birinci

"birinci" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 21 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	birinci	first s.
The first is the urgent proposal we are debating at present. Birincisi, şu anda tartışmakta olduğumuz acil tekliftir. More Sentences
General
2	Genel	birinci	winner i.
She was the winner of the Miss Denmark contest. Danimarka Güzeli yarışmasının birincisiydi. More Sentences
3	Genel	birinci	premier s.
All the top teams of the UK are in the premier division. İngiltere'nin en iyi takımlarının hepsi birinci ligde. More Sentences
4	Genel	birinci	primary s.
I need to find a new primary care provider. Yeni bir birinci basamak sağlık hizmeti sunucusu bulmalıyım. More Sentences
5	Genel	birinci	1st s.
I have been in theater since 1st grade. Birinci sınıftan beri tiyatro işindeyim. More Sentences
6	Genel	birinci	primus s.
Egypt is primus inter pares in perpetuity in the Arab League. Mısır, Arap Birliği'nde ebediyete kadar eşitler arasında birinci sıradadır. More Sentences
Idioms
7	Deyim	birinci	in the lead expr.
Tom is in the lead right now. Tom şu anda birinci sırada. More Sentences
General
8	Genel	birinci	champion s.
9	Genel	birinci	initial s.
10	Genel	birinci	fundamental s.
11	Genel	birinci	prime s.
12	Genel	birinci	virgin s.
13	Genel	birinci	leading s.
14	Genel	birinci	headmost s.
15	Genel	birinci	immediate s.
16	Genel	birinci	primigenial s.
17	Genel	birinci	primigenious s.
18	Genel	birinci	inaugural s.
Idioms
19	Deyim	birinci	the first/top rung on the ladder i.
20	Deyim	birinci	in front expr.
Trade/Economic
21	Ticaret/Ekonomi	birinci	prime s.

"birinci" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	birinci yüzyıl	first century i.
Christianity came to Armenia at the beginning of the first century and became an official religion in the year 301. Hıristiyanlık Ermenistan'a birinci yüzyılın başında geldi ve 301 yılında resmi bir din haline geldi. More Sentences
2	Genel	birinci yarı	first half i.
Tourist revenues rose by about 5% in the first half of 2000, after a poor result in 1999. Turizm gelirleri, 1999 yılındaki kötü bir sonuçtan sonra, 2000 yılının birinci yarısında %5 kadar yükselmiştir. More Sentences
3	Genel	birinci sınıf	first grade i.
Tom has been in love with Mary since the first grade. Tom birinci sınıftan beri Mary'ye aşık. More Sentences
4	Genel	birinci derece	first degree i.
Dan stood trial for the first degree murder of Linda Smith. Dan, Lind Smith hakkında birinci derecede cinayetten yargılandı. More Sentences
5	Genel	birinci kat	first floor i.
It's on the first floor of that building. O binanın birinci katında. More Sentences
6	Genel	birinci sınıf öğrencisi (kolej/üniversite)	freshman i.
Tom's a freshman on the soccer team. Tom futbol takımında birinci sınıf öğrencisi. More Sentences
7	Genel	birinci sınıf	first class i.
I'm sorry we couldn't get you a seat on first class. Size birinci sınıfta yer bulamadığımız için üzgünüm. More Sentences
8	Genel	birinci sıra	first row i.
Tom is sitting in the first row. Tom birinci sırada oturuyor. More Sentences
9	Genel	birinci derece şüpheli	prime suspect i.
Tom is no longer our prime suspect. Tom artık bizim birinci dereceden şüphelimiz değil. More Sentences
10	Genel	birinci derecede kuzen	first cousins i.
First cousins are too close for marriage. Birinci dereceden kuzenler evlilik için fazla yakınlar. More Sentences
11	Genel	birinci dereceden akraba	first degree relative i.
This importance is most likely to apply to first degree relatives. Bu önem büyük olasılıkla birinci dereceden akrabalar için geçerlidir. More Sentences
12	Genel	eşitler arasında birinci	first among equals i.
In other words, the president would only be the first among equals. Başka bir deyişle, cumhurbaşkanı sadece eşitler arasında birinci olurdu. More Sentences
13	Genel	birinci öncelik	first priority i.
So that is the first priority, the competitiveness of regional economies. Yani birinci öncelik bu, bölgesel ekonomilerin rekabet gücü. More Sentences
14	Genel	birinci kısım	part one i.
However, Part One also identifies a number of shortcomings in the judiciary. Bununla beraber, birinci kısımda, adli sistemde bazı yetersizlikler de tespit edilmiştir. More Sentences
15	Genel	(üniversite) birinci sınıf	fresher i.
The university organizes various activities to help freshers. Üniversite, birinci sınıf öğrencilerine yardımcı olmak amacıyla çeşitli etkinlikler düzenliyor. More Sentences
16	Genel	birinci olmak	be first f.
Tom has to be first. Tom birinci olmalı. More Sentences
17	Genel	birinci olmak (yarışta)	come in first f.
Tom came in first place. Tom birinci oldu. More Sentences
18	Genel	birinci gelmek	come first f.
Congratulations on coming first in the competition. Yarışmada birinci geldiğin için tebrikler. More Sentences
19	Genel	birinci gelmek	come in first f.
That horse came in first. O at birinci geldi. More Sentences
20	Genel	on birinci	eleventh s.
The EU must now, at the eleventh hour, go home and prepare itself. AB şimdi, on birinci saatte, evine dönmeli ve kendini hazırlamalıdır. More Sentences
21	Genel	birinci sınıf	first-rate s.
I have to say that my task has been made much easier by the first-rate work of the current Council Presidency. Mevcut Konsey Başkanlığının birinci sınıf çalışmaları sayesinde görevimin çok daha kolay hale geldiğini söylemeliyim. More Sentences
22	Genel	birinci mevkide	first-class s.
Do you always travel first-class? Her zaman birinci mevkide mi seyahat edersin? More Sentences
23	Genel	birinci sınıf	first-class s.
Mr Wuermeling has done a first-class job on this report. Bay Wuermeling bu raporda birinci sınıf bir iş çıkarmıştır. More Sentences
24	Genel	birinci sınıf	world-class s.
The athlete showcased her world-class skills. Sporcu birinci sınıf yeteneklerini sergiledi. More Sentences
25	Genel	yirmi birinci	21st s.
Were you born in the 20th century or in the 21st? Sen yirminci yüzyılda mı yoksa yirmi birinci yüzyılda mı doğdun? More Sentences
26	Genel	birinci ve ikinci dünya savaşları arasında olan	interwar s.
The novel depicted the interwar period. Roman, birinci ve ikinci dünya savaşları arası dönemi anlatıyordu. More Sentences
Colloquial
27	Konuşma Dili	birinci körfez savaşı	first gulf war i.
The gentlemen at this table were naval commanders during the first Gulf War. Bu masadaki beyler Birinci Körfez Savaşı sırasındaki deniz komutanlarıydı. More Sentences
28	Konuşma Dili	birinci kural	rule number one i.
Rule number one: never ask a spirit how it died. Birinci kural: Bir ruha asla nasıl öldüğünü sorma. More Sentences
Idioms
29	Deyim	birinci sınıf	top notch i.
Yo, man, this shit is top notch. Dostum, bu şey birinci sınıf. More Sentences
30	Deyim	birinci sınıf	top-notch s.
Tom is a top-notch swimmer. Tom birinci sınıf bir yüzücüdür. More Sentences
Trade/Economic
31	Ticaret/Ekonomi	birinci sınıf	first class i.
Tom traveled first class. Tom birinci sınıf seyahat etti. More Sentences
32	Ticaret/Ekonomi	birinci sınıf	first-rate s.
First-rate product quality, no matter what the production type, and the required income from it, is the second. Üretim türü ne olursa olsun birinci sınıf ürün kalitesi ve bundan elde edilmesi gereken gelir ikincisidir. More Sentences
33	Ticaret/Ekonomi	birinci sınıf	first-class s.
He makes a first-class contribution to the work of the committee which I have the honour to chair. Başkanlığını yapmaktan onur duyduğum komitenin çalışmalarına birinci sınıf bir katkı sağlamaktadır. More Sentences
Law
34	Hukuk	birinci dereceden akraba	first degree relative i.
This importance is most likely to apply to first degree relatives. Bu önem büyük olasılıkla birinci derece akrabalar için geçerlidir. More Sentences
35	Hukuk	birinci derece cinayet	first degree homicide i.
Sami was charged with first degree homicide. Sami birinci derece cinayetle suçlandı. More Sentences
36	Hukuk	birinci dereceden cinayet	first-degree murder i.
Sami was found guilty of first-degree murder. Sami birinci derece cinayetten suçlu bulundu. More Sentences
Common Usage
37	Yaygın Kullanım	birinci sınıf	ace s.
General
38	Genel	birinci sınıf	banner class i.
39	Genel	birinci balkon	dress circle i.
40	Genel	abd birinci kat	second floor i.
41	Genel	bir tür kuşdili birinci ses kelimenin sonuna getirilir ve ay eklenir	pig latin i.
42	Genel	birinci derecede sorumluluk	first degree liability i.
43	Genel	birinci el	1st hand i.
44	Genel	birinci sınıf şey	topper i.
45	Genel	birinci sınıf banka	first class bank i.
46	Genel	birinci basamak	curtail step i.
47	Genel	üniversitenin birinci ve ikinci sınıf öğretim programını uygulayan iki senelik okul	junior college i.
48	Genel	birinci dereceden akrabalar	immediate family i.
49	Genel	ingiliz alfabesinin birinci harfi	a i.
50	Genel	birinci dereceden yakınlar	immediate family i.
51	Genel	birinci kopya	answer print i.
52	Genel	birinci sınıf şey	crack i.
53	Genel	birinci sınıf	world class i.
54	Genel	ingiliz alfabesinin yirmi birinci harfi	u i.
55	Genel	ingiliz alfabesinin on birinci harfi	k i.
56	Genel	birinci sınıf mal	super i.
57	Genel	birinci omur	atlas i.
58	Genel	birinci sınıf posta	first class mail i.
59	Genel	birinci sınıf	first chop i.
60	Genel	taşıtta birinci mevki	first class i.
61	Genel	birinci dünya savaşı	the first world war i.
62	Genel	birinci kalite	world class i.
63	Genel	üniversite birinci sınıfa giden öğrenci	freshman i.
64	Genel	birinci evre	first level i.
65	Genel	birinci seviye	first level i.
66	Genel	birinci sıra	first rank i.
67	Genel	birinci sıra	rank number one i.
68	Genel	birinci öncelikli	first priority i.
69	Genel	birinci sınıf balık restoranı	first class fish restaurant i.
70	Genel	birinci kat	first story i.
71	Genel	birinci kat sıva	first coat i.
72	Genel	birinci kalite	first quality i.
73	Genel	birinci kuşak	first generation i.
74	Genel	birinci kat	first coat i.
75	Genel	üniversitede birinci sınıf öğrencisi	freshman i.
76	Genel	üniversitede birinci sınıf öğrencisi	fresher i.
77	Genel	birinci sınıf	hunky-dory i.
78	Genel	birinci derece tarihi eser	first-degree historical monument i.
79	Genel	birinci sınıf hizmet	first-class service i.
80	Genel	birinci sınıf	top-drawer i.
81	Genel	birinci mevki bileti	first class ticket i.
82	Genel	birinci el	first hand i.
83	Genel	birinci sınıf	first rate i.
84	Genel	birinci mevki	first class i.
85	Genel	birinci kalite	prime quality i.
86	Genel	birinci tur	first round i.
87	Genel	birinci raund	first round i.
88	Genel	birinci dereceden akrabalık	first degree of kinship i.
89	Genel	birinci yüzyılda icat edilmiş buhar türbini	aeolipile i.
90	Genel	birinci derece akraba	first degree relative i.
91	Genel	birinci kalite	first class i.
92	Genel	birinci sınıf öğrencisi	first-year pupil i.
93	Genel	birinci sınıf öğrencisi	first grader i.
94	Genel	elli birinci	fifty first i.
95	Genel	birinci derece akraba	immediate family i.
96	Genel	birinci etap	first stage i.
97	Genel	birinci seçenek	first option i.
98	Genel	birinci seçenek	first choice i.
99	Genel	türkiye birinci güzeli	miss turkey i.
100	Genel	birinci sınıfta öğrencilere öğretilen beceriler	first-grade skills i.
101	Genel	birinci boğaz köprüsü	bosphorus bridge i.
102	Genel	birinci boğaz köprüsü	first bosphorus bridge i.
103	Genel	birinci yarışmacı	first contestant i.
104	Genel	birinci derece akrabalar	immediate relatives i.
105	Genel	birinci akvam	first nations i.
106	Genel	birinci bölüm	section one i.
107	Genel	birinci grup	first group i.
108	Genel	birinci ağızdan çeviri	first-person interpreting i.
109	Genel	birinci tekil şahıs çeviri	first-person interpreting i.
110	Genel	birinci tekil şahıs çeviri	direct speech interpreting i.
111	Genel	birinci ağızdan çeviri	direct speech interpreting i.
112	Genel	birinci hafta	first week i.
113	Genel	birinci gün	first day i.
114	Genel	birinci yılımız	our first year i.
115	Genel	birinci senemiz	our first year i.
116	Genel	birinci ünite	first unit i.
117	Genel	birinci el	1st hand i.
118	Genel	birinci meşrutiyet	first constitutional era i.
119	Genel	birinci gelme	lead i.
120	Genel	birinci aday	first candidate i.
121	Genel	birinci bölüm	part one i.
122	Genel	otuz birinci	thirty-first i.
123	Genel	birinci sınıf araç	thoroughbred i.
124	Genel	birinci dereceden kimse	tiptopper i.
125	Genel	birinci sınıftan kimse	tiptopper i.
126	Genel	serinin yirmi birinci elemanı	twenty-one i.
127	Genel	at yarışında bahisçinin oynadığı at birinci, ikinci veya üçüncü olursa para kazandığı bahis	each way i.
128	Genel	birinci gelme	win i.
129	Genel	birinci dünya savaşı'nda askerlere verilen konserve et yahnisi ve sebze	maconochie i.
130	Genel	rusya'da çar birinci petro'dan önce asil sınıfına mensup kimse	boiar i.
131	Genel	rusya'da çar birinci petro'dan önce asil sınıfına mensup kimse	boyar i.
132	Genel	rusya'da çar birinci petro'dan önce asil sınıfına mensup kimse	boyard i.
133	Genel	birinci tekil şahıs zamirini sıkça kullanan kimse	me i.
134	Genel	birinci sınıf kolombiya kahvesi	medellín i.
135	Genel	birinci vites	bottom gear [uk] i.
136	Genel	birinci dünya savaşı döneminde popüler olan bir dans	grizzly bear i.
137	Genel	birinci olmamasına karşın ödül veya mansiyon alan yarışmacı	runner-up i.
138	Genel	birinci filo	first fleet [australia] i.
139	Genel	birinci sınıf	first water i.
140	Genel	birinci kalite	first water i.
141	Genel	birinci sınıf araç	first-class car i.
142	Genel	(yarışta) birinci bitirme	first-place finish i.
143	Genel	birinci sınıf kimse	first-rater i.
144	Genel	birinci sıra	forerank i.
145	Genel	birinci derece	forerank i.
146	Genel	rütbede birinci	ordinance i.
147	Genel	sırada birinci	ordinance i.
148	Genel	birinci eleman	primary i.
149	Genel	gölgenin birinci düşey düzlem üzerine yansıtıldığı güneş saati	prime-vertical dial i.
150	Genel	gölgenin birinci düşey düzlem üzerine yansıtıldığı güneş saati	prime vertical dial i.
151	Genel	bir yükümlülükten birinci derecede sorumlu kimse	principal i.
152	Genel	eski ibrani takviminin yaklaşık olarak şubat'a denk gelen on birinci ayı	sebat i.
153	Genel	kırk birinci öge	forty-one i.
154	Genel	altmış birinci sıra	sixty-one i.
155	Genel	birinci dünya ülkesi	first world country i.
156	Genel	birinci gelmek	be the first f.
157	Genel	birinci olmak	rank first f.
158	Genel	birinci olmak	top f.
159	Genel	birinci mevkide seyahat etmek	travel first class f.
160	Genel	birinci sırayı almak	take the first place f.
161	Genel	birinci gelmek	win the first place f.
162	Genel	birinci gelmek	be first f.
163	Genel	gelmek (birinci/ikinci vb) (müsabakada)	finish f.
164	Genel	birinci mevkide gitmek	go first class f.
165	Genel	(birinci, ikinci, onuncu vb) sırada yer almak	be ranked as the f.
166	Genel	(birinci, ikinci, onuncu vb) sırada yer almak	be ranked at the f.
167	Genel	birinci sırada olmak	rank number one f.
168	Genel	birinci elden satın almak	buy at first hand f.
169	Genel	birinci olmak	come in first f.
170	Genel	yarışta birinci gelmek	come in first in the race f.
171	Genel	yarışta birinci olmak	come in first in the race f.
172	Genel	tam anlamıyla birinci sınıf bir skandal olmak	have all the makings of a first-class scandal f.
173	Genel	birinci sırada olmak	rank first f.
174	Genel	birinci sırada olmak	come first f.
175	Genel	birinci sırada olmak	be in the first place f.
176	Genel	birinci sırada olmak	be on the first rank f.
177	Genel	birinci sırada olmak	be in the lead f.
178	Genel	birinci/ikinci çocuğuna/bebeğine hamile olmak	be pregnant with her first/second child/baby f.
179	Genel	birinci olmak	get first place f.
180	Genel	-likle bitirmek (birinci/ikinci vb) (yarışmada)	finish f.
181	Genel	birinci dereceden yasaklı bir maddeyi üzerinde bulundurmaktan ötürü suçlanmak	be charged with criminal possession of a controlled substance in the first degree f.
182	Genel	birinci gelmek	lead f.
183	Genel	birinci olmak	win f.
184	Genel	birinci kalite	prime s.
185	Genel	birinci derece önemli	fundamental s.
186	Genel	birinci sınıf	commanding s.
187	Genel	birinci sınıf	excellent s.
188	Genel	birinci dereceden	first rank s.
189	Genel	birinci sınıf	super s.
190	Genel	birinci sınıf	topflight s.
191	Genel	birinci derecede önemli	of prime importance s.
192	Genel	birinci sınıf	ace s.
193	Genel	birinci derecede	primary s.
194	Genel	birinci sınıf	classic s.
195	Genel	birinci sınıf	best s.
196	Genel	birinci derece	linear s.
197	Genel	birinci sınıf	jammy s.
198	Genel	birinci sınıf	tiptop s.
199	Genel	birinci olan	winning s.
200	Genel	birinci sınıf	topping s.
201	Genel	birinci sınıf	of the first water s.
202	Genel	birinci kalite	a one s.
203	Genel	birinci sınıf	pukka s.
204	Genel	birinci sınıf	pucka s.
205	Genel	birinci sınıf	high-grade s.
206	Genel	birinci kalite	first-rate s.
207	Genel	birinci mevki	first-class s.
208	Genel	birinci mevkie ait	first-class s.
209	Genel	birinci derecede	gilt-edged s.
210	Genel	yirmi-birinci	twenty-first s.
211	Genel	birinci sınıf	slap-up s.
212	Genel	birinci derecede önemli	essential s.
213	Genel	birinci sınıf	top-class s.
214	Genel	on birinci	11th s.
215	Genel	yirmi birinci	twenty first s.
216	Genel	otuz birinci	thirty first s.
217	Genel	otuz birinci	31st s.
218	Genel	kırk birinci	forty first s.
219	Genel	kırk birinci	41st s.
220	Genel	elli birinci	51st s.
221	Genel	altmış birinci	61st s.
222	Genel	doksan birinci	ninety first s.
223	Genel	altmış birinci	sixty first s.
224	Genel	doksan birinci	91st s.
225	Genel	seksen birinci	eighty first s.
226	Genel	yetmiş birinci	seventy first s.
227	Genel	yetmiş birinci	71st s.
228	Genel	seksen birinci	81st s.
229	Genel	birinci sınıf	top-ranked s.
230	Genel	birinci sınıf	top class s.
231	Genel	birinci sınıf	champion [dialect] s.
232	Genel	birinci sınıf	thoroughbred s.
233	Genel	birinci sınıf	tip-top s.
234	Genel	birinci sınıf	top-ranking s.
235	Genel	birinci derecede önemli olmayan	unessential s.
236	Genel	birinci sınıf	major-league s.
237	Genel	yarışma boyunca birinci olan	wire-to-wire s.
238	Genel	birinci sınıf	whiz-bang s.
239	Genel	birinci sınıf	whizbang s.
240	Genel	birinci sınıf	whizz-bang s.
241	Genel	birinci sınıf	marvelous s.
242	Genel	birinci kalite	marvelous s.
243	Genel	birinci sınıfa ait	blue-chip s.
244	Genel	birinci sınıfla ilgili	blue-chip s.
245	Genel	birinci sınıf	haut s.
246	Genel	yüz birinci	hundred-and-first s.
247	Genel	birinci sınıf	deinteous s.
248	Genel	birinci elden deneyimlenen	direct s.
249	Genel	(akraba) birinci dereceden	immediate s.
250	Genel	birinci sınıf	duckie s.
251	Genel	birinci sınıf	famous s.
252	Genel	birinci neslin yavrularıyla ilişkisine sahip olan	daughter s.
253	Genel	birinci ayar	first-class s.
254	Genel	birinci sınıf yolculuğa ait	first-class s.
255	Genel	birinci sınıf yolculuk ile ilgili	first-class s.
256	Genel	birinci sınıf konaklamaya ait	first-class s.
257	Genel	birinci sınıf konaklama ile ilgili	first-class s.
258	Genel	birinci derece	first-string s.
259	Genel	birinci kuşağa ait veya ilgili	first-generation s.
260	Genel	birinci nesil göçmenlere ait veya ilgili	first-generation s.
261	Genel	birinci nesil mülteci çocuklarına ait veya ilgili	first-generation s.
262	Genel	birinci nesil başarılı aile üyelerine ait veya ilgili	first-generation s.
263	Genel	(bir başarıya imza atmış) birinci kuşak aileye ait veya ilgili	first-generation s.
264	Genel	birinci ağızdan duyulan	firsthand s.
265	Genel	birinci (sınıf)	primary s.
266	Genel	birinci basamak sağlık hizmeti ile ilgili	primary s.
267	Genel	birinci ilkeyle ilgili	principiant [obsolete] s.
268	Genel	birinci kalite	pucca s.
269	Genel	birinci sınıf postadan daha yavaş iletilen	second-class s.
270	Genel	kırk birinci sırada olan	forty-first s.
271	Genel	birinci sınıf	skookum s.
272	Genel	birinci kalite	snooty s.
273	Genel	birinci sınıf	snooty s.
274	Genel	birinci elden	at first hand zf.
275	Genel	birinci sınıf	in style zf.
276	Genel	birinci olarak	firstly zf.
277	Genel	her on birinci yılda	every eleventh year zf.
278	Genel	birinci derecede	proximately zf.
279	Genel	on birinci sırada	eleventhly zf.
280	Genel	on birinci olarak	eleventhly zf.
281	Genel	birinci ağızdan duyularak	firsthand zf.
282	Genel	birinci ağızdan duyularak	first-hand zf.
Phrasals
283	Öbek Fiiller	(birinci, ikinci, üçüncü) gelmek	come in f.
284	Öbek Fiiller	(birinci, ikinci, üçüncü) bitirmek	come in f.
285	Öbek Fiiller	beyzbolda birinci lig oyuncusunu ikinci lige göndermek	farm out f.
Phrases
286	İfadeler	birinci vazifen, türk istiklalini, türk cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir	your first duty is forever to preserve and to defend the turkish independence and the turkish republic expr.
287	İfadeler	birinci madde uyarınca	as per article 1 expr.
288	İfadeler	kitaplarınızın yirmi birinci sayfasını açın	open your book to page 21 expr.
289	İfadeler	yarışta lider/birinci	out front expr.
Colloquial
290	Konuşma Dili	ragbide birinci ve ikinci sıra birlikte	tight five i.
291	Konuşma Dili	birinci sınıf	a 10 i.
292	Konuşma Dili	birinci sınıf	a ten i.
293	Konuşma Dili	birinci sınıf	ace i.
294	Konuşma Dili	birinci sınıf	blue chip i.
295	Konuşma Dili	birinci sınıf hisse senedi	blue chip i.
296	Konuşma Dili	birinci ağızdan haberler	first-hand accounts i.
297	Konuşma Dili	birinci kalite	bristol fashion i.
298	Konuşma Dili	üniversite birinci sınıf öğrencisi	frosh i.
299	Konuşma Dili	birinci kaybeden	first loser i.
300	Konuşma Dili	birinci gün	day one i.
301	Konuşma Dili	(yarışma) birinci lig	the bigs i.
302	Konuşma Dili	birinci dünya savaşı'nda cephane fabrikasında çalışan kadın	munitionette [uk] i.
303	Konuşma Dili	(abd hava harp okulunda) birinci sınıf öğrencisi	doolie i.
304	Konuşma Dili	ilkokul birinci sınıflar	primers [new zealand] i.
305	Konuşma Dili	birinci sınıf öğrencisi (kolej/üniversite)	freshie i.
306	Konuşma Dili	birinci olmak	take first f.
307	Konuşma Dili	birinci sınıf	a-one s.
308	Konuşma Dili	aşırı birinci sınıf	ultraposh s.
309	Konuşma Dili	birinci sınıf	primo s.
310	Konuşma Dili	birinci sınıf	class s.
311	Konuşma Dili	birinci gün	day one zf.
312	Konuşma Dili	birinci günden beri	day one zf.
313	Konuşma Dili	birinci sınıf	in the front rank expr.
314	Konuşma Dili	birinci kalite	bang up expr.
315	Konuşma Dili	sonraki/birinci/ikinci seferinde	(the) next, first, second time around/round expr.
Idioms
316	Deyim	birinci kalite	the first water i.
317	Deyim	birinci dereceden kuzen	first cousin i.
318	Deyim	birinci ve sonuncu	alpha and omega i.
319	Deyim	on birinci emir	11th commandment i.
320	Deyim	birinci dünya savaşı	a war to end all wars i.
321	Deyim	birinci gelen kimse	first past the post [uk] i.
322	Deyim	birinci aşama	square one i.
323	Deyim	(bir şeyin) birinci/ilk kısmı	the first leg of (something) i.
324	Deyim	gezinin ilk/birinci kısmı	the first leg of the journey i.
325	Deyim	gezisinin ilk/birinci kısmı	the first leg of one's journey i.
326	Deyim	(sürüde) birinci olmak	bear the bell f.
327	Deyim	manşetlerde birinci sırada yer almak	make the headlines f.
328	Deyim	manşetlerde birinci sırada yer almak	hit the headlines f.
329	Deyim	(birinci/ikinci vb) olarak bitirmek	come in (a certain position) f.
330	Deyim	açık ara birinci sırada olmak	open up a lead f.
331	Deyim	açık ara birinci sırada olmak	open up one's lead f.
332	Deyim	(birinci ile arasında) açık ara ikinci olmak/gelmek	be a poor second [uk] f.
333	Deyim	(birinci ile arasında) çok büyük bir farkla ikinci gelmek	be a poor second [uk] f.
334	Deyim	(birinci ile arasında) açık ara ikinci olmak/gelmek	come a poor second [uk] f.
335	Deyim	(birinci ile arasında) çok büyük bir farkla ikinci gelmek	come a poor second [uk] f.
336	Deyim	(bir şeyde) birinci gelmek	come out on top (of something) f.
337	Deyim	manşetlerde birinci sırada yer almak	grab the headlines f.
338	Deyim	birinci sırada olmak	lead the line f.
339	Deyim	araba yarışında birinci olmak/gelmek	take the checkered flag f.
340	Deyim	yarışta/koşuda/at yarışında birinci gelmek	take up the running f.
341	Deyim	birinci sınıf	a number one s.
342	Deyim	birinci sınıf	a number 1 s.
343	Deyim	birinci sınıf	a1 s.
344	Deyim	birinci sınıf	a-1 s.
345	Deyim	birinci ağızdan	firsthand s.
346	Deyim	birinci sırada	top-of-mind s.
347	Deyim	(bir şeyde) birinci	first off the blocks s.
348	Deyim	birinci sırada	top of mind s.
349	Deyim	birinci gündem maddesi	high on the agenda expr.
350	Deyim	birinci ağızdan	(straight) from the horse's mouth expr.
351	Deyim	birinci sınıf	top of the line expr.
352	Deyim	birinci ağızdan	at first hand expr.
353	Deyim	birinci sınıf	the first water expr.
354	Deyim	birinci gündem maddesi	high on somebody's agenda expr.
355	Deyim	birinci ağızdan	from the first person expr.
356	Deyim	birinci gündem maddesi	at the top of the agenda expr.
357	Deyim	birinci gündem maddesi	at the top of somebody's agenda expr.
358	Deyim	ilk/birinci ağızdan	straight from the horse's mouth expr.
359	Deyim	birinci gündem maddesi	at the top of the agenda expr.
360	Deyim	birinin birinci gündem maddesi	at the top of one's agenda expr.
361	Deyim	birinci deneme	first go [uk] expr.
362	Deyim	birinci girişim	first go [uk] expr.
363	Deyim	birinci ağızdan	from the horse's mouth expr.
364	Deyim	birinci sırada/sıraya	in the lead expr.
Speaking
365	Konuşma	birinci soldan dön	take the first left expr.
366	Konuşma	birinci hatta	he's on line one expr.
367	Konuşma	benim pazertesi günü birinci dersim ingilizcedir	my first class on monday is english expr.
Trade/Economic
368	Ticaret/Ekonomi	bedeli önceden ödenmiş birinci sınıf posta	prepaid first class mail i.
369	Ticaret/Ekonomi	birinci sınıf marka	premium brand i.
370	Ticaret/Ekonomi	birinci derecede ipotek	senior lien i.
371	Ticaret/Ekonomi	birinci kalite	grade a i.
372	Ticaret/Ekonomi	birinci kalite	first quality i.
373	Ticaret/Ekonomi	birinci sınıf müessese	first-rate house i.
374	Ticaret/Ekonomi	birinci derecede sorumluluk	primary liability i.
375	Ticaret/Ekonomi	birinci sınıf	premium quality i.
376	Ticaret/Ekonomi	birinci kalite	first rate i.
377	Ticaret/Ekonomi	birinci sınıf posta	1st-class mail i.
378	Ticaret/Ekonomi	birinci derecede ipotek	senior mortgage i.
379	Ticaret/Ekonomi	birinci seviye kalibrasyon	primary calibration i.
380	Ticaret/Ekonomi	birinci dereceden ipotek	underlying mortgage i.
381	Ticaret/Ekonomi	birinci taksit	first installment i.
382	Ticaret/Ekonomi	birinci sınıf hisse senetleri	gilt edged securities i.
383	Ticaret/Ekonomi	birinci dereceden ipotekli tahvil	first mortgage bond i.
384	Ticaret/Ekonomi	birinci pazar	big-board market i.
385	Ticaret/Ekonomi	birinci derecede ipotekli tahviller	prior lien bonds i.
386	Ticaret/Ekonomi	birinci derece teminatlı tahvil	prior lien bond i.
387	Ticaret/Ekonomi	birinci taraf uygunluk değerlendirme faaliyeti	first-party conformity assessment activity i.
388	Ticaret/Ekonomi	birinci derece ipotek	first degree mortgage i.
389	Ticaret/Ekonomi	birinci sınıf değerli evrak	fine paper i.
390	Ticaret/Ekonomi	birinci dereceden ipotek	first ranking mortgage i.
391	Ticaret/Ekonomi	birinci derecede ipotek	first mortgage i.
392	Ticaret/Ekonomi	birinci derecede defterler ve kayıtlar	primary books and records i.
393	Ticaret/Ekonomi	birinci şahıs	first person i.
394	Ticaret/Ekonomi	birinci kalite	prime quality i.
395	Ticaret/Ekonomi	birinci derecede ipotekli tahvil	first mortgage bond i.
396	Ticaret/Ekonomi	birinci derecede likidite katsayısı	coefficient of immediate liquidity i.
397	Ticaret/Ekonomi	birinci derecede ipotek senedi	first mortgage bond i.
398	Ticaret/Ekonomi	birinci tip hata	type i error i.
399	Ticaret/Ekonomi	birinci sınıf	first rank i.
400	Ticaret/Ekonomi	birinci dereceden homojen	homogeneous of degree one i.
401	Ticaret/Ekonomi	birinci kalite	premium quality i.
402	Ticaret/Ekonomi	birinci kalite mal	first choice articles i.
403	Ticaret/Ekonomi	birinci sınıf borçlu	prime borrower i.
404	Ticaret/Ekonomi	birinci derece ipotek karşılığı tahviller	first mortgage bonds i.
405	Ticaret/Ekonomi	birinci derece fiyat farklılaştırması	first-degree price discrimination i.
406	Ticaret/Ekonomi	birinci temettü	first dividend i.
407	Ticaret/Ekonomi	birinci yasal yedekler	primary legal reserve i.
408	Ticaret/Ekonomi	birinci apel hesabı	first call account i.
409	Ticaret/Ekonomi	birinci çeyrek	first quarter i.
410	Ticaret/Ekonomi	birinci piyasa	primary market i.
411	Ticaret/Ekonomi	birinci sınıf marka	first class brand i.
412	Ticaret/Ekonomi	birinci dereceden ipotek	senior mortgage i.
413	Ticaret/Ekonomi	birinci derece imza yetkisi	first degree signature authorization i.
414	Ticaret/Ekonomi	birinci dereceden ipotek	first priority mortgage i.
415	Ticaret/Ekonomi	birinci derecede ipotek	prior lien mortgage i.
416	Ticaret/Ekonomi	birinci taraf laboratuvar	first party laboratory i.
417	Ticaret/Ekonomi	birinci sınıf özkaynak getiri oranı	gilt-equity yield ratio i.
418	Ticaret/Ekonomi	birinci sınıf tahvil ve hisse senedi	gilt-edged securities i.
419	Ticaret/Ekonomi	birinci derecede işletme sermayesi ayarlaması	primary workings capital adjustment i.
420	Ticaret/Ekonomi	birinci kalite mallar	first choice articles i.
421	Ticaret/Ekonomi	birinci kalkınma on yılı	first development decade i.
422	Ticaret/Ekonomi	birinci dönem kira bedeli	first period charter price i.
423	Ticaret/Ekonomi	birinci üretim	indirect productior i.
424	Ticaret/Ekonomi	birinci ve ikinci kademe görevlileri	first and second tier officers i.
425	Ticaret/Ekonomi	birinci dereceden ipotekli tahvil	first lien bond i.
426	Ticaret/Ekonomi	birinci derece ipotek	prior lien mortgage i.
427	Ticaret/Ekonomi	birinci derecede önemli şirket hisselerinin işlem gördüğü pazar	main market i.
428	Ticaret/Ekonomi	birinci nüsha	original copy i.
429	Ticaret/Ekonomi	birinci tertip yedek akçe	primary reserve i.
430	Ticaret/Ekonomi	birinci sınıf posta	first class mail i.
431	Ticaret/Ekonomi	birinci derecede ipotekli tahvilat	first mortgage bond i.
432	Ticaret/Ekonomi	birinci dağıtım	primary distribution i.
433	Ticaret/Ekonomi	geçici birinci madde	temporary first article i.
434	Ticaret/Ekonomi	lüks ve birinci sınıf marka	luxury brand i.
435	Ticaret/Ekonomi	ortaklara birinci temettü	first dividend to shareholders i.
436	Ticaret/Ekonomi	ölçülü birinci muhasebe sistemi	limited monist accounting system i.
437	Ticaret/Ekonomi	poliçenin birinci nüshası	first of exchange i.
438	Ticaret/Ekonomi	tahvil/hisse senedi ihracından birinci dereceden sorumlu kurum	bookrunner i.
439	Ticaret/Ekonomi	varanın antrepo makbuzunun birinci kopyası	cedule i.
440	Ticaret/Ekonomi	yılın birinci çeyreği	the first quarter of the year i.
441	Ticaret/Ekonomi	orta vadeli birinci sınıf tahvil ve hisse senedi	mediums i.
442	Ticaret/Ekonomi	birinci elden satın almak	buy at first hand f.
443	Ticaret/Ekonomi	birinci en iyiden sonra gelen	second best s.
444	Ticaret/Ekonomi	birinci elden alınan	first hand s.
Law
445	Hukuk	birinci derece ceza yargılama yetkisi olan yargıç	recorder i.
446	Hukuk	birinci dereceden akrabalık	first-degree kinship i.
447	Hukuk	birinci dereceden delil	best evidence i.
448	Hukuk	birinci derece akraba	first degree relative i.
449	Hukuk	birinci dereceden adam öldürme	manslaughter in the first degree i.
450	Hukuk	birinci isim	prenomen i.
451	Hukuk	birinci derece mahkeme	first instance court i.
452	Hukuk	birinci görgü tanığı	prime witness i.
453	Hukuk	birinci isim	praenomen i.
454	Hukuk	birinci dereceden ipotekli	first mortgagee i.
455	Hukuk	birinci derece mahkemesi	court of first instance i.
456	Hukuk	birinci dereceden akraba	first-degree kinship i.
457	Hukuk	birinci dereceden akrabalık	first degree relatives i.
458	Hukuk	birinci dereceden ipotek alacaklısı	first mortgagee i.
459	Hukuk	birinci dereceden mirasçılar	heirs of first degree i.
460	Hukuk	birinci dereceden akraba	first degree relatives i.
461	Hukuk	birinci derecede akraba	next-of-kin i.
462	Hukuk	birinci dereceden akrabalık	immediate family i.
463	Hukuk	birinci dereceden akraba	immediate family i.
464	Hukuk	birinci derece saldırı	first-degree assault i.
465	Hukuk	birinci dereceden adam öldürme	first degree homicide i.
466	Hukuk	birinci derece ipotek	first-degree mortgage i.
467	Hukuk	birinci derece mirasçılar	eligible survivors i.
468	Hukuk	birinci dereceden ipotekli alacaklı	first mortgagee i.
469	Hukuk	birinci dereceden cinayet	manslaughter in the first degree i.
470	Hukuk	birinci dereceden akrabalar	first degree relatives i.
471	Hukuk	birinci derecede kuzen	cousin gentian i.
472	Hukuk	birinci derecede ipotek	first mortgage i.
473	Hukuk	çocuğun birinci dereceden vasi/velisi	primary physical custodian i.
474	Hukuk	mirasın birinci derecede evlatlara intikali	immediate descent i.
475	Hukuk	yargıtay birinci başkanı	first president of the court of cassation i.
476	Hukuk	yargıtay birinci başkan vekili	first vice president of the court of cassation i.
477	Hukuk	iskoçya temyiz mahkemesinin birinci ve ikinci bölümü	inner house [scotland] i.
478	Hukuk	iskoçya temyiz mahkemesinde birinci ve ikinci bölümlerin bulunduğu yer	inner house [scotland] i.
479	Hukuk	abd anayasası birinci değişiklik maddesi	first amendment i.
480	Hukuk	birinci derecede	gilt edged s.
481	Hukuk	birinci sınıf	a1 s.
482	Hukuk	birinci derece (mahkeme)	first instance s.
Politics
483	Siyasal	birinci dünya problemleri	first world problems i.
484	Siyasal	birinci dünya sorunları	first world problems i.
485	Siyasal	birinci dünya ülkesi sorunları	first world problems i.
486	Siyasal	birinci daire	first chamber i.
487	Siyasal	birinci daire	first chamber i.
488	Siyasal	birinci vuruş yeteneği	first-strike capability i.
489	Siyasal	birinci bölge (seçim)	first region i.
490	Siyasal	birinci başkan yardımcısı	first deputy managing director i.
491	Siyasal	birinci meşrutiyet	first constitutionalist period i.
492	Siyasal	birinci bölge	first region i.
493	Siyasal	birinci dünya savaşı	world war one i.
494	Siyasal	birinci dünya savaşı ile ikinci dünya savaşı arasındaki dönem	interwar period i.
495	Siyasal	birinci anayasa değişikliği özgürlükleri	first amendment freedoms i.
496	Siyasal	birinci sütun ajansları	agencies of the first pillar i.
497	Siyasal	birinci konsolos	premier consul i.
498	Siyasal	birinci dünya savaşı ile ikinci dünya savaşı arasındaki dönem	interbellum i.
499	Siyasal	birinci konsolos	first consul i.
500	Siyasal	birinci dünya savaşı	first world war i.