(yetki) vermek

"(yetki) vermek" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	(yetki) vermek	entrust f.

"(yetki) vermek" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 99 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	yetki vermek	authorize f.
Have you ever authorized me to leave early? Hiç erken ayrılmam için bana yetki verdin mi? More Sentences
2	Yaygın Kullanım	yetki vermek	authorise f.
We must avoid enacting regulations authorising an à la carte system. A la carte bir sisteme yetki veren düzenlemeleri yürürlüğe koymaktan kaçınmalıyız. More Sentences
General
3	Genel	yetki vermek	authorise f.
We must avoid enacting regulations authorising an à la carte system. A la carte bir sisteme yetki veren düzenlemeleri yürürlüğe koymaktan kaçınmalıyız. More Sentences
4	Genel	yetki vermek	authorize f.
Have you ever authorized me to leave early? Hiç erken ayrılmam için bana yetki verdin mi? More Sentences
5	Genel	yetki vermek	delegate f.
It is this category of implementing act where we delegate the right to adopt certain types of act to the Commission. Komisyon'a belirli türde kanunları kabul etme yetkisi verdiğimiz uygulama kanunu kategorisi budur. More Sentences
Trade/Economic
6	Ticaret/Ekonomi	yetki vermek	authorize f.
Have you ever authorized me to leave early? Hiç erken ayrılmam için bana yetki verdin mi? More Sentences
7	Ticaret/Ekonomi	yetki vermek	authorise f.
We must avoid enacting regulations authorising an à la carte system. A la carte bir sisteme yetki veren düzenlemeleri yürürlüğe koymaktan kaçınmalıyız. More Sentences
Law
8	Hukuk	yetki vermek	authorize f.
Have you ever authorized me to leave early? Hiç erken ayrılmam için bana yetki verdin mi? More Sentences
9	Hukuk	yetki vermek	authorise f.
We must avoid enacting regulations authorising an à la carte system. A la carte bir sisteme yetki veren düzenlemeleri yürürlüğe koymaktan kaçınmalıyız. More Sentences
Common Usage
10	Yaygın Kullanım	yetki vermek	warrant f.
General
11	Genel	yetki vermek	chair f.
12	Genel	yetki vermek	intitle f.
13	Genel	hak ve yetki vermek	entitle f.
14	Genel	yetki vermek	license f.
15	Genel	tam yetki vermek	give a free hand f.
16	Genel	yetki vermek	vest with f.
17	Genel	birine yetki vermek	invest f.
18	Genel	vermek (yetki/hak vb'ni)	vest with f.
19	Genel	yetki vermek	empower f.
20	Genel	yetki vermek	accredit f.
21	Genel	yetki vermek	entitle f.
22	Genel	yetki vermek	invest f.
23	Genel	birine geniş yetki vermek	give someone a free hand f.
24	Genel	yetki vermek	enable f.
25	Genel	yetki vermek	warrant f.
26	Genel	yetki vermek	create f.
27	Genel	yetki vermek	vest f.
28	Genel	yetki vermek	capacitate f.
29	Genel	yetki vermek	licence f.
30	Genel	yetki vermek	qualify f.
31	Genel	vermek (sorumluluk/yetki)	invest with f.
32	Genel	ön yetki vermek	preauthorize f.
33	Genel	önceden yetki vermek	preauthorize f.
34	Genel	tam yetki vermek	give extensive authority f.
35	Genel	tam yetki vermek	entrust with full authority f.
36	Genel	tam yetki vermek	delegate full authority f.
37	Genel	yetki vermek	impower f.
38	Genel	yetki vermek	give somebody authorization f.
39	Genel	yetki vermek	grant authorization f.
40	Genel	yetki vermek	grant somebody authorization f.
41	Genel	yetki vermek	furnish with authority f.
42	Genel	yetki vermek	depute f.
43	Genel	ön yetki vermek	pre-authorize f.
44	Genel	önceden yetki vermek	pre-authorize f.
45	Genel	yetki vermek	invest with power f.
46	Genel	tam yetki vermek	give full authorization f.
47	Genel	birine bir şey yapması için yetki vermek	empower someone to do something f.
48	Genel	yeniden yetki vermek	recapacitate f.
49	Genel	yetki vermek	relegate f.
50	Genel	yetki vermek	mandate f.
51	Genel	tekrar yetki vermek	revest f.
52	Genel	yetki vermek	o.k. f.
53	Genel	(talep, kopya, çek) yetki vermek	o.k. f.
54	Genel	yetki vermek	obsess [obsolete] f.
55	Genel	yetki vermek	clear f.
56	Genel	(güç, yetki) vermek	invest f.
57	Genel	yetki vermek	state [obsolete] f.
Phrasals
58	Öbek Fiiller	birine bir yetki vermek	entitle (one) to (do something) f.
59	Öbek Fiiller	(birine/bir gruba) bir yetki vermek	rest in (someone) f.
60	Öbek Fiiller	yetki vermek	give over f.
61	Öbek Fiiller	(birine) yetki vermek	invest (someone) with (something) f.
62	Öbek Fiiller	(birine/bir şeye) yetki vermek	invest in (someone, or something) f.
63	Öbek Fiiller	-e bir yetki vermek	rest in f.
64	Öbek Fiiller	(birine/bir şeye) yetki vermek	rest with (someone or something) f.
65	Öbek Fiiller	(birine) yetki vermek	set (someone) up f.
66	Öbek Fiiller	(birine bir yetki) vermek	vest (one) with (something) f.
Idioms
67	Deyim	yapmasına yetki vermek	entitle to do f.
68	Deyim	(birine) tam yetki/özgürlük vermek	give (one) (one's) head f.
69	Deyim	(birine) tam yetki vermek	give (one) a blank check f.
70	Deyim	(birine) geniş yetki vermek	give (one) a free hand f.
71	Deyim	(birine) tam yetki vermek	give (one) carte blanche f.
72	Deyim	(birine) tam yetki vermek	give (one) free rein f.
73	Deyim	(birine) tam yetki vermek	give (one) full rein f.
74	Deyim	tam yetki vermek	give a blank check f.
75	Deyim	(birine) tam yetki vermek	give a blank check to (one) f.
76	Deyim	(birine) tam yetki vermek	give free rein to (one) f.
77	Deyim	(birine) tam yetki vermek	give full rein to (one) f.
78	Deyim	(birine/bir şeye) tam yetki vermek	give rein to (someone or something) f.
79	Deyim	birine tam yetki/özgürlük vermek	give somebody their head f.
80	Deyim	birine tam yetki/özgürlük vermek	give someone his or her head f.
81	Deyim	birine tam yetki/özgürlük vermek	give someone their head f.
82	Deyim	birine/bir şeye tam yetki vermek	give/allow somebody/something free/full rein f.
83	Deyim	birine/bir şeye tam yetki vermek	give/allow free/full rein to somebody/something f.
Formal
84	Resmi	yeniden yetki vermek	reaccredit f.
85	Resmi	yeniden yetki vermek	reauthorize f.
86	Resmi	yeniden yetki vermek	reauthorise f.
Trade/Economic
87	Ticaret/Ekonomi	yetki vermek	avouch f.
Law
88	Hukuk	bir hak veya yetki vermek	vest f.
89	Hukuk	yetki vermek	vest f.
90	Hukuk	yetki vermek	accredit f.
91	Hukuk	yetki vermek	license f.
92	Hukuk	yetki vermek	warrant f.
93	Hukuk	yetki vermek	licence f.
94	Hukuk	yetki vermek	empower f.
Politics
95	Siyasal	yetki vermek	confer power f.
96	Siyasal	yetki vermek ve sorumluluğu devretmek	give mandate to f.
Military
97	Askeri	yetki vermek	entitle f.
Archaic
98	Eski Kullanım	yetki vermek	entitule f.
Slang
99	Argo	yetki vermek	put balls on f.