die - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
die ölmek v.
  • Every day, innocent people die, and all we do is settle for declarations and meetings.
  • Her gün masum insanlar ölüyor ve bizim tek yaptığımız açıklama ve toplantılarla yetinmek.
  • They did not die from domestic violence, as the women's rights committee believes.
  • Kadın hakları komitesinin inandığı gibi onlar aile içi şiddet nedeniyle ölmediler.
  • Every day, 40 000 people die from infectious disease.
  • Her gün 40.000 kişi bulaşıcı hastalıklardan ölüyor.
Show More (96)
die gitmek v.
  • If we cannot make Earth Pizza, our dream will die.
  • Eğer Dünyalı Pizzasını yapamazsak hayallerimiz yitip gidecek.
Show More (-2)