|
Kategori |
Türkçe |
İngilizce |
|
General |
|
1 |
Genel |
mahrum etmek |
detain f.
|
|
Tom is being detained.
Tom mahrum ediliyor.
More Sentences
|
2 |
Genel |
haklarından mahrum etmek |
disenfranchise f.
|
|
The new law threatened to disenfranchise certain minority groups.
Yeni yasa, bazı azınlık gruplarını haklarından mahrum edilme tehlikesiyle karşı karşıya bıraktı.
More Sentences
|
3 |
Genel |
mahrum etmek |
deprive f.
|
|
Half truths are being used to make millions of women insecure and deprive them of their rights.
Yarı doğrular milyonlarca kadını güvensiz kılmak ve haklarından mahrum etmek için kullanılıyor.
More Sentences
|
|
4 |
Genel |
mahrum etmek |
deprive of f.
|
|
No one can deprive of your human rights.
Kimse seni insan haklarından mahrum edemez.
More Sentences
|
5 |
Genel |
mahrum etmek |
deny f.
|
|
It is, of course, extremely difficult to deny hungry people food.
Elbette aç insanları yemekten mahrum etmek son derece zordur.
More Sentences
|
6 |
Genel |
mirastan mahrum etmek |
disinherit f.
|
|
The wealthy businessman threatened to disinherit his son.
Zengin işadamı, oğlunu mirastan mahrum etmekle tehdit etti.
More Sentences
|
7 |
Genel |
mahrum bırakmak |
deprive of f.
|
|
Women were deprived of their most basic human rights overnight.
Kadınlar bir gecede en temel insan haklarından mahrum bırakıldı.
More Sentences
|
8 |
Genel |
mahrum edilmek |
be deprived f.
|
|
He was deprived of his civil rights.
O, medeni haklarından mahrum edildi.
More Sentences
|
9 |
Genel |
mahrum edilmiş |
deprived s.
|
|
Poverty deprived the boy of education.
Yoksulluk, oğlanı eğitimden mahrum etti.
More Sentences
|
Law |
|
10 |
Hukuk |
mahrum etmek |
deprive f.
|
|
Half truths are being used to make millions of women insecure and deprive them of their rights.
Yarı doğrular milyonlarca kadını güvensiz kılmak ve haklarından mahrum etmek için kullanılıyor.
More Sentences
|
Sport |
|
11 |
Spor |
(rakibi bir hakkından) mahrum etmek |
rob f.
|
|
This law will rob us of our basic rights.
Bu yasa bizi temel haklarımızdan mahrum edecek.
More Sentences
|
General |
|
12 |
Genel |
mahrum eden şey ya da kişi |
depriver i.
|
|
13 |
Genel |
mahrum etme |
deprivation i.
|
|
14 |
Genel |
mahrum kalınan kar |
lost profits damages i.
|
|
15 |
Genel |
mirastan mahrum etme |
disinheritance i.
|
|
16 |
Genel |
haklarından mahrum etme |
disenfranchisement i.
|
|
17 |
Genel |
mahrum eden |
excommunicator i.
|
|
18 |
Genel |
yasal haklardan mahrum etme |
proscription i.
|
|
19 |
Genel |
mirastan mahrum etme |
disinherison i.
|
|
20 |
Genel |
haklardan mahrum bırakılan kimse |
alien i.
|
|
21 |
Genel |
hayattan mahrum kalma |
disanimation i.
|
|
22 |
Genel |
haklarından mahrum etme |
disenfranchising i.
|
|
23 |
Genel |
haklarından mahrum etme |
disenfranchizing i.
|
|
|
24 |
Genel |
mahrum etme |
exclusion i.
|
|
25 |
Genel |
kentsel niteliklerinden mahrum etme |
de-urbanization i.
|
|
26 |
Genel |
kentsel niteliklerinden mahrum etme |
deurbanisation i.
|
|
27 |
Genel |
kentsel niteliklerinden mahrum etme |
deurbanization i.
|
|
28 |
Genel |
kentsel niteliklerinden mahrum etme |
de-urbanisation i.
|
|
29 |
Genel |
mahrum etme |
depriving i.
|
|
30 |
Genel |
insanları bilgiden mahrum eden kimse |
benighter i.
|
|
31 |
Genel |
mahrum kalma |
miss i.
|
|
32 |
Genel |
mahrum bırakılma |
debarment i.
|
|
33 |
Genel |
bağışlardan mahrum bırakma |
disendowment i.
|
|
34 |
Genel |
vatandaşlık haklarından mahrum bırakma |
disenfranchisement i.
|
|
35 |
Genel |
topluluk veya kuruluşun tam katılım haklarından mahrum bırakma |
disenfranchisement i.
|
|
36 |
Genel |
katılım haklarından mahrum bırakılma |
disenfranchisement i.
|
|
37 |
Genel |
sesini duyurma fırsatından mahrum bırakılma |
disenfranchisement i.
|
|
38 |
Genel |
imtiyazdan mahrum bırakma |
disenfranchisement i.
|
|
39 |
Genel |
imtiyazdan mahrum kalma |
disenfranchisement i.
|
|
40 |
Genel |
vatandaşlık haklarından mahrum bırakma |
disenfranchisement i.
|
|
41 |
Genel |
topluluk veya kuruluşun tam katılım haklarından mahrum bırakma |
disenfranchisement i.
|
|
42 |
Genel |
katılım haklarından mahrum bırakılma |
disenfranchisement i.
|
|
43 |
Genel |
sesini duyurma fırsatından mahrum bırakılma |
disenfranchisement i.
|
|
44 |
Genel |
imtiyazdan mahrum bırakma |
disenfranchisement i.
|
|
45 |
Genel |
imtiyazdan mahrum kalma |
disenfranchisement i.
|
|
46 |
Genel |
(birini) servetinden mahrum etme |
disfurniture i.
|
|
47 |
Genel |
mirastan mahrum edilme |
disherison i.
|
|
48 |
Genel |
mahrum etme |
divesture i.
|
|
49 |
Genel |
mahrum etmek |
dispossess f.
|
|
50 |
Genel |
mahrum etmek |
debar f.
|
|
51 |
Genel |
yasal haklardan mahrum etmek |
proscribe f.
|
|
52 |
Genel |
taçtan mahrum etmek |
uncrown f.
|
|
53 |
Genel |
tamamen mahrum etmek |
denudate f.
|
|
54 |
Genel |
mahrum etmek |
debar from f.
|
|
55 |
Genel |
mahrum etmek |
shear f.
|
|
56 |
Genel |
mahrum kalmak |
be destitute of f.
|
|
57 |
Genel |
mahrum etmek |
lose f.
|
|
58 |
Genel |
yasal haklardan mahrum etmek |
outlaw f.
|
|
59 |
Genel |
mahrum kalmak |
lack f.
|
|
60 |
Genel |
mahrum olmak |
be deprived of f.
|
|
61 |
Genel |
mahrum bırakmak |
debar from f.
|
|
62 |
Genel |
mahrum bırakmak |
debar f.
|
|
63 |
Genel |
mahrum kalmak (bir fırsattan vb) |
miss out f.
|
|
|
64 |
Genel |
haklarından mahrum etmek |
disfranchise f.
|
|
65 |
Genel |
birini bir şeyden mahrum etmek |
strip someone of f.
|
|
66 |
Genel |
mahrum etmek |
disenfranchise f.
|
|
67 |
Genel |
mahrum etmek |
devest f.
|
|
68 |
Genel |
masraftan kaçınmak için kendini mahrum bırakmak |
stint oneself f.
|
|
69 |
Genel |
mahrum etmek |
divest f.
|
|
70 |
Genel |
mahrum etmek |
oust f.
|
|
71 |
Genel |
mirastan mahrum etmek |
cut somebody off f.
|
|
72 |
Genel |
mahrum etmek |
starve f.
|
|
73 |
Genel |
mahrum bırakmak |
shortchange f.
|
|
74 |
Genel |
mahrum etmek |
spoil f.
|
|
75 |
Genel |
mahrum etmek |
mulct f.
|
|
76 |
Genel |
mahrum etmek |
con somebody out of f.
|
|
77 |
Genel |
mahrum etmek |
divest somebody of f.
|
|
78 |
Genel |
mahrum etmemek |
not to deprive f.
|
|
79 |
Genel |
mahrum etmemek |
supply f.
|
|
80 |
Genel |
mahrum etmemek |
indulge f.
|
|
81 |
Genel |
mahrum etmek |
debar (from) f.
|
|
82 |
Genel |
-den mahrum kalmak |
go without f.
|
|
83 |
Genel |
-den mahrum olmak |
be destitute of f.
|
|
84 |
Genel |
-den mahrum etmek |
deprive of f.
|
|
85 |
Genel |
-den mahrum etmek |
shear of f.
|
|
86 |
Genel |
mahrum kalmak |
devoid of f.
|
|
87 |
Genel |
mirasından mahrum etmek |
disinherit f.
|
|
88 |
Genel |
mirasından mahrum bırakmak |
disinherit f.
|
|
89 |
Genel |
-den mahrum etmek |
debar from f.
|
|
90 |
Genel |
mahrum olmak |
be deprived without f.
|
|
91 |
Genel |
mahrum edilmek |
be bereft f.
|
|
92 |
Genel |
mahrum etmek |
deny something to someone f.
|
|
93 |
Genel |
haklarından mahrum etmek |
disfranchize f.
|
|
94 |
Genel |
haklarından mahrum etmek |
disenfranchize f.
|
|
95 |
Genel |
mahrum etmek |
disenfranchize f.
|
|
96 |
Genel |
oy kullanma hakkından mahrum bırakmak |
disenfranchise f.
|
|
97 |
Genel |
bir hak veya ayrıcalıktan mahrum etmek |
disenfranchise f.
|
|
98 |
Genel |
ilgi veya heyecandan mahrum etmek |
tame f.
|
|
99 |
Genel |
mahrum olmak |
lakke [obsolete] f.
|
|
100 |
Genel |
umulan bir şeyden mahrum etmek |
cheat f.
|
|
101 |
Genel |
mahrum etmek |
twine [scottish] f.
|
|
102 |
Genel |
belli özelliklerden mahrum bırakmak |
undo f.
|
|
103 |
Genel |
bilgiden mahrum kalmak |
unknow f.
|
|
104 |
Genel |
topraktan mahrum bırakmak |
unland [obsolete] f.
|
|
105 |
Genel |
vatandaşlık haklarından mahrum bırakmak |
unnaturalise f.
|
|
106 |
Genel |
vatandaşlık haklarından mahrum bırakmak |
unnaturalize f.
|
|
107 |
Genel |
övgüden mahrum bırakmak |
unpraise f.
|
|
108 |
Genel |
ruha dair özelliklerden mahrum etmek |
unsoul f.
|
|
109 |
Genel |
hazineden mahrum bırakmak |
untreasure f.
|
|
110 |
Genel |
mahrum bırakmak |
beneme f.
|
|
111 |
Genel |
acımasızca veya zorla bir şeyden mahrum bırakmak |
bereave f.
|
|
112 |
Genel |
mahrum etmek |
widow f.
|
|
113 |
Genel |
mahrum bırakmak |
reve f.
|
|
114 |
Genel |
mahrum bırakmak |
denude f.
|
|
115 |
Genel |
niteliklerinden mahrum bırakmak |
deplume f.
|
|
116 |
Genel |
mahrum etmek |
deprave [obsolete] f.
|
|
117 |
Genel |
zihinsel veya duygusal heyecan uyandırma kapasitesinden, zindelikten, şevkten veya tutkudan mahrum bırakmak |
desiccate f.
|
|
118 |
Genel |
doğaçlamadan, hareketli ve ilginç özelliklerden veya teşvik etme kapasitesinden mahrum bırakmak |
desiccate f.
|
|
119 |
Genel |
estetik duyarlılık ve insani anlayıştan mahrum bırakıp zihinsel yavanlığa terk etmek |
desiccate f.
|
|
120 |
Genel |
mahrum etmek |
dispatch [obsolete] [us] f.
|
|
121 |
Genel |
mahrum etmek |
despatch [obsolete] [uk] f.
|
|
122 |
Genel |
mahrum etmek |
destitute f.
|
|
123 |
Genel |
ilahtan mahrum bırakmak |
disdeify f.
|
|
124 |
Genel |
tanrısallıktan mahrum bırakmak |
disdeify f.
|
|
125 |
Genel |
resmen tanınmaktan mahrum bırakmak |
disestablish f.
|
|
126 |
Genel |
(birini) servetinden mahrum etmek |
disfurnish f.
|
|
127 |
Genel |
mahrum etmek |
disfurnish [dialect] f.
|
|
128 |
Genel |
(birini) servetinden mahrum etmek |
disfurniture f.
|
|
129 |
Genel |
mirastan mahrum etmek |
disheir f.
|
|
130 |
Genel |
mirastan mahrum etmek |
disherison f.
|
|
131 |
Genel |
yuvadan mahrum etmek |
dishome f.
|
|
132 |
Genel |
yuvadan mahrum etmek |
dishouse f.
|
|
133 |
Genel |
neşeden mahrum bırakmak |
dishumor [us] f.
|
|
134 |
Genel |
neşeden mahrum bırakmak |
dishumour [obsolete] [uk] f.
|
|
135 |
Genel |
tüzel haklarından mahrum bırakmak |
disincorporate f.
|
|
136 |
Genel |
imtiyazdan mahrum bırakmak |
disprivilege f.
|
|
137 |
Genel |
ayrıcalıktan mahrum bırakmak |
disprivilege f.
|
|
138 |
Genel |
imtiyazlarından mahrum bırakmak |
disprivilege f.
|
|
139 |
Genel |
ayrıcalıklarından mahrum bırakmak |
disprivilege f.
|
|
140 |
Genel |
haktan mahrum etmek |
distitle f.
|
|
141 |
Genel |
haklarından mahrum etmek |
diffranchise f.
|
|
142 |
Genel |
(bir haktan) mahrum kalmak |
forfeit f.
|
|
143 |
Genel |
…den mahrum etmek |
curtail (of) f.
|
|
144 |
Genel |
unvandan mahrum etmek |
disannul [obsolete] f.
|
|
145 |
Genel |
saldırı veya savunma araçlarından mahrum etmek |
disarm f.
|
|
146 |
Genel |
mahrum bırakmak |
disbar f.
|
|
147 |
Genel |
ortak kullanım hakkından mahrum etmek |
discommon f.
|
|
148 |
Genel |
mahrum etmek |
geld f.
|
|
149 |
Genel |
korumadan mahrum etmek |
orphan f.
|
|
150 |
Genel |
ayrıcalıktan mahrum etmek |
seclude [obsolete] f.
|
|
151 |
Genel |
mahrum bırakmak |
beat f.
|
|
152 |
Genel |
yaşamsal gereksinimlerden mahrum etmek |
strangle f.
|
|
153 |
Genel |
mahrum bırakmak |
despoil f.
|
|
154 |
Genel |
mahrum etmeyle ilgili |
excommunicatory s.
|
|
155 |
Genel |
mahrum eden |
privative s.
|
|
156 |
Genel |
zevkten mahrum |
pleasureless s.
|
|
157 |
Genel |
mahrum bırakılmış |
incapacitated s.
|
|
158 |
Genel |
temel sosyal haklardan mahrum |
underprivileged s.
|
|
159 |
Genel |
bir şeyden mahrum |
destitute of something s.
|
|
160 |
Genel |
mahrum kalmış |
eviscerated s.
|
|
161 |
Genel |
haklarından mahrum edilmiş |
disenfranchised s.
|
|
162 |
Genel |
mahrum edilmiş |
debarred s.
|
|
163 |
Genel |
-den mahrum |
devoid of s.
|
|
164 |
Genel |
-den mahrum |
void of s.
|
|
165 |
Genel |
haklarından mahrum edilmiş |
disenfranchized s.
|
|
166 |
Genel |
hayal gücünden mahrum |
terre à terre s.
|
|
167 |
Genel |
uyukudan mahrum kalmış |
sleep-deprived s.
|
|
168 |
Genel |
hayır duadan mahrum |
unblessed s.
|
|
169 |
Genel |
hayır duadan mahrum |
unblest s.
|
|
170 |
Genel |
mahrum bırakılmamış |
unbereaven s.
|
|
171 |
Genel |
mahrum bırakılmamış |
unbereft s.
|
|
172 |
Genel |
hayır duasından mahrum |
unblestful s.
|
|
173 |
Genel |
mahrum olmayan |
undeprived s.
|
|
174 |
Genel |
mahrum bırakılmamış |
undeprived s.
|
|
175 |
Genel |
mahrum edilmemiş |
undivested s.
|
|
176 |
Genel |
mahrum kalınmayan |
unforfeitable s.
|
|
177 |
Genel |
(bir şeyden) mahrum edilmiş |
ungraced s.
|
|
178 |
Genel |
kraliyet asasından mahrum bırakılmış |
unsceptered s.
|
|
179 |
Genel |
mahrum edilen |
deprivable s.
|
|
180 |
Genel |
mahrum edilebilir |
deprivable s.
|
|
181 |
Genel |
vatandaşlık haklarından mahrum bırakılmış |
disenfranchized s.
|
|
182 |
Genel |
tam katılım haklarından mahrum bırakılmış |
disenfranchized s.
|
|
183 |
Genel |
imtiyazdan mahrum bırakılmış |
disenfranchized s.
|
|
184 |
Genel |
vatandaşlık haklarından mahrum bırakılmış |
disenfranchised s.
|
|
185 |
Genel |
tam katılım haklarından mahrum bırakılmış |
disenfranchised s.
|
|
186 |
Genel |
imtiyazdan mahrum bırakılmış |
disenfranchised s.
|
|
187 |
Genel |
mahrum kalınmayan |
inalienable s.
|
|
188 |
Genel |
(belirtilen şeyden) mahrum |
barren s.
|
|
189 |
Genel |
içkiden mahrum olan |
drinkless s.
|
|
190 |
Genel |
mahrum bırakılamayan |
indeprivable s.
|
|
191 |
Genel |
mahrum edilebilir |
divestible s.
|
|
192 |
Genel |
mahrum bırakan |
stricken s.
|
|
193 |
Genel |
mahrum bırakılmış bir halde |
alienly zf.
|
|
194 |
Genel |
mahrum bir şekilde |
emptily zf.
|
|
195 |
Genel |
mahrum etmeden |
undivestedly zf.
|
|
196 |
Genel |
mahrum olarak |
privatively zf.
|
|
Phrasals |
|
197 |
Öbek Fiiller |
mirastan mahrum etmek |
cut off f.
|
|
198 |
Öbek Fiiller |
mahrum etmek |
deny something to someone f.
|
|
199 |
Öbek Fiiller |
(birini bir şeyden) mahrum/yoksun etmek/bırakmak |
rob someone of something f.
|
|
200 |
Öbek Fiiller |
mahrum bırakmak |
relieve of f.
|
|
201 |
Öbek Fiiller |
birini bir şeyden mahrum etmek |
cheat somebody out of something f.
|
|
202 |
Öbek Fiiller |
(birini/bir şeyi bir şeyden) mahrum etmek |
rob (someone or something) of (something) f.
|
|
203 |
Öbek Fiiller |
-den mahrum etmek |
rob of f.
|
|
204 |
Öbek Fiiller |
-den mahrum bırakmak |
strip of f.
|
|
205 |
Öbek Fiiller |
-den mahrum bırakmak |
strip away f.
|
|
206 |
Öbek Fiiller |
-den mahrum etmek |
cheat out of f.
|
|
207 |
Öbek Fiiller |
mahrum etmek |
con out of f.
|
|
208 |
Öbek Fiiller |
birini birinden/bir şeyden mahrum etmek |
deny someone or something to someone f.
|
|
209 |
Öbek Fiiller |
(birini/bir şeyi bir şeyden) mahrum etmek |
deny (something) to (someone or something) f.
|
|
210 |
Öbek Fiiller |
-den mahrum etmek |
deny to f.
|
|
211 |
Öbek Fiiller |
birini bir şeyden mahrum etmek |
deprive someone of something f.
|
|
212 |
Öbek Fiiller |
(birini bir şeyden) mahrum etmek |
deprive (one) of (something) f.
|
|
213 |
Öbek Fiiller |
(birini/bir şeyi bir şeyden) mahrum bırakmak |
starve (someone or something) of (something) f.
|
|
Colloquial |
|
214 |
Konuşma Dili |
mirastan mahrum etmek |
cut out f.
|
|
Idioms |
|
215 |
Deyim |
mahrum etmek |
wipe one's nose of f.
|
|
216 |
Deyim |
mirastan mahrum bırakılmak |
cut off with a cent [us/south africa] f.
|
|
217 |
Deyim |
(kendini) bir şeyden mahrum bırakmak |
deny oneself f.
|
|
218 |
Deyim |
(birini) mirastan mahrum etmek |
cut (one) off without a penny f.
|
|
219 |
Deyim |
(birini) mirastan yoksun/mahrum etmek |
cut (one) off with a cent f.
|
|
220 |
Deyim |
mirastan mahrum edilmiş/edilen |
cut off without a shilling/cent s.
|
|
221 |
Deyim |
mirastan mahrum edilmiş/edilen |
cut off with a shilling/cent s.
|
|
222 |
Deyim |
mirastan mahrum edilmiş/edilen |
cut off without a penny [dated] s.
|
|
Trade/Economic |
|
223 |
Ticaret/Ekonomi |
mahrum edilme |
divestiture i.
|
|
224 |
Ticaret/Ekonomi |
(sikke, pul gibi bir ödeme aracını) ödeme değerinden kanunen mahrum etmek |
demonetize [us] f.
|
|
225 |
Ticaret/Ekonomi |
(sikke, pul gibi bir ödeme aracını) ödeme değerinden kanunen mahrum etmek |
demonetise [uk] f.
|
|
226 |
Ticaret/Ekonomi |
(işletmeyi) bazı ayrıcalık veya haklardan mahrum etmek |
disenfranchize f.
|
|
227 |
Ticaret/Ekonomi |
(işletmeyi) bazı ayrıcalık veya haklardan mahrum etmek |
disenfranchise f.
|
|
Law |
|
228 |
Hukuk |
hiçbir eyaletin kişiyi cinsiyetine bağlı olarak oy kullanma hakkından mahrum bırakamayacağını garanti eden yasa |
nineteenth amendment i.
|
|
229 |
Hukuk |
işledikleri ağır cürümler nedeniyle mahkum olmuş kişilerin seçme hakkından mahrum bırakılması |
felony disenfranchisement i.
|
|
230 |
Hukuk |
mahrum etme |
deprival i.
|
|
231 |
Hukuk |
mahrum bırakma |
deprivation i.
|
|
232 |
Hukuk |
mahrum etme |
deprivation i.
|
|
233 |
Hukuk |
mirastan mahrum etme |
disherison i.
|
|
234 |
Hukuk |
mirastan mahrum etme |
disinherison i.
|
|
235 |
Hukuk |
mirastan mahrum etme |
disinheritance i.
|
|
236 |
Hukuk |
mirastan mahrum bırakılma |
disinheritance i.
|
|
237 |
Hukuk |
mirastan mahrum etme |
exheredation i.
|
|
238 |
Hukuk |
mirastan mahrum etme |
debarring from inheritance i.
|
|
239 |
Hukuk |
mirastan mahrum etme |
disheriting i.
|
|
240 |
Hukuk |
tasarruf hakkından mahrum etme |
expropriation i.
|
|
241 |
Hukuk |
yasal haklarından mahrum edilmiş kimse |
civiliter mortuus i.
|
|
242 |
Hukuk |
zilyetlikten mahrum etme |
amotion i.
|
|
243 |
Hukuk |
mirastan mahrum etme |
disheritance i.
|
|
244 |
Hukuk |
(eskiden) vatandaşlık hakkını kaybetmiş kimseyi belirli haklardan mahrum eden yasa |
corruption of blood i.
|
|
245 |
Hukuk |
mahrum bırakma |
seclusion i.
|
|
246 |
Hukuk |
fakiri bir devlet hizmetinden mahrum bırakmak |
dispauper f.
|
|
247 |
Hukuk |
mahrum etmek |
disseize f.
|
|
248 |
Hukuk |
mülkten mahrum etmek |
disappropriate f.
|
|
249 |
Hukuk |
mirastan mahrum bırakmak |
disinherit f.
|
|
250 |
Hukuk |
mahrum etmek |
dispossess f.
|
|
251 |
Hukuk |
ormandan mahrum etmek |
disforest f.
|
|
252 |
Hukuk |
ormandan mahrum etmek |
deforest f.
|
|
253 |
Hukuk |
mahrum etmek |
debar f.
|
|
254 |
Hukuk |
mahrum etmek |
disseise f.
|
|
255 |
Hukuk |
mahrum etmek |
forejudge f.
|
|
256 |
Hukuk |
ormandan mahrum etmek |
disafforest f.
|
|
257 |
Hukuk |
mahrum olmak |
be deprived of f.
|
|
258 |
Hukuk |
mirastan mahrum bırakmak |
exheredate f.
|
|
259 |
Hukuk |
mirastan mahrum etmek |
disherit [obsolete] f.
|
|
260 |
Hukuk |
(vatandaşlıktan çıkarılmış kişiyi) belirli haklardan mahrum etmek |
corrupt f.
|
|
261 |
Hukuk |
yasal olarak haktan mahrum etmek |
forejudge f.
|
|
262 |
Hukuk |
belirli vatandaşlık haklarından mahrum |
infamous s.
|
|
263 |
Hukuk |
medeni haklarından mahrum edilen |
infamous s.
|
|
264 |
Hukuk |
yasal haktan mahrum eden |
disabling s.
|
|
Politics |
|
265 |
Siyasal |
milli haklarından mahrum etme |
denationalisation i.
|
|
266 |
Siyasal |
milli haklarından mahrum etme |
denaturalization i.
|
|
267 |
Siyasal |
milli haklarından mahrum etme |
denaturalisation i.
|
|
268 |
Siyasal |
milli haklarından mahrum etme |
denationalization i.
|
|
269 |
Siyasal |
oy verme gibi vatandaşlık haklarından mahrum bırakılmış insanlar |
the disenfranchized i.
|
|
270 |
Siyasal |
oy verme gibi vatandaşlık haklarından mahrum bırakılmış insanlar |
the disenfranchised i.
|
|
271 |
Siyasal |
haklarından mahrum etmek |
disfranchize f.
|
|
272 |
Siyasal |
haklarından mahrum etmek |
disfranchise f.
|
|
273 |
Siyasal |
mahrum etmek |
devest f.
|
|
274 |
Siyasal |
ulusal haklardan mahrum etmek |
denationalise f.
|
|
275 |
Siyasal |
vatandaşlık hakkından mahrum etmek |
disfranchise f.
|
|
276 |
Siyasal |
ulusal haklardan mahrum etmek |
denationalize f.
|
|
277 |
Siyasal |
vatandaşlık hakkından mahrum etmek |
disfranchize f.
|
|
278 |
Siyasal |
vakfa haklarından mahrum etmek |
disendow f.
|
|
279 |
Siyasal |
(bir yeri) seçilmiş zümreye temsilci gönderme hakkından mahrum etmek |
disenfranchize f.
|
|
280 |
Siyasal |
(bir yeri) seçilmiş zümreye temsilci gönderme hakkından mahrum etmek |
disenfranchise f.
|
|
281 |
Siyasal |
vatandaşlık haklarından mahrum bırakılmış |
disfranchised s.
|
|
Technical |
|
282 |
Teknik |
mahrum etmek |
strip f.
|
|
Chemistry |
|
283 |
Kimya |
filojistondan mahrum bırakmak |
dephlogisticcate f.
|
|
Botanic |
|
284 |
Botanik |
den mahrum |
naked (of) s.
|
|
Social Sciences |
|
285 |
Sosyal Bilimler |
asli haklardan mahrum etmek |
disinherit f.
|
|
286 |
Sosyal Bilimler |
insan haklarından mahrum etmek |
disinherit f.
|
|
Literature |
|
287 |
Edebiyat |
(şiirsel) gölgelikten mahrum edilmiş |
disembowered s.
|
|
Linguistics |
|
288 |
Dilbilim |
anlamdaş yapıdan mahrum bırakmak |
despecificate f.
|
|
History |
|
289 |
Tarih |
istikbalde dahi, seni, bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahili ve harici, bedhahların olacaktır |
in the future, too, there may be malevolent people at home and abroad who will wish to deprive you of this treasure expr.
|
|
Religious |
|
290 |
Dini |
guise dükünün etkisiyle protestanların fransa tahtından mahrum bırakılmaları amacıyla 1576'da kurulan roma katolik ittifakı |
the holy league i.
|
|
291 |
Dini |
mensuplarının mülk edinme hakkından mahrum olduğu ve yaşamak için çalışması veya dilenmesi gerektiği tarikatlara ait |
mendicant s.
|
|
292 |
Dini |
mensuplarının mülk edinme hakkından mahrum olduğu ve yaşamak için çalışması veya dilenmesi gerektiği tarikatlar ile ilişkili |
mendicant s.
|
|
293 |
Dini |
incil'den mahrum eden |
disgospel [obsolete] s.
|
|
Military |
|
294 |
Askeri |
maaştan mahrum olma |
nonpay status i.
|
|
295 |
Askeri |
ücretten mahrum olma |
nonpay status i.
|
|
Archaic |
|
296 |
Eski Kullanım |
mahrum etmek |
abridge f.
|
|
297 |
Eski Kullanım |
mahrum bırakmak |
bate f.
|
|
298 |
Eski Kullanım |
hileli şekilde mahrum etmek |
gudgeon f.
|
|
299 |
Eski Kullanım |
saygı gören geçim kaynaklarından mahrum |
masterless s.
|
|
300 |
Eski Kullanım |
haktan mahrum bırakılmış |
sequestered s.
|
|
Slang |
|
301 |
Argo |
siyahlara yapılana benzer önyargılardan ötürü haklarından mahrum kalan kimse |
nigger i.
|
|
302 |
Argo |
şartlı tahliyeden mahrum kalma |
knock-back i.
|
|
303 |
Argo |
mahrum etmek |
screw f.
|
|