çarpmak

Significados de "çarpmak" en diccionario inglés turco : 124 resultado(s)

	Categoría	Turco	Inglés
Common Usage
1	Common Usage	çarpmak	strike v.
He was walking by the courts when a tennis ball struck him on the head. Kortların yanından geçerken kafasına bir tenis topu çarptı. More Sentences
2	Common Usage	çarpmak	hit v.
I lost my balance and hit my head against the wall. Dengemi kaybettim ve kafamı duvara çarptım. More Sentences
3	Common Usage	çarpmak	crash v.
The waves crashed against the rocks. Dalgalar kayalara çarptılar. More Sentences
General
4	General	çarpmak	bump into v.
I bumped into Tom. Tom'a çarptım. More Sentences
5	General	çarpmak	bash v.
Tom bashed his head against the wall. Tom başını duvara çarptı. More Sentences
6	General	çarpmak	collide with v.
Tom was sitting at his desk when a giant asteroid collided with the earth. Dev bir asteroid dünyaya çarptığında Tom masasında oturuyordu. More Sentences
7	General	çarpmak	dash v.
They dashed water into my face. Onlar yüzüme su çarptılar. More Sentences
8	General	çarpmak	ram v.
The big ship rammed a fishing boat. Büyük gemi bir balıkçı teknesine çarptı. More Sentences
9	General	çarpmak	run v.
He ran the car into a lamppost. Arabayı elektrik direğine çarptı. More Sentences
10	General	çarpmak	crash into v.
When the two planes crashed into the World Trade Center they demolished more than the twin towers. İki uçak Dünya Ticaret Merkezi'ne çarptığında ikiz kulelerden daha fazlasını yıktılar. More Sentences
11	General	çarpmak	knock over v.
He was knocked over by the car. Araba ona çarptı. More Sentences
12	General	çarpmak	run into v.
Luckily nobody was badly hurt when the truck ran into the school building. Neyse ki kamyon okul binasına çarptığında kimse ağır yaralanmadı. More Sentences
13	General	çarpmak	crash v.
The ship crashed on the rocks. Gemi kayalara çarptı. More Sentences
14	General	çarpmak	slam v.
Tom went into the room and slammed the door behind him. Tom odaya girdi ve kapıyı arkasından çarptı. More Sentences
15	General	çarpmak	smash v.
The teenager smashed the car into a tree while fleeing from the police. Genç polisten kaçarken arabayı bir ağaca çarptı. More Sentences
16	General	çarpmak	beat v.
She woke up to the sound of rain beating against the window. Pencereye çarpan yağmurun sesiyle uyandı. More Sentences
17	General	çarpmak	pound v.
Tom's heart started pounding. Tom'un kalbi çarpmaya başladı. More Sentences
18	General	çarpmak	bang v.
I just banged my head on something. Kafamı bir şeye çarptım. More Sentences
19	General	çarpmak	throb v.
Her heart was throbbing with excitement. Kalbi heyecanla çarpıyordu. More Sentences
20	General	çarpmak	catch v.
She caught my eye. O, gözüme çarptı. More Sentences
21	General	çarpmak	multiply v.
You have only to multiply the number of headings by the number of Member States. Sadece başlık sayısını Üye Devlet sayısı ile çarpmanız yeterlidir. More Sentences
22	General	çarpmak	crack v.
She lost her balance and cracked her elbow on the door. Dengesini kaybetti ve dirseğini kapıya çarptı. More Sentences
Phrasals
23	Phrasals	çarpmak	run over v.
Tom got run over by a car. Tom'a araba çarptı. More Sentences
Technical
24	Technical	çarpmak	strike v.
The motorbike struck the telephone pole. Motosiklet telefon direğine çarptı. More Sentences
25	Technical	çarpmak	knock v.
He knocked his knee against the chair. O, dizini sandalyeye çarptı. More Sentences
26	Technical	çarpmak	hit v.
I almost got hit by a truck! Bana neredeyse kamyon çarpıyordu! More Sentences
Automotive
27	Automotive	çarpmak	run into v.
The car ran into a tree. Araba ağaca çarptı. More Sentences
General
28	General	çarpmak	go to somebody's head v.
29	General	çarpmak	reach v.
30	General	çarpmak	smite upon v.
31	General	çarpmak	knock into v.
32	General	çarpmak	bang into v.
33	General	çarpmak	plant v.
34	General	çarpmak	knock out v.
35	General	çarpmak	steal v.
36	General	çarpmak	whack v.
37	General	çarpmak	knock against v.
38	General	çarpmak	flap v.
39	General	çarpmak	plonk v.
40	General	çarpmak	slat v.
41	General	çarpmak	wham v.
42	General	çarpmak	lash v.
43	General	çarpmak	smite v.
44	General	çarpmak	pulse v.
45	General	çarpmak	greet v.
46	General	çarpmak	impinge v.
47	General	çarpmak	run against v.
48	General	çarpmak	rip off v.
49	General	çarpmak	mulct v.
50	General	çarpmak	deceive v.
51	General	çarpmak	paralyze v.
52	General	çarpmak	run down v.
53	General	çarpmak	cannon v.
54	General	çarpmak	palpitate v.
55	General	çarpmak	plunk v.
56	General	çarpmak	slap v.
57	General	çarpmak	clap v.
58	General	çarpmak	plonk down v.
59	General	çarpmak	kayo v.
60	General	çarpmak	barge v.
61	General	çarpmak	spring v.
62	General	çarpmak	hurtle v.
63	General	çarpmak	clash v.
64	General	çarpmak	pulsate v.
65	General	çarpmak	distort v.
66	General	çarpmak	clip v.
67	General	çarpmak	bump v.
68	General	çarpmak	collide v.
69	General	çarpmak	paralyse v.
70	General	çarpmak	get v.
71	General	çarpmak	affrap [obsolete] v.
72	General	çarpmak	tuck v.
73	General	çarpmak	zing v.
74	General	çarpmak	knobble v.
75	General	çarpmak	belam v.
76	General	çarpmak	jow v.
77	General	çarpmak	jowl [obsolete] v.
78	General	çarpmak	whomp v.
79	General	çarpmak	quob [obsolete] v.
80	General	çarpmak	quop v.
81	General	çarpmak	melee v.
82	General	çarpmak	rencounter v.
83	General	çarpmak	louk [dialect] [uk] v.
84	General	çarpmak	gird v.
85	General	çarpmak	dinge v.
86	General	çarpmak	dint [obsolete] v.
87	General	çarpmak	overrun v.
88	General	çarpmak	devvel v.
89	General	çarpmak	crater v.
90	General	çarpmak	dong [australia] v.
91	General	çarpmak	flog v.
92	General	çarpmak	plonk v.
93	General	çarpmak	scud [scotland] v.
94	General	çarpmak	skelp [dialect] [uk] v.
95	General	çarpmak	slat [dialect] [uk] v.
96	General	çarpmak	slay [obsolete] v.
97	General	çarpmak	stack [australia] [us] v.
98	General	çarpmak	stang v.
Irregular Verb
99	Irregular Verb	çarpmak	hat [dialect] v.
Phrasals
100	Phrasals	çarpmak	run down v.
101	Phrasals	çarpmak	run down v.
102	Phrasals	çarpmak	wipe out v.
103	Phrasals	çarpmak	bang against v.
104	Phrasals	çarpmak	con out of v.
Colloquial
105	Colloquial	çarpmak	times v.
106	Colloquial	çarpmak	burn v.
107	Colloquial	çarpmak	hook v.
108	Colloquial	çarpmak	quilt [australia] v.
109	Colloquial	çarpmak	con [uk] v.
Idioms
110	Idioms	çarpmak	run afoul of v.
111	Idioms	çarpmak	go to head v.
112	Idioms	çarpmak	go to your head v.
Technical
113	Technical	çarpmak	foul v.
114	Technical	çarpmak	bump v.
115	Technical	çarpmak	collide v.
Automotive
116	Automotive	çarpmak	bump v.
117	Automotive	çarpmak	run down v.
118	Automotive	çarpmak	shunt v.
Archaic
119	Archaic	çarpmak	firk v.
120	Archaic	çarpmak	squabash [scotland] v.
Slang
121	Slang	çarpmak	boff v.
122	Slang	çarpmak	dot [uk] v.
123	Slang	çarpmak	prang [us] v.
British Slang
124	British Slang	çarpmak	biff v.

Significados de "çarpmak" con otros términos en diccionario inglés turco: 473 resultado(s)

	Categoría	Turco	Inglés
General
1	General	yere çarpmak	hit the ground v.
A large piece of ice slid from the roof and hit the ground with a loud thud. Büyük bir buz parçası çatıdan kaydı ve büyük bir gürültüyle yere çarptı. More Sentences
2	General	göze çarpmak	stand out v.
This big-heartedness stands out starkly against the PPE’s plans for Afghanistan. Bu büyük yüreklilik, PPE'nin Afganistan'a yönelik planlarına karşı açıkça göze çarpmaktadır. More Sentences
3	General	arkadan çarpmak	hit from behind v.
My neck snapped when my car was hit from behind. Arabama arkadan çarpılınca boynum kırıldı. More Sentences
4	General	kapıyı çarpmak	slam the door v.
Tom slammed the door on his way out. Tom çıkarken kapıyı çarptı. More Sentences
5	General	arabayla (ağaca vb) çarpmak	bump into v.
The truck bumped into our car. Kamyon arabamıza çarptı. More Sentences
6	General	arabayla (ağaca vb) çarpmak	run into v.
Tom ran into another car. Tom başka bir arabaya çarptı. More Sentences
7	General	(bir arabaya) arkadan çarpmak	rear-end v.
The speeding vehicle skidded and crashed head-on into the rear-end of a truck before the driver could say Jack Robinson. Hız yapan araç savruldu ve sürücü ne olduğunu anlamadan bir kamyona arkadan çarptı. More Sentences
8	General	ile çarpmak	multiply by v.
To find degrees in centigrade, subtract 32 from the Fahrenheit temperature, then multiply by 5/9. Santigrat cinsinden dereceyi bulmak için Fahrenheit sıcaklığından 32'yi çıkarın, ardından 5/9 ile çarpın. More Sentences
9	General	göze çarpmak	glare v.
One glaring inconsistency in the motor insurance field is in the area of temporary residency. Kasko sigortası alanında göze çarpan bir tutarsızlık da geçici ikamet alanında yaşanmaktadır. More Sentences
10	General	(kalp) hızla çarpmak	race v.
I'm out of breath, and my heart is racing. Nefesim kesildi ve kalbim hızla çarpıyor. More Sentences
11	General	aracıyla çarpmak	blindside v.
The distracted driver blindsided the parked car. Dikkati dağılan sürücü, park halindeki araca çarptı. More Sentences
12	General	(koku vb.) çarpmak	hit v.
The smell of garlic and basil hit me as I entered the pizzeria. Pizzacıya girdiğimde sarımsak ve fesleğen kokusu beni çarptı. More Sentences
13	General	ile (çarpmak)	by prep.
Count your pulse for 10 seconds and multiply by 6. Nabzını 10 saniye say ve 6 ile çarp. More Sentences
14	General	e/a (çarpmak)	into prep.
Guess who I bumped into at the market? Bilin bakalım markette kime rastladım? More Sentences
Phrasals
15	Phrasals	(dalga) kayalara çarpmak	break against (something) v.
Waves are breaking against the rocks. Dalgalar kayalara çarpıyor. More Sentences
16	Phrasals	(birine ya da bir şeye) çarpmak	bump (up) against (someone or something) v.
That rich kid bumped against my beer. O zengin çocuk birama çarpıp döktü. More Sentences
Football
17	Football	üst direğe çarpmak	hit the crossbar v.
The ball hit the crossbar. Top üst direğe çarptı. More Sentences
General
18	General	yükselip çarpmak (dalga)	surge against v.
19	General	iki ile çarpmak	duplicate v.
20	General	göze çarpmak	be conspicuous v.
21	General	göze çarpmak	glitter v.
22	General	gözüne çarpmak	espy v.
23	General	çarpmak (yürek)	pulsate v.
24	General	göze çarpmak	attract the attention v.
25	General	göze çarpmak	leap out v.
26	General	küt diye çarpmak	bang v.
27	General	ikiyle çarpmak	double v.
28	General	hafif hafif çarpmak (dalga)	lap v.
29	General	yüzüne su çarpmak	dash water on one's face v.
30	General	-e çarpmak	impinge on v.
31	General	yedi ile çarpmak	septuple v.
32	General	parasını çarpmak	swindle v.
33	General	pat diye çarpmak	wham v.
34	General	su çarpmak	splatter v.
35	General	su çarpmak (yüzüne)	splash v.
36	General	çarpmak (kalp)	throb v.
37	General	kalbi çarpmak	throb v.
38	General	birbirine çarpmak (madeni şeyler)	clash v.
39	General	hızla çarpmak	slam v.
40	General	çarpmak (elektrik)	shock v.
41	General	dörtle çarpmak	quadruplicate v.
42	General	güm diye çarpmak	bang v.
43	General	göze çarpmak	draw the attention v.
44	General	cereyan çarpmak	be shocked by electricity v.
45	General	cin çarpmak	be struck by an evil spirit v.
46	General	göze çarpmak	leap to the eye v.
47	General	göze çarpmak	catch someone's eyes v.
48	General	şiddetle çarpmak (kalp)	pant v.
49	General	şiddetle çarpmak (dalga)	lash v.
50	General	suya çarpmak	splash v.
51	General	dalgaya çarpmak (gemi)	pound v.
52	General	elektrik çarpmak	shock v.
53	General	iki ile çarpmak	double v.
54	General	şiddetle çarpmak	bang v.
55	General	göze çarpmak	strike one's eyes v.
56	General	güneş çarpmak	get sunstroke v.
57	General	yerden yere çarpmak	slate v.
58	General	çarpmak (gemi)	foul v.
59	General	birbirine çarpmak (madeni şeyleri)	clash v.
60	General	yüzüne su çarpmak	splash v.
61	General	araba çarpmak	have a car accident v.
62	General	güneş çarpmak	have sunstroke v.
63	General	göze çarpmak	greet the eye v.
64	General	kendisiyle iki kere çarpmak	cube v.
65	General	birbirine çarpmak	knock together v.
66	General	şiddetle çarpmak	smash up v.
67	General	gözüne çarpmak	catch one's eye v.
68	General	taşa çarpmak	stub v.
69	General	tekrar ikiyle çarpmak	reduplicate v.
70	General	çarpmak (kaza sonucu)	crash v.
71	General	kalbi çarpmak	palpitate v.
72	General	altıyla çarpmak	sextuplicate v.
73	General	yedi ile çarpmak	septuplicate v.
74	General	yüzüne çarpmak	throw up to v.
75	General	bir an gözüne çarpmak	catch v.
76	General	göze çarpmak	stand out in relief v.
77	General	araba çarpmak	(a car) to hit v.
78	General	araçla çarpmak	run down v.
79	General	karşı yönden seyreden kamyona çarpmak	hit a truck coming in the opposite direction v.
80	General	karşı yönden seyreden araca çarpmak	hit a vehicle coming in the opposite direction v.
81	General	karşı yönden gelen araca çarpmak	hit a vehicle coming in the opposite direction v.
82	General	karşı yönden gelen kamyona çarpmak	hit a truck coming in the opposite direction v.
83	General	karşı yönden gelen arabaya çarpmak	hit a car coming in the opposite direction v.
84	General	karşı yönden seyreden arabaya çarpmak	hit a car coming in the opposite direction v.
85	General	karşı yönden seyreden bir kamyona çarpmak	hit a truck coming in the opposite direction v.
86	General	karşı yönden seyreden bir kamyona çarpmak	crash into a truck coming from the opposite direction v.
87	General	karşı yönden gelen kamyona çarpmak	crash into a truck coming from the opposite direction v.
88	General	dalga çarpmak	(the wave) to smash v.
89	General	dalga çarpmak	(the wave) to crash v.
90	General	hızla çarpmak	bang v.
91	General	gürültüyle çarpmak	crash v.
92	General	koşarken bir şeye çarpmak	charge into churn v.
93	General	yandan çarpmak	sideswipe v.
94	General	çarpmak (nabız gibi)	pulsate v.
95	General	-e çarpmak	run into v.
96	General	göze çarpmak	be in evidence v.
97	General	ayağını bir yere çarpmak	stub v.
98	General	yoldan çıkıp ağaca çarpmak	career off the road and hit a tree v.
99	General	(dalga) çarpmak	break over v.
100	General	arabayla (ağaca vb) çarpmak	butt against v.
101	General	arabayla (ağaca vb) çarpmak	jar against v.
102	General	arabayla (ağaca vb) çarpmak	knock against v.
103	General	birbirine çarpmak	collide v.
104	General	(araba) direğe çarpmak	(car) hit the pole v.
105	General	güneş çarpmak	get a sunstroke v.
106	General	karşıdan karşıya geçen çocuğa çarpmak	hit a kid crossing the street v.
107	General	arkadan çarpmak	rear-end something v.
108	General	duvara çarpmak	hit the wall v.
109	General	birinden bir şey çarpmak	gouge something out of someone v.
110	General	duvara çarpmak/vurmak	hit at the wall v.
111	General	kayalıklara çarpmak	crash into the reef v.
112	General	dörtle çarpmak	multiply by four v.
113	General	yüz ile çarpmak	centuplicate v.
114	General	yüz ile çarpmak	centuple v.
115	General	on ile çarpmak	decuple v.
116	General	bir şeye arkadan çarpmak	rear-end v.
117	General	Motosiklet, bisiklet, kayak gibi faaliyetler esnasında şiddetle düşerek kafayı yere çarpmak	face-plant v.
118	General	bir arabaya arkadan çarpmak	rear end v.
119	General	şiddetle çarpmak	tank [dialect] v.
120	General	gözüne çarpmak	remark v.
121	General	gözüne çarpmak	remark v.
122	General	gümbürtüyle çarpmak	thunder v.
123	General	yıldırım gibi çarpmak	thunderbolt [dialect] v.
124	General	pat sesiyle çarpmak	bam v.
125	General	gözüne çarpmak	ketch [dialect] v.
126	General	(bir şeye) çarpmak	bedash v.
127	General	parasını çarpmak	job v.
128	General	(su, dalga) yumuşak seslerle çarpmak	lap v.
129	General	ufak dalgalar halinde çarpmak	lap v.
130	General	göze çarpmak	blaze v.
131	General	kalbi çarpmak	leap v.
132	General	gürültüyle çarpmak	whomp v.
133	General	(bir şeye) kuvvetlice ve gürültüyle çarpmak	whump v.
134	General	göze çarpmak	meet v.
135	General	bir şeye çarpmak	bonk v.
136	General	(bir şeyin) yan tarafına çarpmak	broad-side v.
137	General	şiddetle çarpmak	bump (into) v.
138	General	şiddetle çarpmak	bump (against) v.
139	General	hızla çarpmak	rip v.
140	General	sekizle çarpmak	octuple v.
141	General	sekizle çarpmak	octuplicate v.
142	General	şiddetle çarpmak	impact v.
143	General	aracın (kontrolünü kaybederek) çarpmak	crack (up) v.
144	General	(engele) kuvvetle çarpmak	drive v.
145	General	(resimde renk) göze çarpmak	cut v.
146	General	göze çarpmak	cut a rusty v.
147	General	parasını çarpmak	gazump [uk] v.
148	General	daha hızlı çarpmak	outstrike v.
149	General	daha çok çarpmak	outthrob v.
150	General	(bir şeye) çarpmak	plough into v.
151	General	uçağa çarpmak	prang v.
152	General	göze çarpmak	shout v.
153	General	(yıldırım) çarpmak	siderate [obsolete] v.
154	General	bir nesneye çarpmak	skite v.
155	General	hızla çarpmak	spang v.
156	General	yere çarpmak	stram v.
157	General	sert çarpmak	strike v.
Phrasals
158	Phrasals	performansıyla göze çarpmak	run away with v.
159	Phrasals	(kapı/pencere) çarpmak	blow in v.
160	Phrasals	(dalga) kayalara çarpmak	break against something v.
161	Phrasals	(birine/bir şeye) hafifçe çarpmak	bump (up) against (someone or something) v.
162	Phrasals	(birine/bir şeye) hafifçe çarpmak	bump (up) against someone or something v.
163	Phrasals	(parasını) çarpmak	chisel (something) from (one) v.
164	Phrasals	(para, mal) çarpmak	con (someone) out of (something) v.
165	Phrasals	(para, mal) çarpmak	con someone out of something v.
166	Phrasals	(birisi ya da bir şeyden) (bir şey) çarpmak	cop (something) from (someone or something) v.
167	Phrasals	birinden ya da bir şeyden bir şey çarpmak	cop something from someone or something v.
168	Phrasals	bir şeye çarpmak	blunder into v.
169	Phrasals	bir şeye çarpmak	crash into something v.
170	Phrasals	bir şeye çarpmak/bindirmek	walk right into v.
171	Phrasals	bir yere vurmak/çarpmak	slam into something v.
172	Phrasals	bir şeye çarpmak	wipe out v.
173	Phrasals	bir şeye çarpmak	plow into something v.
174	Phrasals	birinin bir yerine vurmak/çarpmak	strike someone or something on something v.
175	Phrasals	birine çarpmak/toslamak	crash into someone v.
176	Phrasals	bir şeye çarpmak	bump hard into something v.
177	Phrasals	birine çarpmak/toslamak	race into someone v.
178	Phrasals	birine çarpmak/toslamak	bump into someone v.
179	Phrasals	birini üç kağıda getirerek bir şeyini almak/çarpmak	hoodwink someone out of something v.
180	Phrasals	bir yere vurmak/çarpmak	crash into something v.
181	Phrasals	bir şeyi yere atmak/çarpmak	hurl something down v.
182	Phrasals	hızla çarpmak	butt against v.
183	Phrasals	hızla çarpmak	knock against v.
184	Phrasals	hızla çarpmak	jar against v.
185	Phrasals	hızla çarpmak	run into v.
186	Phrasals	hafifçe çarpmak	brush up against v.
187	Phrasals	hızla çarpmak	bump into v.
188	Phrasals	gözüne çarpmak	stare out at v.
189	Phrasals	sürekli vurmak/çarpmak	knock away (at something) v.
190	Phrasals	şiddetle çarpmak/bindirmek	smack into v.
191	Phrasals	şiddetle çarpmak/bindirmek	smash into v.
192	Phrasals	(kandırarak/dolandırarak) elinden almak/çarpmak	mulct something out of someone v.
193	Phrasals	(kapı vb) birine çarpmak	hit against v.
194	Phrasals	(bir şeye) çarpmak	ram into something v.
195	Phrasals	birbirine çarpmak	crash together v.
196	Phrasals	çarpmak (para vb)	knock down v.
197	Phrasals	(birinden bir şey) çarpmak	fiddle (someone) out of (something) v.
198	Phrasals	aniden dönüp birine/bir şeye çarpmak	swerve into someone or something v.
199	Phrasals	keskin bir dönüşle birine/bir şeye çarpmak	swerve into someone or something v.
200	Phrasals	arka arka giderken (birine veya bir şeye) çarpmak	back into (someone or something) v.
201	Phrasals	(bir şeyi bir yere) çarpmak	bang (something) against (something) v.
202	Phrasals	(bir şeyi bir yere veya kişiye) çarpmak	bang against (someone or something) v.
203	Phrasals	(birine veya bir şeye) hızla çarpmak	barrel in v.
204	Phrasals	(birine veya bir şeye) hızla çarpmak	barrel into v.
205	Phrasals	yanlışlıkla çarpmak	go into (something) v.
206	Phrasals	birine/bir şeye çarpmak	hit upon someone or something v.
207	Phrasals	birine/bir şeye çarpmak	hit on someone or something v.
208	Phrasals	birinin (veya bir hayvanın) bir yerine çarpmak	hit someone (or an animal) on something v.
209	Phrasals	bir yerine çarpmak	hit on v.
210	Phrasals	bir şeye çarpmak	impinge upon something v.
211	Phrasals	bir şeye çarpmak	impinge on something v.
212	Phrasals	bir şeyi bir şeye çarpmak	run something into something v.
213	Phrasals	birine/bir şeye çarpmak	run into someone or something v.
214	Phrasals	(biri/bir şey) gözüne (bir şey) olarak çarpmak	spot (someone or something) as (something) v.
215	Phrasals	biri gözüne bir şey olarak çarpmak	spot someone as something v.
216	Phrasals	(bir şeye) çarpmak	strike on (something) v.
217	Phrasals	birinin/bir şeyin bir yerine çarpmak	strike someone or something on something v.
218	Phrasals	bir şeyi bir şeye çarpmak	strike something upon something v.
219	Phrasals	bir şeyi bir şeye çarpmak	strike something on something v.
220	Phrasals	(birinin/bir şeyin) parasını çarpmak	take (someone or something) for v.
221	Phrasals	kayıp (birine/bir şeye) çarpmak	slide into (someone or something) v.
222	Phrasals	-e çarpmak	plow into v.
223	Phrasals	tekneyle/gemiyle birine veya bir şeye çarpmak	sail into someone or something v.
224	Phrasals	birine/bir şeye çarpmak	sail into someone or something v.
225	Phrasals	(bir şeyi) bir şeye çarpmak	strike (something) into v.
226	Phrasals	yanlışlıkla (birine/bir şeye) çarpmak	stumble into (someone or something) v.
227	Phrasals	sendeleyip (birine/bir şeye) çarpmak	stumble into (someone or something) v.
228	Phrasals	(birine/bir şeye) güm diye çarpmak	hud into (someone or something) v.
229	Phrasals	(birine/bir şeye) güm diye çarpmak	thud into someone or something v.
230	Phrasals	yanlışlıkla (birine/bir şeye) çarpmak	tumble into (someone or something) v.
231	Phrasals	sendeleyip (birine/bir şeye) çarpmak	tumble into (someone or something) v.
232	Phrasals	hızla giderken (birine/bir şeye) çarpmak	tumble into (someone or something) v.
233	Phrasals	bir anda 8birine/bir şeye) çarpmak	tumble into (someone or something) v.
234	Phrasals	dalgınlıkla dönüp (birine/bir şeye) çarpmak	veer into (someone or something) v.
235	Phrasals	yürürken (bir şeye) çarpmak	walk into (something) v.
236	Phrasals	yürürken çarpmak/bindirmek	walk into v.
237	Phrasals	(bir şeye) çarpmak	strike upon (something) v.
238	Phrasals	(birine veya bir şeye) çarpmak	knock out v.
239	Phrasals	(bir şeyi bir şeye) çarpmak	bash (something) against (something) v.
240	Phrasals	bir şeyi bir şeye çarpmak	bash something against someone or something v.
241	Phrasals	birine ya da bir şeye çarpmak	bump (up) against someone or something v.
242	Phrasals	(birine/bir şeye) çarpmak	jar against (someone or something) v.
243	Phrasals	(birini/bir şeyi birine/bir şeye) hızla çarpmak/çarptırmak	knock against (someone or something) v.
244	Phrasals	(birine/bir şeye) çarpmak	knock up against (someone or something) v.
245	Phrasals	parasını çarpmak	rip off v.
246	Phrasals	yoldan çıkıp çarpmak/kaza yapmak	run off v.
247	Phrasals	(bir şeyin) bir yerine çarpmak	hit upon (something) v.
248	Phrasals	(bir şeyin) bir yerine çarpmak	hit on (something) v.
249	Phrasals	(birinin (bir şeyine/yerine) çarpmak	knock on (something) v.
250	Phrasals	sekip (birine/bir şeye) çarpmak	bounce into (someone or something) v.
251	Phrasals	zıplayıp (birine/bir şeye) çarpmak	bounce into (someone or something) v.
252	Phrasals	kalbi (bir şeyle) hızlı hızlı çarpmak	race with (something) v.
253	Phrasals	(birine/bir şeye/bir yere) çarpmak	run into (someone, something, or some place) v.
254	Phrasals	birine/bir şeye güm diye çarpmak	thud against someone or something v.
255	Phrasals	birine/bir şeye küt diye çarpmak	thud against someone or something v.
256	Phrasals	birine/bir şeye pat diye çarpmak	thud against someone or something v.
257	Phrasals	birbirine çarpmak	whomp up v.
258	Phrasals	bir şeyi birine/bir şeye çarpmak	bang something against someone or something v.
259	Phrasals	sağa sola/etrafa çarpmak	bang around v.
260	Phrasals	birini/bir şeyi sağa sola vurmak/çarpmak	bang someone or something around v.
261	Phrasals	bir şeyi birine/bir şeye çarpmak	bang something into someone or something v.
262	Phrasals	birine çarpmak	bang into someone or something v.
263	Phrasals	birine/bir şeye çarpmak	barge into someone or something v.
264	Phrasals	-e çarpmak	barge into v.
265	Phrasals	-e çarpmak	barge in v.
266	Phrasals	bir şeyi çarpmak	bash something up v.
267	Phrasals	-e çarpmak	bash against v.
268	Phrasals	(birinin bir şeyini) çarpmak	bluff (someone) out of (something) v.
269	Phrasals	-e çarpmak	break against v.
270	Phrasals	(bir şeye) dalga çarpmak/vurmak	break over (something) v.
271	Phrasals	güm diye bir şeye girmek/çarpmak	bulldoze into something v.
272	Phrasals	langır lungur bir şeye dalmak/çarpmak	bulldoze into something v.
273	Phrasals	bodoslama bir şeye girmek/çarpmak	bulldoze into something v.
274	Phrasals	-e hafifçe çarpmak	bump against v.
275	Phrasals	(birine/bir şeye) çarpmak	bump into (someone or something) v.
276	Phrasals	yere çarpmak	bottom out v.
277	Phrasals	'-den (bir şey) çarpmak	cop from v.
278	Phrasals	bir şeyi çarpmak	crack something up v.
279	Phrasals	bir şeyleri birbirine çarpmak	crash something together v.
280	Phrasals	(birine/bir şeye) çarpmak	crash into (someone or something) v.
281	Phrasals	yere çarpmak	dash down v.
282	Phrasals	(araçla)'-e çarpmak	drive in v.
283	Phrasals	(araçla)'-e çarpmak	drive into v.
284	Phrasals	(araçla) birine/bir şeye çarpmak	drive something into someone or something v.
285	Phrasals	(araçla) birine/bir şeye çarpmak	drive into someone or something v.
286	Phrasals	(bir şeyi bir şeyle) hafifçe vurmak/çarpmak	flick (something) with (something) v.
287	Phrasals	ile hafifçe vurmak/çarpmak	flick with v.
288	Phrasals	uçarken bir şeye çarpmak	fly into something v.
289	Phrasals	uçarak bir şeye çarpmak	fly into something v.
290	Phrasals	(bir şeyini) çarpmak	gyp out of v.
291	Phrasals	(birine/bir şeye) çarpmak	hit against (someone or something) v.
292	Phrasals	'-e çarpmak	hit off v.
293	Phrasals	üç kağıda getirerek (bir şeyini) almak/çarpmak	hoodwink out of v.
294	Phrasals	yere atmak/çarpmak	hurl down v.
295	Phrasals	(birine/bir şeye) laf çarpmak/sokmak	jab at (someone or something) v.
296	Phrasals	(bir şeye) çarpmak	knock at (something) v.
297	Phrasals	sürekli vurmak/çarpmak	knock away v.
298	Phrasals	(birine/bir şeye) çarpmak	knock into (someone or something) v.
299	Phrasals	(birine/bir şeye) bir şeyle çarpmak/vurmak	knock into (someone or something) v.
300	Phrasals	'-e hafif hafif çarpmak (su, dalga)	lap against v.
301	Phrasals	(bir şeye) hafif hafif çarpmak (su, dalga)	lap against (something) v.
302	Phrasals	-e hızla çarpmak/vurmak	lash at v.
303	Phrasals	'-e şiddetle çarpmak/vurmak	lash at v.
304	Phrasals	'-e kırbaçlarcasına çarpmak/vurmak	lash at v.
305	Phrasals	(birine/bir şeye) hızla çarpmak/vurmak	lash at (someone or something) v.
306	Phrasals	(birine/bir şeye) şiddetle çarpmak/vurmak	lash at (someone or something) v.
307	Phrasals	(birine/bir şeye) kırbaçlarcasına çarpmak/vurmak	lash at (someone or something) v.
308	Phrasals	(birinin bir şeyini) çarpmak	mulct (one) out of (something) v.
309	Phrasals	kandırarak/dolandırarak (bir şeyi birinin) elinden almak/çarpmak	mulct (one) out of (something) v.
310	Phrasals	(bir şeyini) çarpmak	mulct out of v.
311	Phrasals	kandırarak/dolandırarak (bir şeyi) elinden almak/çarpmak	mulct out of v.
312	Phrasals	(bir sayıyla) çarpmak	multiply by (something) v.
313	Phrasals	(birinin bir şeyini) çarpmak	nick (one) for (something) v.
314	Phrasals	birinin (bir şeyini) çarpmak	nick someone for v.
315	Phrasals	(birini/bir şeyi/kendini) sertçe bir yere çarpmak/çalmak	plonk (someone, something, or oneself) down v.
316	Phrasals	-e çarpmak/toslamak	race into v.
317	Phrasals	(birine/bir şeye) çarpmak	race into (someone or something) v.
318	Phrasals	(birine/bir şeye) çarpmak	ram into (someone or something) v.
319	Phrasals	(birine/bir şeye) çarpmak	run up against (someone or something) v.
320	Phrasals	(bir şeyle) göz almak/göze çarpmak	scream with (something) v.
321	Phrasals	kayarak (birine/bir şeye) çarpmak	skid into (someone or something) v.
322	Phrasals	(birini/bir şeyi bir yere) çarpmak	slam (someone or something) down on (something) v.
323	Phrasals	(birini/bir şeyi bir yere) çarpmak	slam (someone or something) down onto (something) v.
324	Phrasals	-e vurmak/çarpmak	slam into v.
325	Phrasals	(birine/bir şeye) vurmak/çarpmak	slam into (someone or something) v.
326	Phrasals	düşüp çarpmak	smash down v.
327	Phrasals	yere çalmak/çarpmak/fırlatmak	smash down v.
328	Phrasals	(birine/bir şeye) şiddetle çarpmak/bindirmek	smash into (someone or something) v.
329	Phrasals	(birinin) gözüne çarpmak	stick out to (someone) v.
330	Phrasals	keskin bir dönüşle çarpmak	swerve into v.
331	Phrasals	'-e küt diye çarpmak	thud against v.
332	Phrasals	'-e güm diye çarpmak	thud against v.
333	Phrasals	'-e pat diye çarpmak	thud against v.
334	Phrasals	'-e küt diye çarpmak	thud into v.
335	Phrasals	'-e güm diye çarpmak	thud into v.
336	Phrasals	'-e pat diye çarpmak	thud into v.
337	Phrasals	(birinin bir şeyini) çarpmak	trick (one) out of (something) v.
338	Phrasals	(birinin bir şeyini) çarpmak	trick (something) out of (one) v.
339	Phrasals	-e yanlışlıkla çarpmak	tumble into v.
340	Phrasals	sendeleyip (bir şeye) çarpmak	tumble into v.
341	Phrasals	hızla giderken (bir şeye) çarpmak	tumble into v.
Colloquial
342	Colloquial	elektrik çarpmak	get shocked v.
343	Colloquial	elektrik çarpmak	get a shock v.
344	Colloquial	başını küvete/lavaboya çarpmak	hit one’s head on the sink v.
345	Colloquial	göze çarpmak	be in evidence v.
346	Colloquial	feci şekilde çarpmak	auger in v.
347	Colloquial	bir şey çarpmak	gack something v.
348	Colloquial	bir şey testislerine çarpmak	get nutted v.
349	Colloquial	bir yerine çarpmak	knock in v.
350	Colloquial	kafasını vurmak/çarpmak	bonk v.
351	Colloquial	olarak gözüne çarpmak	spot as v.
352	Colloquial	(bir şeye) kuvvetlice ve gürültüyle çarpmak	womp v.
353	Colloquial	arabayı (büyük bir süratle) çarpmak	wrap car around v.
Idioms
354	Idioms	sert kayaya çarpmak	catch a tartar v.
355	Idioms	(kalp/yürek) çarpmak/atmak	pound a beat v.
356	Idioms	sert kayaya çarpmak	catch a tiger by the tail v.
357	Idioms	sert kayaya çarpmak	have a wolf by the ears v.
358	Idioms	(aslında çok açık/belirgin olan bir şey için) fark etmek/gözüne çarpmak	can't help but notice (that) (something) v.
359	Idioms	(aslında çok açık/belirgin olan bir şey için) fark etmek/gözüne çarpmak	can't help noticing (that) (something) v.
360	Idioms	arabayı (büyük bir süratle) bir yere çarpmak	wrap one's car around something v.
361	Idioms	ayağını sert bir cisime çarpmak	stub one's toe on something v.
362	Idioms	ayağını sert bir cisime çarpmak	stub one's toe against something v.
363	Idioms	birinden bir şey çarpmak	gyp someone out of something v.
364	Idioms	gözüne çarpmak	catch somebody's eye v.
365	Idioms	gözüne çarpmak	catch someone's eye v.
366	Idioms	gözüne çarpmak	get someone's eye v.
367	Idioms	gözüne çarpmak	come to somebody's attention v.
368	Idioms	gözüne çarpmak	catch the eye of somebody v.
369	Idioms	gözüne çarpmak	catch one's eye v.
370	Idioms	gözüne çarpmak	catch his eye v.
371	Idioms	ilk kez gözüne çarpmak	lay eyes on v.
372	Idioms	ilk kez gözüne çarpmak	set eyes on v.
373	Idioms	kapıyı yüzüne çarpmak	slam the door in someone's face v.
374	Idioms	kalbi birisi için çarpmak	have one's heart go out to someone v.
375	Idioms	sert kayaya çarpmak	run into rough weather v.
376	Idioms	sert bir kayaya çarpmak	have a tiger by the tail v.
377	Idioms	sert bir kayaya çarpmak	have a bear by the tail v.
378	Idioms	sert bir kayaya çarpmak	have got a tiger by the tail v.
379	Idioms	sert kayaya çarpmak	hit rough weather v.
380	Idioms	tokat gibi çarpmak	hit somebody like a ton of bricks v.
381	Idioms	(birinin) gözüne çarpmak	hit (one) in the eye v.
382	Idioms	hemen gözüne çarpmak	hit someone in the eye (or between the eyes) v.
383	Idioms	birinin gözüne çarpmak	hit somebody in the eye v.
384	Idioms	göze çarpmak	meet the eye v.
385	Idioms	göze çarpmak	meet the eye(s) v.
386	Idioms	göze çarpmak	meet your eye(s) v.
387	Idioms	(birine) elinin tersiyle çarpmak	give (someone) the back of (one's) hand v.
388	Idioms	(birine) elinin tersiyle çarpmak	show (someone) the back of (one's) hand v.
389	Idioms	(kazara veya bilerek birinin) başına çarpmak	knock (someone) on the head v.
390	Idioms	birinin bir yerine çarpmak	hit someone in something v.
391	Idioms	sert kayaya çarpmak	hit a stone wall v.
392	Idioms	(birinin) parasını çarpmak	take (one) for a sleigh ride v.
393	Idioms	(birini) çarpmak	take (one) for a sleigh ride v.
394	Idioms	birinin parasını çarpmak	take someone for a sleigh ride v.
395	Idioms	birini çarpmak	take someone for a sleigh ride v.
396	Idioms	birinin yüzüne su çarpmak	throw something into someone's face v.
397	Idioms	birinin yüzüne su çarpmak	throw something in someone's face v.
398	Idioms	hızlı/fena çarpmak	kick like a mule v.
399	Idioms	hızlı/fena çarpmak	kick like a steer v.
400	Idioms	birinin gözüne çarpmak	catch someone's eye v.
401	Idioms	birinin gözüne çarpmak	catch the eye of someone v.
402	Idioms	gözüne çarpmak	catch eye v.
403	Idioms	(biri/bir şey) gözüne çarpmak	catch sight of (someone or something) v.
404	Idioms	gözüne çarpmak	catch the eye v.
405	Idioms	(birinin) gözüne çarpmak	catch the eye of (someone) v.
406	Idioms	ilk kez gözüne çarpmak	clap eyes on somebody/something v.
407	Idioms	ilk kez gözüne çarpmak	lay eyes on somebody/something v.
408	Idioms	ilk kez gözüne çarpmak	set eyes on somebody/something v.
409	Idioms	(birinin) parasını çarpmak	do (someone) down [uk] v.
410	Idioms	birinin parasını çarpmak	hand someone a lemon v.
411	Idioms	(birinin) kafasına vurmak/çarpmak	knock (someone) on the head v.
412	Idioms	(bir şey) ilk kez gözüne çarpmak	lay (one's) eyes on (something) v.
413	Idioms	(birinin) parasını çarpmak	pick (one's) pocket v.
414	Idioms	(bir şeye) çarpmak	run afoul of (something) v.
415	Idioms	(biri/bir şey) gözüne çarpmak	set eyes on (someone or something) v.
416	Idioms	kapıyı çarpmak	slam the door shut v.
417	Idioms	ayağını sert bir cisme çarpmak	stub (one's) toe v.
418	Idioms	ayağını sert bir cisme çarpmak	stub toe against v.
Trade/Economic
419	Trade/Economic	altıyla çarpmak	sextuplicate v.
Law
420	Law	birisini çarpmak	purloin v.
Technical
421	Technical	yedi ile çarpmak	septule n.
422	Technical	altıyla çarpmak	sextuple v.
423	Technical	beşle çarpmak	quintuple v.
424	Technical	dörtle çarpmak	quadruple v.
425	Technical	şiddetle çarpmak	ram v.
426	Technical	şiddetli biçimde çarpmak	rap v.
427	Technical	yüz ile çarpmak	centuple v.
Computer
428	Computer	iki terimlileri çarpmak için kullanılan algoritma	foil n.
Automotive
429	Automotive	park halindeki araca çarpmak	hit a parked vehicle v.
Marine
430	Marine	(gemi) gövdesini çarpmak	hool [scotland] v.
431	Marine	(deniz) çırpıntılı dalgalar halinde çarpmak	lop v.
432	Marine	(gemi) yandan çarpmak	fall afoul of (something) [obsolete] v.
433	Marine	(gemi) yandan çarpmak	fall foul of (something) [obsolete] v.
434	Marine	(gemi) yandan çarpmak	fall aboard of (something) [obsolete] v.
435	Marine	suya çok şiddetli çarpmak	pitchpole v.
Math
436	Math	bir sayının kendisine belirtilen sayıda çarpmak (sayının kuvveti)	raise v.
437	Math	iki binomu çarpmak	foil v.
Sport
438	Sport	wicket'a çarpmak üzere gelen topun sopaya temas etmeden vurucunun bacağına çarpması	lbw (leg before wicket) n.
439	Sport	köşeye/kenara çarpmak (top)	nick v.
440	Sport	topu çarpmak	roquet v.
Football
441	Football	(topu) sayı yaptıktan sonra aut çizgisinin ötesindeki bölgede yere çarpmak	spike v.
Tennis
442	Tennis	hafifçe çarpmak	spoon v.
Baseball
443	Baseball	wicket'a çarpmak üzere gelen topun sopaya temas etmeden vurucunun bacağına çarpması	leg before wicket n.
Archaic
444	Archaic	yıldırım çarpmak	thunderstrike v.
445	Archaic	yere düşüp çarpmak	alight v.
446	Archaic	gözüne çarpmak	describe v.
Slang
447	Slang	parasını çarpmak	blow off v.
448	Slang	arabayı park ederken yandaki/arkadaki araca hafiften çarpmak	love tap v.
449	Slang	birini çarpmak	sting someone for something v.
450	Slang	kapıyı hızla çarpmak	slam shut v.
451	Slang	kapıyı hızla çarpmak	slamshut v.
452	Slang	(bir şeyin/birinin) bir şeyini çarpmak	filch something (from someone/something) v.
453	Slang	birinden/bir yerden bir şey çarpmak	liberate from v.
454	Slang	(birini) çarpmak	futz (one) v.
455	Slang	(birinin) parasını çarpmak	futz (one) v.
456	Slang	parasını çarpmak	phutz v.
457	Slang	parasını çarpmak	phutz v.
458	Slang	parasını çarpmak	futz with v.
459	Slang	(birine/bir şeye) çarpmak	butt (up) against (someone or something) v.
460	Slang	(birine/bir şeye) hızla çarpmak	butt (up) against (someone or something) v.
461	Slang	birinin bir şeyini çarpmak	chisel someone out of something v.
462	Slang	birinin bir şeyini çarpmak	chisel something out of someone v.
463	Slang	birinin bir şeyini çarpmak	chisel something from someone v.
464	Slang	(birinden bir şey) çarpmak	chisel (something) out of (someone) v.
465	Slang	(birine) bir tane çarpmak/çakmak	clock (one) v.
466	Slang	(birine) çarpmak	whack (one) v.
467	Slang	uçağa çarpmak	clobber [dated] v.
468	Slang	araç kapısını aniden açarak (yayaya, bisikletliye) çarpmak	door v.
469	Slang	kapı ile çarpmak	door v.
470	Slang	(bir arabaya) çarpmak	shunt v.
British Slang
471	British Slang	birine çarpmak	plant one on (someone) v.
472	British Slang	birine çarpmak	put one on (someone) v.
473	British Slang	gözüne çarpmak	clap eyes on v.