boş

Significados de "boş" en diccionario turco inglés : 1 resultado(s)

	Categoría	Inglés	Turco
Zoology
1	Zoology	bos n.	yabani veya evcil olabilen bir sığır cinsi

Significados de "boş" en diccionario inglés turco : 143 resultado(s)

	Categoría	Turco	Inglés
Common Usage
1	Common Usage	boş	available adj.
Sami sat in the first available aisle seat. Sami ilk boş koridor koltuğuna oturdu. More Sentences
2	Common Usage	boş	blank adj.
I do not know whether it is symbolic, but it is blank! Sembolik olup olmadığını bilmiyorum ama boş! More Sentences
3	Common Usage	boş	empty adj.
Why do 800 million people still have an empty stomach? Neden 800 milyon insanın midesi hala boş? More Sentences
4	Common Usage	boş	vacant adj.
This house is vacant. Bu ev boş. More Sentences
General
5	General	boş	vacancy n.
They filled the vacancy by appointment. Atama ile boş kontenjanı doldurdular. More Sentences
6	General	boş	spare adj.
I know it doesn't look like it, but I've actually gotten rid of a lot of stuff out of the spare room. Öyle görünmediğini biliyorum ama aslında boş odadaki birçok eşyadan kurtuldum. More Sentences
7	General	boş	bare adj.
The apartment was completely bare when we moved in. Taşındığımızda daire tamamen boştu. More Sentences
8	General	boş	frivolous adj.
Are you frivolous? Sen boş musun? More Sentences
9	General	boş	leisure adj.
During the bubble, people dreamt of a life of leisure. Balon döneminde insanlar boş bir hayatın hayalini kurarlardı. More Sentences
10	General	boş	unoccupied adj.
The fitting room over there is unoccupied. Şuradaki soyunma odası boş. More Sentences
11	General	boş	clear adj.
Friday is clear; should we meet then? Cuma günü boş; o zaman buluşalım mı? More Sentences
12	General	boş	blank adj.
I do not know whether it is symbolic, but it is blank! Sembolik olup olmadığını bilmiyorum ama boş! More Sentences
13	General	boş	vacant adj.
This house is vacant. Bu ev boş. More Sentences
14	General	boş	empty adj.
Why do 800 million people still have an empty stomach? Neden 800 milyon insanın midesi hala boş? More Sentences
15	General	boş	vain adj.
The finest words in the world are only vain sounds, if you cannot comprehend them. Eğer onları anlayamıyorsanız, dünyanın en güzel kelimeleri sadece boş seslerdir. More Sentences
16	General	boş	free adj.
Make sure there is enough free space or delete unwanted files. Yeterince boş alan olduğundan emin olun veya istenmeyen dosyaları silin. More Sentences
17	General	boş	idle adj.
All the rest is just idle chit-chat. Gerisi boş muhabbet. More Sentences
18	General	boş	hollow adj.
Reinforcing the democratic substance in Asia is certainly no hollow exercise. Asya'da demokratik özün güçlendirilmesi kesinlikle boş bir çaba değildir. More Sentences
19	General	boş	void adj.
And the earth was void and empty, and darkness was upon the face of the deep; and the spirit of God moved over the waters. Ve yeryüzü boş ve boştu ve derinliğin yüzü üzerinde karanlık vardı; ve Tanrı'nın ruhu suların üzerinde hareket etti. More Sentences
20	General	boş	unloaded adj.
Both guns were unloaded. İki silah da boştu. More Sentences
21	General	boş	wild adj.
He often goes off on wild goose chases. Sık sık boş işlerle uğraşır. More Sentences
22	General	boş	open adj.
Is this seat open? Bu koltuk boş mu? More Sentences
Technical
23	Technical	boş	vacuous adj.
Mr Prodi, vacuous statements are being attributed to Mussolini. Sayın Prodi, boş ifadeler Mussolini'ye atfediliyor. More Sentences
24	Technical	boş	hollow adj.
Reinforcing the democratic substance in Asia is certainly no hollow exercise. Asya'da demokratik özün güçlendirilmesi kesinlikle boş bir çaba değildir. More Sentences
25	Technical	boş	void adj.
And the earth was void and empty, and darkness was upon the face of the deep; and the spirit of God moved over the waters. Ve yeryüzü boş ve boştu ve derinliğin yüzü üzerinde karanlık vardı; ve Tanrı'nın ruhu suların üzerinde hareket etti. More Sentences
26	Technical	boş	vacant adj.
This house is vacant. Bu ev boş. More Sentences
Computer
27	Computer	boş	idle adj.
All the rest is just idle chit-chat. Gerisi boş muhabbet. More Sentences
Automotive
28	Automotive	boş	blank adj.
I do not know whether it is symbolic, but it is blank! Sembolik olup olmadığını bilmiyorum ama boş! More Sentences
Food Engineering
29	Food Engineering	boş	blank adj.
I do not know whether it is symbolic, but it is blank! Sembolik olup olmadığını bilmiyorum ama boş! More Sentences
General
30	General	boş	yeast n.
31	General	boş	windy adj.
32	General	boş	abortive adj.
33	General	boş	chimerical adj.
34	General	boş	useless adj.
35	General	boş	pointless adj.
36	General	boş	ineffectual adj.
37	General	boş	inoperative adj.
38	General	boş	yeasty adj.
39	General	boş	tenantless adj.
40	General	boş	wishywashy adj.
41	General	boş	voiding adj.
42	General	boş	invalid adj.
43	General	boş	without foundation adj.
44	General	boş	disengaged adj.
45	General	boş	stark adj.
46	General	boş	uninhabited adj.
47	General	boş	desert adj.
48	General	boş	meaningless adj.
49	General	boş	vapid adj.
50	General	boş	unengaged adj.
51	General	boş	meaning adj.
52	General	boş	frothy adj.
53	General	boş	punk adj.
54	General	boş	unmeaning adj.
55	General	boş	barren adj.
56	General	boş	fallacious adj.
57	General	boş	trumpery adj.
58	General	boş	bootless adj.
59	General	boş	unemployed adj.
60	General	boş	otiose adj.
61	General	boş	ineffective adj.
62	General	boş	puerile adj.
63	General	boş	captious adj.
64	General	boş	airy adj.
65	General	boş	unavailing adj.
66	General	boş	ignorant adj.
67	General	boş	nugatory adj.
68	General	boş	inane adj.
69	General	boş	expressionless adj.
70	General	boş	waste adj.
71	General	boş	flat adj.
72	General	boş	desolate adj.
73	General	boş	thin adj.
74	General	boş	for hire adj.
75	General	boş	unfounded adj.
76	General	boş	purposeless adj.
77	General	boş	unprofitable adj.
78	General	boş	inutile adj.
79	General	boş	fustian adj.
80	General	boş	gaseous adj.
81	General	boş	futile adj.
82	General	boş	devoid adj.
83	General	boş	godforsaken adj.
84	General	boş	null adj.
85	General	boş	aborsive adj.
86	General	boş	toom adj.
87	General	boş	unbuilt adj.
88	General	boş	unbusy adj.
89	General	boş	unmeaning adj.
90	General	boş	zilch adj.
91	General	boş	leary [dialect] adj.
92	General	boş	exsufflicate adj.
93	General	boş	bland adj.
94	General	boş	boney adj.
95	General	boş	bony adj.
96	General	boş	boss [dialect] [uk] adj.
97	General	boş	boteless adj.
98	General	boş	boweled adj.
99	General	boş	holler adj.
100	General	boş	husky adj.
101	General	boş	clean adj.
102	General	boş	graith [dialect] [uk] adj.
103	General	boş	disinhabited adj.
104	General	boş	fat adj.
105	General	boş	feckless adj.
106	General	boş	inhabitable [obsolete] adj.
107	General	boş	insensate adj.
108	General	boş	pelsy adj.
109	General	boş	cored adj.
110	General	boş	fishily adj.
111	General	boş	fishy adj.
112	General	boş	serviceless adj.
113	General	boş	silly adj.
114	General	boş	sisyphean adj.
115	General	boş	fribble adj.
116	General	boş	fribbling adj.
117	General	boş	fribblish adj.
118	General	boş	sleeveless adj.
119	General	boş	slender adj.
120	General	boş	supererogant adj.
121	General	boş	supererogative adj.
122	General	boş	superfluous adj.
123	General	boş	supervacaneous adj.
124	General	boş	surd adj.
125	General	boş	deadhead adv.
Phrases
126	Phrases	boş	without any foundation expr.
Colloquial
127	Colloquial	boş	silly in the extreme adj.
128	Colloquial	boş	cashed adj.
Technical
129	Technical	boş	futile adj.
130	Technical	boş	inert adj.
Computer
131	Computer	boş	scratch n.
132	Computer	boş	nil adj.
133	Computer	boş	null adj.
Telecom
134	Telecom	boş	null adj.
Automotive
135	Automotive	boş	neutral position n.
136	Automotive	boş	neutral adj.
Linguistics
137	Linguistics	boş	zero adj.
Environment
138	Environment	boş	barren adj.
Archaic
139	Archaic	boş	viduous adj.
140	Archaic	boş	pelting adj.
Slang
141	Slang	boş	clunker n.
142	Slang	boş	tits on a boar hog adj.
143	Slang	boş	chicken shit adj.

Significados de "boş" con otros términos en diccionario inglés turco: 500 resultado(s)

	Categoría	Turco	Inglés
Common Usage
1	Common Usage	boş yer	vacancy n.
Do you have a vacancy? Boş yeriniz var mı? More Sentences
2	Common Usage	boş vakit	leisure n.
For one thing, I've no money, and for another, I've no leisure. Evvela hiç param yok ve ikinci olarak da hiç boş vaktim yok. More Sentences
3	Common Usage	içi boş	hollow adj.
Other matters receive far less attention, and useful rules remain hollow phrases. Diğer konulara çok daha az ilgi gösterilmekte ve faydalı kurallar içi boş ifadeler olarak kalmaktadır. More Sentences
General
4	General	boş vakit	leisure time n.
What do they do with all their leisure time? Onlar tüm boş vakitlerinde ne yapıyorlar? More Sentences
5	General	boş hayal	pipe dream n.
It will take more than pipe dreams to feed the poor properly. Yoksulları düzgün bir şekilde beslemek için boş hayallerden daha fazlası gerekecektir. More Sentences
6	General	boş zaman	free time n.
Learning, having fun and loving one another in your free time is a pleasure. Boş zamanlarınızda öğrenmek, eğlenmek ve birbirinizi sevmek bir zevktir. More Sentences
7	General	boş vakit	spare time n.
How do you relax in your spare time? Boş vaktinde nasıl dinlenirsin? More Sentences
8	General	boş zaman	spare time n.
They do it in their spare time and do not get paid a penny more. Bunu boş zamanlarında yapıyorlar ve bir kuruş fazla para almıyorlar. More Sentences
9	General	boş yer	room n.
Is there any room to spare in your car? Arabanızda boş yer var mı? More Sentences
10	General	boş laf	empty words n.
Everything else, I regard as empty words. Geri kalan her şeyi boş laf olarak görüyorum. More Sentences
11	General	boş oda	vacancy n.
Do you have a vacancy? Boş odanız var mı? More Sentences
12	General	boş söz	empty word n.
These are not empty words but actual facts. Bunlar boş sözler değil, gerçeklerdir. More Sentences
13	General	boş vakit	leisure n.
For one thing, I've no money, and for another, I've no leisure. Evvela hiç param yok ve ikinci olarak da hiç boş vaktim yok. More Sentences
14	General	boş zaman	leisure n.
Making music occupies most of his leisure time. Boş zamanlarının çoğunu müzik yaparak geçiriyor. More Sentences
15	General	boş koltuk	empty seat n.
There were a lot of empty seats the day I went. Gittiğim gün bir sürü boş koltuk vardı. More Sentences
16	General	boş koltuk	vacant seat n.
There wasn't a single vacant seat in the hall. Salonda tek bir boş koltuk bile yoktu. More Sentences
17	General	boş laf	empty talk n.
It is just empty talk. Bunlar sadece boş laflar. More Sentences
18	General	boş mide	empty stomach n.
You shouldn't drink on an empty stomach. Boş mideyle içki içmemelisiniz. More Sentences
19	General	boş zamanlar	leisure times n.
I go hunting in my leisure time. Ben boş zamanımda avlanmaya giderim. More Sentences
20	General	boş zaman	leisure time n.
She doesn't seem to know what to do with her leisure time. O, boş zamanında ne yapacağını biliyor gibi görünmüyor. More Sentences
21	General	boş yer	space n.
I got plenty of space to hold you till morning. Sizi sabaha kadar idare edecek bir sürü boş yerim var. More Sentences
22	General	boş oda	empty room n.
Tom looked around the empty room. Tom boş odaya bakındı. More Sentences
23	General	boş şişeler	empty bottles n.
There are some empty bottles in the box. Kutuda bazı boş şişeler var. More Sentences
24	General	boş vakit	free time n.
Do you have any free time tomorrow? Yarın boş vaktin var mı? More Sentences
25	General	boş zaman aktivitesi	leisure n.
Sport as a leisure activity is a luxury for some people, for some women I should say. Boş zaman aktivitesi olarak spor bazı insanlar, özellikle bazı kadınlar için bir lükstür. More Sentences
26	General	boş kabuk	empty shell n.
Negative; I have not yet found no eggs, just empty shells. Olumsuz; henüz yumurta bulamadım, sadece boş kabuklar var. More Sentences
27	General	boş laf	talk n.
They should be clear and comprehensible and not consist of idle talk. Açık ve anlaşılır olmalı ve boş laflardan ibaret olmamalıdır. More Sentences
28	General	boş boş bakmak	stare v.
Tom gave Mary a blank stare. Tom Mary'ye boş boş baktı. More Sentences
29	General	boş boş oturmak	goof off v.
Tom spent all day goofing off. Tom bütün günü boş boş oturarak geçirdi. More Sentences
30	General	boş olmak	be empty v.
Life would be empty without you. Sensiz hayat boş olurdu. More Sentences
31	General	boş gezmek	idle v.
Tom is not an idle boy any longer. Tom artık boş gezen bir çocuk değil. More Sentences
32	General	boş boş dolaşmak	screw around v.
We were just screwing around. Biz sadece boş boş dolaşıyorduk. More Sentences
Common Usage
33	Common Usage	boş (zaman)	spare adj.
General
34	General	boş ve anlamsız sohbet	schmoos n.
35	General	boş laf	vaporings n.
36	General	boş zaman faaliyetleri	free time occupation n.
37	General	(fıçıda/çuvalda) boş kalan kısım	ullage n.
38	General	boş ortam	empty medium n.
39	General	boş şey	vanity n.
40	General	boş alanda spor oynayan kimse	sandlotter n.
41	General	boş arazi	vacancy n.
42	General	boş gezenin boş kalfası	loafer n.
43	General	boş umut	vain hope n.
44	General	boş kart	discard n.
45	General	boş ve anlamsız sohbet	schmooze n.
46	General	kitabin iki kapak içi ile boş bırakılan ön ve arka sayfaları	endleaf n.
47	General	boş boş bakış	vacuity n.
48	General	boş iddia	jactitation n.
49	General	boş laf	guff n.
50	General	boş laf	tripe n.
51	General	boş laf	bullshit n.
52	General	boş laf	hooey n.
53	General	boş kadro	vacant position n.
54	General	boş iş	bubble n.
55	General	boş sayfa	flyleaf n.
56	General	boş sokak	empty street n.
57	General	boş zamanı olma	leisureness n.
58	General	boş laf	punk n.
59	General	boş laf	balderdash n.
60	General	boş uçarılık	frivolousness n.
61	General	boş boş gezme	sauntering n.
62	General	boş laf	routine n.
63	General	boş yük	dummy load n.
64	General	boş su kesimi	light waterline n.
65	General	boş gezenin boş kalfası	hobo n.
66	General	boş laf	lark n.
67	General	boş pozisyon	vacancy n.
68	General	boş gezenin boş kalfası	dawdler n.
69	General	boş kağıt	blank n.
70	General	boş söz	vain promise n.
71	General	boş laf	fudge n.
72	General	boş laf	poppycock n.
73	General	boş vaatler	empty promises n.
74	General	boş gezme	loafing n.
75	General	boş laf	hokum n.
76	General	içi boş olan tüy sapı	quill n.
77	General	boş gurur	vainglory n.
78	General	boş insan	wally n.
79	General	boş kap	empty n.
80	General	boş boş gezen	saunterer n.
81	General	arkası boş	blank back n.
82	General	boş laf	galimatias n.
83	General	boş laf	gab n.
84	General	boş laf	rant n.
85	General	boş boş konuşma	yapping n.
86	General	boş laf	nonsense n.
87	General	boş laf	hot air n.
88	General	ilk boş yer sayacı	next available position counter n.
89	General	piyangoda boş numara	blank n.
90	General	şehirde boş arsa	vacant lot n.
91	General	boş laf	flummery n.
92	General	boş umutlar	empty promises n.
93	General	boş alan	free field n.
94	General	boş laf	cant n.
95	General	boş gurur	false pride n.
96	General	ilk boş tutanak	next available record counter n.
97	General	boş boş konuşma	waffling n.
98	General	boş ve anlamsız konuşma	schmoozing n.
99	General	boş zaman etkinlikleri	spare time activities n.
100	General	boş araç	deadheading n.
101	General	boş laf	comment n.
102	General	boş vakit	idle hours n.
103	General	boş laf	applesauce n.
104	General	boş arazi	wasteland n.
105	General	boş laf	gas n.
106	General	boş olmayan	fulness n.
107	General	boş tehdit	bluster n.
108	General	boş gezen kimse	idler n.
109	General	boş yer	vacant seat n.
110	General	boş tohum	empty seed n.
111	General	boş saatler	vacant hours n.
112	General	bir konaklamada veya taşıtta boş yerin mevcut bulunması	vacancy n.
113	General	boş numara	blank n.
114	General	kapların veya içi boş şeylerin açık yanı	mouth n.
115	General	boş dizgi	empty string n.
116	General	boş laf	haver n.
117	General	boş verme	disregard n.
118	General	boş zaman uğraşısı	spare time activity n.
119	General	boş yer	hiatus n.
120	General	boş olan memuriyet vb	vacancy n.
121	General	boş laf	flimflam n.
122	General	boş arazi	waste n.
123	General	boş zaman faaliyeti	leisure n.
124	General	boş laf	small talk n.
125	General	boş gün	day off n.
126	General	boş başarı	hollow victory n.
127	General	boş laf	claptrap n.
128	General	boş laf	moonshine n.
129	General	boş laf	buncombe n.
130	General	boş laf	bunkum n.
131	General	boş laf	inanity n.
132	General	boş kartuş	blank cartridge n.
133	General	boş gezenin boş kalfası	idler n.
134	General	boş laf	falderal n.
135	General	boş vaat	pie in the sky n.
136	General	boş gezen	idler n.
137	General	boş oda (otel/pansiyon vb'nde)	vacancy n.
138	General	boş zamanı değerlendirme	recreation n.
139	General	boş laf	froth n.
140	General	boş laf	wind n.
141	General	son boş koltuk	last seat availability n.
142	General	boş gezenin boş kalfası	layabout n.
143	General	boş kafa	pate n.
144	General	boş laf	waffle n.
145	General	boş laf	twaddle n.
146	General	boş zamanı değerlendirme balıkçılığı	recreational fishery n.
147	General	kitabin iki kapak içi ile boş bırakılan ön ve arka sayfaları	endpaper n.
148	General	boş gezen	loafer n.
149	General	boş laf	flubdub n.
150	General	boş kağıt	plain paper n.
151	General	boş yer	void n.
152	General	kitaba eklenen boş sayfa	interleaf n.
153	General	boş laf	vapourings n.
154	General	boş konuşma	empty talk n.
155	General	boş laf	garbage n.
156	General	boş laf	jazz n.
157	General	boş laf	palaver n.
158	General	boş konuşan	yapper n.
159	General	boş boş dönüp dolaşan	twiddler n.
160	General	boş kadro	vacancy n.
161	General	boş konuşan kimse	slaverer n.
162	General	kitabın başında ve sonundaki boş sayfa	flyleaf n.
163	General	boş konuşma	prating n.
164	General	boş inanç	superstition n.
165	General	boş zaman etkinliği	recreation n.
166	General	boş laf	tarradiddle n.
167	General	boş yer	lacuna n.
168	General	boş boş gezen	gallivanter n.
169	General	boş ifade	blank expression n.
170	General	boş arsa	empty land n.
171	General	boş koltuk	spare seat n.
172	General	boş ifade	vacant expression n.
173	General	boş arsa	unused land n.
174	General	boş arsa	vacant land n.
175	General	boş vakit faaliyeti	leisure activity n.
176	General	boş zamanlarda yapılan aktivite	leisure activity n.
177	General	boş laf etme	circumbendibus n.
178	General	boş laf etme	roundabout n.
179	General	boş laf etme	redundancy n.
180	General	boş laf etme	tautology n.
181	General	boş laf etme	periphrasis n.
182	General	boş laf etme	verbiage n.
183	General	boş laf etme	pleonasm n.
184	General	boş laf etme	circumlocution n.
185	General	boş laf etme	verbality n.
186	General	boş laf etme	periphrase n.
187	General	boş adam	empty headed man n.
188	General	boş adam	airhead n.
189	General	boş adam	loser n.
190	General	boş boğaz	big mouth n.
191	General	boş boğaz	loud mouth n.
192	General	boş yer	blank n.
193	General	eroin enjekte etmek için boş damar arama	trainspotting n.
194	General	gün ışığı boş filmi	daylight film n.
195	General	boş laf	folderol n.
196	General	boş laf	trumpery n.
197	General	boş laf	codswallop n.
198	General	boş laf	rubbish n.
199	General	boş laf	trash n.
200	General	boş bant	empty band n.
201	General	boş laf	fiddle-de-dee n.
202	General	boş-verme	free-riding n.
203	General	boş gezenin boş kalfası	do-nothing n.
204	General	boş zaman	free-spare time n.
205	General	boş film	non-exposed stock n.
206	General	boş laf	talky-talk n.
207	General	boş laf	wish-wash n.
208	General	boş hat arama	hunting n.
209	General	boş laf	boloney n.
210	General	boş paket	dummy n.
211	General	boş gezen	idlesse n.
212	General	fundalık boş arazi	moor n.
213	General	boş ve işlenmemiş arazi	waste n.
214	General	içi boş mil	quill n.
215	General	boş gezenin boş kalfası	bum n.
216	General	boş deplasman	light displacement n.
217	General	boş mide	empty tummy n.
218	General	boş taht	empty throne n.
219	General	ekilmemiş boş arazi	wilderness n.
220	General	boş taht	unoccupied throne n.
221	General	boş taht	vacant throne n.
222	General	boş gezenin boş kalfası	swagman n.
223	General	boş gezenin boş kalfası	swaggie n.
224	General	boş gezenin boş kalfası	swagger n.
225	General	boş ağırlık	light weight n.
226	General	boş konuşma	bloviation n.
227	General	boş beklenti	false hope n.
228	General	boş beklenti	vain hope n.
229	General	boş zaman	idle time n.
230	General	boş bakış	blank stare n.
231	General	gececi otel görevlisinin boş günü	night out n.
232	General	boş zaman aktiviteleri	spare time activities n.
233	General	boş zihin	empty mind n.
234	General	boş zamanlar	spare times n.
235	General	boş defter	blankbook n.
236	General	boş kanı	superstition n.
237	General	boş soru	meaningless question n.
238	General	boş soru	idle question n.
239	General	boş soru	useless question n.
240	General	boş soru	unanswered question n.
241	General	içi boş vaatler	empty promises n.
242	General	boş laflar	hot air n.
243	General	boş sözler	empty words n.
244	General	boş sözler	empty talk n.
245	General	boş sözler	palaver n.
246	General	boş laflar	empty words n.
247	General	boş sözler	hot air n.
248	General	boş laflar	empty talk n.
249	General	boş laflar	palaver n.
250	General	boş verme	insouciance n.
251	General	boş kafa	silly n.
252	General	boş kağıt torba	empty paper sack n.
253	General	boş bir sahne	an empty stage n.
254	General	içi boş ağaç	hollow tree n.
255	General	bir sonraki boş sayfa	the next blank page n.
256	General	boş kaset	blank tape n.
257	General	boş hayat	aimless life n.
258	General	boş hayat	empty life n.
259	General	boş hayat	useless life n.
260	General	boş zaman faaliyetleri	leisure time activities n.
261	General	boş zaman faaliyetleri	spare time activities n.
262	General	boş yuva sendromu	empty nest syndrome n.
263	General	boş bakış	vacant stare n.
264	General	boş konuşma/söylem	empty rhetoric n.
265	General	boş laf	empty rhetoric n.
266	General	boş depo	empty tank n.
267	General	boş zaman yatçılığı	leisure yachting n.
268	General	(disneyland vb gibi) park/oyun alanı gibi insanların boş zaman etkinliklerine cevap veren alanların ticarileşmesi	commercialization of leisure n.
269	General	boş laf	babble n.
270	General	boş laf	bosh n.
271	General	boş alan	clear n.
272	General	boş zamanlarda gidilen okul	continuation school n.
273	General	boş kalkan otobüs	deadhead n.
274	General	boş konuşan kimse	driveller n.
275	General	boş konuşan kimse	driveler n.
276	General	son boş koltuk	last seat available n.
277	General	boş gezenin boş kalfası	bindle stiff n.
278	General	boş gezenin boş kalfası	bindlestiff n.
279	General	boş gezen	slacker n.
280	General	boş hücre	vacant cell n.
281	General	beyaz/boş sayfa	blank slate n.
282	General	boş ders	no teacher in class n.
283	General	boş ders	idle class n.
284	General	boş yıl	gap year n.
285	General	boş gezenin boş kalfası	luftmensch (yiddish) n.
286	General	sonradan gömülmek için alınan boş mezar	cemetery plot n.
287	General	boş kap	empty vessel n.
288	General	içi boş oyuk	cavity n.
289	General	boş masa	free table n.
290	General	boş masalar	free tables n.
291	General	boş şeyler	useless trivia n.
292	General	içi boş kabuk	empty shell n.
293	General	boş levha	blank slate n.
294	General	boş kapasite	vacant capacity n.
295	General	boş kağıt	blank paper n.
296	General	boş konuşma	babblement n.
297	General	boş konuşma	babblery n.
298	General	ortaçağa ait kale veya hisar duvarının dışı veya bu duvarla çevrelenen boş alan	ballium n.
299	General	ortaçağa ait kale veya hisar duvarının dışı veya bu duvarla çevrelenen boş alan	bailey n.
300	General	boş söz	talk n.
301	General	boş umut/vaat	rainbow n.
302	General	boş konuşan kimse	rattle n.
303	General	boş konuşan kimse	rattlehead n.
304	General	boş konuşan kimse	rattlepate n.
305	General	boş konuşma	rawmaish [irish] n.
306	General	boş hülyalara dalan kimse	castlebuilder n.
307	General	boş laf	chat n.
308	General	boş sohbet	nashgab [scottish] n.
309	General	boş muhabbet	natter [brit] n.
310	General	boş yanıt	nonresponse n.
311	General	boş işler	nugae n.
312	General	boş işlerle uğraşma	nugation [obsolete] n.
313	General	boş olma	nullness n.
314	General	boş vakit	time n.
315	General	birlikte boş zaman değerlendirilen kişi	time killer n.
316	General	boş zamanı olan kimse	time killer n.
317	General	boş yere koşuşturma	to-ing and fro-ing n.
318	General	boş zaman geçirme	toying n.
319	General	boş konuşma	trash-talking n.
320	General	boş konuşma	trifling n.
321	General	boş konuşan kimse	twaddle n.
322	General	boş konuşan kimse	twaddler n.
323	General	boş konuşan kimse	twattler n.
324	General	boş konuşma	twattle [dialect] n.
325	General	boş sohbet	twiddle-twaddle n.
326	General	çok fazla boş zaman	a lot of free time n.
327	General	çok boş zaman	a lot of free time n.
328	General	boş durma	unactiveness n.
329	General	boş yatırım	idle investment n.
330	General	boş içki şişeleri	empties n.
331	General	evin önünde veya arkasında yer alan boş alan	yard [us/canada] n.
332	General	boş iş	vanity [obsolete] n.
333	General	boş düşünce	vacancy n.
334	General	boş zaman	vacancy n.
335	General	boş yer	vacuity n.
336	General	boş inanç	balloon n.
337	General	büyük ve boş bina	barn n.
338	General	boş konuşma	jangle n.
339	General	boş konuşan kimse	jangler n.
340	General	boş konuşma	janglery n.
341	General	içi boş bitki sapı	kecksy [dialect] n.
342	General	boş masa	empty table n.
343	General	(kağıtta) yazı olmayan boş yer	white n.
344	General	boş ve aldatıcı konuşma	beflum n.
345	General	belirli bir zaman diliminde boş olan veya kiralanmamış tüm kiralık birimlerin yüzdesi	vacancy rate n.
346	General	boş konuşma	vaniloquence n.
347	General	boş konuşma	bibble-babble n.
348	General	rıhtım sistemindeki boş alan	quayage n.
349	General	boş konuşma	blab n.
350	General	uzun ve boş konuşma	blabber n.
351	General	boş balon	bladder n.
352	General	kendini önemli sanan boş kimse	bladder n.
353	General	boş konuşma	blague n.
354	General	boş konuşma	blattering n.
355	General	boş konuşan kimse	blatteroon n.
356	General	boş konuşma	bleat n.
357	General	boş laf	wishwash n.
358	General	(madencilik) boş vagonların park yeri	layby n.
359	General	(madencilik) boş vagonların park yeri	lay-by n.
360	General	kaset veya filmin başındaki veya sonundaki boş şerit	leader n.
361	General	boş veya saçma konuşmalar, fikirler	white lightning n.
362	General	boş konuşanlar	windies n.
363	General	boş merak	idle curiosity n.
364	General	boş boş dolaşan kimse	maunderer n.
365	General	boş konuşan kimse	wordmonger n.
366	General	içi boş ağaç gövdesinden yapılan kano	dug-out n.
367	General	içi boş ağaç gövdesinden yapılan kano	dugout n.
368	General	kitaptaki boş sayfalar	book n.
369	General	boş laf	falderol n.
370	General	çocukların boş zamanlarında yaptığı örgülü şerit	boondoggle n.
371	General	boş böbürlenme	braggadocio n.
372	General	gemi ambarını istiflerken boş bırakılan alan	breakage n.
373	General	boş yer	breathing room n.
374	General	(dama) aralarında boş bir kare bırakılmış aynı renkte iki taş	bridge n.
375	General	boş şey	hibernianism n.
376	General	boş laf	hoke n.
377	General	boş alan	hole n.
378	General	içi boş çukur	holk [dialect] [uk] n.
379	General	içi boş delik	holk [dialect] [uk] n.
380	General	tatlı ama boş sözler	honeyed words n.
381	General	boş şey	humbuggery n.
382	General	boş eleştirmen	mome [obsolete] n.
383	General	boş ve anlamsız övünme	rhodomontade n.
384	General	boş ve anlamsız övünme	braggadocio n.
385	General	boş yere övünen kimse	rhodomontader [obsolete] n.
386	General	boş boş dolaşma	gad n.
387	General	boş konuşma	gaff n.
388	General	boş vakit	leyser n.
389	General	boş teselli veren kimse	lip comforter n.
390	General	boş açıklamalar	muck n.
391	General	boş laf	muck n.
392	General	boş mektup çuvalı	bum n.
393	General	boş gezen kimse	bumble [scotland] n.
394	General	boş konuşma	gash [scotland] n.
395	General	boş gezerek geçirilen zaman	loaf n.
396	General	boş boş dolaşma	oberration [obsolete] n.
397	General	boş zamanlarda yapılan iş	bywork n.
398	General	boş insan	goldbrick n.
399	General	boş gezenin boş kalfası	goldbrick n.
400	General	boş muhabbet	claik [scotland] n.
401	General	boş laf	clamjamphrie n.
402	General	boş laf	clamjamfry n.
403	General	boş laf	clanjamfray n.
404	General	boş laf	clanjamfrie n.
405	General	boş iş	idiocy n.
406	General	boş muhabbet	idle talk n.
407	General	boş vagon	idler n.
408	General	boş boş gezen kimse	loller n.
409	General	boş gezenin boş kalfası	loller n.
410	General	boş yere çiğneme	mumbling n.
411	General	boş arazi	open space n.
412	General	boş yer	open spaces n.
413	General	abartılı boş kibir	rodomontade n.
414	General	boş laf	rodomontade n.
415	General	boş vakit	disengagement n.
416	General	içi boş şey	incavation n.
417	General	içi boş yer	incavation n.
418	General	tumturaklı ama boş konuşma	verboseness n.
419	General	boş iş	bauble n.
420	General	boş zaman aktivitesi	doss n.
421	General	boş yere böbürlenen züppe kimse	coxcomb n.
422	General	boş tehdit	fanfaronade n.
423	General	içi boş ahlaki nutuk	pious platitude n.
424	General	boş gezenin boş kalfası	poop n.
425	General	hoş ama boş şey	cotton candy n.
426	General	(boş arazi) çevirme	inning n.
427	General	(boş arazi) çevreleme	inning n.
428	General	boş beleş kimse	insensate n.
429	General	boş gösteri	pageantry n.
430	General	boş şey	pap n.
431	General	boş laf	peddlery n.
432	General	boş laf	pedlary n.
433	General	içi boş tüy sapı	pen n.
434	General	içi boş kalamar kabuğu	pen n.
435	General	boş eğlence	play pleasure n.
436	General	boş boş dolanan kimse	potterer n.
437	General	altı boş fikir	sandcastle n.
438	General	boş ve ifadesiz surat	deadpan n.
439	General	boş boş bakan kimse	deadpan n.
440	General	boş ifadeli oyuncu	deadpan n.
441	General	özellikle boş bırakılmış alanlara yapıştırılan yazı	fill-in n.
442	General	boş gezen kimse	flâneur n.
443	General	boş sayfa	fly n.
444	General	kitabın baş ve sonundaki boş sayfa	fly n.
445	General	boş inançlara dayalı tahmin	foreholding n.
446	General	antik yunan tiyatrosunda prosenyumun önünde koronun kullandığı dairesel boş alan	orchestra n.
447	General	hoş ama boş konuşan kimse	phrasemaker n.
448	General	boş konuşma	prittle-prattle n.
449	General	yol kenarındaki boş alan	pullout n.
450	General	sihirbazlık numaralarında gizlice esas eşyanın yerine konulan, önceden hazırlanmış içi boş nesne	shell n.
451	General	içi boş kılıf	shell n.
452	General	boş iş	fribble n.
453	General	boş sloganlarla ikna etme	sloganeering n.
454	General	boş gezen kimse	slowback [obsolete] n.
455	General	boş gezenin boş kalfası	soldier n.
456	General	hoş ama boş jest	beau geste n.
457	General	hoş ama boş jestler	beaux gestes n.
458	General	halihazırda boş olmayan bir makama yapılan atama	provision n.
459	General	boş olmayan bir makama atanmış din görevlisi	provisor n.
460	General	boş boş dolanan tip	putterer n.
461	General	boş umut	spunkie [scotland] n.
462	General	yağmacıların çöktüğü boş mesken	squat n.
463	General	kanuna aykırı olarak işgal edilen boş ev/bina	squat n.
464	General	kanuna aykırı olarak hak talep edilen boş ev/bina	squat n.
465	General	haksız işgal edilen boş ev/bina	squat n.
466	General	boş mülke çökme durumu	squatterism n.
467	General	boş beleş adam	squib n.
468	General	boş gezenin boş kalfası	staniel n.
469	General	boş yapma	stargazing n.
470	General	boş iddia	strawman n.
471	General	boş bardağı çevirdiğinde bardağın dibindeki damlaların tırnaktan akması halinde oyuncunun daha fazla içki içtiği bir oyun	supernaculum [obsolete] n.
472	General	boş inanç sahibi kimse	superstitionist [obsolete] n.
473	General	kendini boş yere harap etmek	ruin oneself in vain v.
474	General	zamanı boş geçirmek	fiddle away v.
475	General	boş boş dolaşmak	ramble v.
476	General	boş olmak	be unoccupied v.
477	General	boş sayfa eklemek	interleave v.
478	General	boş ümitler uyandırmak	tantalise v.
479	General	boş vermek	forbear v.
480	General	boş kalmak	loaf around v.
481	General	boş laf etmek	twaddle v.
482	General	boş verip her şeyi oluruna bırakmak	float v.
483	General	boş oturmak	have no work do v.
484	General	boş boş dolaşmak	traipse v.
485	General	boş konuşmak	gammon v.
486	General	boş boş dolaşmak	meander v.
487	General	boş vermek	disregard v.
488	General	boş bulunmak	be taken unawares v.
489	General	boş konuşmak	gab v.
490	General	boş boş dolaşmak	maunder v.
491	General	boş vermek	give a miss v.
492	General	boş oturmak	sit back v.
493	General	boş duruma getirmek	vacate v.
494	General	boş oturmak	be unemployed v.
495	General	araçta ön koltuk boş olmasına rağmen arka koltukta seyahat etmek	vip v.
496	General	boş gezmek	loaf v.
497	General	boş vermek	not to bother v.
498	General	boş olmak	have one's hands free v.
499	General	boş boş dolaşmak	wander about v.
500	General	boş atıp dolu tutmak	draw a bow at a venture v.