Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
uzaklaştırmak
"uzaklaştırmak"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 82 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
uzaklaştırmak
remove
f.
General
2
Genel
uzaklaştırmak
detract from
f.
3
Genel
uzaklaştırmak
fend off
f.
4
Genel
uzaklaştırmak
distract
f.
5
Genel
uzaklaştırmak
rout up
f.
6
Genel
uzaklaştırmak
move away
f.
7
Genel
uzaklaştırmak
stave
f.
8
Genel
uzaklaştırmak
uproot
f.
9
Genel
uzaklaştırmak
send away
f.
10
Genel
uzaklaştırmak
ward off
f.
11
Genel
uzaklaştırmak
suspend
f.
12
Genel
uzaklaştırmak
deport
f.
13
Genel
uzaklaştırmak
estrange
f.
14
Genel
uzaklaştırmak
alienate
f.
15
Genel
uzaklaştırmak
repress
f.
16
Genel
uzaklaştırmak
take away
f.
17
Genel
uzaklaştırmak
cast out
f.
18
Genel
uzaklaştırmak
banish
f.
19
Genel
uzaklaştırmak
fend
f.
20
Genel
uzaklaştırmak
eloign
f.
21
Genel
uzaklaştırmak
stave off
f.
22
Genel
uzaklaştırmak
rout out
f.
23
Genel
uzaklaştırmak
suspend from
f.
24
Genel
uzaklaştırmak
draw away
f.
25
Genel
uzaklaştırmak
forfend
f.
26
Genel
uzaklaştırmak
expel
f.
27
Genel
uzaklaştırmak
abstrude
f.
28
Genel
uzaklaştırmak
adempt [obsolete]
f.
29
Genel
uzaklaştırmak
chase
f.
30
Genel
uzaklaştırmak
remeve [obsolete]
f.
31
Genel
uzaklaştırmak
do way
f.
32
Genel
uzaklaştırmak
amand [obsolete]
f.
33
Genel
uzaklaştırmak
averruncate [obsolete]
f.
34
Genel
uzaklaştırmak
award [obsolete]
f.
35
Genel
uzaklaştırmak
eloin [obsolete]
f.
36
Genel
uzaklaştırmak
hence [obsolete]
f.
37
Genel
uzaklaştırmak
hent [dialect]
f.
38
Genel
uzaklaştırmak
reprive
f.
39
Genel
uzaklaştırmak
rid
f.
40
Genel
uzaklaştırmak
deport
f.
41
Genel
uzaklaştırmak
depose [obsolete]
f.
42
Genel
uzaklaştırmak
heave [obsolete]
f.
43
Genel
uzaklaştırmak
offtake [obsolete]
f.
44
Genel
uzaklaştırmak
impede
f.
45
Genel
uzaklaştırmak
impoverish
f.
46
Genel
uzaklaştırmak
displace [obsolete]
f.
47
Genel
uzaklaştırmak
distance
f.
48
Genel
uzaklaştırmak
drive
f.
49
Genel
uzaklaştırmak
fence
f.
50
Genel
uzaklaştırmak
disband [obsolete]
f.
51
Genel
uzaklaştırmak
discharge
f.
52
Genel
uzaklaştırmak
forefend
f.
53
Genel
uzaklaştırmak
outward [obsolete]
f.
54
Genel
uzaklaştırmak
pheese
f.
55
Genel
uzaklaştırmak
stand off
f.
56
Genel
uzaklaştırmak
stranger [obsolete]
f.
57
Genel
uzaklaştırmak
supplant
f.
58
Genel
uzaklaştırmak
clear
f.
59
Genel
uzaklaştırmak
shift
f.
Phrasals
60
Öbek Fiiller
uzaklaştırmak
shuffle off
f.
61
Öbek Fiiller
uzaklaştırmak
run off
f.
62
Öbek Fiiller
uzaklaştırmak
run out
f.
63
Öbek Fiiller
uzaklaştırmak
warn off
f.
64
Öbek Fiiller
uzaklaştırmak
drive apart
f.
65
Öbek Fiiller
uzaklaştırmak
fend away
f.
66
Öbek Fiiller
uzaklaştırmak
stretch away
f.
67
Öbek Fiiller
uzaklaştırmak
pinch off
f.
68
Öbek Fiiller
uzaklaştırmak
bring off
f.
69
Öbek Fiiller
uzaklaştırmak
ride off
f.
70
Öbek Fiiller
uzaklaştırmak
put off
f.
Idioms
71
Deyim
uzaklaştırmak
freeze off
f.
72
Deyim
uzaklaştırmak
let loose
f.
Politics
73
Siyasal
uzaklaştırmak
push-off
f.
Technical
74
Teknik
uzaklaştırmak
remove
f.
75
Teknik
uzaklaştırmak
zoom out
f.
Archaic
76
Eski Kullanım
uzaklaştırmak
overshake
f.
77
Eski Kullanım
uzaklaştırmak
avert
f.
78
Eski Kullanım
uzaklaştırmak
eloign
f.
79
Eski Kullanım
uzaklaştırmak
divorce
f.
80
Eski Kullanım
uzaklaştırmak
perflate
f.
81
Eski Kullanım
uzaklaştırmak
subtract
f.
Slang
82
Argo
uzaklaştırmak
peel off
f.
"uzaklaştırmak"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 263 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
kötü kimseleri uzaklaştırmak veya baskı altında tutmak için linç kanunu yöntemlerini kullanan kanun dışı bir teşkilat
white cap
i.
2
Genel
serinlemek ve sinekleri uzaklaştırmak için kullanılan yelpaze
flywhisk
i.
3
Genel
uzaklaştırmak (bir şeyi bir yerden)
be in the clear
f.
4
Genel
topu uzaklaştırmak
clear the ball
f.
5
Genel
hile ile uzaklaştırmak
decoy away from
f.
6
Genel
kötü bir olayı zihinden uzaklaştırmak
block out
f.
7
Genel
görevden uzaklaştırmak
dismiss
f.
8
Genel
birbirinden uzaklaştırmak
abalienate
f.
9
Genel
geçici olarak uzaklaştırmak
suspend from
f.
10
Genel
birine oy vermeyerek görevden uzaklaştırmak
vote someone out
f.
11
Genel
okuldan uzaklaştırmak
rusticate
f.
12
Genel
görevden uzaklaştırmak
suspend
f.
13
Genel
görevden uzaklaştırmak
ease out
f.
14
Genel
işten uzaklaştırmak
suspend
f.
15
Genel
dışarı çıkartıp uzaklaştırmak
get out of
f.
16
Genel
öğretmeni konudan uzaklaştırmak
get the teacher off topic
f.
17
Genel
zihinden uzaklaştırmak
block out
f.
18
Genel
okuldan uzaklaştırmak
suspend someone from school
f.
19
Genel
merkezden uzaklaştırmak
decenter
f.
20
Genel
yeniden uzaklaştırmak
rebanish
f.
21
Genel
tekrar uzaklaştırmak
reexpel
f.
22
Genel
tekrar uzaklaştırmak
re-expel
f.
23
Genel
işinden uzaklaştırmak
remove
f.
24
Genel
fikren uzaklaştırmak
alien
f.
25
Genel
dikkatini bir şeyden uzaklaştırmak
beguile
f.
26
Genel
zorla uzaklaştırmak
hont
f.
27
Genel
kirliliği uzaklaştırmak
depollute
f.
28
Genel
insanlıktan uzaklaştırmak
impersonalize
f.
29
Genel
insanlıktan uzaklaştırmak
impersonalise
f.
30
Genel
(bir yerden) yaşlıları uzaklaştırmak
diselder
f.
31
Genel
çekişmeden uzaklaştırmak
disembrangle [obsolete]
f.
32
Genel
gerçeklerden uzaklaştırmak
disrealize
f.
33
Genel
gerçeklerden uzaklaştırmak
disrealise
f.
34
Genel
görevden geçici uzaklaştırmak
bench
f.
35
Genel
kovar gibi uzaklaştırmak
drub
f.
36
Genel
zihninden uzaklaştırmak
consign
f.
37
Genel
koltuktan uzaklaştırmak
disbench
f.
38
Genel
düşüncesinden uzaklaştırmak
prescind
f.
39
Genel
dikkatini bir şeyden uzaklaştırmak
prescind
f.
40
Genel
kulüpten uzaklaştırmak
scratch [obsolete]
f.
41
Genel
topluluktan uzaklaştırmak
seclude [obsolete]
f.
42
Genel
(kendini) bir şeyden uzaklaştırmak
shake (off)
f.
43
Genel
birdenbire uzaklaştırmak
shock
f.
44
Genel
kolu ile uzaklaştırmak
sleeve
f.
45
Genel
konumundan uzaklaştırmak
beat
f.
46
Genel
zihninden uzaklaştırmak
push away
f.
47
Genel
konundan uzaklaştırmak
sidetrack
f.
48
Genel
karga tulumba uzaklaştırmak
hustle
f.
49
Genel
uzaklaştırmak için
away
zf.
Phrasals
50
Öbek Fiiller
(dikkatleri/gözleri birinden veya bir şeyden) uzaklaştırmak
avert (something) (away) from
i.
51
Öbek Fiiller
(dikkatleri/gözleri birinden veya bir şeyden) uzaklaştırmak
avert something (away) from someone or something
i.
52
Öbek Fiiller
(birini) bir şeyden uzaklaştırmak
alienate (one) from
i.
53
Öbek Fiiller
(birini) bir şeyden uzaklaştırmak
alienate (one) from
i.
54
Öbek Fiiller
alıp uzaklaştırmak
take away
f.
55
Öbek Fiiller
birinin bir işten uzaklaştırmak
bounce out
f.
56
Öbek Fiiller
(bir kişi veya şeyi başka bir kişi veya şeyden/iki kişi veya şeyi birbirinden) ayırmak/uzaklaştırmak
get between
f.
57
Öbek Fiiller
(bir kişi veya şeyi başka bir kişi veya şeyden/iki kişi veya şeyi birbirinden) ayırmak/uzaklaştırmak
get between (someone or something and someone or something else)
f.
58
Öbek Fiiller
(bir şeyi başka bir şeyden) uzaklaştırmak
bring away
f.
59
Öbek Fiiller
ayartarak uzaklaştırmak
seduce someone away from something
f.
60
Öbek Fiiller
ayartarak uzaklaştırmak
lure someone away from something
f.
61
Öbek Fiiller
ayartarak uzaklaştırmak
woo someone away from something
f.
62
Öbek Fiiller
bir şeyi (birine) fark ettirmeden uzaklaştırmak/götürmek
spirit away
f.
63
Öbek Fiiller
birini bir yerden uzaklaştırmak/ bir yerin dışına çıkarmak
lead someone off
f.
64
Öbek Fiiller
bir şeyi (birine) fark ettirmeden uzaklaştırmak/götürmek
spirit off
f.
65
Öbek Fiiller
birini bir yerden uzaklaştırmak/ bir yerin dışına çıkarmak
guide someone away
f.
66
Öbek Fiiller
çevresinden uzaklaştırmak
toss out
f.
67
Öbek Fiiller
çevresinden uzaklaştırmak
cast aside
f.
68
Öbek Fiiller
çevresinden uzaklaştırmak
put away
f.
69
Öbek Fiiller
çevresinden uzaklaştırmak
cast out
f.
70
Öbek Fiiller
çevresinden uzaklaştırmak
toss away
f.
71
Öbek Fiiller
çevresinden uzaklaştırmak
cast away
f.
72
Öbek Fiiller
çevresinden uzaklaştırmak
throw away
f.
73
Öbek Fiiller
çevresinden uzaklaştırmak
throw out
f.
74
Öbek Fiiller
çevresinden uzaklaştırmak
chuck out
f.
75
Öbek Fiiller
el işareti yaparak bir yerden uzaklaştırmak
motion someone away from something
f.
76
Öbek Fiiller
el işareti yaparak bir yerden uzaklaştırmak
motion away from
f.
77
Öbek Fiiller
el işareti yaparak uzaklaştırmak
motion someone away from something
f.
78
Öbek Fiiller
el işareti yaparak uzaklaştırmak
motion away from
f.
79
Öbek Fiiller
iterek uzaklaştırmak
push away from
f.
80
Öbek Fiiller
sürükleyerek uzaklaştırmak
drag away
f.
81
Öbek Fiiller
toplumdan uzaklaştırmak/izole etmek
put away somebody
f.
82
Öbek Fiiller
toplumdan uzaklaştırmak/izole etmek
put somebody away
f.
83
Öbek Fiiller
tekmeleyerek çıkarmak/uzaklaştırmak/defetmek
kick away
f.
84
Öbek Fiiller
toplumdan uzaklaştırmak
cast out
f.
85
Öbek Fiiller
(birini birşeyden) uzaklaştırmak
call someone away from something
f.
86
Öbek Fiiller
-den uzaklaştırmak
conduct away
f.
87
Öbek Fiiller
'den iterek uzaklaştırmak
thrust away from
f.
88
Öbek Fiiller
'den iterek uzaklaştırmak
push or throw away from
f.
89
Öbek Fiiller
birini bir nedenle üniversiteden uzaklaştırmak/kovmak/göndermek/yollamak
send down for (something)
f.
90
Öbek Fiiller
(birini/kendini) görevden uzaklaştırmak
relieve (someone or oneself) of (something)
f.
91
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi bir şeyden) uzaklaştırmak
eliminate (someone or something) from (something)
f.
92
Öbek Fiiller
birini/bir şeyi bir şeyden uzaklaştırmak
eliminate someone or something from something
f.
93
Öbek Fiiller
birini/bir şeyi bir yerden uzaklaştırmak
force back
f.
94
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi) uzaklaştırmak
push (someone or something) off
f.
95
Öbek Fiiller
birini bir şeyden/bir yerden korkutup uzaklaştırmak
frighten off
f.
96
Öbek Fiiller
birini zorla bir şeyden uzaklaştırmak
pry from
f.
97
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi, bir şeyden/birinden) uzaklaştırmak
pull away from (someone or something)
f.
98
Öbek Fiiller
(birini bir şeyden/birinden) uzaklaştırmak
repulse from (someone or something)
f.
99
Öbek Fiiller
birini (bir şeyden) uzaklaştırmak
suspend from (something)
f.
100
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi) iterek uzaklaştırmak
thrust away from (someone or something)
f.
101
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi) ite kaka uzaklaştırmak
thrust away from (someone or something)
f.
102
Öbek Fiiller
(kendini) birinden/bir şeyden uzaklaştırmak
disengage (oneself) from someone or something
f.
103
Öbek Fiiller
(kendini bir şeyden/birinden) uzaklaştırmak
distance (oneself) from (someone or something)
f.
104
Öbek Fiiller
bir şeyi başka bir şeyden uzaklaştırmak
bring something away from something
f.
105
Öbek Fiiller
(birinden veya bir şeyden) uzaklaştırmak
get away
f.
106
Öbek Fiiller
(birini bir yerden) uzaklaştırmak için eliyle işaret etmek
wave someone back (from something)
f.
107
Öbek Fiiller
bir şeyi birinin/bir şeyin üstünden yuvarlayarak almak/uzaklaştırmak
roll something off (of) someone or something
f.
108
Öbek Fiiller
diğerlerinin arasından uzaklaştırmak
segregate into (something or some place)
f.
109
Öbek Fiiller
(birinden/bir şeyden) uzaklaştırmak
stretch away from (someone or something)
f.
110
Öbek Fiiller
sedyede (birinden/bir şeyden) uzaklaştırmak
stretch away from (someone or something)
f.
111
Öbek Fiiller
sedyeyle (birinden/bir şeyden) uzaklaştırmak
stretch away from (someone or something)
f.
112
Öbek Fiiller
(birini) korkutup (bir şeyi) yapmaktan uzaklaştırmak
terrify (one) out of (something or some place)
f.
113
Öbek Fiiller
(birini) dehşetle (bir şeyi) yapmaktan uzaklaştırmak/vazgeçirmek
terrify (one) out of (something or some place)
f.
114
Öbek Fiiller
(birini) korkutup (bir şeyi) yapmaktan uzaklaştırmak
terrorize (one) out of (something)
f.
115
Öbek Fiiller
(birini) dehşetle (bir şeyi) yapmaktan uzaklaştırmak/vazgeçirmek
terrorize (one) out of (something)
f.
116
Öbek Fiiller
eliyle uzaklaştırmak
wave off
f.
117
Öbek Fiiller
hızla uzaklaştırmak
whisk away
f.
118
Öbek Fiiller
görevden/işten uzaklaştırmak
lay off
f.
119
Öbek Fiiller
işten uzaklaştırmak
lay off
f.
120
Öbek Fiiller
çarpıp uzaklaştırmak
bat away
f.
121
Öbek Fiiller
eliyle vurup uzaklaştırmak
bat away
f.
122
Öbek Fiiller
tekneyi rüzgarın yönünden uzaklaştırmak
bear off
f.
123
Öbek Fiiller
tekneyi bir engelden uzaklaştırmak
bear off
f.
124
Öbek Fiiller
tekneyi bir tehlikeden uzaklaştırmak
bear off
f.
125
Öbek Fiiller
tekneyi (bir şeyin) yönünden uzaklaştırmak
bear off from (something)
f.
126
Öbek Fiiller
tekneyi (bir şeyden) uzaklaştırmak
bear off from (something)
f.
127
Öbek Fiiller
tekneyi bir engelden uzaklaştırmak
bear off from (something)
f.
128
Öbek Fiiller
tekneyi bir tehlikeden uzaklaştırmak
bear off from (something)
f.
129
Öbek Fiiller
düşünce gücüyle uzaklaştırmak
wish away
f.
130
Öbek Fiiller
birini/bir hayvanı zorla bir şeyden/yerden uzaklaştırmak
force someone or an animal from something
f.
131
Öbek Fiiller
zorla uzaklaştırmak
force out
f.
132
Öbek Fiiller
birini birinden/bir şeyden uzaklaştırmak
alienate someone from someone or something
f.
133
Öbek Fiiller
birini birinden/bir şeyden uzaklaştırmak
alienate someone from someone or something
f.
134
Öbek Fiiller
kıyıdan uzaklaştırmak
push (oneself) off (on something)
f.
135
Öbek Fiiller
birini/bir şeyi birinden/bir şeyden uzaklaştırmak
push someone or something off (of) someone or something
f.
136
Öbek Fiiller
birini/bir şeyi birinden/bir şeyden uzaklaştırmak
push someone or something off
f.
137
Öbek Fiiller
birini/bir şeyi (bir şeyden) uzaklaştırmak
back someone or something off (from something)
f.
138
Öbek Fiiller
birini/bir şeyi bir yerden uzaklaştırmak
banish someone or something from some place
f.
139
Öbek Fiiller
(bir şeyden/yerden) uzaklaştırmak
banish from (something or some place)
f.
140
Öbek Fiiller
bir yerden uzaklaştırmak
banish from some place
f.
141
Öbek Fiiller
(gemiyi, tekneyi) bir tehlikeden uzaklaştırmak
bear off from (something)
f.
142
Öbek Fiiller
okuldan uzaklaştırmak
bust out (of some place)
f.
143
Öbek Fiiller
birini okuldan uzaklaştırmak
bust someone out of somewhere
f.
144
Öbek Fiiller
birini (birinden/bir şeyden) uzaklaştırmak
conduct someone away (from someone or something)
f.
145
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi) uzaklaştırmak
conduct (someone or something) away
f.
146
Öbek Fiiller
(bir şeyi birinden/bir şeyden) uzaklaştırmak/uzak tutmak
deflect (something) away from (someone or something)
f.
147
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi) sürükleyerek uzaklaştırmak
drag (someone or something) away
f.
148
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi) çekerek uzaklaştırmak/çıkarmak
drag (someone or something) away
f.
149
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi) çekiştirerek uzaklaştırmak
drag (someone or something) away
f.
150
Öbek Fiiller
bir şeyi (bir şeyden) sürükleyerek uzaklaştırmak
drag something away (from something)
f.
151
Öbek Fiiller
bir şeyi (bir şeyden) çekerek uzaklaştırmak
drag something away (from something)
f.
152
Öbek Fiiller
bir şeyi (bir şeyden) iterek uzaklaştırmak
drag something away (from something)
f.
153
Öbek Fiiller
bir şeyi (bir şeyden) sürükleyerek uzaklaştırmak
drag something away
f.
154
Öbek Fiiller
bir şeyi (bir şeyden) çekerek uzaklaştırmak
drag something away
f.
155
Öbek Fiiller
bir şeyi (bir şeyden) iterek uzaklaştırmak
drag something away
f.
156
Öbek Fiiller
(birinden/bir şeyden) uzaklaştırmak
draw away from (someone or something)
f.
157
Öbek Fiiller
birini sessiz sedasız konumundan uzaklaştırmak
ease someone out of something
f.
158
Öbek Fiiller
birini sessiz sedasız konumundan uzaklaştırmak
ease someone out
f.
159
Öbek Fiiller
(bir şeyden) sessiz sedasız uzaklaştırmak
ease out of (something)
f.
160
Öbek Fiiller
-den uzaklaştırmak
eliminate from
f.
161
Öbek Fiiller
birini bir şeyden/yerden uzaklaştırmak
expel someone from something
f.
162
Öbek Fiiller
birini/bir şeyi uzaklaştırmak
fend someone or something off
f.
163
Öbek Fiiller
(birini/bir hayvanı bir şeyden) zorla uzaklaştırmak
force (someone or an animal) out of (something)
f.
164
Öbek Fiiller
korkutup (bir şeyden) uzaklaştırmak
frighten out of (something)
f.
165
Öbek Fiiller
birini/bir şeyi birinden bir şeyden uzağa götürmek/uzaklaştırmak
get someone or something away from someone or something
f.
166
Öbek Fiiller
(birinden/bir şeyden) uzaklaştırmak
get away from (someone or something)
f.
167
Öbek Fiiller
birini birinden/bir şeyden uzaklaştırmak
guide someone away from someone or something
f.
168
Öbek Fiiller
bir şeyi uzaklaştırmak
guide something away
f.
169
Öbek Fiiller
-den uzaklaştırmak
guide away
f.
170
Öbek Fiiller
(birinden/bir şeyden) uzaklaştırmak
guide away (from someone or something)
f.
171
Öbek Fiiller
birini/bir şeyi uzaklaştırmak
hold someone or something off
f.
172
Öbek Fiiller
(bir şeyden/yerden) uzaklaştırmak/almak
keep out (of something)
f.
173
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi) tekmeyle/tekme atarak uzaklaştırmak
kick against (someone or something)
f.
174
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi) tekme atarak uzaklaştırmak
kick at (someone or something)
f.
175
Öbek Fiiller
vurup uzaklaştırmak/savurmak
knock away
f.
176
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi) uzaklaştırmak
lead (someone or something) away
f.
177
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi) ayartarak uzaklaştırmak
lure (someone or something) away
f.
178
Öbek Fiiller
(birini birinden/bir şeyden) el işareti yaparak uzaklaştırmak
motion (one) away from (someone or something)
f.
179
Öbek Fiiller
el işareti yaparak (birini birinden/bir şeyden) uzaklaştırmak
motion (one) away from (someone or something)
f.
180
Öbek Fiiller
birini uzaklaştırmak
put one off
f.
181
Öbek Fiiller
(birinden/bir şeyden) uzaklaştırmak
repel from (someone or something)
f.
182
Öbek Fiiller
-den uzaklaştırmak
repulse from
f.
183
Öbek Fiiller
(birini bir şeyden/bir yerden) uzaklaştırmak
roust (one) out of (something)
f.
184
Öbek Fiiller
-den uzaklaştırmak
roust out of
f.
185
Öbek Fiiller
bir yerden uzaklaştırmak
rout out of some place
f.
186
Öbek Fiiller
(birini bir şeyden) korkutup kaçırmak/uzaklaştırmak
scare (one) away from (something)
f.
187
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi) korkutup kaçırmak/uzaklaştırmak
scare (someone or something) away
f.
188
Öbek Fiiller
korkutup kaçırmak/uzaklaştırmak
scare out
f.
189
Öbek Fiiller
(birini birinden/bir şeyden) ayartarak uzaklaştırmak
seduce (one) (away) from (someone or something)
f.
190
Öbek Fiiller
(birini birinden/bir şeyden) kandırıp uzaklaştırmak
seduce (one) (away) from (someone or something)
f.
191
Öbek Fiiller
(birinin) aklını çelip (birinden/bir şeyden) uzaklaştırmak
seduce (one) (away) from (someone or something)
f.
192
Öbek Fiiller
-den ayartarak uzaklaştırmak
seduce from
f.
193
Öbek Fiiller
-den kandırıp uzaklaştırmak
seduce from
f.
194
Öbek Fiiller
-den aklını çelip uzaklaştırmak
seduce from
f.
195
Öbek Fiiller
bir nedenle üniversiteden uzaklaştırmak/kovmak/göndermek/yollamak
send down for
f.
196
Öbek Fiiller
(kendi kendini bir şeyden) uzaklaştırmak
talk (oneself) out of (something)
f.
197
Öbek Fiiller
(bir şeyden) uzaklaştırmak
tear out of (something or some place)
f.
198
Öbek Fiiller
(bir şeyden) uzaklaştırmak
wean (away) from (something)
f.
199
Öbek Fiiller
(bir şeyden) uzaklaştırmak
wean from
f.
200
Öbek Fiiller
(bir şeyden) uzaklaştırmak
wean off
f.
201
Öbek Fiiller
(bir şeyden) uzaklaştırmak
wean off (of) (something)
f.
202
Öbek Fiiller
tekerlekli bir aracı sürerek uzaklaştırmak
wheel away
f.
203
Öbek Fiiller
(birini) baştan çıkarıp (birinden/bir şeyden) uzaklaştırmak
win (someone) away from (someone or something)
f.
204
Öbek Fiiller
(birini) ayartıp (birinden/bir şeyden) uzaklaştırmak
win (someone) away from (someone or something)
f.
205
Öbek Fiiller
baştan çıkarıp (birinden/bir şeyden) uzaklaştırmak
win away
f.
206
Öbek Fiiller
(bir şeyden) uzaklaştırmak
withdraw from (something)
f.
207
Öbek Fiiller
ayartarak uzaklaştırmak
woo away
f.
208
Öbek Fiiller
kandırıp uzaklaştırmak
woo away
f.
209
Öbek Fiiller
aklını çelip uzaklaştırmak
woo away
f.
210
Öbek Fiiller
(bir şeyi) uzaklaştırmak
clean out (of/from)
f.
211
Öbek Fiiller
bir yerden uzaklaştırmak
peel away
f.
212
Öbek Fiiller
soğuk sebebiyle uzaklaştırmak
freeze out
f.
213
Öbek Fiiller
boykot ederek uzaklaştırmak
freeze out
f.
Colloquial
214
Konuşma Dili
sinekleri yüzden uzaklaştırmak için yapılan el hareketi
barcoo salute [australia]
i.
215
Konuşma Dili
uzaklaştırmak (okul vb)
can
f.
216
Konuşma Dili
(birini kendinden/endişelerden/stresten) uzaklaştırmak
take (one) out of (oneself)
f.
217
Konuşma Dili
zorla uzaklaştırmak
clean out
f.
Idioms
218
Deyim
birini gözünün önünden uzaklaştırmak
get someone out of one's sight
f.
219
Deyim
istenmeyen birini uzaklaştırmak
hold at bay
f.
220
Deyim
istenmeyen birini uzaklaştırmak
keep at bay
f.
221
Deyim
kolları dümdüz uzatarak birini kendinden uzaklaştırmak
straight-arm
f.
222
Deyim
kolları dümdüz uzatarak birini kendinden uzaklaştırmak
stiff-arm
f.
223
Deyim
(bir tehlikeyi vb ) uzaklaştırmak
keep at bay
f.
224
Deyim
(birini/bir şeyi) sürükleyerek (bir şeyden) uzaklaştırmak
drag (someone or something) away from (something)
f.
225
Deyim
(birini/bir şeyi) çekerek (bir şeyden) uzaklaştırmak/çıkarmak
drag (someone or something) away from (something)
f.
226
Deyim
(birini) sürükleyerek (bir yerden) götürmek/çıkarmak/uzaklaştırmak
drag (someone or something) away from (something)
f.
227
Deyim
(birini) çekiştirerek (bir yerden/bir şeyden) uzaklaştırmak
drag (someone or something) away from (something)
f.
228
Deyim
(birini/bir şeyi birinden, bir şeyden, kendinden) uzaklaştırmak
push (someone or something) off (of) (someone, something, or oneself)
f.
229
Deyim
(bir şeyi) aklından uzaklaştırmak
take one's mind off
f.
230
Deyim
(bir şeyi) bir şeyden uzaklaştırmak
break something free (from something)
f.
231
Deyim
kendini/birini/bir şeyi (bir şeyden) uzaklaştırmak
break/cut/tear (something) loose from somebody/something
f.
232
Deyim
(birini/bir şeyi) gözünün önünden uzaklaştırmak/almak
get (someone or something) out of (one's) sight
f.
233
Deyim
(birini/bir şeyi) uzaklaştırmak/gidermek
keep (someone or something) at bay
f.
234
Deyim
birini/bir şeyi uzaklaştırmak/gidermek
keep something/someone at bay
f.
235
Deyim
birini/bir şeyi uzaklaştırmak/gidermek
hold something/someone at bay
Trade/Economic
236
Ticaret/Ekonomi
sendikayı işyerinden uzaklaştırmak için legal-illegal faaliyette bulunma
union busting
i.
237
Ticaret/Ekonomi
işten uzaklaştırmak
suspend
f.
Law
238
Hukuk
barodan uzaklaştırmak
disbar
f.
239
Hukuk
görevinden uzaklaştırmak
impeach
f.
Politics
240
Siyasal
laiklikten uzaklaştırmak
unsecularize
f.
Technical
241
Teknik
merkezden uzaklaştırmak
decenter [us]
f.
242
Teknik
merkezden uzaklaştırmak
decentre [uk]
f.
Anatomy
243
Anatomi
(dili) damaktan uzaklaştırmak
lower
f.
Physiology
244
Fizyoloji
(vücuttan) atık maddeleri uzaklaştırmak
depurate [obsolete]
f.
Physics
245
Fizik
eksenden uzaklaştırmak
abduce
f.
Biochemistry
246
Biyokimya
boya uzaklaştırmak
destain
f.
Fishery
247
Balıkçılık
deniz memelilerini korkutup balık avlama alanlarından uzaklaştırmak amacıyla su altında kullanılan patlayıcı cihaz
seal bomb
i.
Education
248
Eğitim
okuldan uzaklaştırmak
exclude
f.
Environment
249
Çevre
(sivrisinekleri uzaklaştırmak için) su kütlesi üzerine benzin eklenmesi
petrolage
i.
Military
250
Askeri
çatışmaya hazır bulunulduğunu göstermek veya dikkatleri esas saldırı noktasından uzaklaştırmak için silahlı gücün veya saldırı içeren bir hareketin sergilenmesi
demonstration
i.
251
Askeri
ordudan uzaklaştırmak
discharge
f.
Sport
252
Spor
(ragbi gibi sporlarda top kapan oyuncuyu) eli açarak uzaklaştırmak
hand off
f.
253
Spor
(ragbi gibi sporlarda top kapan oyuncuyu) eli açarak uzaklaştırmak
hands-off
f.
254
Spor
(topu) hedeften veya savunma bölgesinden uzaklaştırmak
clear
f.
255
Spor
kroket oyununda kendi topunu kullanarak başkasının topunu uzaklaştırmak
croquet
f.
Archaic
256
Eski Kullanım
topluluktan/gruptan uzaklaştırmak
discommune
f.
Slang
257
Argo
mevcut bağlantılarından uzaklaştırmak amacıyla hükümlünün bir ceza evinden diğerine nakledilmesi
grey goose therapy
i.
258
Argo
mevcut bağlantılarından uzaklaştırmak amacıyla hükümlünün bir ceza evinden diğerine nakledilmesi
diesel therapy
i.
259
Argo
mevcut bağlantılarından uzaklaştırmak amacıyla hükümlünün bir ceza evinden diğerine nakledilmesi
round robin
i.
260
Argo
mevcut bağlantılarından uzaklaştırmak amacıyla hükümlünün bir ceza evinden diğerine nakledilmesi
bus therapy
i.
261
Argo
okuldan uzaklaştırmak
bust out
f.
262
Argo
birini okuldan uzaklaştırmak
bust someone out of some place
f.
263
Argo
birini okuldan uzaklaştırmak
bust someone out
f.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of uzaklaştırmak
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy