|
Category |
Turkish |
English |
|
General |
|
1 |
General |
saldırı planı |
plan of attack n.
|
|
Tom laid out a plan of attack.
Tom bir saldırı planı hazırladı.
More Sentences
|
2 |
General |
saldırı savaşı |
war of aggression n.
|
|
We are concerned here with a war of aggression contrary to international law.
Biz burada uluslararası hukuka aykırı bir saldırı savaşı ile ilgileniyoruz.
More Sentences
|
3 |
General |
karşı saldırı |
counterstrike n.
|
|
The most important foundation for a successful counterstrike this time will be effective international solidarity.
Bu kez başarılı bir karşı saldırının en önemli temeli etkili bir uluslararası dayanışma olacaktır.
More Sentences
|
4 |
General |
bombalı saldırı |
bombing attack n.
|
|
This suspicion dates back to the 1993 bomb attack on the World Trade Centre in New York.
Bu şüphenin geçmişi 1993 yılında New York'taki Dünya Ticaret Merkezine yapılan bombalı saldırıya kadar uzanmaktadır.
More Sentences
|
5 |
General |
terörist saldırı |
terrorist attack n.
|
|
It disturbs me when I hear terrorist attacks described as legitimate resistance.
Terörist saldırıların meşru direniş olarak tanımlandığını duymak beni rahatsız ediyor.
More Sentences
|
6 |
General |
saldırı tüfeği |
assault rifle n.
|
|
Tom asked Mary if she knew where he could buy an assault rifle.
Tom Mary'ye nereden bir saldırı tüfeği alabileceğini bilip bilmediğini sordu.
More Sentences
|
7 |
General |
ölümcül saldırı |
deadly attack n.
|
|
The deadliest attack was on October 20th.
En ölümcül saldırı 20 Ekim'de oldu.
More Sentences
|
8 |
General |
karşı saldırı |
counter-attack n.
|
|
Attack and counter-attack are leading nowhere.
Saldırı ve karşı saldırılar hiçbir yere varmıyor.
More Sentences
|
9 |
General |
saldırı yapmak |
attack v.
|
|
Unfortunately, we also saw serious attacks carried out during this recapture.
Maalesef bu yeniden ele geçirme sırasında ciddi saldırıların yapıldığını da gördük.
More Sentences
|
10 |
General |
saldırı düzenlemek |
attack v.
|
|
Thirdly, what would Europe's reaction be if an attack against Iraq were carried out without the backing of the UN?
Üçüncü olarak, BM'nin desteği olmadan Irak'a karşı bir saldırı düzenlenirse Avrupa'nın tepkisi ne olur?
More Sentences
|
11 |
General |
saldırı altında |
under attack adj.
|
|
Today not only Irish but also Portuguese waters are under attack.
Bugün sadece İrlanda değil Portekiz suları da saldırı altında.
More Sentences
|
Idioms |
|
12 |
Idioms |
saldırı altında |
under attack expr.
|
|
After 11 September quite clearly one partner, America, feels that it is a nation under attack.
11 Eylül'den sonra açıkça bir ortak, Amerika, saldırı altında bir ulus olduğunu hissetmektedir.
More Sentences
|
Law |
|
13 |
Law |
ağır saldırı |
aggravated assault n.
|
|
Tom currently faces charges of aggravated assault.
Tom şu anda ağır saldırı suçlamasıyla karşı karşıya.
More Sentences
|
|
14 |
Law |
cinsel saldırı |
sexual assault n.
|
|
This is a serious case of sexual assault within the army which is yet to be dealt with.
Bu, ordu içinde yaşanan ve henüz çözüme kavuşturulmamış ciddi bir cinsel saldırı vakasıdır.
More Sentences
|
15 |
Law |
saldırı eylemi |
act of aggression n.
|
|
The sections built beyond the 1967 borders amount to an act of aggression.
1967 sınırlarının ötesinde inşa edilen bölümler bir saldırı eylemi anlamına gelmektedir.
More Sentences
|
Politics |
|
16 |
Politics |
silahlı saldırı |
armed attack n.
|
|
The resolution does not legitimise any intervention or any armed attack upon a foreign state.
Karar, yabancı bir devlete yönelik herhangi bir müdahaleyi veya silahlı saldırıyı meşrulaştırmaz.
More Sentences
|
Psychology |
|
17 |
Psychology |
cinsel saldırı |
sexual assault n.
|
|
The use of child soldiers and sexual assaults on Sri Lankan women is endemic.
Çocuk askerlerin kullanımı ve Sri Lankalı kadınlara yönelik cinsel saldırılar oldukça yaygındır.
More Sentences
|
Military |
|
18 |
Military |
(hamle, saldırı) önleyici |
pre-emptive adj.
|
|
As a result, the EU will embrace the principle of pre-emptive war.
Sonuç olarak AB, önleyici savaş ilkesini benimseyecektir.
More Sentences
|
General |
|
19 |
General |
üzerine saldırı |
lunge at n.
|
|
20 |
General |
sözle saldırı |
broadside n.
|
|
21 |
General |
karşı tarafın muhtemel saldırısına karşı önceden yapılan saldırı |
preemptive strike n.
|
|
22 |
General |
karşı saldırı |
counter strike n.
|
|
23 |
General |
saldırı veya tenkide maruz olma |
vulnerability n.
|
|
24 |
General |
karşı saldırı |
riposte n.
|
|
25 |
General |
en şiddetli kısım (saldırı/azarlama/baskı vb'nin) |
brunt n.
|
|
26 |
General |
saldırı silahları |
offensive weapons n.
|
|
27 |
General |
fiziksel saldırı |
physical assault n.
|
|
28 |
General |
üzerine saldırı |
lunge n.
|
|
29 |
General |
kazara saldırı |
accidental attack n.
|
|
30 |
General |
nedensiz saldırı |
wanton attack n.
|
|
31 |
General |
saldırı veya tenkide açık olma |
vulnerability n.
|
|
32 |
General |
yıldırım saldırı |
blitz n.
|
|
33 |
General |
saldırı açısı |
angle of attack n.
|
|
34 |
General |
şiddetli saldırı |
onslaught n.
|
|
35 |
General |
saldırı tehdidi |
mailed fist n.
|
|
36 |
General |
en ağır kısım (saldırı/azarlama/baskı vb'nin) |
brunt n.
|
|
37 |
General |
bir bölgedeki kuşlara yapılan aynı zamanlı saldırı |
epornitic n.
|
|
38 |
General |
karşı saldırı |
counterattack n.
|
|
39 |
General |
fiziksel saldırı |
strong arm n.
|
|
40 |
General |
ilk saldırı |
onset n.
|
|
41 |
General |
büyük saldırı |
massive attack n.
|
|
42 |
General |
ani saldırı |
blitz n.
|
|
43 |
General |
sahte saldırı |
feint n.
|
|
44 |
General |
silahlı saldırı |
armed assault n.
|
|
45 |
General |
ani saldırı |
swoop n.
|
|
46 |
General |
birisinin itibarını zedelemek amacıyla yapılan saldırı |
blackwash n.
|
|
47 |
General |
kişilik haklarına saldırı |
attack on personal rights n.
|
|
48 |
General |
kanlı saldırı |
bloody assault n.
|
|
49 |
General |
çirkin bir saldırı |
an ugly attack n.
|
|
50 |
General |
çirkin saldırı |
ugly attack n.
|
|
51 |
General |
çirkin saldırı |
heinous attack n.
|
|
52 |
General |
sözlü saldırı |
brickbat n.
|
|
53 |
General |
saldırı yönü |
attack side n.
|
|
54 |
General |
saldırı tarafı |
attack side n.
|
|
55 |
General |
döner bıçağıyla saldırı |
doner knife attack n.
|
|
56 |
General |
saldırı şekli |
mode of attack n.
|
|
57 |
General |
sözlü saldırı |
verbal injury n.
|
|
58 |
General |
satırlı saldırı |
meat cleaver attack n.
|
|
59 |
General |
bıçaklı saldırı |
knife attack n.
|
|
60 |
General |
bıçakla saldırı yöntemi |
knife attack method n.
|
|
61 |
General |
menfur saldırı |
atrocious/heinous/outrageous/ hateful attack n.
|
|
62 |
General |
iğneleyici saldırı |
stinging attack n.
|
|
63 |
General |
ilk ciddi saldırı |
first serious attack n.
|
|
64 |
General |
sözlü saldırı |
verbal attack n.
|
|
65 |
General |
karşı saldırı |
countercharge n.
|
|
66 |
General |
cinsel saldırı davası |
sexual assault case n.
|
|
67 |
General |
topyekün saldırı |
all-out attack n.
|
|
68 |
General |
şiddetli saldırı |
fierce attack n.
|
|
69 |
General |
sürpriz saldırı |
raid n.
|
|
70 |
General |
öfkeli saldırı |
affret [obsolete] n.
|
|
71 |
General |
sözlü ya da fiziksel saldırı |
cannonade n.
|
|
72 |
General |
birisinin itibarını zedelemek amacıyla yapılan saldırı |
character assassination n.
|
|
73 |
General |
beklenmeyen başlangıç veya saldırı |
nap-taking n.
|
|
74 |
General |
yeniden yapılan saldırı |
reinforcement [obsolete] n.
|
|
75 |
General |
sözlü saldırı |
verbal assault n.
|
|
76 |
General |
ahlaken kınanası saldırı |
morally reprehensible attack n.
|
|
77 |
General |
ani saldırı |
emboscata n.
|
|
78 |
General |
bir gruba yapılan fiziksel saldırı |
bashing n.
|
|
79 |
General |
arka arkaya tekmelerle yapılan şiddetli bir saldırı |
kicking n.
|
|
80 |
General |
bıçaklı saldırı olayı |
knifing n.
|
|
81 |
General |
ani saldırı |
whip n.
|
|
82 |
General |
etkili saldırı |
whammy n.
|
|
83 |
General |
(sözlü veya yazılı) sert saldırı |
bloodletting n.
|
|
84 |
General |
sözlü saldırı |
harangue n.
|
|
85 |
General |
saldırı şoku |
bree [scotland] n.
|
|
86 |
General |
ahlaka aykırı saldırı |
low blow n.
|
|
87 |
General |
etik dışı saldırı |
low blow n.
|
|
88 |
General |
(kılıçlı) ani saldırı |
lunge n.
|
|
89 |
General |
saldırı nesnesi |
game n.
|
|
90 |
General |
her yönden yapılan saldırı |
gantlet n.
|
|
91 |
General |
sözlü saldırı |
démarche n.
|
|
92 |
General |
saldırı durumu |
offensive n.
|
|
93 |
General |
fiziksel saldırı |
offensive n.
|
|
94 |
General |
askeri saldırı |
offensive n.
|
|
95 |
General |
sözlü saldırı |
onrush n.
|
|
96 |
General |
at sırtında silahlı saldırı |
road [obsolete] n.
|
|
97 |
General |
ani saldırı |
illapse n.
|
|
98 |
General |
düşmanın elindeki araziye yapılan güçlü askeri saldırı |
drive n.
|
|
99 |
General |
sözlü saldırı |
pop n.
|
|
100 |
General |
karşı saldırı yapan kimse |
counterattacker n.
|
|
101 |
General |
sözlü saldırı |
invective n.
|
|
102 |
General |
(feodal savaş döneminde) saldırı muafiyeti |
peace of god n.
|
|
103 |
General |
yıkıcı etkili sinsi saldırı |
pearl harbor n.
|
|
104 |
General |
kamanın düşman cephesine fırlatıldığı saldırı |
penetration n.
|
|
105 |
General |
muhalif konuma kademeli saldırı |
salami tactics n.
|
|
106 |
General |
şiddetli saldırı |
saliaunce [obsolete] n.
|
|
107 |
General |
kararlı saldırı |
dead set n.
|
|
108 |
General |
karşı saldırı |
fight back n.
|
|
109 |
General |
sözlü saldırı |
fire n.
|
|
110 |
General |
sürekli saldırı |
fire n.
|
|
111 |
General |
saldırı sonucu çıkan yangın |
fire storm n.
|
|
112 |
General |
sivri uçlu bir silahla yapılan saldırı |
foin n.
|
|
113 |
General |
ani saldırı |
outlash n.
|
|
114 |
General |
saldırı grubu |
phalanx n.
|
|
115 |
General |
(saldırı veya savunma amaçlı) baraj oluşturan insan topluluğu |
phalanx n.
|
|
116 |
General |
(saldırı veya savunma amaçlı) yan yana dizilen insan grubu |
phalanx n.
|
|
117 |
General |
(eskrimde) sürekli yapılan bir dizi saldırı ve savuşturma |
phrase n.
|
|
118 |
General |
önleyici saldırı |
preemption n.
|
|
119 |
General |
mızrağın saldırı için aldığı pozisyon |
present n.
|
|
120 |
General |
hedefi on ikiden vuran sözlü veya yazılı saldırı |
sharpshooting n.
|
|
121 |
General |
sözlü saldırı |
shy n.
|
|
122 |
General |
şiddetli saldırı |
siserara [dialect] n.
|
|
123 |
General |
şiddetli saldırı |
siserary [dialect] n.
|
|
124 |
General |
ağır eleştiri içeren saldırı |
slating n.
|
|
125 |
General |
hatalı saldırı |
smear n.
|
|
126 |
General |
fiziksel saldırı |
beating-up n.
|
|
127 |
General |
saldırı amaçlı itme |
put [dialect] [uk] n.
|
|
128 |
General |
(maksatlı) saldırı |
stab n.
|
|
129 |
General |
ani saldırı |
suddenty n.
|
|
130 |
General |
yıkıcı saldırı |
superstrike n.
|
|
131 |
General |
(ani saldırı sonucu gelişen) korku |
surprise n.
|
|
132 |
General |
(ani saldırı sonucu gelişen) endişe |
surprise n.
|
|
133 |
General |
ani saldırı |
surprize n.
|
|
134 |
General |
karşı saldırı yapmak |
counterattack v.
|
|
135 |
General |
sözlü saldırı yapmak |
assault verbally v.
|
|
136 |
General |
saldırı yapmak |
carry out an attack v.
|
|
137 |
General |
saldırı gerçekleştirmek |
carry out an attack v.
|
|
138 |
General |
(bir saldırı sonrasında vb) toparlanmak |
fightback v.
|
|
139 |
General |
saldırı düzenlemek |
organize an attack v.
|
|
140 |
General |
saldırı düzenlemek |
organise an attack v.
|
|
141 |
General |
birine karşı bir saldırı başlatmak |
launch an attack against someone v.
|
|
142 |
General |
ırkçı gerekçelerle saldırı yapmak |
race-bait v.
|
|
143 |
General |
ırksal nedenleri bahane ederek saldırı yapmak |
race-bait v.
|
|
144 |
General |
yeniden saldırı yapmak |
reattack v.
|
|
145 |
General |
saldırı konumunu alçaltmak |
couch a spear v.
|
|
146 |
General |
(saldırı veya talihsizliğe) boyun eğmemek |
hold up v.
|
|
147 |
General |
(saldırı veya talihsizlik karşısında) yılmamak |
hold up v.
|
|
148 |
General |
(saldırı kuvvetini) organize edip donatmak |
mount v.
|
|
149 |
General |
karşı saldırı yapmak |
ripost v.
|
|
150 |
General |
karşı saldırı yapmak |
counter-attack v.
|
|
151 |
General |
eskrimi andıran savunma ve saldırı taktikleri kullanmak |
fence v.
|
|
152 |
General |
saldırı veya savunma araçlarından mahrum etmek |
disarm v.
|
|
153 |
General |
yangın bombalı saldırı başlatmak |
firebomb v.
|
|
154 |
General |
(şahin) saldırı amaçlı ava doğru uçmak |
fly v.
|
|
155 |
General |
saldırı eğilimli |
assaultive adj.
|
|
156 |
General |
saldırı veya tenkide açık |
vulnerable adj.
|
|
157 |
General |
saldırı sonucu olan |
violent adj.
|
|
158 |
General |
saldırı veya tenkide maruz olan |
vulnerable adj.
|
|
159 |
General |
sürekli saldırı |
offensive adj.
|
|
160 |
General |
saldırı ile ilgili |
aggressive adj.
|
|
161 |
General |
saldırı yemez |
unassailable adj.
|
|
162 |
General |
saldırı ile ilgili |
offensive adj.
|
|
163 |
General |
saldırı sonrası gerçekleşen |
postattack adj.
|
|
Phrasals |
|
164 |
Phrasals |
silahlı saldırı yapmak |
assail with v.
|
|
165 |
Phrasals |
savaş/saldırı pozisyonundan çıkmak |
stand down v.
|
|
166 |
Phrasals |
saldırı başlatmak |
come at v.
|
|
167 |
Phrasals |
saldırı altında olmak |
come under v.
|
|
168 |
Phrasals |
(bir yerden) saldırı düzenlemek |
strike from (something) v.
|
|
169 |
Phrasals |
(birine/bir şeye) karşı (savaş, saldırı) açmak/başlatmak |
wage (something) against (someone or something) v.
|
|
Phrases |
|
170 |
Phrases |
saldırı en iyi savunma biçimidir |
attack is the best form of defense expr.
|
|
Proverb |
|
171 |
Proverb |
saldırı en iyi savunma yoludur |
attack is the best form of defense expr.
|
|
172 |
Proverb |
saldırı en iyi savunma şeklidir |
attack is the best form of defense
|
|
Colloquial |
|
173 |
Colloquial |
sözlü saldırı |
blast n.
|
|
174 |
Colloquial |
yıkıcı saldırı |
blitz n.
|
|
175 |
Colloquial |
ağır sözlü saldırı |
monstering n.
|
|
176 |
Colloquial |
sözlü saldırı |
go n.
|
|
177 |
Colloquial |
kötü niyetli saldırı içeren |
-bashing adj.
|
|
Idioms |
|
178 |
Idioms |
hain saldırı |
hatchet job n.
|
|
179 |
Idioms |
hain saldırı |
a malicious attack n.
|
|
180 |
Idioms |
(birine) karşı sözlü saldırı |
a whack at (someone) n.
|
|
181 |
Idioms |
sözlü saldırı |
the rough side of one's tongue n.
|
|
182 |
Idioms |
saldırı için sinyal vermek |
sound the charge v.
|
|
183 |
Idioms |
saldırı yapmak |
strike a blow v.
|
|
184 |
Idioms |
saldırı karşısında teslim olmamak |
hold one's ground v.
|
|
185 |
Idioms |
saldırı karşısında teslim olmamak |
stand one's ground v.
|
|
186 |
Idioms |
başkalarından gelen sözlü saldırı ve eleştirileri göz ardı edebilmek |
have a hide like a rhinoceros v.
|
|
187 |
Idioms |
sözlü saldırı ve eleştirileri kaldırabilmek |
have a hide like a rhinoceros v.
|
|
188 |
Idioms |
başkalarından gelen sözlü saldırı ve eleştirileri göz ardı edebilmek |
have a skin like a rhinoceros v.
|
|
189 |
Idioms |
sözlü saldırı ve eleştirileri kaldırabilmek |
have a skin like a rhinoceros v.
|
|
190 |
Idioms |
saldırı karşısında teslim olmamak |
stand ground v.
|
|
191 |
Idioms |
saldırı altında |
under fire expr.
|
|
Speaking |
|
192 |
Speaking |
saldırı altındayız |
we are under attack expr.
|
|
Law |
|
193 |
Law |
ağır fiili saldırı |
aggravated assault n.
|
|
194 |
Law |
cinsel saldırı kurbanından adli kanıt toplamak için kullanılan araçlar |
rape kit n.
|
|
195 |
Law |
cinsel saldırı kurbanı üzerinden toplanan adli deliller |
rape kit n.
|
|
196 |
Law |
cinsel saldırı kurbanından elde edilen delillerin incelenmesi |
rape kit n.
|
|
197 |
Law |
alelade saldırı |
simple assault n.
|
|
198 |
Law |
basit cinsel saldırı |
simple sexual assault n.
|
|
199 |
Law |
bombalı saldırı |
bomb attack n.
|
|
200 |
Law |
birinci derece saldırı |
first-degree assault n.
|
|
201 |
Law |
danıştaya düzenlenen saldırı |
attack against council of state n.
|
|
202 |
Law |
danıştaya düzenlenen saldırı |
council of state attack n.
|
|
203 |
Law |
fiili saldırı |
assault n.
|
|
204 |
Law |
ırza geçme maksadıyla saldırı |
assault with intent to rape n.
|
|
205 |
Law |
ırza tecavüz amacıyla saldırı |
assault with intent to rape n.
|
|
206 |
Law |
kasıtlı saldırı |
wanton aggression n.
|
|
207 |
Law |
özel hayata saldırı |
attack on someone's private life n.
|
|
208 |
Law |
özel hayata saldırı |
attack on one's personal life n.
|
|
209 |
Law |
saldırı ve yaralama |
assault and battery n.
|
|
210 |
Law |
saldırı suçu |
crime of aggression n.
|
|
211 |
Law |
saldırı silahı |
offensive weapon n.
|
|
212 |
Law |
saldırı eylemi |
act of assault n.
|
|
213 |
Law |
soygun amaçlı saldırı |
assault with intent to rob n.
|
|
214 |
Law |
saldırı teşebbüsü |
assault n.
|
|
215 |
Law |
federal saldırı silahları yasağı |
federal assault weapons ban n.
|
|
216 |
Law |
geleneklere saldırı |
lese majesty n.
|
|
217 |
Law |
geleneklere saldırı |
lèse-majesté n.
|
|
218 |
Law |
geleneklere saldırı |
lese-majesty n.
|
|
219 |
Law |
geleneklere saldırı |
lese-majesty n.
|
|
220 |
Law |
yaygın saldırı |
common assault n.
|
|
221 |
Law |
toplu silahlı saldırı |
mass shooting n.
|
|
222 |
Law |
siber saldırı |
cyberattack n.
|
|
223 |
Law |
saldırı teşebbüssünde bulunmak |
assault v.
|
|
Politics |
|
224 |
Politics |
bombalı saldırı |
bombing n.
|
|
225 |
Politics |
dost taraftan gelen saldırı |
blue on blue n.
|
|
226 |
Politics |
ön alıcı saldırı |
pre-emptive strike n.
|
|
227 |
Politics |
savunma ve saldırı paktı |
defensive and offensive alliance n.
|
|
228 |
Politics |
saldırı paktı |
offensive alliance n.
|
|
229 |
Politics |
saldırı savaşı |
offensive war n.
|
|
230 |
Politics |
silahlı saldırı |
armed action n.
|
|
Technical |
|
231 |
Technical |
aktif saldırı |
active countermeasure n.
|
|
232 |
Technical |
dallantılararası saldırı |
interdendritic attack n.
|
|
233 |
Technical |
tane sınırına saldırı |
grain boundary attack n.
|
|
234 |
Technical |
tekdüze saldırı |
uniform attack n.
|
|
235 |
Technical |
saldırı uçağına silahların manevrasını kontrol ve kullanım izni verme yetkisine sahip asker |
enlisted terminal attack controller n.
|
|
236 |
Technical |
saldırı uçağına silahların manevrasını kontrol ve kullanım izni verme yetkisine sahip asker |
etac (enlisted terminal attack controller) n.
|
|
Computer |
|
237 |
Computer |
aktif saldırı |
active countermeasures n.
|
|
238 |
Computer |
birleşik saldırı |
combo attack n.
|
|
239 |
Computer |
bilgisayara yapılan korsan saldırı |
hackery n.
|
|
240 |
Computer |
elektronik saldırı |
electronic counter n.
|
|
241 |
Computer |
elektronik saldırı yöntemleri |
electronic counter measures n.
|
|
242 |
Computer |
öncü saldırı |
class-break n.
|
|
243 |
Computer |
rastgele saldırı |
random attack n.
|
|
244 |
Computer |
saldırı düzeyi |
attack level n.
|
|
245 |
Computer |
saldırı zamanı |
attack time n.
|
|
246 |
Computer |
saldırı tespit sistemi |
intrusion detection system n.
|
|
247 |
Computer |
siber saldırı |
cyber attack n.
|
|
248 |
Computer |
toplu saldırı yönetimi |
unified threat management n.
|
|
249 |
Computer |
elektronik iletişim ağlarına yapılan saldırı |
cyber-terrorism n.
|
|
250 |
Computer |
elektronik iletişim ağlarına yapılan saldırı |
cyberwar n.
|
|
251 |
Computer |
bir dos saldırı yöntemi |
flooding n.
|
|
252 |
Computer |
hizmeti aksatmayı amaçlayan bir saldırı yöntemi |
flooding n.
|
|
253 |
Computer |
karşıt bir internet forumunun kullanıcıları tarafından başka bir topluluğa koordineli bir şekilde yapılan çevrimiçi saldırı |
brigade n.
|
|
254 |
Computer |
karşıt bir internet forumunun kullanıcıları tarafından başka bir topluluğa koordineli bir şekilde yapılan çevrimiçi saldırı |
brigading n.
|
|
255 |
Computer |
botlar gizli saldırı yapıyor |
stealth attacks using bots expr.
|
|
Informatics |
|
256 |
Informatics |
kaba kuvvet saldırı |
exhaustion attack n.
|
|
257 |
Informatics |
kötücül saldırı |
malicious attack n.
|
|
258 |
Informatics |
pasif saldırı |
passive attack n.
|
|
259 |
Informatics |
siber saldırı |
cyber intrusion n.
|
|
Telecom |
|
260 |
Telecom |
ağ tabanlı saldırı engelleme |
network-based instrusion prevention n.
|
|
261 |
Telecom |
genel bir saldırı algılama modeli |
a generalized attack detection model n.
|
|
262 |
Telecom |
karma saldırı |
hybrid attack n.
|
|
263 |
Telecom |
kullanıcı tabanlı saldırı engelleme |
host-based instrusion prevention n.
|
|
264 |
Telecom |
saldırı engelleme |
intrusion prevention n.
|
|
265 |
Telecom |
saldırganın önceden kurulmuşbir bağlantıyı ele geçirdiği saldırı türü |
hijack attacking n.
|
|
266 |
Telecom |
saldırı sezme sistemi |
intrusion detection system n.
|
|
267 |
Telecom |
smurf saldırı |
smurf attack n.
|
|
268 |
Telecom |
sistemi çökertici saldırı |
tear drop attack n.
|
|
269 |
Telecom |
bluetooth özelliği açık cihazlara yapılan bir tür siber saldırı |
bluejacking n.
|
|
270 |
Telecom |
bluetooth özelliği açık cihazlara yapılan bir tür siber saldırı |
bluesnarfing n.
|
|
Aeronautic |
|
271 |
Aeronautic |
saldırı uçağı |
attack aircraft n.
|
|
272 |
Aeronautic |
saldırı uçağı |
assault aircraft n.
|
|
273 |
Aeronautic |
saldırı alanının yakınında bulunan, helikopterlerin iniş ve kalkış yapmasının güvenli olduğu bir yer |
helispot [us] n.
|
|
Marine |
|
274 |
Marine |
saldırı denizaltısı |
attack submarine n.
|
|
275 |
Marine |
küpeşte altına sabitlenen saldırı füzesi |
span iron n.
|
|
276 |
Marine |
üzerine saldırı düzenlemek |
fall foul of v.
|
|
Psychology |
|
277 |
Psychology |
ilişkisel saldırı |
relational aggression n.
|
|
Chemistry |
|
278 |
Chemistry |
aşırı dozda saldırı |
surprise dosage attack n.
|
|
279 |
Chemistry |
kimyasal saldırı |
chemical attack n.
|
|
280 |
Chemistry |
tam doz saldırı |
total dosage attack n.
|
|
Biochemistry |
|
281 |
Biochemistry |
artıcıl saldırı |
nucleophylic attack n.
|
|
282 |
Biochemistry |
elektrofil saldırı |
electrophilic attack n.
|
|
Marine Biology |
|
283 |
Marine Biology |
eksicil saldırı |
electrophilic attack n.
|
|
Zoology |
|
284 |
Zoology |
(hayvan vücudunda) saldırı veya savunmada kullanılan kısım |
weapon n.
|
|
Education |
|
285 |
Education |
akademik saldırı |
academic assault n.
|
|
History |
|
286 |
History |
nazilerin almanya, avusturya ve südet bölgesindeki yahudilere ve mülklerine saldırı düzenlediği tarih olan 9 kasım 1938 gecesi |
kristallnacht n.
|
|
287 |
History |
nazilerin almanya, avusturya ve südet bölgesindeki yahudilere ve mülklerine saldırı düzenlediği tarih olan 9 kasım 1938 gecesi |
kristalnacht n.
|
|
288 |
History |
ikinci dünya savaşı'nda pasifik'te gerçekleşen, amerikan kuvvetlerinin japon hava üssünü ele geçirdiği bir amfibi saldırı |
kwajalein n.
|
|
Environment |
|
289 |
Environment |
ikinci saldırı kabiliyeti |
second-strike capability n.
|
|
290 |
Environment |
nükleer saldırı ikazı |
nuclear strike warning n.
|
|
Military |
|
291 |
Military |
hava saldırı harekatı |
air assault operation n.
|
|
292 |
Military |
yeniden saldırı tavsiyesi |
reattack recommendation n.
|
|
293 |
Military |
elektronik saldırı faaliyetlerini sonlandırmak üzere kullanılan terim |
cease buzzer n.
|
|
294 |
Military |
birliklerin saldırı esnasında kendini koruyabilmek için oluşturduğu askeri yapı |
reduit n.
|
|
295 |
Military |
tabur veya benzeri iniş takımının saldırı inişi yapması için belirlenmiş kıyı |
numbered beach n.
|
|
296 |
Military |
saldırı uçağına silahların manevrasını kontrol ve kullanım izni verme yetkisi |
terminal attack control n.
|
|
297 |
Military |
düşmana yapılan isabetli karşı saldırı |
time hit n.
|
|
298 |
Military |
toksik, kimyasal, biyolojik veya radyolojik saldırı |
toxic, chemical, biological, or radiological attack n.
|
|
299 |
Military |
amire saldırı ve bilerek itaat etmeme |
assaulting or willfully disobeying superior commissioned officer n.
|
|
300 |
Military |
amfibi saldırı |
amphibious assault n.
|
|
301 |
Military |
ani saldırı |
coup de main n.
|
|
302 |
Military |
ani saldırı |
sudden attack n.
|
|
303 |
Military |
ani saldırı |
surprise attack n.
|
|
304 |
Military |
ani saldırı |
blitzkrieg n.
|
|
305 |
Military |
balistik saldırı |
ballistics attack n.
|
|
306 |
Military |
beş karakterli bir saldırı kodu |
accounting line designator n.
|
|
307 |
Military |
düşmana çok zarar veren saldırı |
knockout n.
|
|
308 |
Military |
engelleyici saldırı |
preemptive strike n.
|
|
309 |
Military |
engelleyici saldırı |
pre-emptive strike n.
|
|
310 |
Military |
elektronik saldırı |
electronic attack n.
|
|
311 |
Military |
genel karşı saldırı |
counteroffensive n.
|
|
312 |
Military |
hedefe doğrudan saldırı |
on-target attack n.
|
|
313 |
Military |
hedef gözetim ve saldırı radar sistemi |
surveillance target and attack radar system n.
|
|
314 |
Military |
helikopter saldırı gücü |
helicopter assault force n.
|
|
315 |
Military |
hedef harici saldırı |
off-target attack n.
|
|
316 |
Military |
karşı tarafın muhtemel saldırısını engellemek amacıyla yapılan saldırı |
pre-emptive strike n.
|
|
317 |
Military |
karşı saldırı |
counteroffensive n.
|
|
318 |
Military |
kısa menzilli saldırı füzesi |
short-range attack missile n.
|
|
319 |
Military |
kontrollü saldırı |
controlled aggression n.
|
|
320 |
Military |
müşterek gözetim ve hedef saldırı radar sistemi |
joint surveillance and target attack radar system n.
|
|
321 |
Military |
nükleer saldırı planı |
nuclear strike plan n.
|
|
322 |
Military |
önleyici saldırı |
pre-emptive strike n.
|
|
323 |
Military |
önceden saldırı |
pre-emptive strike n.
|
|
324 |
Military |
önalıcı saldırı |
pre-emptive strike n.
|
|
325 |
Military |
önceden saldırı |
preemptive strike n.
|
|
326 |
Military |
önalıcı saldırı |
preemptive strike n.
|
|
327 |
Military |
önleyici saldırı |
preemptive strike n.
|
|
328 |
Military |
piyade saldırı aracı |
infantry fighting vehicle n.
|
|
329 |
Military |
saldırı araçları |
arms of offense n.
|
|
330 |
Military |
saldırı sonrası tedbir |
postattack measures n.
|
|
331 |
Military |
saldırı silahları sistemleri |
offensive weapons systems n.
|
|
332 |
Military |
saldırı öncesi keşfi |
prestrike reconnaissance n.
|
|
333 |
Military |
saldırı taburu |
assault battalion n.
|
|
334 |
Military |
saldırı ve keşif uçağı |
attack and recon n.
|
|
335 |
Military |
saldırı öncesi tedbir |
pre-attack measure n.
|
|
336 |
Military |
saldırı silahı |
assault weapon n.
|
|
337 |
Military |
sınır ötesi saldırı |
cross-border attack n.
|
|
338 |
Military |
silahlı saldırı |
assault of arms n.
|
|
339 |
Military |
sınır ötesi saldırı |
cross-border raid n.
|
|
340 |
Military |
sürpriz saldırı |
sudden attack n.
|
|
341 |
Military |
sürpriz saldırı |
surprise attack n.
|
|
342 |
Military |
sürpriz saldırı |
coup de main n.
|
|
343 |
Military |
taktik yer istasyonları, saldırı erken uyarı, taktiksel belirleme ve uyarı unsurlarından oluşan sistem |
tactical event system n.
|
|
344 |
Military |
taktiksel uyarı ve saldırı değerlendirmesi |
tactical warning and attack assessment n.
|
|
345 |
Military |
yer saldırı birimi |
ground assault unit n.
|
|
346 |
Military |
yıldırım saldırı |
blitzkrieg n.
|
|
347 |
Military |
yeşilden maviye saldırı |
green on blue attack n.
|
|
348 |
Military |
zırhlı saldırı helikopteri |
attack helicopter n.
|
|
349 |
Military |
saldırı sırasında mızrağın oturtulduğu destek |
arest n.
|
|
350 |
Military |
saldırı inişinde muharebe yüklü kargoyu taşımak için tasarlanmış askeri gemi |
attack cargo ship n.
|
|
351 |
Military |
saldırı kademesinin hareket çizgisini geçmeden önceki son konumu |
attack position n.
|
|
352 |
Military |
yandan saldırı |
envelopment n.
|
|
353 |
Military |
küçük bir yenilgiyi göze alarak yapılan erken ve önleyici saldırı |
bloody nose attack n.
|
|
354 |
Military |
küçük bir burun kanamasıyla atlatılabilecek erken ve önleyici saldırı |
bloody nose attack n.
|
|
355 |
Military |
geniş bir frekans spektrumunda eşzamanlı karıştırma yapan bir tür elektronik saldırı |
barrage n.
|
|
356 |
Military |
saldırı hedefi olarak belirlenen yerlerin listesi |
basic encyclopedia n.
|
|
357 |
Military |
müşterek hava saldırı timi |
joint air attack team (jaat) n.
|
|
358 |
Military |
müşterek nihai saldırı kontrolcüsü |
joint terminal attack controller (jtac) n.
|
|
359 |
Military |
nükleer saldırı durumunda saldırıya uğrayan tarafın misilleme yaparak karşı tarafı yok edeceği fikri üzerine kurulu bir nükleer caydırıcılık teorisi |
mad (mutual assured destruction) n.
|
|
360 |
Military |
biyolojik saldırı |
bioattack n.
|
|
361 |
Military |
biyolojik saldırı |
biologic attack n.
|
|
362 |
Military |
saldırı tehlikesinde tüm ordunun gece gözcülüğü yapması |
bivouac n.
|
|
363 |
Military |
bir devletin kendi ülkesinden uzak bir bölgeye donanma güçlerini ve malzemesini gönderip amfibi saldırı operasyonları yapabilme, deniz kıyısındaki hedeflere saldırabilme ve denizi kontrol edebilme kuvveti |
maritime power projection n.
|
|
364 |
Military |
belirli bir hedefe yönelik ani saldırı veya hedefi engelleyici deniz harekatı yapabilen donanma birimi |
marker n.
|
|
365 |
Military |
göreceli olarak kısa bir zaman diliminde, özellikle de askeri uçak kazası, kasırga, sel, deprem veya silahlı saldırı gibi yerel lojistik destek kapasitesini aşan tek bir olayda verilen çok sayıdaki zayiat |
mass casualty n.
|
|
366 |
Military |
düşman gemisine yapılan saldırı |
boarding n.
|
|
367 |
Military |
topyekün saldırı |
all-out assault n.
|
|
368 |
Military |
düşmanın savunma hattında saldırı sonucu oluşan boşluk |
breach n.
|
|
369 |
Military |
düşman safını yarmak için yapılan askeri saldırı |
breakout n.
|
|
370 |
Military |
saldırı sonrası emredilen istikamete dönme |
breakaway n.
|
|
371 |
Military |
birleşik devletler'e karşı gerçekleştirilen saldırı veya güç kullanımı |
hostile act n.
|
|
372 |
Military |
çatışmaya hazır bulunulduğunu göstermek veya dikkatleri esas saldırı noktasından uzaklaştırmak için silahlı gücün veya saldırı içeren bir hareketin sergilenmesi |
demonstration n.
|
|
373 |
Military |
komando birliklerine özgü saldırı |
commando n.
|
|
374 |
Military |
karşı saldırı |
counterassault n.
|
|
375 |
Military |
karşı saldırı |
counterattack n.
|
|
376 |
Military |
karşı saldırı |
counter-offensive n.
|
|
377 |
Military |
karşı saldırı |
counterstroke n.
|
|
378 |
Military |
üs yakınındaki düşman uçaklarını yok etmeyi amaçlayan saldırı operasyonu |
intruder operation n.
|
|
379 |
Military |
(nükleer savaş döneminde) saldırı sonrası süreç |
postattack period n.
|
|
380 |
Military |
dikkati ana saldırı noktasından uzaklaştıran aldatmaca |
diversion n.
|
|
381 |
Military |
tedbir amaçlı saldırı |
first strike n.
|
|
382 |
Military |
tedbir amaçlı saldırı |
first-strike n.
|
|
383 |
Military |
ordu veya birliklerin kanadına yapılan saldırı |
flank attack n.
|
|
384 |
Military |
düşman kanadına yöneltilen saldırı |
flanking attack n.
|
|
385 |
Military |
saldırı durumunda indirilmek üzere geçidin arkasına koyulan sivri uçlu ve demirli bir dizi uzun ve kalın kereste |
orgue n.
|
|
386 |
Military |
24 tane gemisavar seyir füzesiyle teçhiz edilmiş nükleer güçle çalışan bir sovyet saldırı denizaltısını sınıfını tanımlayan bir nato terimi |
oscar n.
|
|
387 |
Military |
saldırı öncesi harekat |
preassault operation n.
|
|
388 |
Military |
önleyici saldırı |
pre-emption n.
|
|
389 |
Military |
merdivenleri kullanarak yapılan saldırı veya fetih |
scaling n.
|
|
390 |
Military |
yetersiz saldırı veya ilerleme ile devam eden savaş |
sitzkrieg n.
|
|
391 |
Military |
öngörülen düşman kuvveti saldırısını önleme amaçlı saldırı |
preventive attack n.
|
|
392 |
Military |
öngörülen düşman kuvveti saldırısını önleme amaçlı saldırı |
preventive strike n.
|
|
393 |
Military |
süngü/kılıç taliminde alınan saldırı pozisyonu |
point n.
|
|
394 |
Military |
saldırı uçakları |
strike n.
|
|
395 |
Military |
ani saldırı |
surprisal [obsolete] n.
|
|
396 |
Military |
ani saldırı için tahkimattan çıkma |
sortie n.
|
|
397 |
Military |
saldırı veya savunma sırasında avantajı korumak için konumsal değişiklikler yapmak |
manoeuver v.
|
|
398 |
Military |
sualtı bombası ile saldırı düzenlemek |
depth-charge v.
|
|
399 |
Military |
sualtı bombası ile saldırı düzenlemek |
depth-bomb v.
|
|
400 |
Military |
karşı saldırı yapmak |
counterstrike v.
|
|
401 |
Military |
askeri saldırı düzenlemek |
strike v.
|
|
402 |
Military |
yer saldırı |
ground-attack adj.
|
|
403 |
Military |
saldırı yapan |
on the attack adj.
|
|
404 |
Military |
hedefe arka arkaya hızlı şekilde vuruş içeren (saldırı) |
multistrike adj.
|
|
405 |
Military |
askeri hedeflere yönelik (saldırı) |
counterforce adj.
|
|
406 |
Military |
düşman kuvvetlerini asıl saldırı noktasından uzaklaştırmayı amaçlayan (askeri operasyon) |
diversionary adj.
|
|
407 |
Military |
(hamle, saldırı) önleyici |
preemptive adj.
|
|
408 |
Military |
önleyici saldırı ile ilgili |
preemptive adj.
|
|
409 |
Military |
düşman saldırı gücünü kıran |
pre-emptive adj.
|
|
410 |
Military |
(nükleer silah) karşı nükleer saldırı için tasarlanmış |
second-strike adj.
|
|
411 |
Military |
(uçak) saldırı amaçlı kullanılan |
strike adj.
|
|
Hunting |
|
412 |
Hunting |
grup halinde saldırı |
mass attack n.
|
|
413 |
Hunting |
toplu saldırı |
mass attack n.
|
|
414 |
Hunting |
şarjörü tetiğin arkasında olan kısa dipçikli saldırı tüfeği |
bullpup n.
|
|
Sport |
|
415 |
Sport |
eskrimde rakip orijinal hücum hattını kapatıp karşı atak yapmadığında gerçekleştirilen saldırı |
redouble n.
|
|
416 |
Sport |
savunmasız hedefe haksız sözlü saldırı |
cheap shot n.
|
|
417 |
Sport |
savunmasız hedefe haksız sözlü saldırı |
cheapshot n.
|
|
418 |
Sport |
eskrimde karşı saldırı |
time thrust n.
|
|
419 |
Sport |
(eskrimde) taraflardan birinin saldırı niyetiyle ayağıyla yere vurması |
appel n.
|
|
420 |
Sport |
(eskrimde) geri çekilme numarası yapıp rakibi dürtme şeklinde yapılan bir saldırı |
one-two n.
|
|
421 |
Sport |
(eskrimde) yandan yapılan bir saldırı |
flanconade n.
|
|
Chess |
|
422 |
Chess |
konumsal avantaj için yapılan bir dizi saldırı hamlesi |
attack n.
|
|
423 |
Chess |
savunma tarafının saldırı hamlesi |
counterplay n.
|
|
424 |
Chess |
vezir, kale veya filin saldırı hattındaki başka bir taşın çekilmesiyle yapılan şah mat |
discovered check n.
|
|
425 |
Chess |
savunma pozisyonundan saldırı hamlesi yapmak |
counterplay v.
|
|
Abbreviation |
|
426 |
Abbreviation |
askeri saldırı kaynaklarının etkin kullanılabilmesi için belirli hedefleri tanımlayan ve öncelik sırasına koyan sistem |
carver (criticality, accessibility, recuperability, vulnerability, effect, recognizability) n.
|
|
427 |
Abbreviation |
saldırı hedefi olarak belirlenen yerlerin listesi |
be (basic encyclopedia) n.
|
|
Archaic |
|
428 |
Archaic |
geleneklere saldırı |
leze majesty n.
|
|
429 |
Archaic |
seri halindeki saldırı |
course n.
|
|
430 |
Archaic |
geleneklere veya görgü kurallarına cüretkar saldırı |
sally n.
|
|
431 |
Archaic |
(ani saldırı sonucu gelişen) korku |
surprize n.
|
|
432 |
Archaic |
(ani saldırı sonucu gelişen) endişe |
surprize n.
|
|
Entomology |
|
433 |
Entomology |
arının saldırı işlevi de gören yumurtlama borusu |
beesting n.
|
|
434 |
Entomology |
arının saldırı işlevi de gören yumurtlama borusu |
bee's sting n.
|
|
Slang |
|
435 |
Slang |
battaniye ile yapılan saldırı |
blanket party n.
|
|
436 |
Slang |
online/çevrimiçi savaş oyunlarında, düşmana tuzak kurarken bir düşmanı otomatik saldırı mesafesinde tutmak |
kiting n.
|
|
437 |
Slang |
online/çevrimiçi savaş oyunlarında, düşmana tuzak kurarken bir düşmanı otomatik saldırı mesafesinde tutmak |
kite v.
|
|
Star Wars |
|
438 |
Star Wars |
212. saldırı taburu |
212th attack battalion n.
|
|
439 |
Star Wars |
891c akorec-sınıfı saldırı krüvazörü |
891c akorec-class strike cruiser n.
|
|
440 |
Star Wars |
aktif-sınıfı hızlı saldırı fırkateyni |
active-class fast attack frigate n.
|
|
441 |
Star Wars |
arazisel saldırı muhafaza vasıtası (as-ma) |
all terrain attack pod (at-ap) n.
|
|
442 |
Star Wars |
saldırı krüvazörü |
attack cruiser n.
|
|
443 |
Star Wars |
kavim'e saldırı |
attack on the tribe n.
|
|
444 |
Star Wars |
saldırı platformu |
attack platform n.
|
|
445 |
Star Wars |
alderaan dokuzuncu saldırı koşusu rancoru |
attack run rancor alderaan niner n.
|
|
446 |
Star Wars |
corellia saldırı savaşçısı |
corellian attack fighter n.
|
|
447 |
Star Wars |
discril-sınıfı saldırı kruvazörü |
discril-class attack cruiser n.
|
|
448 |
Star Wars |
hızlı-saldırı devriye gemisi |
fast-attack patrol ship n.
|
|
449 |
Star Wars |
ateşspreyi-31-sınıfı devriye ve saldırı gemisi |
firespray-31-class patrol and attack craft n.
|
|
450 |
Star Wars |
alevyıldızı-sınıfı saldırı mekiği |
flarestar-class attack shuttle n.
|
|
451 |
Star Wars |
genel amaçlı saldırı savaşçısı |
general purpose attack fighter n.
|
|
452 |
Star Wars |
h-22a d-wing ağır saldırı botu |
h-22a d-wing heavy attack boat n.
|
|
453 |
Star Wars |
ağır/hafif saldırı savaşçısı 500 |
heavy/light attack fighter 500 n.
|
|
454 |
Star Wars |
ixiyen-sınıfı hızlı saldırı aracı |
ixiyen-class fast attack craft n.
|
|
455 |
Star Wars |
uzun menzil hava saldırı mekanizması |
long range air attack mechanism n.
|
|
456 |
Star Wars |
uzunbaş saldırı kruvazörü |
longprow attack cruiser n.
|
|
457 |
Star Wars |
m-sınıfı imparatorluk saldırı nakliyesi |
m-class imperial attack transport n.
|
|
458 |
Star Wars |
modifiye saldırı kruvazörü |
modified strike cruiser n.
|
|
459 |
Star Wars |
nu-sınıfı saldırı mekiği |
nu-class attack shuttle n.
|
|
460 |
Star Wars |
nu-sınıfı saldırı/nakliye mekiği |
nu-class attack/transport shuttle n.
|
|
461 |
Star Wars |
omicron-sınıfı saldırı mekiği |
omicron-class attack shuttle n.
|
|
462 |
Star Wars |
pelta-sınıfı saldırı fırkateyni |
pelta-class strike frigate n.
|
|
463 |
Star Wars |
korsan saldırı yük gemisi |
pirate attack freighter n.
|
|
464 |
Star Wars |
müfreze saldırı gemisi |
platoon attack craft n.
|
|
465 |
Star Wars |
qektoth saldırı kruvazörü |
qektoth attack cruiser n.
|
|
466 |
Star Wars |
zengin saldırı oteli |
rich strike hotel n.
|
|
467 |
Star Wars |
sith-imparatorluk saldırı gemisi |
sith–imperial attack ship n.
|
|
468 |
Star Wars |
yıldızengereği-sınıfı saldırı platformu |
starviper-class attack platform n.
|
|
469 |
Star Wars |
saldırı timi oricon kampı |
strike team oricon camp n.
|
|
470 |
Star Wars |
tie/rp biçici saldırı indiricisi |
tie/rp reaper attack lander n.
|
|