|
Kategori |
İngilizce |
Türkçe |
|
| Common Usage |
|
| 1 |
Yaygın Kullanım |
bring under control f.
|
kontrol altına almak |
|
The fire went on for some time before it was brought under control.
Yangın kontrol altına alınana kadar bir süre daha devam etti.
More Sentences
|
| 2 |
Yaygın Kullanım |
under ed.
|
altında |
|
The latter is done under the veiled indictment of subversive activities.
İkincisi, yıkıcı faaliyetler gibi üstü örtülü bir itham altında yapılmaktadır.
More Sentences
|
| General |
|
| 3 |
Genel |
under-representation i.
|
yetersiz temsil |
|
Yesterday, when the progress reports were presented, I heard not one word said about the under-representation of women.
Dün, ilerleme raporları sunulurken, kadınların yetersiz temsiline ilişkin tek bir kelime bile edilmediğini duydum.
More Sentences
|
| 4 |
Genel |
be under construction f.
|
inşaat halinde olmak |
|
I wish the tower hadn't been under construction when we visited it.
Keşke biz onu ziyaret ettiğimizde kule inşaat halinde olmasaydı.
More Sentences
|
| 5 |
Genel |
go under f.
|
iflas etmek |
|
His company went under during the crisis.
Onun şirketi kriz sırasında iflas etti.
More Sentences
|
| 6 |
Genel |
be under arrest f.
|
tutuklu olmak |
|
I asked if I was under arrest.
Tutuklu olup olmadığımı sordum.
More Sentences
|
| 7 |
Genel |
go under f.
|
batmak |
|
Those who want to maintain their hold on the market have to make a profit or else they go under.
Piyasada tutunmak isteyenler kar etmek zorundadır, aksi takdirde batarlar.
More Sentences
|
| 8 |
Genel |
buckle under f.
|
boyun eğmek |
|
Europe deserves pro-active politicians who refuse to buckle under the terror of political correctness.
Avrupa, siyasi doğruculuk terörü altında boyun eğmeyi reddeden proaktif siyasetçileri hak ediyor.
More Sentences
|
| 9 |
Genel |
be under repair f.
|
tamir edilmek |
|
The coffee shop is closed while the air conditioning is under repair.
Klima tamir edilirken kahve dükkanı kapalı.
More Sentences
|
| 10 |
Genel |
get under way f.
|
yola çıkmak |
|
I'd like to get under way as soon as possible.
En kısa sürede yola çıkmak istiyorum.
More Sentences
|
|
|
| 11 |
Genel |
be under repair f.
|
tamirde olmak |
|
The coffee shop is closed while the air conditioning is under repair.
Klima tamirde olduğu süre boyunca kahve dükkanı kapalı.
More Sentences
|
| 12 |
Genel |
come under f.
|
yetki alanına girmek |
|
The matter comes under the jurisdiction of the Spanish state.
Bu konu İspanya devletinin yetki alanına girmektedir.
More Sentences
|
| 13 |
Genel |
work under f.
|
emrinde çalışmak |
|
I would rather starve than work under him.
Onun emrinde çalışmaktansa açlıktan ölmeyi tercih ederim.
More Sentences
|
| 14 |
Genel |
be under investigation f.
|
soruşturma altında olmak |
|
Tom knew he was under investigation.
Tom soruşturma altında olduğunu biliyordu.
More Sentences
|
| 15 |
Genel |
be under investigation f.
|
soruşturma altında bulunmak |
|
This company is under investigation by the FTC.
Bu şirket FTC tarafından soruşturma altında bulunuyor.
More Sentences
|
| 16 |
Genel |
under-represent f.
|
az temsil etmek |
|
Women are certainly not under-represented in the media now.
Kadınlar şu anda medyada kesinlikle az temsil edilmiyor.
More Sentences
|
| 17 |
Genel |
under s.
|
alt |
|
I think you should check under the bed.
Bence yatağın altını kontrol etmelisin.
More Sentences
|
| 18 |
Genel |
under arrest s.
|
tutuklu |
|
Ladies and gentlemen, you are all under arrest for murder.
Bayanlar ve baylar, hepiniz cinayetten tutuklusunuz.
More Sentences
|
| 19 |
Genel |
under oath s.
|
yeminli |
|
You are under oath.
Yeminlisin.
More Sentences
|
| 20 |
Genel |
under discussion s.
|
müzakerede |
|
The problem was under discussion.
Sorun müzakere ediliyordu.
More Sentences
|
| 21 |
Genel |
under siege s.
|
kuşatma altında |
|
The fortress is under siege.
Kale kuşatma altında.
More Sentences
|
| 22 |
Genel |
under s.
|
az |
|
This means we might only have just under a year.
Bu da sadece bir yıldan biraz daha az zamanımız olabileceği anlamına geliyor.
More Sentences
|
| 23 |
Genel |
under attack s.
|
saldırı altında |
|
Today not only Irish but also Portuguese waters are under attack.
Bugün sadece İrlanda değil Portekiz suları da saldırı altında.
More Sentences
|
| 24 |
Genel |
under-represented s.
|
yetersiz temsil edilmiş |
|
We need no further confirmation of the fact that women continue to be under-represented in essential fora.
Kadınların temel forumlarda yetersiz temsil edilmeye devam ettiği gerçeğini daha fazla teyit etmemize gerek yok.
More Sentences
|
| 25 |
Genel |
under consideration s.
|
görüşülmekte |
|
If you will allow me, I would now like to deal with the central issue of the urgent resolution under consideration.
İzin verirseniz, şimdi görüşülmekte olan acil kararın ana konusuna değinmek istiyorum.
More Sentences
|
| 26 |
Genel |
under consideration s.
|
üzerinde düşünülen |
|
That's under consideration.
Onun üzerinde düşünülüyor.
More Sentences
|
| 27 |
Genel |
under oath s.
|
yemin altında |
|
I'd like to remind you that you're under oath.
Yemin altında olduğunuzu hatırlatmak isterim.
More Sentences
|
| 28 |
Genel |
under s.
|
yetersiz |
|
This is visible in the under utilisation of funds, which is catastrophic.
Bu durum, fonların yetersiz kullanımında da görülmektedir ki bu felaket bir durumdur.
More Sentences
|
| 29 |
Genel |
tread under foot i.
|
çiğneme |
|
| 30 |
Genel |
ground under the feet i.
|
ayakaltı |
|
|
|
| 31 |
Genel |
the under layers i.
|
alt tabakalar |
|
| 32 |
Genel |
subjects under discussion i.
|
mevzuat |
|
| 33 |
Genel |
down under i.
|
ingilizlerin avustralya ve yeni zelanda için kullandıkları halk deyimi |
|
| 34 |
Genel |
under suspicion i.
|
töhmetli |
|
| 35 |
Genel |
under tension i.
|
gerilimli |
|
| 36 |
Genel |
under police escort i.
|
polis gözetiminde |
|
| 37 |
Genel |
one under the other i.
|
alt alta |
|
| 38 |
Genel |
pit under a loom i.
|
çulha çukuru |
|
| 39 |
Genel |
under police escort i.
|
polis korumasıyla |
|
| 40 |
Genel |
under frame i.
|
alt takım |
|
| 41 |
Genel |
the under side of the chin i.
|
sakak |
|
| 42 |
Genel |
road under construction i.
|
yapım halinde yol |
|
| 43 |
Genel |
under-representation i.
|
eksik temsil |
|
| 44 |
Genel |
under-dogs i.
|
ayaktakımı |
|
| 45 |
Genel |
children under the custody of i.
|
velayeti altındaki çocuklar |
|
| 46 |
Genel |
group something under something i.
|
altında toplamak |
|
| 47 |
Genel |
under eye bag i.
|
göz altı torbası |
|
| 48 |
Genel |
under-eye bags i.
|
göz altı torbaları |
|
| 49 |
Genel |
fornication under control of the king i.
|
kral kontrolünde zina |
|
| 50 |
Genel |
stagger under the weight of i.
|
ağırlığı altında sendelemek |
|
| 51 |
Genel |
draft law currently/presently under discussion/consideration i.
|
görüşülmekte olan yasa tasarısı |
|
| 52 |
Genel |
under-eye concealer i.
|
göz altı kapatıcı |
|
| 53 |
Genel |
the key under the mat i.
|
paspasın altındaki anahtarı |
|
| 54 |
Genel |
children under five years of age i.
|
beş yaş altı çocuklar |
|
| 55 |
Genel |
dark circles under eyes i.
|
göz altı morlukları |
|
| 56 |
Genel |
turn-under i.
|
altına katlama |
|
| 57 |
Genel |
turn-under i.
|
katlanmış olan kısım |
|
| 58 |
Genel |
turn-under i.
|
kıvrım miktarı |
|
| 59 |
Genel |
over-under i.
|
bahis dağılımı |
|
| 60 |
Genel |
over-under i.
|
bahis tahmini |
|
| 61 |
Genel |
be under house arrest f.
|
göz hapsi altında olmak |
|
| 62 |
Genel |
be under pressure f.
|
manevi baskı altında olmak |
|
| 63 |
Genel |
be under the weather f.
|
kendini kötü hissetmek |
|
| 64 |
Genel |
be under attack f.
|
saldırılara maruz kalmak |
|
| 65 |
Genel |
keep something under wraps f.
|
gizli tutmak |
|
| 66 |
Genel |
pay under protest f.
|
itiraz ederek ödemek |
|
| 67 |
Genel |
be snowed under with work f.
|
başını kaşıyacak vakti olmamak |
|
| 68 |
Genel |
get under one's skin f.
|
sinir etmek |
|
| 69 |
Genel |
put under a ban f.
|
yasaklamak |
|
| 70 |
Genel |
put under a ban f.
|
aforoz etmek |
|
|
|
| 71 |
Genel |
be under a ban f.
|
yasaklanmak |
|
| 72 |
Genel |
keep under control f.
|
kontrol altında tutmak |
|
| 73 |
Genel |
labor under a misconception f.
|
yanlış kanıda olmak |
|
| 74 |
Genel |
bring together under the same roof f.
|
aynı çatı altında toplamak |
|
| 75 |
Genel |
put under one's order f.
|
emrine vermek |
|
| 76 |
Genel |
be under age f.
|
yaşı küçük olmak |
|
| 77 |
Genel |
cross under f.
|
altından geçmek |
|
| 78 |
Genel |
take somebody under one's protection f.
|
kanat germek |
|
| 79 |
Genel |
be under discussion f.
|
görüşülmekte olmak |
|
| 80 |
Genel |
fall under f.
|
çatısı altında toplanmak |
|
| 81 |
Genel |
keep something under one's hat f.
|
bir şeyi gizli tutmak |
|
| 82 |
Genel |
sweep under the carpet f.
|
gizlemek |
|
| 83 |
Genel |
be born under a lucky star f.
|
kadir gecesi doğmak |
|
| 84 |
Genel |
work under someone f.
|
birinin altında çalışmak |
|
| 85 |
Genel |
be under pressure f.
|
baskı altında olmak |
|
| 86 |
Genel |
feel under the weather f.
|
rahatsız olmak |
|
| 87 |
Genel |
put under restraint f.
|
kısıtlamak |
|
| 88 |
Genel |
take somebody under one's protection f.
|
himayesine almak |
|
| 89 |
Genel |
tread under foot f.
|
ezmek |
|
| 90 |
Genel |
take under one's arm f.
|
koltuklamak |
|
| 91 |
Genel |
lie under oath f.
|
yeminliyken yalan söylemek |
|
| 92 |
Genel |
put under maintenance f.
|
bakım altına almak |
|
| 93 |
Genel |
be under risk f.
|
uçurumun kenarında olmak |
|
| 94 |
Genel |
be under stress f.
|
fazla yük altında bulunmak (yapı) |
|
| 95 |
Genel |
go under f.
|
iflas bayrağını çekmek |
|
| 96 |
Genel |
be under suspicion f.
|
zan altında bulunmak |
|
| 97 |
Genel |
come under something f.
|
hedef olmak |
|
| 98 |
Genel |
sit down under f.
|
katlanmak |
|
| 99 |
Genel |
keep something under wraps f.
|
saklamak |
|
| 100 |
Genel |
be under a spell f.
|
afsunlanmak |
|
| 101 |
Genel |
be under attack f.
|
topa tutulmak |
|
| 102 |
Genel |
get under way f.
|
yelken açmak |
|
| 103 |
Genel |
place someone under arrest f.
|
birini tutuklamak |
|
| 104 |
Genel |
be kept under observation f.
|
müşahede altına alınmak |
|
| 105 |
Genel |
cut the ground out from under one's feet f.
|
birinin dayanak noktalarını çürütmek |
|
| 106 |
Genel |
put under a ban f.
|
yasak etmek |
|
| 107 |
Genel |
knuckle under f.
|
boyun eğmek |
|
| 108 |
Genel |
keep under observation f.
|
müşahede altında tutulmak |
|
| 109 |
Genel |
put under a taboo f.
|
yasaklamak |
|
| 110 |
Genel |
be put under the command of f.
|
buyruğu altına girmek |
|
| 111 |
Genel |
sit under f.
|
bağlı olmak |
|
| 112 |
Genel |
get under one's skin f.
|
kızdırmak |
|
| 113 |
Genel |
be under guard f.
|
koruma altında olmak |
|
| 114 |
Genel |
be under a cloud f.
|
şüphe altında olmak |
|
| 115 |
Genel |
forget under f.
|
unutmak |
|
| 116 |
Genel |
put someone under arrest f.
|
birini tutuklamak |
|
| 117 |
Genel |
be under stress f.
|
stres içinde olmak |
|
| 118 |
Genel |
sell something under the counter f.
|
bir şeyi el altından satmak |
|
| 119 |
Genel |
score under f.
|
yenilmek |
|
| 120 |
Genel |
stay under the debris f.
|
enkaz altında kalmak |
|
| 121 |
Genel |
be under consideration f.
|
üzerinde düşünülmek |
|
| 122 |
Genel |
tuck under f.
|
altına koymak |
|
| 123 |
Genel |
shit under one's pants f.
|
altına etmek |
|
| 124 |
Genel |
be under obligation f.
|
minnet altında kalmak |
|
| 125 |
Genel |
be under the sway of f.
|
nüfuzu altında olmak |
|
| 126 |
Genel |
cut under f.
|
fiyat kırmak |
|
| 127 |
Genel |
get under way f.
|
demir almak |
|
| 128 |
Genel |
be under age f.
|
küçük olmak |
|
| 129 |
Genel |
go under f.
|
bozulmak |
|
| 130 |
Genel |
be snowed under f.
|
bunalmak |
|
| 131 |
Genel |
knuckle under f.
|
yelkenleri suya indirmek |
|
| 132 |
Genel |
be under custody f.
|
tutuklu olmak |
|
| 133 |
Genel |
take under surveillance f.
|
nezaret altına almak |
|
| 134 |
Genel |
get hot under the collar f.
|
öfkelenmek |
|
| 135 |
Genel |
fall under f.
|
dahil olmak |
|
| 136 |
Genel |
sweep under the carpet f.
|
örtbas etmek |
|
| 137 |
Genel |
be under oath f.
|
yeminli olmak |
|
| 138 |
Genel |
turn under f.
|
altüst etmek |
|
| 139 |
Genel |
buckle under f.
|
teslim olmak |
|
| 140 |
Genel |
put one's signature under something f.
|
altına imza atmak |
|
| 141 |
Genel |
put under psychiatric observation f.
|
müşahede altına almak |
|
| 142 |
Genel |
take under one's protection f.
|
kanadı altına almak |
|
| 143 |
Genel |
subsume under f.
|
altında toplamak |
|
| 144 |
Genel |
get under control f.
|
önlemek |
|
| 145 |
Genel |
gather under a single roof f.
|
tek çatı altında toplamak |
|
| 146 |
Genel |
be under the sway of f.
|
egemenliği altında olmak |
|
| 147 |
Genel |
knuckle under f.
|
pes etmek |
|
| 148 |
Genel |
get somebody under one's thumb f.
|
avucunun içine almak |
|
| 149 |
Genel |
be under the governance of f.
|
denetiminde olmak |
|
| 150 |
Genel |
keep under f.
|
bastırmak |
|
| 151 |
Genel |
assemble under the same roof f.
|
aynı çatı altında toplamak |
|
| 152 |
Genel |
be put under the command f.
|
buyruğu altına girmek |
|
| 153 |
Genel |
study under f.
|
belirli bir hocanın nezaretinde çalışmak veya okumak |
|
| 154 |
Genel |
keep someone under surveillance f.
|
birini sürekli olarak gizlice izlemek |
|
| 155 |
Genel |
put under obligation f.
|
yükümlülük altına sokmak |
|
| 156 |
Genel |
stay under the debris f.
|
enkazda kalmak |
|
| 157 |
Genel |
swim under water f.
|
suyun altında yüzmek |
|
| 158 |
Genel |
sail under false colors f.
|
olduğundan başka türlü görünmek |
|
| 159 |
Genel |
cut the ground from under someone's feet f.
|
birinin savunduğu noktaları çürütmek |
|
| 160 |
Genel |
be under a cloud of suspicion f.
|
şüphe altında olmak |
|
| 161 |
Genel |
sit down under f.
|
boyun eğmek |
|
| 162 |
Genel |
labour under a delusion f.
|
hayale kapılmak |
|
| 163 |
Genel |
chuck somebody under the chin f.
|
gıdık almak |
|
| 164 |
Genel |
fall under f.
|
kapsamı içerisinde olmak |
|
| 165 |
Genel |
cross under f.
|
altından geçirmek |
|
| 166 |
Genel |
be under someone's charge f.
|
sorumluluğu altında olmak |
|
| 167 |
Genel |
get hot under the collar f.
|
kızmak |
|
| 168 |
Genel |
tread under foot f.
|
ayak altında çiğnemek |
|
| 169 |
Genel |
take something under one's arm f.
|
koltuklamak |
|
| 170 |
Genel |
go under the name of f.
|
adıyla tanınmak |
|
| 171 |
Genel |
be under the influence f.
|
etki altında kalmak |
|
| 172 |
Genel |
keep under f.
|
baş kaldırtmamak |
|
| 173 |
Genel |
keep under f.
|
disiplin altında tutmak |
|
| 174 |
Genel |
keep under one's hat f.
|
gizlemek |
|
| 175 |
Genel |
keep under one's hat f.
|
sır tutmak |
|
| 176 |
Genel |
keep under f.
|
yükselmesine izin vermemek |
|
| 177 |
Genel |
keep under one's hat f.
|
sırrı saklamak |
|
| 178 |
Genel |
keep under f.
|
narkoz vermek |
|
| 179 |
Genel |
keep under one's hat f.
|
gizli tutmak |
|
| 180 |
Genel |
keep under surveillance f.
|
gözaltında tutmak |
|
| 181 |
Genel |
be under the impression f.
|
izlenimine kapılmak |
|
| 182 |
Genel |
put somebody under the influence f.
|
nüfuz altına almak |
|
| 183 |
Genel |
come under the influence of f.
|
nüfuzu altına girmek |
|
| 184 |
Genel |
come under somebody's influence f.
|
nüfuzu altına girmek |
|
| 185 |
Genel |
be under the authority of f.
|
yetkisinde olmak |
|
| 186 |
Genel |
be under someone's authority f.
|
yetkisinde olmak |
|
| 187 |
Genel |
be under psychological pressure f.
|
psikolojik baskı altında olmak |
|
| 188 |
Genel |
bring someone under suspicion f.
|
zan altında bırakmak |
|
| 189 |
Genel |
come under the rule of f.
|
yönetimi altına girmek |
|
| 190 |
Genel |
lie under the sod f.
|
mezarda yatmak |
|
| 191 |
Genel |
keep the fire under control f.
|
yangını kontrol altına almak |
|
| 192 |
Genel |
be brought under control f.
|
kontrol altına alınmak |
|
| 193 |
Genel |
enter under one's rule f.
|
yönetimi altına girmek |
|
| 194 |
Genel |
fall under the hegemony of f.
|
yönetimi altına girmek |
|
| 195 |
Genel |
enter under one's rule f.
|
hakimiyeti altına girmek |
|
| 196 |
Genel |
fall under the hegemony of f.
|
hakimiyeti altına girmek |
|
| 197 |
Genel |
fall under someone's rule f.
|
yönetimi altına girmek |
|
| 198 |
Genel |
fall under someone's rule f.
|
hakimiyeti altına girmek |
|
| 199 |
Genel |
put one's signature under important successes f.
|
önemli başarılara imza atmak |
|
| 200 |
Genel |
take (a patient) under an operation f.
|
ameliyata almak (hastayı) |
|
| 201 |
Genel |
merge under the name of f.
|
adı altında birleşmek |
|
| 202 |
Genel |
merge under the title of f.
|
adı altında birleşmek |
|
| 203 |
Genel |
be under the assumption f.
|
varsaymak |
|
| 204 |
Genel |
be under suspicion f.
|
zan altında olmak |
|
| 205 |
Genel |
be under the assumption f.
|
zannetmek |
|
| 206 |
Genel |
be under the assumption f.
|
sanmak |
|
| 207 |
Genel |
be under suspicion f.
|
şüphe altında olmak |
|
| 208 |
Genel |
be under the control of (somebody) f.
|
elinde kalmak |
|
| 209 |
Genel |
be under the control of (somebody) f.
|
elde kalmak |
|
| 210 |
Genel |
put (somebody) under surveillance f.
|
gözaltına almak |
|
| 211 |
Genel |
take someone under one's wing f.
|
kol kanat germek |
|
| 212 |
Genel |
take someone under protective care f.
|
kol kanat olmak |
|
| 213 |
Genel |
be under the control of f.
|
denetiminde olmak |
|
| 214 |
Genel |
gather under a single roof f.
|
çatı altında toplamak |
|
| 215 |
Genel |
gather under a single roof f.
|
bir çatı altında toplamak |
|
| 216 |
Genel |
gather under the same roof of f.
|
çatısı altında toplanmak |
|
| 217 |
Genel |
bring together under the same roof f.
|
çatısı altında toplanmak |
|
| 218 |
Genel |
act under the auspices of f.
|
himayesi altında hareket etmek |
|
| 219 |
Genel |
lie down under blue sky f.
|
masmavi gökyüzünün altında uzanıp yatmak |
|
| 220 |
Genel |
live under the same roof f.
|
aynı çatı altında yaşamak |
|
| 221 |
Genel |
feel under pressure f.
|
baskı altında hissetmek |
|
| 222 |
Genel |
be under pressure f.
|
baskı altında kalmak |
|
| 223 |
Genel |
be under suspicion f.
|
zan altında kalmak |
|
| 224 |
Genel |
bring a fire under control f.
|
yangını kontrol altına almak |
|
| 225 |
Genel |
fall under suspicion f.
|
zan altına girmek |
|
| 226 |
Genel |
remain under pressure f.
|
baskı altında kalmak |
|
| 227 |
Genel |
keep under suitable conditions f.
|
uygun koşullarda saklamak |
|
| 228 |
Genel |
be unable to bear up under difficulties f.
|
sıkıntıya gelememek |
|
| 229 |
Genel |
be buried under avalanche f.
|
çığ altında kalmak |
|
| 230 |
Genel |
gather under the roof f.
|
çatı altında toplamak |
|
| 231 |
Genel |
come under criticism f.
|
eleştirilere maruz kalmak |
|
| 232 |
Genel |
be under control f.
|
kontrol altında olmak |
|
| 233 |
Genel |
come under domination f.
|
hakimiyete girmek |
|
| 234 |
Genel |
be put under house arrest f.
|
ev hapsine alınmak |
|
| 235 |
Genel |
fall under domination f.
|
hakimiyeti altına girmek |
|
| 236 |
Genel |
fall under domination f.
|
hakimiyete girmek |
|
| 237 |
Genel |
come under one's domination f.
|
hakimiyeti altına girmek |
|
| 238 |
Genel |
take something under preservation f.
|
koruma altına almak |
|
| 239 |
Genel |
take something under protection f.
|
koruma altına almak |
|
| 240 |
Genel |
be under a spell f.
|
büyülenmek |
|
| 241 |
Genel |
examine under the microscope f.
|
mikroskop altında incelemek |
|
| 242 |
Genel |
get under weigh f.
|
yola çıkmak |
|
| 243 |
Genel |
keep under supervision f.
|
gözlem altında tutmak |
|
| 244 |
Genel |
keep under observation f.
|
gözlem altında tutmak |
|
| 245 |
Genel |
keep under surveillance f.
|
gözlem altında tutmak |
|
| 246 |
Genel |
place under surveillance f.
|
gözlem altında tutmak |
|
| 247 |
Genel |
groan under something f.
|
inim inim inlemek (bir sebepten dolayı) |
|
| 248 |
Genel |
score under f.
|
fark yemek |
|
| 249 |
Genel |
be under adult supervision f.
|
yetişkin gözetiminde olmak |
|
| 250 |
Genel |
be under adult supervision f.
|
yetişkin gözetiminde bulunmak |
|
| 251 |
Genel |
be under sedation f.
|
ilaçla yatışmak |
|
| 252 |
Genel |
be under the influence of f.
|
etkisi altında kalmak |
|
| 253 |
Genel |
be under the initiative of f.
|
inisiyatifinde olmak |
|
| 254 |
Genel |
hide one's light under a bushel f.
|
yeteneğini gizlemek |
|
| 255 |
Genel |
hide one's light under a bushel f.
|
kendini belli etmemek |
|
| 256 |
Genel |
hide one's light under a bushel f.
|
tevazu sahibi olmak |
|
| 257 |
Genel |
hide one's light under a bushel f.
|
kendini göstermemek |
|
| 258 |
Genel |
hide one's light under a bushel f.
|
rengini belli etmemek |
|
| 259 |
Genel |
hide one's light under a bushel f.
|
karda yürüyüp izini belli etmemek |
|
| 260 |
Genel |
unite under a single flag f.
|
bir bayrak altında toplamak |
|
| 261 |
Genel |
unite under one flag f.
|
bir bayrak altında toplamak |
|
| 262 |
Genel |
be under the illusion that f.
|
yanılgıya düşmek |
|
| 263 |
Genel |
go under f.
|
suyun dibini boylamak |
|
| 264 |
Genel |
under-represent f.
|
yetersiz temsil etmek |
|
| 265 |
Genel |
get under control f.
|
engellemek |
|
| 266 |
Genel |
get under one's skin f.
|
birini rahatsız etmek |
|
| 267 |
Genel |
get under one's skin f.
|
tedirginlik vermek |
|
| 268 |
Genel |
get under one's skin f.
|
rahatsızlık vermek |
|
| 269 |
Genel |
get under control f.
|
kontrol altına almak |
|
| 270 |
Genel |
get under control f.
|
kontrol altında tutmak |
|
| 271 |
Genel |
get under f.
|
altından geçmek |
|
| 272 |
Genel |
get under f.
|
altından sıyrılmak |
|
| 273 |
Genel |
be under the heel of f.
|
insafına kalmak |
|
| 274 |
Genel |
keep under surveillance f.
|
göz altında bulundurmak |
|
| 275 |
Genel |
be registered under f.
|
-e kayıtlı olmak |
|
| 276 |
Genel |
be registered under the name of f.
|
adına kayıtlı olmak |
|
| 277 |
Genel |
be enrolled under f.
|
-e kayıtlı olmak |
|
| 278 |
Genel |
keep someone under observation f.
|
gözlem altında tutmak |
|
| 279 |
Genel |
keep someone under observation f.
|
müşahede altında tutmak |
|
| 280 |
Genel |
keep someone under one's thumb f.
|
sıkı denetim altında tutmak |
|
| 281 |
Genel |
lay a snare under someone f.
|
ardından kuyu kazmak |
|
| 282 |
Genel |
come under fire f.
|
ateş altında tutulmak |
|
| 283 |
Genel |
come under starter's orders f.
|
(at yarışında) starta hazır olmak |
|
| 284 |
Genel |
come under starter's orders f.
|
çıkışa hazır olmak |
|
| 285 |
Genel |
work under someone f.
|
birisinin altında çalışmak |
|
| 286 |
Genel |
be under threat f.
|
tehdit altında olmak |
|
| 287 |
Genel |
collect under the same heading f.
|
bir başlık altında toplamak |
|
| 288 |
Genel |
collect under the same title f.
|
bir başlıkta toplamak |
|
| 289 |
Genel |
collect under the same heading f.
|
bir başlıkta toplamak |
|
| 290 |
Genel |
collect under the same title f.
|
bir başlık altında toplamak |
|
| 291 |
Genel |
be buried under snow f.
|
kar altında kalmak |
|
| 292 |
Genel |
serve under f.
|
hizmetinde bulunmak |
|
| 293 |
Genel |
put under the scope f.
|
mercek altına almak |
|
| 294 |
Genel |
be buried under snow f.
|
karlar altında kalmak |
|
| 295 |
Genel |
place someone under arrest f.
|
gözaltına almak |
|
| 296 |
Genel |
place under police supervision f.
|
polis nezareti altına almak |
|
| 297 |
Genel |
place someone under an obligation f.
|
birini bir şey yapmaya zorlamak |
|
| 298 |
Genel |
place someone under observation f.
|
müşahede altına almak |
|
| 299 |
Genel |
be under the threat of f.
|
-in tehlikesi altında kalmak |
|
| 300 |
Genel |
put under custody f.
|
yediemine teslim etmek |
|
| 301 |
Genel |
work under hard conditions f.
|
zor şartlar altında çalışmak |
|
| 302 |
Genel |
work under difficult conditions f.
|
zor şartlar altında çalışmak |
|
| 303 |
Genel |
work under difficult conditions f.
|
zor şartlar altında görev yapmak |
|
| 304 |
Genel |
sell under the price f.
|
fiyatından aşağıya satmak |
|
| 305 |
Genel |
work under hard conditions f.
|
zor şartlar altında görev yapmak |
|
| 306 |
Genel |
work under harsh conditions f.
|
zor şartlar altında görev yapmak |
|
| 307 |
Genel |
work under harsh conditions f.
|
zor şartlar altında çalışmak |
|
| 308 |
Genel |
keep under f.
|
zaptetmek |
|
| 309 |
Genel |
keep one's nerves under control f.
|
sinirlerine hakim olmak |
|
| 310 |
Genel |
be under the guarantee of f.
|
garantisi altında olmak |
|
| 311 |
Genel |
be under the domination of f.
|
-nın hakimiyetinde olmak |
|
| 312 |
Genel |
be under investigation f.
|
soruşturulmak |
|
| 313 |
Genel |
be put under protection f.
|
koruma altına alınmak |
|
| 314 |
Genel |
work under the umbrella of f.
|
çatısı altında çalışmak |
|
| 315 |
Genel |
come under the domination of f.
|
denetimi altına girmek |
|
| 316 |
Genel |
come under the rule of f.
|
hakimiyeti altına girmek |
|
| 317 |
Genel |
come under the domination of f.
|
denetimine girmek |
|
| 318 |
Genel |
come under the rule of f.
|
denetimi altına girmek |
|
| 319 |
Genel |
come under the rule of f.
|
denetimine girmek |
|
| 320 |
Genel |
bring someone under control f.
|
kontrol altına almak |
|
| 321 |
Genel |
put under protection f.
|
koruma altına almak |
|
| 322 |
Genel |
under-represent f.
|
(olması gerekenden) düşük seviyede temsil etmek |
|
| 323 |
Genel |
be under the spotlight f.
|
dikkatler üzerinde olmak |
|
| 324 |
Genel |
be under the spotlight f.
|
ilgi odağı olmak |
|
| 325 |
Genel |
live under the wings of f.
|
kanatları altında yaşamak |
|
| 326 |
Genel |
work under someone f.
|
birinin emrinde çalışmak |
|
| 327 |
Genel |
come under heavy criticism f.
|
ağır eleştirilere maruz kalmak |
|
| 328 |
Genel |
not be under control f.
|
kontrol altında-olmamak |
|
| 329 |
Genel |
light a fire under people f.
|
insanları ateşlemek |
|
| 330 |
Genel |
be under a lot of pressure f.
|
çok baskı altında kalmak |
|
| 331 |
Genel |
be under a lot of pressure f.
|
çok baskı altında olmak |
|
| 332 |
Genel |
be under a lot of stress f.
|
büyük bir stres altında olmak |
|
| 333 |
Genel |
be under the control of f.
|
-in gözetimi altında olmak |
|
| 334 |
Genel |
give one's testimony under the threat of being jailed f.
|
ifadesini hapse atılma tehdidiyle vermek |
|
| 335 |
Genel |
fall/come under the influence of f.
|
etkisi altına girmek |
|
| 336 |
Genel |
stay under the sun f.
|
güneşte kalmak |
|
| 337 |
Genel |
put it under the pillow f.
|
yastığın altına koymak |
|
| 338 |
Genel |
live under the shadow of guns f.
|
silahların gölgesinde yaşamak |
|
| 339 |
Genel |
come under the command of f.
|
komutası/emri altına girmek |
|
| 340 |
Genel |
bet something in the under f.
|
bir şeye alt oynamak |
|
| 341 |
Genel |
throw oneself under a train f.
|
kendini trenin altına atmak |
|
| 342 |
Genel |
throw oneself under a subway f.
|
kendini metronun altına atmak |
|
| 343 |
Genel |
lay down under a tree f.
|
bir ağacın altına/altında uzanmak |
|
| 344 |
Genel |
live under something f.
|
altında/alt katında yaşamak/oturmak |
|
| 345 |
Genel |
live under the threat of bankruptcy f.
|
iflas tehdidi altında yaşamak |
|
| 346 |
Genel |
live under a law office f.
|
bir hukuk bürosunun altında/alt katında yaşamak/oturmak |
|
| 347 |
Genel |
be under pressure at work f.
|
işte baskı altında olmak |
|
| 348 |
Genel |
be under age f.
|
yaşı tutmamak |
|
| 349 |
Genel |
execute under hand or under seal f.
|
imzalı ve mühürlenmiş bir şekilde düzenlemek (belge) |
|
| 350 |
Genel |
be under the threat of extinction f.
|
(soyu/soyları) tükenme tehdidi altında olmak |
|
| 351 |
Genel |
be under the threat of extinction f.
|
(soyları/soyu) yok olma tehdidi altında olmak |
|
| 352 |
Genel |
have everything under control f.
|
her şeyi kontrol altına almak |
|
| 353 |
Genel |
keep under cover f.
|
hasır altında tutmak |
|
| 354 |
Genel |
take under review f.
|
değerlendirmeye almak |
|
| 355 |
Genel |
take under review f.
|
izlemeye almak |
|
| 356 |
Genel |
be detained under allegations of match-fixing f.
|
şike soruşturması kapsamında gözaltına alınmak |
|
| 357 |
Genel |
unite/gather under a single flag f.
|
bir/tek bayrak altında toplamak |
|
| 358 |
Genel |
unite/gather under one flag f.
|
bir/tek bayrak altında toplamak |
|
| 359 |
Genel |
be under a lot of pressure f.
|
büyük baskı altında olmak |
|
| 360 |
Genel |
place/put a ladder under something f.
|
bir şeyin altına merdiven koymak |
|
| 361 |
Genel |
pull something under the surface f.
|
yüzeyin altına çekmek |
|
| 362 |
Genel |
remain under investigation f.
|
araştırılmak |
|
| 363 |
Genel |
remain under investigation f.
|
araştırılması devam etmek |
|
| 364 |
Genel |
launch under the brand name f.
|
..markası ile piyasaya sürmek |
|
| 365 |
Genel |
reel under the weight of f.
|
ağırlığı altında sendelemek |
|
| 366 |
Genel |
get trapped under debris f.
|
göçük altında kalmak |
|
| 367 |
Genel |
get trapped under debris f.
|
enkaz altında kalmak |
|
| 368 |
Genel |
be trapped under the rubble f.
|
enkaz altında kalmak |
|
| 369 |
Genel |
be trapped under rubble f.
|
enkaz altında kalmak |
|
| 370 |
Genel |
be under the risk of f.
|
... riski altında olmak |
|
| 371 |
Genel |
be under risk f.
|
risk altında olmak |
|
| 372 |
Genel |
be under the responsibility of someone f.
|
sorumluluğu altında olmak |
|
| 373 |
Genel |
be under someone's responsibility f.
|
sorumluluğunda olmak |
|
| 374 |
Genel |
be under the responsibility of someone f.
|
sorumluluğunda olmak |
|
| 375 |
Genel |
be under someone's responsibility f.
|
sorumluluğu altında olmak |
|
| 376 |
Genel |
struggle along under these poor conditions f.
|
kötü şartlar altında mücadeleye devam etmek |
|
| 377 |
Genel |
come under the domination of f.
|
egemenliğine girmek |
|
| 378 |
Genel |
come under the domination of f.
|
hakimiyeti altına girmek |
|
| 379 |
Genel |
come under the domination of f.
|
egemenliği altına girmek |
|
| 380 |
Genel |
be drawn under the supervision of a notary public f.
|
noter huzurunda çekilmek |
|
| 381 |
Genel |
have a reservation under someone f.
|
birinin adına rezervasyonu olmak |
|
| 382 |
Genel |
shave one's under-the-arms f.
|
koltuk altlarını tıraş etmek |
|
| 383 |
Genel |
be sought by interpol under issue of a red notice f.
|
interpol tarafından kırımızı bültenle aranmak |
|
| 384 |
Genel |
put the key under the mat f.
|
anahtarı paspasın altında koymak |
|
| 385 |
Genel |
work/serve under someone f.
|
birinin altında/emrinde çalışmak |
|
| 386 |
Genel |
work/serve under someone f.
|
birine bağlı olarak çalışmak |
|
| 387 |
Genel |
come under attack f.
|
saldırıya maruz kalmak/uğramak |
|
| 388 |
Genel |
can't breathe under water f.
|
su altında nefes alamamak |
|
| 389 |
Genel |
gather under the same roof f.
|
aynı çatı altında toplanmak |
|
| 390 |
Genel |
come under ambush f.
|
tuzağa düşmek |
|
| 391 |
Genel |
remain under stress f.
|
stres altında kalmak |
|
| 392 |
Genel |
be under stress f.
|
stres altında kalmak |
|
| 393 |
Genel |
under-record f.
|
eksik kaydetmek |
|
| 394 |
Genel |
under-record f.
|
yetersiz kaydetmek |
|
| 395 |
Genel |
put (somebody) under house arrest f.
|
birine ev hapsi vermek |
|
| 396 |
Genel |
put somebody under house arrest f.
|
birine ev hapsi vermek |
|
| 397 |
Genel |
be under obligation f.
|
yükümlülük altında olmak |
|
| 398 |
Genel |
place something under pressure f.
|
bir şeyi baskı altına almak |
|
| 399 |
Genel |
under-report f.
|
eksik rapor vermek |
|
| 400 |
Genel |
under-report f.
|
eksik hesap vermek |
|
| 401 |
Genel |
under seal s.
|
mühürlü |
|
| 402 |
Genel |
under one's hat s.
|
gizli |
|
| 403 |
Genel |
under seal s.
|
mühürlenmiş |
|
| 404 |
Genel |
under penalty of s.
|
cezası ile |
|
| 405 |
Genel |
under cover of s.
|
kisvesi altında |
|
| 406 |
Genel |
under an oppressive regime s.
|
zorba bir yönetim altında |
|
| 407 |
Genel |
under cover of s.
|
himayesinde |
|
| 408 |
Genel |
under someone's thumb s.
|
birisinin nüfuzu altında |
|
| 409 |
Genel |
under escort s.
|
himaye altında |
|
| 410 |
Genel |
under cover s.
|
sığınmış |
|
| 411 |
Genel |
under cover s.
|
gizli |
|
| 412 |
Genel |
under cover of s.
|
perdesi altında |
|
| 413 |
Genel |
under fire s.
|
düşman ateşine maruz |
|
| 414 |
Genel |
under cover of s.
|
in himayesinde |
|
| 415 |
Genel |
under color of s.
|
bahanesiyle |
|
| 416 |
Genel |
under arms s.
|
silahlanmış |
|
| 417 |
Genel |
under favour of s.
|
sayesinde |
|
| 418 |
Genel |
under shelter s.
|
emniyetli |
|
| 419 |
Genel |
under shelter s.
|
barınmış |
|
| 420 |
Genel |
under age s.
|
reşit olmamış |
|
| 421 |
Genel |
under age s.
|
rüştüne ermemiş |
|
| 422 |
Genel |
under one's hat s.
|
mahrem |
|
| 423 |
Genel |
under favour of s.
|
yardımıyla |
|
| 424 |
Genel |
under one's belt s.
|
tecrübe ile yetişmiş |
|
| 425 |
Genel |
under someone's thumb s.
|
birisinin hükmü altında |
|
| 426 |
Genel |
under weigh s.
|
hareket halinde |
|
| 427 |
Genel |
under cover of s.
|
-den istifade ederek |
|
| 428 |
Genel |
under age s.
|
rüştünü kazanmamış |
|
| 429 |
Genel |
under pressure s.
|
baskı altında |
|
| 430 |
Genel |
under age s.
|
rüştünü ispat etmemiş |
|
| 431 |
Genel |
under cover s.
|
gizlenmiş |
|
| 432 |
Genel |
under favour of s.
|
sayesinde münasebetiyle |
|
| 433 |
Genel |
under colour of s.
|
bahanesiyle |
|
| 434 |
Genel |
under weigh s.
|
yolda |
|
| 435 |
Genel |
under favour of s.
|
münasebetiyle |
|
| 436 |
Genel |
under consideration s.
|
gözden geçirilmekte |
|
| 437 |
Genel |
under fire s.
|
ateş altında |
|
| 438 |
Genel |
under consideration s.
|
tetkik edilmekte |
|
| 439 |
Genel |
under s.
|
daha küçük |
|
| 440 |
Genel |
under a vow s.
|
antlı |
|
| 441 |
Genel |
under custody s.
|
gözetim altında |
|
| 442 |
Genel |
under custody s.
|
vesayet altında |
|
| 443 |
Genel |
growing under ground s.
|
yer altında yetişen |
|
| 444 |
Genel |
working under an agreement s.
|
anlaşmalı |
|
| 445 |
Genel |
under-handed s.
|
alttan alta |
|
| 446 |
Genel |
under s.
|
-den az |
|
| 447 |
Genel |
under s.
|
-den eksik |
|
| 448 |
Genel |
under-the-counter s.
|
el altından |
|
| 449 |
Genel |
under s.
|
-den aşağı |
|
| 450 |
Genel |
under-represented s.
|
yetersiz temsil edilen |
|
| 451 |
Genel |
under-handed s.
|
hileli |
|
| 452 |
Genel |
under hand s.
|
hileli |
|
| 453 |
Genel |
under arms s.
|
silah altında |
|
| 454 |
Genel |
under consideration s.
|
incelenmekte olan |
|
| 455 |
Genel |
under date of s.
|
tarihli |
|
| 456 |
Genel |
snowed under s.
|
karlar altında kalmış |
|
| 457 |
Genel |
snowed under s.
|
kar altında kalmış |
|
| 458 |
Genel |
snowed under s.
|
karlarla kaplı |
|
| 459 |
Genel |
snowed under s.
|
karla kaplı |
|
| 460 |
Genel |
under scrutiny s.
|
incelenmekte |
|
| 461 |
Genel |
under dispute s.
|
ihtilaflı |
|
| 462 |
Genel |
under-theorized s.
|
yetersiz kuramlaştırılmış |
|
| 463 |
Genel |
under-theorized s.
|
eksik kuramlaştırılmış |
|
| 464 |
Genel |
under research s.
|
araştırılan |
|
| 465 |
Genel |
under research s.
|
araştırma altında |
|
| 466 |
Genel |
under blockade s.
|
abluka altında |
|
| 467 |
Genel |
under contract s.
|
kontrat altına alınmış |
|
| 468 |
Genel |
under heavy artillery fire s.
|
ağır top ateşi altında |
|
| 469 |
Genel |
under-appreciated s.
|
yeterince takdir edilmemiş |
|
| 470 |
Genel |
under guarantee s.
|
güvence altında |
|
| 471 |
Genel |
under-researched s.
|
yeterince araştırılmamış |
|
| 472 |
Genel |
under the cross s.
|
çaprazın altında |
|
| 473 |
Genel |
under attack s.
|
kınamaya maruz kalan |
|
| 474 |
Genel |
under attack s.
|
suçlanan |
|
| 475 |
Genel |
under attack s.
|
eleştiri alan |
|
| 476 |
Genel |
under correction s.
|
hata yapma olasılığını kabul ederek |
|
| 477 |
Genel |
under correction s.
|
düzeltilebilir şekilde |
|
| 478 |
Genel |
under correction s.
|
düzeltmeye tabi |
|
| 479 |
Genel |
under ground s.
|
yerin altında |
|
| 480 |
Genel |
under one's signature s.
|
(birisinin) imzasıyla olan |
|
| 481 |
Genel |
under one's signature s.
|
(birisinin) imzasıyla tasdik edilmiş |
|
| 482 |
Genel |
under that s.
|
sonra |
|
| 483 |
Genel |
under that s.
|
aşağısında |
|
| 484 |
Genel |
under the lee of s.
|
rüzgardan korunan tarafta |
|
| 485 |
Genel |
under-arm s.
|
koltukaltı için |
|
| 486 |
Genel |
under evaluation s.
|
değerlendirme altında |
|
| 487 |
Genel |
under one's vine and fig tree zf.
|
kendi evinde rahat |
|
| 488 |
Genel |
under way zf.
|
sefer halinde |
|
| 489 |
Genel |
under one's breath zf.
|
fısıldayarak |
|
| 490 |
Genel |
under compulsion zf.
|
baskı altında |
|
| 491 |
Genel |
under protest zf.
|
protesto ederek |
|
| 492 |
Genel |
under cover of zf.
|
bahanesiyle kisvesi altında |
|
| 493 |
Genel |
under obligation to zf.
|
minnet altında |
|
| 494 |
Genel |
under his directorship zf.
|
yönetimi altında |
|
| 495 |
Genel |
under medical observation zf.
|
müşahede altında |
|
| 496 |
Genel |
under sail zf.
|
seyir halinde |
|
| 497 |
Genel |
under inspection zf.
|
denetim altında |
|
| 498 |
Genel |
under development zf.
|
gelişme halinde |
|
| 499 |
Genel |
under the open sky zf.
|
gök kubbe altında |
|
| 500 |
Genel |
under favorable conditions zf.
|
müsait şartlar altında |
|
