in due - Türkçe İngilizce Sözlük

in due

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

"in due" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 62 sonuç

İngilizce Türkçe
General
in due course zf. zamanı gelince
Unfortunately, I am unable to make any of my other comments, but I shall do so in due course.
Ne yazık ki diğer yorumlarımı yapamıyorum, ancak zamanı geldiğinde yapacağım.

More Sentences
in due course zf. zamanında
I hope it also encourages the efforts being made to conclude the outstanding negotiations in due course.
Umarım bu durum, devam eden müzakerelerin zamanında sonuçlandırılması için sarf edilen çabaları da teşvik eder.

More Sentences
in due time zf. zamanında
We need a transitional stage in the event of the legal basis not being complete in due time.
Yasal zeminin zamanında tamamlanamaması durumunda bir geçiş aşamasına ihtiyacımız var.

More Sentences
Colloquial
in due course expr. zamanı gelince
We shall deal with the consultation in that area in due course.
Bu alandaki istişareleri zamanı geldiğinde ele alacağız.

More Sentences
Idioms
in due course expr. zamanı gelince
In Directive 2001/18 it was envisaged that there would be sectoral legislation, brought forward in due course.
2001/18 sayılı Direktifte, zamanı geldiğinde gündeme getirilecek sektörel mevzuat öngörülmüştür.

More Sentences
General
payment in due date i. gününde ödeme
payment in due date i. zamanında ödeme
deliver in due time f. zamanında teslim etmek
due in f. gelmesi beklenmek
be due back in court f. (...'de/da) tekrar mahkemeye çıkmak
due in s. kalan süre
due in s. gelecek
due in s. beklenen
in due course of zf. esnasında
in due time zf. zamanı gelince
in due course zf. sırası gelince
in due time zf. vakti gelince
in due course zf. vakti gelince
in due course zf. zamanla
in due form zf. kanuni formaliteye göre
in due form zf. usulü dairesinde
in due time zf. vaktinde
in due course zf. zamanla
in due course zf. zaman içinde
in due course zf. düzenli olarak
in due time zf. talep edilen süre içerisinde
Phrases
due in no small part to i. esasen -den dolayı
in due course expr. bilmünasebe
due in no small part to expr. daha çok -den
due in no small part to expr. küçümsenmeyecek/azımsanmayacak ölçüde...nedeniyle
due in no small part to expr. temel olarak -den dolayı
Colloquial
in due course expr. sırası geldiğinde
in due season expr. sırası gelince
in due time expr. sırası gelince
in due course expr. sırası gelince
in due season expr. zamanı gelince
in due time expr. zamanı gelince
in due time expr. vakti gelince
in due course expr. vakti gelince
in due season expr. vakti gelince
in due form expr. usulüne uygun
in due form expr. usulüne göre
in due course expr. vaktinde/zamanında
in due course expr. zamanı geldiğinde
in due time expr. vaktinde/zamanında
Idioms
in due course expr. zamanla
in due time expr. zamanı gelince
in due season expr. zamanı gelince
in due course expr. zaman içinde
Speaking
you're due in court in ten minutes expr. on dakika sonra mahkemede olmalısın
Trade/Economic
due in i. alacak
holder in due course i. bir ticari senedin gerçek hamili
cash outflows due to investment in non-current assets i. duran varlık yatırımlarına ilişkin nakit çıkışları
in due of time expr. süresi içinde
in due course of time expr. vaktinde
in due course of time expr. zamanında
Law
negligence in taking due precautions during performance of commercial transactions or in receiving of pledges i. ticaret muamelatında ve rehin almakta lazım olan tedbirlerin ihmali
in due form expr. gerekli şekle uygun
Technical
loss due to carbon in bottom ash i. curufta yanmamış karbon kaybı
Medical
nausea/vomiting due to hyponatremia in the course of hypothyroidism i. hipotiroidi seyrinde gelişen hiponatremiye bağlı bulantı/kusma
bone and joint infection in the newborn due to intravenous procedure i. yenidoğanda intravenöz girişime bağlı kemik ve eklem enfeksiyonu
Military
supply from stock in hand or due-in i. mevcut veya gelecek stoktan ikmal