|
Kategori |
Türkçe |
İngilizce |
|
Common Usage |
|
1 |
Yaygın Kullanım |
dünya çapında |
global s.
|
|
It is a global phenomenon, with cells operating throughout the world.
Dünya çapında faaliyet gösteren hücreleri ile küresel bir fenomendir.
More Sentences
|
General |
|
2 |
Genel |
dünya günü (22 nisan) |
earth day i.
|
|
Today is Earth day.
Bugün Dünya günü.
More Sentences
|
|
3 |
Genel |
özgür dünya |
free world i.
|
|
The unified state should not be defended at all costs, but the free world needs to stand against Muslim terrorism.
Birleşik devlet her ne pahasına olursa olsun savunulmamalı, ancak özgür dünya Müslüman terörizmine karşı durmalıdır.
More Sentences
|
4 |
Genel |
dünya pazarı |
world market i.
|
|
That reduces prices on the world market.
Bu dünya pazarındaki fiyatları düşürür.
More Sentences
|
5 |
Genel |
dış dünya |
external world i.
|
|
This correspondence with the real external world we call truth.
Hakikat dediğimiz şey, gerçek dış dünya ile olan bu örtüşme.
More Sentences
|
6 |
Genel |
yeni dünya |
new world i.
|
|
The European Union needs to have a view and an opinion about this new world.
Avrupa Birliği'nin bu yeni dünya hakkında bir görüşü ve fikri olmalıdır.
More Sentences
|
7 |
Genel |
dünya meseleleri |
world affairs i.
|
|
The Council also addressed other developments in world affairs.
Konsey ayrıca dünya meselelerindeki diğer gelişmeleri de ele aldı.
More Sentences
|
8 |
Genel |
dünya bankası |
the world bank i.
|
|
You are neither a European bank nor an extension of the World Bank and nevertheless you have close links with us.
Siz ne bir Avrupa bankası ne de Dünya Bankası'nın bir uzantısısınız ama yine de bizimle yakın bağlarınız var.
More Sentences
|
9 |
Genel |
üçüncü dünya |
the third world i.
|
|
At the moment, it is even threatening to drag us into a war against the third world.
Hatta şu anda bizi üçüncü dünyaya karşı bir savaşa sürüklemekle tehdit ediyor.
More Sentences
|
10 |
Genel |
yeni dünya düzeni |
new world order i.
|
|
The new world order, proclaimed after the Gulf War by President Bush Snr, has quickly been forgotten.
Körfez Savaşı sonrasında Başkan Bush Snr tarafından ilan edilen yeni dünya düzeni hızla unutulmuştur.
More Sentences
|
11 |
Genel |
dünya savaşı |
world war i.
|
|
The Second World War has thus been brought to a definitive end.
İkinci Dünya Savaşı böylece kesin olarak sona ermiştir.
More Sentences
|
12 |
Genel |
dünya rekoru |
world record i.
|
|
We should remember that sport does not just mean competitive sport, peak performance or world records.
Sporun sadece rekabetçi spor, en yüksek performans veya dünya rekorları anlamına gelmediğini unutmamalıyız.
More Sentences
|
13 |
Genel |
dünya tarihi |
world history i.
|
|
World history becomes a matter of narrating events to show how the civilizations follow each other.
Dünya tarihi, medeniyetlerin birbirini nasıl takip ettiğini gösteren olayların anlatılması meselesi haline gelir.
More Sentences
|
14 |
Genel |
üçüncü dünya |
third world i.
|
|
We need to support our farmers, but not at the expense of Third World trade.
Çiftçilerimizi desteklemeliyiz, ancak bunu Üçüncü Dünya ticareti pahasına yapmamalıyız.
More Sentences
|
15 |
Genel |
bütün dünya |
whole world i.
|
|
Earlier, if Europe sneezed, the whole world caught cold.
Eskiden Avrupa hapşırsa bütün dünya nezle olurdu.
More Sentences
|
16 |
Genel |
dünya ticareti |
world trade i.
|
|
Four fifths of world trade takes place between thirty or so countries.
Dünya ticaretinin beşte dördü otuz kadar ülke arasında gerçekleşmektedir.
More Sentences
|
17 |
Genel |
dünya vatandaşı |
cosmopolitan i.
|
|
The cosmopolitan visited numerous countries.
Dünya vatandaşı, çok sayıda ülkeyi ziyaret etti.
More Sentences
|
18 |
Genel |
dünya görüşü |
worldview i.
|
|
The Copernican revolution and Newton's worldview required some revision of traditional beliefs.
Kopernik devrimi ve Newton'un dünya görüşü, geleneksel inançlarda bazı revizyonlar yapılmasını gerektirmiştir.
More Sentences
|
19 |
Genel |
dünya görüşü |
world view i.
|
|
We need to get to grips with our different world views.
Farklı dünya görüşlerimizle başa çıkmamız gerekiyor.
More Sentences
|
20 |
Genel |
dünya şampiyonu |
world champion i.
|
|
He has the potential to become world champion.
Dünya şampiyonu olma potansiyeli var.
More Sentences
|
21 |
Genel |
çağdaş dünya |
contemporary world i.
|
|
Having knowledge of many languages is an advantage in the contemporary world.
Birçok dil bilmek çağdaş dünyada bir avantajdır.
More Sentences
|
22 |
Genel |
yeni dünya |
the new world i.
|
|
September 11 made us realise that the European Union is not fully adapted to the new world context.
11 Eylül, Avrupa Birliği'nin yeni dünya koşullarına tam olarak uyum sağlayamadığını fark etmemizi sağladı.
More Sentences
|
23 |
Genel |
üçüncü dünya ülkeleri |
the third world i.
|
|
So of course we export to the third world.
Elbette biz üçüncü dünya ülkelerine ihracat yapıyoruz.
More Sentences
|
24 |
Genel |
bütün dünya |
entire world i.
|
|
Today I love the entire world.
Bugün ben bütün dünyayı seviyorum.
More Sentences
|
25 |
Genel |
antik dünya |
ancient world i.
|
|
The Great Pyramid of Giza is one of the Seven Wonders of the Ancient World.
Büyük Giza Piramidi, Antik Dünyanın Yedi Harikası'ndan biridir.
More Sentences
|
26 |
Genel |
tüm dünya |
whole world i.
|
|
The principle of an eye for an eye, makes the whole world blind.
Göze göz ilkesi tüm dünyayı kör eder.
More Sentences
|
27 |
Genel |
dünya malı |
possessions i.
|
|
Better to give up possessions than to live in discontent with others.
Başkaları ile hoşnutsuzluk içinde yaşamaktansa dünya malından vazgeçmek daha iyi.
More Sentences
|
28 |
Genel |
dünya kadınlar günü |
international women's day i.
|
|
I hope that on International Women's Day next year, I will be able to report on progress here!
Umarım gelecek yıl Dünya Kadınlar Günü'nde burada kaydedilen ilerlemeleri rapor edebilirim!
More Sentences
|
29 |
Genel |
dünya lideri |
world leader i.
|
|
Our world leaders will be meeting in Genoa in just over two weeks' time.
Dünya liderlerimiz iki haftadan biraz fazla bir süre sonra Cenova'da bir araya gelecek.
More Sentences
|
30 |
Genel |
dünya dilleri |
world languages i.
|
|
Do we need a world language?
Bir dünya diline ihtiyacımız var mı?
More Sentences
|
31 |
Genel |
dünya nüfusu |
world population i.
|
|
The World Population Report for 2002, which has just appeared, contains some shocking figures.
Yeni yayınlanan 2002 Dünya Nüfus Raporu bazı şok edici rakamlar içermektedir.
More Sentences
|
32 |
Genel |
dünya çevre günü |
world environment day i.
|
|
June fifth is World Environment Day.
5 Haziran, Dünya Çevre Günü'dür.
More Sentences
|
33 |
Genel |
iç dünya |
inner world i.
|
|
The music you listen to reflects your inner world.
Dinlediğiniz müzik iç dünyanızı yansıtır.
More Sentences
|
34 |
Genel |
acımasız dünya |
cruel world i.
|
|
Goodbye, cruel world.
Elveda, acımasız dünya.
More Sentences
|
35 |
Genel |
dünya hakimiyeti |
world domination i.
|
|
One of my major life goals is world domination.
En büyük yaşam hedeflerimden biri dünya hakimiyetidir.
More Sentences
|
36 |
Genel |
dünya görüşü |
world-view i.
|
|
What is the world-view that is being set out here?
Burada ortaya konan dünya görüşü nedir?
More Sentences
|
37 |
Genel |
dünya barışı |
world peace i.
|
|
This resolution comes at a crucial time for world peace, in view of the imminent attack on Iraq.
Bu karar, Irak'a yönelik yaklaşan saldırı göz önüne alındığında, dünya barışı için çok önemli bir zamanda alınmıştır.
More Sentences
|
38 |
Genel |
üçüncü dünya savaşı |
third world war i.
|
|
I wonder if a third world war will break out.
Üçüncü dünya savaşının patlak verip vermeyeceğini merak ediyorum.
More Sentences
|
39 |
Genel |
zalim dünya |
cruel world i.
|
|
Goodbye, cruel world.
Elveda, zalim dünya.
More Sentences
|
40 |
Genel |
gerçek dünya |
real world i.
|
|
Behind theoretical speech there is a whole real world.
Teorik konuşmaların ardında koca bir gerçek dünya var.
More Sentences
|
41 |
Genel |
gelişmiş dünya |
developed world i.
|
|
We, the developed world, are short of doctors.
Biz, gelişmiş dünya, doktor sıkıntısı çekiyoruz.
More Sentences
|
42 |
Genel |
küresel dünya |
global world i.
|
|
The second point is that, in today's global world, Europe is not negotiating with one voice.
İkinci nokta ise, günümüzün küresel dünyasında Avrupa'nın tek sesle müzakere etmiyor olmasıdır.
More Sentences
|
|
43 |
Genel |
karanlık dünya |
dark world i.
|
|
Layla was living in her very dark world.
Leyla çok karanlık dünyasında yaşıyordu.
More Sentences
|
44 |
Genel |
dünya nüfusu |
global population i.
|
|
It is estimated that by 2015, the global population will have reached 7.5 billion.
Dünya nüfusunun 2015 yılı itibariyle 7,5 milyara ulaşacağı tahmin edilmektedir.
More Sentences
|
45 |
Genel |
dünya nüfusu |
world population i.
|
|
Since the end of the last century, the world population has grown fourfold, from one and a half billion to six billion.
Geçen yüzyılın sonundan bu yana dünya nüfusu dört kat artarak bir buçuk milyardan altı milyara ulaşmıştır.
More Sentences
|
46 |
Genel |
dünya hari̇tası |
world map i.
|
|
Thirdly, a balance in relations between the centres of power on the world map.
Üçüncü olarak, dünya haritası üzerindeki güç merkezleri arasındaki ilişkilerde bir denge.
More Sentences
|
47 |
Genel |
bu dünya |
this world i.
|
|
Are we to let the USA determine everything in this world?
Bu dünyada her şeyi ABD'nin belirlemesine izin mi vereceğiz?
More Sentences
|
48 |
Genel |
dünya dışı varlıklar |
extraterrestrials i.
|
|
I was abducted by extraterrestrials.
Dünya dışı varlıklar tarafından kaçırıldım.
More Sentences
|
49 |
Genel |
dünya çapında |
global s.
|
|
It must exert a world influence and be fully aware of its global responsibilities.
Dünya çapında bir etki yaratmalı ve küresel sorumluluklarının tamamen farkında olmalıdır.
More Sentences
|
50 |
Genel |
dünya dışı |
extraterrestrial s.
|
|
Tom claims he was an extraterrestrial in his past life.
Tom geçmiş yaşamında dünya dışı bir varlık olduğunu iddia ediyor.
More Sentences
|
51 |
Genel |
dünya çapındaki |
worldwide s.
|
|
Poor countries, and particularly the poor population of those countries, do not benefit from worldwide prosperity.
Yoksul ülkeler ve özellikle de bu ülkelerdeki yoksul nüfus, dünya çapındaki refahtan faydalanamamaktadır.
More Sentences
|
52 |
Genel |
dünya kadar |
a whole lot s.
|
|
The truth is, Ellen liked you a whole lot.
Gerçek şu ki, Ellen seni dünyalar kadar sevdi.
More Sentences
|
53 |
Genel |
birinci ve ikinci dünya savaşları arasında olan |
interwar s.
|
|
The novel depicted the interwar period.
Roman, birinci ve ikinci dünya savaşları arası dönemi anlatıyordu.
More Sentences
|
54 |
Genel |
dünya genelindeki |
worldwide s.
|
|
Aviation is, in fact, responsible for 2.5% of CO2 emissions worldwide.
Aslında havacılık, dünya genelindeki CO2 emisyonlarının %2,5'inden sorumludur.
More Sentences
|
55 |
Genel |
dünya çapında |
worldwide zf.
|
|
The grants are aimed at promoting respect for human rights and democracy worldwide.
Hibeler dünya çapında insan hakları ve demokrasiye saygıyı teşvik etmeyi amaçlamaktadır.
More Sentences
|
56 |
Genel |
dünya genelinde |
around the world zf.
|
|
The four big companies together buy almost half the coffee beans produced around the world.
Dört büyük şirket birlikte dünya genelinde üretilen kahve çekirdeklerinin neredeyse yarısını satın almaktadır.
More Sentences
|
57 |
Genel |
dünya çapında |
across the world zf.
|
|
Millions of people across the world are mourning the death of Nelson Mandela.
Dünya çapında milyonlarca insan Nelson Mandela'nın ölümünün yasını tutuyor.
More Sentences
|
58 |
Genel |
dünya genelinde |
across the world zf.
|
|
Across the world, the financial markets have moved closer together.
Dünya genelinde finans piyasaları birbirine daha da yaklaştı.
More Sentences
|
Phrases |
|
59 |
İfadeler |
dünya genelinde |
across the globe expr.
|
|
Religions are still being suppressed across the globe.
Dünya genelinde dinler hala baskı altında tutuluyor.
More Sentences
|
Idioms |
|
60 |
Deyim |
cesur yeni dünya |
brave new world i.
|
|
Whether we like it or not, we live in Huxley's Brave New World.
Hoşumuza gitse de gitmese de Huxley'in Cesur Yeni Dünyası'nda yaşıyoruz.
More Sentences
|
61 |
Deyim |
cesur yeni dünya |
brave new world i.
|
|
Our job now is to build that brave new world.
Şimdi işimiz bu cesur yeni dünyayı inşa etmektir.
More Sentences
|
62 |
Deyim |
öbür dünya |
life beyond i.
|
|
I believe in the life beyond.
Öbür dünyaya inanıyorum.
More Sentences
|
General |
|
63 |
Genel |
dünya görüşü |
ethos i.
|
|
64 |
Genel |
dünya işçi sendikaları federasyonu |
world federation of trade unions i.
|
|
65 |
Genel |
dünya adamı |
earthman i.
|
|
66 |
Genel |
fani dünya |
the world of mortality i.
|
|
67 |
Genel |
dünya egemenliği |
dominion over the earth i.
|
|
68 |
Genel |
dünya meteoroloji teşkilatı |
wmo i.
|
|
69 |
Genel |
dünya turu |
world tour i.
|
|
70 |
Genel |
dünya küresi |
globe i.
|
|
71 |
Genel |
sinemada dünya haberlerini veren film |
newsreel i.
|
|
72 |
Genel |
öteki dünya işlerine dalma |
otherworldliness i.
|
|
73 |
Genel |
orta dünya |
middle earth i.
|
|
74 |
Genel |
dünya meteoroloji teşkilatı |
world meteorological organisation i.
|
|
75 |
Genel |
öbür dünya |
beyond i.
|
|
76 |
Genel |
öbür dünya |
the other world i.
|
|
77 |
Genel |
dünya işlerine dalmış kimse |
worldling i.
|
|
78 |
Genel |
iç dünya |
interior i.
|
|
79 |
Genel |
yeni dünya akbabası |
cathartidae i.
|
|
80 |
Genel |
dünya rekoru sahibi |
worldbeater i.
|
|
81 |
Genel |
dünya turu |
globetrotting i.
|
|
82 |
Genel |
öbür dünya |
hereafter i.
|
|
83 |
Genel |
dünya vatandaşı |
citizen of the world i.
|
|
84 |
Genel |
dünya işçi konfederasyonu |
world confederation of labor i.
|
|
85 |
Genel |
dünya çapında olma durumu |
worldwideness i.
|
|
86 |
Genel |
dünya kenti |
world city i.
|
|
87 |
Genel |
öbür dünya |
afterdeath i.
|
|
88 |
Genel |
dünya ülkeleri |
world countries i.
|
|
89 |
Genel |
öbür dünya |
the unseen i.
|
|
90 |
Genel |
dünya politikası |
world politics i.
|
|
91 |
Genel |
dünya standartları |
world standards i.
|
|
92 |
Genel |
dünya kültürü |
world culture i.
|
|
93 |
Genel |
islami dünya |
islamic world i.
|
|
94 |
Genel |
dünya kadar para |
pots of money i.
|
|
95 |
Genel |
dünya gıda stoku |
world food reserves i.
|
|
96 |
Genel |
dünya rekoru sahibi |
world record holder i.
|
|
97 |
Genel |
çağdaş dünya |
modern world i.
|
|
98 |
Genel |
öbür dünya |
the hereafter i.
|
|
99 |
Genel |
dünya ölçeğindeki borç |
world debt i.
|
|
100 |
Genel |
eski dünya |
the old world i.
|
|
101 |
Genel |
dünya seyahat acenteleri birliği |
wata i.
|
|
102 |
Genel |
öbür dünya |
afterlife i.
|
|
103 |
Genel |
ikinci dünya savaşı |
the second world war i.
|
|
104 |
Genel |
dünya sahnesi |
world scene i.
|
|
105 |
Genel |
dünya sistemi |
world system i.
|
|
106 |
Genel |
dünya nimetlerinden elini çekmiş hindu bilge |
sadhu i.
|
|
107 |
Genel |
dünya görüşü |
philosophy i.
|
|
108 |
Genel |
insan eylemlerinin dünya yüzeyine yaptığı etkileri ve dünya yüzeyinin insan eylemlerine yaptığı etki |
human geography i.
|
|
109 |
Genel |
yalan dünya |
transitory life i.
|
|
110 |
Genel |
birinci dünya savaşı |
the first world war i.
|
|
111 |
Genel |
iç dünya |
inwardness i.
|
|
112 |
Genel |
eski dünya |
old world i.
|
|
113 |
Genel |
dünya su konseyi |
world water council i.
|
|
114 |
Genel |
bilgi toplumu dünya zirvesi |
world summit on the information society i.
|
|
115 |
Genel |
enformasyon toplumu dünya zirvesi |
world summit on the information society i.
|
|
116 |
Genel |
ikinci dünya savaşı ile soğuk savaş arasındaki dönemde doğmuş kimse |
baby boomer i.
|
|
117 |
Genel |
dünya para piyasası |
world finance i.
|
|
118 |
Genel |
benlik dışındaki dünya |
nonego i.
|
|
119 |
Genel |
dünya basını |
world press i.
|
|
120 |
Genel |
dünya basını |
world media i.
|
|
121 |
Genel |
islam ve dünya politikası |
islam and world politics i.
|
|
122 |
Genel |
öteki dünya |
the hereafter i.
|
|
123 |
Genel |
dünya dışı canlı |
extra terrestrial i.
|
|
124 |
Genel |
dünya sıralaması |
world ranking i.
|
|
125 |
Genel |
dünya sağlık günü |
world health day i.
|
|
126 |
Genel |
dünya görüşü |
philosophy of life i.
|
|
127 |
Genel |
dünya evi |
marriage i.
|
|
128 |
Genel |
dünya görüşü |
one's general philosophy of life i.
|
|
129 |
Genel |
dünya görüşü |
conception of the world i.
|
|
130 |
Genel |
dünya nimeti |
wealth i.
|
|
131 |
Genel |
dünya güzeli |
miss world i.
|
|
132 |
Genel |
dünya nimeti |
possessions i.
|
|
133 |
Genel |
dünya güzeli |
an outstanding beauty i.
|
|
134 |
Genel |
dünya kelamı |
worldly talk i.
|
|
135 |
Genel |
dünya malı |
wealth i.
|
|
136 |
Genel |
dünya devi |
world's giant i.
|
|
137 |
Genel |
iki dünya |
this world and the world to come i.
|
|
138 |
Genel |
dünya markası |
world's leading brand i.
|
|
139 |
Genel |
dünya markası |
world brand i.
|
|
140 |
Genel |
dünya ortalaması |
world average i.
|
|
141 |
Genel |
soyut dünya |
abstract world i.
|
|
142 |
Genel |
dünya göz hastanesi |
world eye hospital i.
|
|
143 |
Genel |
sanal dünya |
cyber world i.
|
|
144 |
Genel |
sanal dünya |
virtual world i.
|
|
145 |
Genel |
dünya tarifesi |
world tariff i.
|
|
146 |
Genel |
öbür dünya |
kingdom come i.
|
|
147 |
Genel |
öteki dünya |
kingdom come i.
|
|
148 |
Genel |
yaşadığımız dünya |
the world we live in i.
|
|
149 |
Genel |
öbür dünya |
after-life i.
|
|
150 |
Genel |
ikinci dünya savaşında müttefik güçlerin normandiya'ya asker çıkarması yaptığı günü |
d-day i.
|
|
151 |
Genel |
birleşmiş milletler dünya sağlık teşkilatı |
united nations-world health organization i.
|
|
152 |
Genel |
dünya rekoru sahibi |
world-beater i.
|
|
153 |
Genel |
dünya imparatorluğu |
world empire i.
|
|
154 |
Genel |
dış dünya |
outer world i.
|
|
155 |
Genel |
dünya piyasası |
world's market i.
|
|
156 |
Genel |
gerçek dünya sahnesi |
real world scene i.
|
|
157 |
Genel |
dünya birincisi |
world leader i.
|
|
158 |
Genel |
dünya birincisi |
global leader i.
|
|
159 |
Genel |
öteki dünya |
the next world i.
|
|
160 |
Genel |
öbür dünya |
the next world i.
|
|
161 |
Genel |
gelişen dünya |
developing world i.
|
|
162 |
Genel |
dünya mutfağı |
world cuisine i.
|
|
163 |
Genel |
güneş ve dünya |
sun and earth i.
|
|
164 |
Genel |
gizemli dünya |
mysterious world i.
|
|
165 |
Genel |
içsel dünya |
inner world i.
|
|
166 |
Genel |
fani dünya |
ephemeral world i.
|
|
167 |
Genel |
fani dünya |
the mortal world i.
|
|
168 |
Genel |
ölümlü dünya |
the mortal world i.
|
|
169 |
Genel |
ölümlü dünya |
ephemeral world i.
|
|
170 |
Genel |
ölümlü dünya |
mortal life i.
|
|
171 |
Genel |
fani dünya |
mortal life i.
|
|
172 |
Genel |
dünya düzeni |
the world order i.
|
|
173 |
Genel |
dünya görüşü |
world perspective i.
|
|
174 |
Genel |
dünya turu konser serisi |
world tour concert series i.
|
|
175 |
Genel |
dünya nüfusunun altıda biri |
one-sixth of the world's population i.
|
|
176 |
Genel |
çok dinli dünya |
multi-faith world i.
|
|
177 |
Genel |
çok inançlı dünya |
multi-faith world i.
|
|
178 |
Genel |
dünya çapında karşılıklı bağımlılık |
worldwide interdependence i.
|
|
179 |
Genel |
çağdaş dünya tarihi |
contemporary world history i.
|
|
180 |
Genel |
dünya bayrakları |
world flags i.
|
|
181 |
Genel |
mobil dünya |
mobile world i.
|
|
182 |
Genel |
dünya görüşü |
vision of world i.
|
|
183 |
Genel |
dış dünya bilgimiz |
our knowledge of the external world i.
|
|
184 |
Genel |
dünya sanatı |
world art i.
|
|
185 |
Genel |
dünya dans günü |
world dance day i.
|
|
186 |
Genel |
dünya dans günü |
international dance day i.
|
|
187 |
Genel |
gerçek dünya |
the real world i.
|
|
188 |
Genel |
bir asteroitin dünya'ya çarpma olasılığı |
the chance of an asteroid hitting the earth i.
|
|
189 |
Genel |
yeni dünya ordusu |
the new earth army i.
|
|
190 |
Genel |
dünya çapındaki çatışmalar |
conflicts world-wide i.
|
|
191 |
Genel |
dünya görüşü |
cosmovision (sp) i.
|
|
192 |
Genel |
dünya bankasının yazılı izni |
written permission of the world bank i.
|
|
193 |
Genel |
her günkü dünya |
the everyday world i.
|
|
194 |
Genel |
dünya sahnesi |
the world stage i.
|
|
195 |
Genel |
dünya çapında yetenek |
world class skill i.
|
|
196 |
Genel |
üçüncü dünya savaşı |
world war III i.
|
|
197 |
Genel |
dünya sanatı |
art of the world i.
|
|
198 |
Genel |
dünya işlerinde deneyim |
savoir vivre i.
|
|
199 |
Genel |
dünya teknoloji ağı |
the world technology network i.
|
|
200 |
Genel |
bir sonraki dünya savaşı |
the next world war i.
|
|
201 |
Genel |
şüphelerle dolu bir dünya |
an uncertain world i.
|
|
202 |
Genel |
belirsizliklerle dolu bir dünya |
an uncertain world i.
|
|
203 |
Genel |
nasa dünya dışı yaşam açıklaması |
nasa announcement on extraterrestrial life i.
|
|
204 |
Genel |
dünya içinde olan |
intramundane i.
|
|
205 |
Genel |
kutsal metinlerin yeni dünya tercümesi |
new world translation of the holy scriptures i.
|
|
206 |
Genel |
dünya coğrafyası |
world geography i.
|
|
207 |
Genel |
dünya öğretmenler günü |
world teachers' day i.
|
|
208 |
Genel |
dünya açlığı |
world hunger i.
|
|
209 |
Genel |
3 aralık dünya engelliler günü |
december 3 international day of persons with disabilities i.
|
|
210 |
Genel |
çağdaş türk ve dünya tarihi |
contemporary turkish and world history i.
|
|
211 |
Genel |
dünya radyo günü |
world radio day i.
|
|
212 |
Genel |
dünya kediler günü |
world cat day i.
|
|
213 |
Genel |
dünya anadil günü |
international mother language day i.
|
|
214 |
Genel |
dünya tiyatrolar günü |
world theater day i.
|
|
215 |
Genel |
dünya tiyatrolar günü |
world theatre day i.
|
|
216 |
Genel |
dünya turu yapan kimse |
circumnavigator i.
|
|
217 |
Genel |
dünya çocuk bayramı |
world children's day i.
|
|
218 |
Genel |
dünya topluluğu |
world community i.
|
|
219 |
Genel |
dünya rakı içme günü |
world raki day i.
|
|
220 |
Genel |
dünya rakı günü |
world raki day i.
|
|
221 |
Genel |
dünya yüzeyindeki fiziksel madde |
land cover i.
|
|
222 |
Genel |
dünya gıda günü |
world food day i.
|
|
223 |
Genel |
dünya erkekler günü |
international men's day i.
|
|
224 |
Genel |
dünya tiyatro günü |
international theatre day i.
|
|
225 |
Genel |
dünya tiyatro günü |
world theatre day i.
|
|
226 |
Genel |
doğal dünya |
natural world i.
|
|
227 |
Genel |
dünya edebiyatı |
world literature i.
|
|
228 |
Genel |
dünya çocuk hakları günü |
children's day i.
|
|
229 |
Genel |
dünya çocuk hakları günü |
children's rights day i.
|
|
230 |
Genel |
2. dünya savaşında almanların ingilizlere karşı uyguladıkları bir denizaltı taktiği |
wolfpack i.
|
|
231 |
Genel |
dünya çapında bir sorun |
a worldwide problem i.
|
|
232 |
Genel |
dünya'nın etrafını tekne ile kat etme yarışı |
around the world race i.
|
|
233 |
Genel |
dünya harikası |
wonder of the world i.
|
|
234 |
Genel |
dünya barış günü |
international day of peace i.
|
|
235 |
Genel |
dünya acısı |
weltschmerz i.
|
|
236 |
Genel |
dünya acısı |
world pain i.
|
|
237 |
Genel |
dünya dışı varlıklar |
extraterrestrial beings i.
|
|
238 |
Genel |
dünya okulu |
world school i.
|
|
239 |
Genel |
dünya vatandaşı |
global citizen i.
|
|
240 |
Genel |
paralel dünya |
parallel world i.
|
|
241 |
Genel |
paralel dünya |
parallel universe i.
|
|
242 |
Genel |
dünya festivalleri |
world festivals i.
|
|
243 |
Genel |
dünya altın konseyi |
world gold council i.
|
|
244 |
Genel |
dünya hemşireler günü |
international nurses day i.
|
|
245 |
Genel |
dünya belge mirası |
world documentary heritage i.
|
|
246 |
Genel |
dünya okuma günü |
world reading day i.
|
|
247 |
Genel |
dünya vatandaşlığı |
world citizenship i.
|
|
248 |
Genel |
dünya şaka günü |
april fools' day i.
|
|
249 |
Genel |
dünya şampiyonluğu |
world title i.
|
|
250 |
Genel |
dünya ağaç günü |
world wood day i.
|
|
251 |
Genel |
dünya merkezli evren |
earth centered universe i.
|
|
252 |
Genel |
görsel dünya |
visual world i.
|
|
253 |
Genel |
2. dünya savaşı sırasında pasifikte yapılan bir savaş |
tarawa-makin i.
|
|
254 |
Genel |
cehennem ve öbür dünya ile ilgilenen doktrin |
tartarology i.
|
|
255 |
Genel |
öbür dünya |
afterworld i.
|
|
256 |
Genel |
öteki dünya |
afterworld i.
|
|
257 |
Genel |
din ve dünya işlerini ayrı tutma |
laicality i.
|
|
258 |
Genel |
din ve dünya işlerini ayrı tutma |
laicity i.
|
|
259 |
Genel |
ruhani dünya ile fiziksel dünya arasında aracı olma |
channel i.
|
|
260 |
Genel |
ruhani dünya ile fiziksel dünya arasında aracı olma |
channelling i.
|
|
261 |
Genel |
ruhani dünya ile fiziksel dünya arasında aracı olma |
channeling i.
|
|
262 |
Genel |
nanoteknoloji ile ele alınan mikroskobik seviyede dünya |
nanoworld i.
|
|
263 |
Genel |
fiziksel dünya ile ilgili nesne, fenomen veya yasalarla ilgilenen bilim insanı |
natural scientist i.
|
|
264 |
Genel |
üç dereceli bin dünya sistemi |
trichiliocosm i.
|
|
265 |
Genel |
bütün dünya |
the world i.
|
|
266 |
Genel |
fani dünya |
this world i.
|
|
267 |
Genel |
dünya arabasızlık günü |
world carfree day i.
|
|
268 |
Genel |
dünya yaşlılar günü |
international day for older persons i.
|
|
269 |
Genel |
tüm dünya |
tout le monde [french] i.
|
|
270 |
Genel |
8 mart dünya emekçi kadınlar günü |
march 8 international women's day i.
|
|
271 |
Genel |
antimaddeden oluşan varsayımsal dünya veya evren |
antiworld i.
|
|
272 |
Genel |
dünya harikaları arasına girebilecek kadar muhteşem olduğu düşünülen şey |
the eighth wonder of the world i.
|
|
273 |
Genel |
günümüz dünya sorunları |
current world problems i.
|
|
274 |
Genel |
kurgusal dünya yaratma süreci |
worldbuilding i.
|
|
275 |
Genel |
fani dünya |
upper world i.
|
|
276 |
Genel |
dünya görüşleri |
ethe i.
|
|
277 |
Genel |
dünya dışı varlık |
extraterrestrial i.
|
|
278 |
Genel |
dünya dışı varlık |
extraterrestrial being i.
|
|
279 |
Genel |
dünya dışı cisim |
extraterrestrial object i.
|
|
280 |
Genel |
dünya dışı cisim |
estraterrestrial body i.
|
|
281 |
Genel |
birinci dünya savaşı'nda askerlere verilen konserve et yahnisi ve sebze |
maconochie i.
|
|
282 |
Genel |
fani dünya |
vale i.
|
|
283 |
Genel |
ikinci dünya savaşı'nda japonya'nın teslim olduğu gün |
v-j day i.
|
|
284 |
Genel |
insan algısının ötesinde olan dünya |
the beyond i.
|
|
285 |
Genel |
öbür dünya |
the beyond i.
|
|
286 |
Genel |
dünya kuvveti |
world power i.
|
|
287 |
Genel |
dünya prömiyeri |
world premiere i.
|
|
288 |
Genel |
ruhani boyutla maddi dünya arasında aracılık yapma sanatı veya faaliyeti |
mediumism i.
|
|
289 |
Genel |
ulus veya dünya gibi daha büyük bir oluşumun özeti niteliğindeki topluluk, kuruluş gibi birim |
microcosm i.
|
|
290 |
Genel |
orta dünya |
middle-earth i.
|
|
291 |
Genel |
üst ve alt bölgeler arasında yer alan dünya |
middle-earth i.
|
|
292 |
Genel |
evrenin merkezinde olduğu düşünülen dünya |
middle-earth i.
|
|
293 |
Genel |
dünya malı |
worldly good i.
|
|
294 |
Genel |
dünya malı |
worldly possession i.
|
|
295 |
Genel |
dünya malları |
worldly belongings i.
|
|
296 |
Genel |
dünya malları |
worldly possessions i.
|
|
297 |
Genel |
iç dünya |
heart i.
|
|
298 |
Genel |
dünya genelindeki şifalı bitki kullanımının incelenmesi |
herbalism i.
|
|
299 |
Genel |
bu dünya |
here i.
|
|
300 |
Genel |
dünya çapında faaliyet gösteren erkek izcilik organizasyonunun bir üyesi |
boy scout i.
|
|
301 |
Genel |
dünya üzerindeki yaşayan tüm insanlar |
humans i.
|
|
302 |
Genel |
3. dünya ülkeleri için yapılan yardım faaliyetleri |
mission i.
|
|
303 |
Genel |
dünya deneyimi |
lion [obsolete] i.
|
|
304 |
Genel |
dünya seyahati |
globe-trot i.
|
|
305 |
Genel |
öbür dünya |
by and by i.
|
|
306 |
Genel |
öteki dünya |
by and by i.
|
|
307 |
Genel |
(II. dünya savaşında) askere alınan genç kimse |
chocolate soldier i.
|
|
308 |
Genel |
(II. dünya savaşında) halk ordusu askeri |
chocolate soldier i.
|
|
309 |
Genel |
2. dünya savaşı'ndan önceki cahil kırsal kesme özgü özellikler |
dad and dave [australia] i.
|
|
310 |
Genel |
ayrı dünya |
demimonde i.
|
|
311 |
Genel |
ayrı dünya |
demiworld i.
|
|
312 |
Genel |
dünya'nın birbirinin tam zıttı olan yüzlerinde yaşanan iki deniz kabarması olayından herhangi biri |
direct tide i.
|
|
313 |
Genel |
grimsi cildi, bombeli siyah gözleri ve kocaman kafası olan dünya dışı varlık |
gray i.
|
|
314 |
Genel |
birinci dünya savaşı döneminde popüler olan bir dans |
grizzly bear i.
|
|
315 |
Genel |
cırcır böcekleri familyasının eski dünya'ya özgü birtakım cırcır böceği türlerini içeren tip cinsi |
gryllus i.
|
|
316 |
Genel |
öbür dünya |
infernals [obsolete] i.
|
|
317 |
Genel |
dünya vatandaşı |
cosmopolite i.
|
|
318 |
Genel |
(i. ve ii. dünya savaşında ölenlerin anıldığı) 11 kasıma en yakın pazar günü |
poppy day i.
|
|
319 |
Genel |
dünya ülkelerinin para birimleri, zaman dilimleri, alfabeleri ve tarih sistemlerini dikkate alma |
internationalization i.
|
|
320 |
Genel |
dünya ülkelerinin para birimleri, zaman dilimleri, alfabeleri ve tarih sistemlerini dikkate alma |
internationalisation i.
|
|
321 |
Genel |
diğer dünyalar arasındaki dünya |
interworld i.
|
|
322 |
Genel |
ara dünya |
interworld i.
|
|
323 |
Genel |
ruhani dünya |
invisible i.
|
|
324 |
Genel |
ruhani dünya |
the invisible i.
|
|
325 |
Genel |
(dünya öteki uç |
corner i.
|
|
326 |
Genel |
iki boyutlu varsayımsal dünya |
flatland i.
|
|
327 |
Genel |
kurumun dışındaki dünya |
outside i.
|
|
328 |
Genel |
maddi dünya |
outward i.
|
|
329 |
Genel |
(gezegenden görülen) dünya-güneş arası açı |
phase angle i.
|
|
330 |
Genel |
dünya yüzeyinin kabartma özelliklerinin tanımı |
physiography i.
|
|
331 |
Genel |
toz pembe dünya |
romance i.
|
|
332 |
Genel |
dünya devi |
global giant i.
|
|
333 |
Genel |
insanoğlundan önce dünya'da başka bir uygarlığın yaşadığını öne süren hipotez |
silurian hypothesis i.
|
|
334 |
Genel |
birinci dünya ülkesi |
first world country i.
|
|
335 |
Genel |
halka dünya |
ringworld i.
|
|
336 |
Genel |
açık dünya oyunu |
open world game i.
|
|
337 |
Genel |
ikinci dünya savaşı sırasında almanya'da sinir gazı olarak geliştirilen organofosforlu bir bileşik |
soman i.
|
|
338 |
Genel |
dünya'nın yuvarlak olduğuna inanan kimse |
sphericist [rare] i.
|
|
339 |
Genel |
ay ile dünya'nın yörüngesinde yer alan astronomik oluşum |
sublunary [obsolete] i.
|
|
340 |
Genel |
tabiatüstü dünya |
supernature i.
|
|
341 |
Genel |
doğaüstü dünya |
supernature i.
|
|
342 |
Genel |
doğaüstü dünya |
supersensible i.
|
|
343 |
Genel |
fani dünya |
earth i.
|
|
344 |
Genel |
dünya evine girmek |
get hitched with f.
|
|
345 |
Genel |
dünya evine girmek |
enter into matrimony f.
|
|
346 |
Genel |
dünya zindan olmak |
lead a dog's life f.
|
|
347 |
Genel |
dünya evine girmek |
get married f.
|
|
348 |
Genel |
dünya gözüyle görmek |
see before one dies f.
|
|
349 |
Genel |
dünya zindan olmak |
be in great distress f.
|
|
350 |
Genel |
dünya gözüyle görmek |
see something before one dies f.
|
|
351 |
Genel |
dünya başına yıkılmak |
be very miserable f.
|
|
352 |
Genel |
dünya yıkılsa umurunda olmamak |
not to give a damn f.
|
|
353 |
Genel |
dünya yüzü görmemek |
be overwhelmed by circumstances f.
|
|
354 |
Genel |
dünya kelamı etmek |
talk about worldly things f.
|
|
355 |
Genel |
dünya gözü ile görmek |
see (someone) before one dies f.
|
|
356 |
Genel |
dünya etrafında dolaşmak |
travel around the world f.
|
|
357 |
Genel |
dünya etrafında dönmek |
revolve around the world f.
|
|
358 |
Genel |
dünya etrafında dolaşmak |
revolve around the world f.
|
|
359 |
Genel |
dünya rekorunu elinde bulundurmak |
hold the world record f.
|
|
360 |
Genel |
dünya rekorunu elinde tutmak |
hold the world record f.
|
|
361 |
Genel |
üçüncü dünya ülkesi şartlarında yaşamak |
live in third world conditions f.
|
|
362 |
Genel |
dünya rekorunu kırmak |
break the world record f.
|
|
363 |
Genel |
dünya turu yapmak |
make a world tour f.
|
|
364 |
Genel |
ruhani dünya ile fiziksel dünya arasında aracı olmak |
channel f.
|
|
365 |
Genel |
fantastik dünya ile ilgilenmek |
fantasticate f.
|
|
366 |
Genel |
dünya evine girmek |
spouse f.
|
|
367 |
Genel |
dünya işlerinde pişkin |
worldly wise s.
|
|
368 |
Genel |
dünya zevklerine düşkün |
worldly s.
|
|
369 |
Genel |
dünya veya karayla ilgili |
terrestrial s.
|
|
370 |
Genel |
dünya dışından gelen |
extraterrestrial s.
|
|
371 |
Genel |
bu dünya ile ilgili olmayan |
unworldly s.
|
|
372 |
Genel |
dünya dışında olan |
extramundane s.
|
|
373 |
Genel |
dünya kadar |
lots of s.
|
|
374 |
Genel |
dünya kadar |
a world of s.
|
|
375 |
Genel |
dünya nimetlerinden elini eteğini çekmiş |
ascetic s.
|
|
376 |
Genel |
dünya kadar |
vast s.
|
|
377 |
Genel |
dünya yüzeyini inceleyen bilim dalı |
physiographic s.
|
|
378 |
Genel |
dünya çapında bilinen |
world wide known s.
|
|
379 |
Genel |
dünya çapında bilinen |
globally known s.
|
|
380 |
Genel |
dünya çapında bilinen |
worldwide known s.
|
|
381 |
Genel |
dünya çapında bilinen |
renowned worldwide s.
|
|
382 |
Genel |
üçüncü dünya'ya ait |
third-world s.
|
|
383 |
Genel |
dünya çapındaki |
world-wide s.
|
|
384 |
Genel |
dünya klasında |
world-ranking s.
|
|
385 |
Genel |
dünya çapında yankı uyandıran |
world-shaking s.
|
|
386 |
Genel |
dünya birincisi |
world's number one s.
|
|
387 |
Genel |
dünya çapında bilenen |
world-renowned s.
|
|
388 |
Genel |
dünya çapında |
world-embracing s.
|
|
389 |
Genel |
dünya çevresinde |
circumterrestrial s.
|
|
390 |
Genel |
dünya benzeri |
earth-like s.
|
|
391 |
Genel |
dünya gibi |
earthlike s.
|
|
392 |
Genel |
dünya geneli |
world-wide s.
|
|
393 |
Genel |
din ve dünya işlerini ayrı tutan |
laical s.
|
|
394 |
Genel |
dünya ile ilgili |
tellural s.
|
|
395 |
Genel |
dünya ile ilgili |
telluric s.
|
|
396 |
Genel |
dünya hayatı ile ilgili |
temporary [obsolete] s.
|
|
397 |
Genel |
dünya hayatına ait |
temporary [obsolete] s.
|
|
398 |
Genel |
bu dünya ile karakterize edilmiş |
this-worldly s.
|
|
399 |
Genel |
dünya dışı |
alien s.
|
|
400 |
Genel |
dünya nimetlerinden elini eteğini çekmiş |
ascetical s.
|
|
401 |
Genel |
dünya nimetlerinden elini eteğini çekmiş |
spartan s.
|
|
402 |
Genel |
dünya nimetlerinden elini eteğini çekmiş |
austere s.
|
|
403 |
Genel |
dünya düşkünü |
earthbound s.
|
|
404 |
Genel |
dünya dışı |
unterrestrial s.
|
|
405 |
Genel |
dünya çapında bilinen |
world s.
|
|
406 |
Genel |
dünya turu ile ilgili |
globe-trotting s.
|
|
407 |
Genel |
dünya çapında başarıya ulaştırabilecek yeteneklere sahip |
golden s.
|
|
408 |
Genel |
dünya çapında olan (kapsam, uygulanabilirlik) |
oecumenical s.
|
|
409 |
Genel |
eski dünya'nın çekiciliğine sahip olan |
old-world s.
|
|
410 |
Genel |
eski dünya'nın güzel özelliklerine sahip olan |
old-world s.
|
|
411 |
Genel |
dünya çapında |
planetary s.
|
|
412 |
Genel |
bir dünya |
beaucoup s.
|
|
413 |
Genel |
dünya gözüyle |
in the flesh zf.
|
|
414 |
Genel |
dünya dışından olan şekilde |
extraterrestrially zf.
|
|
415 |
Genel |
dünya durdukça |
for ever and ever zf.
|
|
416 |
Genel |
dünya kurulduğundan beri |
since the world began zf.
|
|
417 |
Genel |
tüm dünya çevresinde |
all around the world zf.
|
|
418 |
Genel |
dünya çevresinde |
all around the world zf.
|
|
419 |
Genel |
dünya çapında |
all around the world zf.
|
|
420 |
Genel |
dünya pazarlarında |
in the world markets zf.
|
|
421 |
Genel |
2. dünya savaşı sonrası |
after world war II zf.
|
|
422 |
Genel |
öbür dünya |
above zf.
|
|
423 |
Genel |
dünya ve cennet |
hereinabove zf.
|
|
424 |
Genel |
dünya alem |
everybody zm.
|
|
425 |
Genel |
dünya/yeryüzü anlamı veren ön ek |
tellur- ök.
|
|
426 |
Genel |
dünya/yeryüzü anlamı veren ön ek |
telluro- ök.
|
|
427 |
Genel |
dünya çapında |
ww (worldwide) kısalt.
|
|
Phrases |
|
428 |
İfadeler |
dünya kadar |
to burn zf.
|
|
429 |
İfadeler |
bir dünya |
to burn zf.
|
|
430 |
İfadeler |
bu dünya şov/eğlence dünyası |
there's no business like show business expr.
|
|
431 |
İfadeler |
dünya yıkılsa/kıyamet kopsa bile |
by hell or high water expr.
|
|
432 |
İfadeler |
dünya yıkılsa/kıyamet kopsa bile |
hell or high water expr.
|
|
433 |
İfadeler |
dünya yıkılsa/kıyamet kopsa bile |
(come) hell or high water expr.
|
|
434 |
İfadeler |
tüm dünya bir sahnedir |
all the world's a stage expr.
|
|
435 |
İfadeler |
dünya savaşının sonunda |
at the end of the world war expr.
|
|
436 |
İfadeler |
dünya gezegeni |
the 3rd rock from the sun expr.
|
|
437 |
İfadeler |
dünya gezegeni |
the third rock from the sun expr.
|
|
438 |
İfadeler |
dünya ne kadar küçük! |
what a small world! expr.
|
|
439 |
İfadeler |
dünya güneşin etrafında döner |
the earth revolves around the sun expr.
|
|
440 |
İfadeler |
dünya yetmez |
the world is not enough expr.
|
|
441 |
İfadeler |
dünya ölçeğinde |
across the world expr.
|
|
442 |
İfadeler |
dünya telakkisine göre |
as the world goes expr.
|
|
443 |
İfadeler |
hoşça kal kahpe/zalim dünya |
goodbye, cruel world expr.
|
|
444 |
İfadeler |
gülersen bütün dünya seninle birlikte güler, ağlarsan yalnız ağlarsın |
laugh and the world laughs with you, cry and you cry alone expr.
|
|
445 |
İfadeler |
ne harika bir dünya |
what a wonderful world expr.
|
|
446 |
İfadeler |
(iki şeyin arasında) dünya kadar fark olma |
worlds away expr.
|
|
447 |
İfadeler |
yanında bir duvarın/çitin üzerinden bakan uzun burunlu bir adam çizimi olan meşhur 2. dünya savaşı sloganı |
kilroy was here expr.
|
|
448 |
İfadeler |
2. dünya savaşı sırasında ortaya çıkmış meşhur bir söz |
kilroy was here expr.
|
|
449 |
İfadeler |
2. dünya savaşı'nda perçinleri saymakla görevli james kilroy'un perçinlerin yanlarına koyduğu işaretler silinmesin diye kilroy buradaydı yazısı ve duvarın üstünden bakan bir adam çizmesi üzerine ortaya çıkmış bir söz |
kilroy was here expr.
|
|
Proverb |
|
450 |
Atasözü |
gül ki, bütün dünya seninle birlikte gülsün, ağlarsan, yalnız ağlarsın |
laugh and the world laughs with you, cry and you cry alone
|
|
451 |
Atasözü |
dünya sevince güzel |
love makes the world go round
|
|
452 |
Atasözü |
dünya malı dünyada kalır |
you can't take it with you when you die
|
|
453 |
Atasözü |
dünya değişip garipleştiğinde önceden normal standartların dışında olanlar başarılı olma şansı yakalar |
when the going gets weird, the weird turn pro
|
|
454 |
Atasözü |
dünya tuhaflaştıkça tuhaf olanlar öne çıkar |
when the going gets weird, the weird turn pro
|
|
455 |
Atasözü |
gülersen bütün dünya seninle birlikte güler(, ağlarsan yalnız ağlarsın) |
laugh and the (whole) world laughs with you(; weep and you weep alone)
|
|
456 |
Atasözü |
gül ki, bütün dünya seninle birlikte gülsün(, ağlarsan, yalnız ağlarsın) |
laugh and the (whole) world laughs with you(; weep and you weep alone)
|
|
457 |
Atasözü |
gülersen bütün dünya seninle birlikte güler |
laugh and the world laughs with you
|
|
458 |
Atasözü |
gül ki, bütün dünya seninle birlikte gülsün |
laugh and the world laughs with you
|
|
459 |
Atasözü |
gülersen bütün dünya seninle birlikte güler, ağlarsan yalnız ağlarsın |
smile and the (whole) world smiles with you(;cry and you cry alone)
|
|
460 |
Atasözü |
gül ki, bütün dünya seninle birlikte gülsün, ağlarsan, yalnız ağlarsın |
smile and the (whole) world smiles with you(;cry and you cry alone)
|
|
Colloquial |
|
461 |
Konuşma Dili |
bir dünya para |
a roll jack rice couldn't jump over [old-fashioned] [australia] i.
|
|
462 |
Konuşma Dili |
dünya çapında bir yetenek |
a global talent i.
|
|
463 |
Konuşma Dili |
dünya insanı |
a man of the world i.
|
|
464 |
Konuşma Dili |
kurtlar sofrasına dönmüş dünya |
a dog-eat-dog world i.
|
|
465 |
Konuşma Dili |
kötü şeylerin yaşanmadığı büyülü bir dünya |
a fairy world where nothing bad happens at all i.
|
|
466 |
Konuşma Dili |
kötü talihin hüküm sürdüğü bir dünya |
a world of bad luck i.
|
|
467 |
Konuşma Dili |
öteki dünya |
one's long home i.
|
|
468 |
Konuşma Dili |
yalan/sahte dünya |
fake life i.
|
|
469 |
Konuşma Dili |
bir dünya para |
kilobucks i.
|
|
470 |
Konuşma Dili |
ikinci dünya savaşı'nda almanya'nın ingiltere'ye karşı kullandığı bir robot bomba |
buzz bomb i.
|
|
471 |
Konuşma Dili |
birinci dünya savaşı'nda cephane fabrikasında çalışan kadın |
munitionette [uk] i.
|
|
472 |
Konuşma Dili |
dünya geneli podcast üreticileri ve dinleyicileri |
podosphere i.
|
|
473 |
Konuşma Dili |
dünya çapında bilinen |
world famous s.
|
|
474 |
Konuşma Dili |
dünya çapında bilinen |
world-renowned s.
|
|
475 |
Konuşma Dili |
bilinen dünya içinde |
this side of the black stump zf.
|
|
476 |
Konuşma Dili |
bir dünya |
bokoo (a phonetic spelling of the french word beaucoup) zf.
|
|
477 |
Konuşma Dili |
bir dünya |
boku (a phonetic spelling of the french word beaucoup) zf.
|
|
478 |
Konuşma Dili |
dünya tarihi bilginizi test edin |
test your knowledge of world history expr.
|
|
479 |
Konuşma Dili |
öbür dünya |
great beyond expr.
|
|
480 |
Konuşma Dili |
elveda, zalim dünya |
goodbye, cruel world expr.
|
|
481 |
Konuşma Dili |
elveda, acımasız dünya |
goodbye, cruel world expr.
|
|
482 |
Konuşma Dili |
dünya kadar |
a whole heap expr.
|
|
483 |
Konuşma Dili |
dünya yansa umurunda olmama |
I'm all right, Jack [uk] expr.
|
|
484 |
Konuşma Dili |
(bütün dünya) ayaklarına kapanmış |
world at (one's) feet expr.
|
|
Idioms |
|
485 |
Deyim |
dünya yüzü |
the face of the earth i.
|
|
486 |
Deyim |
dünya kadar |
a million and one (something) i.
|
|
487 |
Deyim |
dünya kadar |
a thousand and one (something) i.
|
|
488 |
Deyim |
dünya kadar para |
a pile jack rice couldn't jump over [old-fashioned] i.
|
|
489 |
Deyim |
yarım dünya |
black-silk barge i.
|
|
490 |
Deyim |
cüretkar/distopik yeni dünya |
brave new world i.
|
|
491 |
Deyim |
I. dünya savaşı'nda kullanılan büyük bir alman topçu mermisi |
gi can i.
|
|
492 |
Deyim |
I. dünya savaşı'nda kullanılan büyük bir alman güllesi |
gi can i.
|
|
493 |
Deyim |
I. Dünya Savaşı |
war to end all wars i.
|
|
494 |
Deyim |
dünya kadar fark olması |
all the difference in the world i.
|
|
495 |
Deyim |
bütün dünya |
the world at large i.
|
|
496 |
Deyim |
dünya penceresi |
the eyes i.
|
|
497 |
Deyim |
dünya cenneti |
a heaven on earth i.
|
|
498 |
Deyim |
kızılderili inanışına göre öbür dünya |
a happy hunting ground i.
|
|
499 |
Deyim |
öbür dünya |
eternal life i.
|
|
500 |
Deyim |
sahte dünya |
fake world i.
|
|