boost - Turc Anglais Dictionnaire

boost

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Sens de "boost" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 64 résultat(s)

Anglais Turc
General
boost n. destek
We must not forget the essential boost which must be given to the generic medicinal products industry.
Muadil tıbbi ürünler endüstrisine verilmesi gereken önemli desteği unutmamalıyız.

More Sentences
boost n. arttırma
That too will do nothing to boost the euro's popularity.
Bu da Avro'nun popülaritesini arttırmak için hiçbir şey yapmayacaktır.

More Sentences
boost n. destekleme
We could also aim for a more pragmatic economic policy by giving growth a boost.
Ayrıca büyümeyi destekleyerek daha pragmatik bir ekonomi politikası da hedefleyebiliriz.

More Sentences
boost n. destek
So, ladies and gentlemen, often, all that is needed is a boost of this kind to bring about change.
Dolayısıyla, hanımefendiler ve beyefendiler, çoğu zaman değişim için tek gereken bu türden bir destektir.

More Sentences
boost n. motivasyon
Standing like a superhero for a minute can give you the boost you need.
Bir dakikalığına süper kahraman gibi durmak size ihtiyacınız olan motivasyonu sağlayabilir.

More Sentences
boost n. takviye
The car needs a boost of electricity.
Arabaya elektrik takviyesi lazım.

More Sentences
boost v. artırmak
The new incentive is expected to boost employment.
Yeni teşvikin istihdamı artırması bekleniyor.

More Sentences
boost v. itmek
They developed a super-rocket to boost the spacecraft.
Uzay aracını itmek için bir süper roket geliştirdiler.

More Sentences
boost v. kaldırmak
Danny boosted his son up.
Danny oğlunu yukarı kaldırdı.

More Sentences
boost v. canlandırmak
Over 50% do not believe that it will boost the economy or emulate the stability of the Deutschmark.
%50'den fazlası bunun ekonomiyi canlandıracağına ya da Alman Markı'nın istikrarını taklit edeceğine inanmıyor.

More Sentences
boost v. yürütmek
The kid boosted a stick of gum from the market.
Çocuk marketten bir sakız yürütmüş.

More Sentences
Technical
boost v. arttırmak
I also regard as very important the point of view that biofuels are a means of boosting employment.
Biyoyakıtların istihdamı arttırıcı bir araç olduğu görüşünü de çok önemli buluyorum.

More Sentences
Common Usage
boost v. alttan yukarıya ittirmek
General
boost n. artış
boost n. artma
boost n. yükselme
boost n. yükseltme
boost n. propaganda
boost n. artırma
boost n. yardım
boost n. yardım etme
boost n. fırlatıcı
boost n. kaldırma
boost n. itme
boost n. teşvik
boost n. reklamını yapma
boost n. destekleyici kuvvet
boost n. canlılık
boost n. artış miktarı
boost v. kuvvetini artırmak
boost v. artırmak (fiyat)
boost v. övmek
boost v. lehinde konuşarak yardımcı olmak
boost v. yardım için itmek
boost v. yukarıya itmek
boost v. itelemek
boost v. reklamını yapmak
boost v. voltajı yükseltmek
boost v. desteklemek
boost v. yükseltmek
boost v. (özellikle mağazalarda veya yankesicilikle) hırsızlık yapmak
boost v. (özellikle mağaza veya yankesicilik) hırsızlığa karışmak
Trade/Economic
boost v. fiyatı artırmak
boost v. yardım etmek
Technical
boost n. basıncı arttırma
boost n. kaldırma
boost n. manifold basıncı
boost v. desteklemek
boost v. itme
boost v. itmek
boost v. kaldırmak
boost v. zengin karışım verme
boost v. yükseltmek
boost v. voltajı yükseltmek
Automotive
boost n. akü takviyesi
boost n. basınç takviyesi
boost v. takviye yapmak
Aeronautic
boost n. ek basınç
boost n. ek besleme
boost n. itici güç
boost n. süperşarjlı güç
boost v. (içten yanmalı motorun) endüksiyon basıncını ortam basıncının üzerine çıkarmak
boost v. aşırı beslemek
Geometry
boost n. bir koordinat sisteminden diğerine doğrusal dönüşüm

Sens de "boost" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 105 résultat(s)

Anglais Turc
General
boost charge n. hızlı şarj
boost charge n. hızlı dolum
give a boost v. destek vermek
boost up v. iterek kaldırmak
boost tax receipts v. vergileri arttırmak
boost the demand v. talebi yükseltmek
boost the demand v. talebi arttırmak
boost profit v. kar doğurmak
boost one's efficiency v. etkinliğini artırmak
boost the tourism v. turizmi artırmak
boost the production v. üretimi artırmak
boost the production v. üretimi canlandırmak
boost the morale v. moral yükseltmek
boost the morale v. moralini yükseltmek
boost one's ego v. egosunu okşamak
boost one's self esteem v. kendine olan saygısını arttırmak
boost the immune system v. bağışıklık sistemini güçlendirmek
Phrasals
boost someone up v. birini yukarı/havaya kaldırmak
boost someone up v. birini yükseltmek
boost up v. yukarı itmek
boost up v. kaldırmak
boost up v. yükseltmek
Colloquial
boost the signal v. sinyali güçlendirmek
every knock is a boost expr. her darbe güçlendirir
Trade/Economic
economic boost n. ekonomik büyüme
fiscal boost n. mali destek
tax boost n. vergi artırımı
tax boost n. vergi artışı
boost the market v. piyasayı canlandırmak
boost the market v. piyasaları canlandırmak
Media
boost one’s circulation v. tirajını artırmak
Technical
bass boost n. alçak seslerin kuvvetlendirilmesi
boost transformer n. düzenleyici transformatör
boost gauge n. emme basıncı göstergesi
boost pressure n. emme manifold basıncı
power boost n. güç yükleme
power boost n. güç yükseltme
boost charging n. hızlı şarj
automatic boost control n. hava yükselme basıncını otomatik olarak kontrol eden regülatör
fuel boost pump n. yakıt yardımcı pompası
Computer
signal boost n. çok takipçisi olan hesapların bir habere dikkat çekmesi
signal boost n. çok takipçisi olan hesapların bir mesajı yayması
low light boost n. düşük ışık artırma
color boost n. renk artırma
signal boost v. yaymak
signal boost v. daha geniş bir kitleye ulaştırmak için bir haberi internette paylaşmak
signal boost v. elden ele taşımak
signal boost v. paylaşmak
boost the post v. gönderiyi öne çıkarmak
boost the post expr. gönderiyi öne çıkar
mic boost expr. mikrofon yükselt
Informatics
boost motor n. hızlandırıcı motor
Telecom
boost motor n. itki motoru
Electric
bass boost n. alçak seslerin kuvvetlendirilmesi
boost transformer n. düzenleyici transformatör
Television
bass boost n. bas yükseltici
Automotive
boost spike n. ani basınç artışı
boost creep n. aşırı basınç artışı
boost threshold n. basınç eşiği
boost gauge n. basınç göstergesi
boost control solenoid n. basınç kontrol solenoyidi
boost control n. basınç kontrolü
on-boost n. basınç sağlama
boost leak n. basınç sızıntısı
boost activated ignition retard n. basınç tetiklemeli ateşleme rötarı
off-boost n. basınçsız durum
boost charge n. çabuk şarj
eco-boost n. eko buust
throttle pressure boost valve n. gaz kelebeği basınç takviye valfi
boost compensator n. hava-yakıt oran dengeleyicisi
hydraulic steering boost system n. hidrolik direksiyon sistemi
idle speed boost n. rolanti arttırıcı
boost pressure sensing pipe n. servo basıncı algılama borusu
boost pressure chamber n. sıkıştırma basıncı odası
boost pressure n. sıkıştırma basıncı
boost pressure n. servo basıncı
temperature control boost pressure n. sıcaklık kontrol servo basıncı
boost charge n. süperşarj dolgusu
boost pressure sensor n. takviye basıncı sensörü
boost pressure n. takviye basıncı
boost pressure actuator n. takviye basınç kumandası
turbo boost control solenoid valve n. turbo takviyesi kontrol selenoid valfi
turbo boost control solenoid valve n. turbo servo kontrol selenoid valfi
boost pressure indicator n. takviye basınç göstergesi
turbo boost pressure gauge n. turbo takviyesi basınç saati
boost pressure control n. takviye basınç kontrolü
boost pressure control solenoid n. takviye basıncı kontrol selenoidi
boost sensor n. takviye sensörü
boost pressure n. takviye basıncı
turbo boost pressure gauge n. turbo servo basınç göstergesi
boost controlled deceleration device n. vakum kontrollü yavaşlama düzeneği
boost regulator n. yükseltici regülatör
buck-boost regulator n. yön çeviren regülatör
Aeronautic
boost control override n. emme basınç arttırma kumandası
boost control n. emme basınç kumandası
boost pressure n. emme basıncı
boost glide vehicle n. füze tipi araç
boost venturi n. ikinci venturi
boost rocket motor n. ilk hareket motoru
integral boost n. yekpare buster
boost rocket motor n. yardımcı roket motoru
Psychology
ego boost n. egoyu besleyen şey
ego boost n. kişiyi kendisi hakkında iyi hissettiren şey
Military
boost phase n. bust safhası
boost-glide vehicle n. emme tazyikli süzülüş aracı