gold - Turc Anglais Dictionnaire

gold

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Sens de "gold" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 46 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
gold n. altın
Gold is valued at end-year market price.
Altın, yıl sonu piyasa fiyatından değerlendirilmiştir.

More Sentences
General
gold n. altın
Children are worth their weight in gold.
Çocuklar ağırlıkları kadar altın değerindedir.

More Sentences
Chemistry
gold n. altın
If Iraq had no black gold, frankly no one would give a damn.
Eğer Irak'ın siyah altını olmasaydı, açıkçası kimsenin umurunda olmazdı.

More Sentences
Sport
gold n. altın madalya
They awarded her a gold metal for her achievement.
Başarısından dolayı onu altın madalya ile ödüllendirdiler.

More Sentences
General
gold n. servet
gold n. altın para
gold n. yaldız
gold n. zenginlik
gold n. sarı
gold n. altın sarısı
gold n. altın (simgesi au)
gold n. açık bir kahverengi tonu
gold n. altına benzeyen şey
gold n. türünün en iyi örneği olarak korunan şey
gold n. bir tunguz halkı
gold n. tunguzların goldi halkına mensup kimse
gold adj. altından yapılmış
gold adj. (kalkan) altın renginde
gold adj. altın paraya ait
gold adj. altın parayla ilgili
gold adj. altın parayla ödenebilir
gold adj. altın para standardına ait
gold adj. altın para standardıyla ilgili
gold adj. olağanüstü değerde
gold adj. olağanüstü kalitede
gold adj. olağanüstü mükemmellikte
gold adj. bir şeyin altın versiyonuna ait
gold adj. (evlilik yıl dönümü) ellinci
Trade/Economic
gold n. doğrudan altın metalinin değeriyle bağlantılı para standardı
gold adj. (hizmet) üst düzey
Informatics
gold adj. (yazılım) kullanıma hazır
Textile
gold n. altından yapılmış ip
gold n. altın iplikten kumaş
Gastronomy
gold v. yiyeceği açık kahverengi olana kadar ateşte pişirmek
Botanic
gold n. altıncık çiçeği
Social Sciences
gold adj. panama kanalı bölgesindeki beyaz nüfusa ait veya ilgili
Linguistics
gold n. goldi halkının konuştuğu tunguzca
Military
gold n. ingiliz birliklerince işgal edilen sahillerden birinin kod adı
Sport
gold n. okçuluk hedefinin yaldızlı veya altın merkez noktası
gold n. hedefin merkez noktasına yapılan ok atışı
Music
gold adj. altın plaklık
gold adj. en az 500.000 kopya satılmış (plak, kaset,)
Slang
gold n. sarı kız
gold exclam. çok iyi
gold exclam. harika
gold exclam. müthiş

Sens de "gold" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 1 résultat(s)

Turc Anglais
General
gold doré adj.

Sens de "gold" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 500 résultat(s)

Anglais Turc
General
gold coin n. altın
Here's a gold coin.
İşte altın bir sikke.

More Sentences
gold coins n. altın paralar
Tom hid the gold coins where he thought no one would find them.
Tom, altın paraları kimsenin bulamayacağını düşündüğü yerde sakladı.

More Sentences
pure gold n. saf altın
The bird's feathers were all of pure gold.
Kuşun tüylerinin hepsi saf altındı.

More Sentences
gold plating n. altın kaplama
Sadly, there are many other examples of gold plating in the fields of business and industry.
Ne yazık ki, iş dünyası ve endüstri alanlarında altın kaplamanın pek çok başka örneği bulunmaktadır.

More Sentences
gold market n. altın piyasası
They tried to take control of the gold market.
Onlar altın piyasasını kontrol altına almaya çalıştılar.

More Sentences
gold rush n. altına hücum
The gold rush began here.
Altına hücum burada başladı.

More Sentences
gold dust n. altın tozu
Tom had several bags of gold dust in the trunk of his car.
Tom'un arabasının bagajında birkaç torba altın tozu vardı.

More Sentences
gold standard n. altın standardı
Many Americans wanted a gold standard.
Birçok Amerikalı altın standardı istiyordu.

More Sentences
gold coin n. altın sikke
Tom found an ancient gold coin.
Tom eski bir altın sikke buldu.

More Sentences
fine gold n. sarı altın
Is it fine gold?
Sarı altın mı?

More Sentences
gold watch n. altın saat
Tom was reasonably certain that Mary had stolen his grandfather's gold watch.
Tom, Mary'nin onun büyükbabasının altın saatini çaldığından oldukça emindi.

More Sentences
fine gold n. has altın
Is it fine gold?
Bu, has altın mı?

More Sentences
gold ring n. altın yüzük
That gold ring belonged to my mother.
O altın yüzük anneme aitti.

More Sentences
gold medal n. altın madalya
It was the first gold medal that she had won.
Kazandığı ilk altın madalyaydı.

More Sentences
gold bars n. altın külçeleri
Who buried the gold bars here?
Altın külçelerini buraya kim gömdü?

More Sentences
gold prospector n. altın arayıcısı
Tom is a gold prospector.
Tom bir altın arayıcısı.

More Sentences
solid gold n. som altın
This statue is made of solid gold.
Bu heykel som altından yapılmış.

More Sentences
gold standard n. altın standart
Many Americans wanted a gold standard.
Birçok Amerikalı altın standartı istedi.

More Sentences
gold-plated adj. altın kaplama
My watch is gold-plated.
Saatim altın kaplamadır.

More Sentences
gold-inlaid adj. altın kakmalı
This gold-inlaid sword is a family heirloom.
Bu altın kakmalı kılıç bir aile yadigârıdır.

More Sentences
Colloquial
a gold digger n. zengin koca avcısı
Mary is a gold digger.
Mary zengin koca avcısıdır.

More Sentences
Idioms
a gold mine n. altın madeni
This is a gold mine.
Bu bir altın madeni.

More Sentences
Trade/Economic
gold market n. altın piyasası
Zurich is the second largest gold market in the world after London.
Zürih, Londra'dan sonra dünyanın ikinci büyük altın piyasasıdır.

More Sentences
gold rush n. altına hücum
The gold rush began here.
Altına hücûm burada başladı.

More Sentences
gold market n. altın piyasası
They tried to take control of the gold market.
Altın piyasasının kontrolünü ele geçirmeye çalıştılar.

More Sentences
gold coin n. altın sikke
A couple accidentally discovered a treasure of 1400 gold coins in California.
Bir çift Kaliforniya'da yanlışlıkla 1400 altın sikkeden oluşan bir hazine keşfetti.

More Sentences
General
gold thread n. sırmakök
gold coin n. altın para
gold thread n. sırma kök
beaten gold n. varak altın
dealer of gold and other precious metals n. sarraf
gold jewelry n. altın kuyumculuğu
gold brick n. tembel
gold thread n. sırma tel
gold number n. altın sayısı
free gold n. saf altın
gold beater n. varakçı
gold clause n. altın kaydı
gold nugget n. altın keseği
acapulco gold n. akapulko altını
beaten gold n. dövme altın
gold leaf n. varak
gold brick n. uydurma
gold braid n. yaldızlı şerit
gold foil n. altın folyo
english gold coin n. ingiliz altını
gold leaf n. altın yaprağı
gold brick n. değersiz şey
gold plate n. altın sofra takımı
gold standard n. altın esası
old gold n. donuk sarı
gold panner n. altın arayıcısı
gold miner n. altın madencisi
gold alloys n. altın alaşımları
gold thread n. kılaptan
gold mine n. maden
gold brick n. taklit
gold mines and mining n. altın madenleri ve madenciliği
gold foil n. ince altın
gold leaf n. altın yaprak
fool's gold n. pirit
gold digger n. altın arayıcısı
a place where the streets are paved with gold n. taşı toprağı altın
gold discoveries n. altın aramaları
gold weave n. altın örgü
half gold coin n. yarım altın
cumhuriyet gold (coin) n. cumhuriyet altını
full gold coin n. tam altın
quarter gold coin n. çeyrek altın
five pieces of gold n. beşlik
five pieces of gold n. beşi bir yerde
heart of gold n. altından kalp
gold buckle n. altın toka
beaten gold n. varak alim
gold leaf n. yaprak altın
gold bronze paint n. sarı yaldız boya
gold amalgam n. cıvalı altın
gold paint n. altın boya
gold washer n. altın yıkayıcı
gold foil n. altın varak
gold bronze powder n. sarı yaldız tozu
gold bronze n. sarı yaldız
gold mine n. altın madeni
gold alloy n. altın alaşımı
gold-digger n. altın arayıcısı
gold-digger n. zengin koca avcısı
gold-beating n. altının çekiçle dövülerek inceltilmesi
non-gold n. altın olmayan
fine (fine gold) n. altın ayarı
rolled gold n. altın kaplama
gold wire n. altın tel
gold thread n. ince altın tel
gold prospecting n. altın arama
gold leaf n. altın yaprak
gold chain n. altın zincir
gold-plated cutlery n. altın kaplanmış kesiciler (bıçak vb.)
gold digging n. altın arama
gold leaf n. altın varak
scrap gold n. hurda altın
pot of gold n. hayal mahsulü ödül
pot of gold n. altın küpü
gold necklace n. altın kolye
gold fineness n. altın saflığı
gold alloy coating n. altın alaşımı kaplama
gold designer n. altın tasarımcısı
rose gold n. kırmızı altın
gold money clip n. altın para klipsi
gold prospector n. altın arayan kimse
pot of gold n. hayali ödül
pot of gold n. altın çanağı
gold fish n. japon balığı
gold bag n. altın çuvalı
sack of gold n. altın çuvalı
bag of gold n. altın çuvalı
pale gold n. donuk altın sarısı
gold album n. altın albüm
gold id bracelet n. altın künye
gold name bracelet n. altın künye
gold purity n. altın ayarı
world gold council n. dünya altın konseyi
counterfeit gold n. sahte altın
fake gold n. sahte altın
faux gold n. sahte altın
imitation gold n. sahte altın
black gold n. petrol
kingdom of gold n. altın krallığı
rose gold n. pembe altın
gold exchange n. altın borsası
gold bracelet n. altın bileklik
gold fineness n. (kuyumculukta) milyem
talmi gold n. mücevher yapımında kullanılan ince altın tabakasıyla kaplanmış pirinç
taylor's gold n. bir çeşit yeni zelanda armudu
age of gold n. altın çağ
the gold standard n. en ideal değerlendirme aracı
abyssinian gold n. habeş altını
abyssinian gold n. yüzde 90,74 bakır ve 8,33 çinkodan oluşan alaşım
queen gold n. ingiltere kraliçesinin geliri
mannheim gold n. bakır ve çinkodan meydana gelen ve altın imitasyonu olarak kullanılan bir tür pirinç alaşımı
gold dust n. değerli şey
gold dust n. nadir bulunan şey
gold fever n. altına hücum heyecanı
gold finder n. altın bulucu
gold finder n. mahzen boşaltıcı
gold latten n. altın veya yaldızlı metalden yapılmış ince levha
gold medal n. yarış birincisi
gold medal n. galip
gold rush n. kısa yoldan zengin ve başarılı olma çabası
gold standard n. kusursuzluk örneği
gold stick n. ingiliz hükümdarı tarafından ingiliz muhafızlarına verilen altın başlı sopa
gold stick n. devlet törenlerinde altın başlı sopayı taşımaya yetkili kimse
gold tissue n. altın iplikle dokunmuş kumaş
gold tooling n. altın varak baskısı
gold washing n. altın yıkama
gold washing n. altın yıkama yeri
gold washings n. altın yıkama yeri
gold-beater n. (zanaatkar) altın dövücü
gold-end man n. eski altın veya mücevheratı satın alan kimse
gold-end man n. kuyumcu çırağı
gold-end man n. seyyar kuyumcu
gold-worker n. altından mücevher gibi objeler üreten kimse
gold brick v. dolandırmak
have a heart of gold v. altın gibi kalbi olmak
sell somebody a gold brick v. dolandırmak
decorate with gold v. yaldızla süslemek
ornement with gold leaf v. varaklamak
give gold jewellery (bride and groom) v. altın takmak
pin gold coin v. altın takmak
have one's name written in gold letters v. adını altın harflerle yazdırmak
have one's name written in letters of gold v. adını altın harflerle yazdırmak
extract gold v. altın çıkarmak
extract gold v. altın çıkartmak
gold-plate v. altın kaplamak
prospect for gold v. altın aramak
wear a gold chain v. altın zincir takmak
abscond with gold v. altın ile kaçmak
as good as gold adj. çok sağlam
as good as gold adj. çok terbiyeli
as good as gold adj. çok güvenilir
gold plated adj. altın kaplı
gold coloured adj. altuni
gold plated adj. altın kaplama
gold-headed adj. altınbaş
gold-leaf adj. altın varağa ait
heart of gold adj. altın yürekli
gold-colored adj. altın renkli
gold-leaf adj. altın varakla süslenmiş
like gold adj. altın gibi
worth one's weight in gold adj. aşırı değerli
worth one's weight in gold adj. çok değerli
gold-beaten adj. yaldızlı
gold-bound adj. altınla çevrili
gold-coloured adj. altın renginde
rolled-gold adj. haddelenmiş altından yapılmış
gold-rimmed adj. kenarı altın renginde
gold-rimmed adj. çerçevesi altın rengi olan
gold is our business interj. altın bizden sorulur!
Phrases
all that glitters is not gold expr. görünüşe aldanma
all that glitters is not gold expr. her parlayan altın değildir
all that glitters is not gold expr. hiçbir şey dışarıdan göründüğü gibi değildir
all that glitters is not gold expr. görünüşe aldanmamak gerekir
all that glistens is not gold expr. görünüşe aldanma
all that glistens is not gold expr. her parlayan altın değildir
all that glistens is not gold expr. hiçbir şey dışarıdan göründüğü gibi değildir
all that glistens is not gold expr. görünüşe aldanmamak gerekir
all that glisters is not gold expr. görünüşe aldanma
all that glisters is not gold expr. her parlayan altın değildir
all that glisters is not gold expr. hiçbir şey dışarıdan göründüğü gibi değildir
all that glisters is not gold expr. görünüşe aldanmamak gerekir
all that glitters is not gold expr. görünüşe aldanma
all that glitters is not gold expr. her parlayan altın değildir
all that glitters is not gold expr. hiçbir şey dışarıdan göründüğü gibi değildir
all that glitters is not gold expr. görünüşe aldanmamak gerekir
all that glistens is not gold expr. görünüşe aldanma
all that glistens is not gold expr. her parlayan altın değildir
all that glistens is not gold expr. hiçbir şey dışarıdan göründüğü gibi değildir
all that glistens is not gold expr. görünüşe aldanmamak gerekir
all that glisters is not gold expr. görünüşe aldanma
all that glisters is not gold expr. her parlayan altın değildir
all that glisters is not gold expr. hiçbir şey dışarıdan göründüğü gibi değildir
all that glisters is not gold expr. görünüşe aldanmamak gerekir
Proverb
speech is silver, but silence is gold söz gümüşse sükut altındır
all that glitters is not gold görünüşe aldanmamalı
all that glitters is not gold parlayan her şey altın değildir
speech is silver, but silence is gold söz gümüş ise sükut altındır
all that glitters is not gold görünüşe aldanma
all that glistens is not gold görünüşe aldanma
all that glistens is not gold her parlayan altın değildir
all that glitters is not gold her parlayan altın değildir
all that glitters is not gold her sakallıyı deden sanma
all that glitters is not gold hiçbir şey dışarıdan göründüğü gibi değildir
all that glitters is not gold her parlayan altın değildir
all that glitters is not gold görünüşe aldanmamak gerekir
all that glistens is not gold hiçbir şey dışarıdan göründüğü gibi değildir
all that glistens is not gold her parlayan altın değildir
all that glistens is not gold görünüşe aldanmamak gerekir
all that glistees is not gold hiçbir şey dışarıdan göründüğü gibi değildir
all that glistees is not gold her parlayan altın değildir
all that glistees is not gold görünüşe aldanmamak gerekir
all that glistens is not gold her gördüğün sakallıyı deden sanma
Colloquial
gold bug n. altının en önemli yatırım aracı olduğuna inanan kimse
gold bug n. altın düşkünü kimse
gold bug n. altının zenginlik simgesi olduğunu savunan kimse
gold rush n. beklenmedik şans
gold rush n. beklenmedik zenginlik
gold rush n. gökten gelen refah
a gold digger n. servet avcısı kadın
gold rush n. talih kuşu
crock of gold n. büyük miktarda para ya da değerli kaynak
crock of gold n. deste deste para
gold coast n. zengin mahallesi
gold coast n. bir şirketin merkezindeki yönetim ofisi
gold-plate v. gereksiz ayrıntıya boğmak
gold-plate v. abartmak
gold-plate v. süsleyip püslemek
gold-plated adj. gereksiz ayrıntıya boğulmuş
gold-plated adj. abartılmış
gold-plated adj. süsleyip püslenmiş
gold-plated adj. aşırı pahalı
gold-plated adj. aşırı gösterişli
old but gold expr. eski ama değerli
Idioms
gold mine n. altın madeni
a crock of gold [brit] n. hayalleri süsleyen para/servet
a pot of gold n. hayalleri süsleyen para/servet
gold mine n. çok karlı bir fırsat/girişim/iş
gold mine n. hazine
gold rush n. devlet kuşu
gold rush n. devletkuşu
pot of gold n. hayali ödül
a gold mine of information n. tam bir bilgi hazinesi
a gold mine of information n. tam bir bilgi deposu
a gold mine n. çok karlı iş/faaliyet
a gold mine n. çok kazançlı iş/faaliyet
a gold mine n. iyi gelir/kar getiren iş/faaliyet
a heart of gold n. altın gibi kalp
a heart of gold n. altın bir kalp
a heart of gold n. altın yürek
a heart of gold n. temiz bir kalp
a pot of gold [us] n. çok para vadeden şey
a pot of gold [us] n. ileride çok kazandırması umulan şey
a pot of gold [us] n. çok para getirecek şey
a pot of gold [us] n. büyük gelir/kazanç kapısı
a pot of gold [us] n. hayali kazanç
a pot of gold [us] n. altın küpü
a crock of gold [uk] n. çok para vadeden şey
a crock of gold [uk] n. ileride çok kazandırması umulan şey
a crock of gold [uk] n. çok para getirecek şey
a crock of gold [uk] n. büyük gelir/kazanç kapısı
a crock of gold [uk] n. hayali kazanç
a crock of gold [uk] n. altın küpü
gold mine of information n. tam bir bilgi hazinesi
gold mine of information n. tam bir bilgi deposu
gold mine of information n. tam bir bilgi kaynağı
be worth its weight in gold v. ağırlığınca altın etmek
have a heart of gold v. altın bir kalbi olmak
have a heart of gold v. altın gibi bir kalbi olmak
have a heart of gold v. altın gibi kalbi olmak
have a heart of gold v. altın kalpli olmak
strike gold v. altın madalya kazanmak
have a heart of gold v. altın yürekli olmak
like gold v. bulunmaz hint kumaşı olmak
like gold dust v. bulunmaz hint kumaşı olmak
be sitting on a gold mine v. bir hazineye sahip olmak
like gold dust v. çok rağbet görmek
like gold v. çok rağbet görmek
be sitting on a gold mine v. çok değerli bir şeyin sahibi olmak
have a heart of gold v. iyi yürekli olmak
have a heart of gold v. kalbi temiz olmak
strike gold v. köşeyi dönmek
strike gold v. turnayı gözünden vurmak
find the pot of gold at the end of the rainbow v. tüm umutlarını, hayallerini gerçekleştirmek
strike gold v. zengin olmak
go gold v. yeterli sayıda kopya satarak altın sertifikasını almak (plak/albüm)
go gold v. altın ödül/disk almaya hak kazanacak satış miktarına ulaşmak (plak/albüm)
stay gold v. dürüst kalmak
stay gold v. saf kalmak
be as good as gold v. pırlanta gibi olmak
be as good as gold v. çok terbiyeli olmak
be as good as gold v. iyi huylu olmak
be as good as gold v. uysal olmak
be as good as gold v. gerçek
be as good as gold v. orijinal
be as good as gold v. sahici
be as good as gold v. özgün
be sitting on a gold mine v. bir hazinenin üstünde oturmak
be sitting on a gold mine v. farkında olmadığı/henüz değerlendirmediği bir hazineye sahip olmak
be worth its weight in gold v. ağırlığınca altın etmek
be worth its weight in gold v. ağırlığınca altına değmek
be worth its weight in gold v. olmazsa olmaz olmak
be worth its weight in gold v. çok değerli olmak
be worth its weight in gold v. çok önemli olmak
be worth its weight in gold v. çok işe yarar olmak
be worth one's weight in gold v. ağırlığınca altın etmek
be worth one's weight in gold v. ağırlığınca altına değmek
be worth one's weight in gold v. olmazsa olmaz olmak
be worth one's weight in gold v. çok değerli olmak
be worth one's weight in gold v. çok önemli olmak
be worth one's weight in gold v. çok işe yarar olmak
be worth your weight in gold v. ağırlığınca altın etmek
be worth your weight in gold v. ağırlığınca altına değmek
be worth your weight in gold v. olmazsa olmaz olmak
be worth your weight in gold v. çok değerli olmak
be worth your weight in gold v. çok önemli olmak
be worth your weight in gold v. çok işe yarar olmak
get a gold star v. övgü almak
get a gold star v. ödül almak
get a gold star v. ödüllendirilmek
get a gold star v. yıldız almak
go for (the) gold v. en iyiyi kovalamak
go for (the) gold v. en iyinin peşinde olmak
go for (the) gold v. en iyiye ulaşmaya çalışmak
go for (the) gold v. en iyisi olmak için uğraşmak
go for (the) gold v. en iyisi olmaya çabalamak
go for (the) gold v. kazanmak için oynamak
go for the gold v. yüksekleri hedeflemek
go for the gold v. zirveye oynamak
sit on a gold mine v. altın madeninin üzerinde oturmak
sit on a gold mine v. bir hazinenin üzerinde oturmak
sit on a gold mine v. bir hazineye sahip olmak
sit on a gold mine v. çok değerli bir şeyin sahibi olmak
sit on a gold mine v. farkında olmadığı/henüz değerlendirmediği bir hazineye sahip olmak
sit on a gold mine of (something) v. (bir şey) zenginliğine sahip olmak
sit on a gold mine of (something) v. farkında olmadığı/henüz değerlendirmediği (bir şey) hazinesine sahip olmak
sit on a gold mine of (something) v. (bir şey) hazinesinin üzerinde oturmak
paved with gold adj. taşı toprağı altın
(as) good as gold adj. pırlanta gibi
(as) good as gold adj. özgün
(as) good as gold adj. sahici
(as) good as gold adj. gerçek
good as gold [cliché] adj. iyi
good as gold [cliché] adj. terbiyeli
good as gold [cliché] adj. uslu
good as gold [cliché] adj. uysal
sitting on a gold mine adj. altın madeninin üzerinde oturan
sitting on a gold mine adj. bir hazinenin üzerinde oturan
sitting on a gold mine adj. bir hazineye sahip
sitting on a gold mine adj. çok değerli bir şeyin sahibi
sitting on a gold mine adj. farkında olmadığı/henüz değerlendirmediği bir hazineye sahip
worth your weight in gold adj. çok değerli
worth your weight in gold adj. çok işe yarar
worth your weight in gold adj. ağırlığınca altın eden
worth your weight in gold adj. ağırlığınca altına değen
worth your weight in gold adj. çok önemli
worth your weight in gold adj. olmazsa olmaz
up in someone’s gold ones adv. dibine
up in someone’s gold ones adv. suratının dibine
up in someone’s gold ones adv. burnunun dibine
up in someone’s gold ones adv. suratına
up in someone’s gold ones adv. burnundaki siyah noktaları görecek kadar
as good as gold expr. altın gibi
(as) good as gold expr. altın gibi
worth its weight in gold expr. çok değerli
all that glitters isn't gold expr. her sakallıyı deden sanma
speech is silver, silence is gold expr. söz gümüşse sükut altındır
(as) good as gold expr. uysal
(as) good as gold expr. (çocuk) uslu
(as) good as gold expr. (çocuk) terbiyeli
there's gold in them there hills expr. bu işte çok/iyi para var
there's gold in them there hills expr. bu işin para kazandırma potansiyeli yüksek
there's gold in them there hills expr. bu işten para kazanma şansı yüksek
there's gold in them there hills expr. bu işin kazancı yüksek olabilir
there's gold in them thar hills expr. bu işte çok/iyi para var
there's gold in them thar hills expr. bu işin para kazandırma potansiyeli yüksek
there's gold in them thar hills expr. bu işten para kazanma şansı yüksek
there's gold in them thar hills expr. bu işin kazancı yüksek olabilir
up in someone’s gold ones expr. suratının dibine
the streets are paved with gold expr. taşı toprağı altın yer
the streets are paved with gold expr. fırsatlar diyarı/ülkesi
Speaking
I would like to see a gold ring expr. altın bir yüzük görmek isterdim
she's got a heart of gold expr. gönlü çok zengin
gold is an element with atomic number 79, denoted by the symbol au expr. altın au sembolü ile gösterilen atom numarası 79 olan bir elementtir
Trade/Economic
territorial gold n. 19. yüzyılda abd'de basılan altın sikke ve damgalı külçe altın
tun of gold [obsolete] n. 100.000 altın
gold coin n. altın para
earmarked gold n. altın ihtiyatı
gold export point n. altın ihraç noktası
gold standard n. altın esası
gold currency n. altın para
gold exchange standard n. altın kambiyo sistemi
gold window n. altın penceresi
gold points n. altın ihraç ve ithal noktaları
gold reserves n. altın rezervleri
gold encaisse n. altın ankesi
gold bullion standard system n. altın külçe sistemi
gold convertibility n. altının konvertibilitesi
gold flow n. altının bir ülke sınırlarının ötesine hareket etmesi
gold movements n. altın hareketleri
gold bar n. altın çubuk
gold certificate n. altın şahadetnamesi
gold drain n. altın rezervinin erimesi
gold reserve ratio n. altın rezerv oranı
gold reserve n. altın ihtiyatı
gold mine n. altın madeni
gold exchange n. altın borsası
gold certificates n. altın şahedatnameleri
gold certificates n. altın belgeleri
gold and foreign exchange reserves n. altın ve döviz rezervleri
gold parity n. altın paritesi
gold holdings n. altın rezervleri
gold import point n. altın giriş noktası
bar gold n. altın çubuk
gold points n. altın giriş ve çıkış noktaları
mint price of gold n. altının darphane fiyatı
gold export point n. altın çıkış noktası
gold value n. altın değeri
gold certificate n. altın şehadetnamesi
gold points n. altın noktaları
gold import point n. altın ithal noktası
gold certificate n. altın sertifikası
gold deposit account n. altın depo hesabı
gold certificates n. altın sertifikaları
gold point n. altın noktası
gold caratage n. altın karatı
revaluation of gold n. altının değer kazanması
gold standard n. altın para sistemi
gold premium n. altının prim yapması
gold stock n. altın ihtiyatı
gold bullion system n. altın külçe sistemi
gold points n. altın giriş ve altın çıkış noktaları
gold brick n. aldatıcı taklit
gold rush n. altın akını
gold digger n. altın arayıcısı
gold bloc n. altın bloku
gold bloc countries n. altın blokuna dahil ülkeler
gold block countries n. altın blokuna dahil ülkeler
gold exchange traded fund n. altın borsa yatırım fonu
gold value clause n. altın değeri şartı
gold tranche n. altın dilimi
inflation of gold n. altın enflasyonu
gold fund n. altın fonu
gold pool n. altın fonu
gold pool n. altın havuzu
gold exchange standard n. altın kambiyo standardı
gold cover n. altın karşılığı
gold reserve n. altın karşılığı
gold clause n. altın kaydı
gold chloride n. altın klorür
gold clause n. altın koşulu
gold loan n. altın kredisi
gold bullion n. altın külçe
gold bullion standard n. altın külçe standardı
gold bullion swap n. altın külçe swap
gold holdings n. altın mevcudu
gold stock n. altın mevcudu
gold option n. altın opsiyonu
gold standard n. altın ölçüsü
gold standard n. altın para standardı
gold premium n. altın primi
gold reserve n. altın rezervi
gold reserves n. altın rezervi
earmarked gold n. altın rezervi
gold holdings n. altın rezervi
gold species n. altın sikke
gold coin standard n. altın sikke standardı
gold species standard n. altın sikke standardı
gold standard n. altın standardı
gold standard n. altın standardı
stock of gold n. altın stoku
gold stock n. altın stoku
gold clause n. altın şartı
economize on gold n. altın tasarruf etme