back - Turkish English Dictionary
History

back

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Meanings of "back" in Turkish English Dictionary : 117 result(s)

English Turkish
Common Usage
back n. art
back n. arkalık
back n. sırt
back n. arka
back n. geri
back n. ters
back adj. arkadaki
General
back n. elin tersi
back n. kitap sırtı
back n. tekne
back n. arka taraf
back n. ters taraf
back n. defans oyuncusu
back n. geri
back n. arka
back n. müdafi
back n. bek (savunma, müdafaa)
back n. gıyap (konuşma/dedikodu)
back n. arka (konuşma/dedikodu)
back n. geniş su kabı
back n. mavna
back n. kitabın sırtı
back n. sırt (kitap)
back v. kaplamak (kitap)
back v. geri yürütmek
back v. geriye doğru sürmek
back v. yardım etmek
back v. sırtına binmek
back v. astarlamak
back v. oynamak
back v. geri sürmek
back v. arka çıkmak
back v. gerilemek
back v. desteklemek
back v. destek olmak
back v. geri geri gitmek
back v. takviye etmek
back v. kayırmak
back v. sırtlamak
back v. vazgeçmek
back v. ciro etmek
back v. geriye gitmek
back v. geriye götürmek
back v. -e arka olmak
back v. -e yardım etmek
back v. himaye etmek
back v. arkasını imzalamak
back v. korumak
back v. sahip çıkmak
back v. üzerine bahse girmek
back v. sırt geçirmek
back v. sırt yerleştirmek
back v. sırt kaplamak
back v. gerisinde/arkasında uzanmak
back v. eşlik/refakat etmek (müzisyene)
back v. rüzgarın yönü sağdan sola doğru değişmek
back v. kuzey yarımkürede saat yönünün tersine yönde ve güneyde saat yönünde yön değiştirmek
back v. rüzgarı doldurarak ve boşaltarak yelkenleri manevra yapmak
back adj. ödenmemiş
back adj. eski
back adj. arkaya doğru olan
back adj. eski tarihli
back adj. ödemesi gecikmiş
back adj. arkasındaki
back adj. geriye doğru giden
back adj. uzak
back adj. evvelki
back adj. uzakta
back adj. gerideki
back adj. arkasında
back adj. gerisindeki
back adj. gerisinde
back adj. geçmiş
back adj. geçmiş tarihli
back adj. ters yönde
back adj. zıt yönde
back adv. geçmişte
back adv. yine
back adv. önce
back adv. arkaya
back adv. karşılık olarak
back adv. ters
back adv. geriye
back adv. arkada
back adv. geride
back adv. eski yerine
back adv. yerine
back adv. eski yerinde
back adv. geçmişe
back adv. geri
back adv. geriye
back adv. geri geri
back adv. arkaya
back adv. geriye doğru
back adv. arkaya doğru
back adv. mazide
back adv. maziye
back adv. geçmişe
Colloquial
back adv. eğin
Technical
back n. arka
back n. sırt
back v. kaşelemek
back v. tersten esmek
back adv. tekrar
Computer
back n. desen
back n. geri
back adj. önceki
Textile
back n. arka
back n. sırt
Mining
back n. yüzeye en yakın geçit veya katmanın kenarı
Anatomy
back n. belkemiği
back n. omurga
Linguistics
back adj. art
back adj. dil ardı
back adj. kalın
Football
back n. bek
Ottoman Turkish
back adj. zahir

Meanings of "back" with other terms in English Turkish Dictionary : 500 result(s)

English Turkish
Common Usage
back of the neck n. ense
take back v. geri almak
turn back v. dönmek
draw back v. geri çekmek
come back v. dönmek
General
back talk n. küstahça karşılık verme
back influence n. gizli etki
back number n. bir derginin eski sayılarından biri
giving back n. iade
way back n. dönüş
middle of the back n. bel
turning back n. geri çevirme
pacing back and forth n. volta
pull back n. geri çekilme
team fall back n. tim geri çekilin
back door n. arka kapı
back door n. antin
back country n. taşra
back drop n. temel
seat with an adjustable back n. pulman koltuk
back fire n. ard yakma
sending back n. irca
back seat n. ikinci rol
back of the head n. ense
blank back n. arkası boş
going back n. geriye gitme
right back n. sağbek
back pain n. sırt ağrısı
back seat n. arka koltuk
the back n. peş
back up electricity n. yedek elektrik
turning back n. geri dönme
back biter n. dedikoducu
back to africa movement n. afrika geri dönüş hareketleri
back scratcher n. kaşağı
back flow n. tersine akış
back side n. arka taraf
back lighting n. kontrjur
taking back n. geri alma
adjustable back n. ayarlanabilir sırt (koltuk vb)
back seat n. ikinci mevki
back friendly n. sırta dost
back biter n. iftiracı
back seat n. arka yer
back number n. eski kafalı kimse
back gray n. astar
back country n. memleketin uzak köşeleri
coming back n. geri gelme
back chat n. terbiyesizlik
dye back n. boya teknesi
back pocket n. arka cep
the small of the back n. sırtın en dar kısmı
dye back n. boya kabı
kick back n. geri tepme
back tooth n. azı dişi
call back n. geri arama
ring back n. geri arama
back door n. servis kapısı
back tracking n. geri iz sürme
back board n. arka
back view n. arka görünüş
back cutting n. eğreti
back cloth n. astar
back cloth n. baskı astarı
back board n. arkalık
back door n. gizli kapı
back surge n. geri kabarma
back cutting n. ek kazı
back view n. arkadan görünüş
back street n. arka sokak
back window n. arka pencere
back flow n. ters akış
back number n. bir önceki sayı
back wall n. sırt perdesi
back surface n. arka yüzey
back-goal n. kale arkası
back-scratcher n. kaşağı
back-friendly n. sırta dost
back-pack n. sırt çantası
back-alley n. arka sokak
back-seat driver n. arka koltuk sürücüsü
back-up n. arka
back-up n. rezerv
back-up n. yedekli
back-type parachute n. sırt paraşütü
back-flushing n. geri yıkama
cut-back n. eksiltme
pay-back n. geri ödeme
back pack n. sırt çantası
back then n. o zamanlar
twin back-to-back seats n. ikili duvar oturma yeri
back seat n. arka oturma yeri
back-biting n. çekiştirme
back-biting n. kötüleme
back-biting n. yerme
back issue newspaper n. geçmiş tarihli gazete
back issue n. geçmiş tarihli dergi/gazete/yayın
draw back n. bilardoda geri çektirme
draw back n. bilardoda çektirme
back-marker n. yarışta geride kalan yarışmacı
lower back n. (bir şeyin) alt arka (kısmı)
lower back n. (vücutta) bel
laid-back lifestyle n. rahat yaşam tarzı
back to basics n. köklere dönüş
back to basics n. özüne dönme
back translation n. tercüme edilmiş bir belgeyi tekrardan orijinal dile tercüme etme
back yard n. arka bahçe
back number n. eski sayı
back number n. eski nüsha
front and back page n. ön ve arka sayfa
returning back to school n. okula dönme
the back of the building n. binanın arka tarafı
back room n. arka oda
back slang n. ters argo
back slang n. sözcüklerin tersine söylendiği argo
back manipulation n. sırt masajı
back story n. art öykü
back-of-the-house n. restoranlarda müşterilerin girmesine izin verilmeyen mutfak gibi kısımlar
back aisle n. arka koridor
come-back plan n. geri dönüş planı
back up plan n. yedek plan
back up plan n. b planı
back dimples n. bel gamzesi
relaxation back to the ground state n. elektronun temel enerji düzeyine geri dönmesi
back chat n. karşılık verme
back-burner n. sobada arka yakıcı
back seat n. ikincil önemde
back seat n. önemsiz konum
back-chaining n. geri zincirleme
answering back n. karşılık verme
back country n. geri kalmış yöreler
back chat n. küstahça karşılık
back alley n. arka sokak
back chat n. küstahlık
bad back n. bel sorunu
bad back n. sırt ağrısı
back-story n. özgeçmiş
call-back n. ikinci tur seçmeler
back vent skirt n. arkadan yırtmaçlı etek
scratch-back n. sırt kaşıyıcısı
back scrubber n. sırt kaşıyıcısı
hair slicked back n. arkaya taranmış saç
back massage n. sırt masajı
upper back n. üst sırt
upper back n. sırtın üst kısmı
back face n. arka yüz
back-seat driver n. sürücüye ne yapması gerektiğini söyleyip duran kişi
back parking n. geri geri park etme
smile back through gritted teeth n. zorla/istemeden gülümsemek
low-cut back dress n. sırt dekolteli elbise
low-cut back dress n. sırt dekoltesi olan elbise
back vocal n. geri vokalist
back vocal n. geri vokal
back vocal n. arka vokal
talking back n. küstah ve terbiyesizce cevap verme
call-back n. geri çağırma
call-back n. geri alma
call-back n. bir kusurun düzeltilmesi için bir ürünün geri çağrılması
back matter n. arka bölüm
back matter n. arka kısım
back matter n. kitabın ana bölümünden sonra gelen kısım
back catalogue n. bir müzisyenin mevcut kayıtlarından farklı olan eski kayıtları
back charges n. hesap yapıldıktan sonra ortaya çıkan masraflar
back green [scotland] n. bir evin arkasında bulunan yeşillik veya bahçe
back street n. ara sokak
back-to-back n. terasları ve bahçeleri birbirine bitişik olan evler
back road n. arka yol
back row n. arka sıra
back-kitchen n. mutfak yanındaki bulaşık yıkanan ve kap kacak konulan oda
back road n. az kullanılan, genelde kaldırımı olmayan yol
back row n. rugby'de iki takımın sekiz oyuncusunun birbirine kenetlenmesi sırasında arka bölümdeki uç oyuncuları
ceding back n. geri verme
back-checking n. gözden geçirme
back-stabbing n. arkadan vurma
back stool n. arkalı tabure
back-stabbing n. kalleşlik etme
back-checking n. kontrol etme
back-stabbing n. iftirayla küçük düşürme
back-stabbing n. hainlik etme
back comb n. başın arkasına süs amaçlı takılan uzun dişli geniş tarak
turtle-back shooting n. uzun mesafeli ok atışı
window back n. pencere pervazı ile zemin arasındaki alçak ve ince duvarın içe bakan yüzü
bob (back of the book) n. (pul) kitap arkası
bob (back of the book) n. posta ücretinin ödenmesi için kullanılmayan pul
hark back n. geçmişe dönme
hark back n. eskiyi yad etme
bounce back n. (yenilgi sonrası) toparlanma
bounce back n. yankı
bounce back n. yansıma
bounce back n. geri dönme
hog's-back n. kamburu andıran kemerli sırt
roll back n. topuz milinde kilidin cıvatasını hareket ettiren kam
roll back n. bir önceki seviyeye veya konuma geri dönme
back step n. geriye, arkaya adım
fight back n. direnme
fight back n. karşı koyma
fight back n. karşı saldırı
set-back n. engel
set-back n. köstek
set-back n. mani
sling-back n. arkası bantlı ayakkabı
drive back v. arabayla geri dönmek
turn back v. geri döndürmek
put back v. geri koymak
back bite v. iftira etmek
have one's own back on somebody v. intikamını almak
call back v. dönmek
look back v. arkaya bakmak
start back v. dönmek
back down v. dönmek
hang back v. çekinmek
set somebody back something v. mal olmak
do something behind someone's back v. arkasından iş çevirmek
check back v. yeniden soruşturmak
call back v. yalanlamak
put something back v. bir şeyi geciktirmek
back down v. savunulan iddadan vazgeçmek
answer back v. cevabı yapıştırmak
back out of v. vazgeçmek
fall back v. geri çekilmek
bounce back v. kendini toplamak
stand back v. kenara çekilmek
ring back v. geri aramak
back down v. vazgeçmek
hunch one's back v. kambur durmak
hang back v. duraksamak
start back v. ürküp gayriihtiyari bir hareket yapmak
get one's own back v. cezalandırmak
have one's own back v. intikamını almak
get back v. geri almak
be back on amicable terms v. yeniden dostane ilişkiler kurmak
call back to mind v. hatırına getirmek
go back on v. caymak
back away v. geriye çekilmek
back down v. sözünden dönmek
brought back v. geri getirmek
come back v. karşılık vermek
draw back v. gerilemek
back on one's word v. su koyvermek
hold back v. tutmak
set back v. patlamak
go back v. geri gitmek
pay someone back v. hakkından gelmek (kötülük yapan birinin)
back up v. geri sürmek
get one's own back v. öcünü almak
put back v. geciktirmek
hold something back v. zapt etmek
hit back v. karşılık vermek
set a watch back v. saati geriye almak
come back v. geri dönmek
knock back v. içmek
get back on the rails v. yoluna girmek
put somebody back up v. gıcık etmek
fall back on v. başvurmak
hark back to v. eski olaylardan söz etmek
make a rod for one's own back v. kaşınmak
lie on one's back v. sırtüstü yatmak
back off v. vazgeçmek
travel back and forth   v. mekik dokumak  
put back v. engel olmak
back up v. destek olmak
not to give back v. üstüne yatmak
hit back v. misilleme yapmak
hark back v. sadede dönmek
sit back v. yan gelip yatmak
call someone back v. kendisini telefonla arayıp bulamayan birine telefon etmek
give back v. karşılık vermek
come back to one's memory v. aklına gelmek
straggle back v. ayrı ayrı gelmek
fall back on v. müracaat etmek
choke back one's tears v. gözyaşlarını tutmak
talk back v. karşılık vermek
back down v. caymak
get one's own back v. intikamını almak
back out v. vazgeçmek
take on one's back v. sırtlamak
turn one's back on v. sırt çevirmek
lie back v. sırt üstü yatmak
put something back v. geri almak
back off v. gevşetmek
hold a child back a year v. çocuğa okulda aynı sınıfı tekrarlatmak
stand back v. çekilmek
put back v. geri almak (saati)
bring back to life v. hayata döndürmek
keep something on the back burner v. sonra çalışmak üzere şimdilik ertelemek
hang back v. gönülsüz olmak
turn back v. kıvırmak
drive back v. arabayla geri götürmek
set back v. mal olmak
back up v. geri gitmek
get back v. dönmek
go back to work v. işbaşı yapmak
back out of v. sözünden dönmek
back down from v. sözünden dönmek
get one round one's back v. başına belayı satın almak
get one's own back v. acısını çıkarmak
give back v. geri vermek
cut back v. kesmek
hang back v. sakınmak
keep back v. saklamak
get back at v. öç almak
set something back v. bir şeyi aksatmak
send back v. geri göndermek
bounce back v. kendini toparlamak
choke back v. tutmak
fall back up v. son çare olarak başvurmak
hunch one's back v. sırtını kamburlaştırmak
set someone back v. bir oyuncuya puan kaybettirmek
take on one's back v. arkalamak
play back v. tekrarlamak
throw back v. çekmek
force back v. kanırmak
hang back v. tereddüt etmek
go back on one's word v. sözünden dönmek
keep back v. gizlemek
rein back v. dizginlemek
set something back v. bir şeyi engellemek
double back v. aynı yoldan geri dönmek
go back v. gerilemek
lie on one's back v. arka üstü yatmak
rein back v. gem vurmak
pay back v. geri vermek
put back v. ilerlemesine engel olmak
step back v. azaltmak
think back on v. aklına getirmek
get back v. geri gelmek
start back v. geri dönmek
get back at somebody v. öç almak
write back v. cevap yazmak
kick back v. geri tepmek (tüfek)
kick back v. çalınmış eşya veya parayı sahibine geri vermek
shoot back at someone v. birinin ateşine karşılık vermek
ring back v. gelen çağrıyı görüp aramak
choke back v. kontrol etmek
draw back v. geri almak
sit back v. dinlenmek
lie on one's back v. sırt üstü yatmak
pay back v. geri ödemek
draw back v. geri çekilmek
back track v. vazgeçmek
back out v. caymak
pay someone back v. birine karşılıkta bulunmak (güzel bir şeye karşı)
step back v. geri çekilmek
lie back v. dinlenmek
go back to v. kadar uzanmak
keep something on the back burner v. daha sonra bakmak üzere bir kenara koymak
give back v. iade etmek
cut back v. azaltmak
take back v. geri götürmek
go back on v. dönmek
turn one's back v. arkasını dönmek
put something back v. bir şeyi eski yerine koymak
cut back v. kesip kısaltmak
sit back v. boş oturmak
be thrown back on one's own resources v. yalnızca kendi yetenekleriyle idare etmek zorunda kalmak
come back to somebody v. aklına gelmek
look back v. geçmişi düşünmek
die back v. tepeden köke doğru kurumak
call back to mind v. aklına getirmek
pace back and forth v. volta atmak
call someone back v. birine tekrar telefon etmek
stand back to back v. sırt sırta vermek
get back on the rails v. yoluna koymak
know something like the back of one's hand v. adı gibi bilmek
drive back v. püskürtmek
draw back v. geri kalmak
walk back and forth v. dönüp dolaşmak
turn back v. kovmak
answer back v. çemkirmek
back down from v. caymak
cause to go back v. geriletmek
hang back v. geri kalmak
fall back upon v. başvurmak
lean back v. arkaya yaslanmak
rein back v. frenlemek
come back to his memory v. aklına gelmek
claw back v. geri almak
come back v. akla gelmek
set back v. geri bırakmak
back up v. bilgisayar yedeklemek
do something behind someone's back v. arkadan iş çevirmek
talk behind one's back v. birinin arkasından konuşmak
cut back on something v. kesinti yapmak
buy back v. geri satın almak
flash back v. canlandırmak
hold back v. zaptetmek
put back v. yerine koymak
pay somebody back v. ödetmek
hold oneself back v. kendini tutmak
pat on the back v. tebrik etmek
shuttle back and forth between two countries   v. iki ülke arasında mekik dokumak  
keep back v. biriktirmek
stand back v. gerilemek
call back v. caymak
look back on v. anımsamak
answer back v. küstahça cevap vermek
fight back v. direnmek
pay back v. ödemek
put something back v. yerine koymak
bring back v. geri getirmek
get one's own back v. hıncını almak
put back v. eski yerine koymak
back and fill v. kararsız olmak
turn one's back on v. dirsek çevirmek
pay back in one's own coin v. misilleme yapmak
keep back v. önlemek
turn back v. geri çevirmek
drive back v. geri dönmek zorunda bırakmak
back from death's door v. ölümden dönmek
come back v. aklına gelmek
hold a crowd back v. kalabalığı zaptetmek
turn back v. arkaya dönmek
hark back to v. önceki konuya dönmek
draw back v. çekilmek
lie back v. sırtüstü yatmak
pay someone back v. birine olan borcu ödemek
go back v. geri dönmek
get back v. geri dönmek
go back on someone v. birine ihanet etmek
give it back v. geri vermek
choke back v. kısmak
send back v. çevirmek
set back v. geri çekilmek
set something back v. bir işi (bir süre için) geciktirmek
take back to v. götürmek (geçmişte bir zamana)
hang back v. geri durmak
roll back v. düşürmek
bring back v. hatırlatmak
be back breaking v. yorucu olmak
set someone back v. birini (belirli bir zaman için) geciktirmek
fall back on v. son çare olarak başvurmak
send back v. geri çevirmek
keep back v. alıkoymak
straggle back v. ayrı ayrı dönmek
fight back v. karşı koymak
cut back v. tasarruf etmek
talk back v. cevap vermek
call someone back v. birini geri çağırmak
look back on v. geçmişe dönüp bakmak
knock back v. devirmek
knock back v. patlamak
choke back v. durdurmak
set back v. geri almak
whip back v. çabucak dönmek
stab in the back v. kalleşlik etmek
come back to v. geri gelmek
think back v. tekrar düşünmek
choke something back v. zapt etmek
take back v. eskiyi hatırlatmak
have one's back against the wall v. kuyruğu kapana kısılmak
go back on one's promise v. sözünden dönmek
keep back v. barındırmak
be back v. arka olmak
call back v. geri çağırmak
go back on v. inkar etmek
put something back to v. tarihini öne almak (toplantı/randevu vb)
turn back v. geri dönmek
back out v. sözünden dönmek
back out v. sözünü tutmamak
cut something back v. budamak
go back v. dönmek
pay someone back v. intikam almak (kötülük yapan birinden)
back out of v. caymak
strike back v. geri vurmak
force back v. kanırtmak
set a clock back v. saati geriye almak
fall back upon a thing v. sığınmak
be at one's back v. bir kimseye arka çıkmak
go back and forth v. ileri geri gitmek
go back to square one v. sıfırdan başlamak
hold back v. kendini tutmak
look back v. geriye bakmak
send back v. iade etmek
back down from v. vazgeçmek
slip back v. geriye doğru kaymak
talk back to v. sert karşılık vermek
go back v. gerisin geriye gitmek
answer back v. karşılık vermek
take back to v. geçmişe götürmek
put something back to v. saatini öne almak (toplantı/randevu vb)
back down v. bir iddiadan vazgeçmek
pay back v. öç almak
knock back v. şaşırtmak
hark back to v. geçmişten söz etmek
do something behind one's back v. birinden gizli yapmak
cut something back v. kesinti yapmak
come back v. geri gelmek
look back v. geçmişe bakmak
cede back v. geri vermek
keep back v. tutmak
set back v. geciktirmek
keep back v. geciktirmek
put back v. reddetmek
pay somebody back v. hesabını sormak
get one's own back on somebody v. intikamını almak
back fire v. geri tepmek
hold back v. durdurmak
talk back to v. karşı gelmek
fallen back on v. başvurmak
back fire v. ters gitmek