yeni yeni - Turkish English Dictionary

yeni yeni

Meanings of "yeni yeni" in English Turkish Dictionary : 3 result(s)

Turkish English
General
yeni yeni recently adv.
Modern medicine has only recently started looking at these issues.
Modern tıp bu konulara daha yeni yeni eğilmeye başladı.

More Sentences
yeni yeni newly adv.
yeni yeni fresh adv.

Meanings of "yeni yeni" with other terms in English Turkish Dictionary : 500 result(s)

Turkish English
Common Usage
yeni başlayan beginner n.
Check out these tips on Feng Shui for beginners here.
Yeni başlayanlar için Feng Shui hakkındaki bu ipuçlarına göz atın.

More Sentences
başlatmak (yeni işi) launch v.
We launched a successful Valentine's Day campaign.
Başarılı bir Sevgililer Günü kampanyası başlattık.

More Sentences
yeni new adj.
The results of the Convention in these areas will obviously need to be included in a new set of rules.
Sözleşme'nin bu alanlardaki sonuçlarının yeni bir kurallar dizisine dahil edilmesi gerekeceği açıktır.

More Sentences
General
yeni zelandalı new zealander n.
Generally speaking, New Zealanders are taller than Japanese.
Genel olarak konuşursak, Yeni Zelandalılar Japonlardan daha uzundur.

More Sentences
yeni yıl the new year n.
I look forward to resuming with vim and vigour in the New Year.
Yeni Yılda canla başla çalışmaya devam etmeyi dört gözle bekliyorum.

More Sentences
yeni dünya new world n.
The European Union needs to have a view and an opinion about this new world.
Avrupa Birliği'nin bu yeni dünya hakkında bir görüşü ve fikri olmalıdır.

More Sentences
yeni delhi new delhi n.
We simply want to know what is likely to happen at New Delhi.
Biz sadece Yeni Delhi'de neler olabileceğini bilmek istiyoruz.

More Sentences
yeni only just n.
The debate has only just begun, and I am pleased to say I have just three points to make today.
Tartışma daha yeni başladı ve bugün sadece üç noktaya değineceğimi söylemekten memnuniyet duyuyorum.

More Sentences
yeni ürünler new products n.
We have drawn up a list of financial instruments to ensure that new products fall within the scope of the directive.
Yeni ürünlerin yönetmelik kapsamına girmesini sağlamak üzere bir finansal araçlar listesi hazırladık.

More Sentences
yeni gelen new arrival n.
Regions that are currently poor will not become richer just because some new arrivals are poorer.
Halihazırda yoksul olan bölgeler, sırf bazı yeni gelenler daha yoksul diye zenginleşmeyecektir.

More Sentences
yeni dünya düzeni new world order n.
The new world order, proclaimed after the Gulf War by President Bush Snr, has quickly been forgotten.
Körfez Savaşı sonrasında Başkan Bush Snr tarafından ilan edilen yeni dünya düzeni hızla unutulmuştur.

More Sentences
yeni gelen newcomer n.
A good mixture of applications of current providers and newcomers is essential.
Mevcut sağlayıcıların ve yeni gelenlerin uygulamalarının iyi bir karışımı esastır.

More Sentences
yeni gine new guinea n.
The Torres Strait divides New Guinea from Australia.
Torres Boğazı Yeni Gine'yi Avustralya'dan ayırır.

More Sentences
yeni ay new moon n.
Earthshine is brightest on the nights around the new moon.
Güneş ışığı, yeni ayın çevresindeki gecelerde en aydınlıktır.

More Sentences
yeni devletler new states n.
Are the States which have so far been receiving aid going to stop doing so in favour of the new States?
Şimdiye kadar yardım alan Devletler, yeni Devletler lehine bu yardımı kesecekler mi?

More Sentences
yeni baskı reprint n.
She purchased a reprint of a classic novel.
Klasik bir romanın yeni baskısını satın aldı.

More Sentences
yeni zelanda new zealand n.
It must be borne in mind, that unlike Australia or New Zealand, the EU has a long land border.
Avustralya ya da Yeni Zelanda'nın aksine AB'nin uzun bir kara sınırına sahip olduğu unutulmamalıdır.

More Sentences
yeni dünya the new world n.
September 11 made us realise that the European Union is not fully adapted to the new world context.
11 Eylül, Avrupa Birliği'nin yeni dünya koşullarına tam olarak uyum sağlayamadığını fark etmemizi sağladı.

More Sentences
yeni zelandalı new zealand n.
He's from Canada and she's from New Zealand.
Adam Kanadalı, kadın Yeni Zelandalı.

More Sentences
yeni ahit the new testament n.
In his letter to the New Testament church, James The Apostle wrote about necessity of keeping God's Law.
Elçi Yakup, Yeni Ahit kilisesine yazdığı mektupta Tanrı'nın Yasası'na bağlı kalmanın gerekliliği hakkında yazmıştır.

More Sentences
yeni para fresh money n.
Fresh money is needed to provide aid; not just the money planned for, but new contributions.
Yardım sağlamak için yeni paraya ihtiyaç vardır; sadece planlanan paraya değil, yeni katkılara da.

More Sentences
yeni model new model n.
The new model will be priced at $12,000.
Yeni modelin fiyatı 12,000 dolar olacak.

More Sentences
yeni iş new business n.
They are an important source of employment and a breeding ground for new business concepts.
Önemli bir istihdam kaynağı ve yeni iş konseptleri için bir üreme alanıdır.

More Sentences
yeni yıl new year n.
I would thank you all and wish you a really merry Christmas and a happy New Year.
Hepinize teşekkür eder, gerçekten mutlu bir Noel ve mutlu bir Yeni Yıl dilerim.

More Sentences
papua yeni gine papua new guinea n.
Papua New Guinea is the second largest country in Oceania after Australia.
Papua Yeni Gine, Avustralya'dan sonra Okyanusya'nın ikinci büyük ülkesidir.

More Sentences
yeni çağ new age n.
New Age ideas are a refreshing alternative to the staid orthodoxy of traditional Christianity.
Yeni Çağ fikirleri, geleneksel Hıristiyanlığın katı ortodoksluğuna karşı canlandırıcı bir alternatif.

More Sentences
japon yeni japanese yen n.
The Japanese yen is a stable currency.
Japon yeni istikrarlı bir para birimidir.

More Sentences
yeni düşünce new thought n.
Allow me to begin by commenting on the new thinking required.
İzninizle, gerekli olan yeni düşünce hakkında yorum yaparak başlamak istiyorum.

More Sentences
yeni bir başlangıç fresh start n.
There are some who think that it is more in our interests to let bygones be bygones and make a fresh start.
Geçmişi geçmişte bırakmanın ve yeni bir başlangıç yapmanın çıkarlarımıza daha uygun olduğunu düşünenler var.

More Sentences
yeni teknoloji new technology n.
It must be clear to us as well, though, that new technologies can endanger food safety.
Yeni teknolojilerin gıda güvenliğini tehlikeye atabileceği bizim için de açık olmalıdır.

More Sentences
yeni evliler newlyweds n.
We were newlyweds.
Biz yeni evliydik.

More Sentences
yeni elbiseler new clothes n.
I need to buy some new clothes.
Bazı yeni elbiseler satın almam gerekir.

More Sentences
yeni sömürgecilik neo-colonialism n.
To fight for this is not a form of neo-colonialism, it is a sine qua non of effective development.
Bunun için mücadele etmek bir tür yeni sömürgecilik değil, etkin kalkınmanın olmazsa olmazıdır.

More Sentences
yeni şeyler new things n.
There are, however, positive new things in the report worth mentioning.
Bununla birlikte, raporda bahsetmeye değer olumlu yeni şeyler de var.

More Sentences
yeni arkadaşlar new friends n.
And the rabbit was very happy to make such a nice new friend.
Ve tavşan böyle güzel bir yeni arkadaş edindiği için çok mutluydu.

More Sentences
yeni gelişmeler new developments n.
We will need, in future, to monitor the specific effects of these new developments.
Gelecekte bu yeni gelişmelerin spesifik etkilerini izlememiz gerekecektir.

More Sentences
yeni koşullar new conditions n.
The authorities therefore also have the time required to adjust to the new conditions.
Dolayısıyla yetkililer de yeni koşullara uyum sağlamak için gerekli zamana sahiptir.

More Sentences
yeni türkçe new turkish n.
I am excited about our new Turkish course.
Yeni Türkçe kursumuz için heyecanlıyım.

More Sentences
yeni binalar new buildings n.
The Office is not yet ready to move into the new building.
Ofis henüz yeni binasına taşınmaya hazır değildir.

More Sentences
yeni koşullar new circumstances n.
He is quick to adapt to new circumstances.
Yeni koşullara çabuk uyum sağlıyor.

More Sentences
yeni proje new project n.
In concentrating only on new projects there is a clear danger of distortions of competition in relation to the old ones.
Sadece yeni projelere odaklanıldığında, eski projelerle ilgili olarak rekabetin bozulma tehlikesi açıkça görülmektedir.

More Sentences
yeni müşteri new customer n.
Recently, we've been getting a lot of new customers.
Son zamanlarda çok sayıda yeni müşteri ediniyoruz.

More Sentences
yeni dükkan/mağaza new shop n.
When did you open your new shop?
Yeni dükkanınızı ne zaman açtınız?

More Sentences
yeni bir başlangıç a new beginning n.
It can and must signal the start of a new beginning.
Yeni bir başlangıca işaret edebilir ve etmelidir de.

More Sentences
(yeni eve taşınmış aileye getirilen) ev hediyesi housewarming gift n.
I brought you a little housewarming gift.
Sana küçük bir ev hediyesi getirdim.

More Sentences
yeni kelimeler new words n.
Do you know a good way to learn new words?
Yeni kelimeler öğrenmek için iyi bir yol biliyor musun?

More Sentences
yeni araba new car n.
So it is hard to arrange finance for the new cars.
Bu nedenle yeni arabalar için finansman ayarlamak zor.

More Sentences
yeni ürün new product n.
The new product's sales exceeded expectations.
Yeni ürünün satışları beklentileri aştı.

More Sentences
yeni bir çevre a new environment n.
As is often said, it is difficult to adjust yourself to a new environment.
Sık sık söylendiği gibi, yeni bir çevreye alışmak zordur.

More Sentences
yeni tedaviler new treatments n.
They supply valuable industry information on innovative new treatments and products.
Yenilikçi yeni tedaviler ve ürünler hakkında değerli sektör bilgileri sağlarlar.

More Sentences
yeni sürüm new version n.
Was the new version easy to install?
Yeni sürümün kurulumu kolay mıydı?

More Sentences
yeni öğrenci new student n.
Each year the EU gets around 100 000 fewer new students than the United States.
AB her yıl Amerika Birleşik Devletleri'nden yaklaşık 100.000 daha az yeni öğrenci almaktadır.

More Sentences
yeni yaklaşım new approach n.
In this area, we need new approaches in the Sixth Framework Programme.
Bu alanda, Altıncı Çerçeve Programında yeni yaklaşımlara ihtiyacımız var.

More Sentences
yeni yıl kararı new year's resolution n.
New Year's resolutions made in January are often broken by February.
Ocak ayında alınan yeni yıl kararları genellikle Şubat ayında bozulur.

More Sentences
yeni ufuklar new horizons n.
The result is an ambitious agreement that opens up new horizons for cooperation.
Sonuç, işbirliği için yeni ufuklar açan iddialı bir anlaşmadır.

More Sentences
yeni yollar new ways n.
The Commission wishes to explore new ways of promoting peace and development in the southern Caucasus.
Komisyon, Güney Kafkasya'da barış ve kalkınmayı teşvik etmenin yeni yollarını araştırmak istemektedir.

More Sentences
çin yeni yılı chinese new year n.
Spring Festival is also known as Chinese New Year.
Bahar Festivali, Çin Yeni Yılı olarak da bilinir.

More Sentences
yeni bir çalışma a new study n.
A new study published last week suggests that it did not.
Geçen hafta yayınlanan yeni bir çalışma öyle olmadığını gösteriyor.

More Sentences
(avustralya ve yeni zelanda'da) ev unit n.
Sami moved to that unit in June, 2006.
Sami o eve Haziran 2006'da taşındı.

More Sentences
(avustralya ve yeni zelanda'da) daire unit n.
One and two-bedroom units offer all of the comforts of home.
Bir ve iki yatak odalı daireler ev konforunun tamamını sunuyor.

More Sentences
yeni katılımcı entrant n.
This was not because I wish to close the doors to Europe against the 10 new entrants.
Bunun nedeni Avrupa kapılarını 10 yeni katılımcıya kapatmak istemem değildir.

More Sentences
yeni kan blood n.
We need new blood.
Yeni kana ihtiyacımız var.

More Sentences
yeni bir süreç a new process n.
Indeed, it could be useful, precisely because this is a new process which we need to improve.
Gerçekten de faydalı olabilir çünkü bu tam da geliştirmemiz gereken yeni bir süreçtir.

More Sentences
Common Usage
yeni çevreye uyma acclimatization n.
yeni ortama uyma acclimatization n.
yeni çevreye uyma acclimatisation n.
yeni ortama uyma acclimatisation n.
yeni yerine geçmek relocate v.
yeni ve iyi durumda pristine adj.
General
kütüphaneye yeni gelen kitap acquisition n.
yeni sene new year n.
yeni fikirlere açıklık receptiveness n.
kiliseye yeni giren kimse novice n.
yeni şartlara alışma readjustment n.
hindistan'a yeni gelmiş avrupalı griffin n.
yeni bir tiyatro oyununun ilk temsili premier n.
yeni çözüm twist n.
yeni (hükümet/yıl) incoming n.
yeni değer yaratma özelliği additionality n.
yeni turist new tourist n.
yeni hayat bulma resurrection n.
kanada'nın 1999 yılında ikiye bölünen kuzeybatı toprakları eyaletinin doğu kısmının yeni adı nunavut n.
yeni olma newness n.
sanatta yeni yıl new year in art n.
yeni novice n.
askere yeni alınmış er raw recruit n.
yeni bir ülkeye yerleşme resettlement n.
eski ve yeni ahit bible n.
yeni çıkmışlık newfangledness n.
uzakdoğu, avustralya, yeni zelanda ve pasifik adalarını kapsayan iata bölgesi area 3 n.
yeni eleştiri new criticism n.
yeni tesis denetimi new facility inspection n.
yeni bir eve taşınmanın kutlanışı housewarming n.
yeni sözcük neologism n.
yeni kelime neology n.
yeni olmuşluk recentness n.
yeni düzenleme rearrangement n.
yeni vuku bulma recentness n.
üyeliğe yeni kabul edilmiş kimse initiate n.
yahudi yeni yılı jewish new year n.
yeni britanya new britain n.
yeni doğmuş çocuğu öldürme infanticide n.
yeni zamanlar new times n.
yeni nizam islamic socialism n.
tüyleri yeni çıkmış kuş fledgeling n.
işe yeni başlayan kimse beginner n.
yeni kral göreve geçene kadarki kralsız dönem interregnum n.
yeni zengin nouveau riche n.
yeni alınan eşya veya kitap vb (koleksiyona) accession n.
yeni kelime neologism n.
yeni bir soluk a breath of fresh air n.
yeni sütten kesilmiş bebek veya hayvan yavrusu weanling n.
melanezya, okyanusya avustralya, yeni zelanda, mikronesya ve polinezya dahil olmak üzere orta ve güney pasifik'teki adalar oceania n.
yeni izci tenderfoot n.
yeni üye recruit n.
yeni evlilere yapılan alaycı serenat chivaree n.
yeni şehirler new towns n.
askere yeni alınmış er new recruit n.
eski köye yeni adet unwelcome innovation n.
avustralya yeni kaledonya, yeni zelanda, solomon adaları, vanatu ve papua yeni gine dahil yeni gine australasia n.
yeni çekim retake n.
yeni gelmiş kimse newcomer n.
yeni zelandalı bir kuş türü wrybill n.
yeni usul innovation n.
yeni baskı reissue n.
şekerciboyasının yeni çıkan yaprakları poke n.
düşünce hayatında ortaya çıkan yeni akım current n.
yeni dünya akbabası cathartidae n.
mektup (yeni ahit'te yer alan) epistle n.
yeni yere yerleşen kimse settler n.
tüyleri yeni çıkmış kuş fledgling n.
yeni eve taşınanlara verilen hediye housewarming n.
avustralya ve yeni zelanda the antipodes n.
yeni doğan aydan itibaren geçen günlerin yılın ilk gününe eklenen sayısı epact n.
yeni sözcük coinage n.
yeni eve taşınma partisi housewarming n.
yeni gelen incomer n.
yeni sol new left n.
yeni şey innovation n.
yeni doğan bebeğin tanımlanmasında kullanılan kayıt ve bilgiler apgar score n.
yeni ingiltere new england n.
yeni maddeler katılması ile büyüme accretion n.
yeni zelanda doları new zealand dollar n.
yeni girmiş kimse neophyte n.
yeni gine new guinean n.
deniz harp okulunun en yeni öğrencisi plebe n.
yeni terim neologism n.
yeni davranışçılık neobehaviourism n.
yeni çıkmış şey novelty n.
yeni evlilere tencere ve tavalarla ritim tutularak yapılan alaycı serenat shivaree n.
ingilizlerin avustralya ve yeni zelanda için kullandıkları halk deyimi down under n.
yeni sanat akımı art nouveau n.
yeni düzen rearrangement n.
yeni ticari teşebbüsler new business enterprises n.
papua yeni gine trobrıan adaları papua new guinea trobriand islands n.
avustralya ve yeni zelanda’da yaşayan bir tür kabuklu pipi n.
yeni zeland adalarına özgü büyük bir çam türü kauri n.
sütten yeni kesilmiş domuz shoat n.
yeni zelanda maori kültüründe doktor, büyücü, rahip vb tohunga n.
yeni çıkmış açık incipient deficit n.
yeni başlamış açık incipient deficit n.
yeni emirler further orders n.
yeni basılmış madeni para new coinage n.
yeni iş alanları açma job creation n.
en yeni the latest n.
yeni gineli new guinean n.
papua yeni gineli papua new guinean n.
yüksek ücretler ödeyip yeni inançlar edinen ve kendini iyi hisseden kimse metropagan n.
yeni ay crescent n.
yeni eve taşınma kutlaması housewarming n.
yeni kelime ifade veya kullanım neologism n.
bir dini gruba yeni girmiş kimse neophyte n.
herhangi bir şeye yeni başlayan kimse neophyte n.
yeni kelimeler kullanma neology n.
(özellikle tanrıbilimde) yeni bir öğretiyi benimseyen kimse neologist n.
yeni kelimeler bulma neology n.
yeni kelimeler kullanma neologism n.
yeni kelimeler bulma neologism n.
yeni anlam veya kelimeler bulan veya kullanan kimse neologist n.
papua yeni gine halkı papua new guinea people n.
papua yeni gine halkı chambri n.
yeni zelanda halkı new zealand people n.
yeni mezun öğretmen newly graduate teacher n.
yeni mezun newly graduate n.
yeni liste frontlist n.
yeni geliştirilen ürün newly developed product n.
yeni doğan bebek newborn infant n.
yeni çağ new era n.
yeni doğan bebek newborn baby n.
yeni düzen new order n.
yeni nesil rising generation n.
yeni umut new hope n.
yeni basım new edition n.
yeni türk lirası new turkish lira n.
yeni baskı new edition n.
yeni teknolojiye ilgi duyan kişi technophile n.
yeni bir başlangıç new chance n.
yeni bir başlangıç opportunity to start over n.
yeni bir başlangıç new beginning n.
yeni bir başlangıç clean slate n.
yeni türk lirası new turkish liras n.
yeni yürümeyi öğrenen çocukların düşmesini engellemek için tasarlanmış düzenek gocart n.
kullanımı son zamanlarda yaygınlaşmış dillere pelesenk olmuş yeni kelime buzzword n.
modern ama yine de klişe olmuş yeni kelime buzzword n.
yeni dönem new era n.
yeni dönem new period n.
yeni dönem new age n.
yeni açılım further expansion n.
yeni açılım new expansion n.
yeni yüzyılın başlangıcı turn of the century n.
yeni internet kullanıcıları newbies n.
eski köye yeni adet new tricks to old dogs n.
yeni bir coğrafya a new geography n.
yeni teknoloji bleeding-edge technology n.
yeni ev partisi house-warming n.
yeni evli çift newly-wed couple n.
eski manken-yeni şarkıcı model-turned-singer n.
yeni-darvinizm neo-darwinism n.
yeni marksizm neo-marxism n.
yeni-darvinci neo-darwinian n.
yeni baskı re-edition n.
kökleri hristiyanlık öncesine dayanan yeni-pagan çok tanrılı dini inanış wicca n.
yeni eve taşınanlar tarafından dostlarına verilen parti housewarming n.
yeni sorun complication n.
yeni söz uydurma coinage n.
yeni ahit new-testament n.
yeni gelişmeler recent developments n.
yeni yıl kutlaması new year celebration n.
bir hayvan veya bitkinin yeni bir yere uyum sağlayarak orayı yurt edinmesi denizenship n.
yeni moda new fashion n.
yeni yıl tebriği new year greeting n.
yeni teknolojiler emerging technologies n.
(hayatta) yeni bir çığır açan deneyim a life changing experience n.
yeni soluk a new breath n.
yeni bir soluk a new breath n.
yeni haberler fresh news n.
yeni haberler breaking news n.
yeni bir bağlama yerleştirme entextualization n.
bilimsel çalışmalarda yeni olan kimse junior scientist n.
yeni sezon hazırlığı preparation for new season n.
yeni yıla girme turn of the year n.
yeni başlayan total beginner n.
yeni zelanda yerlileri maori n.
yeni imaj new image n.
yeni doğmuş neonate n.
suryani yeni yılı akitu n.
yeni şartlar new circumstances n.
yeni kağıt new paper n.
yeni/ilk günkü durumu fresh state n.
yeni türk alfabesi new turkish alphabet n.
yeni yıl hazırlıkları new year preparations n.
yeni yıl hediyesi new year gift n.
yeni yıl hediyesi new year present n.
yeni şube new branch n.
yeni bir gerçekçilik anlayışı a new sense of realism n.
yeni üye initiate n.
üniversiteye yeni başlayan öğrenciler university freshmen n.
tamamen yeni başlayan absolute beginner n.
yeni bir ilme başlangıç propaedeutic n.
yeni bir ilme başlangıç propaedeutics n.
yeni ürün novel product n.
yeni dünya ordusu the new earth army n.
yeni çağ hareketi new age movement n.
eski ve yeni ahit old and new testament n.
yeni piagetçi neo-piagetian n.
yeni vizyona girmiş filmler newly released films n.
yeni mezun diş hekimi newly graduated dentist n.
yeni yıl töreni new year ceremony n.
yeni yıl seremonisi new year ceremony n.
yeni çekilmiş fotoğraf recent photo n.
şehrin yeni gelişmiş bölgeleri newly developed areas of the city n.
yeni gelen öğrenci incoming freshman n.
kutsal metinlerin yeni dünya tercümesi new world translation of the holy scriptures n.
bir çift yeni ayakkabı a pair of new shoes n.
işe yeni alınan kişi a new hire n.
yeni başlayan kimse beginner n.
yeni kelimeler uyduran kimse coiner n.
yeni öğrenci new pupil n.
yeni ünlü olmaya başlamış kişi celebutante n.
medyada yeni boy göstermeye başlamış olan kişi celebutante n.
bir nesneyi nitelemek için kullanılan sözcüğün bazı nedenlerden ötürü o nesnenin özelliklerini tanımlamaya yetmemesi sonucunda (çoğunlukla eski sözcüğün başına bir niteleyici ifade getirilerek) oluşturulmuş yeni kelime retronym n.
yenilikçi veya yeni çıkmış olan sözcük retronym n.
yeni sömürgecilik neocolonialism n.
yeni yüzler new faces n.
yeni evli çiftin süpürge üzerinden atlamasını içeren gelenek jumping the broom n.
yahudilikte yeni doğan erkek bebeklerini sünnet ritüelini gerçekleştiren kişi/sünnetçi mohel n.
yeni sözcük word coinage n.
yeni söz yapımı word coinage n.
mesleğe yeni başlayan öğretmenler beginning teachers n.
yeni zelandalı kiwi n.
yeni yeni yürüyen çocuk toddler n.
yeni yaklaşım novel approach n.
yeni doğacak çocuğun odasını boyama/hazırlama painting nursery n.
yeni yıl kararları new year's resolutions n.
yeni kurulmuş şirket newly-established company n.
yayınevinin satacağı yeni kitapların listesi frontlist n.
öğrenilen yeni kelimeler the new words learned n.
göreve yeni başlamış subay shavetail n.
farklı malzemeleri bir araya getirip yeni bir şey ortaya çıkaran kimse bricoleur n.
yeni mantık new logic n.
yeni ünite new unit n.
yeni köktendinci neo-fundamentalist n.
ortaya çıkan yeni özellikler emergent properties n.
yeni türkçe modern turkish n.
yeni yönlendirici new forwarder n.
yeni ev new house n.
yeni yıl partisi new year party n.
okuldaki yeni arkadaşım my new friend at school n.
kişinin kullandığı veya giydiği, yeni veya farklı olarak kabul edilen ve başkalarının o kişiyi fark etmesi için tasarlanmış her türlü şey fashion statement n.
yeni bilet new ticket n.
yeni başlayan zero beginner n.
herhangi bir aktiviteye yeni başlayan, herhangi bir aktivitenin acemisi olan kimse newbie n.
yeni sözler bulan kimse phrasemaker n.
yeni ifadeler üreten kimse phrasemaker n.
belli şekilleri, yeni bir alana, eski görünümlerini bozmayacak şekilde, yeniden yerleştirme işlemi layout n.
yeni hafta new week n.
yeni mezun fresh graduate n.
(ingiltere) eski ev sahibi ölen kiracının yeni ev sahibine ödediği para acknowledgment money n.
yeni dalga yönetmenler tarafından kameranın kişisel ifadeleri için kullanılması caméra stylo n.
māori olmayan yeni zelandalılara verilen isim tauiwi n.
avustralya ve yeni zelanda'da yapılan fiziksel etkinlikli turizm adventure tourism n.
(avustralya/yeni zelanda) çoban köpeği backing dog n.
(avustralya/yeni zelanda) taşra, kırsal bölge backblocks n.
bir çeşit yeni zelanda armudu taylor's gold n.
(yeni zelanda) maori dili te reo n.
(avustralya/yeni zelanda) ana akşam yemeği tea n.
yeni teşebbüs reattempt n.
oyuncuya yeni bir rol daha verme recast n.
yeni oyuncu kadrosuyla üretilen yapım recast n.
bir şeyin yeni biçimlendirilmiş hali recast n.
çin yeni yılı'nda bekar gençlere verilen kırmızı zarf içindeki para red envelope n.
(düzenlenmiş, yeni, vb.) basım redaction n.
yeni bir kullanımını bulma rediscovery n.
(eskiden avustralya ve yeni zelanda'da) sahil kurtarma ekibinde cankurtaranın yüzerken bağlı olduğu kemerin makarasını çalıştıran görevli reel man n.
(eskiden avustralya ve yeni zelanda'da) sahil kurtarma ekibinde cankurtaranın yüzerken bağlı olduğu kemerin makarasını çalıştıran görevli reelman n.
yeni biçim verme refashionment n.
(hayvana) yeni bir yuva bulma re-homing n.
tai yeni yıl festivali songkran n.
tayland'da her yıl 13 nisan tarihinde kutlanan yeni yıl festivali songkran n.
yeni dedikodu hot gossip n.
(yeni adıyla) türkmenabat chardzhou n.
yeni evli çiftlere tencere ve tavalarla yapılan alaycı serenat charivari n.
yeni bir ekipmana alışmak için yapılan eylemler checkout n.
istilacı nassella tussock bitkisini yok etmek için yeni zelanda'nın farklı bölgelerinde kurulan çeşitli yerel yasal kuruluşlardan her biri nassella tussock board n.
iran, azerbaycan, afganistan, pakistan'da, kürtler arasında ve hindistan’ın bazı bölgelerinde ilkbahar ekinoksunda kutlanan yeni yıl bayramı noruz n.
yeni iskoçya'da yaşayan kimse nova scotian n.
yeni iskoçya'da doğup büyüyen kimse nova scotian n.
yeni şeyler novelry [obsolete] n.
yeni çıkan şey novity n.
iran, azerbaycan, afganistan, pakistan'da, kürtler arasında ve hindistan’ın bazı bölgelerinde ilkbahar ekinoksunda kutlanan yeni yıl tatili nowrooz n.
iran, azerbaycan, afganistan, pakistan'da, kürtler arasında ve hindistan’ın bazı bölgelerinde ilkbahar ekinoksunda kutlanan yeni yıl tatili nowruz n.
yeni fikirlerin geliştiği yer nursery n.
bir şeyi tamamen yeni versiyonu ile değiştirme reinvention n.
yeni evli kimse neogamist n.
yeni romantizm neoromanticism n.
yeni olan şey new n.
kanada'ya yeni göçen kimse new canadian n.
yeni ingiltereli new englander n.
yeni görünüm new look n.
yeni atılım new wave n.
yeni akım new wave n.
en yeni ve frapan moda new wave n.
yahudi yeni yılı new year n.
bir yere yeni gelen kimse newcome n.
bir yere yeni varan kimse newcome n.
bir yere yeni gelen veya varan şey newcome n.
yeni göçmen newcomer n.
yeni katılmış kimse newcomer n.
yeni çıkmış şey newfangle n.
yeni ortaya çıkmış new-sprung n.
yeni var olmuş new-sprung n.
yeni bir dalganın üyesi olan kimse newwaver n.
yeni evlilere tencere ve tavalarla ritim tutularak yapılan alaycı serenat tin-kettling n.
yeni normal new normal n.
yürümeye yeni başlayan çocuk trot n.
yürümeye yeni başlayan çocuk toddler n.
yürümeye yeni başlayan çocuk trottie n.
yeni başlayanlar için talimatlar tyrology [rare] n.
yeni araba kokusu new car smell n.
yeni kelime novel word n.
yeni mobilyaları eskitip onlara antika görünümü veren kimse antiquer n.
yeni güney galler sanat galerisi mütevelli heyetinin 1921'den beri verdiği bir ödül archibald prize [australia] n.
yeni doğmuş kuzu eanling [obsolete] n.
yeni üye entrant n.
yeni gelmiş kimse entrant n.
yeni katılmış kimse entrant n.
yeni bir şeye başlama entry n.
yeni zelandalı enzed n.
yeni zelandalı enzedder n.
yeni fikirlere açık olmama unreceptiveness n.
(tarihte) yeni ve önemli bir devrin başlangıcı epoch n.
yeni zelanda yerlilerinin genelde alçak zemine kurdukları köy kainga n.
yeni zelanda'nın tarihi ve popüler kültürüyle ilişkili kiwiana [australia/new zealand] n.
yeni bir şeyi tanıtma ushering in n.
yeni bir şeyi müjdeleme ushering in n.
yeni kurulmuş şey youngster n.
yeni piyasaya çıkmış ürün youngster n.
yeni kanıtlar emerging evidence n.
yeni evlenen çift için tencere tavayla yapılan gürültülü kutlama belling n.
yeni evlenmiş erkek benedick n.
uzun zamandır bekar olup yeni evlenmiş erkek benedict n.
yeni yıl hediyesi étrennes n.
yeni elde edilmiş kaynakları daha önceki bir açığı kapatmak için kullanmak lap n.
yeni zelanda yerlileri tarafından aksesuar olarak takılan mako köpek balığı dişi mako n.
hawaii'ye yeni gelmiş kimse malahini n.
yeni kıyafetler giymiş birinden alınan içecek veya içecek parası bevarage [dialect] [uk] n.
yumurtadan yeni çıkmış civciv biddy n.
hawaii'ye yeni gelen kimse malihini n.
yeni zelanda'ya özgü, uzun siyah gövdeli yenilebilir bir eğrelti ağacı mamaku n.
yeni zelanda'ya özgü, uzun siyah gövdeli yenilebilir bir eğrelti ağacı mamako n.
yeni zelanda'ya özgü, uzun siyah gövdeli yenilebilir bir eğrelti ağacı mamakau n.
yeni zelanda'ya özgü, uzun siyah gövdeli yenilebilir bir eğrelti ağacı black tree fern n.
yeni zelanda'ya özgü, uzun siyah gövdeli yenilebilir bir eğrelti ağacı cyathea medullaris n.
üniversiteye yeni başlamış kız öğrenciye yardımcı olan üst dönemden kız öğrenci big sister n.
yeni evli çiftin kadının ailesinin evinde yaşaması matrilocality n.
içinden yeni bir şey türeyen, oluşan veya gelişen şey matrix n.
(yeni yürümeye başlayan çocuklar için) yürüme ipi leading strings n.
geçmişi veya herhangi bir şeye dayalı olmayıp tamamen yeni yapılmış şey whole cloth n.
yeni zelanda yerlisi maorilander [obsolete] n.
yeni zelanda'da yaşayan kimse maorilander [obsolete] n.
yeni çalışan blood n.
yeni basılmış madeni para üzerinde görülen ağdamsı veya tozumsu bir tabaka bloom n.
yeni zelanda yerlileri klanı hapu [new zealand] n.
makine mühendisliği, programlama ve elektronik biliminin birleşiminden meydana gelen, tasarımda ve yeni üretim tekniklerinin geliştirilmesinde kullanılan alan mechatronics n.
yeni öğütülmüş un melder [uk] n.
yeni ayın tarihini ayarlamak için her 134 yılda bir artık yıla ait günü ortadan kaldırma uygulaması metemptosis n.
yayınevinin yeni ya da mevcut kitaplardan oluşturduğu listenin bir kısmı midlist n.
yeni fikir wrinkle n.
yeni cihaz wrinkle n.
yeni gelenlere kabul töreni hazing n.
papua yeni gine'nin sandaun eyaletinde yaşayan bir etnik grup min n.
yeni fikir kaynağı mint n.
yeni kelimeler türetme konusunda yetenekli kimse mintmaster [obsolete] n.
yeni doğum yapan annelere hastaneden ayrılırken verilen bebek ürünleri seti bounty bag n.
yeni yıl hediyesi box n.
yeni yıl hediyesi christmas box n.
yeni eğrilmiş ipliğin sarıldığı çıkrık broach [scotland] n.
cemiyete yeni giren genç kız bud n.
yeni evli kimse honeymooner n.
yeni evlenenlere yapılan eğlenceli ve gürültülü serenat horning [us] n.
yeni ilgi alanlarına açıklık hospitality n.
yeni zelanda'ya özgü çok yıllık bir bitki mountain flax n.
yeni sıraya göre dizme reordering n.
yeni sıraya göre tekrar düzenleme reordering n.
yeni inceleme reperusal n.
yeni hale getirme revamp n.
yeni hale getirme revampment n.
yeni hale getirme face-lift n.
yeni versiyon revision n.
yeni fikirler young blood n.
yeni üyeler young blood n.
bir grubun veya organizasyonun yeni fikirleri, becerileri ile onu daha verimli kılan üyeleri fresh blood n.
(özellikle yeni zelanda, avustralya, afrika ve kanada'da) yerleşimin az olduğu bölge bush n.
yeni yılın başlangıcı için kutlanılan bir kızılderili festivali busk n.
yeni yürümeye başlayan çocuk gangrel [scotland] n.
yeni yürümeye başlayan çocuk gangerel [scotland] n.
yeni çalışandan zorla alınan para garnish n.
yeni evli çifte yapılan gürültülü serenat chivari n.
yeni geminin hizmete giriş töreni christening n.
yeni gine'nin yüksek kesimlerinde yaşayan bir halkın üyesi dani n.
sosyeteye yeni katılan genç kız debby n.
kriptografik yok etmeden kaynaklanan yeni dizi decimation n.
satış bayisinin çalışanları tarafından sürülen veya test sürüşü için kullanılan yeni araba demonstration car n.
yeni iklime alışan bitki veya hayvan denizen n.
yeni zelanda'da süs olarak kullanılan bir tür yeşim taşı greenstone n.
hindistan'a yeni gelmiş avrupalı griff [india] n.
hindistan'a yeni gelen bir ingiliz olma griffinism n.
hindistan'a yeni gelen ingilizlere özgü davranış griffinism n.
yeni zelanda'ya özgü kauri ağaçlarından elde edilen, vernik ve muşamba yapımında kullanılan reçine gum n.
papua yeni gine'de kullanılan bir tür toprak fırın mumu n.
(papua yeni gine'de) toprak fırında pişirilmiş domuz eti mumu n.
yeni fikirlere açıklık openness n.
sikkenin izleri tamamen silinememiş olan orijinal tarihinin üzerine konulan yeni tarih overdate n.
izleri tamamen silinememiş olan orijinal tarihinin üzerine yeni tarihi basılan sikke overdate n.
(yeni bir yere) akın etme rush n.
yeni bir fikir, kavram, teknoloji veya ideolojinin gücü impact n.
(kuşçuluk) kırık kanadı yeni tüy ekleyerek onarma imping n.
sosyetede yeni genç kadın ingenue n.
yeni mekanizma ingenuity n.
yeni başlayan arıza distress n.
yeni iş new work n.
barbut oyuncusunun yeni bahislerden sonra attığı ilk zarlar come-out n.
(papua yeni gine'de) ev donga n.
(papua yeni gine'de) barınak donga n.
(papua yeni gine'de) sığınak donga n.
yeni ve canlandırıcı faktörlere karşı oluşan dirençten kaynaklanan çürüme ve dağılma dry rot n.
yeni şey fangle n.
(ortam benzerliğine yanıt olarak) birbiri ile ilişkili organizmalarda yeni özellik gelişimi parallelism n.
(yeni nüshada tekrar kullanılmak üzere saklanan) matbaa harfi pickup n.
yeni taşınmış kimse pilgrim n.
(kuruluşa/camiaya) yeni girenler intake n.
değişiklikleri ve yeni fikirleri kabul etmek istemeyen kimse conservativist n.
efsanelerin veya hikayelerin yeni kombinasyonlar veya olay örgüsünde farklılıklar oluşturacak şekilde harmanlanması contamination n.
bazı yeni ingiltere koloni ve eyaletlerinde devlet adamlarının ibadet ve oruç tatili ilan ettiği gün fast day n.
yeni başlayan kimse initiate n.
yeni katılan üyeye topluluk hakkında gizli bilgi verme initiation ceremony n.
yeni gelişme initiative n.
yeni yaklaşım initiative n.
meseleye yeni bakış açısı initiative n.
yeni sunulan şey introduction n.