aydınlanmak

"aydınlanmak" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 20 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	aydınlanmak	light f.
It's getting light. Hava aydınlanıyor. More Sentences
2	Genel	aydınlanmak	lighten f.
The world is lightened by the sun. Dünya güneşle aydınlandı. More Sentences
3	Genel	aydınlanmak	clear up f.
Little by little, the sky is clearing up. Yavaş yavaş gökyüzü aydınlanıyor. More Sentences
4	Genel	aydınlanmak	be enlightened f.
Her face was enlightened by happiness. Yüzü mutlulukla aydınlanmıştı. More Sentences
5	Genel	aydınlanmak	light up f.
Tom's face lit up when he saw the cake Mary had made for his birthday. Mary'nin doğum günü için yaptığı pastayı gördüğünde Tom'un yüzü aydınlandı. More Sentences
6	Genel	aydınlanmak	illuminate f.
The space with square plan is illuminated by two small windows. Kare plana sahip olan mekân, iki küçük pencere ile aydınlanmaktadır. More Sentences
7	Genel	aydınlanmak	brighten f.
His face brightened. Onun yüzü aydınlandı. More Sentences
8	Genel	aydınlanmak	become clear f.
9	Genel	aydınlanmak	be filled in f.
10	Genel	aydınlanmak	clarify f.
11	Genel	aydınlanmak	dawn f.
12	Genel	aydınlanmak	brighten up f.
13	Genel	aydınlanmak	become luminous f.
14	Genel	aydınlanmak	be lit up f.
15	Genel	aydınlanmak	find f.
16	Genel	aydınlanmak	foulder [obsolete] f.
Idioms
17	Deyim	aydınlanmak	be clued in f.
18	Deyim	aydınlanmak	get clued in f.
19	Deyim	aydınlanmak	see daylight f.
Technical
20	Teknik	aydınlanmak	lighten f.

"aydınlanmak" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 4 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	(yüz) aydınlanmak	clear f.
He seemed annoyed at me, but then his face cleared. Bana kızmış gibiydi ama sonradan yüzü aydınlandı. More Sentences
Idioms
2	Deyim	yüzü gururla aydınlanmak	beam with pride f.
3	Deyim	yüzü aydınlanmak/gülmek	brighten up f.
4	Deyim	(biri) aydınlanmak	light dawns (on one) f.