|
- The maid spent the whole day cleaning, she dusted everything.
- Hizmetçi bütün gün temizlik yaptı, her şeyin tozunu aldı.
- The maid spent the whole day cleaning, she dusted everything.
- Hizmetçi bütün gününü temizlik yaparak geçirdi, her şeyin tozunu aldı.
- The maid spent the whole day cleaning, she dusted everything.
- Hizmetçi tüm gün temizlik yaptı, her şeyin tozunu aldı.
- He employs a maid.
- O, bir hizmetçi çalıştırıyor.
- Sami hired another maid.
- Sami başka bir hizmetçi tuttu.
- Although Layla was college-educated, she landed a job as a maid.
- Leyla üniversite eğitimi almış olmasına rağmen hizmetçi olarak işe girdi.
- He has a maid.
- Bir hizmetçisi var.
- The maid was totally tired of her household routine.
- Hizmetçi evdeki rutin işlerinden tümüyle yorulmuştu.
- Tom's acknowledgement that he stole the ring cleared the maid of suspicion.
- Tom'un yüzüğü çaldığını kabul etmesi hizmetçinin şüphelerini giderdi.
- He employs a maid.
- Bir hizmetçi çalıştırıyor.
- He employed a new maid.
- Yeni bir hizmetçi işe aldı.
- He has a maid to wait on him.
- Ona hizmet eden bir hizmetçisi var.
- That old maid can milk all the cows up at the pasture.
- O yaşlı hizmetçi otlaktaki bütün inekleri sağabilir.
- I have a maid.
- Bir hizmetçim var.
- She fired a maid.
- Bir hizmetçiyi işten kovdu.
- The maid made my bed.
- Hizmetçi benim yatağımı yaptı.
- He has a maid.
- Onun bir hizmetçisi var.
- Tom wishes he had a maid.
- Tom bir hizmetçisinin olmasını diliyor.
- Although Layla was college-educated, she landed a job as a maid.
- Leyla üniversite eğitimli olmasına rağmen hizmetçi olarak işe başladı.
- Tom wishes he had a maid.
- Tom bir hizmetçisi olmasını dilerdi.
- Tell the maid to make the beds.
- Hizmetçiye yatakları yapmasını söyle.
- Someone rang the doorbell, it's the maid.
- Biri zili çaldı, hizmetçidir.
- A maid is made to clean your house.
- Bir hizmetçi, senin evini temizledi.
- The maid didn't see anything.
- Hizmetçi bir şey görmemiş.
- Some families have maids.
- Bazı ailelerin hizmetçileri var.
- Please have the maid carry it to my room.
- Lütfen, hizmetçiye onu odama taşıt.
- His acknowledgement that he stole the ring cleared the maid of suspicion.
- Onun yüzüğü çaldığını itiraf etmesi hizmetçiyi akladı.
- Sami fired his maid.
- Sami hizmetçisini kovdu.
- The maid didn't see anything.
- Hizmetçi hiçbir şey görmedi.
- The maid announced each guest.
- Hizmetçi, her bir misafiri anons etti.
- Tom has a maid.
- Tom'un bir hizmetçisi var.
- Tom treated Mary like a maid.
- Tom Mary'ye bir hizmetçi gibi davrandı.
- Tom treated Mary like a maid.
- Tom, Mary'ye bir hizmetçi gibi davrandı.
- A maid is made to clean your house.
- Bir hizmetçi evinizi temizlemek için yaratıldı.
- The maid gave up her job.
- Hizmetçi işini bıraktı.
- Sami hired another maid.
- Sami başka bir hizmetçi işe aldı.
- How many maids does that lady want to employ?
- Bu hanımefendi kaç hizmetçi çalıştırmak istiyor?
- She fired a maid.
- O bir hizmetçiyi kovdu.
- The maid announced each guest.
- Hizmetçi, her misafiri anons etti.
- Some families have maids.
- Bazı ailelerin hizmetçileri vardır.
- The maid will clean the guest room.
- Hizmetçi misafir odasını temizleyecek.
- Where's the maid?
- Hizmetçi nerede?
- We need a maid.
- Bir hizmetçiye ihtiyacımız var.
- There are only three maids in this hotel.
- Bu otelde sadece üç hizmetçi var.
- I had a part-time job as a hotel maid, but I didn't like it very much.
- Otel hizmetçisi olarak yarı zamanlı bir işim vardı ama pek sevmiyordum.
- He had the maid sweep his room.
- Odasını hizmetçiye süpürttü.
- He had the maid sweep his room.
- O, hizmetçiye odasını süpürttü.
- There are only three maids in this hotel.
- Bu otelde sadece üç tane hizmetçi vardır.
- My maid waxes my house once a week.
- Hizmetçim evimi haftada bir kez cilalıyor.
- The maid immediately cleaned the dishes from the table.
- Hizmetçi hemen masadaki bulaşıkları temizledi.
- The maid served the tea.
- Hizmetçi çay servisi yaptı.
- The maid immediately cleaned the dishes from the table.
- Hizmetçi bulaşıkları hemen masadan temizledi.
- The maid made my bed.
- Hizmetçi yatağımı hazırladı.
- Do I look like your maid?
- Senin hizmetçin gibi mi görünüyorum?
- Tell the maid to make the beds.
- Hizmetçiye yatakları toplamasını söyle.
- Do I look like your maid?
- Hizmetçin gibi mi duruyorum?
- Please have the maid carry it to my room.
- Lütfen hizmetçi bunu odama taşısın.
- I won't be an old maid.
- Yaşlı bir hizmetçi olmayacağım.
- His acknowledgement that he stole the ring cleared the maid of suspicion.
- Yüzüğü çaldığını kabul etmesi hizmetçinin şüphelerini ortadan kaldırdı.
- The maid asked if we wanted the room cleaned.
- Hizmetçi odanın temizlenmesini isteyip istemediğimizi sordu.
- I'm not your maid.
- Ben senin hizmetçin değilim.
- The maid had already cleaned the room when Carol walked in.
- Carol içeri girdiğinde hizmetçi odayı çoktan temizlemişti.
- I'll let the maid go.
- Hizmetçinin gitmesine izin vereceğim.
- I'm a stupid old maid in my thirties.
- Ben otuzlu yaşlarda aptal yaşlı bir hizmetçiyim.
- That old maid can milk all the cows up at the pasture.
- O yaşlı hizmetçi bütün inekleri çayırda sağar.
- My maid waxes my house once a week.
- Benim hizmetçi haftada bir kez evimi mumlar.
- Tom thought Mary would die an old maid.
- Tom Mary'nin yaşlı bir hizmetçi olarak öleceğini düşündü.
Show More (64)
|
