surprise - Turkish English Dictionary

surprise

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Meanings of "surprise" in Turkish English Dictionary : 55 result(s)

English Turkish
Common Usage
surprise n. şaşkınlık
I wish first of all to express my surprise at the question asked by the President-in-Office of the Council.
Her şeyden önce Konsey Dönem Başkanı tarafından sorulan soru karşısında şaşkınlığımı ifade etmek isterim.

More Sentences
surprise n. sürpriz
We had not been used to this for a while in Belgium, and it was a nice surprise when it did happen.
Belçika'da bir süredir buna alışık değildik ve bunun gerçekleşmesi hoş bir sürpriz oldu.

More Sentences
surprise v. şaşırtmak
I must confess I am somewhat surprised at public opinion in Europe.
İtiraf etmeliyim ki Avrupa'daki kamuoyu beni biraz şaşırttı.

More Sentences
General
surprise n. sürpriz
The Council's reading of the 2004 budget has been quite a surprise.
Konseyin 2004 bütçesini okuması oldukça sürpriz oldu.

More Sentences
surprise v. birini şaşırtmak
Why should that surprise anyone?
Bu neden birilerini şaşırtsın ki?

More Sentences
surprise v. sürpriz yapmak
I did surprise him.
Ona sürpriz yaptım.

More Sentences
surprise v. şaşırtmak
It will not surprise you, however, if I now discuss one of these two states, namely Cyprus.
Ancak şimdi bu iki devletten birini, yani Kıbrıs'ı ele almam sizi şaşırtmayacaktır.

More Sentences
surprise v. baskın yapmak
Our army took the kingdom by surprise.
Ordumuz krallığa baskın yaptı.

More Sentences
surprise v. ifşa etmek
The revelation took everyone by surprise.
İfşa edilenler herkesi şaşırttı.

More Sentences
surprise n. baskın
surprise n. hayret
surprise n. gafil avlama
surprise n. umulmadık zamanda yakalama
surprise n. sürpriz içerikli turta
surprise n. sürpriz içerikli gösterişli yemek
surprise n. aniden beliren duygu
surprise n. bir kimseyi aniden ele geçiren duygu
surprise n. (ani saldırı sonucu gelişen) korku
surprise n. (ani saldırı sonucu gelişen) endişe
surprise n. beklenmedik şey
surprise n. umulmadık şey
surprise n. aniden gelişen şey
surprise n. ansızın gelişen durum
surprise v. hayrete düşürmek
surprise v. birini gafil avlamak
surprise v. bir yere baskın yapmak
surprise v. hayret ettirmek
surprise v. birine sürpriz yapmak
surprise v. şaşkınlık uyandırmak
surprise v. hayret uyandırmak
surprise v. esir almak
surprise v. aniden saldırmak
surprise v. birden hücum etmek
surprise v. birden üstüne atlamak
surprise v. açığa çıkarmak
surprise v. duyurmak
surprise v. gün yüzüne çıkarmak
surprise v. ihanet etmek
surprise v. kandırmak
surprise v. beklenmedik bir duruma yol açmak
surprise v. ansızın bulmak
surprise v. ansızın keşfetmek
surprise v. ansızın karşılaşmak
surprise v. ansızın denk gelmek
surprise adj. ani
surprise adj. beklenmedik
surprise adj. ansızın gelişen
surprise adj. umulmadık
surprise adj. umulmayan
Geography
surprise n. nebraska eyaletinde yerleşim yeri
surprise n. arizona eyaletinde şehir
Military
surprise n. baskın
surprise adj. baskın tarzında
Archaic
surprise v. esir almak
surprise v. tutuklamak

Meanings of "surprise" with other terms in English Turkish Dictionary : 139 result(s)

English Turkish
Common Usage
take by surprise v. gafil avlamak
We were completely taken by surprise.
Tamamen gafil avlandık.

More Sentences
General
great surprise n. büyük sürpriz
To our great surprise, he suddenly resigned.
Onun birden istifade etmiş olması, bizim için büyük sürpriz.

More Sentences
surprise party n. sürpriz parti
He didn't expect the surprise party.
Sürpriz partiyi beklemiyordu.

More Sentences
surprise ending n. sürpriz son
I like long stories with surprise endings.
Sürpriz sonları olan uzun hikayeleri seviyorum.

More Sentences
element of surprise n. sürpriz unsuru
We'll have the element of surprise on our side.
Sürpriz unsuru bizim tarafımızda olacak.

More Sentences
in surprise adv. şaşkın şaşkın
The girl, who had her head on the boy's shoulder, looked around in surprise.
Kafasını erkeğin omuzuna koymuş olan kız şaşkın şaşkın etrafına bakındı.

More Sentences
Phrasals
surprise (one) by (doing) (something) v. (bir şey yaparak birini) şaşırtmak
We are also surprised by it too, however.
Ancak bu durum bizi de şaşırttı.

More Sentences
Colloquial
an unpleasant surprise n. tatsız bir sürpriz
What an unpleasant surprise!
Ne tatsız bir sürpriz!

More Sentences
Idioms
take by surprise v. gafil avlamak
Tom was completely taken by surprise.
Tom tamamen gafil avlandı.

More Sentences
catch (one) by surprise v. (birini) gafil avlamak
He was caught by surprise.
O gafil avlandı.

More Sentences
catch (one) by surprise v. (birini) hazırlıksız yakalamak
The Germans were caught by surprise.
Almanlar hazırlıksız yakalandı.

More Sentences
Speaking
what a surprise expr. bu ne sürpriz
Wow, what a surprise!
Vay canına, bu ne sürpriz!

More Sentences
wouldn't surprise me expr. beni şaşırtmazdı
It wouldn't surprise me if Tom doesn't come.
Tom'un gelmemesi beni şaşırtmaz.

More Sentences
General
surprise wedding n. sürpriz nikah
surprise wedding n. yıldırım nikahı
great surprise n. hayret
an ejaculation of surprise n. şaşırma nidası
surprise visitor n. sürpriz misafir
a bad surprise n. kötü bir sürpriz
bad surprise n. kötü sürpriz
unwelcome surprise n. kötü sürpriz
unpleasant surprise n. kötü sürpriz
surprise birthday party n. sürpriz doğum günü partisi
mid-week surprise n. hafta içi sürprizi
surprise gift n. sürpriz hediye
surprise egg n. sürpriz yumurta
surprise raid n. sürpriz baskın
surprise [obsolete] n. ani duygu seli
surprise [obsolete] n. ani hastalık
surprise [obsolete] n. aniden hastalanma
surprise party n. beklenmedik etkinlik
surprise party n. kötü sürpriz
surprise party n. şaşırtıcı şey
surprise party n. hayrete düşüren şey
take someone by surprise v. baskın yaparak birini yakalamak
take someone by surprise v. birini gafil avlamak
surprise one v. garibine gitmek
take someone by surprise v. birini çok şaşırtmak
take by surprise v. baskın yapmak
make a surprise attack v. baskın düzenlemek
not surprise v. şaşırmamak
cause surprise v. şaşkınlık yaratmak
cause surprise v. şaşkınlığa sebebiyet vermek
cause surprise v. şaşkınlığa sebep olmak
take by surprise v. şaşırtmak
cause surprise v. şaşkınlık uyandırmak
cause surprise v. hayret uyandırmak
give a surprise v. sürpriz yapmak
hide one's surprise v. şaşkınlığını gizlemek
take by surprise v. sürpriz yapmak
surprise [obsolete] v. el koymak
surprise [obsolete] v. ele geçirmek
surprise [obsolete] v. etkisi altına almak
surprise [obsolete] v. sarmalamak
surprise [obsolete] v. gasp etmek
to her surprise adv. meğer
to his surprise conj. meğerse
to his surprise conj. meğer
to his surprise conj. ki
to her surprise conj. ki
to her surprise conj. meğerse
Phrasals
surprise by v. ile şaşırtmak
surprise with v. ile şaşırtmak
surprise with v. ile sürpriz yapmak
surprise (one) with (something) v. (birini bir şeyle) şaşırtmak
Phrases
to my surprise expr. hayrettir ki
to the surprise of somebody expr. hayrete düşürerek
to my surprise expr. meğerse
to my surprise expr. ki
to my surprise expr. meğer
to the surprise of somebody expr. şaşkına çevirerek
make it no surprise expr. şaşırtıcı gelmemek
Colloquial
air of surprise n. şaşkınlık
surprise birthday n. sürpriz doğum günü
make a surprise visit v. sürpriz bir ziyaret yapmak
to his surprise expr. aksine
surprise me expr. şaşırt beni
quelle surprise exclam. bu ne sürpriz
surprise, surprise exclam. aman ne şaşırtıcı
surprise, surprise exclam. ne büyük sürpriz
surprise, surprise exclam. bil bakalım ne oldu
Idioms
element of surprise n. gafil avlama
element of surprise n. ummadığı bir anda yapma
element of surprise n. ummadığı/beklemediği anda şaşırtma
element of surprise n. boş bir anını yakalama
element of surprise n. boşluğuna getirme
element of surprise n. hazırlıksız yakalama
catch someone by surprise v. birini gafil avlamak
catch someone by surprise v. birini şaşırtmak
take someone by surprise v. birini şaşırtmak
take someone by surprise v. birini gafil avlamak
take someone by surprise v. gafil avlamak
surprise on the upside v. iyi anlamda şaşırtmak
surprise on the downside v. kötü anlamda şaşırtmak
come as no surprise v. sürpriz olmamak
be in for a surprise v. sürprizlere hazırlıklı olmak
be in for a surprise v. sürprizler yaşayacağı kesin olmak
be in for a surprise v. umulmadık şeyler yaşayacağı kesin olmak
be in for a surprise v. sarsıcı/şaşırtıcı şeyler yaşayacağı kesin olmak
be in for a surprise v. olumsuz şeyler yaşayacağı kesin olmak
be taken by surprise v. gafil avlanmak
be taken by surprise v. hazırlıksız yakalanmak
be taken by surprise v. sürpriz olmak
be taken by surprise v. şaşırmak
be taken by surprise v. savunmasız yakalanmak
catch (one) by surprise v. (birini) şaşırtmak
Speaking
you surprise me sometimes expr. bazen beni şaşırtıyorsun
it's quite a surprise expr. büyük sürpriz oldu
it wouldn't surprise me expr. benim için sürpriz olmaz
what a pleasant surprise expr. bu ne güzel bir sürpriz
what a nice surprise! expr. bu ne güzel sürpriz!
I love surprise parties expr. ben sürpriz partileri severim
what a surprise this is expr. bak sen şu sürprize
it wouldn't surprise me expr. beni şaşırtmaz
it took me by surprise expr. gafil avlandım
what a lovely surprise expr. ne güzel bir sürpriz
what a lovely surprise expr. ne hoş bir sürpriz
what a pleasant surprise expr. ne hoş bir sürpriz
it took them by surprise expr. onları şaşkınlığa düşürdü
it took them by surprise expr. onları şaşırttı
what a nice surprise expr. ne hoş bir sürpriz
I have a surprise for you expr. sana bir sürprizim var
surprise me expr. şaşırt beni
we got a surprise for you expr. sana bir sürprizimiz var
what a nice surprise to see you here expr. seni burada görmek ne hoş sürpriz
what a nice surprise to see you here expr. seni burada görmek ne hoş bir sürpriz
it should come as no surprise that expr. sürpriz sayılmamalıdır ki
it took me by surprise expr. şaşırttı beni
Politics
october surprise n. başkanlık seçiminden kısa süre sonra gerçekleşip sonuçları etkileyen büyük olay
Statistics
surprise index n. sürpriz indeksi
Chemistry
surprise dosage attack n. aşırı dozda saldırı
Military
counter-surprise military system n. askeri mukabil baskın sistemi
surprise attack n. ani saldırı
surprise attack n. baskın taarruzu
surprise landing n. baskın indirmesi
surprise raid n. baskın tarzında akın
surprise landing n. baskın çıkarması
surprise development n. baskın tarzında yayılma
surprise attack n. sürpriz saldırı