acele

Sens de "acele" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 69 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
Common Usage
1	Common Usage	acele	rush n.
You obviously painted this in a rush. Belli ki bunu aceleyle çizmişsiniz. More Sentences
2	Common Usage	acele	haste n.
It is regrettable that, in our haste, we did not include this essential clarification in the text. Acelemizden dolayı bu önemli açıklamayı metne dahil etmemiş olmamız üzüntü vericidir. More Sentences
3	Common Usage	acele	hurry n.
There is no hurry, therefore, no drama, no cause for despair or distress. Dolayısıyla aceleye, dramaya, umutsuzluğa ya da sıkıntıya neden olacak bir durum yoktur. More Sentences
General
4	General	acele	hurry n.
Tom always seems to be in a big hurry. Tom'un hep acelesi varmış gibi görünüyor. More Sentences
5	General	acele	prompt n.
I call upon you to be prompt in submitting decisions based on it and to delay no longer. Sizi, buna dayalı kararları sunmakta acele etmeye ve daha fazla gecikmemeye çağırıyorum. More Sentences
6	General	acele	haste n.
It is regrettable that, in our haste, we did not include this essential clarification in the text. Acelemizden dolayı bu temel açıklamayı metne dahil etmemiş olmamız üzüntü vericidir. More Sentences
7	General	acele	hasty adj.
It isn't a hasty decision. Bu acele bir karar değil. More Sentences
8	General	acele	quick adj.
Why are you so quick to blame Tom? Neden Tom'u suçlamakta bu kadar acele ediyorsun? More Sentences
9	General	acele	in haste adv.
That sort of thing can happen when you are in haste. Acele ettiğinizde bu tür şeyler olabilir. More Sentences
10	General	acele	in a hurry adv.
Are you still in a hurry? Hâlâ aceleniz var mı? More Sentences
11	General	acele	press n.
12	General	acele	precipitancy n.
13	General	acele	bustle n.
14	General	acele	flurry n.
15	General	acele	precipitousness n.
16	General	acele	precipitance n.
17	General	acele	whirl n.
18	General	acele	hustle n.
19	General	acele	abruptness n.
20	General	acele	dispatch n.
21	General	acele	expedition n.
22	General	acele	urgency n.
23	General	acele	instancy n.
24	General	acele	precipitation n.
25	General	acele	brusque n.
26	General	acele	tear n.
27	General	acele	tear n.
28	General	acele	thrash [scottish] n.
29	General	acele	whither [scotland] n.
30	General	acele	hie n.
31	General	acele	hye n.
32	General	acele	hying n.
33	General	acele	rip [dialect] [uk] n.
34	General	acele	daily n.
35	General	acele	diligence [obsolete] n.
36	General	acele	scour n.
37	General	acele	skelter n.
38	General	acele	hurried adj.
39	General	acele	early adj.
40	General	acele	summary adj.
41	General	acele	flying adj.
42	General	acele	cursory adj.
43	General	acele	extemporaneous adj.
44	General	acele	precipitate adj.
45	General	acele	express adj.
46	General	acele	pressing adj.
47	General	acele	precipitous adj.
48	General	acele	tantivy adj.
49	General	acele	urgent adj.
50	General	acele	immediate adj.
51	General	acele	rashful adj.
52	General	acele	hastif adj.
53	General	acele	hurry-up adj.
54	General	acele	on the line adj.
55	General	acele	precipitious [obsolete] adj.
56	General	acele	snap adj.
57	General	acele	hurriedly adv.
58	General	acele	discomposedly adv.
59	General	acele	hotfoot adv.
60	General	acele	hastily adv.
61	General	acele	slapdash adv.
62	General	acele	quickly adv.
63	General	acele	urgently adv.
64	General	acele	presto adv.
Phrasals
65	Phrasals	acele	helter v.
Idioms
66	Idioms	acele	a mad rush n.
67	Idioms	acele	mad rush n.
Archaic
68	Archaic	acele	reak n.
British Slang
69	British Slang	acele	quick sticks n.

Sens de "acele" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 500 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
Common Usage
1	Common Usage	acele etmek	rush v.
She rushed out the door as soon as she hung up. Telefonu kapatır kapatmaz aceleyle kapıdan çıktı. More Sentences
2	Common Usage	acele etmek	hurry up v.
Hurry up, please. Acele edin lütfen. More Sentences
3	Common Usage	acele etmek	hurry v.
We have not hurried this decision. Bu kararı vermekte acele etmedik. More Sentences
General
4	General	acele posta	express n.
Will you express this letter? Bu mektubu acele postayla gönderir misiniz? More Sentences
5	General	acele etme	take your time n.
Take your time, or you may make some mistake. Acele etme, yoksa hata yapabilirsin. More Sentences
6	General	acele etmek	hustle v.
Come on, we need to hustle. Hadi, acele etmeliyiz. More Sentences
7	General	acele etmek	step on it v.
We've really got to step on it. Gerçekten acele etmeliyiz. More Sentences
8	General	acele ettirmek	hasten v.
She hastened to deny the story. Hikayeyi inkar etmek için acele etti. More Sentences
9	General	acele etmek	make haste v.
God made time, but man made haste. Tanrı zamanı yarattı ama insan acele etti. More Sentences
10	General	acele etmek	run v.
We ran fast to catch the train. Treni yakalamak için acele ettik. More Sentences
11	General	acele etmek	rush v.
We must not rush the vote on the Fiori report nor must we rush the debate. Fiori raporunun oylanmasında acele etmemeli ve tartışmayı aceleye getirmemeliyiz. More Sentences
12	General	acele ile	in a hurry adv.
The book was written in a hurry, so it is riddled with errors. Kitap acele ile yazılmış, bu yüzden hatalarla dolu. More Sentences
13	General	acele ile	in haste adv.
As it was written in haste, the book has many faults. Acele ile yazıldığı için kitabın birçok hatası var. More Sentences
Phrasals
14	Phrasals	(bir şey) için acele etmek	rush to (something) v.
I'm in a rush to get home. Eve varmak için acele ediyorum. More Sentences
Colloquial
15	Colloquial	acele etme	take your time expr.
It is better to take your time than to hurry and make mistakes. Acele edip hatalar yapmaktansa acele etmemen daha iyidir. More Sentences
16	Colloquial	acele et!	hurry! exclam.
Hurry and come down! Acele et ve aşağıya gel! More Sentences
Speaking
17	Speaking	acele etmeliyiz	we must hurry expr.
We must hurry if we want to arrive at the station on time. Biz, zamanında istasyona varmak istiyorsak acele etmeliyiz. More Sentences
18	Speaking	acele ettirme beni!	don't rush me! expr.
Don't rush me. Acele ettirme beni. More Sentences
Archaic
19	Archaic	acele etmeye zorlamak	hurry v.
She made me hurry. Beni acele etmeye zorladı. More Sentences
Common Usage
20	Common Usage	acele ettirmek	rush v.
General
21	General	acele gönderen kişi	expediter n.
22	General	acele ile kaçma	scooting n.
23	General	acele gönderen kişi	expeditor n.
24	General	acele etme	scurry n.
25	General	acele ile yazma	scrawling n.
26	General	acele posta	express mail n.
27	General	acele kaçış	scamper n.
28	General	acele sipariş	rush order n.
29	General	acele ettirme	hastening n.
30	General	acele etme	hurrying n.
31	General	acele ile yazan	scrawler n.
32	General	acele posta servisi yapan postacı	expressman n.
33	General	acele etme	rush n.
34	General	seferde acele ile toplanan harp divanı	drumhead court martial n.
35	General	acele telefon	urgent phone call n.
36	General	acele posta	express delivery n.
37	General	acele kaçan	scutter n.
38	General	acele etme	scurrying n.
39	General	acele itiraz	quick objection n.
40	General	acele etmeden alınan kararlar	second thoughts n.
41	General	acele cevap	quick answer n.
42	General	acele cevap	quick reply n.
43	General	acele posta sistemi	express delivery system n.
44	General	acele teslim	express delivery n.
45	General	acele veya sıkışık zaman	rush hours n.
46	General	acele işareti	urgent signal n.
47	General	aps (acele posta servisi)	express mail service n.
48	General	acele gidiş	tantivy n.
49	General	acele yapılan öğle yemeği	bait n.
50	General	acele etmeme	unhurriedness n.
51	General	çılgınca acele	hell-for-leather n.
52	General	yabani acele	hell-for-leather n.
53	General	acele etme ihtiyacı	hurry n.
54	General	acele eden/ettiren	hastener n.
55	General	acele uçuş	rout n.
56	General	acele etme	rustle n.
57	General	acele ettirilip baskı altında olma	drive n.
58	General	geriye doğru acele etme	downrush n.
59	General	acele ile kaçan kimse	scamperer n.
60	General	acele ayrılış	scarper n.
61	General	acele ile kaçma	scoot n.
62	General	acele hareketten çıkan gürültü	scurry n.
63	General	acele ile bakma	squint n.
64	General	acele etmek	scour v.
65	General	acele etmek	shake a leg v.
66	General	acele ettirmek	hurry v.
67	General	acele ve dikkatsizce giyinmek	huddle v.
68	General	acele ile yazmak	scratch v.
69	General	acele ettirmek	bundle v.
70	General	sayfaları acele ile çevirmek	riffle v.
71	General	acele ile gitmek	nip v.
72	General	acele etmek	be in a hurry v.
73	General	acele etmek	buck up v.
74	General	acele ile yazmak	scrabble v.
75	General	acele ile gitmek	fly off v.
76	General	acele ettirmek	rush somebody off one's feet v.
77	General	acele etmek	scour about v.
78	General	acele ile gitmek	hotfoot it v.
79	General	acele etmek	hie v.
80	General	acele ettirmek	hurry up v.
81	General	acele ettirmek	hustle v.
82	General	acele etmek	hotfoot it v.
83	General	acele ile gitmek	bundle off v.
84	General	bir işi acele ve üstünkörü yapmak	huddle v.
85	General	acele etmek	come along v.
86	General	acele etmek	scurry v.
87	General	acele gitmek	dash off v.
88	General	acele etmek	put a jerk in it v.
89	General	acele ile yapmak	race v.
90	General	acele ile gitmek	hotfoot v.
91	General	acele etmek	bustle v.
92	General	acele etmek	hotfoot v.
93	General	acele etmek	trot v.
94	General	acele etmek	speed up v.
95	General	acele etmek	be quick v.
96	General	acele kaçmak	scamper v.
97	General	bir kanun tasarısını acele ile meclisten geçirmek	rush a bill through v.
98	General	acele ile yazmak	dash down v.
99	General	acele ettirmek	bustle up v.
100	General	acele etmek	look alive v.
101	General	acele etmek	wherret v.
102	General	acele etmek	streak v.
103	General	acele havalanmak	scramble v.
104	General	acele etmemek	take one's time v.
105	General	acele ile yazmak	scrawl v.
106	General	acele etmek	drive v.
107	General	acele yemek	gobble v.
108	General	acele hüküm vermek	jump at a conclusion v.
109	General	acele ile göndermek	rush v.
110	General	acele gitmek	take off v.
111	General	acele etmek	scuddle v.
112	General	acele etmek	hasten v.
113	General	acele etmek	gog v.
114	General	acele etmek	hurry (up) v.
115	General	acele etmek	hightail v.
116	General	acele etmek	make it snappy v.
117	General	acele yapıvermek	throw together v.
118	General	acele etmek	fly off v.
119	General	acele ile söylemek	splutter v.
120	General	büyümek için acele etmek	be in a hurry to grow up v.
121	General	acele ile yazmak	scribble v.
122	General	elinden geldiği kadar hızlı ve acele bir şekilde koşmak	dead run v.
123	General	acele etmemek	act slowly v.
124	General	acele etmek	tear v.
125	General	acele etmek	chase v.
126	General	(acele sonuca) varmak	leap v.
127	General	acele ettirmek	berley v.
128	General	acele ettirmek	burley v.
129	General	acele etmek	whither [scotland] v.
130	General	acele ettirmek	quetch v.
131	General	acele etmek	whirry v.
132	General	(alkış veya tezahüratla) acele ettirilmek	whoop v.
133	General	acele ettirmek	whurry v.
134	General	acele ettirmek	blitz v.
135	General	acele ettirmek	hasting v.
136	General	acele etmek	brush v.
137	General	acele etmek	bucket v.
138	General	acele ettirmek	bucket v.
139	General	acele etmek	high v.
140	General	acele etmek	gallop v.
141	General	gereksiz acele ve karmaşa ile hareket etmek	hurry-scurry v.
142	General	acele etmek	hurry-skurry v.
143	General	acele ile hareket etmek	hurtle v.
144	General	acele etmek	hye v.
145	General	acele etmek	hyper [us] v.
146	General	acele etmek	lurry v.
147	General	(itip kakarak) acele ettirmek	bundle v.
148	General	acele etmek	bundle v.
149	General	acele ettirmek	bustle v.
150	General	acele ettirmek	busy v.
151	General	acele etmek	gas v.
152	General	acele etmek	gird v.
153	General	acele etmek	clap v.
154	General	acele sevk etmek	despeed v.
155	General	acele ile kapmak	grabble [caribbean] v.
156	General	acele etmek	roar v.
157	General	acele etmek	zip (along/through) v.
158	General	acele ettirmek	overpost [obsolete] v.
159	General	acele yapıvermek	conject [obsolete] v.
160	General	acele ile yemek	gollop v.
161	General	acele ile içmek	gollop v.
162	General	acele ile ilerlemek	cut v.
163	General	geriye doğru acele etmek	downrush v.
164	General	acele etmek	pooter v.
165	General	acele ettirmek	crowd v.
166	General	acele etmek	peg v.
167	General	acele etmek	pell [dialect] [uk] v.
168	General	acele etmek	pell-mell v.
169	General	acele etmek	pelt v.
170	General	acele etmek	pelter v.
171	General	acele etmek	post v.
172	General	acele ile hareket etmek	post v.
173	General	acele ile gitmek	post v.
174	General	acele etmek	dive v.
175	General	acele etmek	firk v.
176	General	acele etmek	fly v.
177	General	acele etmek	fog v.
178	General	acele davranmak	precipitate v.
179	General	acele ile gitmek	scuffle v.
180	General	acele etmek	scuffle v.
181	General	acele ettirmek	scurry v.
182	General	acele ile fırlatmak	shoot v.
183	General	acele etmek	skin v.
184	General	acele ile hareket etmek	skite v.
185	General	acele etmek	skurry v.
186	General	acele ile dökmek	slosh v.
187	General	acele ile gözden geçirmek	slubber v.
188	General	acele etmek	spur v.
189	General	acele ile yazmak	squiggle v.
190	General	acele etmek	strake v.
191	General	acele ile çalışmak	streak v.
192	General	acele etmek	streak v.
193	General	acele etmek	streek v.
194	General	acele ile yazılmış	scrawled adj.
195	General	çok acele ve telaşlı	frantic adj.
196	General	acele ile yapılmış	precipitant adj.
197	General	acele eden	bustling adj.
198	General	acele yapılan	perfunctory adj.
199	General	acele ile yazılmış	scrabbled adj.
200	General	acele ile kaçmış	scooted adj.
201	General	acele eden	hurried adj.
202	General	acele giden	precipitant adj.
203	General	acele içinde olan	hurried adj.
204	General	acele edilmiş	rushed adj.
205	General	acele ile toplanmış	scratch adj.
206	General	acele eden	precipitated adj.
207	General	acele ile düşünmeden hareket eden	tearaway adj.
208	General	büyük acele içinde olan	tearing adj.
209	General	acele etmeyen	easygoing adj.
210	General	acele etmeyen	easy-going adj.
211	General	acele etmeyen	unhasting adj.
212	General	acele etmeyen	unhurrying adj.
213	General	acele etmeyen	leisured adj.
214	General	acele edilmiş	harried adj.
215	General	acele ettirilen	hurried adj.
216	General	acele eden	hurrying adj.
217	General	acele eden	rushing adj.
218	General	acele ile hareket eden	rushing adj.
219	General	acele ile hazırlanan	impromptu adj.
220	General	seferde acele ile toplanan (harp divanı)	drumhead adj.
221	General	acele ile yapılan	subitary adj.
222	General	acele ile	headlong adv.
223	General	acele acele	bustlingly adv.
224	General	acele ile	in a sweat adv.
225	General	acele bir şekilde	precipitately adv.
226	General	acele olarak	in haste adv.
227	General	çok acele	posthaste adv.
228	General	acele ile	hastily adv.
229	General	acele etmekte	on the run adv.
230	General	acele ettirerek	festinately adv.
231	General	acele ile	hotfoot adv.
232	General	acele acele	in a hurry adv.
233	General	acele ile	hurriedly adv.
234	General	acele etmeden	leisurely adv.
235	General	acele ile	rashly adv.
236	General	acele ile	hustily adv.
237	General	acele ile	posthaste adv.
238	General	acele ile	in a cold sweat adv.
239	General	acele ile	headfirst adv.
240	General	acele etmeden	at leisure adv.
241	General	acele ile	post-haste adv.
242	General	çok acele	post-haste adv.
243	General	acele ile	tantivy adv.
244	General	acele bir şekilde	in a great hurry adv.
245	General	acele etmeden	leisurely adv.
246	General	acele ile	hurryingly adv.
247	General	acele ile	hurry-scurry adv.
248	General	acele içinde	hurry-skurry adv.
249	General	aşırı acele ile	overrashly adv.
250	General	acele ederek	rushingly adv.
251	General	karmaşa ve acele içinde	in great confusion adv.
252	General	acele ile	precipitantly adv.
253	General	acele ederek	snatching adv.
254	General	dur! acele etme! (yeni zelanda)	taihoa interj.
255	General	acele et!	hadaway [dialect] [uk] interj.
Phrasals
256	Phrasals	acele yapıvermek	fudge together v.
257	Phrasals	acele etmek	post over v.
258	Phrasals	acele etmek	push on v.
259	Phrasals	acele etmek	spring on v.
260	Phrasals	acele etmek	hustle up v.
261	Phrasals	acele etmek	hurry over v.
262	Phrasals	acele ettirmek	hustle up v.
263	Phrasals	acele ettirmek	hurry someone along v.
264	Phrasals	acele ettirmek/hızlandırmak	put a bomb under something v.
265	Phrasals	acele ile gitmek	pelt along v.
266	Phrasals	acele ile gitmek	rush along v.
267	Phrasals	acele ile gitmek	belt along v.
268	Phrasals	acele ile gitmek	cannonball along v.
269	Phrasals	acele ile gitmek	bucket along v.
270	Phrasals	acele ile/hızla koşmak	scurry along v.
271	Phrasals	acele/telaş ile bir şey ortaya çıkarmak	throw something together v.
272	Phrasals	acele/telaş ile bir şey ortaya çıkarmak	toss something together v.
273	Phrasals	acele/telaş ile bir şey ortaya çıkarmak	slap something together v.
274	Phrasals	acele yazıp yollamak	fire off v.
275	Phrasals	acele yazıp yollamak	fire off v.
276	Phrasals	bir şeyin acele acele üstünden geçmek	gallop through something v.
277	Phrasals	bir şeyi acele acele yapmak	gallop through something v.
278	Phrasals	acele etmek	hurry on v.
279	Phrasals	acele ettirmek	hurry on v.
280	Phrasals	acele hareket etmek	rush in v.
281	Phrasals	acele hareket etmek	rush into (something) v.
282	Phrasals	(bir şeyi) acele etmeden yapmak	loiter over (something) v.
283	Phrasals	hızlı/acele adımlarla yürümek	stride off v.
284	Phrasals	acele etmek	zip along v.
285	Phrasals	acele acele üstünden geçmek	gallop through v.
286	Phrasals	acele acele yapmak	gallop through v.
287	Phrasals	(birini/bir şeyi) acele ettirmek	hurry (someone or something) along v.
288	Phrasals	(birini/bir şeyi) hızlı/acele hareket ettirmek	hurry (someone or something) along v.
289	Phrasals	acele ettirmek	hurry along v.
290	Phrasals	hızlı/acele hareket ettirmek	hurry along v.
291	Phrasals	acele şekilde kuruvermek	lash up v.
292	Phrasals	(bir şeyi) acele etmeden yapmak	linger over (something) v.
293	Phrasals	'-i acele etmeden yapmak	loiter over v.
294	Phrasals	(birini bir şey için) acele ettirmek	railroad (one) into (something) v.
295	Phrasals	(bir şeye) sahip olmak için acele etmek	rush for (someone or something) v.
296	Phrasals	(bir şeyi) yapmak için acele etmek	rush to (something) v.
297	Phrasals	bir şeyi acele acele yemek	scarf something down v.
Phrases
298	Phrases	acele ile	with a rush adv.
299	Phrases	acele ile	with a run adv.
Proverb
300	Proverb	acele ile yapılan iş uzar	more haste less speed n.
301	Proverb	acele işe şeytan karışır	more haste more waste
302	Proverb	acele işe şeytan karışır	haste makes waste
303	Proverb	acele işe şeytan karışır	great haste makes great waste
304	Proverb	acele giden ecele gider	haste makes waste
305	Proverb	ahmaklar acele eder	fools rush in where angels fear to tread
306	Proverb	ahmaklar acele eder	fools rush in
307	Proverb	acele işe şeytan karışır	make haste slowly
308	Proverb	acele işe şeytan karışır	more haste less speed
309	Proverb	acele işe şeytan karışır	(if you) sing before breakfast, (you'll) cry before night
310	Proverb	acele yürüyen yolda kalır	(if you) sing before breakfast, (you'll) cry before night
311	Proverb	acele işe şeytan karışır	(if you) sing before breakfast, (you'll) cry before supper
312	Proverb	acele yürüyen yolda kalır	(if you) sing before breakfast, (you'll) cry before supper
313	Proverb	acele işe şeytan karışır	curses, like chickens, come home to roost
314	Proverb	acele işe şeytan karışır	soft fire makes sweet malt
315	Proverb	acele yürüyen yolda kalır	soft fire makes sweet malt
316	Proverb	acele giden ecele gider	soft fire makes sweet malt
317	Proverb	acele işe şeytan karışır	it is the pace that kills
318	Proverb	hızlı/acele yapılan şeyin iyi olması pek mümkün değildir	good and quickly seldom meet
319	Proverb	acele işe şeytan karışır	good and quickly seldom meet
Colloquial
320	Colloquial	kalınan yerin ödemesini yapmamak için gece vakti acele çıkıp gitme	moonlight [uk] n.
321	Colloquial	kalınan yerin ödemesini yapmamak için gece vakti acele çıkıp gitme	moonlight flit [uk] n.
322	Colloquial	acele etmek	blow v.
323	Colloquial	acele etmek	be off v.
324	Colloquial	acele içinde olmak	be in a rush v.
325	Colloquial	acele etmek	beetle v.
326	Colloquial	acele etmek	get it on v.
327	Colloquial	acele ile hareket etmek	rustle [canada] [us] v.
328	Colloquial	(bir yere) acele ile gitmek	hotfoot it off to (some place) v.
329	Colloquial	acele içinde bir şey yapmak	be in a hurry to do something v.
330	Colloquial	(birini) acele ettirmek	railroad (one) v.
331	Colloquial	acele ile çıkmak	cut along [uk] v.
332	Colloquial	acele ile ayrılmak	cut along [uk] v.
333	Colloquial	acele etme	no rush interj.
334	Colloquial	acele et	urry [dialect] interj.
335	Colloquial	acele et	chop chop interj.
336	Colloquial	acele et!	snap it up! expr.
337	Colloquial	acele et!	look alive! expr.
338	Colloquial	acele et!	get your skates on! expr.
339	Colloquial	acele et	shake the lead out expr.
340	Colloquial	acele et	hustle your bustle expr.
341	Colloquial	acele et!	snap to it! expr.
342	Colloquial	acele et	get the lead out expr.
343	Colloquial	acele et	make it snappy expr.
344	Colloquial	acele et!	look lively! expr.
345	Colloquial	acele et!	shake it up! expr.
346	Colloquial	acele et	get a hurry on expr.
347	Colloquial	acele et!	look snappy! expr.
348	Colloquial	acele edin!	get the lead out! expr.
349	Colloquial	acele edin!	shake the lead out! expr.
350	Colloquial	acele etme	gently does it expr.
351	Colloquial	çabuk acele et!	get cracking! expr.
352	Colloquial	acele et	rattle your dags [australia/new zealand] expr.
353	Colloquial	acele etme	easy/gently/slowly does it expr.
354	Colloquial	acele etme	easy/gently/slowly does it expr.
355	Colloquial	çok acele içerisinde	in one hell of a hurry expr.
356	Colloquial	acele et	move it expr.
357	Colloquial	acele et	look sharp expr.
358	Colloquial	acele et	any day now expr.
359	Colloquial	acele etmeden	at (your) leisure expr.
360	Colloquial	acele karar verme	don't jump to conclusions expr.
361	Colloquial	acele et!	look smart expr.
362	Colloquial	acele et	get cracking expr.
363	Colloquial	acele et	get rolling expr.
364	Colloquial	acele et	get your skates on expr.
365	Colloquial	acele et	put your skates on expr.
Idioms
366	Idioms	aşırı acele	a tearing rush n.
367	Idioms	hamilelik yüzünden yapılan zorunlu/acele evlilik	knobstick wedding n.
368	Idioms	aşırı acele	a tearing hurry n.
369	Idioms	büyük bir acele	a tearing hurry n.
370	Idioms	aşırı acele	a tearing hurry/rush n.
371	Idioms	büyük bir acele	a tearing hurry/rush n.
372	Idioms	aşırı bir acele (içerisinde olmak)	(be in) a tearing hurry/rush [uk] n.
373	Idioms	büyük bir acele (içerisinde olmak)	(be in) a tearing hurry/rush [uk] n.
374	Idioms	acele etmek	go bet v.
375	Idioms	acele etmek	not be all day v.
376	Idioms	acele etmek	not take all day v.
377	Idioms	acele etmek	not be all morning v.
378	Idioms	bir beklentiyle acele/tedbirsiz/dikkatsiz davranmak	take the ball before the bound v.
379	Idioms	acele etmek	make tracks v.
380	Idioms	acele etmek	hustle (one's) bustle v.
381	Idioms	acele etmemek	cool (one's) jets v.
382	Idioms	acele etmek	get a move on v.
383	Idioms	acele etmek	jump the gun v.
384	Idioms	acele etmek	get a hurry on v.
385	Idioms	acele etmek	get on the stick v.
386	Idioms	acele etmek	rush one's fences v.
387	Idioms	acele etmek	hop to it v.
388	Idioms	acele ettirmek/hızlandırmak	put a rocket under somebody v.
389	Idioms	bir yere acele ile gitmek	hotfoot it off to somewhere v.
390	Idioms	birini acele ettirmek	hurry one on one's way v.
391	Idioms	sakin kafayla/acele etmeden düşünmek	keep an open mind v.
392	Idioms	sakin kafayla/acele etmeden düşünmek	have an open mind v.
393	Idioms	acele etmek	rattle (one's) dags [canada] v.
394	Idioms	bir konuda insanları acele ettirmek	force the issue v.
395	Idioms	bir konuda insanları acele karar vermeye zorlamak	force the issue v.
396	Idioms	bir işi acele ile bitirmek	knock out v.
397	Idioms	acele acele konuşmak	speak a mile a minute v.
398	Idioms	acele karar vermek	send the helve after the hatchet v.
399	Idioms	acele içinde olmak	be in great haste v.
400	Idioms	sakin kafayla/acele etmeden düşünmek	have/keep an open mind v.
401	Idioms	acele davranmamak	hold tight v.
402	Idioms	birini acele ettirmek	hurry one on way v.
403	Idioms	acele/telaş ile bir şey ortaya çıkarmak	knock something together v.
404	Idioms	acele/telaş ile bir şey ortaya çıkarmak	throw something together v.
405	Idioms	acele etmek	rush your fences [uk] v.
406	Idioms	çok kısa ve acele	whistle-stop adj.
407	Idioms	acele ile	post haste adv.
408	Idioms	çok acele	post haste adv.
409	Idioms	acele et!	hop to it! expr.
410	Idioms	acele ile	in a stew expr.
411	Idioms	acele ile çabuk iş görülmez	more haste less speed expr.
412	Idioms	acele acele	a mile a minute expr.
413	Idioms	acele etmeden	at (one's) leisure expr.
414	Idioms	acele etmeden	at one's leisure expr.
415	Idioms	acele eden	on the stick expr.
Speaking
416	Speaking	acele etme	don't rush it n.
417	Speaking	acele et	hurry up interj.
418	Speaking	acele et	get a move on expr.
419	Speaking	acele et	don't spare the horses expr.
420	Speaking	acele et!	look sharp! expr.
421	Speaking	acele etmene şaşmamalı	no wonder you're in a hurry expr.
422	Speaking	acele cevabınızı bekliyoruz	we are waiting for your quick reply expr.
423	Speaking	acele cevabınızı bekliyoruz	we are waiting for your prompt reply expr.
424	Speaking	acele etme	take it easy expr.
425	Speaking	acele etme	easy does it expr.
426	Speaking	acele etme!	don't hurry! expr.
427	Speaking	acele etmelisin aksi halde gecikeceksin	you must hurry otherwise you will be late expr.
428	Speaking	acele etmelisin aksi halde gecikeceksin	you must hurry or you will be late expr.
429	Speaking	acele etmeyin	take your time expr.
430	Speaking	acele etsen iyi olur	you'd better hurry up expr.
431	Speaking	acele ile nereye böyle?	where are you going in such a hurry? expr.
432	Speaking	bu kadar acele niye?	what's the big rush anyway? expr.
433	Speaking	bu acele de ne?	what's the rush? expr.
434	Speaking	hiç acele etme	take your time expr.
435	Speaking	nereye gidiyorsun böyle acele acele?	where are you going in such a hurry? expr.
436	Speaking	(yaparken) acele etme	don't rush it expr.
437	Speaking	acele karar verme	don't make a rash decision expr.
438	Speaking	acele et!	hurry up! exclam.
Trade/Economic
439	Trade/Economic	acele posta hizmeti	express mail service n.
440	Trade/Economic	acele posta hizmeti	fast mail service n.
441	Trade/Economic	acele mektup	express letter n.
442	Trade/Economic	acele posta servisi	fast mail service n.
443	Trade/Economic	acele posta servisi	express mail service n.
444	Trade/Economic	acele sevkiyat	prompt shipment n.
445	Trade/Economic	acele telgraf	urgent telegram n.
446	Trade/Economic	acele teslim	immediate delivery n.
447	Trade/Economic	acele teslim	prompt delivery n.
448	Trade/Economic	zorunlu veya acele satış	forced sale n.
Law
449	Law	acele yargılama	speedy trial n.
450	Law	acele muhakeme	speedy trial n.
451	Law	acele çare	speedy remedy n.
452	Law	acele başvuru	ex parte application n.
453	Law	acele görülen adalet	summary justice n.
454	Law	acele itiraz	urgent exception n.
455	Law	acele itiraz	application ex parte n.
456	Law	acele itiraz	ex parte application n.
457	Law	acele muhakeme usulü	summary proceeding n.
458	Law	acele muhakeme usulü	summary procedure n.
459	Law	hukukla yönetilmeyen bir mahkemenin başı olan charles lynch tarafından 1780'de acele görülen adalet	lynch's law n.
Politics
460	Politics	acele görüşme oylaması	vote of urgency n.
461	Politics	acele kamulaştırma	urgent expropriation n.
Technical
462	Technical	acele duruş	emergency stop n.
463	Technical	acele etmek	buck up v.
Marine
464	Marine	acele etmek	bear a hand v.
Literature
465	Literature	acele etmek	haste v.
Environment
466	Environment	acele arındırma	hasty decontamination n.
Military
467	Military	acele sahra tahkimatı	hasty field fortification n.
468	Military	acele çare	expedient n.
469	Military	acele çare	field expedient n.
470	Military	acele geçiş	hasty crossing n.
471	Military	acele mayın tarlası	hasty minefield n.
472	Military	acele tüfek kayışı ayarı	hasty sling adjustment n.
473	Military	acele mayınlama	urgent mining n.
474	Military	acele hayati önemde yük	immediately vital cargo n.
475	Military	acele mesaj	immediate message n.
476	Military	acele nehir geçişi	hasty river crossing n.
477	Military	acele nükleer destek	immediate nuclear support n.
478	Military	acele öncelik	urgent priority n.
479	Military	acele pusu	hasty ambush n.
480	Military	acele tahkimat	hasty entrenchment n.
481	Military	harekat acele mesajı	immediate message n.
482	Military	(mayın döşerken) acele yöntemlerle gedik açma	hasty breaching n.
483	Military	acele havalanmak	scramble v.
Football
484	Football	(amerikan futbolunda) savunma oyuncusunun oyun kurucuyu acele ettirmesi	hurry n.
Latin
485	Latin	yavaşça acele ettirmek	festina lente v.
486	Latin	yavaşça acele et	festina lente expr.
Archaic
487	Archaic	acele etmek	dispatch [us] v.
488	Archaic	acele ettirmek	dispatch [us] v.
489	Archaic	acele etmek	despatch [uk] v.
490	Archaic	acele ettirmek	despatch [uk] v.
491	Archaic	acele içinde	on the viretot [uk] adj.
Slang
492	Slang	acele etmek	hustle (one's) butt v.
493	Slang	acele etmek	get cracking v.
494	Slang	acele etmek	bat v.
495	Slang	acele etmek	hump v.
496	Slang	acele etmek	get your arse in gear [uk] v.
497	Slang	acele etmek	get your ass in gear [us] v.
498	Slang	acele etmek	get your arse into gear [uk] v.
499	Slang	acele etmek	dust v.
500	Slang	acele ile çıkmak	screw v.