|
Categoría |
Turco |
Inglés |
|
Common Usage |
|
1 |
Common Usage |
ortadan kaybolmak |
disappear v.
|
|
He disappeared for five hours because he was being interrogated by the FBI.
Beş saat boyunca ortadan kayboldu çünkü FBI tarafından sorgulanıyordu.
More Sentences
|
2 |
Common Usage |
ortadan kaybolmak |
vanish v.
|
|
She stole people's hearts like that, then vanished.
İnsanların kalbini böyle çaldı, sonra da ortadan kayboldu.
More Sentences
|
General |
|
3 |
General |
ortalıktan kaybolmak |
disappear v.
|
|
Tom suddenly disappeared.
Tom birden ortalıktan kayboldu.
More Sentences
|
4 |
General |
ortadan kaybolmak |
die out v.
|
|
Many old customs are gradually dying out.
Birçok eski gelenekler yavaş yavaş ortadan kayboluyorlar.
More Sentences
|
5 |
General |
aniden kaybolmak |
vanish v.
|
|
The ghost vanished suddenly.
Hayalet aniden kayboldu.
More Sentences
|
6 |
General |
aniden kaybolmak |
disappear v.
|
|
He disappeared suddenly under very mysterious circumstances.
O, çok gizemli şartlar altında aniden kayboldu.
More Sentences
|
7 |
General |
gözden kaybolmak |
vanish v.
|
|
The man looked at Tom, then vanished through the stage door out into the dark London street.
Adam Tom'a baktı, sonra sahne kapısından dışarı karanlık Londra caddesine doğru gözden kayboldu.
More Sentences
|
8 |
General |
gittikçe kaybolmak |
die away v.
|
|
The sound of the parade died away.
Geçit töreninin sesi gittikçe kayboldu.
More Sentences
|
9 |
General |
ortadan kaybolmak |
fade away v.
|
|
Old soldiers never die, they just fade away.
Yaşlı askerler asla ölmez, yavaş yavaş ortadan kaybolurlar.
More Sentences
|
10 |
General |
gözden kaybolmak |
be out of sight v.
|
|
When he arrived at the bus stop, the bus was already out of sight.
Otobüs durağına vardığında, otobüs çoktan gözden kaybolmuştu.
More Sentences
|
Phrasals |
|
11 |
Phrasals |
gözden kaybolmak |
disappear from (something) v.
|
|
Jack disappeared from view in the crowd.
Jack kalabalığın içinde gözden kayboldu.
More Sentences
|
12 |
Phrasals |
(bir şeyden/yerden) kaybolmak |
disappear from (something) v.
|
|
Would the textile industry disappear from Western Europe?
Tekstil endüstrisi Batı Avrupa'dan kaybolacak mı?
More Sentences
|
13 |
Phrasals |
(açıklama yapmadan) ortadan kaybolmak |
go away v.
|
|
Reality doesn't go away just because you stop believing in it.
Gerçeklik, sırf siz ona inanmayı bıraktığınız için ortadan kaybolmaz.
More Sentences
|
14 |
Phrasals |
içinde kaybolmak |
lose in v.
|
|
We are also opposed to the concept of public service being lost in the pursuit of profit.
Kamu hizmeti kavramının kâr arayışı içinde kaybolmasına da karşıyız.
More Sentences
|
Colloquial |
|
15 |
Colloquial |
(bir şeyde) kaybolmak |
be lost in (something) v.
|
|
Tom was lost in thought.
Tom düşüncelerinde kaybolmuştu.
More Sentences
|
Technical |
|
16 |
Technical |
gözden kaybolmak |
vanish v.
|
|
The sun vanished behind a cloud.
Güneş, bir bulutun arkasında gözden kayboldu.
More Sentences
|
Common Usage |
|
17 |
Common Usage |
gözden kaybolmak |
disappear v.
|
|
General |
|
18 |
General |
karışıp kaybolmak |
merge into v.
|
|
19 |
General |
yavaş yavaş kaybolmak |
tail off v.
|
|
20 |
General |
ortadan kaybolmak |
be lost v.
|
|
21 |
General |
ortadan kaybolmak |
hive off v.
|
|
22 |
General |
karanlıkta gözden kaybolmak |
darkle v.
|
|
23 |
General |
aniden kaybolmak |
be lost suddenly v.
|
|
24 |
General |
gözden kaybolmak |
whisk away v.
|
|
25 |
General |
gözden kaybolmak |
evanesce v.
|
|
|
26 |
General |
gözden kaybolmak |
disappear v.
|
|
27 |
General |
zayıflayıp kaybolmak |
fade out v.
|
|
28 |
General |
gözden kaybolmak |
go out of sight v.
|
|
29 |
General |
ortadan kaybolmak |
clear off v.
|
|
30 |
General |
gözden kaybolmak |
fade v.
|
|
31 |
General |
içine karışıp kaybolmak |
merge v.
|
|
32 |
General |
görünüp hızla kaybolmak |
flash v.
|
|
33 |
General |
gözden kaybolmak |
dissolve v.
|
|
34 |
General |
yavaş yavaş gözden kaybolmak |
evanesce v.
|
|
35 |
General |
ortadan kaybolmak |
cut v.
|
|
36 |
General |
ortadan kaybolmak |
recede v.
|
|
37 |
General |
ortadan kaybolmak |
dissolve into thin air v.
|
|
38 |
General |
gözden kaybolmak |
disappear from sight v.
|
|
39 |
General |
gözden kaybolmak |
fade away v.
|
|
40 |
General |
görünüp kaybolmak |
glimpse v.
|
|
41 |
General |
azalarak kaybolmak |
tail off v.
|
|
42 |
General |
hiç iz bırakmadan kaybolmak |
vanish without a trace v.
|
|
43 |
General |
ortadan kaybolmak |
clear out v.
|
|
44 |
General |
gözden kaybolmak |
evanish v.
|
|
45 |
General |
zamanla kaybolmak |
dissolve v.
|
|
46 |
General |
ortadan kaybolmak |
vanish away v.
|
|
47 |
General |
hiçbir iz bırakmadan kaybolmak |
disappear without a trace v.
|
|
48 |
General |
hiçbir iz bırakmadan kaybolmak |
vanish without a trace v.
|
|
49 |
General |
okyanusta kaybolmak |
get lost in the ocean v.
|
|
50 |
General |
gözden kaybolmak |
get out of view v.
|
|
51 |
General |
gözden kaybolmak |
get out of sight v.
|
|
52 |
General |
kaçıp kaybolmak |
get loose v.
|
|
53 |
General |
gözden kaybolmak |
flee v.
|
|
54 |
General |
eriyip kaybolmak |
melt away v.
|
|
55 |
General |
bir anda gözden kaybolmak |
disappear suddenly v.
|
|
56 |
General |
alıp kaybolmak |
whisk off v.
|
|
57 |
General |
alıp kaybolmak |
whisk away v.
|
|
58 |
General |
kalabalıkta kaybolmak |
be lost in the throng v.
|
|
59 |
General |
denizde kaybolmak |
be lost at sea v.
|
|
60 |
General |
gözden kaybolmak |
miche v.
|
|
61 |
General |
gözden kaybolmak |
lurk out of sight v.
|
|
62 |
General |
ıvır zıvır içinde kaybolmak |
be bogged down in trivia v.
|
|
63 |
General |
gözden kaybolmak |
keep out of sight v.
|
|
64 |
General |
ortadan kaybolmak |
relinquish [obsolete] v.
|
|
65 |
General |
bir görünüp bir kaybolmak |
twinkle v.
|
|
66 |
General |
bulutları kaybolmak |
uncloud v.
|
|
67 |
General |
sihirli bir şekilde ortadan kaybolmak |
magic v.
|
|
68 |
General |
gözden kaybolmak |
vade [obsolete] v.
|
|
69 |
General |
ortadan kaybolmak |
vade [obsolete] v.
|
|
70 |
General |
tamamen saran bir maddenin içinde kaybolmak |
merge [obsolete] v.
|
|
71 |
General |
(mektup, kargo) yolda kaybolmak |
miscarry v.
|
|
72 |
General |
gözden kaybolmak |
mitch [dialect] v.
|
|
73 |
General |
bir anda ortadan kaybolmak |
burst v.
|
|
74 |
General |
görünüp hızla kaybolmak |
gleam v.
|
|
75 |
General |
zamanla ve fark etmeden başka bir şeyin içinde kaybolmak |
glide v.
|
|
76 |
General |
içine karışıp kaybolmak |
glide v.
|
|
77 |
General |
görünüp kaybolmak |
glint v.
|
|
78 |
General |
birdenbire ortaya çıkıp kaybolmak |
hod [scotland] v.
|
|
79 |
General |
(gök cismi) ufkun veya başka bir gök cisminin arkasında kalarak kaybolmak |
immerge [obsolete] v.
|
|
80 |
General |
ortadan kaybolmak |
drop v.
|
|
81 |
General |
gözden kaybolmak |
drop v.
|
|
82 |
General |
ortadan kaybolmak |
involute v.
|
|
83 |
General |
ortadan kaybolmak |
sant [scotland] v.
|
|
84 |
General |
ortadan kaybolmak |
fleet v.
|
|
85 |
General |
ortadan kaybolmak |
fly v.
|
|
86 |
General |
yavaş yavaş kaybolmak |
seep v.
|
|
87 |
General |
gözden kaybolmak |
set v.
|
|
88 |
General |
ortadan kaybolmak |
set v.
|
|
89 |
General |
ortadan kaybolmak |
slide v.
|
|
90 |
General |
radardan kaybolmak |
go dark v.
|
|
Phrasals |
|
91 |
Phrasals |
ortadan kaybolmak |
pass away v.
|
|
92 |
Phrasals |
yavaş yavaş kaybolmak |
pass off v.
|
|
93 |
Phrasals |
gözden kaybolmak |
pass off v.
|
|
94 |
Phrasals |
ortadan kaybolmak |
strike in v.
|
|
95 |
Phrasals |
ortadan kaybolmak |
fall away v.
|
|
96 |
Phrasals |
gözden kaybolmak |
peter out v.
|
|
97 |
Phrasals |
gözden kaybolmak |
clear off v.
|
|
98 |
Phrasals |
gözden kaybolmak |
clear away v.
|
|
99 |
Phrasals |
içinde kaybolmak |
caught up in v.
|
|
100 |
Phrasals |
ortadan kaybolmak |
dry up v.
|
|
101 |
Phrasals |
yavaş yavaş gözden kaybolmak |
fade back v.
|
|
102 |
Phrasals |
yavaş yavaş kaybolmak |
fade back v.
|
|
103 |
Phrasals |
(bir şeyden) yavaş yavaş kaybolmak/silinmek |
pass from (something) v.
|
|
104 |
Phrasals |
gözden kaybolmak |
tail out v.
|
|
105 |
Phrasals |
birden ortadan/gözden kaybolmak |
vanish from (something) v.
|
|
106 |
Phrasals |
aniden kaybolmak |
vanish from (something) v.
|
|
107 |
Phrasals |
bir yerden kaybolmak |
vanish from (something) v.
|
|
108 |
Phrasals |
birden ortadan/gözden kaybolmak |
vanish from something v.
|
|
109 |
Phrasals |
aniden kaybolmak |
vanish from something v.
|
|
110 |
Phrasals |
bir yerden kaybolmak |
vanish from something v.
|
|
111 |
Phrasals |
başka bir görüntü içerisinde kaybolmak |
dissolve into something v.
|
|
112 |
Phrasals |
geride gözden kaybolmak |
fade back v.
|
|
113 |
Phrasals |
ortadan kaybolmak |
fade back v.
|
|
114 |
Phrasals |
gözden kaybolmak |
go in v.
|
|
115 |
Phrasals |
hızla gözden kaybolmak |
gutter away v.
|
|
116 |
Phrasals |
işin içinde kaybolmak |
bury in v.
|
|
117 |
Phrasals |
(bir şeyde/yerde) gözden kaybolmak |
vanish into (something or some place) v.
|
|
118 |
Phrasals |
(bir şeyin/yerin) içinde gözden kaybolmak |
vanish into (something or some place) v.
|
|
119 |
Phrasals |
(bir şeyde/yerde) kaybolmak |
vanish into (something or some place) v.
|
|
120 |
Phrasals |
bir şeye doğru gözden kaybolmak |
vanish into something v.
|
|
121 |
Phrasals |
bir şeyin içinde gözden kaybolmak |
vanish into something v.
|
|
122 |
Phrasals |
giderek kaybolmak |
phase out of (something) v.
|
|
123 |
Phrasals |
aniden bir şeyin altında kaybolmak |
bob (under) v.
|
|
124 |
Phrasals |
aniden bir şeyin altında kaybolmak |
bob (below) v.
|
|
125 |
Phrasals |
suyun altında bir anda kaybolmak |
bob under v.
|
|
126 |
Phrasals |
-den kaybolmak |
disappear from v.
|
|
127 |
Phrasals |
ortadan kaybolmak |
disappear from v.
|
|
128 |
Phrasals |
ortadan kaybolmak |
disappear from (something) v.
|
|
129 |
Phrasals |
-den kaybolmak |
fade from v.
|
|
130 |
Phrasals |
yavaş yavaş çekilmek/kaybolmak |
fade from v.
|
|
131 |
Phrasals |
(bir şeyden) yavaş yavaş çekilmek/kaybolmak |
fade from (something) v.
|
|
132 |
Phrasals |
'-den yavaş yavaş kaybolmak/silinmek |
pass from v.
|
|
133 |
Phrasals |
giderek kaybolmak |
phase out of v.
|
|
Colloquial |
|
134 |
Colloquial |
ortadan kaybolmak |
houdini n.
|
|
135 |
Colloquial |
görünüp kaybolmak |
dart in and out v.
|
|
136 |
Colloquial |
ile ortadan kaybolmak |
make away with v.
|
|
137 |
Colloquial |
iz bırakmadan kaybolmak |
melt in the air v.
|
|
138 |
Colloquial |
içinde kaybolmak |
get lost in it v.
|
|
139 |
Colloquial |
iz bırakmadan kaybolmak |
disappear in the air v.
|
|
140 |
Colloquial |
iz bırakmadan kaybolmak |
vanish in the air v.
|
|
141 |
Colloquial |
ortadan kaybolmak |
go walkies v.
|
|
142 |
Colloquial |
bir şeyde kaybolmak |
be lost in something v.
|
|
143 |
Colloquial |
(birine/bir şeye) olan ilgisi kaybolmak |
be over (someone or something) v.
|
|
144 |
Colloquial |
birdenbire (ortadan kaybolmak/yok olma) |
poof expr.
|
|
145 |
Colloquial |
giderek/git gide gözden kaybolmak |
going, going, gone expr.
|
|
Idioms |
|
146 |
Idioms |
ortadan kaybolmak |
pull a disappearing act n.
|
|
147 |
Idioms |
bir anda gözden kaybolmak |
pull a disappearing act n.
|
|
148 |
Idioms |
ortadan kaybolmak |
pull a vanishing act n.
|
|
149 |
Idioms |
bir anda gözden kaybolmak |
pull a vanishing act n.
|
|
150 |
Idioms |
ortadan kaybolmak |
make one's self scarce v.
|
|
151 |
Idioms |
piyasadan kaybolmak |
drop off the map v.
|
|
152 |
Idioms |
… arasında kaybolmak |
be up to (one's) chin in (something) v.
|
|
153 |
Idioms |
ortadan kaybolmak |
cease to be v.
|
|
154 |
Idioms |
çabucak kaybolmak |
make oneself scarce v.
|
|
155 |
Idioms |
gözden kaybolmak |
drop out of sight v.
|
|
156 |
Idioms |
içinde kaybolmak |
engulf in v.
|
|
157 |
Idioms |
ortadan kaybolmak |
make oneself scarce v.
|
|
158 |
Idioms |
ortadan kaybolmak |
go off into the blue v.
|
|
159 |
Idioms |
ortadan kaybolmak |
disappear into the blue v.
|
|
160 |
Idioms |
ortadan kaybolmak |
vanish into the blue v.
|
|
161 |
Idioms |
ortadan kaybolmak |
duck out v.
|
|
162 |
Idioms |
ortadan kaybolmak |
fade from the scene v.
|
|
163 |
Idioms |
yavaş yavaş gözden kaybolmak |
fade from view v.
|
|
164 |
Idioms |
ortadan kaybolmak |
e boff like a prom dress (in may) v.
|
|
165 |
Idioms |
(konunun içinde) kaybolmak |
lose the drift (of something) v.
|
|
166 |
Idioms |
(konunun içinde) kaybolmak |
lose the drift/thread of something v.
|
|
167 |
Idioms |
hızlıca gözen kaybolmak |
fade fast v.
|
|
168 |
Idioms |
hızlıca ortadan kaybolmak |
fade fast v.
|
|
169 |
Idioms |
ortadan kaybolmak |
disappear into the woodwork v.
|
|
170 |
Idioms |
bir anda ortadan kaybolmak |
do a disappearing act v.
|
|
171 |
Idioms |
bir anda ortadan kaybolmak |
pull a disappearing act v.
|
|
172 |
Idioms |
bir anda ortadan kaybolmak |
do a disappearing act v.
|
|
173 |
Idioms |
çeviride incelikleri kaybolmak |
be lost in translation v.
|
|
174 |
Idioms |
çeviride kaybolmak |
be lost in translation v.
|
|
175 |
Idioms |
ortadan kaybolmak |
go south v.
|
|
176 |
Idioms |
ortadan kaybolmak |
vanish into the woodwork v.
|
|
177 |
Idioms |
ortadan kaybolmak |
do a disappearing act v.
|
|
178 |
Idioms |
bir anda gözden kaybolmak |
do a disappearing act v.
|
|
179 |
Idioms |
ortadan kaybolmak |
do a disappearing act v.
|
|
180 |
Idioms |
bir anda gözden kaybolmak |
do a disappearing act v.
|
|
181 |
Idioms |
ortadan kaybolmak |
do a vanishing act v.
|
|
182 |
Idioms |
bir anda gözden kaybolmak |
do a vanishing act v.
|
|
183 |
Idioms |
ortadan kaybolmak |
perform a disappearing act v.
|
|
184 |
Idioms |
bir anda gözden kaybolmak |
perform a disappearing act v.
|
|
185 |
Idioms |
ortadan kaybolmak |
perform a vanishing act v.
|
|
186 |
Idioms |
bir anda gözden kaybolmak |
perform a vanishing act v.
|
|
187 |
Idioms |
ortadan kaybolmak |
stage a disappearing act v.
|
|
188 |
Idioms |
bir anda gözden kaybolmak |
stage a disappearing act v.
|
|
189 |
Idioms |
ortadan kaybolmak |
stage a vanishing act v.
|
|
190 |
Idioms |
bir anda gözden kaybolmak |
stage a vanishing act v.
|
|
191 |
Idioms |
ortadan kaybolmak |
do a vanishing act v.
|
|
192 |
Idioms |
bir anda gözden kaybolmak |
do a vanishing act v.
|
|
193 |
Idioms |
birden ortadan kaybolmak |
pull a houdini (act) v.
|
|
194 |
Idioms |
karmaşada kaybolmak |
be lost in the shuffle v.
|
|
195 |
Idioms |
(bir şeylerin) içinde/arasında kaybolmak |
be up to (one's) eyes in (something) v.
|
|
196 |
Idioms |
(bir şeylerin) içinde/arasında kaybolmak |
be up to (one's) neck in (something) v.
|
|
197 |
Idioms |
bir şeylerin içinde/arasında kaybolmak |
be up to your neck in something v.
|
|
198 |
Idioms |
bir şeylerin içinde/arasında kaybolmak |
be in something up to your neck v.
|
|
199 |
Idioms |
bir şeylerin içinde/arasında kaybolmak |
be up to your eyes in something v.
|
|
200 |
Idioms |
bir şeylerin içinde/arasında kaybolmak |
be up to your eyeballs in something v.
|
|
201 |
Idioms |
birinin/bir şeyin yokluğunda kaybolmak |
be lost without somebody/something v.
|
|
202 |
Idioms |
birden ortadan kaybolmak |
do a houdini (act) v.
|
|
203 |
Idioms |
birden ortadan kaybolmak |
do/perform/stage a disappearing act v.
|
|
204 |
Idioms |
birden ortadan kaybolmak |
do/perform/stage a vanishing act v.
|
|
205 |
Idioms |
kendi dünyasında kaybolmak |
get into a world of (one's) own v.
|
|
206 |
Idioms |
ortadan kaybolmak |
go to earth/ground [uk] v.
|
|
207 |
Idioms |
(biriyle/bir şeyle) ortadan kaybolmak |
make away with (someone or something) v.
|
|
208 |
Idioms |
ortadan kaybolmak |
make scarce v.
|
|
Technical |
|
209 |
Technical |
ortadan kaybolmak |
fade away v.
|
|
210 |
Technical |
yavaş yavaş gözden kaybolmak |
fade out v.
|
|
Computer |
|
211 |
Computer |
oyun dünyasından kaybolmak |
despawn v.
|
|
Aeronautic |
|
212 |
Aeronautic |
radardan kaybolmak |
disappear off the radar v.
|
|
Mining |
|
213 |
Mining |
(maden damarı) küçülüp kaybolmak |
pinch v.
|
|
Astronomy |
|
214 |
Astronomy |
(gök cismi) tutulma nedeniyle ortadan kaybolmak |
occult v.
|
|
215 |
Astronomy |
(gök cismi) tutulma nedeniyle gözden kaybolmak |
occult v.
|
|
Cinema |
|
216 |
Cinema |
(görüntü veya ses) yavaşça kaybolmak |
dissolve v.
|
|
Slang |
|
217 |
Slang |
gözden kaybolmak |
go south v.
|
|
218 |
Slang |
gözden kaybolmak |
head south v.
|
|
British Slang |
|
219 |
British Slang |
ortadan kaybolmak |
pipeclay [dated] v.
|
|