yarmak - Turkish English Dictionary

yarmak

Meanings of "yarmak" in English Turkish Dictionary : 48 result(s)

Turkish English
Common Usage
yarmak split v.
As I was telling him not to run, he fell and split his head.
Tam ben ona koşma derken düşüp kafasını yardı.

More Sentences
General
yarmak slash v.
Did you slash Tom's tires?
Tom'un lastiklerini yardın mı?

More Sentences
Common Usage
yarmak wedge v.
General
yarmak fissure v.
yarmak knap v.
yarmak gap v.
yarmak tear v.
yarmak rend v.
yarmak dag v.
yarmak flaw v.
yarmak breach v.
yarmak open v.
yarmak maul v.
yarmak hack v.
yarmak chop v.
yarmak lance v.
yarmak plough v.
yarmak crack v.
yarmak plow v.
yarmak fracture v.
yarmak hew v.
yarmak incise v.
yarmak sever v.
yarmak cleft v.
yarmak rip v.
yarmak disrupt v.
yarmak cleave v.
yarmak clove v.
yarmak split v.
yarmak rift v.
yarmak rive v.
yarmak slit v.
yarmak penetrate v.
yarmak trench v.
yarmak knap v.
yarmak enrive v.
yarmak hash v.
yarmak dehisce v.
yarmak rowel v.
yarmak diffind v.
yarmak outrive [obsolete] v.
yarmak share [obsolete] v.
yarmak slat [dialect] [uk] v.
yarmak snap v.
yarmak spreathe v.
Idioms
yarmak crack open v.
Technical
yarmak slot v.
Archaic
yarmak reave v.

Meanings of "yarmak" with other terms in English Turkish Dictionary : 79 result(s)

Turkish English
General
kılı kırk yarmak split hairs v.
The British Government is just splitting hairs in its pathetic attempts to justify military attack.
İngiliz Hükûmeti askeri saldırıyı meşrulaştırmaya yönelik zavallı girişimlerinde adeta kılı kırk yarıyor.

More Sentences
Idioms
kılı kırk yarmak split hairs v.
I have no doubt that while we are here splitting hairs, Korean shipyards will be working at full capacity.
Biz burada kılı kırk yararken Kore tersanelerinin tam kapasite çalışacağından hiç şüphem yok.

More Sentences
kılı kırk yarmak pick nits v.
Let's pick nits.
Hadi kılı kırk yaralım.

More Sentences
General
ablukayı yarmak run a blockade v.
kılı kırk yarmak go over something with a fine comb v.
başını gözünü yarmak murder v.
kılı kırk yarmak refine v.
başını gözünü yarmak make a mess of v.
kılı kırk yarmak split v.
kılı kırk yarmak wiredraw v.
ablukayı yarmak run the blockade v.
kama ile yarmak wedge v.
kılı kırk yarmak niggle v.
kafa yarmak brain v.
yarmak (toprak/tahta vb'ni) chap v.
kafa göz yarmak be very tactless v.
yarmak (uzun) splinter v.
kılı kırk yarmak quibble v.
çemberi yarmak break a siege v.
kılı kırk yarmak make tiny distinctions v.
ablukayı yarmak break the blockade v.
ablukayı yarmak get through the blockade v.
kılı kırk yarmak nitpick v.
başını yarmak cracked your head open v.
kafasını yarmak cracked your head open v.
bıçakla yarmak knife v.
(bir şeyi) yara gibi yarmak wound v.
yüzeyi yarmak break v.
kalabalığı yarmak buffet v.
keskin bıçakla yarmak rip v.
silahla yarmak gride v.
kılı kırk yarmak pick v.
kılı kırk yarmak pedanticize v.
kılı kırk yarmak pedanticise v.
kılı kırk yarmak pedantize v.
kılı kırk yarmak pedantise v.
(uçak veya yüzey aracı) yüzeyi yarmak porpoise v.
sivri uçlu aletle yarmak sax [dialect] [uk] v.
kafasını yarmak cut open one's scalp v.
(balık) yüzgeçleri ile suyu yarmak fin v.
(su kütlesini) yarmak plough v.
(su kütlesini) yarmak plow v.
kabuğunu yarmak shuck v.
Phrasals
karnını yarmak tear up v.
(bir şeyi) yarmak crack through (something) v.
(birini/bir şeyi bir şeyle) yarmak cut (someone or something) with (something) v.
defansı yarmak break through v.
defansı yarmak break away v.
-i yarmak slice through v.
-i bıçak gibi kesmek/yarmak slice through v.
Colloquial
kılı kırk yarmak take pains v.
Idioms
bir şeyi çatlatmak/yarmak crack something open v.
bir şeyi çatlatmak/yarmak crack something wide open v.
kılı kırk yarmak cross the 't's and dot the 'i's v.
kılı kırk yarmak getting into the weeds v.
kılı kırk yarmak dot the i's and cross the t's v.
bir şey hakkında kılı kırk yarmak pick somebody/something to bits/pieces v.
bir şey hakkında kılı kırk yarmak pull somebody/something to bits/pieces v.
kılı kırk yarmak to thread the needle v.
kılı kırk yarmak cross (one's) t's and dot (one's) i's v.
kılı kırk yarmak cross t's v.
(birini/bir şeyi) yarmak cut (someone or something) to ribbons v.
bir şeyi yarmak cut something to ribbons v.
bir şeyi yarmak tear something to ribbons v.
kılı kırk yarmak dot (one's) I's v.
kılı kırk yarmak dot the I's and cross the t's v.
kılı kırk yarmak dot your I's and cross your t's v.
(biri/bir şey) hakkında kılı kırk yarmak pick (someone or something) to pieces v.
(bir şey) hakkında kılı kırk yarmak pick holes in (something) v.
kılı kırk yarmak dot the i v.
kılı kırk yarmak cut fine v.
Technical
odunu yarmak için kullanılan balyoz benzeri, tek kenarı kama biçiminde olan bir alet mall n.
(kütüğü) yarmak snake v.
Woodworking
(odunu) ahşap tokmak ve takoz yardımıyla yarmak mall v.
Forestry
odun yarmak chop wood v.
Military
düşman safını yarmak için yapılan askeri saldırı breakout n.
Sport
top çıkar çıkmaz kalabalığı yarmak için hücuma hazır bekleyen bir hücum oyuncusu breakaway n.
defansı yarmak split the defence v.
Archaic
silahla yarmak rive v.