ayakta kalmak - Turc Anglais Dictionnaire

ayakta kalmak

Sens de "ayakta kalmak" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 12 résultat(s)

Turc Anglais
General
ayakta kalmak stand v.
In competition, we should stand or fall by whether we get this on the move.
Rekabette, bunu harekete geçirip geçiremediğimize göre ayakta kalmalı ya da düşmeliyiz.

More Sentences
ayakta kalmak survive v.
How would armaments consortiums survive if there were no public money?
Kamu parası olmasaydı silahlanma konsorsiyumları nasıl ayakta kalırdı?

More Sentences
ayakta kalmak remain standing v.
After the earthquake, hardly any houses remained standing.
Depremden sonra neredeyse hiçbir ev ayakta kalmadı.

More Sentences
ayakta kalmak stay standing (up) v.
Everyone stayed standing.
Herkes ayakta kaldı.

More Sentences
ayakta kalmak endure v.
These kinds of structures can endure centuries.
Bu türden yapılar yüzyıllarca ayakta kalabilir.

More Sentences
Phrasals
ayakta kalmak stay up v.
He often stays up late at night.
Sık sık gece geç saatlere kadar ayakta kalır.

More Sentences
General
ayakta kalmak keep up v.
ayakta kalmak be left standing v.
Phrasals
ayakta kalmak hold up v.
ayakta kalmak bear up v.
ayakta kalmak brave out v.
ayakta kalmak hold together v.

Sens de "ayakta kalmak" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 20 résultat(s)

Turc Anglais
General
ayakta kalmak (fiziki açıdan) keep standing v.
The train was so crowded that I was kept standing all the way.
Tren o kadar kalabalıktı ki yol boyunca ayakta kaldım.

More Sentences
ayakta kalmak (mali açıdan) be afloat v.
iktidarda ayakta kalmak be able to stay in power v.
bütün gece ayakta kalmak stay up all night v.
otobüste ayakta kalmak stand on the bus v.
geç saate kadar ayakta kalmak keep late hours v.
ayakta kalmak (fiziki açıdan) remain standing v.
Phrasals
(bir şeyin) altında) ayakta kalmak bear up (under something) v.
(biri/bir şey olmadan) ayakta kalmak get on (without someone or something) v.
olmadan ayakta kalmak get along without v.
(biri/bir şey olmadan) ayakta kalmak get along without (someone or something) v.
(biri/bir şey olmadan) ayakta kalmak get by (without someone or something) v.
kışın ayakta/hayatta kalmak winter over v.
Proverb
insanlar ayakta kalmak için birbirine ihtiyaç duyar no man is an island
insanlar ayakta kalmak için birbirine ihtiyaç duyar no man is an island (entire of itself)
Colloquial
bir şekilde ayakta kalmak carry on somehow v.
Idioms
geç saate kadar ayakta kalmak burn the midnight oil v.
geç saatlere kadar ayakta kalmak/çalışmak keep late hours v.
Trade/Economic
ayakta kalmak için kurtarma paketine ihtiyaç duyan şirket zombie company n.
Law
bir şirketin ayakta kalmak için mahkemeden koruma aldığı yasal işlem examinership [ireland] n.