İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
Common Usage | ||||
Yaygın Kullanım | basis i. | temel | ||
So the Bureau tabled this proposal on the basis of debates and votes in the House. Başkanlık Divanı bu teklifi, Meclis'teki tartışmalar ve oylamalar temelinde sunmuştur. More Sentences |
||||
General | ||||
Genel | basis i. | dayanak | ||
And according to the Council's Legal Service, that does not provide a legal basis. Ve Konseyin Hukuk Servisine göre, bu yasal bir dayanak sağlamamaktadır. More Sentences |
||||
Genel | basis i. | esas | ||
At present, travel and other expenses are paid out on a flat-rate basis. Halihazırda seyahat ve diğer masraflar sabit oran esasına göre ödenmektedir. More Sentences |
||||
Trade/Economic | ||||
Ticaret/Ekonomi | basis i. | baz | ||
Questions of responsibility must be dealt with on a global basis. Sorumlulukla ilgili sorular küresel bazda ele alınmalıdır. More Sentences |
||||
Ticaret/Ekonomi | basis | esas | ||
Secondly, the Convention should work not on the basis of unanimity, but on the basis of majority consensus. İkinci olarak, Kongre, oybirliği esasına göre değil, çoğunluk mutabakatı esasına göre çalışmalıdır. More Sentences |
||||
Law | ||||
Hukuk | basis | esas | ||
It has consistently and firmly taken the result of the Convention as a basis. Sözleşme'nin sonucunu tutarlı ve kararlı bir şekilde esas almıştır. More Sentences |
||||
Technical | ||||
Teknik | basis | temel | ||
I acknowledge, therefore, that the Commission's initiative has a valid basis. Bu nedenle Komisyon'un girişiminin geçerli bir temeli olduğunu kabul ediyorum. More Sentences |
||||
Teknik | basis | esas | ||
It may be seen, however, how private pension funds operating on a capitalisation basis experience similar problems. Bununla birlikte, kapitalizasyon esasına göre çalışan özel emeklilik fonlarının da benzer sorunlar yaşadığı görülebilir. More Sentences |
||||
Food Engineering | ||||
Gıda | basis | temel | ||
Our priority must therefore be to establish this basis in the Convention. Bu nedenle önceliğimiz bu temeli Sözleşmede tesis etmek olmalıdır. More Sentences |
||||
General | ||||
Genel | basis i. | üs | ||
Genel | basis i. | kök | ||
Genel | basis i. | ilke | ||
Genel | basis i. | köken | ||
Genel | basis i. | menşe | ||
Genel | basis i. | mesnet | ||
Genel | basis i. | kaide | ||
Genel | basis i. | kaynak | ||
Genel | basis i. | asliye | ||
Genel | basis i. | prensip | ||
Genel | basis i. | taban | ||
Genel | basis i. | belkemiği | ||
Genel | basis i. | altyapı | ||
Genel | basis i. | kural | ||
Genel | basis i. | pozisyon | ||
Genel | basis i. | statü | ||
Genel | basis i. | konum | ||
Genel | basis i. | mevki | ||
Genel | basis i. | sosyal ilişki | ||
Genel | basis i. | mevki | ||
Genel | basis i. | sabit düzen | ||
Genel | basis i. | (ödeme, tarife vb.) esas | ||
Genel | basis i. | bazında olma | ||
Trade/Economic | ||||
Ticaret/Ekonomi | basis i. | bir varlığın gelecek fiyatı ile spot fiyatı arasındaki fark | ||
Ticaret/Ekonomi | basis i. | defter kayıtlarındaki değer | ||
Ticaret/Ekonomi | basis i. | tahvil yatırımının gerçek getirisi | ||
Ticaret/Ekonomi | basis i. | gelir vergisi için para kazancı veya kaybının hesaplanmasında kullanılan orijinal mülk maliyeti | ||
Ticaret/Ekonomi | basis i. | rayiç değer | ||
Ticaret/Ekonomi | basis i. | yatırım maliyeti | ||
Ticaret/Ekonomi | basis | matrah | ||
Law | ||||
Hukuk | basis | matrah | ||
Politics | ||||
Siyasal | basis | kural | ||
Medical | ||||
Medikal | basis i. | bazis | ||
Gastronomy | ||||
Mutfak | basis i. | filipin yerlilerinin hazırladığı fermente içecekler | ||
Math | ||||
Matematik | basis i. | (linear cebir) baz | ||
Zoology | ||||
Zooloji | basis i. | bazipodit | ||
Zooloji | basis i. | eklembacaklı uzuvlarında proksimal eklem | ||
Zooloji | basis i. | kabukluların belirli uzuvlarının ikinci eklemi | ||
Literature | ||||
Edebiyat | basis i. | bazı eski şiirlerde serbest bir ilk ayak | ||
Linguistics | ||||
Dilbilim | basis i. | altkatman | ||
Dilbilim | basis | taban | ||
Geology | ||||
Jeoloji | basis i. | volkanik kaya katılaşmasının son ürünü olan camsı veya felsitik malzeme | ||
Music | ||||
Müzik | basis i. | (müzik) bassus | ||
Entomology | ||||
Böcek Bilimi | basis i. | kenenin kapitulumunun eklemli proksimal kısmı |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | basış | tread i. |
Genel | basış | printing i. |
Genel | basış | pressure i. |