aydınlanmak - Turc Anglais Dictionnaire

aydınlanmak

Sens de "aydınlanmak" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 20 résultat(s)

Turc Anglais
General
aydınlanmak light v.
It's getting light.
Hava aydınlanıyor.

More Sentences
aydınlanmak lighten v.
The world is lightened by the sun.
Dünya güneşle aydınlandı.

More Sentences
aydınlanmak clear up v.
Little by little, the sky is clearing up.
Yavaş yavaş gökyüzü aydınlanıyor.

More Sentences
aydınlanmak be enlightened v.
Her face was enlightened by happiness.
Yüzü mutlulukla aydınlanmıştı.

More Sentences
aydınlanmak light up v.
Her face lit up.
Yüzü aydınlandı.

More Sentences
aydınlanmak illuminate v.
The space with square plan is illuminated by two small windows.
Kare plana sahip olan mekân, iki küçük pencere ile aydınlanmaktadır.

More Sentences
aydınlanmak brighten v.
His face brightened.
Onun yüzü aydınlandı.

More Sentences
aydınlanmak become clear v.
aydınlanmak be filled in v.
aydınlanmak clarify v.
aydınlanmak dawn v.
aydınlanmak brighten up v.
aydınlanmak become luminous v.
aydınlanmak be lit up v.
aydınlanmak find v.
aydınlanmak foulder [obsolete] v.
Idioms
aydınlanmak be clued in v.
aydınlanmak get clued in v.
aydınlanmak see daylight v.
Technical
aydınlanmak lighten v.

Sens de "aydınlanmak" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 4 résultat(s)

Turc Anglais
General
(yüz) aydınlanmak clear v.
He seemed annoyed at me, but then his face cleared.
Bana kızmış gibiydi ama sonradan yüzü aydınlandı.

More Sentences
Idioms
yüzü gururla aydınlanmak beam with pride v.
yüzü aydınlanmak/gülmek brighten up v.
(biri) aydınlanmak light dawns (on one) v.