aykırı - Türkçe İngilizce Sözlük

aykırı

"aykırı" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 58 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
aykırı against ed.
It therefore goes against not only the spirit but the very letter of your Constitution.
Bu nedenle Anayasanızın sadece ruhuna değil lafzına da aykırıdır.

More Sentences
General
aykırı nonconformist i.
He was known as a nonconformist, challenging societal norms.
Sosyal normlara meydan okuyan aykırı biri olarak bilinirdi.

More Sentences
aykırı contradictory s.
What they say is contradictory to their feelings.
Söyledikleri şeyler hissettiklerine aykırı.

More Sentences
aykırı inconsistent s.
That, if I may say so, is inconsistent with the tradition and culture of Europe.
Ancak bu durum, Avrupa'nın gelenek ve kültürüne aykırıdır.

More Sentences
aykırı contrary s.
I had a contrary opinion to the plan.
Plana aykırı bir görüşüm vardı.

More Sentences
aykırı contrary to ed.
This is contrary to the views of the British Royal Society, which finds that the scientific case has not been made.
Bu durum, bilimsel bir gerekçe ortaya konulmadığı görüşünde olan İngiliz Kraliyet Cemiyeti'nin görüşlerine aykırıdır.

More Sentences
Linguistics
aykırı counter s.
This proposal runs counter to our code of ethics.
Bu teklif bizim etik kurallarımıza aykırı.

More Sentences
Common Usage
aykırı contrarian i.
aykırı anomalous s.
General
aykırı variance i.
aykırı traversal i.
aykırı derogatory s.
aykırı traversable s.
aykırı repugnant s.
aykırı antithetic s.
aykırı transverse s.
aykırı thwart s.
aykırı incongruous s.
aykırı heterodox s.
aykırı derogating s.
aykırı cross s.
aykırı impolitic s.
aykırı traverse s.
aykırı antithetical s.
aykırı contradictious s.
aykırı crosswise s.
aykırı crossways s.
aykırı contradistinctive s.
aykırı unconformable s.
aykırı dissident s.
aykırı absonous s.
aykırı abnormal s.
aykırı thrawn [scottish] s.
aykırı heteroclite s.
aykırı marginal s.
aykırı off-key s.
aykırı opposite s.
aykırı dissonant s.
aykırı inconcinne [obsolete] s.
aykırı crossgrained s.
aykırı disagreeable [obsolete] s.
aykırı discorrespondent [obsolete] s.
aykırı singular s.
aykırı athwart zf.
aykırı wither [obsolete] zf.
aykırı gainst ed.
aykırı anti ök.
Idioms
aykırı off the reservation s.
aykırı at variance expr.
Trade/Economic
aykırı contrary s.
aykırı anti- ök.
Law
aykırı adverse s.
aykırı incompatible s.
aykırı contrary s.
Technical
aykırı anomalous s.
Linguistics
aykırı anomalous s.
Abbreviation
aykırı transv s.
Archaic
aykırı dissentaneous s.

"aykırı" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç

Türkçe İngilizce
General
aykırı tip outsider i.
Tom and Mary are outsiders.
Tom ve Mary aykırı tipler.

More Sentences
hukuka aykırı olma illegality i.
The lawyer argued against the illegality of the proposed legislation.
Avukat önerilen yasanın hukuka aykırı olduğunu savundu.

More Sentences
aykırı tip holdout i.
He was considered a holdout as he refused to follow the conventional approach.
Geleneksel yaklaşıma bağlı kalmayı reddettiği için aykırı bir tip olarak görülüyordu.

More Sentences
aykırı olmak go against f.
Anything that goes against EU law must be prohibited.
AB yasalarına aykırı olan her şey yasaklanmalıdır.

More Sentences
ticaretini yapmak (yasalara aykırı bir şekilde bir şeyin) traffic in f.
Those who traffic in human beings must therefore be punished as severely as those who deal in drugs.
Bu nedenle insan ticareti yapanlar, uyuşturucu ticareti yapanlar kadar ağır bir şekilde cezalandırılmalıdır.

More Sentences
ahlaka aykırı immoral s.
I can see nothing immoral in this.
Bunda ahlaka aykırı hiçbir şey göremiyorum.

More Sentences
mantığa aykırı counterintuitive s.
It was a counterintuitive event.
Mantığa aykırı bir olaydı.

More Sentences
hukuka aykırı unlawful s.
That would be unacceptable and, I would venture to say, unlawful.
Bu kabul edilemez ve hatta bana kalırsa hukuka aykırı olurdu.

More Sentences
dini esaslara aykırı heterodox s.
His heterodox views on religion often clashed with his mom's.
Din konusundaki aykırı görüşleri, sık sık annesinin düşünceleriyle çatışıyordu.

More Sentences
yasalara aykırı unlawful s.
Can it be that the promotion of minority languages by other Member States is unlawful in the EU?
Azınlık dillerinin diğer Üye Devletler tarafından teşvik edilmesi AB'de yasalara aykırı olabilir mi?

More Sentences
anayasaya aykırı unconstitutional s.
The new law was claimed to be unconstitutional.
Yeni yasanın anayasaya aykırı olduğu iddia ediliyordu.

More Sentences
Phrases
kurallara aykırı against the rules expr.
I do not want to open up a debate on this, as that would be against the Rules.
Kurallara aykırı olacağı için bu konuda bir tartışma açmak istemiyorum.

More Sentences
mantığa aykırı against logic expr.
It goes against logic.
Bu, mantığa aykırı.

More Sentences
yasalara aykırı against the law expr.
It is against the law, and we will therefore be taking you to the Court of Justice if necessary.
Bu yasalara aykırıdır ve bu nedenle gerekirse sizi Adalet Divanına götüreceğiz.

More Sentences
Law
ahlaka aykırı immoral s.
It is not immoral to be rich.
Zengin olmak ahlaka aykırı değildir.

More Sentences
hukuka aykırı unlawful s.
Another issue is what we must do when state aid is declared unlawful.
Bir diğer konu da devlet yardımının hukuka aykırı olduğu ilan edildiğinde ne yapmamız gerektiğidir.

More Sentences
gerçeğe aykırı contrary to facts expr.
What he has said is contrary to fact.
Onun söylediği gerçeğe aykırıdır.

More Sentences
yasaya aykırı against the law expr.
In North America it is against the law to fail to fasten your seatbelt.
Kuzey Amerika'da emniyet kemerinizi bağlamamanız yasaya aykırıdır.

More Sentences
Common Usage
kurallara aykırı hareket foul i.
yerleşmiş dinsel inançlara aykırı düşünen kişi heretic i.
yasaya aykırı illicit s.
yasaya aykırı lawless s.
edebe aykırı vulgar s.
General
geminin veya uçağın rotasına aykırı esen (rüzgar) cross i.
kanuna aykırı olarak mesken tutulan bina squat i.
yasaya aykırı el koyma undue seizure i.
ahlaka aykırı edebiyat immoral literature i.
mantığa aykırı olma durumu paradoxicalness i.
kendi malı olmayan bir mülkte kanuna aykırı olarak oturan kimse squatter i.
dince kabul olunmuş inançlara aykırı düşünce heresy i.
aykırı düşünme divergent thinking i.
ahlak kurallarına aykırı olarak yaşama loose living i.
hristiyanlıkta dine aykırı düşünceler christian heresies i.
edebe aykırı hareket indecorum i.
ahlaka aykırı sözleşmeler immoral contracts i.
kanuna aykırı faaliyet illegal activity i.
kurallara aykırı oyun foul play i.
törelere aykırı davranış breach of propriety i.
aykırı husus contradiction i.
toplumsal değerlere aykırı görüş heresy i.
kanuna aykırı fiil wrong i.
kanuna aykırı oy kullanan kimse floater i.
ahlaka aykırı davranış disorderly conduct i.
aykırı olma reluctancy i.
ahlaka aykırı olma naughtiness i.
aykırı olan şey transverse i.
gerçeğe aykırı olma truthlessness i.
dine aykırı olma unholiness i.
aykırı hareket barbarism i.
aykırı nesne barbarism i.
bilime aykırı olan şey unscience i.
adalete aykırı davranma malum i.
aykırı elementlerin karışımı veya kaynaşması mash-up i.
kuruluş içindeki kanuna aykırı uygulamaları kamuya veya yetkili makamlara ifşa eden kimse whistle blower i.
vicdana aykırı wrongness i.
ahlaka aykırı wrongness i.
dine aykırı konular üzerine yazan kimse heresiographer i.
aykırı kimse heteroclite i.
aykırı kimse heteroclitic i.
aykırı şey heteroclitic i.
aykırı fikir heterodoxy i.
aykırı ilke heterodoxy i.
yerleşmiş dinsel inançlara aykırı düşünen kimse miscreant i.
aykırı grup revel-rout i.
ahlaka aykırı saldırı low blow i.
aykırı insanlar grubu demi monde i.
aykırı insanlar grubu demimonde i.
aykırı fikri olan kimse opinionist i.
dine aykırı davranış impiety i.
aykırı şey disharmony i.
aykırı olma dissonance i.
diğer bir amaca aykırı amaç cross-purpose i.
topluma aykırı davranan kimse ishmael i.
aykırı tip ishmael i.
doğru kabul edilene aykırı düşünce free thought i.
(söz) edebe aykırı olma skulduddery i.
bir kimsenin kanuna aykırı olarak hak talep ettiği toprak parçası squat i.
kanuna aykırı olarak işgal edilen boş ev/bina squat i.
kanuna aykırı olarak hak talep edilen boş ev/bina squat i.
(kanunlara aykırı şekilde) banliyö treni dışında gezinen kimse staffrider i.
aykırı kimse standout i.
aykırı düşmek be incongruous f.
kendi çıkarına göre ayarlamak (bir şeyi yasalara aykırı olarak) rig f.
aykırı davranmak offend against f.
aykırı düşmek go counter to f.
birinin tabiatına aykırı olmak go against the grain f.
usule aykırı olmak be out of order f.
son derece aykırı gelmek be abhorrent to f.
kanuna aykırı olarak oturmak (kendi malı olmayan bir mülkte) squat f.
aykırı olmak offend against f.
aykırı düşmek be incongruous with f.
aykırı davranmak contravene f.
aykırı davranmak behave improperly f.
aykırı davranmak act improperly f.
aykırı düşmek contradict f.
aykırı bulmak find something contrary to f.
aykırı davranmak act incongruously f.
prensiplerine aykırı olduğu için reddetmek refuse on principle f.
aykırı olmak be contrary f.
aykırı düşmek run counter to f.
aykırı olmak be at odds with f.
aykırı bulmak find something incongruous with f.
sözleşmeye aykırı olmak be incongruent to contract f.
kanuna aykırı olarak değiştirmek tamper with f.
hukuka aykırı olmak be against the law f.
aykırı düşmemek fit in with f.
doğasına aykırı olmak be against one's nature f.
tabiatına aykırı olmak be against one's nature f.
sıra dışı/aykırı olanı seçmek choose the odd one out f.
aykırı olmak reluct f.
kanuna aykırı olarak değiştirmek touch [obsolete] f.
toplumsal ve davranışsal normlara aykırı hale getirmek unnaturalise f.
toplumsal ve davranışsal normlara aykırı hale getirmek unnaturalize f.
(taşa) oyun kurallarına aykırı bir şekilde dokunmak burn f.
kanuna aykırı olarak değiştirmek disturb f.
emrine aykırı hareket etmek countermand f.
dine aykırı unholy s.
kanuna aykırı wrongful s.
edebe aykırı vulgar s.
kurallara aykırı foul s.
ahlaka aykırı unscrupulous s.
meslek ahlakına aykırı unprofessional s.
karakterine aykırı out of character s.
yasaya aykırı extralegal s.
yasalara aykırı lawless s.
ortodoks inançlarına aykırı heterodox s.
mantığa aykırı illogical s.
tempoya aykırı out of time s.
usule aykırı undue s.
bilime aykırı unscientific s.
iş düzenine aykırı unbusinesslike s.
yasaya aykırı lawless s.
menfaatine aykırı adverse s.
meslek kurallarına aykırı unprofessional s.
doğaya aykırı unnatural s.
mantığa aykırı görünen paradoxical s.
dilbilgisi kurallarına aykırı ungrammatical s.
hristiyanlığa aykırı unchristian s.
hukuka aykırı illegitimate s.
yasaya aykırı undue s.
usa aykırı irrational s.
sezgilere aykırı counterintuitive s.
kanuna aykırı shady s.
doğru kabul edilene aykırı olan unorthodox s.
kanuna aykırı olmayan aboveboard s.
hukuka aykırı illegal s.
kanuna aykırı illegal s.
kanuna aykırı unlawful s.
yasaya aykırı wrongful s.
sağlığa aykırı not sanitary s.
sağlığa aykırı unhygienic s.
sağlığa aykırı unsanitary s.
usule aykırı nonprocedural s.
yasaya aykırı illicit s.
kurallara aykırı illegitimate s.
yasalara aykırı illegitimate s.
yerçekimine aykırı incongruous with gravity s.
gerçeğe aykırı sham s.
vicdana aykırı unconscionable s.
nizama aykırı irregular s.
adaba aykırı meretricious s.
mantığa aykırı unlogical s.
aykırı düşen conflicting s.
etikete aykırı off-label s.
kanuna aykırı olan nonlegalistic s.
gramer kurallarına aykırı agrammatical s.
edebe aykırı raunch s.
doğaya aykırı cataphysical s.
ahlaka aykırı naughty s.
geleneklere aykırı unaccustomed s.
ahlaka aykırı unhallowed s.
ahlaka aykırı unholy s.
geleneklere aykırı uninured s.
yasaya aykırı unlawlike s.
kanuna aykırı unstatutable s.
yasalara aykırı unstatutable s.
aykırı fikirleri benimseyen heterodox s.
aykırı fikirlere saplanmış heterodox s.
edebe aykırı ripe s.
aykırı kimselere ait demimondaine s.
kurallara aykırı rogue s.
topluma aykırı deviant s.
adaba aykırı dishonest [obsolete] s.
mantığa aykırı irrationalistic s.
yasalara aykırı irregular s.
gerçeklere aykırı counterfactual s.
doğaya aykırı counternatural s.
adetlere aykırı inofficious [obsolete] s.
dini kitaplara aykırı irrubrical s.
doğaya aykırı olan contranatural s.
akla aykırı görünen disconnected s.
fizik yasalarına aykırı veya sembolik önem atfedilen fetishistic s.
kuruluşun kurallarına aykırı olan outlaw s.
ahlaka aykırı practical s.
ahlaka aykırı scortatory s.
normlara aykırı forward s.
edebe aykırı foul s.
edebe aykırı smoking-room s.
hukuka aykırı suppositious s.
hukuka aykırı supposititious s.
anayasaya aykırı olarak unconstitutionally zf.
birbirinin maksadına aykırı at cross purposes zf.
aykırı bir şekilde incongruously zf.
aykırı olarak in defiance of zf.
töreye aykırı olarak amorally zf.
mantığa aykırı olarak paradoxically zf.
aykırı olarak divergently zf.
-e aykırı inconsistently with zf.
ahlaka aykırı bir şekilde unethically zf.
aykırı bir şekilde derogatorily zf.
aykırı bir şekilde impoliticly zf.
kurallara aykırı bir şekilde noncompliantly zf.
yerçekimine aykırı against the gravity zf.
ahlaka aykırı bir şekilde indecently zf.
aykırı biçimde contradictorily zf.
sezgilere aykırı bir şekilde counterintuitively zf.
gramatik kurallara aykırı biçimde agrammatically zf.
gramatik kurallara aykırı biçimde ungrammatically zf.
aykırı bir şekilde thrawnly [scottish] zf.
geleneklere aykırı biçimde unaccustomedly zf.
dine aykırı bir şekilde unholily zf.
kanuna aykırı bir şekilde unstatutably zf.
yasalara aykırı bir şekilde unstatutably zf.
hukuka aykırı bir açıdan extralegally zf.
yasaya aykırı bir şekilde extralegally zf.
adetlere aykırı biçimde inofficiously zf.
-e aykırı against ed.
Phrasals
birine/bir şeye aykırı olmak contrast with someone or something f.
(birine/bir şeye) aykırı olmak go against (someone or something) f.
(birine/bir şeye) aykırı düşmek run against (someone or something) f.
kurallara aykırı olarak atılan golü iptal etmek chalked off [uk] f.
aykırı olarak in defiance of someone or something expr.
Phrases
aykırı sözcüğü bulun find the odd word out i.
fıtrata aykırı/ters against nature i.
kurallara aykırı olarak in contravention of the rules expr.
sıra dışı/aykırı olanı seç choose the odd one out expr.
Colloquial
insan eliyle hukuka aykırı şekilde öldürülen kimse homicide [us] i.
yaygın görüşe aykırı olsa da kendine has zevkleri olmak know what (one) likes f.
(birine/bir şeye) aykırı against (someone or something) ed.
(birine/bir şeye) aykırı against (someone or something) ed.
Idioms
zeki ve aykırı erkek (yardımcı) karakter manic pixie dream boy i.
sosyal değerlere/kurallara aykırı davranma breach of decorum i.
sosyal değerlere/kurallara aykırı davranma breach of etiquette i.
doğuştan asi/aykırı rebel without a cause i.
doğuştan asi/aykırı a rebel without a cause i.
ahlaka aykırı bir emri/işi yerine getirmesi için tutulmuş kişi hatchet man i.
ahlaka/hukuka aykırı bir şeyi yapma bahanesi/gerekçesi an open invitation i.
aykırı davranış bad taste i.
adabı muaşerete aykırı olmak be off color f.
aykırı olmak march to a different beat f.
aykırı olmak march to a different drummer f.
eşyanın tabiatına aykırı olmak go against the grain f.
tabiatına aykırı olmak go against the grain f.
(birinin) değerlerine aykırı olmak not sit easily (with one) f.
aykırı düşünmek go off the reservation f.
aykırı hareket etmek go off the reservation f.
kabul edilen normlardan farklı/aykırı hareket etmek go off the reservation f.
düzene aykırı davranmak throw (one's) hat over the windmill f.
(birine/bir şeye) aykırı hareket etmek march out of step (with someone or something) f.
(birine/bir şeye) aykırı hareket etmek march out of time (with someone or something) f.
aykırı olmak/davranmak march to (one's) own beat f.
aykırı olmak/davranmak march to (the beat of) a different drum f.
adaba aykırı olmak be off the reservation f.
aykırı olmak be off the reservation f.
eşyanın tabiatına aykırı olmak go against the grain f.
tabiatına aykırı olmak go against the grain f.
eşyanın tabiatına aykırı olmak go against the grain f.
tabiatına aykırı olmak go against the grain f.
(birbirine/bir şeye) aykırı olmak be at odds (with somebody/something) (about/over something) f.
birbirine aykırı olmak be like oil and water f.
aykırı davranmak be out of step f.
tabiatına aykırı olmak be against the grain f.
tabiatına aykırı olmak go against the grain f.
aykırı olmak/davranmak go against the flow f.
aykırı olmak/davranmak go against the stream f.
(birine/bir şeye) aykırı düşmek run counter to (someone or something) f.
adaba aykırı off the reservation s.
kişiliğine aykırı against the hair zf.
topluma aykırı against the hair zf.
doğasına aykırı against the hair zf.
geleneklere aykırı against the hair zf.
doğasına aykırı against the grain expr.
geleneklere aykırı against the grain expr.
kişiliğine aykırı against the grain expr.
toplum ahlakına/düzenine aykırı (simply/just) not done expr.
topluma aykırı against the grain expr.
başkalarına aykırı at odds with the world expr.
başkalarına aykırı at odds with yourself expr.
zamanın ruhuna aykırı on the wrong side of history expr.
bir şeye aykırı at odds with something expr.
aykırı olarak in defiance expr.
birbirine aykırı oil and water expr.
Speaking
biz kanuna aykırı hiçbir iş yapmıyoruz we don't do anything illegal expr.
bu kurallara aykırı it's against the rules expr.
Trade/Economic
anayasaya aykırı unconstitutional i.
dürüstlük ilkelerine aykırı olarak bir malın içine konulan değersiz başka bir madde ile tüketiciyi aldatma adulteration i.
fiyatları belirlemek veya piyasaları bölüştürmek gibi anti tekel yasalarına aykırı eylemler per se violations i.
kanuna aykırı toplu sözleşme bootleg contract i.
kanuna aykırı contrary to the law i.
kanuna aykırı illegal i.
kanuna aykırı unlawful i.
mantığa aykırı paradoxical i.
malların taşıma sözleşmesine aykırı biçimde taşınması miscarriage i.
meslek standartlarına aykırı unprofessional i.
sözleşmeye aykırı davranma infraction i.
sözleşmeye aykırı noncompliant i.
tabiata aykırı against nature i.
yasaya aykırı hareket malpractice i.
yasaya aykırı hareket malpractise i.
(kurallara aykırı) bilgi ifşası whistleblowing i.
kanunlara aykırı hareket etmek violate f.
antlaşmaya aykırı contrary to the treaty s.
yasaya aykırı unlawful s.
ticaretin ruhuna aykırı olan uncommercial s.
ticaret yöntemlerine aykırı olan uncommercial s.
doğaya aykırı against nature expr.
Law
yasalara aykırı olarak görülmeyen olay noncrime i.
ahlaka aykırı şart immoral condition i.
aykırı jüri kararı adverse verdict i.
aykırı mahkeme kararı adverse verdict i.
ahlaka aykırı sebep immoral consideration i.
adaba aykırı konu immoral consideration i.
ahlak kurallarına aykırı olan sözleşme immoral contract i.
ahlak ve adaba aykırı davranışlar acts offending good morals i.
ahlak ve adaba aykırı işlem against good morals i.
ahlak ve adaba aykırı işlemler acts offending good morals i.
ahlaka aykırı akit immoral contract i.
ahlaka aykırı mükellefiyet immoral charge i.
akde aykırı teslimat bad delivery i.
alenen ahlaka aykırı hareket open and gross lewdness i.
anayasaya aykırı extraconstitutional i.
anayasaya aykırı unconstitutional i.
anayasaya aykırı kanun unconstitutional statute i.
anayasaya aykırı olma conflicting with constitution i.
aykırı düşünce heresy i.
aykırı tanıklık adverse witness i.
bir tanığın taraf tuttuğu, taraflardan birine düşmanlığı, davada kişisel ilişkisi veya kötü şöhret sahibi olması nedeniyle ifadesinin gerçeğe aykırı olduğunu iddia etme impeachment of a witness i.
edebe aykırı yayın obscene publication i.
gerçeğe aykırı beyanat misrepresentation i.
gerçeğe aykırı beyanat misstatement i.
gerçeğe aykırı tasvir misrepresentation i.
genel ahlaka aykırı davranış disorderly behavior i.
genel ahlaka aykırı davranış disorderly conduct i.
hukuka aykırı contrary to law i.
hukuka aykırı fiil wrongful act i.
hukuka aykırı fiiller unlawful acts i.
hukuka aykırı talep unlawful request i.
hukuka aykırı hareket illegal act i.
insan onuruna aykırı incompatible with human dignity i.
içtihatlara aykırı legally unprecedented i.
kanuna aykırı unlawful i.
kanuna aykırı zilyetlik unlawful possession i.
kanunu aykırı sözleşme unlawful contract i.
kanuna aykırı inconsistent with law i.
kanuna aykırı illicite i.
kanuna aykırı karar verdict contracry to law i.
kanuna aykırı davranış wrongful act i.
kanuna aykırı illegal i.
kanuna aykırı illicit i.
kanuna aykırı hareket etme contravention i.
kanuna aykırı hareket eden contravener i.
kanuna aykırı fiil wrongful act i.
kanuna aykırı şart unlawful condition i.
kanuna aykırı contrary to law i.
kanuna aykırı akit unlawful contract i.
kanuna aykırı gelir illegal income i.
kanuna aykırı toplantı unlawful assembly i.
mahkeme kararının kanuna aykırı veya hükümsüz olduğunun başka bir davada dolaylı olarak iddia edilmesi collateral impeachment i.
medeni anlayışa aykırı ceza cruel and unusual punishment i.
malların sözleşmeye aykırı biçimde taşınması miscarriage i.
önceki beyanlarına aykırı tutum yasağı estoppel i.
sarahaten kanuna aykırı mahkeme kararı bench legislation i.
sözleşmenin amacına aykırı şart repugnant condition i.
tahkikata aykırı olarak herhangi biriyle evlenmiş gibi davranan kimse jactitator i.
tahkikata aykırı olarak herhangi biriyle evlenmiş gibi davranma suçu jactitation of marriage i.
usulden aykırı departure from the rule i.
yasalara aykırı biçimde birden fazla kadınla evli adam cohab i.
davada tarafsız kişi veya oluşumların taraflardan birine kanuna aykırı olarak yaptığı para yardımı maintenance i.
teamül hukukuna aykırı olup sadece ahlaki olan suçlardan kanunlarla yasaklanmış olmaları ile ayrışan ihlaller mala prohibita i.
hukuka aykırı bir şekilde alıkonulan malların geri verilmesini buyuran mahkeme emri writ of detinue i.
davacının aile üyelerinden birinin ölümüne sebebiyet veren hukuka aykırı fiil veya ihmal gerekçesiyle açılan tazminat davası wrongful death i.
adalet veya hukukun ilkelerine aykırı olma wrongfulness i.
gerçeğe aykırı adres beyanı address fraud i.
hukuka aykırı deliller illegal evidence i.
kamusal alanda sürekli olarak ahlaka aykırı davranışlar sergileme common lewdness i.
önceki beyanlarına aykırı tutum yasağı conclusion i.
toplumun belirli bir kesimini hedef alan hukuka aykırı hareket public nuisance i.
mahkeme kurallarına aykırı davranış scandal i.
dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı harekete verilen ceza surcharge i.
gerçeğe aykırı beyanat vermek misstate f.
kanuna aykırı olmak be contrary to law f.
mevzuata aykırı olmak be contrary to legislation f.
kanuna aykırı hareket etmek act contrary to law f.
kanuna aykırı hareket etmek contravene the law f.
mevzuata aykırı olmak be against the legislation f.
kanuna aykırı davranmak violate f.
kanuna aykırı biçimde çıkar sağlamak extort f.
kanuna aykırı olmak be illegitimate f.
kanuna aykırı olmak be contrary to legislation f.
mevzuata aykırı olmak be contrary to law f.
mevzuata aykırı olmak be illegitimate f.
kanuna aykırı olmak be against the legislation f.
yasaya aykırı olmak be contrary to legislation f.
yasaya aykırı olmak be against the legislation f.
yasaya aykırı olmak be contrary to law f.
yasaya aykırı olmak be illegitimate f.
(özel mülkiyet) üzerinde hukuka aykırı hak üstlenmek convert f.
adaba aykırı lewd s.
adalete aykırı wrongful s.
ahlaka aykırı lewd s.
hukuka aykırı illegal s.
hukuka aykırı injudicial s.
toplum töresine aykırı indecent s.
yasaya aykırı inconsistent with law s.
anayasaya aykırı anticonstitutional s.
yasaya aykırı olmayan unprohibited s.
ahlak veya hukuk kurallanna aykırı olarak wrongfully zf.
hukuka aykırı olarak unlawfully zf.
ahlak ve adaba aykırı contra bonos mores expr.
ahlaka aykırı bir hukuki sebebe dayanan muamele dava hakkı vermez ex turpi causa non oritur actio expr.
ahlaka aykırı bir hukuki sebebe dayanan muamele dava hakkı vermez from a dishonorable cause an action does not arise expr.
hukuki usule aykırı olarak without due process of law expr.
edebe aykırı obscene
Politics
anayasaya aykırı unconstitutional i.
aykırı davranış improper action i.
kanuna aykırı ayin conventicle i.
usule aykırı hareket irregular conduct i.
yasalara aykırı davranış disorderly conduct i.
amerikan ilke ve inançlarına aykırı olma un-americanism i.
kuruluş içindeki kanuna aykırı uygulamaları kamuya veya yetkili makamlara ifşa eden kimse whistleblower i.
kuruluş içindeki kanuna aykırı uygulamaları kamuya veya yetkili makamlara ifşa eden kimse whistle-blower i.
aynı kişi tarafından kanuna aykırı olarak iki veya daha fazla seçim bölgesinde oy kullanılması multiple voting i.
(milletvekilini) ahlaka aykırı davranıştan ötürü avam kamarası'ndan men etmek name [brit] f.
bir yoğunlaşmanın hukuka aykırı olduğunu açıklamak declare a concentration unlawful f.
amerikan ilke ve inançlarına aykırı olan un-american s.
bir kuruluşa aykırı unconstitutional s.
kanunlara aykırı lawless s.
Institutes
kuruluşa aykırı grev unconstitutional strike i.
Technical
aykırı olma transverseness i.
aşırı veya aykırı durum örneklemesi extreme or deviant case sampling i.
yasaya aykırı illicit s.
Computer
aykırı değer outlier i.
aykırı gözlem outlier observation i.
kanunlara aykırı konuşma illegal speech i.
internet iletişim kurallarına aykırı olarak çoklu e-posta gönderme spamming i.
Construction
aykırı yerleşim dislocation i.
burgu aykırı yerleşimi dislocation screw i.
kenar aykırı yerleşimi edge dislocation i.
Marine
aykırı seyir cross sailing i.
Psychology
rahatsız edici durumların gerçeğe aykırı olarak kişinin istediği biçimde görülmesi distortion i.
Optics
kurala aykırı astigmatizma against the rule astigmatism i.
Math
aykırı cisim skew field i.
aykırı doğrular skew lines i.
aykırı hermitsel matris skew hermitian matrix i.
aykırı küre pseudosphere i.
aykırı küresel yüzey pseudospherical surface i.
aykırı simetrik matris skew-symmetric matrix i.
Logic
mantık kurallarına aykırı sav fallacy i.
mantığa aykırı paralogical s.
mantığa aykırı argümana ait paralogical s.
mantığa aykırı argüman ile ilgili paralogical s.
Statistics
aykırı değerler outliers i.
Biology
yapıya aykırı özellikler ile ilgili heterologous s.
Botanic
normale aykırı biçimde simetrik çiçek oluşturan bir bitki mutasyonu pelorism i.
Social Sciences
toplumsal ve davranışsal normlara aykırı unnatural s.
Linguistics
aykırı bağlama contrajunction i.
aykırı niteleyen dangling modifier i.
aykırı yazım cacography i.
aykırı şekilde nitelemek dangle f.
dilbilgisi kurallarına aykırı agrammatical s.
aykırı (niteleyen) dangling s.
dilbilgisi kurallarına aykırı illicit s.
History
engizisyonda dine aykırı hareket etmiş tövbekarların giydiği sarı elbise sanbenito i.
dine aykırı hareket edip pişmanlık duymayanların ceza esnasında giydikleri siyah elbise sanbenito i.
(armacılıkta) normal pozisyonuna aykırı olan renverse s.
Religious
kutsal kitap ilkelerine aykırı olma uncanonicalness i.
incil'e aykırı olma uncanonicalness i.
eski ahit'i reddeden ve tanrı'nın isa'nın bedeni ile enkarne olmadığını savunan hristiyanlık dinine aykırı gnostik bir mezhep marcionism i.
dine aykırı bir hareket veya mezhebin lideri heresiarch i.
dine aykırı bir hareket veya mezhebin kurucusu heresiarch i.
dine aykırı düşüncelerin incelenmesi heresiology i.
dine aykırı düşünceler üzerine yazılan ilmi eser heresiology i.
tartışmalı veya doğru kabul edilene aykırı olan fikirlere uyum heresy i.
tartışmalı veya doğru kabul edilene aykırı olan görüşlere bağlılık heresy i.
kilisenin dogmalarına aykırı olan bir dini görüşe bağlılık heresy i.
yerleşmiş dinsel inançlara aykırı düşünen kimse miscredent [obsolete] i.
kutsal metinlere aykırı antiscriptural s.
incil'e aykırı olan unbiblical s.
kutsal kitap ilkelerine aykırı uncanonical s.
incil'e aykırı uncanonical s.
hristiyan ilkelerine aykırı olan unchristianlike s.
hristiyan ilkelerine aykırı unchristianly s.
hristiyan ilkelerine aykırı bir şekilde unchristlike s.
hristiyan emirlerine aykırı ungodly s.
ahlak kurallarına aykırı ungodly s.
islami kurallara aykırı haram s.
incil'in öğretilerine aykırı olan disgospelling [rare] s.
kutsal kitaba aykırı bir şekilde unscripturally zf.
Philosophy
mantığa aykırı argüman paralogism i.
mantığa aykırı düşünce paralogism i.