişan almak range v.
namlu içinden nişan almak line in v.
tabanca ile nişan vaziyeti almak raise pistol v.
tekrar nişan almak relay v.
(doğru nişan almak için) atışı incelemek spot v.
(doğru nişan almak için) atışın düştüğü yere bakmak spot v.
Hunting
hareket eden hedefe nişan almak lead v.
önceden belirlenmiş hedeflere nişan almak engage pre-selected v.
Archaic
hatalı nişan almak misaim v.