|
Categoría |
Inglés |
Turco |
|
General |
|
1 |
General |
the third world n.
|
üçüncü dünya ülkeleri |
|
So of course we export to the third world.
Elbette biz üçüncü dünya ülkelerine ihracat yapıyoruz.
More Sentences
|
2 |
General |
entire world n.
|
bütün dünya |
|
Today I love the entire world.
Bugün ben bütün dünyayı seviyorum.
More Sentences
|
3 |
General |
contemporary world n.
|
çağdaş dünya |
|
Having knowledge of many languages is an advantage in the contemporary world.
Birçok dil bilmek çağdaş dünyada bir avantajdır.
More Sentences
|
4 |
General |
the new world n.
|
yeni dünya |
|
September 11 made us realise that the European Union is not fully adapted to the new world context.
11 Eylül, Avrupa Birliği'nin yeni dünya koşullarına tam olarak uyum sağlayamadığını fark etmemizi sağladı.
More Sentences
|
5 |
General |
world champion n.
|
dünya şampiyonu |
|
He has the potential to become world champion.
Dünya şampiyonu olma potansiyeli var.
More Sentences
|
6 |
General |
world view n.
|
dünya görüşü |
|
We need to get to grips with our different world views.
Farklı dünya görüşlerimizle başa çıkmamız gerekiyor.
More Sentences
|
7 |
General |
whole world n.
|
bütün dünya |
|
Earlier, if Europe sneezed, the whole world caught cold.
Eskiden Avrupa hapşırsa bütün dünya nezle olurdu.
More Sentences
|
8 |
General |
islamic world n.
|
islam dünyası |
|
That would further inflame opinion in the Islamic world.
Bu, İslam dünyasındaki görüşleri daha da alevlendirecektir.
More Sentences
|
9 |
General |
third world n.
|
üçüncü dünya |
|
We need to support our farmers, but not at the expense of Third World trade.
Çiftçilerimizi desteklemeliyiz, ancak bunu Üçüncü Dünya ticareti pahasına yapmamalıyız.
More Sentences
|
10 |
General |
world history n.
|
dünya tarihi |
|
World history becomes a matter of narrating events to show how the civilizations follow each other.
Dünya tarihi, medeniyetlerin birbirini nasıl takip ettiğini gösteren olayların anlatılması meselesi haline gelir.
More Sentences
|
11 |
General |
world record n.
|
dünya rekoru |
|
We should remember that sport does not just mean competitive sport, peak performance or world records.
Sporun sadece rekabetçi spor, en yüksek performans veya dünya rekorları anlamına gelmediğini unutmamalıyız.
More Sentences
|
12 |
General |
new world order n.
|
yeni dünya düzeni |
|
The new world order, proclaimed after the Gulf War by President Bush Snr, has quickly been forgotten.
Körfez Savaşı sonrasında Başkan Bush Snr tarafından ilan edilen yeni dünya düzeni hızla unutulmuştur.
More Sentences
|
13 |
General |
world war n.
|
dünya savaşı |
|
The Second World War has thus been brought to a definitive end.
İkinci Dünya Savaşı böylece kesin olarak sona ermiştir.
More Sentences
|
14 |
General |
new world n.
|
yeni dünya |
|
The European Union needs to have a view and an opinion about this new world.
Avrupa Birliği'nin bu yeni dünya hakkında bir görüşü ve fikri olmalıdır.
More Sentences
|
15 |
General |
world affairs n.
|
dünya meseleleri |
|
The Council also addressed other developments in world affairs.
Konsey ayrıca dünya meselelerindeki diğer gelişmeleri de ele aldı.
More Sentences
|
16 |
General |
external world n.
|
dış dünya |
|
This correspondence with the real external world we call truth.
Hakikat dediğimiz şey, gerçek dış dünya ile olan bu örtüşme.
More Sentences
|
17 |
General |
world market n.
|
dünya pazarı |
|
That reduces prices on the world market.
Bu dünya pazarındaki fiyatları düşürür.
More Sentences
|
18 |
General |
free world n.
|
özgür dünya |
|
The unified state should not be defended at all costs, but the free world needs to stand against Muslim terrorism.
Birleşik devlet her ne pahasına olursa olsun savunulmamalı, ancak özgür dünya Müslüman terörizmine karşı durmalıdır.
More Sentences
|
19 |
General |
world trade n.
|
dünya ticareti |
|
Four fifths of world trade takes place between thirty or so countries.
Dünya ticaretinin beşte dördü otuz kadar ülke arasında gerçekleşmektedir.
More Sentences
|
20 |
General |
the third world n.
|
üçüncü dünya |
|
At the moment, it is even threatening to drag us into a war against the third world.
Hatta şu anda bizi üçüncü dünyaya karşı bir savaşa sürüklemekle tehdit ediyor.
More Sentences
|
21 |
General |
the world bank n.
|
dünya bankası |
|
You are neither a European bank nor an extension of the World Bank and nevertheless you have close links with us.
Siz ne bir Avrupa bankası ne de Dünya Bankası'nın bir uzantısısınız ama yine de bizimle yakın bağlarınız var.
More Sentences
|
22 |
General |
ancient world n.
|
antik dünya |
|
The Great Pyramid of Giza is one of the Seven Wonders of the Ancient World.
Büyük Giza Piramidi, Antik Dünyanın Yedi Harikası'ndan biridir.
More Sentences
|
23 |
General |
whole world n.
|
tüm dünya |
|
The principle of an eye for an eye, makes the whole world blind.
Göze göz ilkesi tüm dünyayı kör eder.
More Sentences
|
24 |
General |
world leader n.
|
dünya lideri |
|
Our world leaders will be meeting in Genoa in just over two weeks' time.
Dünya liderlerimiz iki haftadan biraz fazla bir süre sonra Cenova'da bir araya gelecek.
More Sentences
|
25 |
General |
soccer world n.
|
futbol dünyası |
|
The 2011 Women's Soccer World Cup will end in Frankfurt, Germany.
2011 Kadınlar Futbol Dünya Kupası Almanya'nın Frankfurt kentinde sona erecek.
More Sentences
|
26 |
General |
world languages n.
|
dünya dilleri |
|
Do we need a world language?
Bir dünya diline ihtiyacımız var mı?
More Sentences
|
27 |
General |
today's world n.
|
günümüzün dünyası |
|
Computer terrorism and environmental terrorism are worrying features of today's world.
Bilgisayar terörizmi ve çevresel terörizm günümüz dünyasının endişe verici özellikleridir.
More Sentences
|
28 |
General |
today's world n.
|
bugünün dünyası |
|
The proposals we are debating this afternoon are a miserable, insufficient response to today's world.
Bu öğleden sonra tartıştığımız teklifler bugünün dünyasına verilen zavallı ve yetersiz bir yanıttır.
More Sentences
|
29 |
General |
world population n.
|
dünya nüfusu |
|
The World Population Report for 2002, which has just appeared, contains some shocking figures.
Yeni yayınlanan 2002 Dünya Nüfus Raporu bazı şok edici rakamlar içermektedir.
More Sentences
|
30 |
General |
world environment day n.
|
dünya çevre günü |
|
June fifth is World Environment Day.
5 Haziran, Dünya Çevre Günü'dür.
More Sentences
|
31 |
General |
western world n.
|
batı dünyası |
|
The western world must stand united in combating terrorism.
Batı dünyası terörizmle mücadelede birlik olmalıdır.
More Sentences
|
32 |
General |
inner world n.
|
iç dünya |
|
The music you listen to reflects your inner world.
Dinlediğiniz müzik iç dünyanızı yansıtır.
More Sentences
|
33 |
General |
cruel world n.
|
acımasız dünya |
|
Goodbye, cruel world.
Elveda, acımasız dünya.
More Sentences
|
34 |
General |
world domination n.
|
dünya hakimiyeti |
|
One of my major life goals is world domination.
En büyük yaşam hedeflerimden biri dünya hakimiyetidir.
More Sentences
|
35 |
General |
world-view n.
|
dünya görüşü |
|
What is the world-view that is being set out here?
Burada ortaya konan dünya görüşü nedir?
More Sentences
|
36 |
General |
world peace n.
|
dünya barışı |
|
This resolution comes at a crucial time for world peace, in view of the imminent attack on Iraq.
Bu karar, Irak'a yönelik yaklaşan saldırı göz önüne alındığında, dünya barışı için çok önemli bir zamanda alınmıştır.
More Sentences
|
37 |
General |
third world war n.
|
üçüncü dünya savaşı |
|
I wonder if a third world war will break out.
Üçüncü dünya savaşının patlak verip vermeyeceğini merak ediyorum.
More Sentences
|
38 |
General |
cruel world n.
|
zalim dünya |
|
Goodbye, cruel world.
Elveda, zalim dünya.
More Sentences
|
39 |
General |
art world n.
|
sanat dünyası |
|
Lastly, the resale right is a form of tax on financial speculation in the art world.
Son olarak yeniden satış hakkı, sanat dünyasındaki finansal spekülasyonlara uygulanan bir tür vergidir.
More Sentences
|
40 |
General |
animal world n.
|
hayvanlar alemi |
|
Early man had to compete with the whole animal world for his food.
İlk insan, yiyeceği için tüm hayvanlar alemi ile rekabet etmek zorundaydı.
More Sentences
|
|
41 |
General |
fashion world n.
|
moda dünyası |
|
They live in the fashion world.
Moda dünyasında yaşıyorlar.
More Sentences
|
42 |
General |
real world n.
|
gerçek dünya |
|
Behind theoretical speech there is a whole real world.
Teorik konuşmaların ardında koca bir gerçek dünya var.
More Sentences
|
43 |
General |
fantasy world n.
|
hayal dünyası |
|
Tom lives in a fantasy world.
Tom bir hayal dünyasında yaşıyor.
More Sentences
|
44 |
General |
imaginary world n.
|
hayal dünyası |
|
Tom lives in an imaginary world.
Tom hayal dünyasında yaşıyor.
More Sentences
|
45 |
General |
dream world n.
|
hayal dünyası |
|
She lives in a dream world.
Hayal dünyasında yaşıyor.
More Sentences
|
46 |
General |
business world n.
|
iş dünyası |
|
My impression is that the proposed system for formulating opinions would be favourably received by the business world.
Benim izlenimim, görüş oluşturmak için önerilen sistemin iş dünyası tarafından olumlu karşılanacağı yönündedir.
More Sentences
|
47 |
General |
developed world n.
|
gelişmiş dünya |
|
We, the developed world, are short of doctors.
Biz, gelişmiş dünya, doktor sıkıntısı çekiyoruz.
More Sentences
|
48 |
General |
world of ideas n.
|
fikir dünyası |
|
Free trade must also extend to the world of ideas.
Serbest ticaret aynı zamanda fikir dünyasını da kapsamalıdır.
More Sentences
|
49 |
General |
global world n.
|
küresel dünya |
|
The second point is that, in today's global world, Europe is not negotiating with one voice.
İkinci nokta ise, günümüzün küresel dünyasında Avrupa'nın tek sesle müzakere etmiyor olmasıdır.
More Sentences
|
50 |
General |
dark world n.
|
karanlık dünya |
|
Layla was living in her very dark world.
Leyla çok karanlık dünyasında yaşıyordu.
More Sentences
|
51 |
General |
world population n.
|
dünya nüfusu |
|
Since the end of the last century, the world population has grown fourfold, from one and a half billion to six billion.
Geçen yüzyılın sonundan bu yana dünya nüfusu dört kat artarak bir buçuk milyardan altı milyara ulaşmıştır.
More Sentences
|
52 |
General |
world map n.
|
dünya hari̇tası |
|
Thirdly, a balance in relations between the centres of power on the world map.
Üçüncü olarak, dünya haritası üzerindeki güç merkezleri arasındaki ilişkilerde bir denge.
More Sentences
|
53 |
General |
this world n.
|
bu dünya |
|
Are we to let the USA determine everything in this world?
Bu dünyada her şeyi ABD'nin belirlemesine izin mi vereceğiz?
More Sentences
|
54 |
General |
world without end n.
|
sonu olmama |
|
It always has been and will be a world without end.
Her zaman oldu ve olacak, sonu olmayan bir dünya.
More Sentences
|
55 |
General |
save the world v.
|
dünyayı kurtarmak |
|
Tom is the only one who can save the world.
Dünyayı kurtarabilecek tek kişi Tom.
More Sentences
|
56 |
General |
change the world v.
|
dünyayı değiştirmek |
|
The Internet and television have changed the world.
İnternet ve televizyon dünyayı değiştirdi.
More Sentences
|
57 |
General |
a world of adj.
|
çok |
|
A good night's sleep will do you a world of good.
İyi bir gece uykusu sana çok iyi gelecektir.
More Sentences
|
58 |
General |
a world of adj.
|
pek çok |
|
In many ways, these show that they are living in a world of their own, detached from reality outside.
Bunlar pek çok açıdan, dış gerçeklikten kopuk, kendilerine ait bir dünyada yaşadıklarını göstermektedir.
More Sentences
|
59 |
General |
world-class adj.
|
birinci sınıf |
|
The athlete showcased her world-class skills.
Sporcu birinci sınıf yeteneklerini sergiledi.
More Sentences
|
60 |
General |
world-famous adj.
|
dünyaca ünlü |
|
He's a world-famous writer.
O dünyaca ünlü bir yazar.
More Sentences
|
61 |
General |
in the world adv.
|
dünyada |
|
Over 2 billion people in the world have no access to electricity.
Dünyada 2 milyardan fazla insanın elektriğe erişimi yok.
More Sentences
|
62 |
General |
around the world adv.
|
tüm dünyada |
|
Alzheimer's disease affects nearly 50 million people around the world.
Alzheimer hastalığı tüm dünyada yaklaşık 50 milyon insanı etkilemektedir.
More Sentences
|
63 |
General |
throughout the world adv.
|
dünyanın her yerinde |
|
Human dignity is still violated in the most odious ways throughout the world.
İnsan onuru dünyanın her yerinde hala en iğrenç şekillerde ihlal edilmektedir.
More Sentences
|
64 |
General |
in our world adv.
|
dünyamızda |
|
However, the World Cup is an illustration of the extreme contrasts in our world.
Bununla birlikte, Dünya Kupası dünyamızdaki aşırı zıtlıkların bir göstergesidir.
More Sentences
|
65 |
General |
in today's world adv.
|
günümüz dünyasında |
|
There is no place for this in today's world.
Günümüz dünyasında buna yer yoktur.
More Sentences
|
66 |
General |
around the world adv.
|
dünya genelinde |
|
The four big companies together buy almost half the coffee beans produced around the world.
Dört büyük şirket birlikte dünya genelinde üretilen kahve çekirdeklerinin neredeyse yarısını satın almaktadır.
More Sentences
|
67 |
General |
across the world adv.
|
dünya çapında |
|
Millions of people across the world are mourning the death of Nelson Mandela.
Dünya çapında milyonlarca insan Nelson Mandela'nın ölümünün yasını tutuyor.
More Sentences
|
68 |
General |
across the world adv.
|
dünya genelinde |
|
Across the world, the financial markets have moved closer together.
Dünya genelinde finans piyasaları birbirine daha da yaklaştı.
More Sentences
|
69 |
General |
across the world adv.
|
tüm dünyada |
|
Hours later, the disturbing story was heard across the world.
Saatler sonra, rahatsız edici hikaye tüm dünyada duyuldu.
More Sentences
|
70 |
General |
old world n.
|
eski dünya |
|
71 |
General |
a woman of the world n.
|
görmüş geçirmiş kimse |
|
72 |
General |
a woman of the world n.
|
görmüş geçirmiş kadın |
|
73 |
General |
man of the world n.
|
engin tecrübeli |
|
74 |
General |
world class n.
|
birinci kalite |
|
75 |
General |
the first world war n.
|
birinci dünya savaşı |
|
76 |
General |
nether world n.
|
cehennem |
|
77 |
General |
the second world war n.
|
ikinci dünya savaşı |
|
78 |
General |
world scene n.
|
dünya sahnesi |
|
79 |
General |
the world of dreams n.
|
hayal alemi |
|
80 |
General |
world view n.
|
hayat felsefesi |
|
81 |
General |
the world over n.
|
bütün dünyada |
|
82 |
General |
world system n.
|
dünya sistemi |
|
83 |
General |
the seven wonders of the world n.
|
dünyanın yedi harikası |
|
84 |
General |
old world n.
|
avrupa, asya ve afrika |
|
85 |
General |
the third world n.
|
kalkınmakta olan ülkeler |
|
86 |
General |
the world n.
|
yeryüzü |
|
87 |
General |
the old world n.
|
eski dünya |
|
88 |
General |
world debt n.
|
dünya ölçeğindeki borç |
|
89 |
General |
man of the world n.
|
çok tecrübeli |
|
90 |
General |
world countries n.
|
dünya ülkeleri |
|
91 |
General |
a man of the world n.
|
görmüş geçirmiş adam |
|
92 |
General |
end of the world n.
|
ahir zaman |
|
93 |
General |
world politics n.
|
dünya politikası |
|
94 |
General |
the end of the world n.
|
kıyamet |
|
95 |
General |
the world and his rife n.
|
medeni alem |
|
96 |
General |
world class n.
|
birinci sınıf |
|
97 |
General |
press world n.
|
basın dünyası |
|
98 |
General |
world standards n.
|
dünya standartları |
|
99 |
General |
world city n.
|
dünya kenti |
|
100 |
General |
world confederation of labor n.
|
dünya işçi konfederasyonu |
|
101 |
General |
citizen of the world n.
|
dünya vatandaşı |
|
102 |
General |
man of the world n.
|
görmüş geçirmiş adam |
|
103 |
General |
world weariness n.
|
bıkkınlık |
|
104 |
General |
world tour n.
|
dünya turu |
|
105 |
General |
new world n.
|
avrupa tarafından görüldüğü şekliyle kuzey ve güney amerika |
|
106 |
General |
the world of mortality n.
|
fani dünya |
|
107 |
General |
the world over n.
|
her yerde |
|
108 |
General |
business world n.
|
iş alemi |
|
109 |
General |
world federation of trade unions n.
|
dünya işçi sendikaları federasyonu |
|
110 |
General |
world culture n.
|
dünya kültürü |
|
111 |
General |
islamic world n.
|
islami dünya |
|
112 |
General |
world conqueror n.
|
cihangir |
|
113 |
General |
the next world n.
|
ahret |
|
114 |
General |
lower world n.
|
cehennem |
|
115 |
General |
world record holder n.
|
dünya rekoru sahibi |
|
116 |
General |
world food reserves n.
|
dünya gıda stoku |
|
117 |
General |
twilight world n.
|
belirsizlik |
|
118 |
General |
the third world n.
|
az gelişmiş ülke |
|
119 |
General |
third world n.
|
dünyanın az gelişmiş kesimleri |
|
120 |
General |
powerful nations of the world n.
|
yedi düvel |
|
121 |
General |
the world around n.
|
ortalık |
|
122 |
General |
the world and his rife n.
|
herkes |
|
123 |
General |
the new world n.
|
yenidünya |
|
124 |
General |
great books of the western world n.
|
batı dünyasında büyük kitaplar |
|
125 |
General |
modern world n.
|
çağdaş dünya |
|
126 |
General |
world meteorological organisation n.
|
dünya meteoroloji teşkilatı |
|
127 |
General |
the invisible world n.
|
gaip |
|
128 |
General |
the other world n.
|
öbür dünya |
|
129 |
General |
a man of the world n.
|
görmüş geçirmiş kimse |
|
130 |
General |
world series n.
|
beyzbol oyunları serisi |
|
131 |
General |
the third world n.
|
gelişmekte olan ülkeler |
|
132 |
General |
the far end of the world n.
|
dünyanın öbür ucu |
|
133 |
General |
world water council n.
|
dünya su konseyi |
|
134 |
General |
world summit on the information society n.
|
bilgi toplumu dünya zirvesi |
|
135 |
General |
world summit on the information society n.
|
enformasyon toplumu dünya zirvesi |
|
136 |
General |
world finance n.
|
dünya para piyasası |
|
137 |
General |
world press n.
|
dünya basını |
|
138 |
General |
world media n.
|
dünya basını |
|
139 |
General |
islam and world politics n.
|
islam ve dünya politikası |
|
140 |
General |
end of the world n.
|
dünyanın sonu |
|
141 |
General |
world ranking n.
|
dünya sıralaması |
|
142 |
General |
world health day n.
|
dünya sağlık günü |
|
143 |
General |
conception of the world n.
|
dünya görüşü |
|
144 |
General |
the far end of the world n.
|
dünyanın bir ucu |
|
145 |
General |
miss world n.
|
dünya güzeli |
|
146 |
General |
this world and the world to come n.
|
iki dünya |
|
147 |
General |
the other end of world n.
|
dünyanın diğer ucu |
|
148 |
General |
far end of the world n.
|
dünyanın diğer ucu |
|
149 |
General |
far end of the world n.
|
dünyanın bir ucu |
|
150 |
General |
medieval world n.
|
ortaçağ dünyası |
|
151 |
General |
world brand n.
|
dünya markası |
|
152 |
General |
world average n.
|
dünya ortalaması |
|
153 |
General |
soccer world n.
|
futbol camiası |
|
154 |
General |
science world n.
|
bilim dünyası |
|
155 |
General |
world eye hospital n.
|
dünya göz hastanesi |
|
156 |
General |
abstract world n.
|
soyut dünya |
|
157 |
General |
world of islam n.
|
islam alemi |
|
158 |
General |
islam world n.
|
islam alemi |
|
159 |
General |
cyber world n.
|
sanal alem |
|
160 |
General |
cyber world n.
|
sanal dünya |
|
161 |
General |
virtual world n.
|
sanal alem |
|
162 |
General |
virtual world n.
|
sanal dünya |
|
163 |
General |
world tariff n.
|
dünya tarifesi |
|
164 |
General |
today's world n.
|
günümüz dünyası |
|
165 |
General |
the world we live in n.
|
yaşadığımız dünya |
|
166 |
General |
life-world n.
|
yaşam dünyası |
|
167 |
General |
dog-eat-dog world n.
|
kurtlar sofrası |
|
168 |
General |
united nations-world health organization n.
|
birleşmiş milletler dünya sağlık teşkilatı |
|
169 |
General |
post-cold-war world n.
|
soğuk savaş sonrası dünyası |
|
170 |
General |
world-view n.
|
hayat görüşü |
|
171 |
General |
world-beater n.
|
dünya rekoru sahibi |
|
172 |
General |
world-line n.
|
hayat çizgisi |
|
173 |
General |
business world n.
|
iş çevreleri |
|
174 |
General |
world empire n.
|
dünya imparatorluğu |
|
175 |
General |
outer world n.
|
dış dünya |
|
176 |
General |
world exhibition n.
|
uluslararası sergi |
|
177 |
General |
real world scene n.
|
gerçek dünya sahnesi |
|
178 |
General |
the world of the dead n.
|
cehennem |
|
179 |
General |
the world of the dead n.
|
ölüler diyarı |
|
180 |
General |
world leader n.
|
dünya birincisi |
|
181 |
General |
the next world n.
|
öteki dünya |
|
182 |
General |
the next world n.
|
öbür dünya |
|
183 |
General |
end of the world n.
|
kıyamet günü |
|
184 |
General |
end of the world n.
|
mahşer günü |
|
185 |
General |
king of the world n.
|
dünyanın hakimi |
|
186 |
General |
master of the world n.
|
dünyanın hakimi |
|
187 |
General |
every corner of the world n.
|
dünyanın her köşesi |
|
188 |
General |
developing world n.
|
gelişen dünya |
|
189 |
General |
education world n.
|
eğitim dünyası |
|
190 |
General |
computer world n.
|
bilgisayar dünyası |
|
191 |
General |
world of design n.
|
tasarım dünyası |
|
192 |
General |
world cuisine n.
|
dünya mutfağı |
|
193 |
General |
design world n.
|
tasarım dünyası |
|
194 |
General |
mysterious world n.
|
gizemli dünya |
|
195 |
General |
other corner of the world n.
|
dünyanın diğer ucu |
|
196 |
General |
a first in the world n.
|
dünyada bir ilk |
|
197 |
General |
other corner of the world n.
|
dünyanın öteki ucu |
|
198 |
General |
far end of the world n.
|
dünyanın öteki ucu |
|
199 |
General |
inner world n.
|
içsel dünya |
|
200 |
General |
the man who saved the world n.
|
dünyayı kurtaran adam |
|
201 |
General |
ephemeral world n.
|
ölümlü dünya |
|
202 |
General |
ephemeral world n.
|
fani dünya |
|
203 |
General |
the mortal world n.
|
fani dünya |
|
204 |
General |
the mortal world n.
|
ölümlü dünya |
|
205 |
General |
the four corners of the world n.
|
dünyanın dört bir yanı |
|
206 |
General |
one of the wonders of the world n.
|
dünyanın harikalarından biri |
|
207 |
General |
the world order n.
|
dünya düzeni |
|
208 |
General |
the world order n.
|
dünyanın düzeni |
|
209 |
General |
world perspective n.
|
dünya görüşü |
|
210 |
General |
underwater world n.
|
sualtı dünyası |
|
211 |
General |
the world of sport n.
|
spor dünyası |
|
212 |
General |
the other end of the world n.
|
dünyanın diğer ucu |
|
213 |
General |
the other end of the world n.
|
dünyanın bir ucu |
|
214 |
General |
world tour concert series n.
|
dünya turu konser serisi |
|
215 |
General |
multi-faith world n.
|
çok inançlı dünya |
|
216 |
General |
multi-faith world n.
|
çok dinli dünya |
|
217 |
General |
contemporary world history n.
|
çağdaş dünya tarihi |
|
218 |
General |
rest of the world n.
|
dünyanın geri kalanı |
|
219 |
General |
world flags n.
|
dünya bayrakları |
|
220 |
General |
mobile world n.
|
mobil dünya |
|
221 |
General |
vision of world n.
|
dünya görüşü |
|
222 |
General |
our knowledge of the external world n.
|
dış dünya bilgimiz |
|
223 |
General |
all the time of the world n.
|
dünyanın bütün zamanı |
|
224 |
General |
world art n.
|
dünya sanatı |
|
225 |
General |
seven wonders of the world n.
|
dünyanın yedi harikası |
|
226 |
General |
guinness world records n.
|
guinness rekorlar kitabı |
|
227 |
General |
the guinness book of world records n.
|
guinness rekorlar kitabı |
|
228 |
General |
world dance day n.
|
dünya dans günü |
|
229 |
General |
world of boxing n.
|
boks dünyası |
|
230 |
General |
the real world n.
|
gerçek dünya |
|
231 |
General |
conflicts world-wide n.
|
dünya çapındaki çatışmalar |
|
232 |
General |
a rational person living in the real world n.
|
gerçek dünyada yaşayan aklı başında bir insan |
|
233 |
General |
written permission of the world bank n.
|
dünya bankasının yazılı izni |
|
234 |
General |
the everyday world n.
|
her günkü dünya |
|
235 |
General |
the world stage n.
|
dünya sahnesi |
|
236 |
General |
world class skill n.
|
dünya çapında yetenek |
|
237 |
General |
world war III n.
|
üçüncü dünya savaşı |
|
238 |
General |
world knowledge n.
|
genel kültür |
|
239 |
General |
art of the world n.
|
dünya sanatı |
|
240 |
General |
the world of art n.
|
sanat dünyası |
|
241 |
General |
financial and cultural capital of the world n.
|
dünyanın finans ve kültür başkenti |
|
242 |
General |
the world of crime n.
|
suç dünyası |
|
243 |
General |
the world technology network n.
|
dünya teknoloji ağı |
|
244 |
General |
the next world war n.
|
bir sonraki dünya savaşı |
|
245 |
General |
extreme world-wide ambient temperatures n.
|
tüm dünyadaki en uç ortam sıcaklıkları |
|
246 |
General |
world of hate n.
|
nefret dünyası |
|
247 |
General |
an uncertain world n.
|
şüphelerle dolu bir dünya |
|
248 |
General |
an uncertain world n.
|
belirsizliklerle dolu bir dünya |
|
249 |
General |
human world n.
|
insan dünyası |
|
250 |
General |
the world of colors n.
|
renklerin dünyası |
|
251 |
General |
the whole world n.
|
dünyanın tümü |
|
252 |
General |
one's own stormy inner world n.
|
kendi fırtınalı iç dünyası |
|
253 |
General |
new world translation of the holy scriptures n.
|
kutsal metinlerin yeni dünya tercümesi |
|
254 |
General |
world geography n.
|
dünya coğrafyası |
|
255 |
General |
world teachers' day n.
|
dünya öğretmenler günü |
|
256 |
General |
world hunger n.
|
dünya açlığı |
|
257 |
General |
the tallest building in the world n.
|
dünyanın en uzun binası |
|
258 |
General |
contemporary turkish and world history n.
|
çağdaş türk ve dünya tarihi |
|
259 |
General |
world radio day n.
|
dünya radyo günü |
|
260 |
General |
all the children in the world n.
|
dünyadaki bütün çocuklar |
|
261 |
General |
world cat day n.
|
dünya kediler günü |
|
262 |
General |
world theatre day n.
|
dünya tiyatrolar günü |
|
263 |
General |
world theater day n.
|
dünya tiyatrolar günü |
|
264 |
General |
the child's world n.
|
çocuğun dünyası |
|
265 |
General |
the world of the child n.
|
çocuğun dünyası |
|
266 |
General |
diving world n.
|
dalış dünyası |
|
267 |
General |
world famous singer n.
|
dünyaca ünlü şarkıcı |
|
268 |
General |
world renowned singer n.
|
dünyaca ünlü şarkıcı |
|
269 |
General |
world of fashion n.
|
moda dünyası |
|
270 |
General |
the most hated man in the world n.
|
dünyanın en nefret edilen adamı |
|
271 |
General |
fantasy world n.
|
fantazi dünyası |
|
272 |
General |
world children's day n.
|
dünya çocuk bayramı |
|
273 |
General |
world children's day n.
|
çocuk hakları günü |
|
274 |
General |
world community n.
|
dünya topluluğu |
|
275 |
General |
world raki day n.
|
dünya rakı içme günü |
|
276 |
General |
world raki day n.
|
dünya rakı günü |
|
277 |
General |
home world n.
|
ana gezegen |
|
278 |
General |
world food day n.
|
dünya gıda günü |
|
279 |
General |
world of thought n.
|
düşünce dünyası |
|
280 |
General |
world theatre day n.
|
dünya tiyatro günü |
|
281 |
General |
other countries in the world n.
|
dünyadaki diğer ülkeler |
|
282 |
General |
semantic world n.
|
anlam dünyası |
|
283 |
General |
natural world n.
|
doğal dünya |
|
284 |
General |
world literature n.
|
dünya edebiyatı |
|
285 |
General |
world of plenty n.
|
bolluk dünyası |
|
286 |
General |
one-world n.
|
bütün dünyanın birbirine bağlı ve bağımlı olması ve insanların buna uygun davranması |
|
287 |
General |
around the world race n.
|
dünya'nın etrafını tekne ile kat etme yarışı |
|
288 |
General |
wonder of the world n.
|
dünya harikası |
|
289 |
General |
world pain n.
|
varoluş acısı |
|
290 |
General |
world pain n.
|
dünya acısı |
|
291 |
General |
natural world n.
|
doğal yaşam |
|
292 |
General |
world school n.
|
dünya okulu |
|
293 |
General |
parallel world n.
|
paralel evren |
|
294 |
General |
parallel world n.
|
paralel dünya |
|
295 |
General |
world festivals n.
|
dünya festivalleri |
|
296 |
General |
world gold council n.
|
dünya altın konseyi |
|
297 |
General |
tale world n.
|
masal dünyası |
|
298 |
General |
fairy world n.
|
masal dünyası |
|
299 |
General |
world documentary heritage n.
|
dünya belge mirası |
|
300 |
General |
world reading day n.
|
dünya okuma günü |
|
301 |
General |
world of meaning n.
|
mana alemi |
|
302 |
General |
world citizenship n.
|
dünya vatandaşlığı |
|
303 |
General |
world of cats n.
|
kediler dünyası |
|
304 |
General |
world of game n.
|
oyun dünyası |
|
305 |
General |
game world n.
|
oyun dünyası |
|
306 |
General |
world title n.
|
dünya şampiyonluğu |
|
307 |
General |
world wood day n.
|
dünya ağaç günü |
|
308 |
General |
visual world n.
|
görsel dünya |
|
309 |
General |
nether world n.
|
bir kişinin durumunun belirsiz, önemsiz veya tanımsız olduğu hal |
|
310 |
General |
nether world n.
|
yeraltı suç dünyası |
|
311 |
General |
the world n.
|
dünya |
|
312 |
General |
the world n.
|
herkes |
|
313 |
General |
the world n.
|
bütün dünya |
|
314 |
General |
the world n.
|
her şey |
|
315 |
General |
the ways of the world n.
|
dünyanın döngüsü |
|
316 |
General |
the ways of the world n.
|
dünyanın kuralı |
|
317 |
General |
third-world n.
|
afrika, asya ve latin amerika'nın gelişmekte olan ülkeleri |
|
318 |
General |
this world n.
|
fani dünya |
|
319 |
General |
world carfree day n.
|
dünya arabasızlık günü |
|
320 |
General |
the eighth wonder of the world n.
|
dünyanın sekizinci harikası |
|
321 |
General |
the eighth wonder of the world n.
|
dünya harikaları arasına girebilecek kadar muhteşem olduğu düşünülen şey |
|
322 |
General |
current world problems n.
|
günümüz dünya sorunları |
|
323 |
General |
entertainment world n.
|
eğlence dünyası |
|
324 |
General |
upper world n.
|
cennet |
|
325 |
General |
upper world n.
|
fani dünya |
|
326 |
General |
world without end n.
|
sonrasızlık |
|
327 |
General |
world power n.
|
dünya kuvveti |
|
328 |
General |
world premiere n.
|
dünya prömiyeri |
|
329 |
General |
world-weariness n.
|
hayattan bezme |
|
330 |
General |
woman of the world n.
|
sosyetik kadın |
|
331 |
General |
world fair n.
|
dünyanın dört bir yanından sanat ve el sanatları, bilimsel keşifler, endüstri ve tarım ürünleri gibi sergileri içeren büyük bir fuar |
|
332 |
General |
world traveler n.
|
gezgin |
|
333 |
General |
world traveler n.
|
sık sık seyahat eden kimse |
|
334 |
General |
fair-world n.
|
refah durumu |
|
335 |
General |
lower world n.
|
yeryüzü |
|
336 |
General |
dream world n.
|
entelektüel kaygılar |
|
337 |
General |
dream world n.
|
dünyevi olmayan düşünceler alemi |
|
338 |
General |
phantasy world n.
|
fantezi dünyası |
|
339 |
General |
phantasy world n.
|
(gerçeklikle karıştırılan) hayali şey |
|
340 |
General |
first world country n.
|
birinci dünya ülkesi |
|
341 |
General |
open world game n.
|
açık dünya oyunu |
|
342 |
General |
first world country n.
|
gelişmiş ülke |
|
343 |
General |
live in a world of one's own v.
|
kendi dünyasında yaşamak |
|
344 |
General |
cut oneself off from outside world v.
|
dış dünyayla ilişkisini kesmek |
|
345 |
General |
bring into the world v.
|
dünyaya getirmek |
|
346 |
General |
come down in the world v.
|
düşmek |
|
347 |
General |
bring a child into the world v.
|
doğurtmak |
|
348 |
General |
be heard around the world v.
|
cihanı tutmak |
|
349 |
General |
live in one's own world v.
|
kendi aleminde yaşamak |
|
350 |
General |
be in a world of one's own v.
|
kendi dünyasında yaşamak |
|
351 |
General |
come down in the world v.
|
biri eskiden sahip olduğu para ve prestijini kaybetmek |
|
352 |
General |
come into the world v.
|
dünyaya gelmek |
|
353 |
General |
think the world of v.
|
hayranlık duymak |
|
354 |
General |
bring a child into the world v.
|
doğurmak |
|
355 |
General |
cut off from the outside world v.
|
dış dünyayla ilişkisini kesmek |
|
356 |
General |
come into the world v.
|
doğmak |
|
357 |
General |
think the world of v.
|
hayranlık beslemek |
|
358 |
General |
come up in the world v.
|
birinin para ve prestiji artmak |
|
359 |
General |
tell the world v.
|
ilan etmek |
|
360 |
General |
not to have a care in the world v.
|
hiç derdi olmamak |
|
361 |
General |
open one's eyes to the world v.
|
dünyaya gözünü açmak |
|
362 |
General |
someone's world turn black v.
|
dünyası kararmak |
|
363 |
General |
(someone's world) collapse around him/her v.
|
dünyayı başına yıkmak |
|
364 |
General |
travel around the world v.
|
dünyayı gezmek |
|
365 |
General |
cause (someone) to come down in the world v.
|
sürüm sürüm süründürmek |
|
366 |
General |
retire from the world v.
|
dünyadan geçmek |
|
367 |
General |
cut oneself off from the world and worldly things v.
|
dünyadan elini eteğini çekmek |
|
368 |
General |
retire from the world v.
|
dünyadan el çekmek |
|
369 |
General |
close one's eyes to the world v.
|
dünyaya gözlerini kapamak |
|
370 |
General |
close one's eyes to the world v.
|
dünyaya gözlerini yummak |
|
371 |
General |
open one's eyes to the world v.
|
dünyaya gözlerini açmak |
|
372 |
General |
announce to the world v.
|
dünyaya duyurmak |
|
373 |
General |
be accepted throughout the world v.
|
dünyaca kabul görmek |
|
374 |
General |
think the world of v.
|
çok beğenmek |
|
375 |
General |
see the world through rose-colored glasses v.
|
dünyayı tozpembe görmek |
|
376 |
General |
bring into the world v.
|
doğurmak |
|
377 |
General |
be a first in the world v.
|
dünyada bir ilk olmak |
|
378 |
General |
disconnect with the world (around) v.
|
dünyayla bağını koparmak |
|
379 |
General |
revolve around the world v.
|
dünya etrafında dönmek |
|
380 |
General |
revolve around the world v.
|
dünya etrafında dolaşmak |
|
381 |
General |
travel around the world v.
|
dünya etrafında dolaşmak |
|
382 |
General |
make a friend from the other side of the world v.
|
dünyanın diğer ucundan bir arkadaş edinmek |
|
383 |
General |
hold the world record v.
|
dünya rekorunu elinde bulundurmak |
|
384 |
General |
hold the world record v.
|
dünya rekorunu elinde tutmak |
|
385 |
General |
accept the world the way it is v.
|
dünyayı olduğu gibi kabullenmek |
|
386 |
General |
live in third world conditions v.
|
üçüncü dünya ülkesi şartlarında yaşamak |
|
387 |
General |
not reflect someone's inner world v.
|
iç dünyasını yansıtmamak |
|
388 |
General |
reflect someone's inner world v.
|
iç dünyasını yansıtmak |
|
389 |
General |
be all/completely alone (in the world) v.
|
kimi kimsesi olmamak |
|
390 |
General |
break the world record v.
|
dünya rekorunu kırmak |
|
391 |
General |
make the world a better place v.
|
dünyayı daha iyi bir yer haline getirmek |
|
392 |
General |
focus real-world v.
|
gerçek dünyaya odaklanmak |
|
393 |
General |
run the world v.
|
dünyayı yönetmek/idare etmek |
|
394 |
General |
make a world tour v.
|
dünya turu yapmak |
|
395 |
General |
be known all over the world v.
|
bütün dünyada bilinmek |
|
396 |
General |
spread to the world v.
|
dünyaya yayılmak |
|
397 |
General |
spread around the world v.
|
dünyaya yayılmak |
|
398 |
General |
widespread the world v.
|
dünyaya yayılmak |
|
399 |
General |
widespread around the world v.
|
dünyaya yayılmak |
|
400 |
General |
disrupt the balance of the world v.
|
dünyanın dengesini bozmak |
|
401 |
General |
worth the whole world adj.
|
tüm dünyaya bedel |
|
402 |
General |
a world of adj.
|
bir hayli |
|
403 |
General |
worth the world adj.
|
dünyaya bedel |
|
404 |
General |
without a care in the world adj.
|
tasasız |
|
405 |
General |
a world of adj.
|
dünya kadar |
|
406 |
General |
for all the world like adj.
|
tıpatıp aynı |
|
407 |
General |
old world adj.
|
modası geçmiş |
|
408 |
General |
world shaking adj.
|
çok önemli |
|
409 |
General |
world wide known adj.
|
dünyaca ünlü |
|
410 |
General |
world wide known adj.
|
dünyaca tanınan |
|
411 |
General |
world wide known adj.
|
dünyaca bilinen |
|
412 |
General |
world wide known adj.
|
dünya çapında bilinen |
|
413 |
General |
world wide known adj.
|
tüm dünyaca tanınan |
|
414 |
General |
world wide known adj.
|
tüm dünyanın bildiği |
|
415 |
General |
world wide known adj.
|
tüm dünyaca bilinen |
|
416 |
General |
third-world adj.
|
üçüncü dünya'ya ait |
|
417 |
General |
world-wide adj.
|
dünya çapındaki |
|
418 |
General |
world-shaking adj.
|
dünya çapında yankı uyandıran |
|
419 |
General |
world-ranking adj.
|
dünya klasında |
|
420 |
General |
world-wide adj.
|
evrensel |
|
421 |
General |
world-wide adj.
|
cihanşümul |
|
422 |
General |
world-weary adj.
|
yaşamaktan bıkmış usanmış |
|
423 |
General |
world-shaking adj.
|
dünyayı yerinden oynatan |
|
424 |
General |
world-renowned adj.
|
tüm dünyanın tanıdığı |
|
425 |
General |
world-renowned adj.
|
tüm dünyanın bildiği |
|
426 |
General |
world-renowned adj.
|
dünyaca ünlü |
|
427 |
General |
world-renowned adj.
|
dünyaca bilinen |
|
428 |
General |
world-renowned adj.
|
tüm dünyaca bilinen |
|
429 |
General |
world-renowned adj.
|
dünya çapında bilenen |
|
430 |
General |
world-renowned adj.
|
tüm dünyaca tanınan |
|
431 |
General |
world-renowned adj.
|
dünyaca tanınan |
|
432 |
General |
world-embracing adj.
|
dünyayı saran |
|
433 |
General |
world-embracing adj.
|
dünyayı kucaklayan |
|
434 |
General |
world-embracing adj.
|
dünya çapında |
|
435 |
General |
world-wide adj.
|
dünya geneli |
|
436 |
General |
a world to see adj.
|
şaşkınlık veya hayranlık uyandıran |
|
437 |
General |
a world to see adj.
|
görülmeye değer |
|
438 |
General |
all-world [us] adj.
|
en iyilerden olan |
|
439 |
General |
world-weary adj.
|
hayattan bezmiş |
|
440 |
General |
world-weary adj.
|
dünyadan bıkmış |
|
441 |
General |
world-shaking adj.
|
çok önemli |
|
442 |
General |
world-shaking adj.
|
önemli sonuçları olan |
|
443 |
General |
world-shaking adj.
|
yeri göğü yerinden oynatan |
|
444 |
General |
world-shattering adj.
|
tüm dünyayı etkileyecek kadar önemli |
|
445 |
General |
world-shattering adj.
|
dünyayı yerinden oynatacak nitelikte |
|
446 |
General |
old-world adj.
|
(avrasya, afrika) doğu yarımküreye özgü canlılara ait |
|
447 |
General |
old-world adj.
|
avrupai niteliklere sahip olan |
|
448 |
General |
old-world adj.
|
avrupai niteliklere ait |
|
449 |
General |
old-world adj.
|
eski dünya'nın çekiciliğine sahip olan |
|
450 |
General |
old-world adj.
|
eski dünya'nın güzel özelliklerine sahip olan |
|
451 |
General |
out-of-this-world adj.
|
harika |
|
452 |
General |
out-of-this-world adj.
|
mükemmel |
|
453 |
General |
out-of-this-world adj.
|
inanılmaz |
|
454 |
General |
out-of-this-world adj.
|
müthiş |
|
455 |
General |
all over the world adv.
|
dünyanın her yerinde |
|
456 |
General |
not for the world adv.
|
hiçbir şekilde |
|
457 |
General |
on the top of the world adv.
|
ala |
|
458 |
General |
on the top of the world adv.
|
mükemmel halde |
|
459 |
General |
for all the world adv.
|
ne pahasına olursa olsun |
|
460 |
General |
world without end adv.
|
ebediyen |
|
461 |
General |
on top of the world adv.
|
çok mutlu |
|
462 |
General |
not for the world adv.
|
ne pahasına olursa olsun |
|
463 |
General |
throughout the world adv.
|
bütün dünyada |
|
464 |
General |
for the world adv.
|
her hususta |
|
465 |
General |
for all the world adv.
|
bütün dünyayı verecek olsalar |
|
466 |
General |
for all the world adv.
|
dünyada |
|
467 |
General |
all over the world adv.
|
tüm dünyada |
|
468 |
General |
on top of the world adv.
|
sevinçli |
|
469 |
General |
worth the whole world adv.
|
dünyalara bedel |
|
470 |
General |
world without end adv.
|
sonsuza dek |
|
471 |
General |
on the top of the world adv.
|
fevkalade |
|
472 |
General |
never in this world adv.
|
dünyada (olmaz) |
|
473 |
General |
since the world began adv.
|
dünya kurulduğundan beri |
|
474 |
General |
in all the countries of the world adv.
|
dünyanın bütün ülkelerinde |
|
475 |
General |
all around the world adv.
|
tüm dünya çevresinde |
|
476 |
General |
all around the world adv.
|
dünya çapında |
|
477 |
General |
all around the world adv.
|
dünya çevresinde |
|
478 |
General |
all over the world adv.
|
bütün dünyada |
|
479 |
General |
in his inner world adv.
|
iç dünyasında |
|
480 |
General |
in the world markets adv.
|
dünya pazarlarında |
|
481 |
General |
from the rest of the world adv.
|
dünyanın geri kalanından |
|
482 |
General |
in a world surrounded by men adv.
|
erkeklerle çevrili bir dünyada |
|
483 |
General |
after world war II adv.
|
2. dünya savaşı sonrası |
|
Phrases |
|
484 |
Phrases |
the ways of the world n.
|
dünyanın kuralı |
|
485 |
Phrases |
the ways of the world n.
|
dünyanın döngüsü |
|
486 |
Phrases |
for all the world adv.
|
her ne pahasına olursa olsun |
|
487 |
Phrases |
the whole world over adv.
|
bütün dünyada |
|
488 |
Phrases |
the whole world over adv.
|
her yerde |
|
489 |
Phrases |
for all the world as if (someone or something) expr.
|
sanki (bir şey) yapmış/olmuş gibi |
|
490 |
Phrases |
for all the world as if/though... expr.
|
sanki (bir şey) yapmış/olmuş gibi |
|
491 |
Phrases |
for all the world like somebody/something expr.
|
sanki (bir şey) yapmış/olmuş gibi |
|
492 |
Phrases |
for all the world as if (someone or something) expr.
|
sanki tamamen (bir şeymiş) gibi |
|
493 |
Phrases |
for all the world as if/though... expr.
|
sanki tamamen (bir şeymiş) gibi |
|
494 |
Phrases |
for all the world like somebody/something expr.
|
sanki tamamen (bir şeymiş) gibi |
|
495 |
Phrases |
my mother is the most beautiful woman in the world expr.
|
annem dünyanın en güzel kadınıdır |
|
496 |
Phrases |
my mother is the most beautiful woman in the world expr.
|
annem dünyadaki en güzel kadınıdır |
|
497 |
Phrases |
across the world expr.
|
dünya ölçeğinde |
|
498 |
Phrases |
as the world goes expr.
|
dünya telakkisine göre |
|
499 |
Phrases |
the world is not enough expr.
|
dünya yetmez |
|
500 |
Phrases |
one of the eight wonders of the world expr.
|
dünyanın sekiz harikasından biri |
|