reporter

"reporter" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 13 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	reporter i.	raportör
Reporters report on the problem and potential problem of refugees in the area. Raportörler bölgedeki mülteci sorununu ve potansiyel sorunu rapor ediyor. More Sentences
2	Genel	reporter i.	haberci
Dan became a successful reporter. Dan başarılı bir haberci oldu. More Sentences
3	Genel	reporter i.	muhabir (gazete/radyo/tv/)
Hundreds and hundreds of foreign reporters have searched for Chechens in Afghanistan. Yüzlerce ve yüzlerce yabancı muhabir Afganistan'da Çeçenleri aradı. More Sentences
4	Genel	reporter i.	muhbir
5	Genel	reporter i.	muhabir
6	Genel	reporter i.	mazbata muharriri
7	Genel	reporter i.	röportajcı
8	Genel	reporter i.	gazete muhabiri
9	Genel	reporter i.	bilgi veren kimse
10	Genel	reporter i.	raporcu
11	Genel	reporter i.	bildirici
Law
12	Hukuk	reporter i.	bir mahkemenin yayınlanmış fikirlerini içeren cilt
Archaic
13	Eski Kullanım	reporter i.	tabanca

"reporter" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 47 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	newspaper reporter i.	gazete muhabiri
Many newspaper reporters attended the trial. Birçok gazete muhabiri duruşmaya katıldı. More Sentences
Media
2	Medya	news reporter i.	haber muhabiri
Tom is a local TV news reporter. Tom, yerel bir TV haber muhabiridir. More Sentences
3	Medya	sports reporter i.	spor muhabiri
I want to be a sport reporter. Spor muhabiri olmak istiyorum. More Sentences
General
4	Genel	commission reporter i.	mazbata muharriri
5	Genel	tv reporter i.	televizyon muhabiri
6	Genel	television reporter i.	televizyon röportajcısı
7	Genel	court reporter i.	mazbata muharriri
8	Genel	radio reporter i.	radyo sunucusu
9	Genel	investigative reporter i.	araştırmacı gazeteci
10	Genel	weather reporter i.	hava durumu sunucusu
11	Genel	war reporter i.	savaş muhabiri
12	Genel	roving reporter i.	gezici muhabir
13	Genel	roving reporter i.	seyahat eden gazeteci muhabir
14	Genel	police reporter i.	polis muhabiri
15	Genel	police reporter i.	polis haberleri yapan muhabir
16	Genel	cub reporter i.	acemi muhabir
17	Genel	cub reporter i.	deneyimsiz muhabir
18	Genel	rep (reporter) kısalt.	muhabir
19	Genel	rep (reporter) kısalt.	bilgi veren kimse
Colloquial
20	Konuşma Dili	tv reporter i.	tv muhabiri
Speaking
21	Konuşma	I'm a reporter expr.	ben muhabirim
Law
22	Hukuk	crime reporter i.	adliye muhabiri
23	Hukuk	reporter of the supreme court i.	anayasa mahkemesi raportörü
24	Hukuk	provisional reporter i.	geçici raportör
25	Hukuk	court reporter i.	mazbata muharriri
26	Hukuk	court reporter i.	mahkeme katibi
27	Hukuk	court reporter i.	mahkeme yazmanı
28	Hukuk	shorthand reporter i.	mazbata muharriri
29	Hukuk	law reporter i.	mazbata muharriri
30	Hukuk	law reporter i.	mahkeme yazmanı
31	Hukuk	shorthand reporter i.	mahkeme yazmanı
32	Hukuk	law reporter i.	mahkeme katibi
33	Hukuk	shorthand reporter i.	mahkeme katibi
34	Hukuk	correspondent or reporter i.	muhabir
35	Hukuk	reporter judge i.	raportör hakim
36	Hukuk	stenotype reporter i.	(mahkeme ifadeleri gibi) sözlü ifadeleri yazıya döken kişi
37	Hukuk	court reporter i.	(mahkeme ifadeleri gibi) sözlü ifadeleri yazıya döken kişi
38	Hukuk	csr (certified shorthand reporter) i.	lisanslı zabıt katibi
39	Hukuk	csr (chartered stenographic reporter) i.	lisanslı zabıt katibi
Media
40	Medya	news reporter i.	muhabir
41	Medya	political reporter i.	siyasi muhabir
42	Medya	sports reporter i.	spor sunucusu
Computer
43	Bilgisayar	last reporter i.	son bildiren
Television
44	Televizyon	television reporter i.	haber sunucusu
Biology
45	Biyoloji	fluorescent reporter dye i.	floresan haberci boya
46	Biyoloji	reporter gene i.	raportör gen
Social Sciences
47	Sosyal Bilimler	reporter [scotland] i.	(sosyal yardım kurumunda) çocuklara dair panel oturumları düzenleyen ve vakaları inceleyip atılacak adımlara karar verme yetkisine sahip görevli