Turkish | English | |
---|---|---|
General | ||
General | ... kişi almak | stand v. |
Turkish | English | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | (araç vb. içine kişi) almak | take v. | ||
This tent has two rooms and takes a maximum of six people. Bu çadırın iki odası var ve en fazla altı kişi alabiliyor. More Sentences |
||||
General | karşılığında benzer bir hizmet veya ödül almak için başka birine hizmet, şirket veya kamu parası sağlayan kişi | backscratcher n. | ||
General | bir kişi ya da grubu yakın takip altına almak | surveil v. | ||
Colloquial | ||||
Colloquial | bir malı ya da hizmeti ederinin çok altında satın almak isteyen kişi | low baller n. | ||
Law | ||||
Law | (bir kimseden) miras almak için aynı soydan gelen en değerli kişi | worthiest of blood n. | ||
Slang | ||||
Slang | aşağılamak veya haz almak amacıyla testislerini bir kişinin yüzüne süren kişi | teabagger [vulgar] n. |