|
Category |
English |
Turkish |
|
| Common Usage |
|
| 1 |
Common Usage |
train station n.
|
tren istasyonu |
|
I saw her at the train station five days ago, that is, last Friday.
Onu beş gün önce, yani geçen Cuma tren istasyonunda gördüm.
More Sentences
|
| 2 |
Common Usage |
police station n.
|
polis karakolu |
|
By the same token, we take this opportunity to denounce the torture practiced in Egyptian police stations.
Aynı şekilde bu vesileyle Mısır polis karakollarında uygulanan işkenceyi de kınıyoruz.
More Sentences
|
| 3 |
Common Usage |
police station n.
|
karakol |
|
Many cases of torture happen during incommunicado detention in police stations.
Pek çok işkence vakası, karakollarda dışarıyla haberleşmesiz gözaltı esnasında meydana gelmektedir.
More Sentences
|
| General |
|
| 4 |
General |
service station n.
|
servis istasyonu |
|
Where is the nearest service station?
En yakın servis istasyonu nerede?
More Sentences
|
| 5 |
General |
subway station n.
|
metro istasyonu |
|
I live within spitting distance of the subway station.
Metro istasyonuna bir adım mesafede yaşıyorum.
More Sentences
|
| 6 |
General |
fire station n.
|
itfaiye |
|
Tom lives right by the old fire station.
Tom eski itfaiyenin hemen yanında yaşamaktadır.
More Sentences
|
| 7 |
General |
tv station n.
|
televizyon istasyonu |
|
This city has a big TV station.
Bu şehrin büyük bir televizyon istasyonu var.
More Sentences
|
| 8 |
General |
bus station n.
|
otobüs durağı |
|
Where is the bus station?
Otobüs durağı nerede?
More Sentences
|
| 9 |
General |
television station n.
|
televizyon istasyonları |
|
Television stations broadcast 24 hours a day.
Televizyon istasyonları günde yirmi dört saat yayın yapar.
More Sentences
|
| 10 |
General |
station wagon n.
|
steyşın araba |
|
Does Tom still drive a station wagon?
Tom hala steyşın araba kullanıyor mu?
More Sentences
|
| 11 |
General |
railway station n.
|
tren istasyonu |
|
Tom lives close to the old railway station.
Tom eski tren istasyonuna yakın yaşamaktadır.
More Sentences
|
| 12 |
General |
service station n.
|
benzinci |
|
I usually gas up the car at this service station.
Arabaya genellikle bu benzin istasyonundan benzin alırım.
More Sentences
|
| 13 |
General |
bus station n.
|
otobüs terminali |
|
Where's the bus station?
Otobüs terminali nerede?
More Sentences
|
| 14 |
General |
police station n.
|
polis merkezi |
|
I'm at the police station.
Polis merkezindeyim.
More Sentences
|
| 15 |
General |
nuclear power station n.
|
nükleer santral |
|
It is of course the issue of the funds for decommissioning nuclear power stations.
Söz konusu olan elbette nükleer santrallerin devreden çıkarılmasına yönelik fonlar meselesidir.
More Sentences
|
| 16 |
General |
railroad station n.
|
tren istasyonu |
|
You can find a taxi at the railroad station.
Tren istasyonunda bir taksi bulabilirsin.
More Sentences
|
| 17 |
General |
gas station n.
|
akaryakıt istasyonu |
|
Where is the nearest gas station?
En yakın akaryakıt istasyonu nerede?
More Sentences
|
| 18 |
General |
power station n.
|
santral |
|
We have nine new nuclear power stations there with 27 reactors.
Burada 27 reaktörlü dokuz yeni nükleer enerji santralimiz var.
More Sentences
|
| 19 |
General |
departure station n.
|
hareket istasyonu |
|
In China, you have to go to the departure station and buy train tickets there.
Çim'de, hareket istasyonuna gitmek ve tren biletleri orada almak zorundasın.
More Sentences
|
| 20 |
General |
power station n.
|
elektrik santralı |
|
The Bank is responsible for the fund to be used for decommissioning the Ignalina power station in Lithuania.
Banka, Litvanya'daki Ignalina elektrik santralinin devreden çıkarılması için kullanılacak fondan sorumludur.
More Sentences
|
| 21 |
General |
gas station n.
|
benzinci |
|
Is the driver at the gas station?
Şoför benzincide mi?
More Sentences
|
| 22 |
General |
earth station n.
|
yer istasyonu |
|
Analyze between satellite systems and their corresponding earth stations.
Uydu sistemleri ve onla ilgili yer istasyonları arasında analiz yapabilir.
More Sentences
|
| 23 |
General |
filling station n.
|
dolum istasyonu |
|
I know a filling station not very far from here.
Buradan çok uzak olmayan bir dolum istasyonu biliyorum.
More Sentences
|
| 24 |
General |
station master n.
|
istasyon şefi |
|
There's a train station in Japan where the station master is a cat.
Japonya'da istasyon şefinin kedi olduğu bir tren istasyonu var.
More Sentences
|
| 25 |
General |
fire station n.
|
itfaiye istasyonu |
|
Tom lives right by the old fire station.
Tom eski itfaiye istasyonunun hemen yanında yaşıyor.
More Sentences
|
| 26 |
General |
service station n.
|
akaryakıt istasyonu |
|
Where is the nearest service station?
En yakın akaryakıt istasyonu nerede?
More Sentences
|
| 27 |
General |
next station n.
|
sonraki istasyon |
|
We have to get off at the next station.
Bir sonraki istasyonda inmek zorundayız.
More Sentences
|
| 28 |
General |
international space station n.
|
uluslararası uzay istasyonu |
|
Have you ever seen the International Space Station?
Uluslararası Uzay İstasyonu'nu hiç gördünüz mü?
More Sentences
|
| 29 |
General |
metro station [us] n.
|
metro istasyonu |
|
It took me ten minutes to walk to the metro station.
Metro istasyonuna yürümek benim on dakikamı aldı.
More Sentences
|
| 30 |
General |
underground station n.
|
metro istasyonu |
|
Tom stood on the platform in Westminster Underground Station.
Tom, Westminster Metro İstasyonu'nda, platformda durdu.
More Sentences
|
| 31 |
General |
petrol station n.
|
petrol istasyonu |
|
Where is the petrol station?
Petrol istasyonu nerede?
More Sentences
|
| 32 |
General |
gas station n.
|
petrol istasyonu |
|
Is there a gas station around here?
Buralarda bir petrol istasyonu var mıdır?
More Sentences
|
| 33 |
General |
gas station n.
|
benzin istasyonu |
|
I got a part-time job at a gas station.
Bir benzin istasyonunda yarı zamanlı bir iş buldum.
More Sentences
|
| 34 |
General |
filling station n.
|
benzin istasyonu |
|
He got his car washed at the filling station.
Arabasını benzin istasyonunda yıkattı.
More Sentences
|
| 35 |
General |
petrol station n.
|
benzin istasyonu |
|
What would sailors, pilots, drivers, petrol station workers and doctors say?
Denizciler, pilotlar, sürücüler, benzin istasyonu çalışanları ve doktorlar ne derdi?
More Sentences
|
| Speaking |
|
| 36 |
Speaking |
filling station n.
|
benzin istasyonu |
|
I know a filling station not very far from here.
Buradan çok uzakta olmayan bir benzin istasyonu biliyorum.
More Sentences
|
| 37 |
Speaking |
service station (aus) n.
|
benzin istasyonu |
|
All you need to do is to buy a drink at a service station and then drive off.
Tek yapmanız gereken bir benzin istasyonundan bir içecek satın almak ve sonra yola çıkmak.
More Sentences
|
| 38 |
Speaking |
at the station expr.
|
istasyonda |
|
You must be at the station at five o'clock at the latest.
En geç saat beşte istasyonda olmalısın.
More Sentences
|
| Trade/Economic |
|
| 39 |
Trade/Economic |
service station n.
|
servis istasyonu |
|
I had my car filled up at the service station at the corner.
Köşedeki servis istasyonunda arabama yakıt doldurttum.
More Sentences
|
| Politics |
|
| 40 |
Politics |
station chief n.
|
istasyon şefi |
|
Tom Jackson was the CIA station chief in Baghdad.
Tom Jackson, Bağdat'ta CIA istasyon şefiydi.
More Sentences
|
| Technical |
|
| 41 |
Technical |
power station n.
|
elektrik santralı |
|
Safety is so appalling, it is a disgrace that all these power stations were not closed down long ago.
Güvenlik düzeyi o kadar korkunç ki, tüm bu elektrik santrallerinin uzun zaman önce kapatılmamış olması utanç verici.
More Sentences
|
| 42 |
Technical |
station building n.
|
istasyon binası |
|
The new station building is under construction and will be completed soon.
Yeni istasyon binası inşaat halinde ve yakında tamamlanacak.
More Sentences
|
| 43 |
Technical |
station platform n.
|
istasyon platformu |
|
Tom, aware that he would soon have to board the train to Boston, had passionately clung to Mary on the station platform.
Yakında Boston'a giden trene binmek zorunda kalacağının farkında olan Tom, istasyon platformunda Mary'ye tutkuyla sarılmıştı.
More Sentences
|
| 44 |
Technical |
station wagon n.
|
pikap |
|
Does Tom drive a station wagon?
Tom bir pikap sürebilir mi?
More Sentences
|
| 45 |
Technical |
station wagon n.
|
steyşın araba |
|
Does Tom still drive a station wagon?
Tom hâlâ steyşın araba kullanıyor mu?
More Sentences
|
| Common Usage |
|
| 46 |
Common Usage |
train station n.
|
demiryolu istasyonu |
|
| General |
|
| 47 |
General |
lubrication station n.
|
yağlama istasyonu |
|
| 48 |
General |
filling station n.
|
benzinlik |
|
| 49 |
General |
petrol station n.
|
benzinlik |
|
| 50 |
General |
station premises n.
|
gar binası |
|
| 51 |
General |
petrol station n.
|
benzinci |
|
| 52 |
General |
station in life n.
|
sosyal durum |
|
| 53 |
General |
experimental station n.
|
deneme istasyonu |
|
| 54 |
General |
hydroelectric power station n.
|
hidroelektrik santral |
|
| 55 |
General |
atomic power station n.
|
nükleer santral |
|
| 56 |
General |
police station n.
|
kulluk |
|
| 57 |
General |
fire station n.
|
yangın istasyonu |
|
| 58 |
General |
service station n.
|
otomobille gezen kimselere yakıt ve diğer hizmetleri sunan işletme |
|
| 59 |
General |
railway station n.
|
istasyon |
|
| 60 |
General |
aid station n.
|
yardım merkezi |
|
| 61 |
General |
power station n.
|
güç istasyonu |
|
| 62 |
General |
transmitting station n.
|
verici istasyon |
|
| 63 |
General |
station house n.
|
gar |
|
| 64 |
General |
hospital station n.
|
sahra hastanesi |
|
| 65 |
General |
wireless station n.
|
radyo istasyonu |
|
| 66 |
General |
television station n.
|
televizyon istasyonu |
|
| 67 |
General |
station premises n.
|
istasyon binası |
|
| 68 |
General |
police station n.
|
merkez |
|
| 69 |
General |
hill station n.
|
hindistan'da yazları devlet görevlilerine tahsis edilen yüksek rakımdaki siteler |
|
| 70 |
General |
departure station n.
|
çıkış istasyonu |
|
| 71 |
General |
meteorological station n.
|
meteoroloji istasyonu |
|
| 72 |
General |
station house n.
|
istasyon |
|
| 73 |
General |
pirate radio station n.
|
korsan radyo istasyonu |
|
| 74 |
General |
triangulation station n.
|
nirengi noktası |
|
| 75 |
General |
satellite station n.
|
uydu istasyonu |
|
| 76 |
General |
fire station n.
|
itfaiye binası |
|
| 77 |
General |
pumping station n.
|
pompa istasyonu |
|
| 78 |
General |
triangulation station n.
|
nirengi merkezi |
|
| 79 |
General |
radionuclide station n.
|
radyonüklid istasyonu |
|
| 80 |
General |
rebroadcasting station n.
|
aktarma istasyonu |
|
| 81 |
General |
aid station n.
|
yardım istasyonu |
|
| 82 |
General |
broadcasting station n.
|
radyo istasyonu |
|
| 83 |
General |
triangulation station n.
|
üçgenleme istasyonu |
|
| 84 |
General |
police station n.
|
emniyet |
|
| 85 |
General |
metro station n.
|
metro durağı |
|
| 86 |
General |
hill station n.
|
dağ istasyonu |
|
| 87 |
General |
fire station n.
|
yangın makinelerinin muhafaza edildiği yer |
|
| 88 |
General |
station wagon n.
|
aile arabası |
|
| 89 |
General |
first aid station n.
|
ilkyardım istasyonu |
|
| 90 |
General |
station hospital n.
|
garnizon hastanesi |
|
| 91 |
General |
seismic station n.
|
sismik istasyon |
|
| 92 |
General |
station wagon n.
|
steyşın |
|
| 93 |
General |
railway station n.
|
demiryolu istasyonu |
|
| 94 |
General |
station to station call n.
|
normal konuşma |
|
| 95 |
General |
terminal station n.
|
terminal |
|
| 96 |
General |
meteorological observation station n.
|
hava gözlem istasyonu |
|
| 97 |
General |
station to station call n.
|
santral aracılığıyla konuşma |
|
| 98 |
General |
station house n.
|
polis merkezi |
|
| 99 |
General |
station wagon n.
|
station araba |
|
| 100 |
General |
nuclear power station n.
|
atom santralı |
|
| 101 |
General |
coach station n.
|
otogar |
|
| 102 |
General |
research station n.
|
araştırma istasyonu |
|
| 103 |
General |
experiment station n.
|
deneme istasyonu |
|
| 104 |
General |
central station n.
|
elektrik santralı |
|
| 105 |
General |
fire station n.
|
itfaiye merkezi |
|
| 106 |
General |
fishing station n.
|
balıkçı evi |
|
| 107 |
General |
sampling station n.
|
örneklem istasyonu |
|
| 108 |
General |
filling station n.
|
benzinci |
|
| 109 |
General |
station master n.
|
gar şefi |
|
| 110 |
General |
starting station n.
|
hareket istasyonu |
|
| 111 |
General |
station wagon n.
|
kaptıkaçtı |
|
| 112 |
General |
destination station n.
|
varma istasyonu |
|
| 113 |
General |
freight station n.
|
yük istasyonu |
|
| 114 |
General |
passenger station n.
|
yolcu istasyonu |
|
| 115 |
General |
transmitting station n.
|
yayın istasyonu |
|
| 116 |
General |
goods station n.
|
yük istasyonu |
|
| 117 |
General |
hill station n.
|
yayla |
|
| 118 |
General |
radio station n.
|
radyo istasyonu |
|
| 119 |
General |
frontier station n.
|
sınır istasyonu |
|
| 120 |
General |
disaster station n.
|
afet istasyonu |
|
| 121 |
General |
arrival station n.
|
varış istasyonu |
|
| 122 |
General |
fire suppression station n.
|
yangınla mücadele istasyonu |
|
| 123 |
General |
rescue station n.
|
kurtarma istasyonu |
|
| 124 |
General |
gas station n.
|
benzinlik |
|
| 125 |
General |
pump station building n.
|
pompa istasyon binası |
|
| 126 |
General |
hydro-acoustic station n.
|
hidro-akustik istasyon |
|
| 127 |
General |
infra-sound station n.
|
ses altı istasyon |
|
| 128 |
General |
station-to station call n.
|
santral aracılığıyla şehirlerarası konuşma |
|
| 129 |
General |
station of destination n.
|
varma istasyonu |
|
| 130 |
General |
station of departure n.
|
hareket istasyonu |
|
| 131 |
General |
station origin n.
|
hareket istasyonu |
|
| 132 |
General |
station house n.
|
istasyon binası |
|
| 133 |
General |
station manager n.
|
istasyon müdürü |
|
| 134 |
General |
station of arrival n.
|
ulaşılacak istasyon |
|
| 135 |
General |
station in life n.
|
sosyal mevki |
|
| 136 |
General |
a statement made at a police station n.
|
karakol ifadesi |
|
| 137 |
General |
comfort station n.
|
umumi tuvalet |
|
| 138 |
General |
principal station n.
|
ana istasyon |
|
| 139 |
General |
railroad station n.
|
demiryolu istasyonu |
|
| 140 |
General |
play station n.
|
oyun istasyonu |
|
| 141 |
General |
part time station n.
|
günün belirli saatlerinde yayın yapan istasyon |
|
| 142 |
General |
part time station n.
|
yarı zamanlı yayın yapan yayın istasyonu |
|
| 143 |
General |
way station n.
|
ara istasyon |
|
| 144 |
General |
way station n.
|
ara durak |
|
| 145 |
General |
split train station n.
|
split tren istasyonu |
|
| 146 |
General |
station vagon n.
|
pikap |
|
| 147 |
General |
filling station n.
|
akaryakıt istasyonu |
|
| 148 |
General |
bus station platform n.
|
otobüs peronu |
|
| 149 |
General |
surf station n.
|
sörf istasyonu |
|
| 150 |
General |
local radio station n.
|
yerel radyo istasyonu |
|
| 151 |
General |
gasoline station attendant n.
|
benzin pompacısı |
|
| 152 |
General |
filling station attendant n.
|
benzin pompacısı |
|
| 153 |
General |
busy train station n.
|
yoğun tren istasyonu |
|
| 154 |
General |
total station n.
|
takeometre |
|
| 155 |
General |
station keeper n.
|
nöbetçi polis |
|
| 156 |
General |
fueling station n.
|
akaryakıt istasyonu |
|
| 157 |
General |
petrol station n.
|
akaryakıt istasyonu |
|
| 158 |
General |
station manager n.
|
itfaiye grup amiri |
|
| 159 |
General |
work station n.
|
bilgisayar ünitesi |
|
| 160 |
General |
coaling station n.
|
kömür ikmal limanı |
|
| 161 |
General |
social station n.
|
sosyal statü |
|
| 162 |
General |
next station n.
|
sıradaki istasyon |
|
| 163 |
General |
next station n.
|
gelecek istasyon |
|
| 164 |
General |
polling station n.
|
oy kullanma yeri/noktası |
|
| 165 |
General |
polling station n.
|
oy kullanma yeri |
|
| 166 |
General |
cable car station n.
|
telesiyej hattı |
|
| 167 |
General |
comfort station n.
|
halka açık tuvalet |
|
| 168 |
General |
comfort station n.
|
umumi hela |
|
| 169 |
General |
tube station [uk] n.
|
metro durağı |
|
| 170 |
General |
tube station [uk] n.
|
metro istasyonu |
|
| 171 |
General |
metro station [us] n.
|
metro durağı |
|
| 172 |
General |
pull station n.
|
yangın muhbiri |
|
| 173 |
General |
pull station n.
|
yangın alarm butonu |
|
| 174 |
General |
coach station n.
|
otobüs terminali |
|
| 175 |
General |
buffet station n.
|
açık büfe masası |
|
| 176 |
General |
buffet station n.
|
açık büfe |
|
| 177 |
General |
buffet station n.
|
açık büfe istasyonu |
|
| 178 |
General |
water fill station n.
|
imlahane |
|
| 179 |
General |
tram station n.
|
tramvay durağı |
|
| 180 |
General |
tram station n.
|
tramvay istasyonu |
|
| 181 |
General |
tram station n.
|
tramvay istasyonu |
|
| 182 |
General |
wayside station n.
|
yol kenarı istasyonu |
|
| 183 |
General |
ice station n.
|
buz verme istasyonu |
|
| 184 |
General |
ice station n.
|
buz istasyonu |
|
| 185 |
General |
ice station n.
|
(arktik veya antarktik bölgelere kurulan) araştırma istasyonu |
|
| 186 |
General |
ice station n.
|
kutuplarda kurulan araştırma istasyonu |
|
| 187 |
General |
ice station n.
|
(kutup bölgesinde) gözlem istasyonu |
|
| 188 |
General |
gasoline station n.
|
petrol istasyonu |
|
| 189 |
General |
filling station n.
|
petrol istasyonu |
|
| 190 |
General |
gasoline station n.
|
benzin istasyonu |
|
| 191 |
General |
filling station attendant n.
|
benzin istasyonu pompacısı |
|
| 192 |
General |
gasoline station attendant n.
|
benzin istasyonu pompacısı |
|
| 193 |
General |
power-station worker n.
|
elektrik santralinde çalışan işçi |
|
| 194 |
General |
filling station n.
|
otomobil ve diğer motorlu taşıtlara benzin ve gaz satışı yapan istasyon |
|
| 195 |
General |
stock station n.
|
besi alanı |
|
| 196 |
General |
stock station n.
|
besi çiftliği |
|
| 197 |
General |
stock station n.
|
hayvan çiftliği |
|
| 198 |
General |
take somebody to the police station v.
|
karakola çekmek |
|
| 199 |
General |
take (someone) to police station v.
|
polis merkezine götürmek |
|
| 200 |
General |
take (someone) to police station v.
|
polis merkezine almak |
|
| 201 |
General |
take (someone) to police station v.
|
merkeze çekmek |
|
| 202 |
General |
take (someone) to police station v.
|
merkeze götürmek |
|
| 203 |
General |
take (someone) to police station v.
|
polis merkezine çekmek |
|
| 204 |
General |
take (someone) to police station v.
|
karakola götürmek |
|
| 205 |
General |
take (someone) to police station v.
|
karakola almak |
|
| 206 |
General |
take (someone) to police station v.
|
karakola çekmek |
|
| 207 |
General |
end up in police station v.
|
karakolluk olmak |
|
| 208 |
General |
be as busy as grand central station v.
|
karınca yuvası gibi kaynamak |
|
| 209 |
General |
establish a radio station v.
|
radyo istasyonu kurmak |
|
| 210 |
General |
establish a radio station v.
|
radyo kurmak |
|
| 211 |
General |
dock with the space station v.
|
uzay istasyonuna kenetlenmek |
|
| 212 |
General |
go to the train station v.
|
tren istasyonuna gitmek |
|
| 213 |
General |
take someone to the police station v.
|
birini karakola çekmek/götürmek |
|
| 214 |
General |
lss (lifesaving station) abrev.
|
cankurtaran kabini |
|
| 215 |
General |
lss (lifesaving station) abrev.
|
cankurtaran sığınağı |
|
| 216 |
General |
lss (lifesaving station) abrev.
|
cankurtaran kulübesi |
|
| Phrasals |
|
| 217 |
Phrasals |
station someone at something v.
|
birini bir göreve atamak |
|
| 218 |
Phrasals |
station someone at something v.
|
birini bir göreve tayin etmek |
|
| 219 |
Phrasals |
station someone at something v.
|
birini bir yere göndermek |
|
| 220 |
Phrasals |
station someone at something v.
|
birini bir yere yerleştirmek |
|
| 221 |
Phrasals |
station (one) at (some place) v.
|
(birini bir yerde) görevlendirmek |
|
| 222 |
Phrasals |
station (one) at (some place) v.
|
(birini bir yere) atamak |
|
| 223 |
Phrasals |
station (one) at (some place) v.
|
(birini bir noktaya) dikmek |
|
| 224 |
Phrasals |
station (one) at (some place) v.
|
(birini bir noktaya) yerleştirmek |
|
| 225 |
Phrasals |
station at v.
|
-de görevlendirmek |
|
| 226 |
Phrasals |
station at v.
|
-e atamak |
|
| 227 |
Phrasals |
station at v.
|
-e dikmek |
|
| 228 |
Phrasals |
station at v.
|
'-e yerleştirmek |
|
| Colloquial |
|
| 229 |
Colloquial |
filling station n.
|
içki dükkanı |
|
| 230 |
Colloquial |
filling station n.
|
içki satan dükkan |
|
| Idioms |
|
| 231 |
Idioms |
thirst-aid station n.
|
içki dükkanı |
|
| 232 |
Idioms |
grand central station n.
|
çok kalabalık yer |
|
| 233 |
Idioms |
grand central station n.
|
keşmekeş bir yer |
|
| 234 |
Idioms |
grand central station n.
|
tren istasyonu gibi işlek yer |
|
| 235 |
Idioms |
marry below (one's) station v.
|
kendinden daha aşağıda/daha aşağı statüde biriyle evlenmek |
|
| 236 |
Idioms |
marry below (one's) station v.
|
dengi olmayan/uygunsuz biriyle evlenmek |
|
| 237 |
Idioms |
marry beneath one's station v.
|
kendisinden aşağı sınıftan birisiyle evlenmek |
|
| 238 |
Idioms |
marry above (one's) station v.
|
daha üst sınıftan biriyle evlenmek |
|
| 239 |
Idioms |
marry above (one's) station v.
|
zengin biriyle evlenmek |
|
| 240 |
Idioms |
marry above (one's) station v.
|
yağlı kapıya konmak |
|
| 241 |
Idioms |
as busy as grand central station expr.
|
arı gibi |
|
| 242 |
Idioms |
as busy as grand central station expr.
|
arı gibi meşgul/yoğun |
|
| 243 |
Idioms |
as busy as grand central station expr.
|
aşırı meşgul |
|
| 244 |
Idioms |
busy as grand central station expr.
|
aşırı meşgul |
|
| 245 |
Idioms |
busy as grand central station expr.
|
aşırı yoğun |
|
| 246 |
Idioms |
as busy as grand central station expr.
|
aşırı yoğun |
|
| 247 |
Idioms |
as busy as grand central station expr.
|
çok yoğun |
|
| 248 |
Idioms |
busy as grand central station expr.
|
çok meşgul |
|
| 249 |
Idioms |
as busy as grand central station expr.
|
çok meşgul |
|
| 250 |
Idioms |
busy as grand central station expr.
|
çok yoğun |
|
| 251 |
Idioms |
that train (has) already left the station expr.
|
atı alan üsküdar'ı geçti |
|
| 252 |
Idioms |
that train (has) already left the station expr.
|
o tren çoktan kaçtı |
|
| 253 |
Idioms |
that train (has) already left the station expr.
|
o gemi çoktan kaçtı |
|
| 254 |
Idioms |
that train (has) already left the station expr.
|
o fırsat çoktan kaçtı |
|
| 255 |
Idioms |
that train has left the station expr.
|
atı alan üsküdar'ı geçti |
|
| 256 |
Idioms |
that train has left the station expr.
|
o tren çoktan kaçtı |
|
| 257 |
Idioms |
that train has left the station expr.
|
o gemi çoktan kaçtı |
|
| 258 |
Idioms |
that train has left the station expr.
|
o fırsat çoktan kaçtı |
|
| Speaking |
|
| 259 |
Speaking |
fueling station n.
|
akaryakıt istasyonu |
|
| 260 |
Speaking |
filling station n.
|
akaryakıt istasyonu |
|
| 261 |
Speaking |
gas station (us) n.
|
akaryakıt istasyonu |
|
| 262 |
Speaking |
petrol station (uk) n.
|
akaryakıt istasyonu |
|
| 263 |
Speaking |
service station (aus) n.
|
akaryakıt istasyonu |
|
| 264 |
Speaking |
petrol station (uk) n.
|
benzinci |
|
| 265 |
Speaking |
filling station n.
|
benzinlik |
|
| 266 |
Speaking |
gas station (us) n.
|
benzinci |
|
| 267 |
Speaking |
service station (aus) n.
|
benzinlik |
|
| 268 |
Speaking |
petrol station (uk) n.
|
benzinlik |
|
| 269 |
Speaking |
gas station (us) n.
|
benzinlik |
|
| 270 |
Speaking |
service station (aus) n.
|
benzinci |
|
| 271 |
Speaking |
fueling station n.
|
benzinci |
|
| 272 |
Speaking |
filling station n.
|
benzinci |
|
| 273 |
Speaking |
fueling station n.
|
benzinlik |
|
| 274 |
Speaking |
gas station (us) n.
|
petrol istasyonu |
|
| 275 |
Speaking |
filling station n.
|
petrol istasyonu |
|
| 276 |
Speaking |
petrol station (uk) n.
|
petrol istasyonu |
|
| 277 |
Speaking |
service station (aus) n.
|
petrol istasyonu |
|
| 278 |
Speaking |
fueling station n.
|
petrol istasyonu |
|
| 279 |
Speaking |
petrol station (uk) n.
|
benzin istasyonu |
|
| 280 |
Speaking |
gas station (us) n.
|
benzin istasyonu |
|
| 281 |
Speaking |
fueling station n.
|
benzin istasyonu |
|
| Trade/Economic |
|
| 282 |
Trade/Economic |
receiving station n.
|
alıcı istasyonu |
|
| 283 |
Trade/Economic |
main station n.
|
ana istasyon |
|
| 284 |
Trade/Economic |
way station n.
|
ara istasyon |
|
| 285 |
Trade/Economic |
departure station n.
|
çıkış istasyonu |
|
| 286 |
Trade/Economic |
railway station n.
|
demiryolu istasyonu |
|
| 287 |
Trade/Economic |
railroad station n.
|
demiryolu istasyonu |
|
| 288 |
Trade/Economic |
sending station n.
|
gönderme istasyonu |
|
| 289 |
Trade/Economic |
customs station n.
|
gümrük kapısı |
|
| 290 |
Trade/Economic |
frontier station n.
|
hudut istasyonu |
|
| 291 |
Trade/Economic |
sending station n.
|
irsal istasyonu |
|
| 292 |
Trade/Economic |
station leader n.
|
istasyon amiri |
|
| 293 |
Trade/Economic |
job station n.
|
iş istasyonu |
|
| 294 |
Trade/Economic |
deputy station leader n.
|
istasyon amir yardımcısı |
|
| 295 |
Trade/Economic |
packing station n.
|
paketleme fabrikası |
|
| 296 |
Trade/Economic |
terminal station n.
|
son istasyon |
|
| 297 |
Trade/Economic |
trading station n.
|
ticaret merkezi |
|
| Law |
|
| 298 |
Law |
station in life n.
|
içtimai mevki |
|
| 299 |
Law |
station in life n.
|
sosyal durum |
|
| 300 |
Law |
station in life n.
|
sosyal statü |
|
| Politics |
|
| 301 |
Politics |
gendarmerie station n.
|
jandarma karakolu |
|
| 302 |
Politics |
measurement station n.
|
ölçüm istasyonu |
|
| 303 |
Politics |
polling station n.
|
oy verme yeri |
|
| 304 |
Politics |
quarantine station n.
|
tahaffuzhane |
|
| Industry |
|
| 305 |
Industry |
pumping station n.
|
pompalama istasyonu |
|
| 306 |
Industry |
washing and greasing station n.
|
yıkama yağlama istasyonu |
|
| 307 |
Industry |
washing and lubricating station n.
|
yıkama yağlama istasyonu |
|
| Media |
|
| 308 |
Media |
station representative n.
|
istasyon temsilci |
|
| 309 |
Media |
bonus station n.
|
ikramiye olarak verilmiş yayın istasyonu |
|
| 310 |
Media |
station rep n.
|
istasyon temsilci |
|
| 311 |
Media |
station break n.
|
istasyon tanıtma arası |
|
| 312 |
Media |
station rep n.
|
istasyon temsilcisi |
|
| 313 |
Media |
part time station n.
|
kısmi zamanlı yayın istasyonu |
|
| 314 |
Media |
relay station n.
|
röle istasyonu |
|
| 315 |
Media |
local television station n.
|
yerel televizyon istasyonu |
|
| 316 |
Media |
zb station n.
|
yeni zelanda'da reklam yayını yapan bir radyo istasyonu |
|
| 317 |
Media |
home station n.
|
yerel istasyon |
|
| Technical |
|
| 318 |
Technical |
air station n.
|
hava üssü |
|
| 319 |
Technical |
air station n.
|
askeri uçuş pisti |
|
| 320 |
Technical |
pumping station n.
|
terfi merkezi |
|
| 321 |
Technical |
pumping station n.
|
terfi istasyonu |
|
| 322 |
Technical |
gauging station n.
|
ayar merkezi |
|
| 323 |
Technical |
gauging station n.
|
akış hızı ölçüm noktası |
|
| 324 |
Technical |
run-of-the-river station n.
|
akarsu santralı |
|
| 325 |
Technical |
fuel service station n.
|
akaryakıt servis yeri |
|
| 326 |
Technical |
low-head water-power station n.
|
alçak düşülü kuvvet santralı |
|
| 327 |
Technical |
outdoor station n.
|
açık hava tesisi |
|
| 328 |
Technical |
outdoor switching station n.
|
açık şalt tesisi |
|
| 329 |
Technical |
stream gagging station n.
|
akarsu ölçüm istasyonu |
|
| 330 |
Technical |
rebroad casting station n.
|
aktarma istasyonu |
|
| 331 |
Technical |
transfer station n.
|
aktarma istasyonu |
|
| 332 |
Technical |
transfer pumping station n.
|
aktarma pompa istasyonu |
|
| 333 |
Technical |
sensing station n.
|
algılama istasyonu |
|
| 334 |
Technical |
sub-station n.
|
alt istasyon |
|
| 335 |
Technical |
master operating station n.
|
ana işletim istasyonu |
|
| 336 |
Technical |
main pumping station n.
|
ana pompa istasyonu |
|
| 337 |
Technical |
intermediate station n.
|
ara istasyon |
|
| 338 |
Technical |
research station n.
|
araştırma istasyonu |
|
| 339 |
Technical |
strapping station n.
|
atkılama istasyonu |
|
| 340 |
Technical |
strapping and labelling station n.
|
atkılama ve etiketleme istasyonu |
|
| 341 |
Technical |
pressure measurement station n.
|
basınç ölçüm istasyonu |
|
| 342 |
Technical |
radio station n.
|
baz istasyonu |
|
| 343 |
Technical |
pressure limiting station n.
|
basınç sınırlama istasyonu |
|
| 344 |
Technical |
slave station n.
|
bağımlı istasyon |
|
| 345 |
Technical |
compressed air station n.
|
basınçlı hava merkezi |
|
| 346 |
Technical |
tributary station n.
|
bağımlı uçbirim |
|
| 347 |
Technical |
by-pass station n.
|
baypas istasyonu |
|
| 348 |
Technical |
station point n.
|
bakış noktası |
|
| 349 |
Technical |
pressure reducing station n.
|
basınç düşürme istasyonu |
|
| 350 |
Technical |
pressure-reducing station n.
|
basınç düşürme istasyonu |
|
| 351 |
Technical |
compressed air station n.
|
basınçlı hava santralı |
|
| 352 |
Technical |
slave station n.
|
bağımlı uçbirim |
|
| 353 |
Technical |
steam power station n.
|
buharlı kuvvet santralı |
|
| 354 |
Technical |
hot water supply station n.
|
boyler dairesi |
|
| 355 |
Technical |
local station n.
|
bölge yayacı |
|
| 356 |
Technical |
evaporation station n.
|
buharlaştırma istasyonu |
|
| 357 |
Technical |
local station n.
|
bölge istasyonu |
|
| 358 |
Technical |
off-loading station n.
|
boşaltma istasyonu |
|
| 359 |
Technical |
steam turbine power station n.
|
buhar türbinli elektrik santralı |
|
| 360 |
Technical |
discgharging station n.
|
boşaltma istasyonu |
|
| 361 |
Technical |
steam power station n.
|
buhar santralı |
|
| 362 |
Technical |
high-speed circuit switched data multi-slot mobile station n.
|
çok slotlu yüksek hızlı devre anahtarlamalı seyyar veri istasyonu |
|
| 363 |
Technical |
dual attachment station n.
|
çift erişimli istasyon |
|
| 364 |
Technical |
deburring station n.
|
çapak alım bölgesi |
|
| 365 |
Technical |
evaporator station n.
|
çok etkili buharlaştırma istasyonu |
|
| 366 |
Technical |
indoor switching station n.
|
dahili şalt tesisi |
|
| 367 |
Technical |
control station n.
|
denetim istasyonu |
|
| 368 |
Technical |
generating station n.
|
daha az donanımlı küçük elektrik fabrikası |
|
| 369 |
Technical |
central station n.
|
daha az donanımlı küçük elektrik fabrikası |
|
| 370 |
Technical |
punching station n.
|
delme istasyonu |
|
| 371 |
Technical |
refuse transfer station n.
|
çöp aktarma merkezi |
|
| 372 |
Technical |
balancing station n.
|
denge istasyonu |
|
| 373 |
Technical |
power station n.
|
daha az donanımlı küçük elektrik fabrikası |
|
| 374 |
Technical |
drainage pumping station n.
|
drenaj suyu pompalama istasyonu |
|
| 375 |
Technical |
natural gas regulating station n.
|
doğalgaz reglaj istasyonu |
|
| 376 |
Technical |
charging station n.
|
doldurma merkezi |
|
| 377 |
Technical |
backfill station n.
|
dolgu istasyonu |
|
| 378 |
Technical |
waste collection station n.
|
emiş dolabı |
|
| 379 |
Technical |
electrical control station n.
|
elektrik kumanda istasyonu |
|
| 380 |
Technical |
key station n.
|
esas yayın istasyonu |
|
| 381 |
Technical |
generating station n.
|
elektrik santralı |
|
| 382 |
Technical |
electric vehicle charging station n.
|
elektrikli taşıt şarj istasyonu |
|
| 383 |
Technical |
heat exchange station n.
|
eşanjör dairesi |
|
| 384 |
Technical |
power station n.
|
enerji santralı |
|
| 385 |
Technical |
passive station n.
|
edilgen istasyon |
|
| 386 |
Technical |
boat station signals n.
|
filika istasyon işaretleri |
|
| 387 |
Technical |
gas turbine power station n.
|
gaz türbinli elektrik santralı |
|
| 388 |
Technical |
gas pressure regulating station n.
|
gaz basıncı ayarlama istasyonu |
|
| 389 |
Technical |
boat station n.
|
filika istasyonu |
|
| 390 |
Technical |
gas pressure regulating station n.
|
gaz basınçı ayarlama istasyonu |
|
| 391 |
Technical |
station building n.
|
gar |
|
| 392 |
Technical |
power station equipment n.
|
güç istasyon donanımı |
|
| 393 |
Technical |
power station equipment n.
|
güç santralı donanımı |
|
| 394 |
Technical |
power station n.
|
güç merkezi |
|
| 395 |
Technical |
input station n.
|
girdi istasyonu |
|
| 396 |
Technical |
display station n.
|
görüntü birimi işistasyonu |
|
| 397 |
Technical |
visual inquiry station n.
|
görsel sorgulama istasyonu |
|
| 398 |
Technical |
input station n.
|
girdi yeri |
|
| 399 |
Technical |
return sludge pumping station n.
|
geri devir pompa istasyonu |
|
| 400 |
Technical |
mobile radio station n.
|
gezgin radyo istasyonu |
|
| 401 |
Technical |
power station equipment n.
|
güç istasyonu donanımı |
|
| 402 |
Technical |
solar power station n.
|
güneş enerjili elektrik santralı |
|
| 403 |
Technical |
terminal station n.
|
hatbaşı garı |
|
| 404 |
Technical |
ventilating station n.
|
havalandırma merkezi |
|
| 405 |
Technical |
hydroelectric power station n.
|
hidroelektrik santralı |
|
| 406 |
Technical |
station for changing speed n.
|
hız değişim basamağı |
|
| 407 |
Technical |
hydroelectric power station n.
|
hidroelektrik santral |
|
| 408 |
Technical |
hydroelectric generating station n.
|
hidroelektrik santral |
|
| 409 |
Technical |
air station n.
|
hava istasyonu |
|
| 410 |
Technical |
hose station n.
|
hortum istasyonu |
|
| 411 |
Technical |
hydropower station n.
|
hidroelektrik santral |
|
| 412 |
Technical |
station point n.
|
istasyon noktası |
|
| 413 |
Technical |
station equipment n.
|
istasyon ekipmanı |
|
| 414 |
Technical |
heat station n.
|
ısı santralı |
|
| 415 |
Technical |
heat power station n.
|
ısı merkezi |
|
| 416 |
Technical |
station log n.
|
istasyon günlüğü |
|
| 417 |
Technical |
station break n.
|
istasyon tanıtma zamanı |
|
| 418 |
Technical |
station rating curve n.
|
istasyon anahtar eğrisi |
|
| 419 |
Technical |
tracking station n.
|
izleme istasyonu |
|
| 420 |
Technical |
operating station n.
|
işletim istasyonu |
|
| 421 |
Technical |
heat transfer station n.
|
ısı aktarım merkezi |
|
| 422 |
Technical |
thermal control station n.
|
ısı kumanda istasyonu |
|
| 423 |
Technical |
unattended station n.
|
işletmensiz istasyon |
|
| 424 |
Technical |
heat exchange station n.
|
ısı dönüştürüm santralı |
|
| 425 |
Technical |
station identification signal n.
|
istasyon tanıtma sinyali |
|
| 426 |
Technical |
central monitoring station n.
|
izleme merkezi |
|
| 427 |
Technical |
monitoring station n.
|
izleme istasyonu |
|
| 428 |
Technical |
control station n.
|
ışıldak kontrol cihazı |
|
| 429 |
Technical |
station commissioning n.
|
istasyon muayenesi |
|
| 430 |
Technical |
communication station n.
|
iletişim istasyonu |
|
| 431 |
Technical |
thermal power station n.
|
ısıl elektrik santralı |
|
| 432 |
Technical |
station roof n.
|
istasyon çatısı |
|
| 433 |
Technical |
subsidiary station n.
|
ikincil istasyon |
|
| 434 |
Technical |
step-down transformer station n.
|
indirici trafo merkezi |
|
| 435 |
Technical |
indoor switching station n.
|
kapalı şalt tesisi |
|
| 436 |
Technical |
central heating station n.
|
kalorifer dairesi |
|
| 437 |
Technical |
backpressure power station n.
|
karşı basınçlı santral |
|
| 438 |
Technical |
station wagon n.
|
kaptıkaçtı |
|
| 439 |
Technical |
flap station n.
|
klape ünitesi |
|
| 440 |
Technical |
direction finder station n.
|
kestirme istasyonu |
|
| 441 |
Technical |
desuperheating station n.
|
kızgınlık giderme istasyonu |
|
| 442 |
Technical |
flap station n.
|
klape istasyonu |
|
| 443 |
Technical |
docking station n.
|
kenetlenme istasyonu |
|
| 444 |
Technical |
generating station n.
|
kuvvet merkezi |
|
| 445 |
Technical |
slave station n.
|
köle istasyon |
|
| 446 |
Technical |
coal power station n.
|
kömür santrali |
|
| 447 |
Technical |
combined heat and power station n.
|
kombine ısı ve enerji santralı |
|
| 448 |
Technical |
tributary station n.
|
kol istasyonu |
|
| 449 |
Technical |
central control station n.
|
kumanda merkezi |
|
| 450 |
Technical |
control station n.
|
kontrol istasyonu |
|
| 451 |
Technical |
compressor station n.
|
kompresör istasyonu |
|
| 452 |
Technical |
cop removing station n.
|
kops çıkarma istasyonu |
|
| 453 |
Technical |
coaling station n.
|
kömür istasyonu |
|
| 454 |
Technical |
tube loading station n.
|
masura takma istasyonu |
|
| 455 |
Technical |
tube loading station placing tubes n.
|
masura takma |
|
| 456 |
Technical |
tube loading and cop removing station n.
|
masura takma ve kops alma istasyonu |
|
| 457 |
Technical |
assembly station n.
|
montaj istasyonu |
|
| 458 |
Technical |
central station air handling unit n.
|
merkezi klima santralı |
|
| 459 |
Technical |
central heating station n.
|
merkezi ısıtma istasyonu |
|
| 460 |
Technical |
Mobile eye-wash station n.
|
mobil göz yıkama istasyonu |
|
| 461 |
Technical |
weather station n.
|
meteoroloji istasyonu |
|
| 462 |
Technical |
triangulation station n.
|
nirengi merkezi |
|
| 463 |
Technical |
repair station n.
|
onarım istasyonu |
|
| 464 |
Technical |
triangulation station n.
|
nirengi noktası |
|
| 465 |
Technical |
reading station n.
|
okuma istasyonu |
|
| 466 |
Technical |
sampling station n.
|
numune alma istasyonu |
|
| 467 |
Technical |
run-of-the-river station n.
|
nehir tipi santral |
|
| 468 |
Technical |
automatic meteorological observation station n.
|
otomatik meteoroloji gözlem istasyonu |
|
| 469 |
Technical |
reading station n.
|
ölçüm istasyonu |
|
| 470 |
Technical |
metering station n.
|
ölçüm istasyonu |
|
| 471 |
Technical |
pumping station n.
|
pompa istasyonu |
|
| 472 |
Technical |
pumping station n.
|
pompalama istasyonu |
|
| 473 |
Technical |
passive station n.
|
pasif istasyon |
|
| 474 |
Technical |
ladle treatment station n.
|
pota işlem yeri |
|
| 475 |
Technical |
peak load power station n.
|
pik yük santralı |
|
| 476 |
Technical |
wind power station n.
|
rüzgarla çalışan santral |
|
| 477 |
Technical |
wind power station n.
|
rüzgar gücü istasyonu |
|
| 478 |
Technical |
radio station n.
|
radyo istasyonu |
|
| 479 |
Technical |
fixed station n.
|
sabit radyo istasyonu |
|
| 480 |
Technical |
direction finding station n.
|
radyo iletki istasyonu |
|
| 481 |
Technical |
power station boiler n.
|
santral kazanı |
|
| 482 |
Technical |
tracking station n.
|
roket |
|
| 483 |
Technical |
power station construction schedule n.
|
santral inşa termini |
|
| 484 |
Technical |
fixed terminal station n.
|
sabit terminal istasyonu |
|
| 485 |
Technical |
muster station n.
|
röle |
|
| 486 |
Technical |
relay station n.
|
röle istasyonu |
|
| 487 |
Technical |
radio-relay station n.
|
radyo röle istasyonu |
|
| 488 |
Technical |
microwave relay station n.
|
radyolink istasyonu |
|
| 489 |
Technical |
radio base station n.
|
radyo baz istasyonu |
|
| 490 |
Technical |
radiosonde station n.
|
radyosonda istasyonu |
|
| 491 |
Technical |
power station construction schedule n.
|
santral inşa programı |
|
| 492 |
Technical |
relay satellite station n.
|
röle uydu istasyonu |
|
| 493 |
Technical |
hot water supply station n.
|
sıcak su sağlama merkezi |
|
| 494 |
Technical |
refuge station n.
|
sığınma istasyonu |
|
| 495 |
Technical |
terrestrial radio-relay and satellite earth station systems using digital modulation n.
|
sayısal modülasyon kullanan yeryüzü radyo-röle ve uydu yer istasyonu sistemleri |
|
| 496 |
Technical |
water-station n.
|
su deposu |
|
| 497 |
Technical |
quenching station n.
|
suverme istasyonu |
|
| 498 |
Technical |
charging station n.
|
şarj istasyonu |
|
| 499 |
Technical |
query station n.
|
sorgulama istasyonu |
|
| 500 |
Technical |
inquiry station n.
|
sorgulama istasyonu |
|
