yaşam

"yaşam" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 16 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	yaşam	life i.
The EU Convention comes at a very important moment in the life of the European Union. AB Kongresi, Avrupa Birliği'nin yaşamında çok önemli bir döneme denk gelmektedir. More Sentences
General
2	Genel	yaşam	living i.
We need a few other safeguards to protect people from the hazards of modern living. İnsanları modern yaşamın tehlikelerinden korumak için birkaç güvenceye daha ihtiyacımız var. More Sentences
3	Genel	yaşam	days i.
This was one of the best days of my life. Bu, yaşamımın en iyi günlerinden biriydi. More Sentences
4	Genel	yaşam	life s.
We roundly condemn the patenting and commercialisation of life, of the human being and of all natural heritage. Yaşamın, insanın ve tüm doğal mirasın patentlenmesini ve ticarileştirilmesini şiddetle kınıyoruz. More Sentences
Technical
5	Teknik	yaşam	life i.
We have different commercial systems and a different tempo of life. Farklı ticari sistemlerimiz ve farklı bir yaşam tempomuz var. More Sentences
General
6	Genel	yaşam	lifetime i.
7	Genel	yaşam	vita i.
8	Genel	yaşam	existence i.
9	Genel	yaşam	experience i.
10	Genel	yaşam	being i.
11	Genel	yaşam	breath i.
12	Genel	yaşam	being i.
13	Genel	yaşam	livelihead [obsolete] i.
14	Genel	yaşam	days i.
15	Genel	yaşam	skin i.
Slang
16	Argo	yaşam	puff [dated] i.

"yaşam" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	yaşam tarzı	lifestyle i.
Type 2 diabetes is a lifestyle disease. Tip 2 diyabet bir yaşam tarzı hastalığıdır. More Sentences
2	Genel	yaşam ve ölüm	life and death i.
Talk of life and death distort reality. Yaşam ve ölümden bahsetmek gerçekliği çarpıtmaktır. More Sentences
3	Genel	yaşam tarzı	way of life i.
It is obviously in the immigrants' interest to adjust to our way of life and our values. Yaşam tarzımıza ve değerlerimize uyum sağlamanın göçmenlerin yararına olduğu açıktır. More Sentences
4	Genel	yaşam maliyeti	cost of living i.
Which city has a lower cost of living? Hangi şehirde yaşam maliyeti daha düşüktür? More Sentences
5	Genel	yaşam hakkı	right to life i.
Terrorist attacks are an attack on the most fundamental human right - the right to life. Terörist saldırılar en temel insan hakkı olan yaşam hakkına yönelik bir saldırıdır. More Sentences
6	Genel	yaşam tarzı	life style i.
I am accustoming to this life style. Bu yaşam tarzına alışıyorum. More Sentences
7	Genel	yaşam biçimi	way of life i.
We must therefore adopt initiatives to help the people of Madagascar to rediscover a dignified way of life. Bu nedenle Madagaskar halkının onurlu bir yaşam biçimini yeniden keşfetmesine yardımcı olacak girişimlerde bulunmalıyız. More Sentences
8	Genel	yaşam koşulları	living conditions i.
Unfortunately, changes often bring about a deterioration of workers' living conditions. Ne yazık ki değişimler çoğu zaman işçilerin yaşam koşullarının kötüleşmesine yol açıyor. More Sentences
9	Genel	özel yaşam	privacy i.
I value my privacy. Özel yaşamıma önem veririm. More Sentences
10	Genel	beklenen yaşam süresi	life expectancy i.
By 2010, life expectancy in Africa will fall by 20 years. 2010 yılına kadar Afrika'da beklenen yaşam süresi 20 yıl azalacaktır. More Sentences
11	Genel	yaşam alanı	living space i.
The average American living space is twice as large as the living space in Japan. Ortalama bir Amerikan yaşam alanı Japonya'daki yaşam alanının iki katı kadar büyüktür. More Sentences
12	Genel	ortalama yaşam süresi	life expectancy i.
The result was naturally mass poverty, a decline in production, lower average life expectancy and Mafia domination. Sonuç doğal olarak kitlesel yoksulluk, üretimde düşüş, ortalama yaşam süresinde azalma ve Mafya hakimiyeti oldu. More Sentences
13	Genel	yaşam gücü	life force i.
In Feng Shui, Qi is a type of energy or life force. Feng Shui'de Qi bir tür enerji veya yaşam gücüdür. More Sentences
14	Genel	yaşam döngüsü	lifecycle i.
The proposals relate to the whole lifecycle of Community acts. Teklifler, Topluluk yasalarının tüm yaşam döngüsüyle ilgilidir. More Sentences
15	Genel	cinsel yaşam	sex life i.
They are ordinary men and women made extraordinary by society's preoccupation with their sex lives. Onlar, toplumun cinsel yaşamlarıyla meşgul olması nedeniyle sıra dışı hale gelen sıradan erkek ve kadınlardır. More Sentences
16	Genel	siyasi yaşam	political life i.
The National Security Council continues to play a major role in political life. Milli Güvenlik Kurulu, siyasi yaşamda büyük bir rol oynamaya devam etmektedir. More Sentences
17	Genel	özel yaşam	private life i.
The crimes in question can have long-term consequences, and they have direct effects upon people's private lives. Söz konusu suçların uzun vadeli sonuçları olabilir ve insanların özel yaşamları üzerinde doğrudan etkileri vardır. More Sentences
18	Genel	sağlıklı bir yaşam/hayat	a healthy life i.
I am firmly convinced that kicking the habit is the best way of achieving a healthier life. Alışkanlıktan kurtulmanın daha sağlıklı bir yaşama ulaşmanın en iyi yolu olduğuna kesinlikle inanıyorum. More Sentences
19	Genel	yaşam bilimleri	life sciences i.
This proposal runs diametrically contrary to the EU's life science and biotechnology action plan. Bu teklif AB'nin yaşam bilimleri ve biyoteknoloji eylem planıyla taban tabana zıttır. More Sentences
20	Genel	yaşam kalitesi	quality of life i.
Food is the most basic prerequisite for people's health and quality of life. Gıda, insanların sağlığı ve yaşam kalitesi için en temel ön koşuldur. More Sentences
21	Genel	kamusal yaşam	public life i.
They were banned from public life. Kamusal yaşamdan men edildiler. More Sentences
22	Genel	yaşam temposu	pace of life i.
The people in the south worry about the disturbance of the pace of life, but that is not a constant. Güneydeki insanlar yaşam temposunun bozulmasından endişe ediyor ancak bu sürekli bir durum değil. More Sentences
23	Genel	yaşam süresi	life i.
The average length of working life is to be extended by five years. Ortalama çalışma yaşamı süresi beş yıl uzatılacak. More Sentences
24	Genel	yaşam biçimi	lifestyle i.
Layla loved the country lifestyle. Leyla kırsal yaşam biçimini seviyordu. More Sentences
25	Genel	yaşam stili	lifestyle i.
You need to change your lifestyle. Yaşam stilini değiştirmen lazım. More Sentences
26	Genel	kırsal yaşam	rural life i.
Fishing is one of the mainstays of rural life in Scotland. Balıkçılık, İskoçya'da kırsal yaşamın temel dayanaklarından biridir. More Sentences
27	Genel	sosyal yaşam	social life i.
The Japanese public bathhouse was once used as a center of social life in one's neighborhood. Japon kamu hamamı bir zamanlar bir mahallede sosyal yaşamın merkezi olarak kullanılıyordu. More Sentences
28	Genel	yaşam bilimci	life scientist i.
These questions have puzzled life scientists since ancient times. Bu sorular çok eski zamanlardan beri yaşam bilimcilerin kafasını kurcalıyor. More Sentences
29	Genel	sağlıklı yaşam	healthy life i.
Tom has a healthy life style. Tom'un sağlıklı yaşam tarzı var. More Sentences
30	Genel	günlük yaşam	daily life i.
All this certainly makes the daily lives of the Cuban citizens difficult. Tüm bunlar Küba vatandaşlarının günlük yaşamlarını kesinlikle zorlaştırmaktadır. More Sentences
31	Genel	doğal yaşam alanı	natural habitat i.
Elephants are poached for their ivory and their natural habitat has been considerably altered and reduced. Filler fildişleri için kaçak avlanmaktadır ve doğal yaşam alanları önemli ölçüde değiştirilmiş ve azaltılmıştır. More Sentences
32	Genel	duygusal yaşam	emotional life i.
People's emotional lives are becoming more and more unstable. İnsanların duygusal yaşamları gittikçe daha istikrarsız hale geliyor. More Sentences
33	Genel	yaşam çeşitliliği	diversity of life i.
I just admire the diversity of life on our planet. Gezegenimizdeki yaşam çeşitliliğine hayranım. More Sentences
34	Genel	yaşam formu	life form i.
Still no readings of life forms on the planet surface. Gezegen yüzeyinde yaşam formu olduğuna dair hala bir bulgu yok. More Sentences
35	Genel	yaşam standardı	living standard i.
It is they who feel the pinch of recession, constantly eroded incomes and falling living standards. Durgunluğun, sürekli erozyona uğrayan gelirlerin ve düşen yaşam standartlarının acısını en çok onlar hissediyor. More Sentences
36	Genel	yaşam boyu öğrenme	life-long learning i.
This investment particularly needs to go towards education, training and life-long learning. Bu yatırımın özellikle eğitim, öğretim ve yaşam boyu öğrenmeye yönelik olması gerekmektedir. More Sentences
37	Genel	zeki yaşam	intelligent life i.
Is there intelligent life on other planets? Başka gezegenlerde zeki yaşam var mı? More Sentences
38	Genel	akıllı yaşam	intelligent life i.
Is there intelligent life on Earth? Dünya üzerinde akıllı yaşam var mıdır? More Sentences
39	Genel	sürmek (yaşam/ömür)	live f.
Layla lived a good life. Leyla iyi bir yaşam sürüyordu. More Sentences
40	Genel	yaşam sürdürmek	lead a life f.
Being able to lead a life free from poverty and social exclusion is a fundamental human right. Yoksulluktan ve sosyal dışlanmadan uzak bir yaşam sürdürebilmek temel bir insan hakkıdır. More Sentences
41	Genel	yaşam dolu	lively s.
Tom is very lively. Tom çok yaşam dolu. More Sentences
42	Genel	yaşam destek	life-support s.
The so-called market economy is on a life-support machine, kept alive by the state on a saline drip. Sözde piyasa ekonomisi, devlet tarafından salin serumuyla canlı tutulan bir yaşam destek makinesine bağlıdır. More Sentences
Common Usage
43	Yaygın Kullanım	vahşi yaşam	wild life i.
General
44	Genel	konforsuz ve dünyevi zevklerden yoksun bir yaşam	austerity i.
45	Genel	yaşam amacı	life purpose i.
46	Genel	entelektüel yaşam	intellectual life i.
47	Genel	yaşam tarzı	life i.
48	Genel	toplumsal yaşam	communal living i.
49	Genel	yaşam çevresi	living environment i.
50	Genel	yaşam tarzı ürünleri	lifestyle products i.
51	Genel	ortalama yaşam beklentisi	average life expectancy i.
52	Genel	özgür yaşam	wastefulness i.
53	Genel	yaşam standardı ve maliyet	cost and standard of living i.
54	Genel	yaşam beklentisi	expectancy of life i.
55	Genel	bütün yaşam ve tabiatın görünmez ve sonsuz olanın ruhani simgeleri ve anlamlarıyla dolu olduğuna inanan bir görüş	sacramentalism i.
56	Genel	yaşam tablosu	life table i.
57	Genel	uzun yaşam	longevity i.
58	Genel	özgür yaşam	waxing i.
59	Genel	bitkisel yaşam	vegetable existence i.
60	Genel	orta yaşam	mid life i.
61	Genel	yaşam sınırı	base for living i.
62	Genel	diğer gezegenlerde yaşam	life on other planets i.
63	Genel	yaşam savaşı	struggle for life i.
64	Genel	yaşam boyu gelir	income for life i.
65	Genel	aile yaşam araştırmaları	family life surveys i.
66	Genel	yaşam öyküsü	biography i.
67	Genel	yaşam biçimi	form of life i.
68	Genel	yaşam süresi	time of life i.
69	Genel	çağdaş yaşam	modern life i.
70	Genel	eski hindu hekimlik ve uzun yaşam sanatı	ayurveda i.
71	Genel	tinsel yaşam	spiritual life i.
72	Genel	sosyal yaşam ve gelenekler romanı	social life and customs fiction i.
73	Genel	yaşam ile ölüm arasındaki çizgi	divide i.
74	Genel	entelektüel yaşam	intellectual life i.
75	Genel	özgür yaşam	wander idly i.
76	Genel	yaşam standardı ve maliyeti	cost and standard of living i.
77	Genel	beklenimli yaşam süresi	life expectancy i.
78	Genel	yaşam biçimi	life style i.
79	Genel	dini yaşam	religious life i.
80	Genel	insanların seçim yapma ve bu seçimleri yaşam içerisinde uygulama kapasitesi	human agency i.
81	Genel	yaşam savaşı	struggle to survive i.
82	Genel	avuç içinde görülen yaşam çizgisi	life line i.
83	Genel	yaşam standardı	life standard i.
84	Genel	medeniyet ve sosyal yaşam	civilization and social life i.
85	Genel	yaşam sigortası	life insurance i.
86	Genel	yaşam biçimi	manner of life i.
87	Genel	yaşam tarzı	living i.
88	Genel	yeryüzünde yaşamın başlangıcı olduğu varsayılan ilk yaşam biçimi	eobiont i.
89	Genel	yaşam savaşı	battle of life i.
90	Genel	yaşam öyküsü yazan	biographer i.
91	Genel	yaşam şekilleri	modes of living i.
92	Genel	aşırı lüks yaşam	highlife i.
93	Genel	aile yaşam eğitimi	family life education i.
94	Genel	yahudi yaşam tarzı	jewish way of life i.
95	Genel	yaşam kalitesi	life quality i.
96	Genel	doğal yaşam	natural life i.
97	Genel	ikinci yaşam	second life i.
98	Genel	yaşam ağacı	life tree i.
99	Genel	temiz yaşam	clean life i.
100	Genel	güncel yaşam	current life i.
101	Genel	yaşam süreci	the course of life i.
102	Genel	özellikle büyük şehirlerdeki kaymak tabakada görülen uçarı yaşam biçimi	vanity fair i.
103	Genel	sosyetik yaşam	vanity fair i.
104	Genel	yaşam merkezi	wellness center i.
105	Genel	sivil yaşam	civilian life i.
106	Genel	yaşam tehlikesi	vital danger i.
107	Genel	temel yaşam desteği	basic life support i.
108	Genel	kısa yaşam	short life i.
109	Genel	yaşam şartları	living conditions i.
110	Genel	yaşam çevrimi	life cycle i.
111	Genel	ilkel yaşam	primitive life i.
112	Genel	yaşam biçimi	existence i.
113	Genel	yaşam beklentisi	average life-span i.
114	Genel	yaşam boyu spor	life-long sport i.
115	Genel	yaşam dünyası	life-world i.
116	Genel	yaşam biçimi	life-style i.
117	Genel	baskılı yaşam	high-pressure living i.
118	Genel	yaşam tablosu	life-table i.
119	Genel	yaşam bilimi	biology i.
120	Genel	yaşam iksiri	elixir i.
121	Genel	yaşam kaygıları	cares of life i.
122	Genel	sivil yaşam	civil life i.
123	Genel	yaşam süresi	lifetime i.
124	Genel	yaşam stili	life style i.
125	Genel	yaşam stili	life-style i.
126	Genel	yaşam tarzı	life-style i.
127	Genel	yaşam biçimi	modus vivendi i.
128	Genel	yaşam tarzı	modus vivendi i.
129	Genel	yaşam stili	modus vivendi i.
130	Genel	yaşam öyküsü	memoirs i.
131	Genel	yaşam koçu	life coach i.
132	Genel	umulan yaşam süresi (doğum anında)	life expectancy at birth i.
133	Genel	yaşam felsefesi	a philosophy of life i.
134	Genel	yaşam felsefesi	life philosophy i.
135	Genel	yaşam düzeyi	level of living i.
136	Genel	yaşam ritüelleri	life rituals i.
137	Genel	yaşam mücadelesi	struggle for life i.
138	Genel	yaşam tehlikesi	death risk i.
139	Genel	yaşam deneyimi	human experience i.
140	Genel	yaşam becerileri	life skills i.
141	Genel	doğal yaşam parkı	wild life park i.
142	Genel	kaliteli yaşam	quality living i.
143	Genel	doğal yaşam parkı	natural life park i.
144	Genel	kaliteli yaşam	quality life i.
145	Genel	yaşam belirtisi	spark of life i.
146	Genel	etrafı çevrili güvenlikli yaşam alanı	gated community i.
147	Genel	toplu yaşam	communal life i.
148	Genel	rahat yaşam tarzı	laid-back lifestyle i.
149	Genel	yaşam sevinci	joy of living i.
150	Genel	yaşam borcu	life debt i.
151	Genel	yardımlı yaşam tesisi	assisted living facility i.
152	Genel	yardımlı yaşam tesisi	assisted living i.
153	Genel	yaşam tarzı alışkanlıkları	lifestyle habits i.
154	Genel	ortaklaşa yaşam	collective living i.
155	Genel	yaşam tehdidi	life threat i.
156	Genel	mutlu yaşam	happy living/life i.
157	Genel	yaşam öpücüğü	kiss of life i.
158	Genel	yaşam kalitesinin arttırılması	increasing the quality of life i.
159	Genel	iç yaşam	inner life i.
160	Genel	stres dolu hayat/yaşam	stress-filled life i.
161	Genel	geleneksel hayat/yaşam	traditional life i.
162	Genel	kişisel yaşam koçu	personal life coach i.
163	Genel	yaşam çarkı	wheel of life i.
164	Genel	yaşam süresi	length of life i.
165	Genel	yaşam boyu başarı ödülü	lifetime achievement award i.
166	Genel	daha iyi yaşam koşulları	better living conditions i.
167	Genel	yaşam kavgası	fight for life i.
168	Genel	yaşam kavgası	life struggle i.
169	Genel	yaşam sanatı	the art of life i.
170	Genel	nasa dünya dışı yaşam açıklaması	nasa announcement on extraterrestrial life i.
171	Genel	toplumun alt kesimindeki yaşam	low life i.
172	Genel	yaşam alanları	living quarters i.
173	Genel	lüks yaşam	dolce vita i.
174	Genel	lüks yaşam	luxurious life i.
175	Genel	ileri yaşam desteği kursları	advanced life support courses i.
176	Genel	destekli yaşam tesisi	assisted living facility i.
177	Genel	yaşam hikayesi	life story i.
178	Genel	yaşam sevinci	joie de vivre i.
179	Genel	yaşam sevinci	joy of life i.
180	Genel	yaşam sevinci	zest for life i.
181	Genel	düzmece yaşam öyküsü	pseudo-biography i.
182	Genel	uydurma yaşam öyküsü	pseudo-biography i.
183	Genel	onurlu bir yaşam	life with dignity i.
184	Genel	insana yaraşır bir yaşam	life with dignity i.
185	Genel	vahşi yaşam	wild life i.
186	Genel	gelecekteki yaşam	life in the future i.
187	Genel	düzenli yaşam	regular life i.
188	Genel	düzenli yaşam	orderly life i.
189	Genel	yaşam yolu	curriculum vitae i.
190	Genel	yeti yitimsiz yaşam beklentisi	disability free life expectancy i.
191	Genel	sivil yaşam	civvy street i.
192	Genel	yaşayış/yaşam durumu	living status i.
193	Genel	yaşam hızı	pace of life i.
194	Genel	yaşam döngüsü yönetimi	lifecycle management i.
195	Genel	yaşam döngüsü yaklaşımı	lifecycle approach i.
196	Genel	vahşi yaşam projesi	wildlife project i.
197	Genel	zeki yaşam formu	intelligent life form i.
198	Genel	uygar yaşam	modern life i.
199	Genel	antik mısır sembolü yaşam çarmıhı	ankh i.
200	Genel	bitkisel yaşam	permanent vegetative state i.
201	Genel	bitkisel yaşam	vegetative state i.
202	Genel	iş yaşam dengesi	work life balance i.
203	Genel	sağlıklı yaşam	healthy living i.
204	Genel	iş yaşam dengesi	work-life balance i.
205	Genel	yaşam mahali	accommodation i.
206	Genel	yaşam dünyası	lifeworld i.
207	Genel	doğal yaşam alanı	natural living environment i.
208	Genel	düşünsel yaşam	intellectual life i.
209	Genel	yaşam kaynağı	life source i.
210	Genel	dikey yaşam hattı	vertical lifeline i.
211	Genel	yaşam mahalli	living quarters i.
212	Genel	yaşam biçimi	path i.
213	Genel	yaşam boyu onur ödülü	lifetime honorary award i.
214	Genel	yaşam sevgisi	love of life i.
215	Genel	yaşam koşulu	condition of life i.
216	Genel	yaşam koşulu	condition for living i.
217	Genel	yaşam koşulu	condition of living i.
218	Genel	yaşam koşulu	living condition i.
219	Genel	yaşam kanıtı	proof of life i.
220	Genel	yaşam iradesi	living will i.
221	Genel	doğal yaşam	natural world i.
222	Genel	yaşam kaynağı	lifeblood i.
223	Genel	hayvanların kullanılmasını desteklemeyen yaşam biçimi	veganism i.
224	Genel	kalitesiz yaşam	poor quality of life i.
225	Genel	düşük yaşam kalitesi	poor quality of life i.
226	Genel	"rüzgâr" ve "su" anlamına gelen, doğada var olan yaşam enerjisini, yaşanılan mekânlarda harekete geçirme yöntemlerini gösteren eski bir çin öğretisi	feng shui i.
227	Genel	paleolitik yaşam tarzı	paleolithic lifestlye i.
228	Genel	kısa yaşam	short life i.
229	Genel	kısa yaşam	brief life i.
230	Genel	erken yaşam	early life i.
231	Genel	yaşam hatları	lifelines i.
232	Genel	yaşam dayanağı	sustenance i.
233	Genel	yaşam tarzı	lifeway i.
234	Genel	sağlıklı yaşam süresi	healthspan i.
235	Genel	maddi yaşam	material life i.
236	Genel	kırsal yaşam	rustic life i.
237	Genel	sağlıklı yaşam süresi	healthspan i.
238	Genel	bir kişinin genellikle sağlıklı ve ciddi bir hastalığı olmadan geçirdiği yaşam süresi	healthspan i.
239	Genel	engelsiz yaşam	barrier-free living i.
240	Genel	yaşam döngüsü analizi	life cycle analysis i.
241	Genel	danimarka yaşam tarzı	hygge i.
242	Genel	kırsal yaşam ve tarımı toplumun temeli olarak gören akım	agrarianism i.
243	Genel	medeni yaşam	civic life i.
244	Genel	konargöçer yaşam	nomady i.
245	Genel	medeniyet eli değmemiş vahşi ve ilkel yaşam koşulları	natural state i.
246	Genel	yaşam alanı	living arrangement i.
247	Genel	yaşam biçimi	living arrangements i.
248	Genel	yoğun sosyal yaşam	the social whirl i.
249	Genel	avuç içinde kalp, yaşam ve akıl çizgilerinin oluşturduğu düşünülen üçgen	triangle of mars i.
250	Genel	avuç içinde kalp, yaşam ve akıl çizgilerinin oluşturduğu düşünülen üçgen	great triangle i.
251	Genel	yaşam çizgisi	twist [obsolete] i.
252	Genel	yapay yaşam	a-life i.
253	Genel	gündelik yaşam	earth i.
254	Genel	evlilik dışı birlikte yaşam	cohabitation i.
255	Genel	yaşam arzusu	desire to live i.
256	Genel	yaşam döngüsü	circle of life i.
257	Genel	yaşam tarzı	bag i.
258	Genel	eskiden büyüme ve beslenmeyi kontrol ettiği düşünülen bir yaşam gücü	bathmism i.
259	Genel	yaşam öyküsü	life history i.
260	Genel	yaşam destek cihazı	life support machine i.
261	Genel	yaşam destek ünitesi	life-support system i.
262	Genel	yaşam destek cihazı	life-support system i.
263	Genel	yaşam boyu yapılan meslek	lifework i.
264	Genel	keyifli bir yaşam süren kimse	jovialist [obsolete] i.
265	Genel	shiatsu gibi alternatif tıp tedavileri sırasında tespit edilen yaşam enerjisinin akışındaki eksilme	kyo i.
266	Genel	fani yaşam	vale i.
267	Genel	yaşam sevgisi ve ölüm korkusu	vitativeness i.
268	Genel	yaşam gücü	vril i.
269	Genel	(avuç içi) yaşam çizgisi	line of life i.
270	Genel	(avuç içi) yaşam çizgisi	life line i.
271	Genel	(avuç içi) yaşam çizgisi	lifeline i.
272	Genel	yaşam kuvveti	living force i.
273	Genel	(ev) yaşam alanı	big house [dialect] i.
274	Genel	yaban kuşlarının doğal yaşam ortamlarında gözlemlenmesi	bird-watching i.
275	Genel	yaşam alanlarının paylaşıldığı kimse	mate i.
276	Genel	yaşam kaynağı	lethee i.
277	Genel	(el falında) elde bulunan, yaşam ve kader çizgisinden daha uzun olan, evlilik ve gönül ilişkilerinin yaklaşık zamanları ile ilgili bilgi veren çizgi	marriage lines i.
278	Genel	(el falında) elde bulunan, yaşam ve kader çizgisinden daha uzun olan, evlilik ve gönül ilişkilerinin yaklaşık zamanları ile ilgili bilgi veren çizgi	line of marriage i.
279	Genel	(akupunkturda) vücudun yaşam enerjisinin aktığı kanallar	meridian curve i.
280	Genel	ahırdan dönüştürülen yaşam alanları	mews i.
281	Genel	vahşi hayvanların göç ettiği korunan bir doğal yaşam alanı şeridi	migration corridor i.
282	Genel	bu yaşam	here i.
283	Genel	belirli bir eylemin, yaşam tarzının sonucu için ayrılmış şey	heritage i.
284	Genel	dini hizmetle geçen yaşam	ministry i.
285	Genel	hipsterlerin yaşam tarzı	hipsterism i.
286	Genel	doğal yaşam alanı	home i.
287	Genel	(avustralasya'da) çiftlikteki yaşam alanları	homestead i.
288	Genel	yaşam tarzı	mode i.
289	Genel	yaşam şekli	mode i.
290	Genel	yaşam, iş ve ilişkiler konusunda tavsiyeler almak üzere tutulan kimse	lifestyle guru i.
291	Genel	yaşam koçu	lifestyle guru i.
292	Genel	yaşam süreci	livelode i.
293	Genel	yaşam alanları	living accommodations i.
294	Genel	yaşam alanı bulunmayan dükkan	lockup [uk] i.
295	Genel	yaşam alanı bulunmayan depo	lockup [uk] i.
296	Genel	yaşam alanı bulunmayan dükkan	lock-up [uk] i.
297	Genel	yaşam alanı bulunmayan depo	lock-up [uk] i.
298	Genel	yaşam süreci	goings i.
299	Genel	düzgün bir yaşam için gerekli görülen şeyler	decencies i.
300	Genel	yaşam şekli	governance [obsolete] i.
301	Genel	uzun yaşam	grandevity [obsolete] i.
302	Genel	kişiye en uygun yaşam tarzı	groove i.
303	Genel	gezgin veya alışılmadık bir yaşam tarzı olan kimse	gypsy i.
304	Genel	kırsal yaşam savunuculuğu	ruralism i.
305	Genel	kırsal yaşam	ruralism i.
306	Genel	kırsal yaşam savunucusu	ruralist i.
307	Genel	kırsal yaşam savunucusu	ruralite i.
308	Genel	uzaylı yaşam formu	alien life form i.
309	Genel	yaşam stresleri	life stresses i.
310	Genel	düşük yaşam standardı	ill-being i.
311	Genel	(ingiltere'de) üst sınıf entelektüel yaşam tarzı	oxbridge i.
312	Genel	yaşam kaynağı	oxygen i.
313	Genel	evlilikte cinsel yaşam	conjugation i.
314	Genel	(evlilikte) cinsel yaşam	conjunction [obsolete] i.
315	Genel	ahlaksız yaşam	dissipation i.
316	Genel	uçarı yaşam	dissipation i.
317	Genel	bireyin kültürel ve maddi gelişimini destekleyen uyumlu yaşam	good life i.
318	Genel	düzensiz yaşam	irregular life i.
319	Genel	serbest ve aktif sosyal yaşam	circulation i.
320	Genel	küresel yaşam tarzını benimseyen varlıklı işletme fakültesi mezunu	cosmocrat i.
321	Genel	yaşam maliyeti	cost-of-living i.
322	Genel	(gündelik yaşam aktivitelerine yardımcı) vasıf gerektirmeyen kişisel bakım	custodial care i.
323	Genel	fantastik yaşam	fantasy life i.
324	Genel	fantezi dünyasında yaşanan hayali yaşam	fantasy life i.
325	Genel	yaşam yolculuğunun özel bir bölümü	pilgrimage i.
326	Genel	yüksek yaşam kalitesi	fat city i.
327	Genel	yaşam süresi	sand i.
328	Genel	yaşam için gerekli vücut sıvısı	sap i.
329	Genel	(bir yerde) yaşam sürdürme	conversation [obsolete] i.
330	Genel	yaşam tarzı	conversation [obsolete] i.
331	Genel	yaşam tarzı	converse [obsolete] i.
332	Genel	yaşam enerjisi	divine spark i.
333	Genel	verimli yaşam biçimi	dodge i.
334	Genel	dairede oturanların imkanları ve harcamaları paylaştığı yaşam şekli	flat-share i.
335	Genel	beslenip yaşam sürdürme	foison [scotland] i.
336	Genel	yaşam süreci	orbit i.
337	Genel	hayali yaşam	phantasy life i.
338	Genel	fantezi tarz yaşam	phantasy life i.
339	Genel	yaşam gücü	prana i.
340	Genel	yaşam enerjisi	prana i.
341	Genel	önceki yaşam	prelife i.
342	Genel	doğmadan önceki yaşam	prelife i.
343	Genel	yaşam biçimi	scene i.
344	Genel	benmerkezci yaşam	self-life i.
345	Genel	keyfine düşkün yaşam	free living i.
346	Genel	makama veya mevkiye yaşam boyu sahip olma hakkı	freehold i.
347	Genel	yeraltında bulunan yaşam	sub-surface life i.
348	Genel	yüzeyde bulunan yaşam	surface life i.
349	Genel	uzaydaki yaşam alanı	space habitat i.
350	Genel	bildiğimiz hâliyle yaşam	life as we know it i.
351	Genel	silisyum bazlı yaşam	silicon-based life i.
352	Genel	uzun yaşam süresi	long lifespan i.
353	Genel	kısa yaşam süresi	short lifespan i.
354	Genel	protestanlığı yaşam tarzı haline getirmiş kimse	protestant i.
355	Genel	(yaşam süresi hususunda belirleyici faktör olarak kabul edilen) önemli ilke	stamen [obsolete] i.
356	Genel	(yaşam süresi hususunda belirleyici faktör olarak kabul edilen) hayatta kalma kuvveti	stamen [obsolete] i.
357	Genel	lüks yaşam	superfluence [obsolete] i.
358	Genel	lüks yaşam	superfluity i.
359	Genel	lüks yaşam	superflux i.
360	Genel	dar bir kitleye hitap eden ultra lüks yaşam tarzı	superluxury i.
361	Genel	şöhretini doğrulayacak bir yaşam sürmek	live up to one's reputation f.
362	Genel	sürmek (yaşam)	lead f.
363	Genel	yaşam kalitesini artırmak	enhance the quality of living f.
364	Genel	mutlu bir yaşam sürmek	lead a happy life f.
365	Genel	yaşam kalitesini artırmak	improve the quality of life f.
366	Genel	yaşam savaşı vermek	scramble for a living f.
367	Genel	yaşam kalitesini artırmak	enhance the quality of life f.
368	Genel	yaşam kalitesini artırmak	increase the quality of living f.
369	Genel	yaşam kalitesini artırmak	raise quality of life f.
370	Genel	yaşam kalitesini artırmak	increase the quality of life f.
371	Genel	yaşam kalitesini artırmak	improve one's quality of life f.
372	Genel	yaşam sürmek	lead a life f.
373	Genel	yaşam savaşı vermek	a fight for life f.
374	Genel	yaşam için gereken koşulları yerine getirmek için bir gezegenin yüzeyinde ve atmosferinde değişiklik yapmak	terraform f.
375	Genel	yaşam belirtisi göstermek	show sign of life f.
376	Genel	yaşam bulmak	animate f.
377	Genel	yaşam bulmak	strengthen f.
378	Genel	yaşam bulmak	energize f.
379	Genel	yaşam bulmak	invigorate f.
380	Genel	yaşam bulmak	enliven f.
381	Genel	yaşam savaşı vermek	fight to survive f.
382	Genel	yaşam savaşı vermek	struggle for one's life f.
383	Genel	yaşam savaşı vermek	struggle to survive f.
384	Genel	yaşam savaşı vermek	fight for one's life f.
385	Genel	yaşam standardı tutturmak	maintain a standard of living f.
386	Genel	yaşam zevkini ya da coşkusunu yitirmek	get into a rut f.
387	Genel	başka insanların arasına karışmadan sakin bir yaşam sürmek	keep oneself to oneself f.
388	Genel	mütevazı bir yaşam sürmek	live a modest life f.
389	Genel	mütevazı bir yaşam sürmek	lead a modest life f.
390	Genel	mütevazı bir yaşam sürmek	live a humble life f.
391	Genel	yaşam sürdürmek	live a life f.
392	Genel	yaşam sürdürmek	maintain life f.
393	Genel	mutlu bir yaşam sürmek	live a happy life f.
394	Genel	yaşam alanı sağlamak	provide living space f.
395	Genel	yaşam ve sağlık masraflarını karşılamak	pay one’s living and medical expenses f.
396	Genel	yaşam kalitesini yükseltmek	increase the quality of life f.
397	Genel	yaşam kalitesini yükseltmek	improve the quality of life f.
398	Genel	yaşam kalitesini yükseltmek	enhance the quality of life f.
399	Genel	yaşam kalitesini yükseltmek	increase the quality of living f.
400	Genel	yaşam kalitesini yükseltmek	enhance the quality of living f.
401	Genel	yaşam kalitesini yükseltmek	improve one's quality of life f.
402	Genel	yaşam sigortası yaptırmak	insure one's life f.
403	Genel	yaşam destek ünitesinin fişini çekmek	turn off someone's life-support system f.
404	Genel	yaşam boyu öğrenci olmak	be a lifelong learner f.
405	Genel	yaşam bulmak	energise f.
406	Genel	aktif bir yaşam sürmek	racket f.
407	Genel	aktif bir sosyal yaşam sürmek	racket f.
408	Genel	kişisel hedef ve hayalleri sorgulayıp daha basit bir yaşam tarzına geçmek	cash out f.
409	Genel	yeniden yaşam bulmak	re-energize f.
410	Genel	kötü yaşam sürmek	mislive f.
411	Genel	aşırı aktif bir yaşam sürmek	overlive f.
412	Genel	yaşam enerjisi ile dolmak	pulsate f.
413	Genel	yaşam mücadelesi vermek	scuffle f.
414	Genel	yaşam desteklemek	support life f.
415	Genel	yaşam bulundurmak	support life f.
416	Genel	yaşam dolu	bouncy s.
417	Genel	yaşam dolu	alive s.
418	Genel	yaşam için gerekli	vital s.
419	Genel	yaşam yorgunu	weary of life s.
420	Genel	yaşam belirtisi göstermeyen	nonliving s.
421	Genel	yaşam boyu	li̇felong s.
422	Genel	hayat taşıyan veya yaşam olan	life-bearing s.
423	Genel	yaşam mahali ile ilgili	accommodational s.
424	Genel	fani yaşam ile ilgili	earthborn s.
425	Genel	fani yaşam ile ilgili	earthen s.
426	Genel	yaşam dolu olmayan	unbouncy s.
427	Genel	yaşam için gerekli olmayan	unvital s.
428	Genel	eskiden büyüme ve beslenmeyi kontrol ettiği düşünülen bir yaşam gücüyle ilgili	bathmic s.
429	Genel	jet sosyetenin yaşam tarzı ile ilgili	jet set s.
430	Genel	yaşam dolu	lifeful s.
431	Genel	yaşam dolu	lifesome s.
432	Genel	yaşam destek	life-support s.
433	Genel	yaşam boyu	lifetime s.
434	Genel	dinozorlar dahil birçok yaşam formunun neslinin tükendiği, kretase ve tersiyer dönemleri arasında kalan jeolojik geçiş dönemine ait	k-t s.
435	Genel	dinozorlar dahil birçok yaşam formunun neslinin tükendiği, kretase ve tersiyer dönemleri arasında kalan jeolojik geçiş dönemi ile ilişkili	k-t s.
436	Genel	yaşam ile ilgili	vitalic s.
437	Genel	erişilmesi zor dağlık bölgede ilkel yaşam süren	mountainous [obsolete] s.
438	Genel	kuzey bölgesinde yaşam ile ilgili	hyperborean s.
439	Genel	belirli bir yaşam tarzına ilişkin	lifestyle s.
440	Genel	belirli bir yaşam tarzına hizmet eden	lifestyle s.
441	Genel	belirli bir yaşam tarzına ilişkin	life-style s.
442	Genel	belirli bir yaşam tarzına hizmet eden	life-style s.
443	Genel	normal yaşam süresinin sonuna yaklaşan	old s.
444	Genel	yaşam sevgisine ilişkin	vitative s.
445	Genel	yaşam sevgisinden gelen	vitative s.
446	Genel	rahat yaşam sunan	independent s.
447	Genel	zararlı yaşam tarzından vazgeçemeyen	irreformable s.
448	Genel	ölümle yaşam arası	intervital s.
449	Genel	(fikri, yaşam tarzını) yerleştiren	planting s.
450	Genel	(dini, felsefeyi, yaşam tarzını) uygulayan	practical s.
451	Genel	(dini, felsefeyi, yaşam tarzını) uygulayan	practicing s.
452	Genel	(dini, felsefeyi, yaşam tarzını) uygulayan	practising s.
453	Genel	önceki yaşam ile ilgili	prelife s.
454	Genel	kurallar ile korumaya alınmış (av hayvanı, doğal yaşam alanı)	preserved s.
455	Genel	düşük yaşam enerjili	subvitalized s.
456	Genel	ortak yaşam durumu ile ilgili	symbiotical s.
457	Genel	ortak yaşam ile öne çıkan	symbiotical s.
458	Genel	ortak yaşam döngüsünde yaşayan	symbiotical s.
459	Genel	yaşam dolu bir halde	bouncily zf.
460	Genel	organik yaşam anlamı veren ön ek	organo- ök.
461	Genel	yaşam destek sistemi	lss (life support system) kısalt.
Phrasals
462	Öbek Fiiller	yaşam sürdürmek	make out f.
463	Öbek Fiiller	yaşam enerjisini almak	wash out f.
464	Öbek Fiiller	emekli olup farklı bir yaşam kurmak	retire in (something or some place) f.
465	Öbek Fiiller	emekli olup farklı bir yaşam kurmak	retire into (something or some place) f.
466	Öbek Fiiller	emekli olup farklı bir yaşam kurmak	retire to (something or some place) f.
467	Öbek Fiiller	emekli olup başka bir yere/yaşam tarzına geçmek	retire into something f.
468	Öbek Fiiller	emekli olup başka bir yere/yaşam tarzına geçmek	retire in something f.
Phrases
469	İfadeler	ekmek elden su gölden yaşam	a life of leisure i.
470	İfadeler	yaşam enerjisini çekmek	suck the blood of f.
471	İfadeler	hayat/yaşam sürprizlerle doludur	life is like a box of chocolates expr.
Proverb
472	Atasözü	umut olmadan yaşam olmaz	if it were not for hope, the heart would break expr.
473	Atasözü	yaşam hep eğlenceden oluşmaz	life is not beer and skittles
474	Atasözü	yaşam hep eğlenceden oluşmaz	not all beer and skittles
475	Atasözü	ölüm de yaşam kadar normal	dying is as natural as living
476	Atasözü	ölüm de yaşam kadar kaçınılmaz	dying is as natural as living
Colloquial
477	Konuşma Dili	ölümden beter bir yaşam	a living death i.
478	Konuşma Dili	yaşam için ikinci bir şans	new lease on life i.
479	Konuşma Dili	yaşam kaynağı	meat and drink to i.
480	Konuşma Dili	zengin yaşam	high living i.
481	Konuşma Dili	mobil yaşam alanı	wheel estate i.
482	Konuşma Dili	kesintiz sosyal yaşam	the social whirl i.
483	Konuşma Dili	çılgınca ve eğlence kültürüne dayalı yaşam tarzını belirtmek için kullanılan bir ifade	sex, drugs, and rock 'n' roll i.
484	Konuşma Dili	hedonist bir yaşam tarzını belirtmek için kullanılan bir ifade (erkekler için)	wine, women, and song i.
485	Konuşma Dili	kadınlarla cinsel ilişkinin, alkol kullanımının ve eğlencenin özgürce yaşandığı yaşam tarzını belirtmek için kullanılan bir ifade	wine, women, and song i.
486	Konuşma Dili	çapkınlığın/hovardalığın ön planda olduğu bir yaşam tarzını belirtmek için kullanılan ifade	wine, women, and song i.
487	Konuşma Dili	aşina olunan yaşam alanı	home turf i.
488	Konuşma Dili	belirli bir yaşam biçimini benimsemiş kimse	lifestyler i.
489	Konuşma Dili	(şaka yollu) hayat/yaşam mücadelesi	strugglebus i.
490	Konuşma Dili	(şaka yollu) hayat/yaşam kavgası	strugglebus i.
491	Konuşma Dili	eski yaşam dengesini yitirmek	go into a spin f.
492	Konuşma Dili	yaşam dolu	yauld [scottish] s.
493	Konuşma Dili	sefanın bittiği yerde yaşam başlar	life begins at the end of your comfort zone expr.
494	Konuşma Dili	yaşam dolu	in good heart expr.
495	Konuşma Dili	hayranlık bir yaşam tarzıdır	fiawol (fandom is a way of life) expr.
496	Konuşma Dili	bilim kurgu hayranlığı bir yaşam biçimidir	fiawol (fandom is a way of life) expr.
497	Konuşma Dili	yaşam bir şekilde gelişiyor	life finds a way expr.
Idioms
498	Deyim	ölümden sonra yaşam	the life to come i.
499	Deyim	(şaka yollu) hayat/yaşam mücadelesi	struggle bus i.
500	Deyim	(şaka yollu) hayat/yaşam kavgası	struggle bus i.